Katalog

SAHİFE DÖRT 20 Haziran 1967 CUMHURİYET Kuzey Kor e mi, Israil mi? vet... Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dünya liderlerinin katıldığı olağanüstü toplantısında, mütecavizi ilân etmeğe çalışacaktı:. Bütüıı mesele ilân etmek olacaktı; araraaya lülum yoktu bu mütecavizi... Ortada duruyordu çünkü: Baskını yapmış, toprak fethetmiş ve bu topraklarda otnranları da yerlerinden atnuştı .. Son raporlara göre, sadcce Ürdün'e 100.000 i aşkın Filistin mültecisi sıfınmıştı.. Evet, mütecaviz tsrail'di; fakat mütecaviz olarak ilân edilemiyordu... Amerika ve müttefıkleri buna karşı koyuyorlardı. Tıplcı savaşı baslatan tahriklerınde ve Araplan urkuten tehditlerınde olduğu gıbi, Israil'ı sonuna kadar desteklemeye kararlıydılar. Rusya ise, Araplara karşı sağladığı desteği savaşta battal halde görmenin kederiyle, diplomatık bir zaferın yenilgiyı unuttucağım ümit ediyordu. Birleşmiş Mületler, mütecaviz ilân edılen ülkeleri çok görmuşlerdi... Hattâ Kore'de olduğu gibi buralara asker bile gonderılmesıni tasvip etmişlerdi. ABD 1B5O de mütecavizin tesbiti için çok çalışmıştı E ne bu kadroyu şöyle tamtıyor : «Toprak ağaları, kapitalistler ve diğer tntucn elemanlar, Liberallerin önde felenleri de Rbee yönetimine katılmayı reddetmisterdi.» Mayıs 1946 da ise, Rus Amerikan ortak komisyonu üyelerı birleşme konusunda gorü'lerinı denk getirememişlerdi. Bu arada, Seul'deki hapishaneler, Syngman Rhee rejiminin muhalıfleriyle dolmaya başlamı^tı. alihsi* bir ülkeydi Kore . 40 yıllık Japon işgalinden, Japonya'nın 2 nci Dünya Savaşı sonunda teslim olmasıyİa kurtnlacaktı. Kurtulmayacaktı daha doğrusu; Amerika ve Rusya tarafından işgal edilecekti; Rusya ile Amerika, Kahire, Yalta ve Potsdam konferanslarında Kore' yi paylasmaya karar vermışlerdi.. 10 Ağustos 1945 te Rusya. avnı yılın 8 Eylulunde de Amerika, kendi bölgelerine yerleştiler. Ikı bölgenin sınırı ise, 38 ıncı paraleldi. Bu sınırı, Amerıkan Genelkurmayının tavsiyesi uzerine, Savunma Bakanı bizzat çızmiş, Başkan Truman da kabul etmişü. Bu işgalden sonra Kore halkı T Kore Syngman Rhee'yi Truman faratmıştı nın fikrini hiç sormadan, Arahk ayındaki Moskova toplantısında, Kore hakkında kararlara vardılar: Ülke, beş yıl işgal altında kalacaktı. Halbuki Koreliler birlesmek ve bağımsızhk için sabırsızdılar. Üyelerıni komünistlerden, Amerikan taraftarı din adamlarına kadar herkesin teskil ettiği «bagımsızlığa hazırlık» komiteleri kurmuşlardı. Bu ülke çapına yayılan komitelerin genel kongresi, 6 Eylul 1945 te Seul'de yapıldı ve «ülkenin bağimsızlıgı, Japonlarla işbirliği yapanlann tasfiyesi, toprak reformn vapılma8i, v.s., v.s.» gibi kararlar aldı. Ancak kongre, bütün Kore'ye sâmil bir millî hükumetin kurulduğunu açıkladıktan iki gun sonra Amerikan işgal kuvvetleri Seul'e girip bu hükumetin hukümsüz olduğunu ilân ediyorlardı.. Amerikahlar haklıydı.. Kore'yı harp ganimeti olarak Rusya ile paylaşmışlardı... Halk ne isterse istesin, galipler buna aldırmazlardı.. Amerikalılar sonra, Japonlarla işbirliği yapan elemanların girdıği «İstişari Komite» kurdular ve 37 yıl Amerıka'da yaşamış 70 lik Syngman Rhee'yi başa getirdıler. Guney Kore'yi yönetecek kadro bu olacaktı... «Korea Today» isimli kitabında, G. Mc Cu meyde Rnslar da, kendilerini tntan Kim tlSnn'a bir hükumet knrdurmuşlardı. Fakat onlar Amerikalılardan daha akıllıca davranmıslar, pcrde arkasında kalmıslardı. tNtelık li Sung, Syngman Rhee gibi değıldi.. Hayatı ülkesinde geçmiş; Japon işgaüne karşı devamlı savasmıştı. Hükumetin başına geçer geçmez de, 725.000 köyluyü toprak sahibi kılan toprak reformu yaptı. Amerikan yönetimi de bunu ornek alıp, Güney'deki topraklardan Japonlann elinde olanları, 600.000 köylüye dağıttı. Ama, Rhee, bu işe karşıydı ve devamına mâni olacaktı. 1950 de yazılmıs bir kitapta (A. W. Green «Epic of Korea»), yeralan 1947 deki G. Kore'ye aıt bir nabız yoklaması sunu gösterir: Korelilerin çogunluğu Japon isgal idaresini, Amerika'nınkine tercih etmektedir. Sebep belli : Sjnçman Rhee ve benzeri fırsatçılarla işbirliği etmek. Amerika bu sıralarda, Truman Doktrini ile iyice başlayan soguk harbin etkisiyle, Kore meselesıni «tek başına halletmek» içın teşebbuse geçecektir. Çare ise, meseleyi Birleşmiş Mılletlere gotürmek oluyor... O zaman, Washington'un B.M. temsilcisi John Fostes Dulles, gorüşlerine uygun bir karar çıkartmak için bir formül bulmuş [ Ki Kuzey Kore tur: İşe hıç Guvenhk Konseyini karıştırmamak (çünkü Rusya'nın veto hakkı var) ve A.B.D. taraftarlannın o gunlerde hâkim olduğu Genel Kurulda her şeyi halletmek. Genel Kurul, 14 Kapım 1947 de «B.M. Geçici Kore Komisyonu» meydana getırıyor ve bu komısyon, Rusya'nın Kuzey'e kabul etmemesi üzerine Güney Kore'de seçim yapılmasına karar verıyor. İki ayrı Kore'yi resmen ortaya çıkartıp devamlı hale getirecek olan bu seçime Kore'dekı bütün ılerici elemanlar karşıd.r. Ama 10 Mayıs 1948 de, 589 kisinin olduğu kampanya sonunda, seçim '•apılıo Svngman Rhee vönetimi. B. Milletler tarafından meşru ilân ediliyor. «Kore'nin Birleşmiş Milletler komisyonu kontroluna açık olan bölgesinin Başbakanı» ilân edılen Rhee için Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 6'ya karşı 41 oy toplanmıştır. Yani ABD, 1948 de Genel Kurulda bu kadar güçlüdür. . iii SAVAŞLA MEHMET BARLAS McCarthycilığin başlangıcı olan bu devreyi D. F. Fleming «The Origin Of Cold War» isimli kitabında özetle şöyle anlatıyor: «8 milyon Amerikalı, komünist olmadığını isbat zorunda ve aksi ihtimalin gölgesi altmdaydı. 8 milyon Amerikalının ailelerini de katınca, 20 milyon Amerikalının, dosyalandığı ve bu dosyaların her yıl arttıği ortaya çıkıyordu.» İşte bu havaya giren Amerisa, 1949 da Mao kuvvetleri Çinde ıktıdarı elc geçirince iyice sarsıla caktı. Hükumet aşın safcılara karşı durumunu koruyabılmek içın, Formozaya sığınan Çan Kay Şek, ve Seul'deki ıstenmeyen a f dam Syngman Rhee'ye sarılacaktı... Syngman Rhee gerçekten istenmiyordu. Kore savaşı çıkmadan 25 gün önce, 30 Mayısta yapılan seçimlerde kaybetmiş. 210 kişilik Parlâmentodaki taraftarlanrun sayısı 56 dan 12 ye düşmüştü. Rhee için iktidarda kalmanın yolu, Amerikayı saran Mc.Carthyyı akımdan ıstıfade ıdı. Etti de... Devamlı Kuzey Koreyı tehdıde başladi... Gunther, McArthur'un Tokyodaki karargâhında, yüksek riitbeli bir subayla otunnaktadır. Subay telefona çağrılır, dönüşunde Gunther'e şöyle fısıldar: «Büyük bir hikâye şimdi açıklandı. Güney Koreliler, Kuzey Kore'ye bücum etmişler^» Bu ihtima'.ı rtoğrulayacak pek çok rapor (C.İ^\. nın raporları da dahil) vardır. Fakat biz bur.u bırakalım ve Birleşmiş Mületlere dönelim. Şimdi tsraill mütecaviz ilân etmek istemiyen Amerika, hemen Güvenlik Konseyine bir teklil sunarak Kuzey Kore'yi mütecaviz üân edecek, Kuzey Kore'nin 38 ınci paralel gerisine çekilmesini ısteyecektir. Halbuki Güvenlik Konseyinin toplanmasını isteyen Bırleşmiş Milletler Kore Komisyonu, gönderdiği mesajda Kuzey Koreyi suçlamamıştır. Aksine Kuzey Kore radyosunun suçlamasıru almış ve Guney Kore'nin gece taarruz edip sabaha karşı püskürtüldüğü iddiasıru nakletmiştir. 27 Haziran 1950 de karar alınacak, ertesi gün de, Truman Kore'ye hava, deniz ve kara askerlerini gönderecektir. Sonra bizim de katıhp, şehitler vereceğimiz Kore savaşını Amsrika, mütecavizlere karşı böylece baslatmıştır. Aradan i " yıl geç tikten sonra bugiin, mütecaviz tsrailin yanında ve bizim de karşımızdadır. Kim başlattı P avaşın patladığı gün, Ameri • ** kalı me?hur gazeteci John Mc Car.hyc.lik ahalli isyanlara rağmen (Yosu ve Cheju Do'da) Rhee, Amerikan desteğiyle ayakta du • ruyor... Bütün halka karşı tutumuna rağmen kuracaktır da... Çünkü, 1946 Amerikan seçimlerinde, Amerikan Cumhuriyetçileri 1928 denberi ilk defa Kongrede çoğunluğu sağlarruşlardır. Bu yenilgi ise, Demokratlarca, Cumhuriyetçilerin antikomünist tutumunun başarı kazanmasına bağlanmıştır. Arkasından, iki parti arasında sağcılık yarışı başlıyacak, Truman ilk iş olarak 2,5 milyon devlet memurunun kontrol edaiip, fışlenmelerini emredecektir. Bu daha sonra, ordunun 3 milyon mensubuna ve arkasından 3 milyonu bulan mudafaa işleri yapan muteahhitlere teşmil edilecektır. VARIN I MESELESİ Johnson da, Israil'in tecavüzünü perdeliyor Dışi Bond MODESTY BLAISE Acıhs ve Droiram ' Turkuler Kov ofcretmcni Ovun havaları Kove haberler Sabah melodıleri Haberler ve hava durumu Istanbul'da bueun Hafıf muzık Bu 06 25 06.30 06 45 06 50 07.00 07.05 07 30 07 45 07 50 OS0O 08.20 08 40 09 00 09.15 09 30 09.45 10 00 10 15 10.25 10 40 11.00 11.05 11.45 12.10 12.15 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14 20 14.35 14.50 15.40 15 55 16 00 17 00 17.15 17 20 17.50 19 00 19 40 19 45 20 00 20 15 20 45 21.00 21 30 21 55 22 00 22 45 23 00 23 15 24 00 BULMACA 1234 567 89 al!>> karşılığı bir emir, bir harfin İplık bükmeğe yarayan araç, « o okunuşu. nu bir vasıta olarak kullan!» anYUKARIDAN AŞAGlYA: lamına karma bir emir. 7 Es1 Bazısı «bira» içkisine bu kiden Osmanlı ordusunda büyük adı verirler (karma söz). 2 yararlıkları görülenlere verüen aHazreti Alinm oğulları Hasan ve razi bölgelerinden. 8 Tersı bir Hüseyinin öldürüldükleri yer. 3 emirdir Is â 6789 Fransızların en büyük kadın moPeygamberın da müessesesınden bırınin ve saadlanndan biri. hibinin ismı, içine buğday tozu 9 Bazı önemkatılmış durumda. 4 Dış gılı ışlerde mec yim eşyasının topuna birden eskılislerde ancak den böyle denilirdi, bir daha tekböyle bır ço rarlanmca «afyon» mahsulünün ğunlukla karara ilk hali belirir. 5 Tersı hıyanet varılabilir (iki etmeği huy edinmiş kişidir, bü • soz ve arada yftk ve korkunç bıçaklardan. 6 bır takı). TIFFANY JONES , M a l k O Ç O ğ l U | konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU BEYAZGUL İSTANBUL İL RADYOSU 16 55 Acıhs; 17 00 S'zin icin 17 30 Kucuk konser 1S00 İvi aksamtar 11 39 Senfonik muzık 19 Kİ Turkiveve hos eeldiniz 19 30 Aksam konseri 20 1? Genclerle beraber 21 00 ODeralardan secmeler 21 45 Lâtin Amenka melodileri Y< 00 Gece konseri mctodiler 22 45 Akordeoila ö 23 CO C^z mu?i ı 23 P0 Tpsıtli n\ızik 24 00 Gece v a r ı s ı ıcin 00 rn Oıınden B u c u n d c n 01 00 KaDanıs Kucuk orkestra tnci Cavırlıdan sarkılar Muzık ve sohbet Valsler M. Cevhanh'dan turkuler Vivolonsel sololar Muzık kutusu Sen ne euzel bulursun eezsen Anaroluvu Melâhat Parsdan sarkılar Arkası varın Kısa habcrler Öeicve doeru muzik Ooeret melodıleri Kücuk ilânlar C Cevher'den turkuler Üskudar Muslki Cemiveti Haberler. Resmî Gazetede bueun Hafif muzık Reklâm proeramları R. Birsit'ten sarkılar N. Divitcıo2İu orkestrası Saz eserleri Kücük konser A. Ediboelundan sarkılar Kısa haberler Gençliie do6ru Cocuk bahcesi Kısa haberler Melodiden melodıve Reklâm proeramları Haberler ve hava durumu Kücuk ilânlar Sarkılar Bır ilce. bir bucak Yurdun sesi Heredot Plâklar arasında Klâsik Turk muslkisi korosu 24 saatin olavları Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Radvo vavlılar tooluluiu Oda mıızıĞı KAPANIS sabah sızınle SOLDAN SAĞA: 1 Ortadoçuda savaş havası esmeğe baslayınca büyük devlet lerin harb filoları burada dolaşmaya başladı (karma söz). 2 2 «Başkanı tazelik çağında» anlamına iki söz. 3 Denetleme ve tecrübe etme için yapılan hare • ket, «herhangi bir iş veya konu ile ilgıli veya onlara mensup» karşılığı bir edat. 4 Eski Amerikan Cumhurbaşkanlarından Lincoln'in ötekı adı. 5 Bir harfin okunuşu, Yirminci Yüzyılm ilk yarısında tanınmış musiki bestecilerimizden. 6 Bursadaki camilerimizden birinin adı, arılarm DÜNKC BUUIflACANTN HALLEDİLMTS SEKU NASIL HALLEDİLECEK YukandaU rakamlı bulmacada sabal kabı olmak üzere vücude ge dcce 4 tano anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuç vardır Boj kalan 12 tirdikleri. 7 «Kenar taraftaki kareni • içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve topçizgı» mânasına iki söz, nota. 8 lama. çarpma. çıkartma, böhne işaretlerine dikkat ederek soldan İstanbul Üniversitesinin yakın bulunduğu semtlerden biri. 9 sağa ve yukandan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçlan bulunuz. «Etrafıru çevirip munasara altına Biraz vaktinizi alır ama, boş vaktinizl hoşça geçirmiş olorsunuz. CELÂL 6 Diye. hayasızca bağırmıştı arkasından herif. Kahkahaları patlatıyordu bir yandan da kaba hödük! Mhallede çok kişinin kendisine tutkun olduğunu bilirdi kız. Muhtarın üniversiteli şaşkoloz oğlundan arabacı Hacmın küçük torununa kadar!.. Bilirdi çok güzel olduğunu da. Gürültüler, korna sesleri vardı yokuşun başında gene. Sonra kuyruğu iki yana dönük, palamut gibi. simsiyah, parlak 1961 bir Şevrole sSkülüverdi aşağı doğru. Kız eğildi hemen. Tam araba geçerken tavanı na bir tükürük yapıştırdı. Arka camdan boynu koparcasına dönüp kendisine bakan sarı saçlı kokonaya da bir güzel dil çıkardı. Öbür pencerede kadın el lerini çırparak gülmeye ko>uldu. Sonra hemen çocuğu düşünüp elile ağzıru kapadı gürultü olmasuı diye. Aman kardeş ne tuhafsın vallahi! Kız da gülüyordu edepsiz edepsiz. O araba benim olmah ki tadını çıkarayım. Önde kasketli şoför, arkada ben! Elimde cigara, boynumda kürk! Çek ulan derim şoföre! Nereye giderdin? dedi kadın. O da kendisini oturtmuştu bir başka arabanın ar. kasına. Beyaz kürkler, yüzüm, gözlerim, araba hcrşey bembeyaz! Yokuştan şöyle bir süzüldüm mü bur numu dikip mahalleyi çatlatarak! Doğru Beyoğluna dedi kız. Gündüz sinema Ak şam dansa, Hiltona.. Gazinosuna, banna.. Hani gazetelerde. dergılerde okuyorsun ya işte sosyete dedikleri nerdeyse ben de oralarda.. Nah böyle dans eüne ye! Yumruklarmı yana doğru savurarak omuzlarını o\natmaya, titreye titreye bir garip dansa koyuldu olduğu yerde. Nasıl yapar, nerden öğrenir, bütün bunları! Kadrn ağzı bir karış açık seyrediyordu onu şimdi Kız sinemada gördüğü gibi yapıyordu. Elinden geidiği kadar! Yavaş yavaş kollannı oynatıp, başını sağa sola çevirip hafıften omuz atarak dans edıyor. kunımlu kurumlu gülüyordu bir yandan da. O neler bilmezdi ki! Bütün artistlerin admı, Adamo'nun şarkı larını, İngilizce bıle bilirdi tek tük: "Yes, olrayt, kismi, aylavyu.» Bütün o resimli romanları, en açık haberleri vermekte, resimleri koymakta birinci, gazetele ri okurdu. Istanbulda kim güzel giyinir, hangi karı ko casmı aldatır. kumarbazı, fingirdişi. güzeli, çirkini, Kaymak takımda ne olup bittiğini. herşeyi bilirdi. Her akşam, patronun okuyup bıraktığı kucak kucak gazetelerle gelirdi babası eve, Patron Beşiktaş'ın delisiydi. Spor sayfası olan ne kadar gazete varsa alırdı. Patron Toto meraklısıydı. Babası da merakhydı Toto oynamaya. Bir gün onüç tutturup kazanacağma inanırdı... rüyalarını görürdü sık sık. Akşamları sofrada bunu konusmak, gâğıt doldurup hayal kurmak pek hoş olurdu. Vakit geçerdi hiç olmazsa.. Kötü adam değildi babası hıç değıldı! Gene de vakit güç geçerdi onunla. Yemek yer, yorulur, uyurdu. Bazan erkek olup olmadığından kuşkulanırdı onun kızı. Kadına bakmazdı. Sigara, kumar, zamparahk, hiç hiç biri yoktu onda. Zavalhcık! En çok mavi tulumunu severdı galiba. Sarı düğmeler de koydurmuştu, yakasına, kollarma. Güzel mavi bir de kasketi vardı. Cebinin üzerinde de alevden dilini çıkarmış bir timsahçık! Kolay mı! O semtin en büyük benzin istasyonuydu calışüğı yer. Patron da kötu adam değildi doğrusu. «Kızın okur, kızın sever..» diye katalogları. gazeteleri hep o gönderırdi eve, yalnız resım li romanları. cinayetlerı, dedikodu sütunlarını, artistlerin hayatlarım okurdu kız. Bir de Güzel Anjel roma nını okurdu Filroini de görmüştü onun. İşte en çoko Güzel Anjel'e benzemek isterdi. Yoksa nedir öbür leri! Hepsi sonunda birini bulup, bir herife kapılanıp bay bay diyip çekip giderler. Ama bizim yezit karı Anjel! Abanıverdi pencerenin kenarma. Sarktı iyicene karşı cumbaya doğru. Anjelciğim sonunda kontu elde etü! diye, haber verdi sevinçle Yapma ' dedi, öbürü. Şaşkm bakıyordu kıza. Ah o Anjel gibi beyaz fis tolar, ipeklıler içmde, süt beyaz, sapsarı olmak! Ah bir daha doğup. bembeyaz dünyaya gelmek! Bacaklanm büküp diz çöküverdı kerevetin üzerine Ellerini pervaza dayayıp eğildi kıza doğru. Cumbalarında, birbirine kuşlar gibi gaga açmış göz göze can cana bakıştılar bir an. İkisı de sevinçle gülüyorlardı Anjeli düşünerek. Vallahi' dedi kız, bekleyemedim sabahı! Babam kızmasm diye. mumu yaktım okudum! Bir de re sim var. Bizim Anjel donpaça! Ama ne don! tpekli, işli, öyle güzel' Bir bacaklar var o karıda! Resmi gÖ3 teririm sonra sana. filimdeki karının resmi zaten. Peki ne olmuş, nasıl yapmış, nasıl başarmış işi? Hani Kont attan düşünce yaralanıyordu ya! Samanlığa saklamyor düşmanlarının elinden kurtulmak için. Anje! de haydutlann ellerinden kurtulunca elbiselerini bile aimayı unutup kaçıyor Aynı vere! Samanlığa mı. Kontla mı' Adam çekiyor onu şövle ot'arm arasına' Düşman sanıyor da anladın mı 9 Karan'.ık her yan. Anje] tir tir korkudan.. Adam bir de bakıyor, bu baiık başka balık! Kahkahalarla gülmeye koyuldular ıkisi de. İ?te hayat buna derler! diye düşündü kadm. Bembeyaz, donpaça sahanhkta, hayır sahanlıkta değil samanhkta! Adam da kenardan biri değil ha!; Kont, paşa gibi birşey, daha da şanlı, kont işte! Anjel n elini bır öpu yor adam.. Çakı gibi, gözleri karının çözlerinde.. (Arkası var) A N KAR A 06 25 Aeılıs. oroBram 06 30 G u n a v d ı n 07 00 Kove haberler 07 05 Salkliar 07.30 Haberler ve hava d u r u m u 07 45 Sabah muzıeı 08.00 Ankarada b u a ü n 08 05Kucuk ilânlar 08 10 Her telden 08.40 M. Gecevatmaz'dan t u r k u l e r 09 00 Mutluluk 09 20 Sabah konseri 09 35 Kısa h a b e r l e r 09 40 Arkası \ a r ı n 10.00 Ccsıtlı muzık 10 20 M. Cevhanlı'dan turkuler 10 35 S a r k ı l a r 10 55 Melodiden melodive 11 15 Cocuk bahcesi 11 30 Konser saatı T 12 00 \ Camlıdaâdan t u r k u l e r 12 15 K ı b r ı s saatı 12 25 Kucuk ilânlar 12 30 S a r k ı l a r \ e ovun h a v a l a r ı 13 00 Haberler Resmi Gazetede bugun 13 20 Hafif muzık 13.30 Reklâm Droernmlarl 14 00 Cocuk bahcesi 14 15 F. Kozınoalu'dan sarkılar 14 35 Bugun ıcın sectıklerımız 14.55 Kısa haberler 15 00 N. Y ı l m a z d a n türkuler 15.15 Konser saati 15 45 Plâklar a r a s ı n d a 15.55 G e n c h s e doâru 16.55 Kısa h a b e r l e r 17.00 Yurttan sesler 17 30 Kov odası 17 50 Reklâm DroSramları 19 00 Haberler ve hava d u r u m u 19 40 Kucuk ilânlar Karabuiuttan turkuler 19.45 T saati 20 00 Silâhlı Kuvvetler 20.15 S a r k ı l a r 20.35 İtalva'dan muzik 20 55 Uvkudan önce 21 dfl 24 saatin olavları 21.05 Bİ7de t e k n i k oeretim 21 25 Erkeklçr tonlulufru korosu 21 50 Radvo cokseslı 22 05 TBMM saati N. Erol'dan turküler 22 25 22 45 Haberler ve hava durumu 23.00 Gecen mevsimin konserleri 23.45 Gece varısına docru 24 00 KAPANIS.