02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
I Şaheser Romanlar "» | %Q Aym kitabım sunar! > * C; T ^R ROMAN KİTAPLIĞINI2A YENİ B Î R ~ u •> En Boyük Yaıarlann En Guıel EscrUri OlSTOY'Un ünlö ronum: £ * Yaîdızlı kabartr^» tağlam bez cil!'. umhuri KURDCUSU: YUNUS NADİ Cem Ysjfflfcvi YİRMİNCİ YÜZYIL dizisinde sunar: LKLÂSİKİİ&1 Btlrjapuın^syiri Kafka'mSj tam Fiyatı 12,5 lira. fipal kazam ri» ığıtım: 'BATEŞ (Feza: ,1497/7274) 12.5 L. YÂYlVİVİ 44. yı/ scryı T5404 Telgral v mektap adresfc Cumburfytf TelefonJar: 2 2 4 2 9 0 2 2 4 2 0 6 btanbuJ Posta Kurusu: tstanbul No 246 2 2 4 2 9 7 2 2 4 2 9 8 2 2 4 2 8 9 «a Uçuş izni almmamıştı FEYBİOĞLU TERLEDt İstanbul'da Feyzioğlu, Eskişehir'de Erten konuştu Bötükbaşı 1969 yılındo ikfidoro geleceğini tekrarladı Jetlerimiz 8 Arap Bakanının uçağını Esenboğaya indirdi ANKARA Cıımhuriyet Bürosu B.M. Genel Kurulunun «Ortadoğu buhranı» ile ilgili toplantısına katılacak olan Arap ıilkeleri Dışişleri Bakanlarını New York'a götürmekte olan Küveyt Havayolları uçağı, gerekli uçuş müsaadesine sahip olmadığından «kimliği meçhul» olarak, Türk Hava Kuvvetlerinin jet uçaklannca Esenboğa Havaalanına indirilmiştir. İçınde Kuveyt Başbakanı tle Irak, Sudan, Surıye, Urdun, Fas, Lıbya ve Kuveyt Dışışlerı Bakanlarının bulunduğu uçak Ulaştırma Bakanlığı Sıvıl Havacılık Daıresınden gereklı uçuş ıznıni almadan gırmıştu. Radarlar tarafından tespit edilen Kuveyt uçagı jetlerimiz tarafından izlenmış, «kimliği meçhul uçak» muamelesi gorerek saat 13 45 de Esenboğa Havaalaruna indirilmiştir. Uçağın kımlığı tesDit edılıp uçus musaadesı ıçın gereklı formalıteler tamamlanırken, uçağın seçkın yolculan meydan mudurluğunfe seref salonunda ağırlanmışlardır. Kuveyt Havayollarının uça{ı gerekli işlemler tamamlancfıktan sonra saat 15.45 de voluna devam etmek üzere Esenboğadan ayrılmıştır. (Arkası Sa. 7. Sü. 1 de) IRAN ŞAHI ISTANBULDA Artus'un Senatoda AP'yi tutan konuşmasına karşı CHP'liler " Transfer var galiba „ dediler Fiat artışlarına karşı tedbir alınması istendi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) İkinci Beş Yıllık Plân üzerindeki görüşmelere, Cumhuriyet Senatosunda, dün de devam edilmiş, sabahki oturumda, Cumlıurbaşkanlığı Kontenjan Grupu ve AP Grupu adma konuşmalar yapılmış ye daha sonra, şahıslar adma konuşmalara geçilmiştir. Dun saat 10 da toplanan Senatoda gundem dışı bir konuşma yapan Akıf Iyidoğan (CHP), plânın 4. yı lı olan 1971 yılının aynı zamanda Malazgirt savaşmın 900. yıldonümune rastlıyacağını soylemiş, kutlama torenlerine hazırlık olmak üzere bu konuda ikinci plânda bir ıki satırlık yer ayrılmasını istemiştir. SAMSUN MP Genel Başkanı Osman Bolukbaşı, oncekı gun partısmın duzenledığı açık hava toplantısında, bır kam yonun uzerınde beş saat suren konuşmasında «Türkiyenin âtisinden endişeliyim. Tarih tekerrür etmesin diye aylardanberi yurdu geziyor ve milleti uyarmağa çaUşıyorum» demıştır. Kendlsıni dınleyenlere «bugun kötii bir idareden şikâyet ediyorsanız bunun günahı sizlerindir» dıyen Bolukbaşı, sebep olarak da şunları soylemlştır: « Çünkü hayatta eşeğe binmemiş Demirel'i kin, intikam hırsı ile kırata bindirdiniz. Fakat kır atın az zamanda çöktüğünü gördfinıiz. Bunun için 1969 da iktidara geleceğimizi söylüyorum. Siz getirmezseniz bile Morrison Şirketinden bir şehadetname alır Başvekil olunım.» Bölükbaşı, «rejimin teminatı • nı birkaç üniformalı generalde değil, meşruiyette aramak lâzım geldiğini» belirtnnş ve «Ben faziletli, ahlâklı olursam, beni 100 Sunay, 1000 Tural yerinden oynatamaz. Eğer ben de politika sahtekârlığı yapsa idim, bugün en büyük mevkilerde bulunur, BaşvekU de olurdum. Fakat insan Başvekil olur ama, adam olamaz» denuş tır. Ortadoğu konusunda Demirerin «Amerikanın işaretini beklediği» içın Arap âlemını yıne hayal (Arkası Sa. 7, Sü. 3 te) Kontenjan Grupu adma Cumhurbaşkanlığı kontenjan gru pu adma konuşan Âmıl Artus. ıkın cı beş yıllık plânı savunan ifadeler kullanmış «AP'nin kendi göruşüne gore, plânı değistirmesi normaldir. Çunku millî irade onları seçmiştir. Iktidarlar değişince plânlar da değiştirilebilmelidir» demişür. Bu sözler üzerine bazı CHP' liler «transfer var galiba» demişlerdir. Artus, ikinci beş yıllık plânm amaç ve hedeflerini olumlu karşıla dıklannı soylemiş, lstanbul köprü sünü ve televizyonu desteklemij, özetle şöyle devam etmıştir: «1. beş yıllık plân enflâsyon tohumlan bırakarak. sona ermektedir. 2. plânda ise, fiyat istikrarınm kesin surette sağlanacağına dair, hiç bir garanti gormemekteyiz. FiyaUarda artış devam ettiği takdirde, plânın öngördüğıi projeieri ger (Arkası Sa. 7. Sü. 1 de) «PLÂNIN FÎNANSMAN AÇIGI 20 MİLYAR LlRAYI BULUYOR» Türk Devrim Ocaklannm düzenlediği .İkinci Beş Yıllık Kalkınma Plânı» konulu seminerde CHP adına bir konuşma yapan Prof. Besim Üstünel tkinci Beş Yıllık Kalkınma Plânında finansman açığmın 2P mil yar lirayı aşacağını söylemiştir. Prof. Üstünel yalnız vergiler kısmmdaki şişirmelerin 6,4 milyar lira oldugunu belirterek «Plânlamada kendilerinin gösterdikleri flnans man açığı 7,1 milyar liradır. Ozel sektörun tasarruflannda gösterilen şişirmeler ise 4 milyar lirayı bulmaktadır. Buna iktiaadl devlet teşeitkulTermTn »elirlprinde gösterilen 2.5 milyarlık şişirmeyi de ilâve edersek toplam finansman açığı 29 milyar lirayı buhnaktadır. Ayrıca plân hesaplamalan 1965 yılı «âbit ü yatlanna gore yapılmıştır. M milyar liralık finansman açığı cari ha saplamalarla çok daha fazla artacaktır» demiştir. Prof. üstünel aynca, birinci beş yıllık plânda. dış kaynaklardan yardım almaktan 1972 yılında vazgeçileceğinin belirtildiği konusuna değinerek, ikinci beş yıllık plânda bu tarihin 1975 yılına ertelendiğine işaret etmiş. özetle şöyle demiştir: 1963 *Ky}^e y ' ı n d a yabancılara verdiğimiz sözü rutmamış, sözüne güvenilir bir devlet olmaktan çıktıgımız gibi baJımsız olma tarihimiz de ertelenmiştir.» Üniversite öğretim üyeleri, parti temsılcileri, sendikalar, baro ve diğer kurulus yöneticilerinin katıldığı seminerde, konuşmücılardan Doç Dr. Sevim Görgün, ikinci bes yıllık plânın çelişmeleri üzerinde durarak, .özel teşebbüs yoluyla sos yal adaletin gerçekleşmesini ve sanayie dönüşümü beklemek büyük bir iyimserliktir. Böyle kalkınma ol saydı plân yapmaya lüzum kalmaz dı« demiştir. Bir süre önce yurdumuza sığınan 33 Suriyeliden 11 çocuk ebeveynlerinden izinsiz sınırı geçtikleri anlaşıldığından Suriyeye iade edümjglerdir. Resimde Snriyeli çocuklar förfilmektedir. Fotoğraf: Abdülkadir ASMAN 11.000 MISIR ASKERi SERBEST BIRAKILDI İSRAİL, GENEL KURULUN ESKİ SINIRLARA DÖNMG KARARINI TANIMAYACAK Said Ari£ TERZİöGLU TELAVIV'DEN BİLDİRİYOR TEL AVİV Uluslararaa Kızıl Haç Teşkilâtı, İsrail'in 11 bin Mısır esirini serbest bıraktığmı dün Cenevre'de açıklamıştır. Çağlayangil ile Zahidî New York'a gitti Iran Dışışlerı Bakanı Arşe.iir Zahıdı ile Dışışlerı Bakanı îhsan Sabrı Çağlayangil, Bırleşmıs Mılletler Genel Kurulu olağanustu toplantısına katılmak uzere dun bırhkte New York'a gıtmışlerdır. Dun oğle uzerı Çağlayangü'le aynı uçakla Ankaradan İstanbula gelen îran Dışışlerı Bakanı ve aynı zamanda Şahın damadı olan Zahıdı, İranm, kuvvet yolu\la toprak kazanılmasına mutlak surette karşı oldugunu tekrarlıyarak Ortadoğu buhranının Bırleşmış Mılletlerde halledıleceğını umıt ettiklerini soylemiştır. Konuk Bakan, «Israiİin 1949 mütarekesiyle çizilen sınırlara çekilmesini istiyor musunuz?» sorusuna, az onceki cevabının bu anlamı tasıdığını bıldırmıstir. Öte yandan Çağlayangıle yöneltilen sorulann çoğu «gazeteciler tarafından bilgisizce soruldugu» gerekçesıyle cevapsız bırakılmıştır. (Arkası Sa. 7, Sü. 3 de) unün Aym pota içinde... Bir toplumun müesseselerınden bazısı 100 metre ilerde, bazısı 100 metre geride olmaz. Aralanndaki mesafeler mâkal ölçüdedir daima. Üniversıtesi, basını, Meclisi, şusu busu, hepsi aym potanın içinde, hepsi kusurlarivle ve sevaplariyle Merih'in degil Türkiye'nin malı. Ve topyekun müesseseler Türkijeyi yansıtır. Dunım böyle iken son zamanlarda meselâ basının yetersizliğinden söz edilmekte \e birtakım aklıevveller yeterlilik konusunda ahkâm keserek tedbirler göstermektedirler. Dinime taan eden bari Müslüman olsa, misali basın üzerinde fetva verenlerin arasına simdi, demagoji ticareti yapan bazı politikacılar da karısmıstır. Mecliste görüsülen Basın Tayın Yüksek Okulu kadro tasansını fırsat bilerek veryansın eden politikacılar «gazetecileri okutmak» geregini savunmuslar ve bütün sakatlıkların «kültürsüzlük» te toplandı^ını ileri sürmüslerdir. Bunlara göre basın «kesmekes» içindedir. Eğer gazeteciler okutnlnrlarsa her sey düzelecek, bugünkü gürültüler ortadan kalkacaktır. Gardrop Atatürkçülüğü gibi, diplomayı «aydın» icazeti kabul eden bn politikacıların künyelerini bilmem ama, öyle sanırım ki, hepsinin birer diploması vardır ve hepsi aydın olduklan iddiasındadırlar. Sadece onlar değil, Meclis albümüne göz gezdirirsek, «icâzet» sayısının yinp hayli kabarık olduğu görülür. Senatomnza ise diploması bulunmayan tek kisi giremez. Seklî görünüs böyle, ancak seklin vanındaki gerçek bambaskadır. Basın kesmekes içindedfr diyen zat, diplomasını parlâmentoda sadece küfür edebiyatından örnekler vermek ve ipi çekildifi takdirde birtakım saçmalıklarla Meclis kürsüsünü isgal etmek için kullanır. Bir diğeri plân verine pilâv demeği zekâ ve kültür marifeti sanır; baskası, hem de üniversitede ders okutmusu, meselâ doğnm kontrolünün Kızıl Çin'den gelen komfinist ovunu oldugunu ispatlamaya çalısır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz ve hattâ öyle çoğalır ki, cilt cilt saçmalıklar >a da «naneler» antolojisi hazırlanabilir. Bnnları bir müesseseyi kötülemek için değil, hem bir müessese Içinde çesit çesit okumus tipinin, >a da diplomalarına rağmen ilkel kalanların bulunabilecegini, hem de bir toplumdan çıkmış müesseselerin birbirinden farklı olamıyacağını belirtmek için yazıyoruz, Basının nasıl pek mükemmel oldugunu savunamazsak, baska müesseseleri de pek iyi, ya da pek kötü olarak dereeelendiremeyiz. Dünjanın her yanında da zaten bu, baska türlü degildir. Simdi gelelim tenkidlerin altında yatan sebebe : Bizde özellikle profesyonel politikacı basını, gazetecileri sever jrörünür, am3 gercekten sevmez. Muvafıkı da böyledir, muhalifi de. Basın . 4 üncü kuvvet demokrasi sözleri, aslında demokratik görünmek zorunluluğunun edebiyatıdır. Politikacı ister ki, gazeteci kendisini tutsun, kendi fikirlerini vansıtsın, o yolla söhretinı sürdürebilsın.. tste bu istek hattâ mecburiyet, politikacıda bir asağılık duygusu yaratır. Kendi fikirlerini yansıtan gazete ve gazeteciyi yine o kompleksin etkisi altında dis bileyerek pohpohlar, karsısmdaki ise cahildir, münafıktır, bölücüdür, hattâ komünisttir. Onnn içindir ki, kanundaki cezalan agırlastırıcı hükiimler getirildigi zaınan Babıâli'den politikaya geçenler bile, basını cendereye almak için birlesirler. Muhalefet dıs görünüsüjle ve sadece kendi çıkarı için bunlara karsı olur, ama içinden, hiç süphe etmeyiniz, özgürlüklerin kısıtlanmasını onaylar. Nitekim. muhalefet döneminde aslar kesilen politikacıların, iktidarda ne marifetler çevirmeçe çalıstıklannı görmüşüzdür. Bu bakımdan biz, basına karşı yöneltilen ve süregelen ithamları normal karsılıyoruz. Simdi diyeceklerdir ki; biz politikacılar tenkid ediyoruz da, si zin kendi içinizde her eün afcız dolusu küfreden. bilgisizlifi. eörsrü siizlüğü çirkin çirkin sıntan, ya da Batıyı örnek gösterip Türk basınının gerilığmden hahscden >ok mudur? Dojru, vardır \e olacaktır Çünkü, yukarda da söylediğimiz gibi, basın Merih'ten Türkiye'ye in mis değildır. Elbette onun içinde de çesıtlısı bulunacak ve elbettc jetpi'»ksizliğin verdiğı kompleksleri her gün dısan vuranlar çıka caktır. Mısırlı tutukluların buyuk bır kısmı, Suveyş Kanalı yakınlarındaki bır toplama kampından ahnarak, karşı kıyıdakı Mısır askeri yetkilılerine teslim edılmiştir. Kızıl Haç yetkılilerı Israıl gozlemcı heyetlerıyle birhkte, Sina çolunde mahsur kalan Mısır askerlerını araştırmaya devam ettiklerini bildirmişlercür. Araplar ' şımdıye kadar p|lerindeki 16 tsraıl esırınden sadece bırısını ıade etroışlerdır. Öte yandan Israıl Dışışlerı Bakanı Abba Eban, oncekı gun New York'a hareketmden once «Jerusalem Post» gazetesıne verdıği ozel bır demeçte, Israıl bırhklerını eski sınırlarına donmeye davet edecek herhangı bır Genel (Arkası Sa. 1, Sü. 4 te) İSTANBULLL'LARIN, SEVGI GÖSTERtLERÎYLE KARŞILADIKLARI ÎRAN SAHI RIZA PEHLEVÎ VE ŞAHBÂNU FARAH YEŞILKÖY'DE UÇAKTAN İNERLERKEN Fotoğraf: Tulay DIVİTÇIOĞLU Sosyal Sigorta hastaneleri için söz düellosu devam ediyor Sosyal Sigortalar Hastahaneleri nin tek elde birleştirılmesinı isteyen Sağlık Bakanı Vedat Ali Özkan ile bu fıkre karşı çıkan Çalışma Bakanı Ali Naili Erdem arasın daki söz düellosu dün de devam et miştir. tstanbulda tetkıkler yapmakta olan Sağhk Bakanı devır işleminın yapılacağını kesınlıkle belırtir ken aynı saatlerde Ankarada konuşan Çalışma Bakanı böyle bir şey düşunmediğıni soylemıştir. SAĞLIK BAKANI: ALACAÛIZ Şehrimizde ıncelemelerde bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Baka nı Vedat Ali Özkan, hastahanelerin tek elde birleştirilmesi zorunlu ol duğunu soylemiş, «Sosyal Sigortalar Kurumuna ait hastahaneler, bedellcri ödendikten sonra, kendilerinin de temsil edileceği. özel statü (Arkası Sa. 7. Sü. 3 te) Dost Hükumdar ve eşine büyük tezahürat yapıldı Cumhurbaşkanı Cevdet Sunas^ın konuğu olarak üç gündür yurdumuzda bulunan Iran Şehınşahı Rıza Pehlevi, beraberuıde eşı Şahbânu Farah olduğu halde Ankaradaki resmî temaslarım tamamladıktan sonra dun saat 18.40'da şehrimıze gelmıştır. Yeşılkoy Hava Alanmda askerî torenle karşılanan îran Şahı ve eşı, buradan doğruca kendılerıne ayrılan Şâle'ye gıtmışlerdır. Sevgi gösterileri "Düşse/ Sarayt.ın sahibiyle ünlü gelini şehrimizde Ümit GÜRTUNA 0 lstanbul dün son yıllarda eşine ender rastlanan canlı bir gün geçirdi. Günlerden pazar olması, onbinlerin üstünde Istanbulluyu, Şahın ve Şahbânu Farah'ın geçeceği caddeleri doldurmasına yetmişti. Yol boyunca, yer yer çiçekler serpiliyor, alkışlar, yaşa, varol sesleri bir kitleden yanındakine sarkarak tâ Şâle'ye kadar saygıdeğer konuklarımızı izledi. Şahı ve Şahbânu'yu izleyenler ise Türkiye'de yüksek tahsillerini yapmakta olan bir kısım Iranlı öğrencilerdi. Bunlardan bazılan iki günden beri gazetelere gelerek «Oncü» Ieri dedikleri 6 arkadaşlarından haber alamadıklarmdan yakmıyorlar ve arkadaşlarmın hayatlaruıın tehlikede oldugunu ileri sürüyorlardı. Ve Iran Yüksek Tahsil Gençliği isimli bir dernekde, şehrimizde öğrenim yapan (Arkası Sa. 7, Sü. 4 te) "Ateş • Kes,, îhlâl edildi TEL AVÎV Israıl ordu sozcusunun açıkladığına gore dun oğleden sonra ateşkes hattının ıkı tarafındaki Surıye ve Israıl bırlıklen karşılıklı ateş açmışlardır. Sozcuye gore mahalli saatle 15'te Sunyelılere aıt uç zırhlı araç ateşkes hattına yaklaşıp tsraılliler ustune ateş açmıslar ve aym sekılde mukabele gormuşlerdır. Sozcu olayın can kaybına sebep olup olmadığını açıklamamıstır. (a a.) Şah ve Şahbânu'nun Yeşılkoy Hava Alanına ınmesıyle başlayan tezahürat butun yol boyunca toplanan onbinlerce tstanbullunun katıldığı sevgı gosterılerıyle Şâle'ye kadar devam et(Arkası Sa. 7, Sü. 4 te) Babalar Günü anketi Hristiyan kızlar İslâmiyetten «Pek/yî» aldılar DİYARBAK1R haleyman Nazif Ükokulu bıtırme ımtıhanlarma gıren 5/C sınıf öğrencilerinden iki hıristıyan fcız çccuğu dın dersinden gırdıkleri ımtıhanda ıslâmıyetle ılgıli soruları cevaplandırarak «Pelayi» almışlardır. Yıldız Şahinyan ile Vartin Alçek adlı kızlar, sorumlu tutul madıklan halde din dersi imtihanına gırmişler ve sorulan bütun sorulan doğru cevaplandırmıslardır. Akdenizde yeni deniz tatbikatı İSKENDERUN Deniz Kuvvetlerı tarafından 2b Hazıran Pazartesi günü sabahı ile 30 Haziran Cuma akşamı arasında beş gün sure ile ^kdenızde Mersm Karatas arasinda bır deniz tatbikatı yapılacaktır. Kocaların eşlerine kötü davranması çocukları çok üzüyor ŞÜKRAN SONER ( ( Bir babanın daima baksız yere hanımına ve çocuklarına bağırması, onların kalblerini kırması dogrn birşey değildir. Bir bardağı düsünelinı. Kınldığı vakit birleştirilmez, birleştirilse montazam olmaz Işte kalb buna benzer. Bir ba ba çocuğnnun yasına gnre dav ranmalı, hanımını rahat içinde yaşatmalıdır. Qer şeyi muntazam olan bir babanın mntlaka ailesi de mntludur^» tşte, «O çocuktur, her şeyi anlayamaz» dediğimız ve çok defa bu yuzden davranışlarımızda dıkkatsız olduğumuz ılkokul çağındakı bır çocuğun. babasının davranışlarına ne kadar önem verdığinı anlatan bir kaı cumle. Çocuğunuzun ıdealındeki baba olmak ıstıyor musunuz? U halde önce neden sızden şıkâyet ettığını anlamaya çalışın.. «Dünyanın en iyi babası çocnklarını çok sever. Fazla ıçkisi olmaz, knman olmaz, gece eve saat 12 de gelmez. Evine bağlı olur. Kazandıgı parayı kumara vermez, içkiye vermez, evine yiyecek, çiyecek ahr. Benim babam çok sinirlidir. Olur olmaz şey için bize bağırır, bizi döver. O kızgınlıkla annemi • zin üstüne vürür, onn da döver ve gider gece yansına kadar eve gelmez. Benim babam vine de çok iyidir. •Babamın böyle olmamasını isterdira.j «Benim babam derslerimle hiç ılgilenmez. Her ısi bana yaptı nr. Kendi gezer bizi gezdirme». Konusurken ar;o kelimeler kul lanır..» «Babamın iyi tarafı içmediği zaman, kötülüğü ise içtigi ıa«Paralannı içkıy e veraıeseydi bizi çok sevindırirdi..» «Annemle ııfak bir sey için kavga etmemelidir. Eğer ederse bu da çocuklarını çok üzer.j» Şımdı bır de ıdeallTindeki (Arkası Sa. 7, Sü. 7 de) man.j» «H/zmet Ödeneği»ne Maliye Bakanlığı karşı çıkmış ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Genel Kurmay Başkenlığınca tes bit edilen Silâhlı Kuvvetler Hizmet ödeneğinin Geçici Komisyonda reddedümesinin sebebinin Maliye Bakanlığmın «Bütçeye büyük <jlçüde yüklenimlerde bulunacağmı» ileri sıirmesi olduğu öğrenilmiştnV Geçen hafta içinde Silâhlı Kıiyvetler Personel Kanununun malî hükümlerini incelemek amacıyla'*s toplantıda bulunan bazı Generallerin sinirli bir şckilde toplantıyı terkettıkleri belirtilmektecür. Maliye Bakanlığı ilgilileri, Silâh lı Kuvvetler Tasansında yer alan kıta tazminatlarınm dahi bütçeye yılda 200 milyon lira yuklenimde bulunacağmı söylemişler, bütçe olanaklan içinde hizmet ödeneği nin uygulanmasının güç oldugunu i l i sürmüşlerdir. Ve Şahbânu Farah'ı yakından görebildiler Zeynep AVCI 0 Ankara zivaretlerinin bıraktığı yorgunluktan olacak, biraz durgun görünen Sahbânu Farah Pehlevî, Yesilköy Hava alanından Şâle'ye gidene kadar en neseli anlannı kendilerini karşılamaya gelen Iran Kolonisine mensup mini mini'leri selâmlarken geçirdi. Yüzü aydınlandı, genis tebessümlerle çocuklara el salladı. Uçaktan esi'nin hemen ardından inen Sahbânu, sarap (Arkası Sa. 7, Sü. 3 te) ECVEI GUKESLN İZMİR Manisa temizlık işçilermin zam taleplerıni kabul etmeyen Manisa Belediye Başkanını protesto içın Ankaraya kadar çıktıklan yüruyüşün ikinci kısmma dün sabah saat 6 30 da başlamışlardır. Aydın'a müteveccihen îzmirden ayrılan 106 temizlık işçısını lzmirli sendikacı'ar uğurlamışlardır. Resimde yuruyuşçuler yola dan evvel görulüyor. İdeal babalar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle