Katalog

CUMHTJRtTET 27 Temmua 1967 SAHtFEÜÇ AJANSLAR * RADYOLAR Detroit'te ölü 33, ziyan 200 milyon dolar Çombe'nin eşi | kocasını I kurtarmak için B. M. e başvuracak NEW YORK, (a.a. AP) Kongo eaki Başbakanı Mois Çombenin esi, Çombenin Kongoya iade edilmesini önlemek «maa ile New York'a gelmistir. Birleşmis Milletler nezdinde teşebbüslerde bulunan Bayan Çombe, Kennedy hava alanmda gazetecilerle konuşmak istememistir. Çombe, Cezayir Yüksek Mahkemesinin karanna uyularak Kongoya iade edilirse, vatana ihanet suçundan idam edilecektir. New York savcısı, Bayan Çombenin avukatlarmm Birleşmiş Mil letler çerçevesinde çaba harcayacaklarmı belirtmiş, fakat, «Birlesmiş Milletlerde hangi kanallara başvurulacağını» açıklamaktan kaçınnuştır. D E Ğ1ŞEN Zenci isyanı Chicago'ya da sıçradı (Dış Haberler Servisi) VATİKAN [ ~~ ; Eskı yenı çatışması GÜL IŞIK hadiseler arasında İtidalin yenilgisi ırk kavgalanna sahne oluyor. Sebep, «sabır» ve «itidal» kavramlanndan nefret eden yeni bir kuşagın, kara derili azınlığın liderliğini ele geçirmesıdir. Dfinfin GANDİ'den esinlenmi? mficadele taktikleriyle Nobel Bans ödülünü kazanan Dr. KlNG'leri, bngfin yerlerini henüı 26 yaşında bulunan CARMICHAELlara bırakmışlardır. öyle bir CARMICAEL ki, Amerikalı zencinin ezilmesini, beyaı ırkçıhk ve Kapitalizm tarafından plânlanan uluslararası fesat hareketinin bir parçası görmektedir. Siyahlann ayaklanmasını Amerika'nın Ingiltere'ye karsı isyanıns benzetmektedir. Adil siddetten söz etmektedir. Fasifistleri, bilinç altı ırkçıhkla •uçlamaktadır. CARMICHAEL'in temsil ettiği milittan yeni kuşak liderlere göre, Amerika, siyah ve beyaz iki ayn nlosa bölünmelidir. Bütün zenci gençler için milis eğitimi sarttır. Ülke çapında sadece siyahlarla alıs veris edilmclidir. Hristiyanlık, tncil karşılığinda sivahlan sömüren bir beyaz adam dinidir. Siyah ihtilâle katılmaya yanasmıyan tüm kilise ve dinsel kurulnslar boykot edilmelidir. Doğnm kontrolü, lenci ırkın tasfiyesi yolunda bir •dımdır. Yeni kuşak, zeneileri, «siyah iktida» bayrağı altında toplamaga gayret etmektedir. «Sivah Iktidar» proğramı kapsamı KtNG knşağının erismeğe çalıstıjh okullarda, lokantalarda eşitlik gibisinden sembolik, mütevazi hedeflerden çok daha muhteristir. Zihniyet kadar, Amerikan toplumu ve ekonomisinde de köklü değişiklikleri öngönnektedir. Amerikadaki ırklann kavnaşımı, akımının, Üçüncü Dünyadaki genel uyanma ve sömüru düsenine karsı ayaklanmadan esinIenip hız kazandıgı anlaşılıyor. Ülke, sathına gittikçe yayılan knndak, yagtna ve tahrip hareketleri beneil beyazın sorumsuzluğunun, vaadlerini tntmamasımn acı meyveleridir. Ssbır ve ttidalin ırklann kaynasımı TÜyasını gerçeklestirempmesi, bnrnnna kadar dolo zenciyi, büsbfitün nzlaşmaz ve parlayiet yapmıştır. En nfak bir kıvılcım bile, yeni ölü, yaralı ve zarar ziyan rekorlarımn kınlmasına yetmektedir. Bir iç savası andırmafa başlıyan kavganın en teblikeli etkisi, hiç şüphe yok ki, psikolojiktir, yani ırklararası nçnrnmn manevî alanda da derinlestirmesidir. Karsılıklı nefreti bilemesidir. Geçiiğimiz kasımda yapılan Amerikan devre »rası seçimlerinin genellikle mnhafazakâr adaylann zaferiyIe sonnçlanması, ynkandaki kaygımıza dayanak olabilir. Şiddet, özlenen hedefe varmayı süratlendirir mi, yoksa yavaslatır mı, ayn bir yornm konnsndnr. İtidal yenilmistir, acaba zafer kazanacak mıdır? Bilinen, kavganın iktisadi oldu|ndnr. Gözfi doymayan beyaz, emsalsiz Amerikan refahının mal ve hizmetlerinin kara derili ilie eşit ve Sdil pavlaşılmasına yanaşmadıkça kavga sfirüp gidpcek, CARMICHAEL'lann yerini belki de daha asırılan alacaktır. merika, tarihinin en Kanada birlik içinde kalacaktır Muhammed Ali ve birliğini bozmak amacı taşıyaa Dünya Ağır Siklet Boks Şamher teşebbüse esef edecektir.» piyonu ıken ünvanı geri alınan Bu arada, Fransa Kanada iMuhammed Ali Clay, şiddet haHşkilerinin tam bir buhran geçirreketlerinden zarar görenin zendıği tahmin edilmektedir. Ottawaciler olduğu inancındadır. da buhranm tamamen atlatıldığı Missisippili zenciler tçin pada pek sanumamaktadır. Her ne ra toplamak amacıyla düzenlekadar Pearson, de Gaulle ile yanen bir mitingde konuşan Clay, LONDRA (a.a.1 îngiltere, pacağı görüşmelerin durumu açık Fransa ve Batı Almanya 19T3 ilk«Irk kavgası faydasız. çânkü lığa kavuşturabıleceğini ummakta mermilere daha da enemlisi yibaharında uçuşa baslıyacak bir ise de Fransız Devlet Başkanuun yecege sahip olan beyaz adam«Avrupa hava otobüsü» inşasına bildın karşısmdaki tutumunun ne dır» demiştir. karar vermişlerdir. olacağı henüz bilinmemektedir. Askere gitmeyi redettiği için tlk kez havacılık konusunda oryargılanan Clay, bes yıl hapıs Daha sertçe bir tepki ise «Wa«tak bir teşebbüse girisen üç ülke, cezasına çarptınlmış ve temyihington Post» gazetesınden gelmiş kısa mesafelerde daha ucuza yolze başvurmuştur. tır. Bir başyazıda bu hafta Kanacu taşıyacak 250300 kişilik bir hadayı ziyaret eden hakikî de Ganlle va aracının geliştırilmesini öngörBu arada Amerikalı Medeni değil, Fransa Cumhurbaskanınm müşlerdir. Haklar Savunucu Stokeley Carbir karikatürudür» denilmekte Araçla ilgili anlaşma 15 eylulde michael'ln, komünistler tarafınimzalanacaktır. dan duzenlenen Lâtin Amerika ülkeleri Dayanışma Konferanıına «Gözlemci» sıfatıyla katılmak üzere Havana'ya geldiği Küba başkentinden bildirilmıstir. Prag'dan gelen Carmichael, gazetecilerle konuşmamıs ve TUNUS, (a.a. AP) tadırlar. Fakat ölümden çekinmedikten sonra mahresmi bir arabayla alandan aymmiyetlerden de çekinmeyiz» demiştir. umhurbaşkanı Habıb Burgıba, Cumhurıyetin nlmıştır. Öte yandan, Hazine Bakanı Nezıh Deih ise saOnuncu yıldönümü munasebetiyle Mıllî Mecliste Diplomatik kaynakların tahyaptığı bir konuşmada, Arapların Israıl karşısın vunma vergisinin % 50 oramnda arttırıldığını açıkminlerine göre, zenci lider, 1953 lamıştır. Memurlara verilmekte olan primlerde de Santiago'da kaydedilen bir isya dakı >enılgısını ımâ ederek demiştir kı: «Siyasî bir lider, milletinin zaferinden sornmlo kısıtlamalara gidilmektedir. Aynca, fiatları arttınl nın yıldönümü dolayısiyle bugün yapılacak şenliklere katıl dnr. Basansızhğa uğramasının ise, hiç bir mazereti makta olan sigara, sabun, şeker, çay ve alkollü içmak üzere hükumet yetkililerl olamaz. Meselâ, doğudan beklenen uçakların batidan kiler gibi tüketım maddelerine de yeni harçlar ektarafından adanın doğu ucunda geldiğini söylemek ise yaramaz. Politikacı, bütün lenecektır. Araba, benzin ve nakliye fiatlarında da ki bir sehre götürülmüstür. ihtimâlleri dıkkate almazsa, kabiliyetsizliğini gös hıssedılir artış vardır. Plânlama Bakanlığı tarafından «tesbit edilmlş termiş olur.» Öte yandan Mısırın yenı tasarruf butçesinı tak bnlunan vade içerisinde bitirileceği» bildirilen Asdim eden Zekeriya Muhiddın, «Süveyş Kanalının suan barajı dışında, yatırımlarda da kısıntüara gikapatılması ve tnrizmin durması yüzünden, Mısır dilmiştir. Yeni bütçe ile, 1967 mall yılında hakikî bütçe gelirlerinin mühim bir kısmını kaybetmektedir ve bu srada ordusunu yeni baştan donatmak ve halk gelirlerinde 172 milyon Mısır, ürahk bir azalma önkuvvetlerini teşkil etmek zorunda bnlunmaktadır. gorulmekte buna karşılık «ülkenin savunma yeteKALKÜTA ( » A ) Kalkütanm tmtihan saati gelmistir. Düşmanlarımız, halkımızın neklerini kuvvetlendirme» için 59 milyonluk ek 120 kilometre kadar kuzeydoğu • bu daruma uznn süre katlanamayacağını sanmak ödenek aynlmaktadır. sundaki Dhubulia kentinde polisle nümayişçiler arasında bir çatışma olmuş, üçfi ağır olmak üzere bir çok kişi yaralanmı$tır. Olay, 500 kadar nümayişçinin yiyecek Utemesi ve demiryolu trafiğini durdurmak üzere tren hattıru işgal etmesi üzerine patlak vermiştir. Polis nümayişçileri dağıtmak istemiş, onlar da taş, ok, mızrak ve demiryolundan söktükKayhan SAĞLAMER I leri parçalarla polise mukabele etmişlerdir. DETROtT Federal birlikler ve tanklar tarafından desteklenen polislerle zenciler arasmdaki çatışma Detroit'in batı kesiminde sabaha kadar devam etmiştir. Kundakçılar faaliyetlerıne devam ederken, sehrin barut kokan sokaklannda can veren polislerle zencilerin sayısı 33'e, zarar ziyan 200,000.000 Dolara yükselmıştir. Yer yer yangın bombalan patlamaktadır. Şehrin parasütçü birlikleri Urafından sıkı bir sekilde korunan doğu kesimi sakindir. Ancak, batıda kurşun yağmunı devam ederken, doğu kesiminde de yer yer ates açıldığı görülmektedir. Halen Detroit'te 5,000 federal asker vardır. Askerler, Milli Muhafızlar v« polis, binalann tepelerinde hareket gördükçe, ne olduğunu sormadan ateş etmektedir. öte yandan geçen yıl karışıklıklara sahne olan Chicago'nun batı kesiminde yıne dumanlar tutmekte ve mağazalar yağma edilmektedir. Itfaiyey yetkililerine göre, çok sayıda yangın çıkmıştır. Ma ğaza vitrinleri kınlmıs ve her yerde hırsız alirmlan çalmaya başlamıstır. Amerikanın ikinci büyük sehri olan Chicago, bu yılki ırk kav gaları sırasında şimdiye kadar sukuneti koruyabilmis, ancak. şehirde gerginlık ıçten içe artmıştı. Yağma, kundakçılık, tahrip ve diğer şiddet hareketleri dün Toledo, Saginaw ve New York (Harlem ve Roehester semtleri) şehirlerinde de bütün şiddetiyle devam etmiştir. Rochester'de dün iki zenci daha ölmüjtür. Detroit'teki sayısız yangınlardan birinin imiinde nöbet bekleyen bir Milli Mubafa eri FRANSIZ KANADA ILIŞKILERINDE KRIZ DIŞ HABERLER SERVİSİ OTTAV?A Fransa Cumhurbaskanı De Gaulle'ün Quebec eyale tinin Kanaldan aynlarak bağım sızlığmı ilân etmesini destekler mahıyetteki konuşmalarına, Ba kanlar Kurulu, Başbakan Lester, B. Pearson imzasiyle «net» ve •sert» bir cevap vermiştir. De Gaulle, dün gece de Mon treal'da kendisıne tezahürat yapan muazzam bir kalabalığa •Vi\e Quebec Libre (yasasın hür Quebec)> diye cevap vermişür. De Gaulle'ün bu sözleri, nüfusunun % 80 ini Fransız asılh kimselerm teşkil ettiği Quebec eyaletindekı ayrıhk taraftarlarını sevınçten âdeta çılgına çevirmiştir. Daha kesin bir tutum takınmadığı için iktidarı yeren muhalefetin beğenmediği bıldiri, şdyledir: • Sayın Cmnhurbaşkanının bazı beyanları, halkunız arasında a maçları Kanadayı tahrip etmek olan ktiçük bir azınlığı cesaretlendinne eğilimindedir ve bu nitelikleri ile Kanada halkı ve hükumeti tarafından kabul edilemezler, Kanada halkı serbesttir. Kanadanın her eyalcti serbesttir. Kana dalılann kartarümağa thtiyaçlan yoktur. Hakikatte binlerce Kanadah. geçen İkinci Dünya Harbi sırasında Fransanın ve başka Avrupa ulkelerinin knrtarıhnası için can vermişlerdir. Belediye Reislerine kiüseye gitmeleri emri verildi ATİNA (aa.) Yunanistandaki askeri yöneticiler, bütün belediye başkanlanna ve diğer mahalll >etkiiler kiliselerdeki âyinlere devamlı olarak gitaıelerini emret mişlerdir. lçişleri Bakanı General Stilymnos Patakos, gönderdiği genelgede •mahallî yetkililer, halka ömek olmalıdır» demektedir. m Bulgarislanda deprem SOFTA (a.a.) Bulgar sismoloji servisleri. dün 10.30 sulannda, Bulgaristanın güneydoğu kesiminde Türk hududuna yakm iki yerde yer sarsıntısı olduğunu bildirmişlerdir. Hasar olarak sadece yıkılan bazı bacalardan söz edilmişür. Sarsınülann şiddetinin Richter cetvelinde 5 ve 6 derece olduğu öğrenilmiştir. Hava otobüsü Burgiba, " Doğudan beklenen nçaklann batidan geldiğini söylemek hiçbir işe yaramaz „ dedi, C Fapa VI. Psul, yani ?N milyon Katollfcin rnhanf lideri tarih boynnca ilk, belki de son defa olırak Türkiyeyi ziyaret etti. Bnyrngnna doğrndan doğraya bağlı bnlnnmayan, hatta çekimser kalan Katolikler bir yana bırakılsa, yine de dünyanın en genis tebalanndan birine sahip olan ba liderin yordamnzda bnlannşnna ne bir olağan protokol gezisi, ne de devlet bışkanları arasında bir plâtonik dostlnk görüşme çerçtvesi içinde değerlendirmek mümkün degil. Yalnız yurdumuzda değil, ken bi tam bir lâik ruhun bulundudi ülkesinin Katolik din çevreğu ülkelerden sonra şimdi Ital lerinde de bir sürpriz gibi karşı yada da reformcu Katolik grup lanan ve dünyanın dikkatini bir lar gittikçe çoğalmada, guçlenanda üzerine çeken bu gezi as medeler, ilericiliğı hiç kimseye lında belirli bir programın çok bırakmamak çabasındalar. Örönceden bilinen etaplanndan neğin bugun İtalyada doğum biri: Doğrudan doğruya «Degikontrolü, boşanma ve rahipleşen Vatikansın yeni politik yörin evlenip evlenmemesi gibi, rungesine giriyor. daha bır kaç yılcık öncesine ka Vatikan manevi nüfuzunun dar tam birer sosyal tabu sayıbütün genişliğine rağmen yüzyıl lan konular rahathkla tartışma lardır bir politik ve ideolojik konusu edilme yolunda, en yoyalnızhk içine kapanmış bulunu ğun ve dar gibi gozüken din çev yordu. Şimdi bundan sıyrılmak, relerinde bile bu konularda altyeni bir bilinçle ve direkt olatan alta uyuşmazlıkların bulun rak aktif bir politika izlemek duğu yeni ortaya çıkmada. peşinde. önce Kudüs, sonra Kiliseyi gençleştirmek Hindistan, Portekiz, Cenevre... 1959 yılının Ocağında Papa Türkiye de bu yüksek düzeyli XXIII. Jean II. Vatikan Ökümeturistik programın beşinci dura nik Konsılıni toplamaya niyetli ğı oldu. Bir gezgin Papa Katolik olduğunu dünyaya açıkladığı za lik tarihinde eşine rastlanmıs man amacını şoyle belirtiyordu: çey değil; genis bir tutucu Ka«Kiliseyi gençleştirmek.» tolik kütlesi, Papahğın bugünkü Haylî beklenmedik bir olaydı gidişinin birçok yönleri gibi bu bu. Yüksek din çevreleri içinnu da hâlâ kolayca kabul edede bir eskiyeni çatışmasının bumiyor. lunduğu ötedenberi bilınıyordu. Ama Vatikan değişiyor. DeğiKoyu bır esrar perdesi ile sımşiyor, çünkü değişmek zorunda. sıkı örtülü, dışarılara hıçbir şeyTarih boyunca en büyük gücü cikler taşırmayan Vatikan dunü tutuculuğun sarsılmaz kalesi varlarından bile sızmıştı bu. Ger olmakla kazanan Vatikan bugün çi Katolik Kilisesinin kaskatı hi kendisi için gittikçe daha tehliyerarşisinin ipleri en üst katta keli olmaya başlayan ilerici güç en yaşlı ve tutucu Kardinallerin lerin karşısmda dayanabilmek elindeydi ama, alttan, genç ve için paradoksal sayılabilecek bir reformcu Piskoposlardan doğru durumu benimsiyor: Bir hayli gelen itmenin karşısmda uzun sert bir viraj yapmak, beklenme zaman dayanamayacaklardı bundik bir reformcu kimliğe bürün lar. mek yolunu tutuyor. Dünya olaylarının son gelişmeDünyanın karanlık leri de bu yenilenme isteklerini bölgeleri körüklüyor, geliştiriyordu. KiliGünümüzde durgun ve tutucu senin en yetkili makamlarında güçlerin nasıl artan bir hızla oturanların çoğu Birincı Dünya taş kesilip dünyanın geri kalan Savaşından önce doğmuşlardı, kısımlarından ayrı sınırlı karan daha birkaç yıl evveline kadar lık bölgeler meydana getirdikle tam bir tutuculuğa eğilimliydirini ve boylece bir yavaş ölüme ler. Oysa ki iki savaş arasında sürüklendiklerini farkettikten doğan daha genç kuşaklar kilisesonra, Vatikanın sosyal ve polinin içine gomulduğu yalnızlaştik alanlarda eski gücünü yitirmadan sıyrılmasına bir zorun gö memesi için tek yapabileceği züyle bakıyorlardı. şey, kitlelerin karşısına yeni bir Zaten Katolik Kilisesinin içinyüzle çıkmaktı. Seçme gün gibi açıktı ve alttan alta uzun bir de bulunduğu krizi dünya ölçüzamandanberi kımıldanan devsünde bir genel krize bağlamaya rimci akımlar, önce XXIII. Jeimkân yoktu. 19041905 denberi an'ın, sonra VI. Paul'un Papadünya en huzursuz devrelerinhğmda baskın çıktılar. Ve Vati den birini yasamaktaydı, tarihin kan değişmezlik, eğilmezlik nien yıkıcı, en büyük ve uzun iki teliğinden biraz fedakârlık karsavaşı yirmi yıl arayla birbirini sılığında şimdi yenici akımlann kovalamıştı. Bunlann ilki eski «Hıristiyanlığa yeni bir mb getip toprak hegemonyası uğruntirme» amacını benimseme yoda çarpışmaların sonuncusu ollunda ilerliyor. Bir yandan ulusmuştu. Halbuki İkinci Dünya lararası alanda prestijini arttır Savaşından bu yana uluslararası maya, dünya politikasında kayçatışmalar gittikçe daha fazla bettiği aktif rolü yeniden kazan ideolojik kimliği alıyordu. Dün maya, bir yandan da özellikle ya devletleri hızla iki blok arabelirli bir yaşın altındaki dinsmda kutuplaşmadaydılar, soğuk dar kitlelerinin güvenini ve bağ harp süriip gidiyordu. Şimdiye lılığını elde etmeye çalışıyor. kadar hiçbir zaman su son 15 Gerçekten de bugun Vatikanın yıl içinde olduğu kadar banş södeğişimiyle en yakından ilgili zü edilmemişti, ama hiçbir zaolanlar, en genç Katolik gTupman da silâhlanmaya bugünkü landır. kadar fazla para harcanmamıştı. Hemen hepsınde çoğunluğu gençlerin meydana getirdiği bu gruplar dinsel sosyal, dinsel politik konulara büyük ilgi gösteriyorlar, daha pek az zaman ön cesine kadar üzerinde konuşulması güç olacak çeşitli dünya, ki lise ve toplum sorunlarına çözüm arıyorlar, kendi inançlannı paylaşmaktan çok uzak kimselerle araştırmalarında isbirliği ediyorlar. Ve bu aydınlarla uzmanlar arasında yuvarlak masa toplantılan, sosyal konulu se minerler tertibinden, kilisenin bu konulardaki yeni tutumunu belirtme çabalanndan başlayarak Kiliseye «bests müziğini sokma denemelerine, «Vietnamda bans» için meydan gösterilerine kadar en değişik alanlarda görünüyor. Genç Katoliklerin atüganlıkla n Kıliseden çok önde gidıyor, din yetkililerinin bu ilericikatolik gruplar karşısmdaki tutum ları da çoğu bir temkinli tolerans oluyor. Fransa, Belçika, Hollanda gi Türkpye'de şehret imâlâtı ^ ^ a *M $ 1 şakaya vnrmaktan başk» • .• çare yok! Herkes bir yoldan şöhret yapmak sevdasmdadır. Ne var kl bu sevda eski değildir.Bir münasebetsizin Zemzem kuyusuna işeyerek şöhret yapmak istediği efsanesi kötü yoldan ün kazanmak isteyenler babında nyulmaması gerekerek emsal olarak gösterilir» Ama ne de olsa iste adamm adı dahl bUinmeden sanı tekrar edilir. Çoğu insanlar istemeden kahraman olur. Isteyerek olanlar azdır. Ama plânlıdır. Yavaş yavas >urüt ve hedefine vanr. Asü böyleslnden kaçmmalıdır. Çünkü bir memlekette en tehlikeli şey rastgelenin ucuzca meşhur ve kahratnan olmasıdır. Bunlar memlekette kıymet mefhumu hakkındaki sıhhatU kanaatleri zedeler, ve bilhassa mâBevî değerlerin ölçü ve miyarlarını alt üst eder. Hâlden ziyade âU İçin tehlikelidir. Hani bir hikâye vardır: (Sma harbinl kazanmış olan Yahudi dostlanmu gücenmesinler) Ada vapurlarınm yanaştığı Köprfi dubalan önünde balık tutarken biriri denize düsmüş.. Aman kaza oldu.. denize adam düştü, diye itişip dururlarken ke> narda duran bir Yahudi de deniz* düşmüş.. tlk düsen Yahudiyi görünce can haviiyle ona sanlmıj. Yahudi biraz yüzme biliyonnuş.. Aman zaman!.. Yahudiyi çekmişler.. İlk düsen de knrtnlmus, Birisi: Yaşa! Adamm canmı kurtardm! diyecek olmuj Etraftakiler de. Yaşa!. demişler. Yahudi nefes nefese. Mersi, mersl!» dedikten sonra etrafına bakıp: Hangi namnssuz Itti benl denize! diye hafifçe sonnuş.. Bu, budur. Sonradan senaryosu yapıhr.. kahramanlık filmi oIur. Ben gazeteci Hasan Fehmmln ölduruldüğünü protesto için binlerce talebenin önünde Babıâliye gidip Sadrâzamı binek taşına cağırdığım andan yarım saat evvel hiç birşeyden haberdar değildim. Mektepten çıktım, eve gidiyordum. Cağaloğlu kavsağında talebe kalabalığına rastladım.. öne diiştüm.. yokuşu indik. Binek taşmda dâvacı oldum. Orada kalsa idl, söner giderdl bu iş.. Arkadan 31 Mart vakası, arkadan Hareket Ordusu; beni arkadaşlarım jurnal ettiler.. divanı harbe gittik.. olduk sana bir Hüniyet kahramani™ Ne var ki ben bu durumu işleyemedim. Memleketler ve topluluklar vardır ki şıpşak şöhret yapar. Vesika fotoğrafı çeker gibi kolayca kahraman Imal eder. Türkiye bunlardan biridir.. Sattan Hamit devrhıde birisi ötekini jurnal etti mi?. jurnal edilen kahraman olurdu. Hele bir de dibine jontürk yaftası vurdulae mı tamam.. tkinci Meşrutiyete böyle Sultan Hamit devri kahramanlanndan pek çok kimse devredilmişti. İrtihatcılar devrinde elle tntnlamıyacak olan adamlar vardır kl kahraman oldulardı.. ltilâfçılar da aynı hatayı işleyerek sakatâtı beş para etmez kimseleri kovaladılarOnlar da aslan kesildiler. Cumhuriyet devri geldi çattiİlk devirlerde mücadeleler can pahasma olduğu için kahraman bolluğu olmadı.. Sonradan Halk Partisi 27 sene muttasıl kahramanlar yaptıXn son DP kuruenlan bunlardandır. Arkadan D. P. geldi.. Yavaş yavaş başladı.. Sonunda bir hızlandu. bir hızlandı. Hep sıraya dizildikti.. ne zaman kahraman olacağız! diye.. Derken Milli Birlik devri geldL Onun kadar bol ve ucuz kahraman yetiştirmiş bir devir görülmemiştir. O kadar kl thtilâlin vukuuna kendlleri sebep olduğunn itiraf edenlerden tutun da meselâ bayram günü bayrak asmayana kadar kahraman oldular. Şimdi hiddetlerinden, cesaretlerinden, afur tufuılanndan geçilmiyor. Şimdi de kahraman yapmaya baş lıyoruz. Demek memleketin siyasî Iklbni her devirde bunlan yetistiriyor. Yalnız bir istisnası var: Koalisyon devirleri bu bakımdan o kadar bereketli olmuyor. Ve bu yolla her türlü şöhretin gerçeği ve sahtesi yan yana yaşar ve parlarlar. Çoğu zaman sahte elmaslarm gerçeğinden daha parlak oluşu gibi. Ve boylece kıymetler karışır.. kanşır kanşır.. Buraya hangi krymetlerin kanştığmı yazmıyacağım. Yerine ve sınıfına göre hepsinde var. Tabii iyisi az.. Onun için tanınması, bulması güç oluyor. Bu bir rahatlık degildir; ama kendimiz yapıyoruz.. kendimiz çekiyoruz. Kunseye bir diyeceğlmiz yok ki! B. FELEK Temldnli tölerans Doğu Bloku ve Vatikan Böyle bir durum içinde Roma Kilisesinin tutumu ne olacaktı? Ruhan! kimliğine sığınıp gerçek lere devekuşuvârt göz yummanın bir sonu nasıl gelecekti. Vatikan 1929 da Mussolini ile yaptığı Latran Antlasması ile teokratik dünya devleti olma niteliğinden vazgeçmişti ama bunun la bir politik kurum olmaktan çıkmamıstt. Madalyonun ikinci yüzüydü bu, birincisinden belki de daha gerçek yüzü. Özellikle Doğu Bloku ve onun Batıdaki temsilcilerinden Katolik Kilisesi ilk defa olarak bütün varlığını söz konusu eden bir düşmanla karsılaşıyordu. Uzun yıllar soğuk harbe katıldı, ama bunun bir çıkar yol olmadığı görülüyordu. Hindistan'da açlık yüzünden karışıklık İLK JAPON UYDUSU 1968 SONUNDA ATILACAK LONDRA, (ajı. ) Londrada toplanmış bulunan «Czay Araştırmalan uluslararası Komitesi» ne katılan Japon heyetinin başkanı Kİ. Maeda'nın açıkladığına göre, ilk Japon yapma uydusu 1968 yılı sonunda veya 1969 yılı başında bir Japon füzesi ile fırlatılacaktır. «MS1» adını taşıyacak olan bu uydunun başlıca iki görevi olacak br: Kozmik ışınlan inceleme, ? İyonosfer'in sondajı ve radyo dalgalaruun yavüışını inceleme. Yaklaşık olarak yüz kilo ağırhğında düşünülen uydunun yörüngesi Elips şelkinde olacak ve yeryüzüne en yakın noktası 500. en u zak noktası ise 2000 kilometre olacaktır. Oydu, «MS4» adı verilen vo halen inşa edilmekte bulunan 23 metre yükseklikte 40 ton ağırlığında dört katlı bir füze ile fırlatılacaktır. Fuzenin Uk katı 100 tonluk bir itme gücüne sahiptir. Bu güç, eklenecek sekiz motör sa yesinde 300 tona çıkanlacaktır. Açıklamayı yapan Japon şahslyetinin ifadesine göre, Japonya 1966 Nisanından 1967 Martma kadar araştırma için 28 ve teknik dü zeltmeler için de 14 füze f ı r ^ mış bulunmaktadır. Uınura ve Kogaşıma'daki üsler de bu arada geliştirilmiş, aralarında uzay şart larını denemek için özel bir oda da bulunan bir çok yeni tesis yapümışür. OahlUre Mtttehassısı En mesul aile A RI N î KATOLtK KİLİSEStNDE BUHRAN İstanbuldan kalkan Irende saalli bomba bulundu MÜNtH (A.P.> İstanbuldan fcalkarak Münihe gitmekte olan tre nin içinde «saatli bir bomba» bulunmuştur. Bomba, tstanbuldan hareket cttikten sonra Avusturyaya geçen ve Alman sınırmda polis tarafından aranan trenin kompartimanlarından birinde ortaya çıkanhnıs • tır. İlgili memurlar, bombanın krü çük bir paketin içinde, trenin tuvaletinden dışarıya sarkıtılmış olarak bulunduğtınu bildirmişler dir. Yapılan araştırma sonunda, çantanın içindeki paketten sırpça yazılmış kâğıtlar çıkartılmıstır. Trenin geçtiği yerler, Sofya, Belgrad ve Salzburg olduguna göre, polisin buralarda arastırmaya gi rişmesi gerekmektedir. SUKARNO CAKARTA (a.a.) Cakarta gamizon komutanhğı, devrik Cumhurbaşkanı Sukarnonun, resmi makamlardan izin almaksızın başkente girip çıkraasını yasakla mıştır. Aynı sekilde başkentteki Endonezyahlarm da, Sukarno ile musaadesiz temas kurmalan yasak edilmiştir. Sukarno hakkındaki bu tedbire paralel olarak, stratejik kuvvet ler komutam General Kemal îd ris, 30 kadar subaym daha ordu dan azledildiğini açıklamışür. Bu subaylarm Sukarno taraflı» oldukları sanılmaktadır. Bankamızda hesabı olan ailedir AngoEa'da peirol yalağı bulundu mnctrt bdtfln martalınn toplamından fazla utlan bızdolabı KABİNDA, (Angola) z* Kabinda Körfezinden 16 kilometre uzakta ortaya çıkarılan zengin petrol yataklan, bu kuçuk Afrıka sehrınde hayatı baş tan basa değiştirecek ve Portekızın bölgedekı nüfuzunu sarsacak gibi gorünmektedir. İlk araştırmalar, kuyulardan yılda, 1,600,000 ton petrol elde edilebıleceğinı gostermıştır. Ama derinliklerde yürütülen araştırmalarda alınan sonuç doğrulanır sa, üretim yılda 5,000.000 tonun üzerine çıkabılecektir. Teksas'h bir petrolcuya ait olan «Cabinda Golf Petrol> Şirke ki, bundan üç ay önce de Kabin da yakınlannda bir petrol yata ğı bulmuş ve Portekiz Bankalannın derhâl Kabinda'da birer sube açmalarına sebep olmuştu. Şirket, bu kesimde dokuz yıldanberi 20,000,000 doltr ıartı Ue Dr. Mastafa Özdiler Lâlell MesihDasa Cad No: 12 Aksarav Muavene saati Her eun 15'den sonra. Tel 27 88 40 TURKİYE i$ BANKASI paranızm... istıkbalımzin emniyehdır HER HAFTA OSTDSTE KAZANABILME İMKÂNI Ajans: 5638/887Q Yeni Ajanı: 5634/886» Cumhurıjet 8883 p«troi tram&kUydı.