Katalog

18 Ağustos 1967 CUMHUR /\poiion, He//en7er/n düşmanıydı TARIH ve HELLENÎZM Yızra: : HALİKARNAS BALIKÇISİ rini ıspatlar. Bu noktajı şımdılık bır yana bırakalım. Ama, îyonlar Ksutus'un, dolayısıyla Mıtolojı hangı toplumların, Zeus'un atalığını kabullenmezhangj tanrılara taptıklannı bıller. «îyon» pıyesınde Eunpıdes dınr. Tapılan tanrılardan ıse tarafından bıldırjlen lyon kanutoplumun hangi soydan olduğu nuna gore Apollon Kroza adlı beiırır. Grekler tum olarak başta Zeus (tanrılar tannsı) ve on bır kızı sever, ondan da Ivon ad lı bır oğlu olur. Bebek lyon ikı Olımposlu tanrıya tapıyorJardl. Olıraposlu tanrı, dağ lan Apollon'un Delfos tapınağında buyutulur (Delfos, Ana tanrıçarısı demektır. Anadolu'da jırmının tapmağı ıdı. Sonra Apollos' den fazla Olımpos dağı vardır. un olur). Kroze sonradan KsuHerodotos, «Greklerın tannlarınm adlannı, gorevlerını ve huy tus'la evienır. Çocukları olamaz, olsun dıye Delfos'a gıderlarını Homeros tavın ettı» der ler Orada ApoIIon'un kadın paBunlann topu da Anadoluludur. Belkı roenşe'lerı Sumer ve pazı Pıtva, Kroza'ya îyon'un Mezepotamvadır. Çunku onlar kendı oglu oldugunu ıspatlar asıl yurtlarındakı dağlardan goç Bovlece Ivonlar Dukalyon'un edıp, hep duzluk olan Sumer e değıl, Apolon'un çocukları oiurvarınca tapınak dıve Zıguratlar Dukalyon, Apollon v.b. heplar, yam sun'ı dağlar dıje sunı M de uydurmadır elbette Ama, dağJara ekılen bıtkı ve ağaçlarIvonların boylece Hellen'lıfı ka dan gelır bullenroemelerı çok onemlıdır Bu efsane Perslerın Anadolu ıs tıJasından oncedır. Adı bıle Grekçe olmajan Apollon, Anadolulu bır tanrıdır. (Hrozny' Zeus, ınsanlann kotuluklerıne kızıp, onlan bır tufanla yok et «Cıvılızatıon des peuples Hıtıtes et Subare'ens» adlı kıtabımn mejı tasarlar. Bu myetını oglu 179212 sayfalarında ona ApuluPromete'ye, Promete de Helnas der.) Homer ona Lıkegenes lenlerın efsanevi atası oğlu (Lıkya'da doğdu) der. Helîen" Dukalyon'a bıldınr. Dukaljon ler ve batılıların onun Grek olbır ark yapıp kansıyla ıçıne gıduğunu ısbat yolundakı butun rer. Dunyayı kaplajan sular ço çaba'arma rağmen, Grek degıl, kunce, ark Yunamstanda ParAnadolulu oiduğunu kabul zonassus dağına oturur Dukalrunda kalmışlardır. yon'un oğlu Helîen, Hellen sovunun babası olur Onun uç oglu olur 1 Dorus DoHarın, 2 Ksutus îyonların. 1 Eolus da Eol'lann ataları oiurlar Bu ef• îlıas» destanında Apollon, sane Nuh Arkını hatırlatır. ArAka'lann, yanı Heilen'lenn duş keolojı de ÎÖ.3 bın vılına doğmanıdır, Troya'dan yanadır ru buyuk sellenn Sumer'ı basHellenıstan ordusunu mahveden tı|ını doğrular. odur, hattâ Hellenlerın ba? kahBu efsane Mıken ve Aka hal ramanı Akhıievs'u olduren de kının Mezepotamya'dan Anadoodur Homerık Saga'da boyledır luyu asarak ya Balkanlar yohıyLâtın ozanı Vergılıus Apollon'a la, ya da Adalar denızı vo'uy«Sen kı, mağrur Grek'ı tek oila Anadoluvu aşarak, geldıkleduruiebılecegı yere (topuğuna) Zeusun tasarısı: Tufan!.. Dardanas'ın okunu doğrultun» der. Lâtın saırı Horatıus da Apollon ıçın «Doğduğun ver Lıka ve Patara'nın bekçisisır.» der Apollon'un en eskı ve en buvuk dort tapınağı Anadolu' nun Ege kıyısında ş o v ] e sıralanır Grınıyum, Klaros, Dıdıma \e Patara Bunlann hepsı Ivonlann yapısıdır. Tarıhçı Pausamas'a gore Apollon'un eskı ve en kutsal yerlen bunlardîr. Doğal olarak, tanrıların hepsı, bu arada Apollon da uydurmadır. Ne var kt ortada gerçekierı anlatacak hıç yazı, taş, ya da başka kalıntı olmayınca, ınsanlann ınançlarını gosteren mıtolojmın kımı gerçekierı aydınlatmada, bujuk bır yardımı \ardır. Tarıhsel devırlerden oncekı, o eskı zamanlarda her kı$ı kendını bır tanrının hıç olmazsa tarıh^el bır kahramanın dolu sanıyordu. Bir efsane Apollon ni Hellemstan'm can duşmanı bır tanrınm dolunden geldıklennde djrenmelerı yurtları Anadolu'ya bağhlıklarındandır. Bu tun bu gerçeklere karşı Sokrates lyon'luluk taslayarak «Bız Zeus'un çocuklan değıl, Apollon'un çocuklarıyız» deymce akan sularla beraber, Batılıların espri krıtıklerı de durakor. Hellen fılosofun kutsal buyruklarına itiraz kımın haddıne duşlyon'ların, Apollo'nun Ya muş' Bır tann va da kutsal bır kahramanın dolunden gelme ıddıasının en guzel orneğını, Atına demokrasısımn kurucusu sayılan Kleısthenes verır. Anh san Iı aıleler gruplaşması uzerıne kurulu Arıstıkratık sosvetevı ortadan kaldırıp. Attıka ulkesını «demoılere fdemokrası sozcu ğu buradan gelır) ayıran bu adamdır. Hemşehrıler bu «demoı» lerın birıne kayıt edıldı, «demoı» ler de «fulaı» lere avnldı Her «fulai» ya tanrısal bır kahramanın adı takıldı Tuhaf olan «fulaı» lerın gerçekten o kutsal jığıdm kanıcdan ve soyundan olduklarına ınanmalarıdır. Mıto lojık değıl, tarıhsel bır ola>dır bu. Ve Atınahlann nasıl olup da Apollon'un soysopundan geldıklerıni gostenr. Oysa dıkkat edılecek nokta şudur Hellenierın «tlyada» da can dusmanı olan Apollon, Atınalılann \e lyonluğu sonradan kendılenne mal eden Attıka lıların oz babası oluvor «Ihada» da Hellenler Zeus Baba'nın çocuklarıdır. Nıtekım kendı en e«kı ananelermde Zeus un dolu Dukalyon un ogludur Hellen ama, sonra bu efsaAnadoluda lyonva menşeh Peplos ge>sısi ne değıştınhr, Apoüon'dan Kro za İjona gebe kalır. Yanı Attıka'lıların Zeus'un babahğından vazgeçerçk Apolîon'un babalığını kabullenmelerı sonradan olmuştur. Bunun boyle olduğu, Herodotos'un dolambaçh sozlerınden bıle bellidır. Herodots şojle dıjor: İyon ırkı «O sırada butun Grek ulusu zajıftı; îyon ırkı ırkların hem en za\ıtı hem de en onemsızı ıdı. (Çunku onların Atına'dan ba?ka onemlı şehırlerı yoktu ) Atınalılar ve otekı lyonyahlar bu adı kuüanmaktan kaçınıyorlardı Ijonjah dıye anılmak ıstemedıler. Şımdı bıle onların bırçoğu bu addan utandıkian halde, bu onıkı şehır bu adla o^unduler. (Yanı Anadolu'lu 13onvahlar) ve kendılenne bır tapınak kurdular. Ona Panıyon ı n n (turn Ivonvalılar) admı \erdıler % ora^a baskan lyone Jarın gelmesını yasakladılar. (Bı rıncı kıtap l24( Bu sozlerden, Atınalılar l>onlugu kabul etmezken, Anadoluda l\onlulukla ovunduğu, yanı bır Anadolu lyonluluk şuurnunun gelışmış otduğu anlaşılıyor. Panıyonı>um Samson (Mıkale) dağmdadır. Kuney Anadoluda yanı Karyadabaşta Halılcarnasos olmak uzere altı guney şehrımn bırlığt varaı (yanı Heksopoh'), Bunlar Pani'vonnum'a gjremezlerdı. Onun ıçın Knıdos'takı Tn joplu Apollo'nun tapınağında toplanıriar, ve oradakı ovunîara katılırlardı Hellenlerın (Yam Sparta, Atına, tebaılı vb lar) Panıyonıyuma ve Knıdosda Apollon toplantısına gelmelerı ıa saklanmıştı Bu yasak Batıhlarca hıç onemsenmese de ozellıkle Pers saldmsından once Anadoluluların, Yunanıstanı ne kadar \abanci savdıklannı gosterır. Tanrı dölü iddiası Anadolu'dan gelen Girit Minos kılığı Mademkı Atına ve çevresı, 1lu kapağı Yuoan kutusuna 1 \on soyunun ve lehçetınm anauymuyor. yurduydu, Panıyoniyum'a ksbul YARIN edılmemesım akıl almaz; Peleponnes ve çevresı de Dor lehçe KUTSAL sının ve soyunun anayurdu saDANS yıldığına gore, Spartalılann Kın dos'a kabul edılmemelerı bıç de doğal değıldır; yanı bu Anado FLOREJVCE MGHTIN'GALE TESISİ GEUR TEMIN KOMITESI 29 Ağustos, 1967 gunü saat 20 30 da Moda Denız Kulübunde verecekleri AJiçarn Yemeğınj Gonullu HanımJartmıza duyurmakla şeref duvar. BıleÜer Tesw Mudurlüğıi (47 61 08) re Moda Deniz Kulübîî Mudurluğunden (36 06 02) temın edıhr. (Cumhurıyet : 8763) MODESTY ©LAISE . BULMACA BULL/Ş JSÎANBl) 06 "5 06 30 0« 45 06 55 07 00 0V 05 07 "0 07 45 07 50 0S 00 08 20 08 40 09 00 09 10 09.50 09 45 10 M 10 15 ı0 25 10 40 H 00 11 05 11 45 12 10 Acılıs ve o r o c ' a m Kur a r ı Kerım baz eerlcrı Dım s^hbet ! % • h^berler %> < Turkul»r Habeılrr ve h a \ a durumu Istanbuld» bucun Haf f muzık Bu 'ataah sızınle Dar\a« \t arkjd.ısl^r Is anbul un SC*L Ca'ı^an cocuklar Ruırba ve cacalar Turkuler Keraan soJolan Muzüc kutusu Bırlıkte düsuneTım ^arkılar ArVası varın k ı s a haberler Sabah konserı Karısık sololaj Kuçuk ılaalar ! 1234 56789 r r I ! 3 4 6 LL nr Ztjr ! şeyi bırblrıne nlsbet etme sonu ların ıskarpelâ He açtıklandır. 6 çıkan durum. 9 yurdumuzun Perdelık lnce dokuma, bir nte1 1 1 ı J doğusundakı Ulerımızden bırı, gâr çeşıdı. 7 «Yamyassı haKaradenız iayısında bulunaa lllele koyma kutnmızden bırırun yarısı a 5 6 7 8 9 vetınl fcendlıuto YÜKARfDAN AŞAĞtTâ: bulabilir» mâna1 Masallarda sayıları kırs sınafcarmabir olarak gostenlen hırsızlar (çoçekım. 8 Tak gul) 2 Dünyanın kuzey ve guffla saçlar ( ç o ney yonlerınden ek^tora doğru ğul) 9 Kuesen ruzgârlsr (çogul) 3 Bır maşların geniaerkek adı, bır demır cınsi. 4 İLk kısraı, esld«Dudaklannın arasına alıp içı/ıe lıkle hıç bir 11çekmez» mânasına bır çekun, oainman.n gısı bulunmıysn «baş» ın yarısı 5 Tersl taırsız «ailedilml* ı*kU durumda. IİTîffanyfJlones 7IFFANY JONES 12 15 Turkuler 12 "0 SarkıJar 12 45 Sarkılar 23 00 Habfler ve Resmî Gazetede bueun 13 20 Hafıf muz.k 13 ^0 Hrklam otrosraiiları 14 00 S a ı k ı i a r 14 20 F Ozbeeen oıketrası 14 30 Ovun havaları 14 S0 Sa2]a ın unlulerı 15 <0 K a r a d e n ı z t u r k u l e r l 13.55 Kısa h a b e r l e r 16 00 Okui ra^osu 1610 Cncuk bohcesj 16 55 T u r k ı J e r 17 15 Kısa haberlcr 17 ?0 Kadııılar fasti toc'ulufu l " 5 0 Beklâm Droeramlaıı 19 00 Haberler \ e h a \ a durumu 19 45 Turkuler 20 00 Snor e »et<>»ı 20 15 Kutıık »irkestra 10 30 Lıed «aatı 20 45 Baslsrra t a k ı n i Jl no 2* saatm olav a n 21 05 Y m a r i a k masa 21 45 Sarkılar 22 00 Beklam progan!aıı 22^5 Haberler ve hava d u n ı r r u 23 00 Hpr z a n a i ıstsnfn Dİaklar 24 00 Kaoanıs ISTAN'BIL IL RADVOSU 16 r)5 A<.ılıs \ e Droeram 17 00 Sı/m ıcm 17 30 Kucuk konser Uf»0 TM ak'amlar IS 10 Senfnmk m \? k 11M T u r k ı \ e \ e ho>: eeldn.z 19 10 Aksam koncu 20 15 Gpnc erle beraber 2100 L edle \e n a n j r 2 '5 Sda muzjfı 21 15 Oaa .nuz^gı 22 00 CecP konserı 23 00 Caz muzıSı 20 "0 Se\ len «es er 24 00 Gece «arısı ıcm 0100 Proeram ve kaoanıs SOLDAN SAGA; 1 Kuruluşu ötekı unıversıtelerın başında bulunanlarca esaa kanuna uygun olmadıgı iddia olunan Ankaradakı yeni üniveısitenın bulundugu yere gore aJdığı ad (karma soz) 2 «Tanıdik ve yabancı butun etrafındakılen ıstıraba duşuren» karşılığı ıki soz. 3 Bayanlann lcırpıklerııu suslemek ıçın kullandıkları (çoğul). 4 «En fazla olarak» mânasına eskı bır terım, bacağın Üst ve OOKKC etlı kısmı. 5 Yerne ve HALLJEDtLMIS 8EKLJ ıhtıyacı olmadan yaşadığı olunan kanatlı ve cennette servıs NASIL HALLEDİLECEK Tukartdald rafcamb balmacad» • • • yapraakla gorevlı jaratıklara ya dece 4 tane anabtar (ipucu) ve 8 taae fonoc vardıt B05 kalao 12 raşır huy ve karakterde bulun karenin içine 1 den 9 a kadaf uygna biıer rafcam koyarak ve topzna halı 6 îdare bolumlenmızden, hadıse ve.va vak'a. 7 Du lama. çarpma. çıkartma, bölme yaretlerine dikkat ederek soldao dak (Dnan Edebıyatında), bır sağa ve yukandan aşağıj* bulmacada gosterilen sonuçlan bulaoıu. kadın adı. 8 Bır yemış, lki Biraz ırakttnizi alır ama, boj raktinizı boşça ceçirmıj olanaous. Çeviren : FRİEDRİCH BÜRRENMATTj 28 Lıesel Heller onun kızına ne büyuk ilgi gosterdıgın. çoktan fark etmışü. Onun kendısını hızmetçı olarak tutmasının sırf iyı kalblılıkten Uerı gelmedıgını çoktan sezmıştı. Ama Matthaı'nın yanında emmjetteydı. Belkı de ömrunde ilk defa olarak bııısı ona kol kanat oluyordu Onun için Lıesel ışı kurcalamamayı tercıh edıyordu. K^m bıhr, belkı bu: takım umduklan da vardı Bu çeşıt bahtsız kadınlann akıllarından neler geçndıklerını Tanrı bıhr. Her neyse bjr suıe sonra kadın Matthaı nin çocuğa gosterdığı ıîgıyı gerçek şefkate >orma\a başlamıştı. Maamafıh eskı hayatının verdıgı acı gerçekcıhk, şuphecı'ık, ara sıra gene yuzeje çıkmıyor değıldı. Bır keresmde, •Efendım, gerçı benım ustume vazıfe değıl ama emnıyet âmırı buraya benım jiızumden mı geldı"7» dıye sordu Matthaı, «Yoo. ne raunasebet'> dıye cevap \erdı tBuna bır sebep var mı?» «Ko>luler bızım hakkımızda dedıkodu edıjorlar da» «Alcırma sen ona bos ver » «Efendırn burada oturmanızın acaba Annemane ıle b)r ılgıs! var mı'. Matthaı, «Ne saçmalık'» dıye guldu. «Çocuğa ka nım kajTiadı o kadar » Kadın duşuneelj bir tavırla, <Bıze kaışı çok ıjısınız» dıye soylendı .Sebebmı bılmek ısterdim • Derken >az tâtılı sona erdı, güz geldi. Kırların \e ormanlarm rengı sarılara, kızıl'ara dondu Dev bır buyultecın ardından gorulujormuşçasına, her verde bır açıklık, bır berraklık Matthaı'je buyuk bır fırsat kaçırmış g bı gehjcrtu Bununla beraber hıç yolmadan, dıkkatım hıç azaltmadan bekJemeie devam edıyordu Cocugu okula kendısı goturuvor, ogleyın ve akşam uzerı de gıdıp arabasıjla alıyordu Kurduğu plân her gun bıraz daha saçma. ba<arı ıhtjnalı her gun daha az gorunuyordu gozune. unun tamamen farkındaydı. Cânı ser\ıs ıstasyonunun onundekı yoldan sık sık gelıp geçıjor olmahydı Buna rağrnen hâlâ hıç bır şey olmuyordu Matthaı hâlâ karanlıktaydı ve en ufak bır ıpucu, bır belırti bıle yakalamıj değıldı. Belkı de esk den polıs olduğu herkes^ büındığı ıçın hıç bır sonuç alamamaktaydı Bu onun hıç akıl etmemış olduğu, kaçınılmaz bır durumdu. Her şeye rağmen sebat etmekteydi. Beklıyor, bekhyordu. Çok jorulmasına ve zaman, zaman başını alıp gitmesıne ramak kalmasma rağmen, beklemek, bu ışte kullanabıleoeğı tek usuîdu. Çok zaman çıldırmaktan korktuğu halde beklemekten vaz geçmii ordu. Oyle saatler, ovle gunJer oluyordu kı uzerine durgun, ılgısız bır hal çokuyor, hıç bır ıse h=tm.ı. S17IT1 t s c = * * * NİHAL YEĞİNOBAU MalkOÇOğlU ) konu veresim: AYHAN BAŞOĞLU 06 25 ) 06 30 06 / 06 45 06 ) 1)7 00 07 07 05 07 30 0" 45 0« 00 08 10 08 40 09 00 09 20 09 35 0"! 40 10 00 10 40 10 55 11 15 11 30 12 00 11 10 12 70 13 00 IÎ20 1130 14 00 H ^ 14 35 1" 55 İJOÖ 15 lt 15 43 15 JS 15 10 16 30 16 ^5 17 00 17 30 17 50 19 00 19 40 19 45 20 00 20 35 A \ K AR A Acılıs \ e Droeram K u r anı K e n m Saz eserlerı K o s e hab«rler GLtıavdın Haberler ve hava d u r u m u 5 a b a h muzıei \ n k a i a d a bueun Her telden Turkuler eecıdı Prnt k bılgı'er Sabah konserı Kısa haberler Arkpsı \arm Okul rad\oı>u Sarıalar Velodıden m e ' o d n e Cocut. bahcesı oKnser saaıı Twktı'er Konser saatı Beraber 1e solo sarkıla» H a b f r l e r \ e Hesmı Gazeted" bueun Hafıf rnuzjk Rekîam oroâramları C OCUK bancc^ı Sarkıiar B u e u n }cni sect kleLmız Kısa h a b e r i e r Turkuler Konser saatı Plak'ar arasmda O\un h«\aları Sarkılar Cesıtlı muziK Kı«a haberler Yurttan sesler Kov oda«ı Reklam programları Habeıler \ e h a \ a durumu Kucük ılânlar Tu'kuJer v e r ) ı orkestralar Şarkl'ar 20 35 Muzik orkestraaı 20 35 l v k u d a n once 21 00 24 saatın o l a \ I a n 21 05 Gece konse 1 ! 22 05 TBMM saatı 22 25 S a r k ı l a r 22«5 Haberler ve h a \ a d u r u m u 3 00 Hsftanın b n t e c ı s i 23 45 Lece v s r ı s m a docru 24 09 içkı içıjor ve etrafi sıgara ızmanüerı ile dolduruyordu. Sonra kendını gene topluyordu. Ama bu durgunluk halı uzenne daha sık sık gelır olmu?tu. Gunlerce, bazan butun bır hafta, bu ınsafsız, «nlamsız bekleyışın ıçınde ujusup kaldığı oluyordu; azap ıçınde, penşan umıtsız ama gene de umıt doJu Derken bir gun gene sıranın uzennde ustu ba» şı pıs, tıraşı uzamış, uyuklayıp dunırken bırdea sı kınerek jeruıden fırladı. Annemarıe'nın hâlâ okuldan d&tmemış olduğunu farketmıştı. Onu kar» jılamak ıçın ya>a olarak yola çıktı. Tozlu, toprak yol evın hemen arkasındaki yemaçtan sonra aşağı doğru kıvrılarak duziuk tarlaiardan geçıyor ve sonra orınana ulaşıyordu Orma» nın kenarındao karşıdakı kovu gormek kabildi. bır kılısenm etrafına sokulrauş duıan evler \e bacaiardan yukseîen mavımsı duraanlar Burada durunca Anneroarıe'nm geleceğı yolua hepsını gormek kabıldı. Araa çocuk gomnurlerd» >oktu. Matthaı şundı tamamen canlanmış, suıırleri taroamen gerılmış bır halde ormana daldı Çamların aitı kızıl ve sarı yapraklarla doşenmıştı Daha ıçerlerden bır ağaçkakanm gaga vuruşlarj duyu» luyor ve gokyuzunu kaplayan >uksek çamlajrm gol gelen arasından guneşın ışıkları me>ıllı olarak yer» v uruyordu. Matthai yoldan ayrıiıp ormana daldı ve çalılar, fundaiar arasından kendısıne bır >oJ açarak ılerledı. Bıraz sonra kuçuk bır mejdanltğa geldi ve hayretie etrafma bakındı Bu mejdancığın varlığmdaa haberı bıle voktu, şımdıye kadar Orta jeıden şırıltılı bır dere akmaktaydı. Derken Matthaı kızı farkettı Gumuş derecığoa basında oturmuştu. Okul çartasıyla oyuncak bebegı de yanmdaydı Matthaı. «Annemane» dıye seslendı «Kız: «Gelıyorum>, dıye cevap verdı araa ya» rınden kunıldamadj. Matthaı onun yanma gıderek, «Ne yapıyorsua burada> dıye sordu. «Beklıyorum» «Kımı?» «Buyucuyu» Kızın aklı, fıkri, masa] doluydu, bazan bır peri kızmı beklerdı, bazan da bır sıhırbazı Matthaı'nın kendı bekleyışınm bir karıkaturu gıbıydı bu. lçini bır kasvet bürudu gene, yapüklannm be.vhudeliğıni bıhyordu ams beklemege rorunlu olduğunu da bıhyordu ve bunu bılmek onun elıni kolunu bağlıjordu, zıra artık beklemekten hep beklemekten.. ve gene beklemekten başka bır vapabılecğı yoktu. Neşesizce, «GeJ artık» dedı ve çocuğun elindea tutsrak geri dondu Sonra gene o tas sırasınn n»"»» ' J ' *