04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKİ 1 Tetnnmz 1987 CüMHüRÎTET Bir dokunulmozlığın koldırılması Ord. Prof. Dr. H. V. Velidedeoğlu aberl bflyfik baalıklarta veren gateteleri basta yatağımda okndnm, Karma Roralsyondakl çalışma tamnı, bası komisyon üyelerl tarafınc'an mahkemeler v» htklmler hakkında yapılan konnşmalann tafsilttım okuynnca, bana birlıaç gün çok ıstırap veren bastahgııcın maddî acısını nnntarak, memleketimicde demokratiU düsenln yöneltlifi çok teblikeli Istikarortln rnhnmda nyandırdıiı derin ıstıraba rBmtildünr. Bonca acı tecrtibelenn, 27 M3yıs 1 W 9 ) dan fnr ve lonr» millet;e ceçirdigimis bnnca flıüntü ve sarsıntılann, 19S1 Anayasasımn taaıır lanısiüdakl beyecan ve lyl nlyeîlerln netlee«i daba yerinde bfr deyimie tortnsn, nla ola bn mn olacaktı? Ba ıan olmalıydı? ••••••••••••••••••a ••;; TüTüN TARTISMA ayın yazar tlhan Selçuk'un, «Tütün Oyunu» adlı makalesinde çok önemli bir üretici yarasına değinmistir. Bu konuda bizler de işin yakınındaki insanlar olarak çok acı olaylarla karşılasıyoruz. Sayın yazar der ki, «Bir iratlyazlı azınlık her yıl devletten aldığı yarım milyar krediyi cebine koyarak ekicinin karşısına çıkmakta ve hazinenin parasiyle ekicinin belini bükmektedir.» Bu hüküm çok doğru ise de ekici henüz bu durumdan «ikâyetçi değildlr. Ekici elindeki tütünü randıman üzerinden satm alan tüccarın kazancı İle kendi kazancını karşılaştırmamaktadır. Hattâ ekici, bir kilo tütünün kendısıne kaça malolduğunu da çoğunlukla hesaplamamaktadır. Ekici rr.alının elinden çıkmasını ve topluca para almasını düşünüyor. E!ine mevsim sonu 35 bin lira geçen ekici emeğini hesaplamadan bunun sevinciyle mutlu olmağa çahşıyor. Gelin görün ki bu mutluluğu da çok zaman kursağında kahyor. Şöyle ki: Devlet hazinesinden milyonlarca lira kredı alan tuccar çogunlukla yalnız tütün alıcıhğı yapmıyor. Başka ışlerinin yanında bu işi yardımcı iş olarak kullanıyor. Aldıgı krediyi başka islerde kullanıyor, çahştırıyor, bir kazanç sağlıyor. Dolayısiyle ekicinin parasını zamamnda ödemiyor. 4 ay. 5 ay parasını ?.lamayan ekiciler var. Ekici buna dahi tahammül ediyor. Bir ekıcınin 8.000 lirasmın iki yıl içinde ufak taksitlerle ödendiğıni kendısinden isittim. YON için. Maaamın fistünde 222'nci sayısı var T6n'ün.. Dergi bn ton savısında yayınını tatil ettiğini bildiriyor. Yön gibi satıstan yana taühll, ilgi görmfiş, kâr etmis, başarıdan basanya nasibini almıs bir dergiyi kapatmak esasta bos karsılanacak sey değil. Ama bn kapatma karan, yedi giinde bir görünen îön'ü günlüğe çevirmek çin verildifinden, kimsenin kızmaya bakkı yoktnr. Yön, Türkiyemizin fikir ve siyaset hayatında pek Bnemll bir olaydır. Birinci sayısının çıkısını bnçün gibi hatırlıyornm. Kıyamet kopmos, birkaçı dısında bütün Babıâli gazeteleri Yön'e cephe almıs, olmadık iftirayı savnrmnslardı. Gerici takımı lön'fin birinci sayısını Taksim Meydanında yakmışlardı. Her yakılan kitap ve dergi dünyayı biraz daha aydmlatır, demiş ünlülerden biri.. YSn'ün birinei sayısı 20 Aralık 19«l'de çıkmıştır. O tarihten bn yana geçen sörede Yön, Türkiye için rerçek bir ısık olmuştnr. Yön'ün knmcnlan Cemal Resit Eynbogln, Dojtan Avcıojln, Mümtaz Soysal'dır. Ama Yön, knmculan dısında büyük bir çevrenin sahip çıktığı dergi idi, sözünfi de bn temsilciliğe göre söylerdi. 150 Türk aydınının imzaladıjh bir bildiriyle yayın hayatma Sirmişti lön.. Bn bildiri balktan yana bir devletçiligi savnnnyordn. Derçi yayınını tatil ettigi için artık rahat rahat konnsabiliriz: Devletçiligi savnnan Yön, devlet tesekküllerinden ilân alamamıstır. Devlet tesekkfillerl, devletçilige söven blr süru beslemeye avnç dolnsn para dagıtırken devletçiligi savnnan dergiye niçin reklâm vermemistir? Komprador iktidannm, özel tesebbüsü beslemek için devletçilik yaptıfeı bir ülkede yasıyornz. Bnnnn içindir ki, yüzeyden çelişmeli eibi göze çarpan olaylara saşılmamalıdır. Bereket versin Yön'ün reklâmdan gelecek paraya ihtiyacı yoktn. Hem yaşadı, hem yasattı. Ne var ki. simdi cilt cilt kitaplığımııı süsleyen bn derginin ne büyük çalışma ve çile sonncnnda oknyncn karsısına çıktığını ben çok iyi bilirim. Yön'ün ağırlığını iki kisi Kikâyetsiz sırtlamıslardır: Doğan Avcıogln, Hamdi Avcıogln . Bu kardeşler bir kadronnn yapacağı işi basarmışlardır. 1lerde Türk fikir bayatına dair lncelemeler yapmak istiyenlere Y5n zenrin bir tarihî belgedir. Ama bn belgenin gerçek mimarlanm nnntmamak gerekir. Cenap Şahabettin : Bizim memlekette sakın mütevazı görünmeyin, tevazu göstermeyin, sahi zannederler.. demiş. Türkiye için galiba pek geçerli blr sözdür bn!. YSncSlerin knsnra, yaptıklan önemli isleri çığırtkanlık yapmadan yürütmeleridir. Ben simdl eeçmiş yıllara doğrn nzandıgımda Yön'ün hizmetlerinden hangisini sayacagımı şasınyornm. Biz Türkiyenin nereden nereye geldiiHni çok çabnk nnntmak gibi bir bata isliyornz. Yön'ün İlk yılında Türkiyenin havası böyle deiildi. Simdilerde : Sosyalistim.. demek. hayll geniş çevrelerde blr Bvflnç vesilesidir. Oysa çok defil dörtbes yıl önce «sosyalizm» ve «sol» kelimelerine karsı öylesine bir korkn ve çekingenlik vardı kl, ne tşçi Partisi «sosyalistim», ne de CHP «solcnyum» diytbiliyordn. Babıâlinin ilerici savılan gazeteleri ve yazarlan T.t.P.'l aforoz etmlslerdi; degil fıkra sütnnnna, haber köselerine bile girrmiyordn IOSvalist partisi .. O zamanlar Amerikavı tenkid etmek vatan hıyaneti. dıs politikava hele NATO'ya dokunmak cinayetti. Yön. bn sert rüzgârlar eserken teker teker tabulan yıkmts geçmistir. Dıs politikada bagımsızlık geregini ortaya koymnstnr, petroi dâvasını meydana çıkarmıstır. Milli Emniyettekl bazı kişilerin gayrimilli faaliyetini tenkid edip bu knrnmn tabn olmaktan çıkaran Yön'dür. Dıs ticaretten montaj sanayiine ve vergi adaletsizliJinden toprak reformuna kadar bütün konnlarda bllimsel düsüncenin ısıgını milletin dâvalarına tntan Yön'dür. Bir zamanlar bn memlekette bn memleketin şairi Nâzım Hikmet'in tek mısraı vavınlanamazdı. Bu gülünç tabnyn da bir fiskede yıkıp Nâzım'ın siirlerini Yön yavınlamıştır. CIA tehlikesinden kimsenin haberi yokken dikkatleri çeken, Filipin nsulü demokrasinin gerçegini açıklıyan ve daba nice konnyn karanlıktan avdınlıga çıkaran bn çalısmaların sahlpleri gık demeden mahkemeler önüne çıkmıslar, savcılara besap vermigler. ve memleket aydınlarının saygısını kazanan bir mücadelenin hamurnnda bngüne varmışlardır. Cniversitelerimizin memleket dSvalan alanında tek kelime «fiylemedikleri bir devirde Yön gerçek bir üniversite olmustur. Bn Universitenin yayınladıçi güzel koleksiyon »imdl tek sıralı saf haIlnde cilt cilt gençlerimizin erarine bazırdır. Bilim ve kültürü gazetecilik sanatıyia bağdastırıp canlandırarak yasıyan bir «ey baline getiren Yöncüler. yeni kürsülerinde konnsmaya başlayıncaya kadar bıraktıkları bosluk doldnrnlanuyacaktır. üii OYUNU yeslnl gahneye koymuştur. Oyunun dekorları, müzı.îi ve baba rolünü oynayan Şehap bey hariç alkışlanacak bir yanı yoktu. Oyunun başından sonuna kadar, ellerini nereye koyacağını bilemiyen ve devamlı olarak cebinde tutmayı tercıh eden Umum Mudür Cüneyt Gökçer, bir dıl profesörünü en az hatırlatan bir tip yarattı. Hele buna devam lı kekelemesini ve miss Dohttle dan daha argo konuşmâsmı da ilâve edersek.. Ayten Gökçer'e gelince bütün çabasına raçmen bu rolü oynayan diğer aktrislerin yaptıklan çalışmayı yapmadığından kullandığı ne olduğu belirsiz şive devamlı değı^mekte ve evvelki halı ile sonraki hali arasındaki fark sadeee giyımden ibaret kalmaktadır. Tabiatiyle burada oyunun türkçeleştirilmesintn de vaptıgı etkiden bahsetmek lazımdır Evvelâ yazıldığı gıbi okunan türkçede fonetik diye bır sey olmadığından bunu dil bilmeyen sevırciye anlatmak âdeta ımkânsızdır. Ayrıca ingilizcede yazılışı ayni olan ve (kakni) konuşanların a diye telâffuz ettıklen «ai» e oluşu «rain. spain, plain» diye anlatılmaya çalışılması türkçede en ufak ahenk benzerlıği olmayan yağmur'la hamur bulunabilecek en kötü benzeriik olarak nitelenebilir. Buna mukabil oyunun dekor, kostum. ve dansları için büyük bir çaba gösterildığı gozden kaçmıyor. Yalnız a=ıl duşunülmesi icabeden mesele bu kadar para ve emeğin bövle bır oyuna harcanmasının yerinde olup olmadıgıdır. Lady» ye ait resim altlarında tartışmacının ifade ettiği gibi «eserin basarı ile temsil edildijine», «dakikalarca alkışlandığına» dair her hangi bir cümleye yer verilmemiş, sadeee oynnun 616 haziran tarihleri arasında temsil edileceği bildirilmiştir. 02.00 den sonra makineye verilen 4 yıldızlı tstanbul baskısında tartışmacının belirtmis olduğu cümleler, eserin temsilini takip eden arkadaşımızın telefonla verdiği bilcıdcn sonra gazetede >er almıştır. Her zaman olduju eibi Cnmhnriyet bu Kormda da hakikatla ilgisi olmayan bir haber vermemistir. Sözü edilen resim ve resim altının gazetecilik ahlâkı ile hiçbir zaman bağdasmayan ücretli bir ilân olmadığinı da üzülerek açıklamak isteriz. H bfltfln tesebbfislerl ympmiMaK, bnpun de synı fizüntfiya dnynyor ve aynı adalet dfigüncesı ile hareket ediyomz, Anayasa ne diyor? lrodi meseleyl blr de Anayas» yBnfirden ele alalım: IX! nel maddenin S nei fıkraıına g8r«: «Hiçbir organ, makam. mercl veya klçi, yargı yetkiglnin kuUanılmasmda mahkemelere ve hakimlere emlr ve talimat veremez: geneîçe gönderemez, tavsiye ve telkinde bulntıarnaz.» O>sa Karma Komtsyon Hyelerinden b'rinin: «lîıçbir mabkeme bn yarıdan öolayı beraet karan veremez. Verirse o halde Anavasayı deSlstirrofk lSzımdır» seklinde konnstnfnnn wzeteler yazdı ve bn da ^ jninden bcri yalanlanmadı. Demek ki mabkemeler bd mnbterem * • & tın cCrüsünde olmazsa Anavasayı de^istirerek hSkiroHk teminatım kaldırmak cerekftpktlr. Bn nasıl hfr «ihnlyettirt Tnkanda yaztlı 13Î nel maddrve açıkça aykın olarak, tettsln, battî tehditlerde bnlnnan bn «at (AP) II de&ildir. Kfndlgınin Temsileller Meelisinde Anay»s<» Komis'yonn flyesl ve battt ba?kanvekill «ıfatlle 1961 Anavasrnnı hazırlıyanlai'dan bir! olması, memleketimlzdeki polltikaeılardan bazılannın bnUÜnltft bSlinl fBstermeıl bakımmdan aynea flzerinde dnmlmafa de^er. Egkld«n üniTİyet Par tilt, TVmsiIcller Meelisinde ve daba sonra mflfrit (CHP) II. flmdi Ise (GP) II olan bn »aym Q y«, Temaileiler Meelisi Genel Knmlnnda yasam dokvnnlmaslıgına alt (?<>) nncn madde t8% rOrtlflrken aynen sByle konnsmnstn: «Geçtois devirlerde biz gördük. Birçok milletvekillerinln, çesitll tabıtlarla ve turlfl tertiplerle ağır auç isnadı İle teşrit maguniyetlerlnin kaldmlması için M^clise blrçok evrak gelmistir. Eğer bununla teşriî masuniyrt kaldml»a idi v« bu tnilletv'killerinin mahkemel'1ıe gevk edt'diğl andan itibarnn Mecii.«e devamlorı mer.edilmiş olsaydı. denebilir ki. 27 Mayıstan evvel Büyük Millet MecHsinde ya bir veyt iki muhalif mebug bulunabiliHl. < ) Bilhasf» i!ttidarın yanıbaçında Mecüste muhalefeiin de bulunmaM kanunun bir zarureti ve demokrasin'n vazpeçilmez bir rüknüdür. ( > Bir 1pjihte Birecik'e gitmiştik. Oaman A2a 'sminde birisi ile köyleri dolaşıyorduk. Bir ara bir polis gel di: Savcı seni istiyor, dedi. Niçin, ne yapacak dedtra. Hakkınızda sikâvet vnrmıs dedi. Gittim, Demokrat iktidar zaraanında hakkımızda uç tane zahıt tutmuçlar ( ) Beretet vrşin savcı tanıdıktı. bizim durumumuzu iyi biliyordu...» (Temsııciler Meclisi Tutanak Dergisl CİH 3, Sahif* 421 ve 429). Pen tek kelime eklemiveoe^im; sadeee «Va oaveı tanıdık olmasaydı gflnderilecejıni» Meelln Karma Komisyonnnda hâlinin ne olataktıT» diyecejim S tki yflzlfl, art dnşflneeli kîsllerden tlksindiHm tribl. bnknk prenslplerinl politikanın ve paı tizanlıfm ayaklan altında çigneten ve bunu da jriiva toknknn, halkın. vatanın kornnmasi gibi cilâlarta maskelemege çalısan îkiyflzlfl devlet vönetinılerinden de. oldnm olasıya nefret ederım. aha blr kae hafta Snee ba sBtunlard*. eıkan blr yanmda ?• «Mirlar vardı: «E?er bir toplumda zayıflar kuvvetlüere, namuslular kuriır ve hllekârlara. mazlumlar znlimlere karsı gerçfkten korunabiliyorsa; kişilerln Irmel hak ve özgürlükleri devlet idare edenlere kaTşı garanti altında bulunuyorna; kaımnlar rnünhasıran kısl veya zümrelerln ya da gadece herhangi blr gımfm yarann* oln^V yapılmıyor ve böy 1» fşletrtiyorsa, o meml*kette adalet vardır. 1$ tersine ise, o memlekette gerçek adalet hâklm deg'idir. Megelâ blr Parlâmentoda çoğunlukta bulurıan bir partinin oyları ile çıkan kanunlar o parti tr.ensuplartndan blr kısmımn menfaatinl ppzetmetrtt veya blr Parlâmentonun fcabul eıti£1 af ksnunlan ile bir partinln o Parlfimentodiki Cyelerinin vaktile Islemis oldukları guçlar fi>nnne siinger çekilirken, ba?ka partilerdekl övelor hrkkinda kovuşturmpyı kolaylasîıraeak alinmakta !»e, böyie bir •nemlekette variigından, kanun h&kimiyetinrfen, Mginin temel hak ve 8zgür üklerınden söz edilewez. Eütün bunlar Anayasa maddelerl lçinde vs kSğıt üzerinde kalır. Çönkü adalet aneak toplıım yaranna konulmus olan hukuk kurallarımn, rrpksada uygım. e»ît ve tamfsız uyeulaması 11c gağlanablllr.» (Cnmlınrlyet, 8.C.1967) >••• • ••• D İş gücüniin eğitimi Aracılar ir düzenbazlık daha var: Bunu bilhassa aracılar yapıyor. Piyasaya katılıyorlar. Örnepin: Ekicinin tutunünu 7 liradan alıyorlar. Bunlar, hazinenin kredisinden yararlanamayanlar olsa gerek, ekicıyı 34 av beklettikten sonra, tütünleri bir tuccara devredemedikleri için ekiciye bas vurup tütün fiatlarını yarı yanya kırıyorlar. Ekici kabul etmezse almaktan vaz. geçiyorlar. Bundan sonra da ekici tütününü baska bir tüccara ya çok ucuza vermek zorunda kalıyor veya «atamıyor, malı elinde kalıyor. Havsalaya sıgmayacak bir garabet. Bu alanda ekicıyi koruyacak bir kanun da, eylem de, ne bileyin» hiçbir sey ftik. ' KomUyonun tutumu arms Komlsyonvn karannda ba aygnlams iPİIanabHmls tnldlr? Kana^tlmlzce Ko<ıpnn karan berserden Bnce egHllk ve »daTet prcnslplerine »ykındır. CflnkU Koralsvon blr takım fonnfiller bnlarnk 67 ranietvektKnd>n valnır blr tektnl ele almıs vo kahramanc» blr gcvretle (!) tabab» kadar h!e rBz yummadan, hfitfin çalııjmalanBi kıcgia hararetl bfr Uk nohtavs toplayan luereekier rlbt o tek roilietvekM «zerinde tek«l( etmlytir. Adt ve blr kımıı yOı k m r b a raçlsr btr yana Ittlmlf, *aittr blr tek TntlietveMIIntn flklr «n^n, drba do|rn«n, do|nıdan dofrny» •nstnrni'nak istenen «Aİtn flnerinde dnrnlmtıyhır. AdaTetüizifk ve « • 8İ(«1z1!H rjln îfi^ı çlb! mevflan» koyan bo olav, yfire^nfl*» (vled»n) denrien btr IrManTık eevherf »ajıran ber klgiyi çok derin blr ıırtıraba b«»a«ak ntteltktedlr. aıetelerden tafmlerhıl Komlgyon «yelerlnhı bflvflk çotnnlnf» G hnkvkçn, dsba d e l n m>fren«l|1mhı Karm» nnn (hnknk dlplrnnaiı» B Oysa ki... mum Mudür Cuneyt Gokçer, Mılhyet gazetesınde tenkıdlere verdıği cevabında müzıklı oyunun da bır tıyatıo turü olduğu bu itibarla bundan bır orneğın de halka verılmesi icab ettiğı tezini savunmaktadır. Oysa ki muzikli oyunlar daha ziyade tiyatro sevmeyen toplumlarda ve iyi tiyatroların ancak küçük salonlarda temsil edilebil diği (Amerika'da) çok revaç bulan bir oyun turüdur. Buna Amerikanın teknik imkânınm da ilâve bir faktör olarak eklenmesi icab eder. Yani bu türün, topluma alıstırılması ve Devlet Tiyatrosunca buna bir örnek verılmesi luzumu konusunda Umum Müdür Çüneyt Gökçer, her halde haklı bir müdafaa yapamamıstır. Ü Hukuk garantileri fte milletvekillerinln Parlnmentodaki eleştirme ve denetleme ı;8revlerini Bnltmeye vSnelecek hfikflmet tasarrndarına karşı 79. tnadde llr konnlan (Tasama Doknnnlmaılıiı) ıtıüeakereıi ve Meclisee verileeek kaldırma katarına karsı 81. maddeye r8re Anayasa Mahkemesine basvnnns bakkı bn gerençplfrle kabnl edilmlgtlr. 81 inei madde o kadar titiz davranmıstır ki, ba hakkı yalnıı ilelll milletveklline bırakmamı» «bir hafta içind e ilgill üye veya Türkiye Büyük Millet Mechsi üyelerlnden her hangı bir bn karann Anayanaya ve iç tüzök bükümlerine aykınlıgı Iddiaaıyla Anayasa mabkemesine basvnrabilir...» diyerek, Meclis ılyelerinden birinin doknnnlmazlı&ının kaldınlmaaina dair verileeek karara karşı bu Meclisin dlJttr bOtiin üyelerinin Anayasa Mahkemesine baj %iırabi<eeeğini kabnl etmiştlr. J ii> cldngn gBrfllflyor. Bm^ın da S7 Mayı» tb«|. 1«Mrd«! bölteclllk isnadın» «framı», bn bakns Ithamlar altında sei «flnler ıreçlrrnls e«kl tale b»mdir. Rirkaçı 1950 • 1M0 devrinin nkıntıiannı ç»>ktni«. Temsfldler Meellainde Anarasa Koml* vonnnda çaiısmıs klsllerflir. tste hnnlann bürOk blr knmı elblrllgl etml^lrr, «dalet dnfrn«n d»ni1en bflyflk fazitet dnyçnnnnn nnntnrosiar •« hfitPın blr sçeee blr tek TBİIletvekil'nJn blrkaç vansı Orerlnde dnrarak bnnlarda (flkl» gnçıı) nnsnrn bnlmnşlar ve ennn doknnnlmazlı(ınıa kaldırıiırasıns karar vermlMertHr. K imdlr bn Çetin Altan? Ketıdlsinl. blrl 19«3 vanr.da Sıkı T8netlra mahkeme§fnde, Bteki 1064 baharmda tstanbni Sorcrn HSkimllSlnin beklerken (cfln>tS ben de aynı eflnlerOnrinrtler hakkındakl kavnstnrms dolayır tanık oiarak nkı yBnetlnı mabkemeslnde bâkimlilHnde sorçny>ı rekllratştlm) Benl tanımış; zeldl tokniastık. Ayakfl7»ri btrkac daklka «nndsn bandan konnştnk. Or.i «or olarak Flor»nw ve Roma ITnknk FakJiHtler'nde blrer konferans vermek Hrere ratnldidni 1964 kısınds TComa'd* ristUdım. Tnnns'a elden caıetedler bevetl Ve >lrlikte Roma firerinden Tflrklyey*ye dBnflvonın». Tflrk Ba«m A<a«cIIfindekl bn tessdSrten memnnn oldnT»ı. Fskat ber Iklralrin de çok acele fs1mlx oldn*n lcin fSvie blr verde otnrnp sobbet etinek a l'adar Istedldtn balde mfirakfin elmadı ve nndan sonra da kendlslnl blr tek defs dabl kamlasmalarda. Cetln Altan'ın, derlnllbfitfin dfifSneeler! apaçık yansıtan. çnrnk eih! tertetniz, tekt bakıslannı, mert ve yl5it fdâsım sevdlm. Şnnn açıkça ıSyllyeyim kl, ynkarıkl iatırIan, Çetin Altan'ın bende bııaktı*ı izlenlmlerl hflirimek Için bnray» ekledim. Tokga benim a5il ıstır»bım onnn çadre ntraraasından dejil, dotrodan doîrnya hnknknn (tadre nframiMnndandır. Bn adaletslzlik aynı Sn vareı ile ve aynı metod ve siddetle baskatnna yapılmıs oloaydı, biz yine ıstırap dnyar ve ylne mfidafaa variveti aiırdık. Çflnkfi biz sempatik bnldnÇnmnı bir sıh&ı degil meslegine inanmış blr hnknk adamı o^an}r adalet ve hnkak iikelerim müdafas pdiyon». Birçok hnsnslarda eörü^lcrimlı tamamen ayn olan rahmetli Ali Fnat Başgil hapse atıldıg' veya 141er ynrt dışına çıkarıldıfı zaman nasıl fizfintü dnymng ve " devrin sartlanna ) gön Tapılması mfimkfln olan sözitt ve yasilı Bn Çetin rAltan 79 nncn maddenin 1 inci fıkrasında ise çok »çık olarak: «Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri .. Mecliste ileri «ürdükleri duşüncelerden ve bunlan Meclis dışında tekrarlamalr ve açığa vurmaktan sorumlu tutularaazlnr» demekted.'r. Sayın Eevet Güresin'in 26 Hazir%n tarihli (Cum tanriyet) te pek baklı olarak işaret ettigi çihi: «Çetin Aîtan, Türkiye işçi Partisinin milletvekili. î^çi Partisi ise sosyalist olduğunu projçramiyle ilân etmiştir. Sınıf partisi olduğu, burjuva «ınıfına, kapitalizme karsı bulunduPu bellidir. üstelık milletvekilleri bunljn Meclis kürsüsünden aç'k açık savunmaktadırlar. ( ) Mılle»vekili Çetin Altan kürsüye her çıkışında kcnuya göre partisinin programınd.ıki ilke'eri savunmakta, gazetecl Çetin Altan da yine her gün kösesinde inançlannı yaymağa çahşrnaktadır. Mılîetvekili Çetin Altan kur&üde söylediğı zaman güıültüden, patırtıdan başka birşey olmuyor. Yardığı zaman ise komisyon top!anıp ya saraa dokunulmazllğının knldırılmasına karar verijor. Olur mu böyle sey? Eğer 79 unca madde yürürlükte ise tüm olarak yürürlüktedir. Yâni Parlâmento üyesi Mecliste ileri «ürdüğü düsünce!erden sorumlu dejilse. bunlan Meclis dısmda tekrarlamak ve açığa vurmaktan da sorumlu olmaz, olmaması perekir.» Hazır Meclis arastırması istenmisken bunlar da gözönüne alınsın. Parlâmenterler bır kanun çıkarsınlar da, ekici tütününü *attığı an ya parasını veya çekint tuccarın elinden kurtarabilsin. Memleketin hakıkî sahibi ve efendisi olan köylüye yuzık oluyor. Saygılarımla. Ali ÇAKMAK Savaştepe Ilkögretira Mufettişi azetenizin Tartışma sütununda «İş Gücünün Eğitiml» başlıklı yazıyı okudum. Bu konuda benim de söyleyeceklerim olac3ktır. Şöyle ki: Yakm tarihlere kadar gelmiş geçmiş tüm eğitimcilerimiz (merhum M. Rüştü Uzel hâriç) her nedense teknik öğretim gelişimini bir Öcü» ye benzetmislerdir. Bunu konuşmalarından çok. icraatlarıyla anlıyoruz. Zira. iş lâfa gelince; .Teknik ÖRretim Okullarının gerek bütce, gerekse kurulusları yönünden, çağdaş uygarlığın ileri uluslan ile aynı paralelde gitmesi sağlanacaktır» deniliyor. Görüyoruz ki; bunlar buzun üzerine kazılan yazıdan öte gitmiyor. Çünkü: Milli Eğitim bütçesınin • « ' 10 u Teknik Öğretime ayrılmışken. son yıllarda bunun "'o 7 ye düştüğü görülüyor. Sayın Egemen'in «Iş gücüniin Egi tlml» başlıklı yazısını Sanat Enstitüleri ve benzeri meslek okulları yönünden eleştirecek olursak: Yukarıdaki gerçeklerle Teknik Eğitim kaliteli eleman yetiştiremeı. Ancak: Milli Eğiümce teknik öğretime, uzun ve ciddi, fakat tâvizsiz bir çahşma ile önem verir, yurt kalkınmasında da gerek târil, gerek yer ve gerekse maddl imkânlarını yerinde kullanırsa ganırım Erkek Sanat Enstitüleri ve benzeri meslek okulları öğrenci bulamamaktan kurtulur. ^••••••••••••••••••••••»•.».•••....•.....„„..«,„„.„.„„,.....5 G s Devlet Tiyatrosunun birkaç sene evvelki gibi daha iyi oyunlarla Istanbula gelmeleri temennileriyle yazıma son vererek saygılarımı sunarım. Dr. f. FAIIRt CUMHURÎYET'l.N NOTU : Sayın tartışmacı Dr. î. Fabri'nin birinci paragrafta bilmiyerek içine düstüSü bazı hata ve yanlıslıklan düzeltmek isteriz. Şöyle ki: Eserin oynandığı sırada eazetemizin 1, 2 ve 3 yıldızlı baskılanndaki «My Fair • Hernedense... alkınma plânlarımız her nedense bu konuyu iyice i«liyememekte dir. 3457 sayılı Çalışma Kanunu 458. sayfadaki; «Teknik öğretim çıraklıktan teknlsyenliğe kadar bütü nüyle sanayi ile bağlantılı, onun imkân ve ihtiyaçları ile uyuşan bir sis tem olarak kurulmalı ve işletilmeli» denmesine rağmen bugüne dek gerekli ilgi ve bağ görülememiştir. 3.12.1962 gün ve 11272 sayılı Resrni Gazeteye göre içinde bulunduğumuz yılın sonuna kadar toplam 243,400 us tabaşı. yetişkin işçi ile çeşitli mesleklere bağlı monitörün yetiştirilme sinin zorunluluğundan söz edilmektcdir. Oysa 14,275 işçinin sanayi hız metinde olduğu beltrtiliyor. Bu da hazırlanacak plânlan ileri düşünülerle yurt olanaklarına göre uygula mak zorunluğunda olduğumuzu biı kez daha hatırlatmaktadır. K ME Çok kıymetli varhğımız V LİT Hüseyin Maral Ozadam'ın ruhuna ithaf edilmek üzere 2 Temmuz 1967 pazar günü üundi namazını mütaakıp, Kadıköy Osmanağa Camünde Haftz İbrahim Çanakkaleli, Fevzi Mısır, Kemal Sipahi ve Duahan Hafız Adem Erim taarftndan okunacak Mevlide akraba ve dostlarımızla arzu edenlerin teşrifinl rica ederiz. EŞt ve KIZI Cumhuriyet 7709 My Fair Lady Haziran 1967 tarıhınde palası yapılan, My Faır Lady ısimli müzikli oyunun, perdelerınin henüz açıldığı sıralarda baskıya verilmış olması irab eden gazetenizin 6.6.67 tarıhli sayısında, eserın muvaffakıyetle temsil edildiği ve dakikalarca ayakta alkışlandığına dair, hakikatle alâkası olmayan bir' haber yaymlandı. Oyundan sonraki program seyircilerin salonu çabuk terketmelerini icab ettinyordu. Mevzubahs haber eğer para ile verilmiş bir ilân idıyse altına işaret edilmeli, değılse, son cümle yazılmıyarak baskıya verildiğimiz anda eser oynanmakta idi denmeliydi. Daha sonra gerek sizde, gerekse diğer Istanbul gazetelerınde çıkan sadece methiye yazıları insana bu müzikalin tenkidi devlet tarafından yasaklanmış intibaını veriyordu. 5 Dunyayı yöneten onemli kişilerin kolunda bir Rolex saati vardır. Ro!ex bambaşkadır. Sonuç: vet olmaması gerekir. Çünkü bir Anayasa. bir bnknk devleti. bütıin şartları ile, >a vardır, y» yoktnr. Tnrttaslar arasıtıd? bir esit lik prensibi ya vardır, ya yoktnr. Bnnlar bir kıgım vatandaslar için "ar, baska bir kısım vatandaslar İçin yoksa; kannn maddeleri bir KI> Bim vatandaslara (şöyle), yipe bir kısım vatandaslara (böyle) nygnlaaacak*a ve treçirdifimiı bnnca bâdirelerden sonra bn yine höyie ise. artık hn memlekette gerçek demokrasinin çeleeejtinden nmndn tamamen kesmek lazımdır. Eğer Anayasa varsa, bnnnn butün preıısinlerint berkesa tstit olarak nygnlayalım. Toksa bnnn âa aç'k sAyleyelim. Hem var, hern yok, olmaz. Bn memlekette bnknk v e adâlete inanmayan hnkak diplomalılan politlkaya bâkim olnrsa bnknka inanmayan doktor veya mühendise ne diyecefimiz kalır? Bi« Hnknk Fakiiltesi kürsüsünde 34 vıldır sn mn Sgtittfik yoksa! E M ••••••••••i B ••••••••aaa. üsaade ederseniz tartışma sutunlarınızda bu müzikali biz geyirci gözü ile tenkid edelim. Çünkü îstanbul tiyatrolarını devamlı yeren, methiye yazmak bir yana, hakkını vermekte dahi çok cimri davransn sanat münekkitlerimiz nedense devlet tiyatrosuna dil uzatmaktan çekinmişler. Kışın da Kaktüs Çiçegi gibı çok hafif bır komediyi repertuarına alan Devlet Tıyatrosu, tiyatro tarihimizde alışılmamış büyük masraflar yaparak, en az on seneden berıdir dünya tiystrolarında oynanmakta olan ve filmi de çekilerek hemen bütün Avrupa sehirlerinde gösterilmiş olan bu müzikalin kötü bir kop Sanat münekkitlerimiz ROLEX Türkıye Dıstributöru : TEKNOSAN A.Ş. Karalcöy 49 17 66 Satış yeri : SAAT MEŞHERİ CEMALİ SÖNMEZ Beyoğlu 49 42 24 tlâncılık: 1038/7715 Iş gücünün yüksek randımanlı olması insan gücünün eğitimine başlı ve mutlaka bilinçli olmalıdır Bu fik rimizi Çalışma Bakanı sayın Ali Naili Erdemin yayımlanan şu sözle ri ile gerçeği bir kat daha kuvvetlen direlim. «tşsizlik vardır ve ülkemiz için bu bir problemdir. Fazla işsizliğin olması da vasıfsız işçi oranının çokluğundandır. Yapılan istatistikle re göre Teknik adamlar rahathkla iş bu!maktadır.> Yurt kalkınmasınm insan gücü egi timine ve bu eğitimin Orta Teknik öğretime dayalı olduğunu düşünürsek; O Erkek Sanat Enstitüleri ile mes lek okullanna bugünkünden daha çok önem verilmelidir. O Ortaokuldan sonra öğrenime devam edecek öğrencilere Üniversite girişleri gibi kabiliyet testleri uyguianmalıdır. Çt Orta teknik öğretim okullanna Üniversite girisi istlsnasız tanmmalıdır. O Enstitü bölümleri bilgesel ve ihtiyaçlarına göre açı'malıdır. O Öğrenciler işyerlerlnce okutulma H, kredi veya bnrs almalıdır. Q Okullarla işyerleri kanunen bağlı olmahdır. O Endüstrl teknik elemanı tercihan almalıdır. Q Sanat Enstitülerinin statüsü yeniden ele alınıp geliştirilmeli ve mezunlannm hak selâhiyetleriyle tanırm yapümalıdır BÎR NESLİN DRAMI merkez gatıs yerl: BATEŞ de Cumhuriyet 7S94 bulabilirler. Emekli Kurmay Yarbay Hüsamettin TuSaç'ın Çarlık Rusyasının içyüzünO anlatan ve suriikleyici serüvenJerle dolu olaa bu kitabı büyuk ragbet görmüştur. Kitapçılarda bulamayanlar, Denizcilik Bankası Erkek Sanat Ensfiiüsüne Bağlı Sanaf Ortaokulu Birinci Sımfına Secme İmtihanı İle öğrenci Alınacak Yatısız bakımlı bulunan okulda öğle yemekleriyle her çeşit giyiru eşyası, öğretim aıaçlan ve harçlıkları okulca sağlanır: OKULA GİBEBİLMEK İÇİN : 1) 2) 3) Ükokulu bitirmis. OrtaokulJarda okumuş ise, geçmiş olmak, sınıfını Sonuç M eslekî ve teknik eğitimin yurt kalkınmasındaki ve Endüstrideki yeri belirtilmelidir. Bunun için teknik kurulu«lar fikir yürütmelidir. Edlp ARICA Kırjehlr Zhrkek Sanat Enstitüsü öğretmenl 13 yaşmı bitirmis, 18 yi geçmemiş olmak, 1 Eylül 1967 tarihinde fikokul programlanna göre, Türkçe. Matematik ve Tabiat B^lgisi derslerinden yapılacak seçme imtihanlannı ve sağlık muayenelerini kazanmış olmak şarttır. ^N^ t^UAUtA !.. MUUÛMMED ELEMAN ARANIYOR tzmir'de, büyük ve «ski bir sanayi müessesesi Modem sevk ve idare sistemlerinln tatbikl dolayıaiyle evvelâ elektronik muhasebe sahasında yetişürilecek ve bllâhare idarl sahada çalı«tınlacak bir eleman aramaktariır. Taliplerin Ünlversit» mezunu olmalan, askerlik hismetinl ifa etmls ve 35 yajmı geçmerois bulumnalan şarttır. tngilizce büenler terdh edllecektlp. Müracaatlarm açık adrea v» tereftmei haM lhtiva •deock gekilda «I yanaı ü» P X 106 İzmir adreeine gSnderilme<4 rioa OIUBUT. tiftncıhk: 1016/7713 Aday kaydına 17 Temmuz 1967 tarihinde başlanacaktır. İsteklilerin 31 Ağustos 1967 günü akşamına kadar Ukokul dlploması ile nüfus kâğıtlarmın aslmı, ikâmetgâh ve aşı kâğıdı ile 6 adet vesikalık fotoğraflarını, DENİZCİcrr LİK BANKASI ERKEK SANAT E N M } s Ü MÜDÜRLÜĞÜNE hitaben yazacaklan bir dilekçeye ekliyerek Kasımpasa Azapkapı arasmda kâin Haliç Tersanesi içinde bulunan okula bizzat başvurmalan üân olunur. (Basın 17790/7701) DENIZGILIK BANKASI T.A.O. DAN: Park» v« kere«t« ünftll İle dekorattf maksatlarla kullanılabllec«k vaaıfta takriben 400.000 Kg. MEŞE TOMRUK KAPAĞI pazarhk u«ulüyle gabja çıkarılmifbr. P«MrUk 5.70967 güntl «aat 15 re Malzeme M«dttrHS«u Satmalma Komlayonu Baskanlığmda yapüacakür. Şartnameal bedell mukablllnde Makeme Müdürlütfl veznerinden temln edüeblllr. (Basın 18713/7698)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle