06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE tKt 9Harfranl967 CUMHURÎYET • • • • • • • • • • • • « j HASTANELERİN BİRIESTİRİIMESİ Dr. Erdal ATABEK TÜRK TABİPLERÎ BÎRLİĞÎ BAŞKANI ' on gflnlerde. Sosyal Sigortalar Knrnmn S hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devredileceği haberleri birdenbire ön plâna geçti. gerekir. Devletin tedavi görevlne yardımct olan Knmmun asbnda devletin iağladığı standartta yardım görmegi gerekir. Yani Kurum aslmda devletin görevi olan bir hizmet yapmaktadır. Sosyal Sigortalar Knrnmn olmasaydı bugün sigortalı olanlara Devlet kendi standardında bn hizmeti vermek zorandaydı, o halde Kuruma Devletin yardımı dahi prensipman gerekir. Görülttyor ki esit hizmet vermenin ilk şartı esit mükellefiyet prensibini sağlamaktır. Bn durumda ya herkes sağlık hizmetini genel bütçeden alacak, yahntta herkes gelirine göre ayni oranda hastalık sigortası primi verecektir. Bn primi veremeyecek olanların primi Devlet tarafından ödnerek ynrt çapında «Sosyal Sağlık Sigortası» nygnlanmadan sağlık hizmetlerinin bir elden yürütülmesi haklı ve mfimkün değildir. Sağlık ve f»»ıy«^ Bakanlan ile ttst kademedeki işçi temsilcileri arasında basına akseden karşılıklı beyan ve görüşmeler ortada gergin bir darnm olduğunu açıklamaya yeterliydi. Durum lşçiler arasında oldugu kadar Sosyaî Sigortalar Knrnmn hekimleri arasında da endise uyandırdı. Kamıı oyunca yeteri kadar bilinmeyen problemin çesitli yo'nlerden incelcnmesi gereklidir. Bu konnda hekimlerin görüsünün çok önemli olduğanu ilgilî çevreler de bılmektedirler. Zira, bir hiımetin en iyi nasıl vürüyeceğini hizmctin temel yürütücü elemanlarının bileceği açıktır. HUKUK ve POLÎTÎKA paaa • ••• Neyeyaradı? Manzara «dramatık» tir: Ajans haberlerine g5re îsrael ordnsu Arap kuvvetlerini «onune katmış» Süveyş'e doğru yürüyor. Direnme görmüj or Israel askerlerı» Bn hâlin bizim halkoyu üstünde tepkileri dikkat çekicidir. Şimdi Türkiyenin bütün kahvelerinde ve odalarında «muharebe» konusulmaktadır. Kimisi : Tuh be! diye tepki gösteriyor. hacılarda iş yokmnş ! Kimisi dindaslığın verdiği koruma içgüdüsü içinde x Amerika yaptı bn isi^ diye kızgınlığım Israelin ardındaki büyük devlete yöneltiyor. Mücadele kavramının enine ve derinliğine mânasını bilenler, Arap yenilgisi \e İsrael zaferi ötesindeki gelişmelere şimdiden gözlerini çevirmişlerdir. Mücadele müthis bir sey! «Hayat mücadeleden ıbarettır» gibisinden insanlara beylik gelen sözlerin içinde yaşıyanlar ve müeadelenin koşullanna göre damarlan atanlar vardır. Bır boksörün maça baslamadan önce ringte esinmesi, bir yaatının kosnya baslarken bnrnn deliklerinin çişmesi, bir atletin m baslangıç çızgisinde solunum organlarını kontrol etmesi, bir futbolcunun saniyenın onda birinde kendisine yararlı pozisyonu görmesi!.. Basarıyla yenilgi arasındaki keskin ve ince çizgi.. ve başarıyla yenilsinin son saniyesinde yeniden başlıyan mücadele.. Milletler, toplumlar, sınıflar, knmandanlar, liderler, insanlar arasında aynı kosullara nygun bir mücadele devam etmektedir. «Baslangıcın sonunu» ve «sonun başlangıcını» sezmek, ve bn iezglde jeleceği görmek, müeadelenin vergisidir. Dün\anm büyük mücadele nstalanndan birl ttnlfl Chnrchill İdi. Çanakkale savasında tngiliz saldınsı yürümeylnee Kıraliyet Harb Kabinesinde : Turkler medenl ve Hıristiyan değildir, onlara kar|i zehirlı gaz kuüanalım.. diyen e'dnr. Tunan askeri Batının isteğiyle tzmir'e çıkınea ı Ne yapıyorsunuz, bu tecavüz Türklerdeki milliyetçillk bllincini keskınleştırecek.. diyen de o'dnr. Nıtekim dediği de çıkmıştır Churchill'in! Başlangıçta «afer çığhkları atanlar, bir milletin mücadele rnhunn kamçıladıklannın farkına sonradan varmıslardır. Müeadelenin niteliği müeadelenin kosnllannı da yaratıyor. Arap Yahudi çatısmasında eğer zafer bn kadar kısa sürede ve bu kadar utanç verici bicimde gerçeklesmese hasadı başka türlü olurdu. Sanıyornz ki, şimdi bambaşka olacaktır. Ve büyük devletler hesabına düsündürücüdür. Ünlü tarihçi Prof. Arnold Toynbee : « Amerika ne yaptığını ne ettiğini farketmeden, kendialnl îngılterenın, Holânda ve Japon sömürgeciliğinin vârisi yapmış ve bovlece Asyada vaktiyle Avrupalı ve Japon «ömürgecilerin üzerlenne topladıkları öfkevi kendi üstune çekmiştir. Bu miras korkunç bir mırastır» demisti. Ve Ortadoguda da Amerika Ister istemes Arap dflnyaoıun gBrünen düsmanı kılığına girmiştir artık.. Araplardakl kin, bnndan sonra Yahudilikle birlikte, aynı cepheye katılan Amerikayı da kapsavacaktır. Bueünkü ntançlarını yarın ya da öbflrgün fidetmek hırsı Arap toplumlarının iliklerine isliyecektir. Asyalı \e Afrikalı toplumlar, makine medenlyetine sahip medenî A\ rupalıd.m çok davak vemislfr, dayak yiye yiye pismislerdir. Bugünkü As>a, yuzyıllar boyu sürmüs ntanç verici yenilgilerin hıncı üstune yükselivor. Bn hınç \e bu kin, gelecek yıllann mücadelesine tohnm diye çöllere serpilmistir simdi.. Bn tohum yeserdiâinde Arap topiumları derebeylik ve sevhlik bilincinden millet olmak bilincine ka\uşabileceklerdir. Arapların çoğn yerde millet asamasına geçemedikleri bir daha ispatlanmıştır. Arap Yahudı çatışması. ikinci günden baslıyarak Mı^ır îsrael savaşı haline girmistir. Şeyhler, kırallar. dinî reisler elinde kalmıs çöl insanlan daha ilk günlerden pes etmişlerdir. Fanatik kızgınlıklar yerini can korknsuna bırakmıştır. Deraek ki millet haline gelmemiş toplnmlann ordnlan işte ancak bn kadar vurnsabiliyorlar. Arap dünyası. bu venileinin aeısında çeleceğe yararlı dersler çıkaracaktır. öte yandan Ortadoğunun AngloAmerikanlann lsteklerine nygun bir Ortadoğu olması. övle sanıyornz ki, bundan sonra hiç mümkün değildir. Cöküntünün yarattıfı şaşkınlıkla gericl düzenler knrnNa bile eeçici olacaklardır. Arap, Tahudi İle ittlfak halinde hnlnnan AngloAmerikanlara karşı her gün biraz daha kinlenecektir. îsrael'e gellnce» Dövüsmüş ve basarmıs, ve yaşama gflcflnfl blr daha Jspat etmistir. Ne var kl. mücadele bnrada bltmez îsrael kazandığı »aferi kendisine Sdetmek istiyecek bir Arap •kyannin artaaıiHİa yaşamak zornndadır. Amerikayla kader birliğinde gBrünmesi şlmdilik temlnat sayılsa da gelecek Jçin parlak haberler vermlyer. Ve yazımınn sonnnn blr ıual İle bltlrelim t Bnnca kan, bnnca ölüm, Ortadoğnda neyi çSrtmleralştir ki? Hiç!.. Galiba çözümlenecek yenl dâvalar getlrmekten başka bir ışe yaramamıştır savaş.. AngloAmerikan petrol knmpanyaian bnndan sonra Ortadoguda eskisinden daha rahat hlssetmiyeceklerdır kendilerini. Politika ile hokuknn ii\ ıılııiii/lıoı Ord. Prof. H. V. VELiDEDEOGLU İ zofltnn çabastna, Blrleçmlç Milletler tnsan Haklan Beyannameolitikanın, unlü Yunan fllo sındeki güzel esaslara, Birleşmış zofu Aristo'nun. Milattan Milletler Andlaşmanna rağmen, önce 343 yılında yazmış ol günümüzde hukuk ve adâletle il duğu (Polıtıca) adlı eserinden gısi en az olan poiitıka alanı dış Devtefler Hukuku beri ifade ettiği bilimsel anlatnı, politikadır. «Devlet idaresi sanatı, Devlet ve denılen hukuk dalı, henuz oluş toplum jararı bakımından mak hâlındedır. Yuzyıllar once dış sada uygun tedbirlerin alınması • politika alanındaki bilgısızlik bi tekniği» dir. Bu tedbirlerin bü zı asırlarca kapitülasyonlar ve tunu, Devlet ıdaresının genel gi somuru rejımı altında ınletmış ve en sonunda da ba>ıa*>ulığımı dışmdekı yonu, >ânı Devletin zı tehhkeye dusürmıîştu Atagenel polıtıkasını tâyın eder. turk'un dehâsı imdada yetışmeHukuk ıse toplumda düzeni seydı bugün Dünya haritasında gağlamak için uyulması gereken bağımsız bir devlet olarak yerive devlet gücü ile kuvvetlendi miz olmayacaktı. Namuslu ve rilmış bulunan kurallann bütu yurtsever her Türk aydımnın nünü ifade eder. dı? politika ve dış imtıyazlar ko Bu ıki tarıf, açıkça gösteriyor nusunda çok titiz ve hassaı olki, politika ile hukukun ilgisi masının nedeni, ona eski kapitüçok sıkıdır ve bu, her devirde lasyonlu, imtiyazh ve haysiyetboyle olmuştur. siz politika devrinin vermiş olBu sıkı ılgının tabıî sonucu o duğu derslerdir. larak şunu muşahede etmekteyiz: Bundan oncekı yaiilarda Uygarlık âlemindeki fıkrt ge«hukuk anlayışı» nda görülen çe lişmeler yirmınci yüzyılda eskışıtlılık, aynen polıtıkada da ken lerinden çok daha korkunç ve dinı göstermektedır. Meselâ Ma geniş ölçüde milletlerarası cınayetler işlenmesine engel olamakıavel'ın politika anlayışı ile Gladstone Bısmark veya Churc mıştır. Bugünün ınsanlığı, ebedl hıll'ın politika anlayışı başka; sulhu, fıkır olgunluğundan veya Hıtler, Mussolını veya Stalın'm ahlâk üstünlüğünden değu. bır politika anlayışı yıne bajkcdır. aı;da üç beş milyon kişiyi ve yüz Bugunku devirde De Gaulle'un, lerce yıllık emeklerle meydana getirilmiş sanat âbidelerinı yofc Jhonson veya Kosıgın'ın politika anlayışları yıne başka başkadır. edebilecek atom veya hidrojen bombası korkusundan bekliyor. Altı yedi bin yıllık oır uygarlık aşamasından sonraki bu munzara ve bugun jreryüzıinde gözümüzun önünde cereyan eden çok zâlım savaşlar, hukukun, fioyrat menfaat v e merhametsiz teknık atolıklığın en unlu doktnnci karşısındakı bu aczi, ne kadar hazın ve gerçek ınsanhk için ne sı ve fılozofu sayılan ttalyan kadar utandırıcıdır. Thomas d'Aquıno 13. yuzyılda yazmış olduğu «Krallar ve ukukla politika arasındaki Prenslikler Rejimine dair» adlı yakın ilgi, iç politikada daha eserınde. ıdare edenlerin bütün önemli olarak kendinı gosteicraatında kılise ahlâkının sarsılmaz bır esas olması gerektiği rir. Her idarenın bir ekonomi po nı, yânı politikada dın ve ahlâk litikası, bir toprak politikası gibi çeşıtli politikaları, yânı butun temehnı müdafaa eder. bu alanlarda güttüğü amaçıar ve Ondan ıki yuzyıl sonra dünya bu amaca ulaşmak için ızledıği ya gelmış olan Floransalı Makia metodlar yer alır. Hukuka bağlı vel ıse •Hükümdar» adlı eserın bir devlette iç politikanın uygude. kral ve prenslerle Devlet i lama araçları kanunlardır. Idare daresınde sadece Kendı ıktıdar başındakıler yetkı görev ve sove nufuzlannı koruma ve kuv rumluluklannı kanunlar tâyın vetlendırme amacını gutmelerınt eder. Gudulen politikanın gerve bu amacın sağlanmasına yara çekleştirilmesi için <ereken akyan her turlu vasıtayı pervasız çe de gene kanunlarla sağlanır. ca kuüanmalarını tavsıye eder, Böylece hukukla politikanın aykı, boyle bır polıtıkada dın ve an rılmazlığı açıkça görulmektedir. lâk kurallarının yen olmadığı Bütün mesele. çizdigi polıtikayı açıkça gorutur. Bu sebeple bu güdenlerin izliyeceği yoldadır. tun toplumlarda ıktidar sahıp Yetki ve para şu veya bu kişilennin kendı ıktidarlanm »ur nin, tu veya bu tınıfın yararına p kuvvetlendirtneyl amac değil, bütün halkın yararına kul ^ ı u amaca ulasmaıc için lanılmahdır. Bunun gerçekleşti» hıle, iftira, tehdıt, baskı, rildiği ülkelerde hukuk kaıdelert menlaatle kafa satın alma gibi şahsl veya zümrevt politikaya aher vasıtayı pervasızca kullanma let tdilemezler. politikalarına «Makiavelist politika» denir. Ancak »urası unutul mamalıdır ki, bu politikaya «apanların ipliği pek <;abuk pazara çıkar. Boyle bir politika halk arih şasmadan gösteriyor kl, ta once şuphe, sonra ınanmazlık hukukun politikaya Alet eve ımansjzhk duygusu yaratır; dilmesi hukuka güvensizlik, derken herkes «gemisini knrtanemelâzımcılık. hakkını bizzat ran kaptandır» sozune uyarak en koyu egoızmaya saplamr ve top koruma ve anarşi varatmakta. arkasından da, zarurt olarak, lum hayatında büyük çökuntülere yol açılır. Boyle devtrlerde şu veya bu sekilde, totaliter rehukuk ve politika kaypak bir jimler ve onun arkasından da yı mâna alarak «idareî maslahatçı ".ım gelmektedir. tsviçrenin tanınmıs bnknklık» sayılır. Her devrin adamına çnlanndan olnp 1936'da Anve rejıtnme uyarak mevkiini kokara'da bir konferans vermiş rumuş ve borusunu öttürmüs aolan profesör Frits Meiner, damlara tiksinti ile bakılır. Bu Birinci Dünya Savaşı içinde gıbılere «oportflnist» yânı «zeyaymladığı «tlim olarak siyâmâneci» denır. Eskı devır şaırlerınden bırı «Zemân sana uyset» adlı bir etüdünde aynen mazsa sen uy zemâneye» demelc şöyle der: «Hukuk .nüessesesuretiyle devrın politika anlayısınin politika tarafından teşmı canlandırmıştır. pelenmesı, yâni hukukun politikanın boyunduruğu altına geçmesı, herhalde yalnız hukukun çığnenmesi değil aynı zamanda sukut ve çokrne be P • ••• • •«• •••• •••ı *••< • «•ı Niçin ayrı? bndur. Fakat bugüne kadar sağlık bizmetinin yeterli ölçüde sağlanamayısı fertleri olduğu kadar çesitli kurulnsları da kendileri için özel sağlık hizmeti aramaya yoneltmistir. Bcnlece çesitli kurumlara baelı sağlık organları kurulmus ve zatnanla genişlemiştir. Bu sağlık kurumlan, hizmete çok değerli bir yardım saçladıkları için çok yönden faydalı olmuslardır. Birinci Beş Yıllık Plânda aynı türdpki hizmetin dağınık olmasının verimi düşürdüğü gerekçe.siyle «kamu sektorune aıt sağlık hızmetlerı Mılli Savunma Bakanlığının ozel mahıyettekı bazı hızmetlerı hariç bır elden yurutulecektır» prensibi konmuştnr (1). Prensibi n uygulamadaki delilleri olarak da knrumlardaki eleman oranında biiyük farklar bulundnğu ve bazı kurumlarda hasta yataklannın bos kaldığı öne sürülmüştür. Ayrıca 1961 yılında kabul edilen 224 sayılı «Sağlık Hızmetlennin Sosyalleştırılmesı Hakkında Kanun» an 8. maddesine göre: «S^hfc hizraetlennin sosyalleştırıldığı bolgelerde, Mılli Savunma Bakanhğına bağh teşekkuller harıç âmme sektörune dahil kurumlara aıt sağlık hızmetleri ilgili Bakanlıklarca muştereken hazırlanrtcak tuzukte gosterılen esaslar dairesinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından yurutulur.» . ncak Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafın* » dan vatandaşa eşit hizmet vermek gerekçesi ile yukarda belirtilen hükümleri uygulama teşebbüsü kurumlann çesitli itirazı ile karşılaştnıştır. özellikle işçi temsilcileri tesebbüse daIras tepki göstermişlerdir. Hekim kurulnsları »larak Türk Tabipleri Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumo Hekim ve Eczacılan Sendıkası konnya prensipler açıstndan eğilmişlerdir; mevent ve doçacak dnrum hakkında görüşlerinl açıklamıslardır. Hrlen çesitli kurumlara ait yatak dağılımı şöyledir : Kunıra Sağhk Bakanlığı Sosyal Sig. Knrnmn îktisadî Devlet Teş. . Belediyeler „ . A ( w Üniversiteler Diğer Bakanhklar Mlllt Savunma Bskanlıfl özel SektSr TOPLAM Hastane tayısı Yatak 227 35 23 11 7 3 42 58 406 36.970 5.380 2.167 2.804 2.894 Üiİ •• ergisini ödeyen her ynrttaş devlelten yeV terli bir saflık hizmeti almaya hak kazanmıstır ve Sağlık Bakanlığının varlığının nedeni Hizmet ölçÜ8Ü ne olacak? kurabilmislerdir. îeterli bir hizmet ölçüsünde anlasmadan hizmetlerin birleşmesi. bngün nisbeten yeterli hizmetleri de genel yetersizlik içinde eritecektiri. Uzerinde çok durulan Sos>al Sigortalar Kuramunun 5.000 yatağı bir mılyon sigortalı için 10.000 de 50 basta yatağı ölçüsü ile oldukça iyi bir oran ifade etmektedir. Fakat çenel hizmet plânında 5.000 yatak büyük bir rakanı değildir. Yurdnn 10.000 de 50 hasta yatağı oranına nlaşması için gerekli yatak sayısı 150.000 dir. Genel hizmet seviyesi bn ölçüye nlasmadıkça hizmetlerin birleşmesi sigortalılara verilecek hizmet ölçülerinin düşmesi ile sonlanacaktır, esasen endise uyandıran bir busns da bndur. Bir çok kurnlnş da bn endişeyi paylasmaktadır. Bir çok Kurumun ayrı sağhk hizmeti kurmasının nedeni bn genel hizmet yetersizliği idi. Bu şartlar altında birlesme ayni noktaya döniis olacaktır. Sağlık alanında hasta yatağı oranı 10.000 de 21 dir. Hekim sayısı ve ücretlerindeki dengesizlik ifade edilmistir. Hekim sayısı hizmetin diğer bir ölcüsüdür. En çok 2000 kisiye bir hekiroin bnlunması meslekî knrallar bakımından gereklidir. Ilizmetlerde ölçüyü düşürecek tutumlar daima hatab olacaktır. Eşit hizmet, iyi hizmet olduğu zaman faydalıdır. Şartları değiştinnek yerine mevcut hizmet ölçflsünü yeterli görmek tamamen yanlıstır. Hekim ücretlerinde dengesizlik vardır ve mutlaka düzeltilmesi gerekir. Ancak bunnn yoIu bugüne kadar Sağlık Bakanlığının tutumu olan hekimine «neğinin karşıiığı olan hakkı vermek isteven knruluşların karşısına çıkmak değil, «Hekim Personel Kannnu» nu çıkartmak \eva Dcvlet Memurları Kanununun mali hükümlerinin hekimlerle İlgili gereken düzeltmeleri yaparak yürürlüğe girmesini sağlamak ve bütün knrnlnşiarda çalışan hekimleri bu kanunun kapsamına almaktır. izmet ölçüleri, çözümfl gereken diğer bir problemdir. Bugün çesitli knrnluşlar kenH di bünyelerinde nisbeten iyi bir hizmet ölçüsü • ••• •••• •••• •••• •••• Thomas d'Akuino ve Machiavellî ••• •••• •••• •»•• •*•• K H lirtisidir.» Şn halde dürost ve namuslu bir nolıtıkanın izleyeceği yol, hukuk ve adâlet yolnndan başka bir yol olamaz. Bu yol, halkın hürrıvet havası içinde yükselmesine, ona kendi haklarının oğretilmesi ne, onun kım tarafından ve nasıl olursa olsun sömörülme sinın önüne geçılraesine ve böylece memlekette sosyal »dâîetin ve temel bak ve ö»gurlüklerın korunıııasına kısacası, Anayasamııın «ozü ve ruhu ile tam olarak avgnlan masına götüren voldur. Anayasa, bnkuk kaidelerinin temeli olduğundan. H Mayıs Bayramı vesilesiyle «Jumbur başkanı Sayın Cevdet Sunayın bu Anayasayı ıdetâ belirli bir siyasi partının telsefesine göre tefsir edieı nıtelik taşıyan ve bu sebeple naklı itirazlarla karşılanan beyan ları, gerek CumhurbASkanlığ. müessesesinin ve eerek sayın Cumhurbaskanının prestiji ba kımından hiç de doğru olınamıştır. Cumhurbaşkanları partiler arası münasebetlerde çok ıh tıyatlı olmalı «İJral tutm<»> intibaını uyandıracak en kuçük bareket veya sozden dık katle sakınmalıdırlar. Aksı takdirde devrin Cumbnrbaakanını fikren kendiltnyle ay nı paralelde gördüklerıni sa nan ve bundan cesaret bnUn bazı çevrelerin «sırı h«reketleri memlekette huzuriuıluk dogruabilir. Unutmjvalun kı 1961 Anayasasının en vüksek mertebesındeki bekçısı ulaıı Sayın CumhurbasHanı, ne rahmetli Cemal Gü'sel gibı ihtilâl liderliğinden «tlmiş, ne de âsâsına DP rümuzu kazd>ran eski bir Cumhurlıaşkanı gibi «Komitecilik» neljrıeğiuden yetışmiştir. Politikacılarımız.. eğışen bır dunyada vasıyoruz. Bılım, teknık. sosyal ha yat, ahlâki goruşler, hulâsa her şey baş dondurucü bır hızla değışıyor. Bu oluşun içinde bulunan bizler bu hızın büyükluğunu takdir edemıvotuz. Bugün ku değışmelerın azamet ve genışlığını az çok anlavabilmek tçın gozlenmizi kapayıp bıraz geriye doğru bakmalıvız: Eski iktidar sahiplerinin nasıl y«şayıp nasıl bir nam bıraRti^ını v« tarıhe nasıl geçtiğini duVüntneliyiz. Dünyantn bugünkü «osyah çalkantıları arasında, tarih tecrübesi çok eski ve yükaek olan Turk milletınin kendı varhğını ve bağımsızlığını koruyabilmesı için daima tetikte olması lâzımdir. Montesquieu'nün «Her millet lâyık oldnğn idareye sabip oInr» vecızesını hıç bır zaman unutmayarak, tanhi çeçmişimize lâyık bir idareye mâliK olabıimemız ıçın hepımız ve hele aydınlarımız çok uyanık bulunmalı ve uykuda olanlan da uyarmalıyız. Namuslu insanlar mıllet işleri ile alâkalamr ve her kes. her aydın, kendine düşeni, kendı çapında ve kendi ölçüsünde yaparsa, karanlık devirlerden daima uzak kalırız. Bütün mesele hukuka ve adâlete samiml olarak ınanmak, bunları sübjektıf duygulara. kışi veya partt meiıfaatlenn e ve politikava »let etmemekte toplanır. «Politıkacılarımız politikayı bir «aldatmaca» geleneğinden çıkarıp. halkın ve bilimin güdümündeki samirai y8 rüngesine oturtmalıdırlar. •••• •••• D Özelliklerin korunması vardır. Üniversitenln eğitim fonkslyonnnnn, Sosyal 81gortalar Knmmnnun lşçiyle ilgili çesitli husnslarm hizmette özellik gösteren niteliği vardır. Bn özelliklerin korunması hususunda Kurumlann haklı bir hassasiyeti vardır. Bn hususun da daima dikkate alınması gerekir. Esit mükellefiyet, esit hizmet ilkesi sağlanmadan, yeterli seviyede hizmet ölçüsünü kurmadan ve hizmet özelliklerini dikkate almadan yatakların Sağlık Bakanlığına devri veya bir elden y ürütülnıesi haklı faydalı ve isabetli değildir. Bugün yapılması haklı ve mümkün olan, karsılıklı bos yatak kapasitelerinden faydalannıa seklinı tesbit etmek, bekim ve diğer elemanların ücretlerinde emek • değer dengesînl sağlamak ve iyi hizmet ölçülerfni geliştirecek koordinasyonn knrmaktır. nivenitelerin, Sosyal^JMgortalar Knı non vejktlgadt Devlet * Teşkilâtr*» Ü kurumlafinrn* 'nzmietlerinde çeşitli Stfl: 1 720 13.450 3.622 68.007 Sonuç Vatandaşa eşit hizmet vermek doğru bir prensiptir, ancak bu oranda doğru diğer bir prensip de vatandaşa esit mükellefiyet \ukletnektir. Oysa sağlık hizmetinde vatandaslara yüklenen mükellefiyetler eşit değildir. s>a|!ık hizmetlerinin sosyalleştirildiği bolgelerde seliri ne olursa olsun vatandaşa parasız sağlık hizmeti verilirken işçiden ve 506 savılı kanun kapsamındaki diğer vatandaşlardan sağlık siçortası primi olarak ek ücret alınmaktadır. Döner sermayeli knrumlarda ise başvurandan belirli bir ücret ek olarak alınmaktadır. Incelenmesi gereken ilk busns budnr. T îlerdeki hedefler Ik hedet genel bütçeden sağlık hizmetleri } oranını artırmaktır. Bn yetmediği takdirde ki herhalde yetmeyecektır yurt çapında «Sosyal Sağlık Sigortası» nı kurmak ve biıtün vatandasları sigortalı yapmaktır. Yeterli hizmet ölçüleri tesbit edilerek ve bütün imkânlar en iyi sekilde değerlendirilerek, bizmetin özellikleri dikkate alınarak sağlık hizmetleri düzenlenmelidir. Sistemin dısında farklı mükellefiyet grupları kalmayacağından sağlık hizmetleri esit olarak verilme imkânına kavusur. Sağlık hizmetlerinin bir elden yürütülmesi ancak bu sartlar altında haklı, faydalı ve mümkündür. Bu hirmeti yürütecek olan Brgüt de vine Sağlık Bakanlığı dışında özel kanuna sahip olmalı ve çalısmalarını tam bir özerklik içinde yürütmelidir. ütün bn faktörler dikkate alınmadan bn çok önemli konnda olutnlu bir sonuç almak mümkün görünmemektedir. A GI BIR KAYIP Sındırgı eşrafından merhum Şatırzada Sabri Beyin oğlu, Zihniye Şatır'm biricik esi, Sabri Şatır ve Semra Uluğ'un kıymetU babalan, Ayşe Şatır ve Şahap Uluğ'un kayınpederi, Figen, Mehmet, Esra ve Ahmet'in sevgili dedeleri Eşit mükellefiyet, eşit hizmet \ evlete vergisini Sdeyen herkesin bu verginin bir kısmını yeterli bir sağlık hizmeD ti olarak almaya hak kazandığını yukarda da MEHMET ŞATIR 7 Haziran 1967 çarşamba günü Hskkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 9 Haziran 1967 bugünkü cuma günü öğle namazmdan sonra Şişli Camiinden kaldınlarak Zincirlikuyu mezarhğındakl ebedl istirahatgâhına tevdi edilecektir. belirtmiştik. Genel bütçeden sağlık hizmetlerine ayrılan oranın •• 4.5 civanndadır çok ıetersi» olduğu da açıktır. Yapılması gereken ilk iş bu oranın mutlaka yeierli bir seviyeye vükseltilmesidir. Sağlık hizmetlerindeki finansman açığını genel bütçeden karsılamak yeriııe «eşit hizmet vermek» gerekçesi ile isçiden alınan hastalık primlerini ve isçi isveren primleri ile kurnlmuş sağlık tesislerini genel hizmete almaya çalışmak açık bir haksızhktır. 224 sayılı kanunnn bu maddesinin Sosyal Sigortalar Kurnmu tesislerine uygnlanmasında haklılık yoktnr. Sosyal Sigortalar Knrnmn sağlık tesisİerinin hnkukî yönden özel bir hastalık sirortası işletmesinin hastanesinden farkı olmaması Dış politika SON ve iç politika ış politika, Devletin en yüksek politikası. eski deyimle, «siyasetî âliyesi» olup, bunun butün amacı Devletin varlık ve bağımsızhğının, mılli yararlannın dışa karşı korunması, bu yararlarda gelişmenin sağlanmasıdır. Bugün dünya rlevletleri henuz «kuvvet» esasından ayrılmadıkları için, butun iyi niyetli hukukçuların, düşünür ve fılo D TEŞEKKÜR uzun süren rahatsızbğında, tedavisi için her türlü çabalarını esirgemiyen Sayın Prof. Dr. NECMETTIN POLVAN'a, Sayın Prof. Dr. FERHAN BERKER'e, Sayın Operatör ATA TOPALOĞLlTna, yattağı TEŞVİKİYE SAĞLIK EVİNİ aynı zamanda da bir şefkat yuvası haline getiren Sayın Dr. OSMAN GÜÇER'e, hastanenin bütün doktor, hemşire ve personeline, hiç ayrılmayan vefakâr VAHİDE hemsireye, cenaze merasimine iştirak edenlere, çelenk gönderenlere, telefon; tegraf; mektup ve evimize gelerek tâzdyette bulunan dost ve akrabalara ayn ayrı teşekkür» teessürümüz mânl olduğundan en derin minnet ve şükran hlslerimizin iblâğına gazetenizin tavassutunu rica ederiz. AİLESİ üâncüık: 794/6541 AİLESİ B Dr. MÜZAFFER CANBOlAT'in Aramızdan ayrılan aılemizin aziy! varhğı AGI BIR KAYIP (1) Kalkınma Plânı, Binnci Beş Yıl, savfa 413. •«•••••••••••»«••••••••*•••••••«P••••••••••••••••••••a••••••••••••••••• •••••«••••*••••••••••••••••••••••*••••••••>•••••••••*•••••••a•••••••••• • ••lllfl»llilllllllllllllUlflllltllllllMIIIII**«IMIIItllllimitt*ll Şirketimiz kurucularından kıymetli büyüğümua MEHMET ŞATIR Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 9 Haziran 1967 bugünkü cuma günü öğle namazını mütaakıp Ş15U Camlinden kaldınlarak Zincirlikuyu mezarhğındaki ebedl istirahatgâhına tevdi edilecektir. Aylâk Musa "" /uRAP i SEAB. (JMUJ ÜÇKEN KOLLEKTİF ŞÎRKETİ 3qjoy«w<L VEFAT Kıymetli aile buyöğümflz Mensucat Santral TA.Ş. Satış Dairesi Müdür Yardımcısı VEFAT Müessesemizin kıymetli •!•manlanndan satış dairesi müdür yardımcısı AGI BIR KAYIP Şirketimiz kurucularından kıymetli büyüğümüı ;v..c>ibc5 Nimbüs Ismet Melih Çubukçu tsmet Melih Çubukçu MEHMET ŞATIR Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 9 Haziran 1987 bugünkü cuma günü öğle namazından sonra Şişli Camiinden kaldınlarak Zincirlikuyu mezarhğındaki ebedl isürahatgâhma tevdi edilecektir. 7 haziran 1967 çarşamba günü âni bir kalb krizi neticesinde vefat etmiştir. Cenazesi 9 haziran 1967 bugünkü cuma günu öğle namazını mfitaakıp Şişli Camiinden kaldınlarak Merkezefendi Kozlu Kabristanlığına defnedilecektir. Est ve Çocuklan (Reklâmcıhk: 2049) 6539 7 haziran 1967 günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 9 haziran 1967 bugünkü cuma günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden kaldınlarak Merkezefendi Kozlu Kabristanhğındaki ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. Merhuma Allahtan mağfiret, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Mensncat Santral TJV.Ş. (Reklâmcılık: 2050) 6540 AKSEL TİCARET LTD. ŞT. •«..Hİİ....HHİ Üâncıhk: 788/6527 ACI BİR K A Y T F Şirketlerimizin kurucularından mümtaz ve büyük insan 7 61967 günü ebediyen kaybetmiş olmanın derin acısı Içlndeyiz. Merhuma Tanndan rahmet, kederll ailesine başsağhğı düeriz, ÜÇKEN KoIL Ştt. AKSEL TİCARBT Ltd. ŞtL PEBSONELİ üâacılık: 788,6531 Lise tahsilli, askerliğini yapmı»; genç elemanlar alınacaktır Sigorta yangın branşmda tecrübeliler tercih edılir. M EMUR ALINAGA K TAM SIGORTA A. S. Harbiye, Cumhuriyet Cad 279 Ajan* U85/653«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle