08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE E8 TttttBtüM 1967 DEVALUASYON NEDİR? Muammer Yahya Islâmcıoğlu Mallye Basmfifettiat ir yabaneı profesörün, «bugünkü kosullar altında, Türk Ekoaonüsinde devalüasyon rarunluğu vardır.» yollu blr aöz sarfetmesi üzeıine; gazete sütunlannda tartışmalar yoğunlasmıs; bir bardak suda ftrtınalar yaratılmıştır. •«•• •••• •••• :;|H^,HUKUÎOI ve 1 Tütunculer Federasyonu ne der?j • ••** B Hükumet çevrelerinde, «devalüasyon kötülenmis, yerümis: ona aslâ gidilmiyeceğine dair demeçler veriimiş»; fakat, öte yandan, bazı aydın ve düşönürler tarafından, (Maliye Bakanına açık mektuplar yazılarak), devalüasyonun faydalan sayıla sayıla bitirilememiştir. Görüş ve kanılarm tamamen birbirinin ııddı ve tersi olan; eski bir deyimle, iktisatcılarm bile, (ifrat ile tefrit) den kendilerini alamadıklan bu konuda; akla şu sorular takılmaktadır: Devalıiasyon, «korkunç bir tedbir, kötü bir araç mı?>; yoksa, «kurtancı Tabu ve Tılsımlı bir değnek mi?> dir. Bu çâreye basvurmakta mı, yoksa, vurmamakta mı yararlılık vardır? Bu sorulara cevap ve meseleye bir çözüm sekli bulabilmek İçin; bn iktisadî tertmin anlammı ve niteliğüıi i>ice bilmek ve «türlü çeşitli» yönlerini birbirinden kesin olarak ayırmak lâzımdır. * evalüaçyon sözcüğünün iktisat llmi açısınrfan • v *^ belirttiği anlamda: özel veya dogmatik bir karakter bulunmamaktadır. Kelimenln lugat mânası ne ise, ekonomlde de aynıdır. tktisadi bir tâbir olarak, •devalüasyon.; özellikle P A R A ameliyelerinde kuUanılmaktadır: onnn değerinin, bllerek ve İsteyeTek DÜSÜRÜLMESt demektir. «Değer düşürme», türlü İktisadî koşullar altında ve muhtelif şekillerde yapıldığmdan; tepkl ve tesirleri de. ona göre değismektedir. Her ne kadar, bu gayn tabit durnm uznn süre •Altm Esasında», devalüasyon, paramn ihtiva etdevam etraemekte, •dengenin kunılması», ekonotiği resmi altın rtıiktarında bir indirme ile gerçekmik koşullara göre değisen «bir zaman meselesi» lesjnektedir. Bunda amaç. rakip memleketlcrle fihâline gelmekte İse de; (fiyat ve geür strüktürü sey yat dengesini sağlamak; Altm Esası mekanizmasmı yaliyetini yitirdiğO takdirde; tsi düzeltmege matuf sarsıntıdan kurtarmak: ya da, başka ülkelerin yapdevalüasyon; ancak, geçıci ve palyatif. bir tedbir tıkları devalüasyona uymaktır. niteliğinden öteye geçememektedir. Öte yandan. krediye destek olan «altın ve dövız «Paranın iç ve dış değerinde meveut bir DENünitelerini» çoğaltmak ve kredi hacmini arttırarak GESIZLİK hâlinden hareket edilerek.. bunu sağbir iktisadî sıkmtıyı yenmek için: fiyatları belirli lamak araacıyla yapılan devalüasyon; büsbütün başbir seviyeje kadar yükseltmek Rİbi bir rnaksatla ka nitelikte ve karakterde blr ekonomik olaydır. devalüasyona gidildiği de görülmüştiır, (1933 1934 Bu durumda. Kâğıt Para Esasında; Devletin yüyıllannda. Amerika Birieşik Devletlerinde yapılan rüttüğu iktisadi ve rnali politikadan ötnrti; fiyat ameliye bunun örneğidir.) ve gelir seviyesi, diğer memleketlere göre yüksel«Kâiht Para Sisteminde» olan bir memlekette; miş: ya da, enflâsyonist bir sebeple, iç fiyat düzcdevalüasyon. paranın yalntz 'ehange değerinde) oyyinde yeni bir plâfon yerleşmiş; fakat «kurların yenamakla uygulanmakta; güdümlü bir ekonomide, ni fiyat paritelerine göre ayarlanmasına müsaade ebn hartketin sonuçlan. bir süre için kontrol altıdifmemiştir.» na alınmaktadır. Boyle bir memlekette, «dengenin geri gelmesi» için, ancak bir tek çâre vardır. O da, «kurların fiyat parıtesi sevıyesine indirilmesi»; başka bir deevalüasyonun tesirlerl hakkında Mr fikir ve yimle, (paranın dış değerinde bir devalüasyona gıdilmesi) dir. kanıya varmak için; iki çesidini birbirinden kesin olarak ayırmak zaruridir. Devalüasyon, ya, (paramn, ıç ve dış değerlerinde bir denge hâlı varken) yapılmakta; ya da, «bu • abancı profesörün, • bugünkü koşullar alünda, değerlerde mevcut bir dengesizliğin düzeltilerek Türk Ekonnmisinde devalüasyon zorunluluğu istıkrarın sağlanması» maksadıyla bu çâreye basvuvardır.» şeklindeki görüş ve kanaatı; ekonomi ilminılmaktadır. nin teorilerine ve kurallarına uygun ve mutabık Birmcisine, «Dengeli Devalüasyon», ikincislne ise, düşmektedir. «Dengesiz Devalüasyon»» denilmektedir. Memleketimizin bugünkü iktisadî ve malî duru^ Tamanuyle.. ayrı ayu, Jta*»ıllar altında*«•"tfeKmtmnn;"ve«lış borçîar agirhğının gözönünde tutula|lk maksat ve amaçlarla vapılan bn iki devalüasyorafe. bu «teklif ve tavsiye. üzerine tekrar eğilmekte nun dofurata'gı sonuçlarm da farklı olacağı açık ve ' ve iMünd'e aikkat ve hassasiyetle durmakta pek teçik bir gerçektir. çok faydalar umulmaktadır. Niteliği tste, bn farkulık göıönttnde tutulmadan girlşllea «övme ve yermelerde» büyük bir Isabet derecesi bulunmayaeağı da, olağandır, tablidir. Birinci durumda, «paranın içdeğeri ile dıs değeri arasında bir denge var iken»; yânl, memleket içindekl ve yabaneı ülkelerdekl fiyat ve gelir strüktür'leri. karsılıklı gümrük resimleri, sigorta ücretleri, ithalât ve ihracat nakil masraflan ve genellikle. bütün «ekonomik sartlar ve döviz kurlan» muvazene hâltnde bulunurken; devalüasyona gidilmesinin (sebep ve saiki); su noktalarda toplanmaktadır: Q : tthalâtı kesmek ve kısmak, ihracatı çoğaltmak suretiyle, ynrda dövhı rantrelerini arttırmak, veya; | Ş | : Yerll mallan dıs Olkelerde tanıtmak, yahut; Q : Devletin het hangi blr giderina karsılık sağlamak, ya da; Q •: Bütün bu amaçlann tümünü «erçekleştirmek. Bu takdirde, başlangıçtakl denge bozulmakta; ihracat mallan, ecnebilere ucuı geldiğinden; dısardaki rağbetl artmakta; lakat, parası düşürülen memlekete mal satan yabaneı firmalar ise; eski fiyatlarla mallarına fazla alıcı bulamamaktadır. Böylece, ynrdda; «çok aranan ihracat maddeleri», «kısılan ithalâtm» tesiri ile. yavas yavas bir pahalılık yaratılnıakta: ekonomik ve sosyâl adaletslzlikler meydana çıkmakta: Devletin, dıs borçlannın ana ve faizlerinin ödenmed Işi de, zora foknlmaktadır. Göriilflyor M, •dengeli devalflasyon», hangl gerekçeye dayamrsa dayansm; «karsı roemleketlerin aleyhine» olarak sonuçlanmaktadır; ekseriya, o ülkelerin misilleme hareketleri İle de karsüanmaktadır. Suriye, Irak ve Lübnan Hukuku Ord. Prof. Dr. H. V. VELiDEDEOĞLU I • ••• :::: ••«• S •••• • ••• «Türlü çeşitlh devalüasyon Sonuç Aylâk Musa olmak üzere öteki bütün kanunlar Medeni Kanunun başınua İslarn Hukukuna yollama yapılmıs olma uriye ve Lübnan Birinci Dünsına rağmen • esas itîbariyle baU ya Savaşından sonra 1943 yıîımemleketlerinLn kanunları veya na kadar Fransız mandası albu menüeketlerden iktibas yaptnış tında kaldı ve bu tartfıt» bagıroolan diğer Arap mernleketleriıün sız devlet haline geldiler. Irak ise kanunları temel alınmak suretıyIngiliz mandası altında idi ve bağımsızlığını daha bnce (1952 de) le hazırlanmışlardır. Bbylece Suriye özel hukukun lâikleştirilmesi kazandı. yolunda çok ıleri adımlar atmışür. Bundan başka Suriye'de sosyalist rejun uygulanmağa başlandıktan sonra eski kanunlarda bu yönda u memleket Fransız mandasınönemli değişiklikler yapılrruştır. dan kurtulduktan sonra kendl hukukl donatmıını yeni kanunlarla tamamlamağa koyuldu. llk olarak 1947'de (Medeni ve Tıf H f A 'de gırdiği Ingiliz cart hususlarda ispat vasıtaları) I I I l l l mandasmdan 1925'te hakkında bir kanun kabul olun• • ' • " kurtularak bağımsızdu. Ana kanunlar, yani Medeni Kalıgına kavusmuş olan Irak'ta, man nun, Ticaret ve Ceza Kanunları darun devam ettiği sürede, 1918 1949 da kabul ve ilân edlldi. yılından blr Ceza ve Usulü KanuSuriye Medeni Kanunu, bütün nu, 1919'da, Ingilız Hukuku prenesaslı noktalan, taksimatı, sistesiplerine dayanan Şirketler Kami ve hatta madde numaraları nunu kabul edıldi. Bunlann dışın bakımından Mısır Medeni Kanuda gerek manda ıdaresinde ve ge nunun aynı gibidir. Bunun böyrek bağımsızlığın üânmdan sonle olmasını, hem Mısır, hem Surira Irak devleti Osmanlı devrinden ye hükümetlerl istemlşler, Medekalma kanunlar) ve Mecelleyi uynl kanunlanndaki bu benzeyi.>l gulamağa devam etti. 1943 yılında her iki memleketin hukukl ve siTürk Ticaret Kanunu modeline gö yasl birliği için atılan llk adım sayre hazırlanan bir Ticaret Kanunu mışlardır. Bununla beraber Surikabul olundu. 1953'te Mecelle kalye Medeni Kanunundaki yazışma dınlarak onun yerine yeni Irak ile yapılan akitler ve alacagın Medeni Kanunu kabul edildi. 1956' temliki gibi bazı fer'I noktalan da da Hukuki ve ticari muhakeme Lübnan Borçlar Kanunundan alın usulleri Kanunu yürürlüğe girdl. mışür. 1953te yürurluğe giren yeni MeSuriye Medeni Kanunu, Mısır deni Kanun hazırlanırken Irak Medeni Kanunu gibi, hakkında huKanun koyucusu iki akım arasınkukl nüküm bulunmayan hallerde da kalmıştı: uygulanmak üzere başvurulacak Birincisi, Mısır, Suriye, Lübnan, kaynaklann en başında islâm huTunus ve Fas'ta daha önce batılı kukunu göstermiş ve kanuni müdkanunlar örnek aunarak hazırlan detlerin hesabmda hicri takvim mış olan kanunlar gibi kanunlar yerine miladi takvimi kabul etmiş hazırlamak yolundaki batıhlaşma tir. Bu kanunun içinde aile hukuakımı; ku bahsi yoktur. Osmanlı (Hukuİkindsi, Irak, Füistin ve Ürdün' ku Aile Karamamesi} Suriye'de de uygulanmakta olan ve tslam 1 1953 yılına kadar yüriırlükte ka .Hukukuna dayanan Osmanlı humış bu tarihte kabul edilen (Hakukunu devam ettirme yolundaki kuku Aile Kanunu) ile eski karar tutucu akım. name yürürlükten kalkmıştır. SuBu iki akırrun bağdaştınlmasınriye Hukuku Aıie Kanunu, bütün da, bir yandan batılı kanunlardan Arap ülkelerinde daha önce kabul veya batı modellerıne göre hazıredilmiş olan Aile Hukuku kanunlanmış öteki Arap memleketlerl larının en genişi olup, miras hukanunlarmdan ilham alınırken, öte kukunu da ihtiva etmekte ve her yandan tslâm Hukukunu modern iki alanda Şeriat hükümlerini esas hayatın gereklerine uydurmak itutmuş görünmekle beraber, birçin onda bazı yenilikler yapma dü şurîcesl'de vardı. Irak Medeni Kaç i nunu TW"düsüricerrih eserlair ve aynlmaktadır. f " son devirlerde Arap memleketle1953 yıunda kabul edilmiş olan rinde kabul edilmiş olan en önemHukuk Muhakemeleri Usulü Kali kanunlardan biridır. Bu kan<ın nunu, yargılama usulünü basitlesmüslüman memleketlerde müştetirmiş ve mühletleri kısaltmıştır. rek hukuk mirası olan Şeriat ile Aile Hukuku Kanunu mustesna batı hukuk ilminin ve sısteminın bir sentezidir. Ancak bu sentez yapılırken çelısmelere duşmemeğe imkân yoktur; Nitekım bu kanunda bazı çelişmelere rastlanmaktadır. Suriye hukuku B Irak hukuku hem batılı kanunlardan hem tslam hukukundan; gayrimenkul hukukunda batılı medeni kanunlardan; diğer bütün hususlarda ise, • Batı kaynaklarına dayanan Mısır Medeni Kanunundan ilham alnr.s ve böylece eklektik bir hüviyete bürunmüştür. Suriye Medeni Kanununda şüf'a hakkı kabul edüme dıfi halde Irak Medeni Kanunu, eski hukukunda mevcut olan bu müesseseyi alıkoymustur. Irak hulnıkunda mülkiyet vo borç münasebetlerınde, Suriye ve Mısır'da görülduğü gibi, sosyalist yonden büyük değişmeler olmarnış, bununla beraber yokarıki izahattan anlaşıldığı üzere IraK, Aile sahası mustesna olarak hukukunu lâıkleştirme yönunde çok ilen adımlar atrruştır. lübnan hukuku avuz Sultan Selım devrinden 1918 yılına kadar Osmanlı hâkimiyeti altında yaşadıktan sonra bu tarihte FranMZ mandası altına gıren ve 1 H S 3 de bağımsızlığına kavusan Lubnanda eskidenberi Müslüman Arapiann yanında Hnstiyan Araplar da sulh içinde yaşamıs ve boyiece bu iki din sâlikleri arasında karsılıklı hoşgorü ve iyi geçınme duygusu hâkım olmustur. Bu memlekette aynca önemlı sayıda Dürzu, Ermenl ve Rum da yasamaktadır. öteki ba7i Arap ülkelerinde, meselâ Suudi Arabistan'ın, Yemen'in Lıbja'nın genel hayatına hâkim o ıan dın taassubu Lübnan'da yoktur. Bu sebeple Lübnan kendı hukukunu lâikleştirmeyı ve ınodernleştırmeyı, öteki bütün Arap memleketlerinden önce başaıabilmış ve bu hususta buyuk guçluklerle karçılaşmamıştır. Lübnan, yukanda gorülen Suriye ve Irak'ta ve yarınki görülecek olan Mısır'da olduğu Kİbı, medeni hukukun bütün dallarını ıçıne alan bir medeni kanun yapmadı. Ayrı ayrı dallara ait ayrı ayrı kanunlar kabul ettı. Bunlardan en onemlisi (Borçlar ve Akitler Kanunu) olup, bu kanun Lubnan'ın eski hukukuna kıyasla çok bnemli yenilikler getırmıştır. Bu yenilikler özellıkle haksız îüllerden doğan sorumluluk alanındadır. tslâm Hukuku başkasmın fıilinden dogan sorumluluk ile hayvan idare edenlerın, bu hayvanların yapmif oldukları zararlardan dolayı sorumluluğunu kabul etmediği halde, yeni Lübnan Borçlar Kanunu bunu kabul etmiştir. Kanun böylece Şeriat hükümlerinden aynlmıstır. Bundan baska Fransız Medeni Kanunun «tnsanın hnkuka aykın bir şekilde baskasına zarar veren ber türlü fiili, o fiili işleyeni zararın taımini ile yükümlü kılar» tarzındakı 1382 ve 1383 üncü maddelerınde kabul edilmiş olan umumi ve soyut kural, aynı ifadelerle. Lübnan Borçlar Kanununun ıl23 ncı ve 123 uneü maddelerınde yer almı^tır. Ayrıca bu kanunun 125 ve 126 ncı maddeleri objektif soruraluluk esasını da kabul etmiştir. Y • Bm köşeri izliyen elruTucnlarımıı hatırlıyscaklardır. Yü% bin ; lerce tütün ekicisi ailejr. >e milyonlarca vatandası ilgilendiren bir S konuva el atmıstık. «TütSn Ojunu» adıyla y»yınladı|ımıı yand» be â Urtilen gerçek suydu. " Türkiyede 100 rthiıı flırscatçısı 1964 yılınd» ortelama 2^14.088 ! Hra, ve buna karsıhk J27.0OU tütün ekicisi aynı yü adam ba^ına or • Ulama 223 lira karanabümişlerdir. 100 tütün tüccan bn ekiciden 611 ; müyon liralık tütön saun almışlardır. Oysa aynı yıl Merkez Banka ; auıdan aldıklan kredi P00 milyon liradır. Demek ki ortada açık bir ; »ömürme vardır. Ve bn söınürme Merkez Bankası, yani devlet eliyie S desteldenmektedir. S Tfirkrje Türnnculer Federzsyonn Başkanı Sayın Haydsr Arral S ba hesaba Itiraz ettnlstir. Kuaca diyordu ki Sayın Aryal: «Tutttn, 1? S lenmesinden mütevellit fire verir, 100 kilo tütün işlerseniz elinlze S 8285 kUo tütün kalır. Maliyet hesaplarında bu nokta dikkata alm S mamıştır. • Bu maliyet hesaplatım rapan ve Meclise petiren milletTekille • rinden Sayın IVIustafa Ok'tan bn konuda bir mektup aldık. Kısaltarak • yayınlaraayı bir görev sayıyoını. • «Sayın tlhan Selçuk, 5 3 Temmuz 1967 tarihli Cumhuriyet'to «Gene Tfitta MeMİesb • bft?l:klı jazınızl okudum. S Bu yazmızda, Tütün lhricstçılan Federasyonu Başkanı Sayın S Haydar Aryal'ın 18 Hazıran tarihli Cumhurıyet'te çıkan «Tütün Oyu S nn» ile ilgili yazmızı eleştiren mektubundan bazı parçalar yayınla S mıssıraz. «Tütün Oymuı» vazımzda benim dört değerli milletveklli S arkadasım ils lürün konusundu ıstediğimiz Meclis araştırmasıru söz Ş konusu etmiş ve rakamlaTi gü?el bir mantık dizisi içinde vermişti • niz. Bu yazmızı ele alan Say.n Haydar Aryal. meselede noksan veya • kasden gizlenen biı taral oldu|unu belirtiyor ve liıenin de ihracat • çının masrafuıa dahil edilmtsi gereğine değiniyor. • Sayın Aryal 11e anla?mamız kolaylaşmış demektir. ö n c s sıhhatli • bir tesbit yapalım. Sayuı Aryal, sizin de işaret ettiğiniz gibi sadece ; bir noktaya itiraz eöiyoT. »fire hesaplanmanuş» diyor. Demek fireyi S hesapladıfımızı açıklarsak, b t s ^ itirazı olmadıfına göre, Sayın Ar " yal'ırı verdiğiraiz rakamlara katılması gerekır. S Türün ıhracatçıları; tütün ekicilerden aldıklan yapnüc tütünlerl S lhraç edebilecekîeri duruma getirebümek için her kılo tütün için S şu masraflan ysparlar. Fire vo kırık 126 kurus, imalât 80 kuruş, • ambalâj 10, depo tcarı 15, bakım 10, sigorta 10, sosyal sigorta 12, ! komisyon, nakliy»*, memur v.s. 25, aldığı kredi için 9 aylık fals 40 • kuruş.. Ve her kilo için 'opîem masraf 328 kuruş. J Görülüyor ki, kiloda 328 kuru? masraf içine fire TB kırık dahll • edilmiştir. Şimdi kend.sınvn bu hesaba söyliyecegi bir seyl kalma ; dığına göre, bizım kendisinden bazı seyler sormamıza izin verme • sini rica edecegiz. S Birinri gornmuz: Firenin tahlilinde kınk olarak gBsterflen re S flrenin çoğuniutunu teşkil eden tfitünleri, tütün ihracatçısı ne, yap " maktadır? S Hatırlanacaih üzere yukandB kırık tütünlerl masrafa dahll et S mistık Artık bunlardan yararianmanm mümjîün olmadığı zarmedl S lir. Gerçek öyle değildir. İkınci Beş Yıllık Plânm Tütün Özel İhtisas ! Komisyonu Rarcrunun 74 üncü sahifesindeki tablodan öfreniyoruz • ki, tüfün ihracatçılarımız 1964 te 1.324.000 kilo kırık tütünü kilosu ; 187.6 kuruştan, 1965 te 2J29 000 kilo kınk tütünü kilosu 192 kuruş • tan, 1966 da 4555.000 kilo kırık tütünü 147 kuruştan ihraç etmişler J ve meselâ sadece 1966 yılında kırık tütünden 6^66.000 lira kazanmış S lardır. Sayın Aryal'ın 'ouna itirazı yoksa ikinci sorumuza geçelim: S İkinci sorurouz: Örneğin 1966 ekici piyasasında ekicilerin çok S canını yakan «iskarta» müessesesi nasıl işlemistir. Iskartay» ayırdık S U n tütünleri tütün ihracatrıl&rımız ne yapmaktadrrlar? S Bizira bu konuda vesikalara ve vak'alara dayanan bilgimiz sudur: \ Ege Tütün Ekicileri Federasyonu Başkanı Sayın Seyfi Uran'm \ tesbit ettığine göre 1966 mahsulünde iskarta miktarı yilzde 20 ye ! kadar çıkmıştır. Bu yüzdeye göre 454.000 tütün ekici aüenin elinden S 1966 rekoltesine ç,öre 31.60O.O0O kılo rütUn ya bedelsiz ya da 5 kuruş S ilâ 200 kuruş bcdel karşıhğı aljjmıştır. Bunların küçttk bir bedel ö • denmek suretiyle alınmas. ftdet olmuştur. Çünkü para ödenmryen «ls • karta» tütünlerin imha edllmesi gerekmektedir. Elimizde bunlan U • pathyan çeşitli makbuzlar vardır. Bunlan Meclis araştırmasında • açıklıyacağız. • tkinci Be* Yıllık Planın TUttin ö ı e l thtls&a Komisyoım r*po ! runun 74 üncü sahifesinde görtUdügü Uzere iki ihraç flyatı vardır. Birl \ kırık tütUnUn lhraç fiyatıdır Bunun İskarta Ua hlç bir ilgısi yoktur. ; Kınk tütün, yaprak türttaün iş'.fmesl sonucu meydana gelir. A> önce S söz konusu etmistik. • tklncisi, 1965 işlenmlş tütün ply&sasında ortalam» İhraç flyat S lan 13 11» 60 kurua o h w (Amerıkan Grat, kap«ı dubul topa) tütün \ leridir. **> i S Durum söyle gerünüyor: Eg« TUtttn EkiclleTi Pederasyonu Bas S tanınm verdlği yüzdeye T» 1966 rekolteslne göre tUtUa «kicinln elin • deki 158 milyon kilo tutunün 31.600.000 kilosu tüccar v» Tekel ta \ rafmdan iskarUya aynlmış ve bu miktar tütün bedelsia veya 5 ku • rusa kadar düsen küçUk bir bedel karşılığı ekidnin elinden alın S mıştır. Tekel az, lhracatçı çok iskarta ayırdı demeden 31 milyon • kilonun 15 milyon kilosunun ihracatçı tarafından iskartaya aynldı S gmı kabul edelim. (însallah Meclis araşürmasmda bu rakamlar ke S sinllkle ortava çıkacaktır). îskartaya ayrılan bu 15 milyon kilo tü • tün imha edilmedigine göre bu miktarm isleme sekltae baglı olarak, S «u kısmı A.G., büyük tusrru kapa ve dubul kapaya dahll olmus ve \ meselâ 1965 ln crtalama İhraç fiyatını alırsak, 12 lira 60 kuruştan S (bir dolar 40 sent» İhraç edjlmis demektir. S Sonuç, koylünün elinden iskarta tütün olarak 5 kurus ile 300 • kunıs arasvnda alınan tütünler işlendikten sonra 12 lira 60 kuruşa S Jhraç edUebilmektedü. ; Sayın Selçuk gnriiyarsmraz ki «bn meselede bir vicdan ve Mr S Anayasa hareketl lçindeynt» diye mektubunu bağbyor Mustata Ok.~ \ Ben bu satırlara katacak bir sey bulamryoram. S Irak Medeni Kanunu İle yukarıda sözünü ettiğimlz Suriye Medeni Kanunu ve yannki yazıda ana çizgüeri belirtüecek. olan Mısır Medeni Kanunu karşüastırüacatc olursa, şu nokta açıkça görülur: Irak kanun koyucusu, İslâm Hukukunun ruhu ve istikameti Uzerinde kalma hususlarında Mısır ve Suriye kanun koyucularma kıyasla daha büyük bir çaba harcamıştır. Bazı noktalarda batı hukukundan gelme yenılikleri tcabul etmekle beraber birçok noktalarda Seriata dönmektedir. Bu dönüş sadece Aile Hukuku alanında değildır. Borçlar Hukukunda, meselâ alacagın temlikinde şeriat hükümleri esas alınmıştır. Yukarıda adı geçen diğer Arap memleketleri medeni kanunlarında alacagın temliki bahsi tamamen batı kanunulanndan iktibas edildifi halde, Irak Medeni Kanununda İmâdı Mâlik tarafından içtihad edilmiş olan esas, (yani alacagın temlikinin satım veya bağışlama şeklinde olması esası) kabul olunmuştur. Irak Medenî Kanunu şekil bakırrundan tamamen batılı sisteml kabul etmiş ise de muhtevâ bakımından, borçlann ve akitlerin genel hükümlerinde îslâm hukukun dan ve Mısır Aledenî Kanunundan; Borçlar arasmda teselsül bahsinde Fransız Medenî Kanunundan; özel akitlerin düzenlenmesinde Lubnan'ın diğer önemli kanunları: 1930 tarihli Kadastro, Tapu Kütuğü ve Gayrimenkul Mülkiyeti Kanunu; 1933 tarihli Hukuk Mahkemeleri Usulü Kanunu; 1943 tarihli Ticaret ve 1947 tarihli Deniz Tıcareti Kanunu; 1948 tarihli Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunudur. Bunlar tamamen Batı hukuku kaynaklanna dayanmakta ve lâiklestirilmiı hükümler ihtiva etmektedir. Aile hukuku alanına gelince: 1P17 tarihli Osmanlı (Aile Hukuku Kararnamesi) Lübnan'da uygulanmağa devam etmektedir. Bu kararnamenin Lübnan'da uyçulanmaya devam etmesinin sebeplerinden biri, kararnamede Hristiyanlarm ve Musevilerin aile hukukuna ait hükümler bulunması. diğer taraftan, bu k». rarnamenin, erkeğin kayıtsız ve sartsız boşama hakkına ve birden ziyade kadın almasına bazı sınırlamalar koyarak, Lübnan' daki zihniyete uyan ba» yenilikler ihtiva etmesidir. , ••••••••••••••••••••••••••••a ÇANAKKALE VALİL1GİNDEN Bayındırlık Bakanhğı Yapı ve İmar İşleri Reisliğinin: 1 Kumkale İnekhanesi 150 başlık buzağı emzirme ahın insaatı 527 sayılı kanun uyarınca gelecek yıllara geçici yüklem esasına göre 2490 sayılı kanun hükümlerine gör« kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuj«ur. 2 İşin kesif bedeli 378.416,81 liradır. 3 Eksiltme Çanakkale'de Bayındıriık Müdürlüğü İhale Komisyonunda 9/8/1967 çarsamba gühü saat 15 de yapılacaktır. 4 Eksiltme sartnamesi ve diğer evrak Bayındırlık Müdürlüğünde görulebilir. 5 Eksiltmeye girebilmek için: İsteklilerin a) 18886.67 üralık geçici teminatmı. b) 1967 yılına ait Ticaret Odası belgesinl, c) Müracaat dilekçeleri i!e birlikte verecekleri (ek«iltme sartnamesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmıs olan) plân ve techizat beyannamesini, teknik personel beyannamesin' taahhüt beyannamesini ve Bayındırlık Bakanlığından (C) grupundan aldığı müteahhitlik kamesini ibraz suretiyle Bayındulık Müdürlüğünden alacakları yeterlik belgesini teklil mektuplan ile birlikte zarfa koymalan lâzımdır. 6 îstekliler teklif mektuplannı 9/8/1967 çarsamba günü saat (14) e kadar makbuz karşüığmda İhale Komisyonu Baskanlığına vereceklerdir. T Yeterlik belgesi alınması için son müracaat tarüü 5/8/1967 eumartesi günü mesal saat; sonuna kadardır. Telgrafla mUracaatlar ve postada vâki gecikmeler kabul «dllmeı. Keyfiy«t ilân olunur. (Basın 19168/8558) DENİZ KÜVVETLERİ KÛEÜTANLIGI Seyir r» Hidrografi Dairesi Baskanlietndan DENİZCİLERE VE HAVACILARA bildirilmiçtip. BİLDİB! 75^ S A Y I U 25 ve 26 Ternmuz 1967 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasında aşağıdaki noktalann bır!eştiği saha içinde seyretme, dEmirleme. avlanma ve bu sahanm 1250O metreye kadar o!an yükseklisri can ve mal emniyeti bakımmdan tehlıkelidir. EGE DENİZİ İZMİR KÖRFEZİ E.4621 No.lu Büyük Sahip adası fenerinden 337 derece ve 7.2 mil mesafede enleml 38 derece 46 dakıka 30 saniye Kuzey, boylamı 26 derece 27 dakika 30 saniye Doğu olan nokta. 2 n d nokta : Enleml 38 derece 50 dakika 00 saniye K u zey Boylamı 26 derece 37 dakika 00 saniye Doğu 3üncünokta : Enlemi 38 derece 29 dakika 30 saniy* Kuzey Boylamı 26 derece 46 dakika 00 saniye Do&u 4üncunokta : Enlerrü 38 derece 28 dakika 30 aaniya Kuzey. Boylamı 26 derece 11 dakika 30 •aniy* Doğu. DENİZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE OÜYURULUB. (Basın 19128/8552) 1 inci nokta : Samsun ili Daimî Encömen Başkanlığından 227.493.41 lira kejil bedelli Havza ilçesi özel îdare hizmet binası inşaaü işi kapalı «arf usuliyle eksiltmeye çıkanlmış olup geçıci teminatı 12.624.67 üra olan bu işin eksiltmesl 481967 Cuma günü aaat 11 de Daitnl Encümen Başkanlığında yapüacaktır. Taliplerin en geç ihale gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel Samsun tli îstırak Belgesi Komisronuna müracaatla alacaklan istirak belgesıni ibraz etmeleri şsrrtır. 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesinin tarifine g5re hazırlıyacaklan kapah zarflann ihale saatinden bir saat evveline kadar Komisyonumuza makbuz mukabill verilmesi lâzımdır. Postadaki gecikmeler nazara alınmaz. B u tse ait sartnıme her gün mesai saatleri dahllinde daimî encümen kalemisde görulebilir. (Basm 19163/8551) VEFAT Eski Askerl FabrUcalar Dmura Muduru rahmetli TODCU Generalı Âsım Berkmen'in esl. merhum Neiat Berkmen'in v» Melahat Aksolev'in anneleri. tncl San. Corkun Sanın seveill nlneleri EvinBerkmen. emekîi Tümseneral Âsım Aksolev'in muhterem kavınvalideleri YARIN .MISIR, CEZAYtR t e TUNUS HUKUKU NAİME BERKMEN Hakkın rahmeSne ksvusınustur. Cenazesi 18 Temmuz 1967 salı Fünu öele r.amazını mıStaakiD Hacıbavram Camii serilind»n kaldınlarak asr! mezarlıktaki aiie kabristanma defnedilecektlr. Allah rahmet eylestn. COCUKLAKI fCtrmhttriTet S571) OZAN TAKALI •vlendllcr AkhİMT İT h n a « İMT Tenl A J U H : M9S/85C3 Kimya ve Makina Yüksek Miihendisleri Aranıyor îngillzce bilen, askerligini yaproış müracaatçılann 19. Ağustog'a kadar tzmit Tütünçiftlik mevkiindeki T. HflVflCILflR KULÜBÜNDEN Kulübümüzün kuruculanndan rinden, v« Yöo«tim Kurulu üyel« İSTANBÜL PETROL RAFİNERtSİ Penonel Şubeain* bizzat müracaatlan A. Ş. Şokir General Feyzioğlu DENİZCİLİK BANKASI T.A.O. DAN: MerkM mağazamızda HURDA ve SÜBÜMSÜZ malzemeler pastrlık auratil* 19/7/1967 tarihinde saat 14 de satılacaktır. Şartn«me»i MALZEME MÜDÜRLÜĞÜ veznesinden bedeli ımıkabiUwl« temin edilebiür, (Basın 19203/8561) tPRAŞ ebediyets intikal etmiştir. Tanndan rahmet dilar, ailesinin aalarma kablrr v» flyelerimiz* baacağbjı dileriz. TÖNBTİM KTJBtTLtJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle