Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAÎÖFE DÖRT 18 Hazlran CUMHURÎYET El Ahram „ başyazarı Heykel dert yaneyor MEHMET BARLAS âsır'm sözcusu sayılan Heykel, El Ahram gazetesınde yana yakıla anlatıyordu : «Amerika Birleşik Devletleri çatısmayı bsslatmaması için Mısır'a 6 ncı Filonnn müdahalesine kadar varan böyük bir baskıda bnlnndn.» Her cuma gunu, butun Arap âlemi ve Batılı kaynaklar, He>kel'ın yazılarını okur. Çunkıi M Heykel bu yazılarında Nâsır'ın gorusunu en açık şekılde çeşıtli olaylara uygular. Heykel anlatmaya devara edıyordu : «Başkan Johnson, savasın baslamasından birkaç gün önce, Sov.ietler Birliği Başbakanı Kosigin'den, calısmavı başlatmaması için Nâsır nezdinde acele müdahalede bnlanmasını istemisti.» «El Ahram» ın başyazarı şöyle devam edıyor : «Amerikahlar yalanı çok ileriye götürdüler. Kabire, Amerikan kesif uçaklarının Süveyş Kanal bölgesi ile Sina üzerinde görüldüçünü bildirdiginde, Baskan Johnson derhal Kosigin ile temasa geçerek, iki Amerikan nçağının, Israillilerin hücnmana uğrayan bir Amerikan gemisine vardım etmek için kanal üzerinden nçtutunu. Baskan Nâsır'a bildirmesini istedi.» Muhammed Heykel aynca, Amerıka Birleşık Devletlerimn bu yılın mart ve raayıs aylarında îsraü'e 400 yeni zırhlı araç ile 250 uçak verdığini yazmakta, çifthklerden seferber edilenlerin yerıni doldurmak bahanesiyle îsrail'e 1.000 denızci ve havacı Amerıkahnın çıkarıldığını ileri surmekteydi.. Heykel kanıt olarak, bundan once tamamen Ibramce yapılan haberleşmenın bazen Ingilızceye dokuluşünü gösteriyordu. nın üstüne atarak yenilgisini gi7leme çabaları olabıhrdı: «A.B.D. karsıya vardım etti; S.S.C.B. ise bize vardım etmedi!..» Tabıi bız de bu durumla alav etmeye kendımizde hak gorurduk. Ancak Kıbrıs buhranı sırasında basımıza gelenlerı hiç hatırlamazdık. Daha geçen sene açıklanan Johnson mektupları, sankı Turk kamu oyunun hafızasını bozmak için yaymlanmıştı . Kıbrıslı Türklere eziyet edıldığını, onlann imhasına gidıldığını gorünce, uçaklanmız gidip Rum sılâh depolarını bombalamıstı. Sonunda, yerımızden kıpırdıyamamak zorunda kalmıştık. Çunku Johnson, o zamanın Başbakanı Inonu'ye yazdığı mektupta, özetle «Kıpırdarsanız 6 ncı Filo işe müdahale edip sizi ktpırdamaz hale getirecek; üstelik size NATO için verdiğim silâhlan, başka maksatlarla, benden izinsiz kullanamazsınız!..» demıstı. O NATO silâhlarının, Türklere karşı Kıbrıstaki Yunan askerleri tarafından kullanıldığını bıliyorduk. Kıbrıs'taki «komünizm tehlikesi» yuzünden, Ada'nın bu sılâhlarla ıyice donatıldığını da oğrenecektık sonra... Mektubu alan Inönü de sinir Mısır teminat almıştı lenmi;, «Dünya değişir, blx de yeni yerimiz! bnluruz» demişti. Mektupları yazıldıklarmdan çok sonra oğrenen Turk kamu oyu ise, Inönü'den daha fazla sinırlenmişti... Ama elden smirlenmekten ve arkasından unutup, sımdi Nâsır'la alay etmekten bas ka ne gelirdi ki... Üstelik bu çeşit bilinmeyen ne korkunç işlerin yakın ^tanhte cereyan ettiğini pekçok kışı bilıyordu... Alom bombaları eselâ Japonya'ya «savası durdnrmak» gerekçesiyle atılan nukleer bombalara bakalım : Rooswelt idaresi zamanında Dışişleri Bakan Yardımcılığını yapan Summer Welles şöyle yazıyordu: <Rooswelt'in ölümü ile, Amerikan politikasının dizginleri baska ellere geçecekti. Bu de*işiklik ise, Potsdam'da Amerikan Rus jerginliğinin başlamasında iyice belirlenecekti.» 17 Temmuzda toplanan Potsdamdan bir gün önce, A.B.D. ilk atom denemesini yapmış ve anlaşmayı luzumsuz gormuştu. Çunkü artık kuvvetliydi. Ve Potsdam'dan bir ay geçmeden, 6 ağustos 1945 te Hıroşıma'ya atom bombası atılacaktı. 9 ağustosta Nagazaki'ye ıkinci bomba atıldıktan sonra da Truman şöyle konuşacaktı: «Harbin ıstıraplanm sona erdirmek ve binlerce Amerikan gencinin ha^atım knrtarmak için atom knllandık.» Truman, Japon adalarının istilâsı sırasında kaybolabilecek Amerıkan gençlerıni kastediyordu . Ve bunun için. ılk anda 400.000 Japonu olduren, yüzbınlercesini ise, işe yaramaz hale getıren atom, Japonya'da kullanılmıstı. Halbuki, Japon adalarının isgaline ait 1 kasım 194S ten önce duşunulen tek plân yoktu... M teslim olacaktı ; atom bombaa atılraış olmasa bile . » Bu teslim ısteğı Potsdam'da da gorüşulecek; fakat sonra Amerika «sartsız teslim» ı bahane ederek Japonya'ya bombaların atılması için emir verecektir. Sebep, Rooswelt zamanında Yalta'da kararlastırılanm hılâfına, Rusya'nın Japon harbine girmesıne mâni olmaktır. Böylece, Rusya savaşa gırmeye vakit bulamadan Japonya teslim olmuştur. Diğer bir sebep de, lwo Jima ve Okınava'nın zaptı sırasında olen T0 000 kışınin intıkamım almak olabıhrdi... îki bomba her şeyi hallediyordu.. Yüzbinlerce hayata ve çağın en büyük faciasma sebep olsa bıle .. Beyin yıkama atı edebiyatı Doğu'luları «sakin, merhametli, bazen de tembel ve uvusuk» olarak tarif eder... Savaşta ise aynı edebiyat re^mî ağızlardan değisık çıkar: «Zalim, merhametsiz, insafsız..» Ve beyinlpri bu edebiyatla yıkananlar, atom bombalannın atılı<:ını unuturlar. Onlarm akıllarında, Amerikan savaş filimlerinde görulen zalim Japon subay ve askerleri motifi kalır.. Bu Japon subay ve askerleri kadar zulüm eden Amenkalılara ait Vietnam fotoğrallannı gorünce de şasırırlar. Biz de Kıbns olaylannı unutup. Nâsır'la alay ederiz; ve böylece kendimizin bütün bu işlerin dısında kaldığım sanırız herhalde... B Hersey A.B.D. nin Akdeniz'deki 6 ıncı Filosuna bağlıydı... Kesımde. Filo Komutanı Amiral \Viiliams Martin gonılüyor Müracaat sırada Moskova'daki A.B.D. Elçisi olan Forrestal'in hâtıratına bakalım ve acı gerçeği görelim: «Japonlann harbi sona erdirmek için ilk ciddî niyetleri, Japonya'nın Moskova Elçisi Sato aracılıfı ile geldi. Japon Imparatora harbin sona er O dirilmesini arzn ediyor ve Molotofun üç büyükler (Potsdam) toplantısından önce, Elçi ile görüsmesini istiyordn. Bütün mesele şartsız teslimin sağlanmasıydı.» «U.S. Stratejık Bombıng Survey» isimli resmi Amerikan dokumanının 4 numaralı sayısı da, Forrestal hâtıratım doğruluyor: «1945'in sona gelmeden, Japonya Moskova'da pazarlık edip. Avrnpa'yı Stalin'le paylaşan Churebill. Sadece alay! Bu iddialar savaşta yenılmış bir devletin, kabahati başkalarıTruman, 19451erdeki Dışişleri Bakanı Byrnesle birlikte r A R ı DİĞER OLAYLAR Dişi Bond MODESTY BLAISE İSTANBUL 06 25 Acılıs v e Drozram 06 30 Ovun havaları 08.45 Konusma 06.50 Turkuler 07 00 Kove haberler 07 05 Turkuler 07.30 Haberler ve hava d u r u m u 07.45 İ s t a n b u l d a b u e u n 07 50 Kucuk ılânlar 08 00 O\un havaları 08 15 Sabah ve müzık 0S 45 Istevın calalım 09 25 Tarıh sa\faları 09 '0 M u t l u s ı l l e r 10 00 P l a k l a r seslenıvor 10 30 P a î a r sohbetlerı 10 45 Kısa h a b e r l e r 10 50 M ı n v a t u r mvızık 11 20 Bızi dinler misinız? > 11 25 ŞevdıSiniz sarKılar 12 00 Üc cizBi. u c olâk 12 25 K u e u k ilânlar 12 30 Y. Sesi K a d ı n l a r Korosu 13.00 H a b c r l e r v e h a v a d u n ı m u 13 15 R e k l â m Drofframları 15 00 Kısa habe^lcr K mektuDİar 15 10 Özdal Kale'rten s a r k ı l a r 15 H0 16 00 16 15 16 45 16.50 17 H5 17 50 19 00 19 'JO 19 45 20 25 20 30 20 50 21 05 21 ?>5 21.55 2Î 00 22 45 23 00 24 00 09 55 10 00 10 30 11 00 11 30 11 45 12 00 12 30 11 00 13 30 14 00 14 30 15 00 15 30 16 00 17 00 17 30 18 00 18 30 19 00 19 30 20 15 21 00 21 30 22 00 22 30 21 W 23 30 24 00 00 30 01 00 Pazar konseri B Dikenci'den sarkılar Lâtın Dunva«ından Melodl Kısa haberler Mac naklı S Uveun'dan turkuler Reklâm Drosramları Haberler ve h a v a d u r u m u Seha Oku«'dan t u r k u l e r T u r k mu7iEH ozeî Droeramı Kucuk ılânlar Anadolu efsaneleri Gecen hafta Sızın ıcın sectiklerimiz O Senerden sarkılar 24 saatın olavları Reklâm rjroeramlan Haberler ve hava d u r u m u Sızlerle beraber Karjanı": İSTANBUL İL RADYOSU Acılıs ve Droeram Sızın ıcın Karısık sololar Sevılen sesler Vaisler ve DOlkalar Lâtın m e r l k a melodıleri S e i ı l e n sesler Koncerto sr.atı P a z a r melodıleri S a n sololarl Gencler ıcın M ı n v a t u r muzık Caz saatı Tatıl melodıleri Pazar konserı Cav saati Kueuk konser Ivı a k s a m l a r Senfonik muzik Cesitli melodiler Aksam konserı G e n c l e n n sevdıklerı S e n ReDertuarından D u n v a n ı n dort bucaâından Tatıl a k s a m ı icın Gece konserı ODeretler Hafif s a r k ı l a r Gece v a r ı s ı ıcın Dunden B a e u n d e n P r o c r a m ve k a ü a n ı s BULMACASI SOLDAN SAÛA: 1 CumhJiiy»t devri ya/arIdiından ve pdebıyDt tarıhçılerınden olup 1954 senesinde olen ve «Atatürk içın» ısimli esenyle buyuk ılgı toplamış olan bir muharrırimızın adı (üç kelime, tam ismi), 2 Ziyaretçi. Gon derilenın ımzasını gönderene ulaştırmak ıçın postaya vcrılen, Hava lazla rutubetli olduğu zaman ayın e'rafında meydana gelen kırmızı çember. 3 Guçlukle yapılan, Elle dokunulan, 4 Çevreye, Tesbıhın basın dakı uzunca tine, 5 Süt veya yıj'ecekler hu hale gelmış olur sa ıçilemez, veya yenemezler, karada veya denizde kuş, balık vurmak ışı, 6 Derman. ınanç. duman lekesi. 7 Üçünrü sahıs ışaret zamiri, bir P.um kadın ısmı, oır harfın okunuşu, Avuç ıçı, 8 Bir nota, sıvı haline gelır, çabakluk, 9 Kopek. bir seyin korunmasını birıne bırakma, kuvvetle kornutanhğının kısaltılmış şeklı, 10 Cıvanın dığer metallerle alaşımı, şıddeth ıst°k beraber, 11 Aynı cınsten olan seylerın bir arava getırılmıs butunü, iğreti olmayan.12 Bazan dansın da karıştığı müzikli sahne eseri, az terh, oır harfin okunuşu, 13 Bır vere gitmek için üzerınden geçilen yeı, bir harfin okunuşu, akcıgerler, koyunun verdığı, 14 Iş, sonuna bir harf gelirse sindirim borusunun torba şeklimle genişlemış kısmmın ismi çıkar, bir nota, Tıbette yaşavan ujun tüylü fcir cıns sığır. ı5 Çoğul takısı, torbala anlamında bır emir, gerekenı veya alışılan mıktarı asan, 16 Bir renk, gemileri bağlamaya yarıyan kalır. halat (çoğul), ses. YUKARIDAN 1 • (Mıhnetkeşan) isimli mesne 1 2 3 4 5 6 7 8 9tO111213141516| Tiffany Jones TIFFANY JONES visi ile tanınmış ve 19 uncu yüzyıl da yaşamış divan şairlerimızden (2 isim), vakit kazanmaya çalış anlamına bir emir. 2 Günun bölümlerinden, Rumeli'de Bulgarca konuşan bır Muslügarca konuşan bir Müsluman Turk topluluğu, 3 Hınt li prens, geri verilenler (çoğul), 4 Bir şeyi bulmaya çalısma, bir ışı veya sanatı yapmak için kullanılan vasıta (çoğul). 5 Ege bölgesinje bu kisıler boldur (çoğul), ağırlık dlçusü. bır deniz aracının dıreğınde üstünde bu harflar bulunan bır flâma görürsek o gemıde hasar vsr demektir. 6 Tersınden okunursa cinayet anlamına gelir, duzen, şiddetli istek, 7 Çöz me, şiir vazan, çekilme, bir peygamber adı, 8 Eayağılık, merhamet. 9 Bır harfin okunuşu, uzunluk ölçüierınden. oır nota, 10 Gelcoek bır zaman da. san'atsız ışçıler (çoğul), 11 Sonuna nır harf gelirse kss kınleştır anlamında emir olur, bır harfin okunuşu, kansızlık, 12 Tersınden okunursa vılâyet olur, telâşlı, b;r nota, 13 Önem, bir n=ırfın okuruşu. uçu» rum. 14 Büvük su borular.nl açıp kapayan bır cıns mushıic. ıptidaı denız aracı. vılâyeı, bır mevsım. 15 Alımler, eklı vamalı ve duzensız (ıki kelime), 16 Sapından halat, cuval yapılan tohumu kuş yemı olaralc kullanılan bıtkı, bır harfin oku nuşu, genışhk, en kısa zaman. MallCOÇOâlU İ konu ve resim: AYHAN BAŞOĞLU BEYflZGÜL 4 Meret! Buradan da en kötü arabalar geçer, dedi yavaşça. Büyük arabalar aceleleri olduğu zaman geçerler, dedi kadm. Zaten onlarm girmesini de yasaklamak lâzım. Evler sarsılıyor. duvarlar dokülüyor vallahi! Yokuşun başında koskocaman bir tabelâ vardı. Tabelâda '•Kamyonlar giremez!» diye yazılıydı. Bır de aşağıda pazar kurulduğunda, yukarda, yolun ortasına kocaman bir taş korlardı araba gırmesin diye. Bazan da mahsusdan Hacının torunu oynardı bu oyunu. Kendisı gibi ıki serseri toplar, taşlan yığardı sokağrn başma. Ne kötü insanlardı bunlar! Babası da kaç kere arabalar geçmesin diye Beledi yeye baş vurmuştu. Ev dayanmaz, çoker diye korkardı en çok. Arap karısı gibi! Bu yüzden de koskocaman iki dayanak koydurmuştu cumbalann belme. Gene de korkuyordu. Sahiden de geceleri kam yon geçerken bir sallanırdı ki ön odalar! Sen adam olsan biraz çıkardık aşağıya kadar, dedi kız. Rıhtımda dolaşırdık. Orada ne çok araba var bilsen! Ne arabalar hem de! Bir pasta yer, sinemanın resimlerine bakar dönerdik. Kardeş korkarım ben biliyorsun' dedi kadm. Yetiştirirler, «Sen yokken sürttü> derler. Çocuk uyumuştu. Memesini ağzmdan çekip usul usul basma entarisinin içine koydu. Kim söyleyecek? dedi kız. Hem sonra çocuk var! Uyudu işte. Koy beşiğine. Zaten nedir, bir gider gehriz, bir saat bile sürmez. Ah korkarım benim heriften, yapamam.. Bok yesin kereta! diye küfürü bastı kız. Kadın yavaşça çekildi pencereden Içerde. duvarda halkalara bağh kırmızı yorgandan salıncağa çocuğu yerleşürdi güzelce. Hemen pencereye donmemek için de odada oyalandı biraz. Kıza kızıyordu. Her gün «çıkahm» diye üstelediği için. Herşey de elın kızına anlatılmaz ya! Komşuymuş diye! O burnunun dibinde olmasa hani daha da rahat edecekti. Memelerime bakıyor. saçlarıma bakıyor. her yerime ayrı ayrı bakıyor! Bakılmaktan hoşlanmaz dı hiç. Neden kendisine baktıklarmı pek iyi bilırdı. En çok gormelerinden sakındığı geye bakarlaıdı on A N K A R A 06 25 06 30 07 00 07 05 07 30 07 45 08 00 08 05 08 10 03 25 OS .!0 09 00 09^0 10 00 10 20 10 45 10 50 11 10 11 15 11 55 12 25 12 30 13 00 13 15 13 30 14 00 14 15 15 15 15 20 15 35 15 45 16 15 16 35 16 55 17 00 17 30 17 50 19.00 19 30 19 35 19 50 20 10 20 30 20 55 2100 21 05 21 20 21 40 22 10 22 30 2? 45 23 00 23 45 24 00 Acılıs Droeram Gunavdm Kove haberler Cesıtlı seslerden s a r k ı l a r Haberler ve hava d u r u m u Sabah muzısı Ankara'da bueun Kucuk llânlal Ovun havaları Kucuk ılânlar Halk dınleMcı latekleri Muzıklı cocıık ovunu tsteklerıni7 m ı k ı o o n a a N. Erdemlı'den s a r k ı l a r Levleâm omru Kısa haberler Y Avhan'dan t u r k u l e r Bizi dinler mısınız 9 Bir sızden bır bızden Evfel'den muzık Kucuk ilânlar Yurttan sesler Haberler ve hava d u r u m u Bir reklâm Droeramı Hafit muzik Cocuk bahcesi ^ Reklâm oroGramları Kısa haberler Baglama t a k ı m ı Trafık Dans kulubu A Zenaer den sarkılar Cesıth muzık Kısa haberler K a d ı n l a r toülulufcu Tarla donusu Reklâm Droeramları Haberler ve hava d u r u m u Kücuk ilânlar Cesıtîı muzık Turizm Z T a s k e n f t e n sarkılar Solıstler. orkestralar U i k u d a n once 24 saatın olavları Gecen hafta Soor dereısi Caz muziei Muzık dunvası S Gultekın'den t u r k u l e r Haberler ve hava d u r u m u Gece konseri Gece v a r ı s ı n a doSru Kananıs lar. Karalığımı görürler hep, karalığımı: Amerıkada arapları lınç eder, öldürürlermiş! Burada öylesl yoktu, yoktu ama, beyazların arasında bir başkası bir kara lekeydi. Bütün hayatında, çocukluğundan beri her zaman saklamak istemisti onlardan. Büyük hanımlardan bile. kendisine «Kara dut» diye ad takan yaramaz torununun yuzünden kaçmıştı Bir za man sürünmü;tü el kapılarmda Sonraları çama"ira, gündelıkçılığe dökmüşiü işi. Aşağı sokakta karanhk bır tavan aıa^ında yasamıst] uzun zaman Ge ne de mutlu sayılırdı o yalnız gCnlerinde Perdeleri çekip saklanmak. kendi karan'ığmda tek başına ya» samak! Kollarının ağrısı baslanı^tı sonra tki ay ?ıastahanede yatıp e'ektrik yaptırmıştı kollanna. Bu herıf o gun'erde karşısına çıkınca Sevda penşan edıyordu insanı. Aklını çelmışti açıkçası kerata.. «Gul gibi evinde oturur kendi çamaşırmı yıkar sm!» diye. Ne bileceksin zorba. çapkın. kumarbaz itin biri olduğunu! Araplar azgın olurmuş, araplar erkek delisiymiş! Başını sallıyordu derth dertliKıskançhğma kıskançtı üstelik. Ayıp gibi de saklar dı bunu. Arap kansını koluna takıp âlemın vüzüne çıkamazmıs o' Giderdi giderdi. karılarla kapanndı, ama dondüğünde' Sanki gunlerce dağ!ard^ k'ri'nsız kalmıs gibi kudurmuşcasına! içini çekerek <;ahnca ğa eğılmiş çocuğa bakıyordu. în'allah baha=ı o!acak zâlıme benzemezdi. Kemer altmdakı o kotü evlerde dostları vardı herıfin Bunu pekâlâ bilıvordu. Uyuyan çocuğun yanaklarını okşc....aya koyuldu yavaştan. Ha.. Yavrum ha! Karşı kıza bile göz attığını biliyordu onun. Farketmez mıyim ben, anlamaz mıyım! Geceleri. kızı soyunurken yakalamak için perde aralanndan gozetledığini kaç kere gormüştü. Bir şey denmez ki zabaniye, görmemezlikten gelirsin. hepsi bu ışte.. Bütün 1 bunlar bir yana beceriküliğıne diyecek yoktu bak Ekmeğini taştan çıkarırdı doğrusu. O bitmez tükenmez kumar borçlan olmasa. Knrkusuzdu da hnrıf . Gücüne gü\enirdi Çarşıda bile çekinirlerdi ondan Caddedeki yan arsayı. dışçiden yıllığına kiralamıştı. Dizim dizim dizerdı arabaları oraya. Herkes Sarı Kâhyaya h'rakmak ibterdi arabasınl. Güvenirlerdi ona Severlerdi de caliHa hayırsızı! Söy le çakır gozlenni kısarak bir gülüşü vardı ki' (Arkası var)