Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHÎFE DÖRT 12 Ağustos 1967 CUMITURÎYET «inde kovlulere mahkemeye muracaat edel:m dedıgınde koylulenn belırttığı sebepten mahkemeve muracaat etmemekte kararlı olduğunu, haklarını bızzat ve b'.'fıil almak ıstedıklerıni ifade ettı. Kojlulenn ınfazda mukavemete kararlı olduğu yolundaki ıstıhbaratımın tevıd edılmış oldu5'nu gordum Bu defa Avukat Mustafa îzoi u De\ let Surasma muracaata ıknaa çalı^tım Avukatın Devlet Şuraçında ıptâl talebile açılacak hovle bır dâvanın konunun. Şüranın gorevı dısmda nlmssı «ebebile mu^bet sonuçlanmıvac?eına. vapılacak masrafın bevh'ide olacağına zah'ip bır gorüse sahıp olduğunu gordum Ben de aksini iddıa ile, 5917 sayılı kanuna gore verilen kararın mahıvetı ıtıbarıle idarî bır karar olduÇunu. Devlet Şurasımasını, hukümet otorıtesını ztdelıyece.< bır karşı mukavemete ımkân ve fırsat vermeden ınfazın yapılarak zevahırın kurtarılmasına soyledim ve «köyluler tarafından asavis kuvvetlerimize mukavemetp teşebbus halinde benı durumdan haberdar ediniz mahalline bizzat gideceğim» cevabını verdim. Bir taraftan da Gcrkürk kövlulerının sozden anlıvanlamı dâvet ederek kendılerıne ınfa7in vaDilacağını. silâhlı Devlet Zabıtasına mukavemete teşebbüsleri hahnde Jandarmava znr istimali ıçin emır verriigımi, herhangi yanlış bır tutuma ve tehlıkeye kapılarak Devletı karşılanna almamalarmı rıca ettim Bu tavsiyelerıme uvmamaları halinde karsılannda benı bulacaklarını sovledım Bana mukavemette bulunm'vacaklanna soz verriiler ve nıdet tapu kaydına müstenıden 1948 yılında. hazine ve Cevlânpınar Devlet Uretme Çıftlıği aleyhıne menı dudahale ve tapu ıptal davâsı açılmış; yapılan muhakeme sonunda: Kafkas muhacırlen vereselerının vekıli ile hazınenın ıbraz ettıklerı tapuların aynı mevkl ve mahalle ye aıt olduğu, davâcıların ıbraz ettığı tapunun daha eskı tarıhi taşıdığı, davâlı hazine ve Devlet Uretme Cıf'liEinm husnunıvetle dahı olsa. mudahale ve tecavuzlerınden ıtıbaren 10 senf>nın geçmemış olması gerekçesıne dayalı olarak. davâlı hazine ve Devlet Üretm e Çıfthğının vakı tecavuz ve müdahalesının men'ıne, hazine tapularının ıptalıne Vıranşehir Ashye Hukuk Mahkemesınce, 25 6.1950 tarıh esas 949/49 ve karar 950/ 43 sayıle karar verılmıştir. Bu karar temyız edılmış. tem >ız bırıncı Hukuk Daıresınce 13 11.1951 tarıh esas 950/9112 karar 951/4901 savıyle davâlıların yanı hazine ve Devlet Üretme Çıftlığının vakı temyız taleplermın reddıne, hukmun onanmasınd oy birlığıle karar venlerek Mahkeme kararı muhkem kazıve halıne gelmıştır. Bu ılâm 20 7.1952 tanhınde ıcra memuru vasıtasıle mahallen mfaz ve davâcılara Aynyısaraç Kövü 18 500 dekar olarak teslım edıîmıstır. "Sen nasıl erkeksin, insan verdiği karardan döner mi?,, VüAyet Daımi Encumenı, uye Halıl Âkıl ile Trafık ve bır motor uzmamndan terekkup eden uç kisıyi kıymet takdırine vazıfelendırdi. O gun toplanıp kıymet takdır etmişler, Halıl Akıl'ı da bana fıat hususunda fikrımi almak için gondermişler. Halıl Akıl geldi, takdir edılen kıymetı soyledı, lıkrimı sordu. Ben de, «münuip» dedım, çıkıp gıtti. 1520 dakika sonra idı. Halıl Akıl telefon etti. Ve aynen, «Bey efendi örur dilerim, izniniı olnr** Gölkürk köylülerine sit Seydo i l e ihtilâflı arszi iç!n K»ymakam beye izıhat venneyi »rzu ediyorum, müsaade buyurulursa yanınıra geleyim» dedı. Ben de, «gel förüş» dedım. Halıl gelinceye kadar da telefon edenın encümen azası Halil Akil olduğunu ve kendisile köyluler ve Seydo ile ilgili ihtilâlh arazi içın gorüşraeyi arzuladığını soyledim. Doğan Gurbüzturk, «Fakat ben o hosDsts Seydo Iehine karar verdim» dedı. Biraz sonra da Halıl Akil geldı. Bu hususta Seydo Iehine karar verdiğınden tamamen habersiz olarak Kaymakam Doğan Gurbuztürk'e çok saygılı bir şekilde kendisinın ıhtılafa konu arazilerinin yamnda arazısi olduğunu belırterek ızahat verdi. Ben kararın verilmiş olması sebebile konuşmasının artık netıceye müessir olTnıyacağım hesaba katarak, HaJil'e hıtaben: «Peki, peki Halil» dedım. Halıl bu sozlerımın, «sösünü kta ve çık» manasına geldiğini anladı, sustu, ayağa kalktı ve selâm vererek ayrılıp gitti. Halıl Akıl gıttıkten sonra Kay makam bana hitaben: «Beyefendi Halil beyi bana çok yanlış anlatmışlar buna çok üzüldüra, izniniz olnrsa Viransehir'i teltfonla arayayım. Kararı infaza vermistira. Dnrdurtayım ve kendim \eniden tabkik edeyim» dedi. Jandarma telefonu ile kaza Jandarma Kumandamnı istedi. Zan rederim onu bulamadı da Kaza Jandarma Merkez Karakol Kumandanı ile konuştu. Ve kararın infazını durdurulraasını kend'sinin kazaya hareket edeceğini sovledi. Biraz daha yanımda kaldıktan sonra kazasına gitmek uzere aynldı. URFA VALİSİ ANLATIYOR Kavmakam fikir degiştiriyor Encumen azası Halıl Akıl'ı Seydo ve Suphi ağalarca kendisıne çok fena bir insan olarak tanıtıldığını, Kavmakamın benımlç olan konusmasından anîamıştım. Halıl Akıl'ı yakınen tanıyınca onun kendısine yanlış tanıtılmasından büyük üzuntu duyduğu muhakkak. Aynı gun saat 18 sıralannda bana evıme telefon ettı. Teessure gomulmuş bir insanın ses tonu ile: «Efendım çok öziir dilerim, size karsı mahcabum, bilmem benira hakkımda bıı duromda ne düşüneceksiniz. Seydo lebine \erdiğim kararı maalesef infaza mecburum. Bu hususta bana karsı anlayış gösterin» dedı. Ben de kendısine «nesele vok takdir senin, zaten biliyorsnn kararı tekrar gözden geçirmek istiyen sensin bnnu kendin arznladm. öyle münasip görnyonnn Syle jap» dedım. Bu telefon konusmasından sonra Viranşehir'e gıttiğınde Seydo veya Suphi ağaların bırısile ve>a her ıkısıle goruşup konustuktan sonra bana telefon ettığmı duşundum. Onlarla olan konusmasında, Encumen azası Halıl Akıl'ın kendısine tanıtıldığı gıbi oîmadığını gdrduğunu. kendısını tahrık ve ığfâl ettıklerı ıçm Seydo lehinde verdiği karan yerıi bastan gozden geçırmek nıyetınde olduğunu onlara ıfade ettığmı sanıyorum. Hattâ bu hu : Kemalettin GAZE20ĞLU susa muhakkak nazan ile bakıyorum. Kavmakamın bu yeni tutumu karşısında ise Sej'do \e Suphi ağaların Kaymakamı sıkıştırdıkları şüphe goturmez bir gerçek oîduğuna inanıyorum. ranşehır tlçe eskı Jandarma Kumandanı Üsteğmenm mevzu bahıs kararın, ıcra ve ınfaz edılmesı sırasında >a köylulerın mu kavemetmden endışe ederek, veya karaıın esasen ısabetsız serıldığıni bıldığınden tereddut geçınp, durumu Askerî amırı olan Vılâyet Jandarma Alav Kumandanına sorup ızah etmek ve dlrektif almak lüzumunu duyarak telefon etmış olmalı ki: Jan darma Alay Kumandanı bana telrfon ettı ve na yapılması gerektiğmı sordu Ben de cevaben ınfazın bir kaç gun geç yapılmasında Iehine karar verılen Se%do ıçin kaybedılecek bır şey olrr.adığını, fılvakı nadas mevsımı olmakla beraber esasen arazınin köylülerce traktorle nadasının yapılmış oldugu, acelele getirilmesı takdirınde durumdan muteessir ve heyecanlı halde bulunan kovlunun ınfazda Jandarmaya mukavemetı halınde. neticenın ıvı olmıvacağmı asayış kuvvetlenle koylulerın kar =ı karsıya getırıleceğını, mumkunse ınfaz uç beş gün tarıhle >apılırsa köylunun heyecanının arava bır zaman mesafesı gırmesı sebebile tavsıyacağmı ve hele karar aleyhine mahkemeye \e\a Devlet Şurasına muracaat ettırebılirsek, iptâl ümidinm onları intızara sokacağını ve sukunet bulacaklan kanaatında olduŞumu soyledim. Istihbaratm köylülerin infazda mukavemet gostereceğı ve ıhkakı hakka teşebbus edeceklerı şeklınde idi. Vıransehır Kazasının da dahil ruriuğu VUâ\etın asa>ısınden hukumete karşı sorumlu kişı olarak ona gore tedbir almak zorunluğunda idim Koylulerın mudafıı A\ukat Mustafa Izol'u çağırttım. Koylulerı ıntızar ve umıde sevk ede rek mukavemetlerım kırmak ıçin acele mahkemeye muracaat etmesmı sojledım. Avukat Mustafa Izol bana cevaben: Mahkemclerde dâvalann hele tahsı«en Vıranşehirde çok uzun vıllar sonra karara bağlandığını, kendı ağalar Kaymakamı sekıştırıvorlardı na nuracaat halinde esas, şekıl, \etkı ve maksat yönunden ıncelenebıleceğını ıfade ile, Bır an ıçin kendı hukukı görusu doğru olsa bıle kbvlulerın mfaz sırasında bır hâdı«e çıkarmaması ıçin Devlet Şürasına muracaat suretile, onların mtizar ve sukunete geçinlebılmesi ıçin bıze, bir amme ^orevlisi olarak yardımcı olmasını rıca ett:m. Avukat Mustafa tzol kabul ederek koylüve ümıt verdi ve Şura%a muracaat ıçin Ankara'ya gıtti Aradan ikı veya üç gun geçmıştı kı bır Jandarraa Alay Kumandanı benı telefonla aradı. Kaza Jar.darma Kumandan'nın kendiMne telefon ederek, «derhal infaz için kendisinin sıkıstırıldığinı söylüyor. Ne emredersiniz?» dı\ e sordu. Bu defa da Kaza Jandarma Kumandaiının kararı acele ınfaz etmesı ıçin tazyık edılmeye ba=landığı anlaşılıyordu. Kararın tamamen hak«ız olrrasına raSrr.en Jandarma Alay Kumandanına' Vıran^ehır Merkez, Kırhk, Mızar, Şekerlı ve Demirci karakollan tam mevcudu ile çok kuvvetlı tedbir alıntekımde ınfaz sırasında, hâdıse mahalline gelmedıler. Infaz gıvaplarında yapıldı. Seydo Aydoğan'da Kaymakam Doğan Gurbüztıirk'Ie Ankara'da daha ilk tanıştığı anda tasmım ve tasavvur ettiği maksadına naıl oldu, Arahk 1314 tarihli tapu kayıtlarına gore: Eyüp Bay Bın Dude Bey, Firdevs Bintı Ey>up Bey, Vete, Binti Delhı, Saraca Hanım Bmti Musa, Hacı Bınşuayıp adlarını taşıyan Kafkas muhabirlerıne Iskân ve zıraat edınmek üzere ba ıradeyi seniye ya müsteriden ve meccanen Vıranşehirin Ayn:saraç koyunde 12 adet tapu>a istınaden arazi verilmı? Uzun seneler geçtikten sonra avnı mahâl ve mevkıde bu 12 adet tapuyu da ıçıne alacak şekılde senetsizden ve Kaza Tapu Komısvonu karariyle hazine a i ı na 1943 tarıh \e 2 numara ile kavıt tesis edılmış. Yukarıda isımleri sayılan Kaf kas muhacırlen varıslerınden llvas kızı Meryem vekıh Ismaıl Sımsek tarafından, Aynısaraç kovunde muvekkılı ve müşterek lerı adına tedavul görmuş 12 a Seydo we Suphi Eski incelemeler 1953, 1954 ve 1955 yıllarında aynı bölgede çalışan 47 ve 71 numarah Toprak Komısyonlan tarafından mceleme yapılmış. Yukarıda belırtılen mahkeme Ilâmı ve icra zaptına müsteniden 18 500 dekar arazi uygulam* ve dağıtım dışı bırakılarak maliklerine terk ile mücavırinde bulunan. hazine topraklan 4753 sayılı kanun gereğince muhtaç çiftçılere dağıtılmıştır. Sen nasıl erkeksin Hattâ eşı Esın Gurbuzturk'un de Kaymakama, «Sen nasıl erkeksin? İnsan verdiği karardan döner mi?» dıyerek Doğan'a çıkıştığı ve kararda ısrarı ıçın tahrık ettığı ıfade edılmektedır. Kaymakam Doğan'la olan telefon konusmamdan ikı uç gun sonra olduğunu sanıyorum, Vı, YARIN KAYMAKAMI TAHRİK EDİYORLAR Dişi Bond MODESTY BLAISE 05 25 06 m 05 45 07 09 07 0,} 07 C0 07 45 07 30 0$ 00 Ci 20 C" 10 09 00 03 10 09 30 0" â 5 10 00 10 15 10 25 10 Î0 11 00 11 05 1145 12 00 12.10 12 15 ( ) Acıh5 ve P r o e r a m Turkuler Ko\dcn Hopnrtai K o ı e Haber.er I tedıe nız l u r k u Î T Habcrler \ e Ha\ a D u r u m u 1 a n u l da B u e u n = Kucuk IlpnlaBu Sabpl Sızınle Pa>aaeblelcr Sabah S î r k ı ' a r ı Doktorunuz Dr.or K1 . P n a n o Soloları Tıııkuler Carlı Rahcı Orkestrası Muzık Kılusu i,serleı A'irMganlar Sohstler Gecıdı A.rkası Ysrın Kısa Haberlcr Sdbah Kor.acrl Vuıal Doau ve A r k a d a s l a n Bu Hafta Dınleseceklerımz Kucuk llânlar Dı\an Sazı. Baelama \ e Cuıa'dnn Ovıın Ha'.aıarı 12 30 Bcrabcı ve Solo Sarkılar 13 C0 Hnbeıler. Resmı Gazelede Hafıf Muzık R c k . s m PiT)Eram!arı C u ı n a n e ^ Knriserı Uenclık Saatı Selım Ozcr O:kestrasl Sarkılar Turk T n a t r o s u Cov Ssa'.ı Kısa Haberleı Yurdun S e . . Reklam P r o e ı a n ı i a r ı H a b e r l c \ e Hava D u r u m u Kjcuk Ilârlar Ezgjlerımjzın Getırdıtc'erl hı leâın O n u n 24 Saatın O l a i l a r ı Sarkılar S.zm S e c t ı k ' e n n ı ? Reklâm P r o e ı a n l a r t Haberler ve Hava D u r j m j Genclerle Basbasa G u n u n haberierınden özetler 1 2 3 ^^ 4 5 6 8 9 1 234 56789 SOLDAN SAĞA: Tıffany Jon TIFFANY JONES „. , SİMPİUK DGVIMİZ.. M Ç B I R VİMCİT T A M H20 13 30 15 00 15 30 15 40 15 55 16 15 16 45 17 1> 17 20 17 50 19 00 19 40 119 45 20 30 21 00 21 05 21 20 22 00 22 45 23 00 23 55 1 Bernard Shaw'ın en tarunmış eserlerınden bırinın adı. 2 «Kanuna karşı gelmış Batı Anadolu kabadayısı» anlamına iki soz, bir edat. 3 Çamaşır veya yemek taşımaya mahsus buj"uk kaplardan (çoğul). 4 Isim, umversıte fakulteleruıden birının ikı başı, bır peygamber. 5 Tersı bır erkek ad'.dır, bır renk. 6 Demıryolu. 7 «Çok mükemmel mahal» karşılığı ıki söz, güzel sanat 8 «Elbıserun eşya konmaya mahsus küçük torba gibi yerleri yeter sayıda» manasına ikl soz. 9 Sahıp, «kışıı karşılığı Divan edebıyatında kullanüan bir söz. iI 11 1 • U YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Yüksekten atıp tutarak konuşmayı huy edınmış İUŞL 2 Karma bir edat, çevrüınce fazla yağan yağmurun yokuş yerlerde meydana getirdıfi belirir. 3 Devamlı garez, tersi «talıhıı Isarşılığıdır. 4 Bır edat, vıdaların kenarlarındakı. 5 Bıriııın suçunu bağışlıyarak (ıki soz). 6 Bır uunkiı ouimacmnın çoğul takısı, tersi hafıf alkol halledllmlj «eKU ^ Bır sıfat takısı, bır malın satış değerının yarısı. 8 Karademzdeki bır Rus lımaru, var. 9 Fazla kafayı çekmış olanların bağırtüarı (çoğul). H 1 1 3 DÜNKC BOUIACANIN HAİXüDtLMTg gtmn.1 NASIL HAJLLEDtLECEK TnkandaH nkaml) baUnaoda mdece 4 tane aoahtaı (ipacn) re 8 tane «ooot varda 6og kalaa U karenİD tçine 1 den 9 s kadaı aygno bireı rakam koyamk ve t o y lama. çmrpma çıkartma. bölme Isarellenne dikkat ederek «oldan sağa ve vukandan •şağiya bulmarad» gosterileo fonoçlan bnlonaz. Birat vaktinizi alıt ama, boj vaktınizi bo^ça geçırmı^ olursaoaz. MalkOÇOâlU konu veresim: AYHANBAŞOĞLÜ BEYAZGÛL ISTANBUt, IL RADYOSU 11 55 Acılıs ve P r o e r a m 12 00 Sızm Icin 12 30 M ı n v a t u r Muzık 13 00 Ceslth Muzık 13 30 Lied Saatı 14 00 Tatıl Melodıleri 14 30 Koncerto Saati 15 00 Caz Muzıeı 15 30 Gencler Icın 16 00 Cumartesı Konserl 17.00 Cav Saatı 17 30 Kucuk Konser 18 00 Ivı A k r a m l a r 18 30 Senfonık Mu/ık 19.30 Hafıf Muzık 19 00 Hafıf Muzık 19 30 Aksam Kor^eri 20 15 Ger.clerın Se\dık'er) 2100 F ı k r a l a ı \ e Muzık 21 30 Ses MiiZiaı 22 00 Gece Konsen 22 30 Bu Hafta Neler Dınle\eceksınız 0 2? 5 K a ' m k Sololar 23 00 Gokkusa^ı 23 30 Hafıf Sprkı'.ar 24 00 Gece k a r ı s ı Icın 01 00 P r o s r a m v e KaDanıs 24 00 Kaoan.s FRtEDRİCH DÜRRENMATTi 22 iıNe olmuş?» <'Cınayetten on gün kadar önce. Senın farazıyenl kabul edeceksek Gntlı Moser katılle cınayet günunden bnce de karşılaşmış demek oluyor. EJer boyleyse bu karşılaşmayı sonradan bir masal şeKImde belırtmesı tuhaf.» «Çocukluk ışte.» Locher başını yandan yana salladı «Çocuklar hıç bır şeyı sebepsız yere yapmazlar,» dedı. «Ihtımal bu ırı kıyım, esmer adam Gritlı'ye, karşılaşmalarını kımseye soylemesın diye tembıh etmısier. Kızcağız da onun tenbmını tutmuş ve gerçeğı soyleyeceğı \erde bır masal uydurmuştur Gerçeğı sovlese elbet bır şuphelenen çıkardı ve onun da hayatı kurtulmuş olurdu Göruyorsun yi, bu faraz.yeyi kabul edınce olaylar gerçekten muthış bır anlam kazanıyor.» Sonra doktor ansızın «Çocuğun .. çocuğa tam aniaınıyla tasallut edılmış mi9» dı>e sordu Msttha:, «O sekılde değıl.» dıye cevap verdi «Bundan once St Gall ve Schwyz'de oldurulen çocuklara da aynı şekilde mi tasallut edılmıştı?» «Tıpatıp..» «O zarr.anda ustura mı kullanılmıstı'» lEvet » Sımdı doktor da bardağına konyak boşaltaraK, »Oyîeyse tfm bır cınsel cınayet değıl, bır oç alrr.adır bu,» d:%e fıkır >uruttu «Suçlanun bu suçları :şlemektekı amacı kadınlardan oç almak, besbelli » «Ama kız çocuğu bunlar, kadın değıl'» Locher kesmlıkle, «Bır akıl ve ruh hastasınm gozunde kuçul. bır kız çocuju kadın yerını tulaıılır Câni yetışkm bır kadına saldırmaktan korktuğu içm kız çocuguna saldırır Oç almak istedıği <ad:mn ye r jıc kuçuk kızları oldurur. Onun içm de dauna lyni tıp kızların peşmdeclır Bu adamm oldurduğu ou*un çocuklarm bınbırme benzedığine kahbımı baspnm ben. ıKarsımızda tamamen ilkel blr tıp var, bunu aklından cı karma. Doğ'jştan mı aklı noKsar.dır, yo«sa sonradar. mı olmuştur. • FarK etmez. Bu tıp kımsele ıç gudulerme asla hâkım olamazlar. Ufacık bır Febep boyle bır kimseyi bır canavar hajıne get:rme£e yeter » Nıçın oç almak istiyor olabilir?» Doktor omuz sılktı. «Daha çok cınsel sebepten olabilir. Belkl cinsel duygularım çok baskı altında tutan bır adamdı Ya da bır kadın tarafından sömurlmüstu Bel kı karısı zengın, kendısı parasızdı. Belki karısı da lıa yüksek bir aileden geliyordu » Matthaı «Bunların hiç birı seyyar satıcıya uy gulanama/) dedı Doktor genc omuz ?ılkti «Ona uygulanabılecek durumlarda buJunabüir. Ç YEĞİNOBAU NIHAL . i A N K AR A 06 25 Ofi '.0 07 00 07 05 07 30 07 15 08 00 0«05 08 10 03 40 09 00 09 20 09 15 09 40 10 00 10 20 10 35 10 55 11 10 12 00 12 13 12 2> 12 10 1" 0(1 : > 20 • n '0 13 15 14 00 14 15 15 15 l î 20 15 " î 15 50 İB 10 16 55 17 00 17 50 l«P0 1? 45 20 00 20 13 20.13 20 55 21 00 21 25 21 ' 5 r? 2i 22 45 21! m) 23 45 24 00 Ac lıs ve Drogram Gı n a ^ d ı n Kcve Haberler Cesıtlı Seslerden Sarkılar H a b e r l c \ e Hava D u r u m u Sabah Muzıâı Ank?ra da B u e u n Kucuk Ilanlar Her Telaen Turkıılfr Hafıf Mu7'k Sabah Kor^eri Kı«a H a b e n e r Arkası Ya>ın C Bohadın'den Sarkılar Tjrkıler Molodıden ATe'odıve Gonul A k ı n d a n Sarkılar Konser Saatı Turkuler K ı b r ı s Saatı Kvcuk Ilânlar .Sa.kılar Haberl»r Hatıf m'i7'k KaMD Mektunları Kadmîar tntıluluöu Cocuk Bahcesı Reklâm P ^ o e r a m l a n Kiaa Haberler H a f t p r ı n ProCTanı Genclık Saatı Haftanın Tiırkuler! Dl'ek K u t u " i Kısa Haberler Cocuk Saatı Reklâm P r o e r a m l a n Hpberler ve Hava Durunu Turkuler Vurai Dofu dan Cıean Mıızı^ı Sarkılar Muzık P a l e t : f\ k u d a n Oıce 24 Saatın Olavları Turk MuzıSı Cesıtlı Muzık Tıirkuler Habeıler ve Hava D u n n ı ı S v ı n Sectıklerınrz Gece Y a n î m a Doîru KaDanıs Bır kadnla bir erkek arasmda en had gıilünçlülîler mümkü'.dür » «Cânimn sey>ar satıcı olmadığını kabul edsrsek k u cinavetlenn devam etmesı tehlıkesı var mı?» '<St Gall kantonundakı cınayet ne zaman ışlenmi^t .'Bes yıl önce''» «SJ r kantonundakı9» cikı vl önce » «Demek kı devreler kısalıyor Bu hastalığın artması anlamına gelebılır. Hastalık arttıkça ırade kuvvetı c1' trbıatıvle zavıtlavacak'ır Vi^t? adam:n bır.caç ay içınde, hattâ fırsat bulursa bıikaç hal i ıçınd< cınayet ışlempsi mumkündür » «Bu arad? ne vapacaktır'')! lönre Içmde bır ferahlama duyacaktır. Ama çok "eçmeden ıçmde yeni nefret ve kın duypıları bırıkmeve başlavacak, yeni bır oc alma ısteŞ: ortava çıkacaktır Bu devrede hasta adam sadece çocuk bulunan verlerde eezmip oyalanır Okulların onu 'P mevdanlıklarda filân Sonra arsbasryla °rdan "raya dolasarak kendins venı bır kurban araTa»? bajlar Arad'?ı ki7 cocuğımı bulıınca bir <ırkadaslık kvra, ve bir îure sonra bir cinavev olayıyla daha karsılasırsımz » "•jocb.pr «usmuştu ^Tatthaı re^mı alıp katladı VB ceketımn ıc cebme kovdu Gozlennı pencereden yana çevircli Dışarda şımdı kopkoyu bır gece bükum sünıvordu «Kırpı deiını bulabümem İçm bana şan=: dıle, Locher » Doktor biran ona bakakaldı. Sonra Erısızın onun demek içtediğini kavradı «Demek bu riev senın içın bır f?razıveden ıbaret deiil övle mı9» Mafthaı. «Brnım şozumde ou dev famamen sahıcıs dıve cevap verdi «Onun varhğırdan bir an bıle süphe etmlvorum « Doktor snirlenerek, demmde^berı konuştuklarının tahminden ve teoriden ibaret olduftunu, ılmi yonden gerçek savılamıyacağ'r.ı ıleri surdü. Ortadakı bınleroe ıhtmalden bırmi işaret etmıslerdi O kadar \ynı metodu uvguiayarak herharsı bır fcimsenin bu cmaye^leri iilemis oldugu ıspat edılebıhrdi. 0 Neri^n olmas'n Herşev mümkundıi ve ne kadar sacma olursa olsun herhansrı bir far^zıvevi mantıkla des'eklemek kabıldı Bunu Ma^haı de pek âlâ bılıyordu Doktor «Erkeksen aerçeklere farazneden favdalanmaKiZin bakabilmelisin » dive sözune devam etti t'Scyvar satıcının cıtCHı olduguna açıkca isaret eden o unsurlan kabul etmek cesaretini gostermelisin Çocugun çizdiJi resim tamamen haval mahsulü olabılir. Ya da cinayetle hıç ilgisi olmavan bırisidır » Mafhaı bardiğındakı koırvafı b:tırerek «S°n faraziyeden bir takım sonuçlar v,ıkardın dedı» «Bunlara ınanıp ınanmamayı lutfen bana bırak » (Arkası rar)