Katalog

SAHİFE ALTT tt TeBmta 1967 CUMHURİYET ficıftcırftert, Parisli bey Nuri gazeteyl almıs, bir çrplak hiç gi(medim Amı Rumeliyi Ekadın resminin ustune abanmış dırneye kadar bılirim. Sen blllr dalgın dalgın bakıyordu. Rahmi de mısın Nuri bey?.. elindekı tukenmez kalemle boş sı Yok.. Ben yalı olmayan yerfara pabetinin arkasına ajjıldız lerden hoslanmam.. Biz yalı ufarizıyordu.. ğıvuz.. Rahmi: Eczacı bey Gönende geçirdiği 15 Yalı usağı, merhaba!. günluk ılıca tedavisinden sonra Merhabaa!.. Paris usağı!. Naftmdi hep kahveye geliyor ve içerlde oturuyor • nargilesinl içiyor sılsun? Eyi misun.. Ne var ne yok du. Imam efendi de çakı ile el tıx Pariste.. Madamalar fistanlarını diz kapağmın uzerine çekiyy mi?. naklannı kesiyordu. Rahmi, alay ederek: Rahmi seslice bir esnedt Nnrl Çeklyyy! .. Nedeceksin çekerde: ie? Yavaş ol Hehml! Dersem korkarsm onll Uyandırdım galibaî. Ahmet' Yok!. Rahatsiz etme el âlemi! Bırakm zevzekliği.. Vay Nuri Paşa.. Rahatsız mı Nuri: oldnn! Yârenluk ediyyoz Ehmet bey! Oldum ya!.. Haaaa diye esneyisun.. Ha ben kazata okıyım Sen dışandan kanşmasan olmaz Sen bağınsan! Sen Parisi boyle mı?. mi gordün! Yârenlik edin ama şlmdl ma Nuri! Sen gazete okumnyor raza çıkacak! Şakalarmız kabaladnn! Sen daha işte onunde duru »ıyor.. yor. Çıplak kadın resmine bakıp Bizhn dllimiz o kadanna vadalga geçiyordun, anladın mı? Bu riyy Sen daha nazikinl yaparsın. yorsun! Ben kızmıyorum.. Ama bir Pa rim gittüı! Başınuza belâ oldun! Ne var bu Pariste? Git de gor! Gidecegim.. Allah istena seneye ben de gidecegim. H«n de kendl param ilen Ben Kızılaydan lan» mi aldım.. Sen piyango 11* gtttinL Ayıp mı?.. Yok ayıp değil Öyle ise ne »oylenlyorsun?. Ben soylenmiyorum.. Sen Paristen başka lâf etmlyorsnn! Ben Biraz evvel gelml* olan tmam efendi sordu: Rahmi efendi! Parist* camil »erif var mı?» Varmış Ben gönnedim.. Cıuna namazuu nerede kıldm? Ahmet lâfa kansb. Hoca efendi! Rahmi ParlsU feferi idi. Curaa naman kılmazImam sasaladı.. Öyle mi'. Tabiî uç gfln içtn gttmistt. Belkl cuma gunune de tesaduf etmemıştir.. Olabillr Ahmet efendi. Ama kılmakta sevap vardır. Olabılir Imam efendi! Cenabı Hak diyan kufürd» eanımı almasın!. Amin Hoca efendi!. Ama hj•n oldukten sonra nerede olsa gldeceğı yere gıder. Allah benim cannnı diyan kttfürde almasın.. Konsolos Iafa kanjtu tmam efendi hazretleri.. Slzin İçin boyle bir tehlike mevcut değilBiz kabasını.. Neden beyefendi?. Eyy! Kesin be!. Zaten başnn Ee su buradan bir yere gideağnyor. Dar dar dar.. Bunun burası kahve. Âlem bir fincan kahve cek değilsiniz ki.. Değil mi efendjm.. Yoksa Parise niyet mi var?. içıp dinlenmeye geliyor. Haşa! Ama kısmetin nerede Rahmi: îşte Pariste bu yok! Anladm olduğu bilinmez. mı?. O zaman yapılacak bir jey Nuri: yoktur.. değil mı?. Llan Rehml Sen Paıisteki Eczacı bej ilâve ettb khavede elın frengı ne konusıyy? Duadan başka.. Nasıl ağnadın da ha bu Pariste Rahmi de' yok! diye bize akıl oğretisun!.. Çok şukiir vaktinde yerimiza Oğlum.. Lafını anlamaya lü geldik Eczacı bey!. zum yok!. Biz sehir uşağıyız.. AAhmet: damın gozunden ne lâf ettiğinl Çok şukür.. anlanz. Adamlar senin benim gibl Eğer ben Pariste tken kavga etmiyorlar.. Nazik nazık ko Ahmet' nuşnyorlar. Kadına ayağa kalkı Nuri. hakkın varmıj!. Bu heyor. (O sırada Nuri genzınl temiz rıf de her lâfın arkasından bir leyip yere tukurunce) Paris çıkarıyor. Hah!. tşte boyle kahvede yere Hay babana rahmet! Sen da tukürmuyor. anlariın ha! Parisli beyımızi Param ılen değil mi?.. Rahmi' Kah\e ıçme>e gelıyorsun bu Ben Parisli değilim!. Ben Akrava sen! Yere tukurmek için de saravlıyım.. Ben bu \atamn çocnğil.. Biz senin tukruğunu gormeye ğuvum.. Ben bu mılletm . mecbur değiliz. Ahmet gulmeye başladı.. Goremezsin ki! Ben ona aya Yeter Rahmi! Saka ettilu ğunla ezdhn. Sen de biraz fazlaca komıştun de' Eczacı bey: fil mi ya!.. Nuri bey oğlum. Mikrop hiç Ahmet ağabey! Parisin hikabir zaman ayakla ezilmez. Onun >esi knrsağimda kaldı.. Ben ne zaiçin bir daha yere tukunneyıniz man Paris lâfı etsem, bunlar ağzırica ederimma tıkıyorlar. Insanm zornna gi Benim tukruğumde mikrop divor >ani.. yoktur.. Biz sağlam adamlarız. Biz Eczacı bey: taştan ekmeğimizi çıkaran adamla Rahmi efendi oğlum. San baruz. na anlat Parisi ben dınlerim.. Ol Vardır evlâdım, Mıkropların maz mı?. Cıgürlüğün sınırlarını sansür kısıllıyor Atilla DORSAY Sinemanın özüne aykırı davranışlarda bulunuluyor 22 Temmuz 1928 tarihli Cumhuriyet'ten t Herhangi bir rrk ve miTJett tezyif eden, 3 Dost devlet ve mületlerlo hislerini rencide eden, | 4 Din propagandasi yapan, ' 5 Milli rejime aytan siyast, lçtımaî ve ıktisadî ideoloji propagandası yapan, 6 Umnmî terbiyeye, ahlâka ve milli duygulanmıza mugayir buIunan, 7 Askerlik şeref ve haysiyetlni kıran ve askerlik aleyhinde propaganda yapan, 8 Memleketin inzibat ve emniveti bakımından zararlı olan, 9 Cürüm islemeğe tahrfk eden, 10 İçinde Tnrkive aleyhinde prupganda vasıtası olacak gahneler bnlunan Gorulduğü glbı, mpdd» bir hay11 zengındır, ve bazı oentlerl, yorumlayanın anlayış ve insafına kalinıştır. Bu yuzdendır ki, savasa karşı çıkan en başanlı filmlerden bın sayılan Stanley Kubrick'in «Zafer yollan Paths of Glory»sl, kolayca «askerlik aleyhinde propaganda yapan» sınıfına gırmekte, aşk ustune çevrümış en guzel fılrnlerden bın olan Louıs Malle'ln«Âsıklar Les amants»ı «ahlâka mugayir» bulunarak yasaklanabü mektedır. Ankara, îl (özel) Kızıla^ Halk hükümeti halka yardım eder ten voksun olan bu hukmu h\çe sajarak ılamı teblığden kaçınmış \e bır mektupla mah'teme reısıne ıade etmıştır Lozaa muahedesının tes'ıt edlldığı ?u gunlerde gerek resmî gorevı, gerek«e vatanperverane hısıerı ıtıbamle Lozan muahedesmın hukumlerını celâdetle mudafaa eden aıanımız Emın Âlı bejı tebrık ederız tarafından Konjaja kulh>etlı mıktarda mısır gonderılmıştır Aksaraydan 60 amele daha çalışmak uzere Kutahjaya gıtmış, yuz amele kuraklık sahadakı volların tamırı ıçın hemen faalıvete başlamısur. Kurak tılmajan cıvar koylerde hasat \apıldığından çıftçıler tarafından bırçok amele yevmıye ile ı«tıhdam edılmektedır. Dahılıje Vekaletınce kurak sahadakı vılayetler butçelennde >ol ınsası ıçın konulmuş, yaklaşık olarak bır mılyon lira kadar bır odenek tamamıyle bu koylulerm refahına harcanacaktır ötekı vıla%etler ıçın de taiımatnameye gore faalıyete geçılmıştır. İstanbul vilâyeti teşkilâtı Şehremanetı ile Vılâvetın uirleseceâı \e Vılâvet Meclısı ıla Beledıve Meclısının bırbırına kalb edıleceğı haber alınmıştır. Dahılıje Vekâletınce hazırlanacak ta^arı Meclısın açılışınıla gorusulecektır. Tasan kanunı» • e kesbettıkten sonra Ankara' vt da vılajetle belediye bırlesecck tır. Türk Romen mahkemesinde fehir nşağıyız. Adamın gonliinden ne geçtiğtnl gozunden anlarız.. Iyi be! Sen falcıhk et!. Para kazanirsnn! İsportacılıkta eanm çıkıy!. Benfan cannn çıkmaz.. Ben çalıskan adamım. Allah çahşanlan sever. Sen kendine bak. Gunun btrinde iskelenin tepesinden uçma! Ağzını hayra aç be!. Blz canımula uğraşıyoruz. Sen bana betdna edisun.. Arkadaşlık bn midur.. Ben n ı a beddua etmedim. Sen bana canm çıksın dedın; ben de sana oyle soyledinu. Ben sana.. O sırada Ahmet Merhaba!.. lyl gfinler» Diye Jçeri girtace ikisi de sustular. Ahmet oturdu.. Recep, bana orta şekerll bir kahve.. Birax başıra ağrıyor.. Iyi kaynat! Olnr Ahmet bey Nuri merhaba!.. Merhaba Ehmet, merhaba!. Nasıl*ın bakabm.. Eyi şukur.. Sen nasılsm! Hamdolsun.. Sıcak bana yara AI benden o kadar Ha boyle toprak testi gibi terliyyim.. Sn içmeü Olmayi ki.. Biz inşaatlarda çalısan adam su içmeden çalışamaz Ne var gazetelerde* Hıç bildiğın gibi.. Rahmi atıldı.. Bızim taraflardan bir habeı yok mu?.. Sizin terefler neresidur. Paris, Paris!. Vay Parisli Mosyö beyRecep: Iyi bujnrdun Nuri bey Mösyö bey.. Sen de mi kanştuı bn işe' Neden kanşmay alım Rahmi bey!.. Parisi gormedik diye mi?. Biz Parisi, Londravı. Amerikavı, Avıupayı, Çini Maçuni sinemalarda goruyoruz Allaha şükur Verdin mi iki kâğıdı seyreylersin dıınyayı. Senin Pariste gormedığinl biz burada goriıruz. Atma Recep! Atması falan yok! Yani va Konsolos beyin cebinde Parise gittinGeldikten sonra başka lâf yok!. Pariste ne var . Pariste şoyle.. Pariste kahveler daha guzelPariste yollar temiz.. Pariste.. Hay param param . Ahmet: Recep!. Benim kahve ne oldu?. Ha geliyor aslan Ahmet bej! Adamın gormediği yer kalmamıs.. Hiç lâfuıı ediyoı mu?.. Değil mi Nuri bey! Değil.. Neden değil!. Yanlış konuşısun Recep! Gormediği yer kalmadı deyisun Ha bizim taraflan bilmez. Ojle değil mi Ehmet'. Öyledir Nuri.. Gordün mu?. Nuri bey.. Ben Avrupayı sovlüyorum. Bizim memleketi değil.. Ona bakarsan.. Anadolu tarafma SANSÜRDE TAKILANLAR.... Sansurun yasakladığı fılmlerin eümızde tam bır hstesl yok, yazık kı.. Ama şoyle ılk anda aklımıza gelenlerı bır yoklarsak, Otto Preminger'ın «Altın kollu adam • Man wıth the golden arm»ı, uyusturucu zehır konusuna değındıgınden, Jules Dassin'ın Pıreii bır fahışenın hayatını anlatan «Pazarlan asla Jamaıs les Dımanches»ı fahışelığı övuctl mahiyette sayıldığından, David Lean'ın «Arabistanlı Lawrence»ı ve Elia Kazan'ın «America, Amcrica» sı Turk aleyhtan balunduğundan (bu 2 fümde, gerçekten de Turk aleyhtan sahneler olduğu bıhnmektedır.. Ama, acaba orneğın Fransa'da oynayan her fılm Fransızlarm ovgusunu mü ya par, ve aleyhımızde soylenenleri, yazılanları veya çevnlenlen serınkanlüıkla gormek, gorebılmek, bıze zarardan çok fayda sağlamaz mı?) Carl Foreman'm «Galipler • The vıctors»u yıne «askerlik aleyhtan» tutumu dolayısıyla, Anthony Mannın «El Oid»i «muslumanhlc aleyhtan» bulunduğundan, Lee J. Thompson'un «Navaron'un toplan Guns of Navarone»u Yunan propagandası yapar gorulduğünden, Otto Preminger'm Amerıkan politık çevrelerının ıçyuzunu ortaya koyan «Advise and consent»i tıerhalde «zıilfu yâre» dokunduğundan, «491» ve «My sister, my love» adlı Isveç fılmlen «mustehçen» bulunduğundan yasaklanmış fun> lerden bazılandırlar Gorüldugü gıbı, bunlann arasında, gerçekten onemlı, soylu bazı filmler de bulunmaktadır, ve bunları gorememek Turk sınemaseverı ıçın bzuntu verıcıdır. Bır zamanlar Daha da komık şeyler olurdu: Sam Wood'un, Ernest Hemingway*in unlü romanını perdeye aktaran «Çanlar kimin için çalıyor»u, ıçınde süt sık «komunıstler» lâfı geçiyor diye yasaklanmıştı Sonradan, fılmın, turkçe olarak, «komunıstlerı sozunun yerıne «duşmanlar» denerek o>natılabılmesı mumkun ot du Alfred Hitchcock'un «Tehllsaklandı, ve, 5 6 yıllık bır gecıkmejie, ancak 1960 dan sonra oynatılabıldı. Sansür tarafından once kabul edılen, yıne Preminger'm «Eıodus» fılmıyse, sonradan baa dış polıtık etkılerle yasaklanmış, fılml getıren fırma büyuk zarara gırmıştı... Turk Romen mahkemesmie malları Romanja hukumetı taNahas Paşa rafından gaspedılmış Turklenn Londra, 20 (a.a.) Mısır hüdâvalarını gormeğe vetkılı ol kuraetı Nahas Paşa ile Veftın madığı hakkında hukumler ver otekı ılerı gelenlerıne bır çay mıs olduğu halde mahkeme re zıjafetı verılmesıne musaada ısı Nordenchold, Nıkola kalfa etmıştır. Nahas Paşa ziyafet ma adında Zonguldaklı mubadel»'. e hallınden çıkarken ıntızamı ru tâbı bır Turkun davasını gor hafaza eden ahalı tarafından sU meğe jetkılı addederek Nıkoîa kıslanmıstır tskenderıveden H nın Romen tabmetmde olduğu grafla bıldmldığıne gore, Tan> na ve Turkıvenın tazmınat ver tada toplanmış halk beşyuz pomesı gerektığıne hukmetmış lıs tarafından dağıtılmıştır. Mahkeme nezdınde ajanımız Halk pohslerı taşa tutmuştur. bulunan Emm Âlı bey, adalet Onıkı kışı tutuklanmıştır. Stanley Kramer'in Amerika'da zencibeyaz somnttnu son derec* insanrıl bir tucumla işliyen «Kader Bağlayınca» filmi, USİS Anıerikan Enformasyon Servisi'nin gayrîresnıî sansüru yuzunden uzun yıllar Turkiye'de gosterilemedi. Yukarda filmin bir «ahnesiııde Sidney Poitier ve Tony Curtis goruluyor Sinemada sansür, çok tartışılagelmiş bir konudur. Sinema bir sanat olduğuna gore, her sanat dalı gibi, ancak özgür bir ortamda gelişebilecektir, buna şüp• h e yok .. Anta siriema a>TU zaman da en geniş bir yığına seslenmek imkânını bulan, en yaygın, en etkin bir sanattır. Bu yüzden her ülkede bu özgürlüğü belli sınırlarla kısıtlayan sansür kuruluşları meydana gelmiş, bazı devirlerde ise (özellikle 2. Dünya Savaşı öncesi Faşist rejimlerinde) sinema tamamen ideolojik amaçlara hizmet eden bir propaganda vasıtası haline getirilmek istenmistir. Sansur kuruluşları, iyl niyetlerle yola çıksalar bıle, zaman zaman degısık etkenlerle yargılannda nesnelİKten uzaklaşabılmekte, deger olçulerını şaçırabılmekte, sinemanın ozune aykın davranışlarda bulunabılmektedırler Pransada bıle, sansür, «Asla öldurmeyeceksin • Tu ne tueras poınt» (Claude Autant Lara), «Kuçük asker • Le petit soldaU (Godard), «Viridiana» (Bunuel) gıbı bazı filmleri yasaklayarak yıldınmlan üzerıne çekebılmektedır Türk sansurü ise, Turk filmleri konusunda, «Susuz Yaz» ve «Bitmeyen yol» ömekleri goz h^une alınırsa, hiç de başanlı bu sınav vermi^ Eayümaz.. Biz, bu yazımızda, yabancı fümlerın budeki sansür seruvenlerınden soı açmak istıyo ruz. ÜNLÜ YEDİNCİ MADDE... Turkıyede bugun yürurlükte olan sansür yonetmellğı 1939 yılında kabul olunan yonetmehğe dayanmalrtadır Gerçı 1948, sonra da 1957 yıllarında bazı maddelerde değışıklıkler yapılmıştır, fakat maddelerın buyuk kısmı, ve yonetmelığm ruhu 1939 'dan berl aynl kalmıştır. Bu yonetmelıgın en can Blıcı maddesi olan 7. madde aynen soyle der MADDE 7 Asafıda yazılı gâyelerden birine mâtuf olan filmlerin gösterUmesine musaade edilmez: 1 Herhangi bir devletin siyasî propagandasını yapan, Seyir ve Hidrografî Dalresl Başkanlıgmdan DENİZCİLEEE VE HAVACILARA 78 SATIU BİLDİRt 2 ve 3 Ağustos 1967 tanhlerınde 07 00 ile 13.00 »aatleri arasında aşağıdaki noktaların bırleştiğı saha içind» seyretme, demnleme avlanma ve bu sahanm 2000 metreya kadar olan yuksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehhkelidir. AKDENTZ İSKENDERUN KÖRFEZt 1 n a nokta : E 5916 No. lu Akıncı fenerinden 157 <!•rece ve 4 5 mil mesafede enleml 36 dereoe 15 dakıka 00 saniye Kuzey, Boyianu 35 derece 49 dakıka Doğu olan nokta. 2 nci nokta Enleml 36 derec* 15 dakika 00 ««niy» Kuzey Boylamı 35 derece 32 dakika 00 •anly» Doğu 3 üncü nokta Enleml 36 derec* 34 dakika 90 aaniy* Kuzey Boylamı 35 derece 32 daMka 00 ••niy* Doğu 4 üncü nokta Enlemi 38 dereea 35 dakika 00 •anry* Kuzey Boylamı 36 derece 08 dakika 00 tanly* Doğu 5 ind nokta Enlemi 36 derec* 50 dakika 00 •anly* Kuzey Boylamı 35 derece 53 dakika 00 saniy* Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUYURULUR (Basın 19507/8692) MİMARİ PROJE YARIŞMASI SONUÇLARI M.S B. tns. ve Emı tsk Başkanlığınca yanşmaya çıkartümış olan îsta.ibul Orduevi sıtesl proje yanşması sonuçlanmış ve yarışmaya kaülan projeler jurl tarafından tetkık edllerek aşağıdakı şekılrie derecelendırılmıştır: Metın Hepguler 1T 0. Bırınci ödül tkincd odül Yuksel Okan l.TÜ Yardunca Ilhan Şenova Üçüncü ödül Nurren Mtlftüler İTÜ. Ya.çuı Muftuler Î.T.O. Taıdımcı: Çoşkun Güler Gunay Çılıngıroğlu l.T O. Birlncl mansiyon Yardrrcılar. Necdet Kurultay t.T.O. Semın Ertaman Zıya Salıhl Ahmet Şenfoğlu Hakia Verendan tklnd mansiyon : Fı^rrj Tokmakoğlu İTÜ. •^utsel Dmuter ÎTÜ Üçttncü mansiyon : Şevkı Varuı (Floransa Onıversıtesı) Ersan Gomleksızoğlu (D G S A ) Ddrdüncü mansiyon: Yaşar Manılyalı tT0 Levent Aksut İTÜ Nıhat D Bındal (Roma Mım. Fak.) Beşlnd mansiyon : Imra B:lger D G SJL AvnaD Oguz D G S A. îlnan Özturk DGSA M Ero' Kulaksızoğlu ÎTÜ. Satın alınan proje Alpay Aşkun t T ü. Saün alınan proje Vpfekır Cağlayan î . l Ü T O. Satın alınan proje Kenan Arasan t.T 0 1 O. Erdaı Tugsavul I.TÜT.O. (Basın 19T09 A 3988 8693) nerelere kadar girdiğini sen bilmezsin! Ben benim mikroplanmı bilirnm. Eh oyle ise ona gore idare et de yerleri kirletme! Benim tukruğum pis midur?. Umumiyetle tukruk temiz değildir. Benim ağzımdan .. Ahmet: Uzattın Nuri! Yere rukunilmez.. Belediye ceza keser.. Gelsin de kessin! Sana ne?. Of Nuri!. Başım ağnyor zaten.. Sen de Parisli mi oldun?. Yok ben Aksaray lıj ım. Ha şoyle!.. Bırakın bu Parisi.. Nereden de gittiniz!» Başım şişti. Pariste boyledur, Pariste so>ledır. Rahmi: Oğlum insan ne kadar ver gezerse o kadar gozıi açıbr. Ne kızı Olur Eczacı bey Ama bunlar bırakmaz kı.. Bırakırlar.. bırakırlar.. Sen şimdi bir gazoz iç de hararetuı geçsin Teşekkıir ederünRecep: Pariste gazoz var mıydı?. Pariste gazozun antikası var. Limonata diyorlar gazoza Hâlâ gazozn oğrenememişler, desen e! diyen Recep gazozn tepslye koyup getirdi.. Açtı ve Rahmlye: Pardon Mussü gazoz no.. limonata.. Yes! diye bir de matrak geçtikten sonra bıraktı.. Rahmi hıddetle gazoz bardağını başuıa dikerken genzine kaçtı.. Kuş gibi otuyorken Nuri koştu sırtını yumruklamaya başladı. Az sonra Rahmi gozunu açtı.. Gozu kaldı ne olacak! dedlkten sonra gazozn bitirdl. Isianbjl Tekel Bira Fabrikası Müdürlüğünden Fabnkamızla, Çay Paketlsme ve Lıkor Fabnkalan işçilerı ile Dolapdere yaprak tiıtun deposu işçilermın bır yılhk ıhtıyaçları olan (% 25 Azalır Çoğalır) iki yuz kırk bın adet ekmek Komısyon marifetil»'. pazarlıkla satın alınacaktır Muhammen bedeli 168 000. lira olup geçici teminatı 12600 lıradır. Şartnamesi iş saatlerinde Fabnkamız satın alma komiayonunda goruleceğı gibi bedelsız olarak da venlebılır. Pazarlığı 31/7/1967 günü saat 14 de Fabrikamız Saün Alma Komısyonunda yapılacaktır. Isteklılenn pazarlık saatinden bir saat evvel teminatlarını nakıt veya Banka mektubu olarak Fabrikamız veznesine yatınp makbuzlarile Ticaret Odaaı belgelerini Komisyona ibraz etmeleri ilân olunur. Fabrika ıdaresi ihaleyl yapıp yapmemakta serbesttir. t LA N (Basın 19442/8701) Turkiye Emekli Mâlul Müstafî Astsubaylar Yardımlaşm* Cemiyeti (T.E.M^.Y.) nın Tesekkürü Kahraman Turk ordulannın Kara, Hava, Denız vt Jandarma bırlıklerınde astsubay olarak çok değerli hızmetler yapan ve aslterlıkten ayrılan arkadaşlarımızın bundan boyle de ıyi nıyet, tesanut, yardımlaşma ve kardeşhk havasını devam ettırerek sosyal sahada dayanışmayı sağlamak amacı ile lcurulan ve çahşaD cemıyetımız (TEMAY) ın gerek bilumum çalışmalarına, gerekse gorev başında şehit olan veya saır «ebeplerle havata veda eden astsubayların dul •• yetimleri yararına tertıp ederek srtısa çıkarttığımız ve Turkiye'deki bütün askerî bırlik, gamizon, ö» komutanlıklan veaair teçekkullere gonderdiğimiz biletlerin almması hususunda büyuk ılgi gosteren komutan ve tesekkül bafksnlıklarına, cemiyetimlr n tabıî uvesı olan her sınıf muvazzaf astsubay kardeşlenmıze, cemıyetımız çahşmalarma ilgi gosteren butün basın mensuplarma, lcuvvet komutanhklarına Genel Kurraay Bajkanhğına M S B Bakanlığına: Tstanbul, Eakişehir, Gölcük ve Ankara Yenımahalle şubelerimiz adına Genel Merkez olarak teşekkur ve sukranlarımızı ftlenen duyurmayı vazıfe addederız. Cemiyet Genel Yonetim Kurnlu Adına Genel Başkan Kernal Kerim Kalkan TEMAY Cemiyeti Genel Merkezi İlkiz Sokak No 152 Sıhhıye Ankara Tel: 17 07 87 Edirne Valiliğinden 1 İlımız Lısesi binasının (U500C00) lira keşü bedelh onanm işlen 2490 sayıh kanunun 31. maddesi uyarınca kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Eksıltme Edirne LISPSI Satıoalma ve Eksıltme Komisyonunda 2/8/1967 çarşamba çunu saat (15) de yapüa«.aktrr. 3 E3tsılbne dosyası Lise Mudıirlüğunde mesal saatleri dahılinde görülebılir 4 Eksiltmeye gırebilmek için isteklilerin; (7 000 00) liralık geçici teminaünı, 1967 vızesmi havi Ticaret Odası vesıkasmı en az bu işm kesif bedeli kadar benzen bir işe aıt ış bitirme belgesini dı'.ekçelerine ekleyerek (tatıl gunlen hariç) ıhale tanhinden 3 gün evvel Valilığe muracaatla veterlık belçesını almslan 5 Istekhlenn 2490 savılı kanun hukümlerıne gör» hazırlıyacaklan kapab zarf (e^lıflenm ıhale saatınden bır saat evvelıne kadar makbuz mukabılınde ilgılı komısyona vermelen şarttu 6 Öze! ve tescil edılmemış ort<îkhklar kabul edllemez. 7 Telgrafla yapılan müracaatlann ve postada vâkl Eecıkmelerin kabu) edilemivecegi ilân olunur (Basın 19100/86Ö5) EV HASERELERtVEKARŞl KATİ TES.tRI.tDlR. BlT. PtRE.^İP<EK ve TAHTA KURI'LARINA KARŞI KORUR KULLANINIZ KAYNAK TİCABET TAHTAKALE TOMRUK m u isı • roiFM rmnt H I M Turizm Reklftm: 924/870S T. Zrya Kırbakan Derl 8ac n Zflhrrri Bvtetlklsn MOtctuan» tııtıjciâ) CAA 1958'dekı ekonomık knz devresınde, dovız sıkıntısından otüru, fılmcılerın yabancı şırketlere borçlannı transfer edememelerınden dolayı Amenkan filmleri yurda «U.SJ.S. United States tnformatıon Servıce» kanalıyla gelmeğe başlamış, ve bu, fılm ıthalınde, bu kuruluşun da 2 bır sansur olarak ortaya çıkmasına vol açmıştı. ÜSİS hazretlerı, fılm ıthalını ıstedığı gıbı ayarhyor, Amerıka aleyhinde fıkırler verebılecek saydığı fılmlen hstelere almıyordu. Bu yuzden, Stanley Kramer'in «Ka der bağlavınca Defıant ones» v e «Kumsalda On the beach» Stanley Kubrick'in «Zafer yolları Paths of glory» ve «Son darbe The kıllıng», Robert Wıse'm «Yaşamak istivornm • I want to lıve», Robert Aldrıcn' ın «Buyuk bıçak The bıg knıfe» ve «Hiıcum • The Attack» Rıchard Brooks'un «Karatabta ormanı B'ackboard Jungle» gıbı fılmlerı yıllarca gostenlmedl. Sonunda bu gereksız aracı ortadan kalkıp, bu fılmlerin buvuk kısmı gosterıldığınde, hemen hep smın Amenkan sınemasının son yıllarda ortaya koyduğu en ılgınç, en başanlı eserler olduğu ennıldu Amerıkarla bır zencı beyaz dâvası olduğunu «Kader bağlayınca»vı gormeden de, Amerikada da, her yerd* olduğu gıbl adli hatâlar olablleceğını ' «Ya«amak i'tivornra»u gorme' den de, Ameıikan ordusunda da, her orduda olabıleceğı gıbı, , korkak ve karaktersız subaylar bulunabıleceğını «Hiienm»u gormpden de herkes bllıyordu Ama, bu filmler, Amerıkan jineması ıçın ancak bır ovunç vesılesı olabılirdı, ve oldu... Sansurdf a(in işgüzarhğın ve şuphedlığin anlamsızhğı ve sinemaya kaybettırdiklen de, bu 6rnekle bir k»ı dıha, «n •tglsm bir bi «..VE, BİR DE USİS».. DENIZ KUVVETLERİ K0MUTANL1G1 Seyır ve Hıdrografi Daıresi Baskanlı^ından bıldırılmıstır DENİZCİLERE VE HAVACILARA 8a SAYILI BILD1RI 1 llâ 5 Ağustos 1967 tanhlerinde 09 00 ile 17 00 saatlen arasında a'feıdaki noktalan birleştiren saha içınde seyretme, demirleme, avlanma ve sahanın 6000 metreye kadar olan yuksekhği can ve mal emniyeti bakımından tehlıkelıdir. KARAÖENİZ ŞİLE 1 nd nokta : E. 5832 No. lu Şıle fenennden 272 derece ve 3£ mü mesafede enlemi 41 derece U daldka Kuzey, Bovlamı 29 derece 32 dakika Doğu olan nokta 2 nd nokta : Enlemi 41 der°ce 19 dakıka Kuzey Boylamı 29 derece 32 dakıka Doğu. 3 üncü nokta : Enlemi 41 derece 19 dakıka Kuzev Boylamı 29 derece 45 dakika Doğu 4 üncü nokta : Enlemi 41 derece 09 dak'ka Kuzey Boylamı 29 derece 45 dakika Doğu DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE Dt'Yi'Rü»,UR