05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ALTl 17 Haziran 1967 CUMHTTRÎTET , v AKSARAYDAN PARiSE Bilmem hangi baloda vatandaf Ahmet Efendiye Rahmi 25 lira Ben dinlerim, dinlemesine para vermişti.. ama; öteki dinlemez. Ağabey! Çok iyi piyangolar öteki kim? çıkıyornıuş. Bana da bir tane al Adı lâzım defüne olur!. Oğlum! Çorap morap çıkar Konsolos bey.. burada memisparanı sokağa atarsın! hane yok mudur?. Yok ağabey.. bu ay ben senin Nedir o Rahmi Beyefendi?.. yüzüne baktım. Ben ne zaman se Memişhane., bilmiyor musunin yüzüne baksam işim rastge • nuz?. llr. Ne olur? Hayır.. böyle bir şey işitme Peki; anu karışmam kötü dim.. Yüz numara konsotos bey!. bir şey çıkarsa,. Yaaa! demek memişhane.. Ve talih bu ya! Rahmiye iki Eveet.. vardır. Şüphesiz.. zan • günlük Paris seyahati çıknuştı. nederim arka tarafta.. neden sorHem de uçakla.. dunuz.. Rahmi hiç memnun olmadı.. Satanm ağabey! diye de te • Lâzım... Aman Rahmi Beyefendi!. Da•elli aradı. Aksarayda Parise gezme bileti zor bulunurdu. Rahmi • ha şimdi bindik.. İnsan uçağa binnin de Parise yalnızca gitmesi ak meden evvel bütün muamelesini yapar.. lından geçmezdi. Recep: Yaptık konsolos bey.. bütün Beraber gidelim be!. dedi. işlemleri yaptık.. pasaport falân.. Rahmi de.. Karakolluk olunız; Recep!. Biz yol iz bilmeyiz. Orada naaaparız?. diye cevap vermişti.. Olayı konsolosa söylediler. Güzel.. vaktim olsa ben gelirdim.. dedi ama o da şöyle lâf olsun diye.. lâkin Rahmi işin üstüne bastı. Konsolos bey.. ne olursunuz. Vallahi hac sevabı kazanırsınu. Ben bir öksüz çocuğum. Bir daha bana nerede böyle fırsat.. Ne olur!.. Ahmede söylediler.. uzatmıyakm... Dâvetli iertibinden döviz almadan iki dostumuzun Paris seyahati tahakkuk etti. Yalnız pasaport masraflarını falân tabii kon gelgelelim.. ona vakit kalmadan solos bey yüklendi.. her şey tabizi buraya bindirdiler.. mamlandı.. büetlerini aldılar.. Ye Biraz sabırlı olunuz.. slmdl.. Bİlköye bizimkilerini arabalarla hah çözün kemerinizi.. uğurladılar.. tayyareye bindiler... Ben çözemiyorum konsolos Rahminin bir küçük bavulu.. bey.. affedersiniz.. konsolosun bir büyük bavulu Konsolos gülerek: vardı. birer de uçak çantası.. Rah Rahmi Beyefendi! Size bir mi ne olur, ne olmaz diye biraz nevi dadılık ediyorum gibıme gesucuk, peynir falân da aldı. Kon liyor.. solos bey hoşlanmadı bu işten. Yok estafurullah ama, yani Bunlar ne olacak Rahmi Be ya sizi de benim yanıma neden yefendi? verdiler konsolos bey.. Konsolos bey! Belki domuz Konsolos güldü.. eti verirlerse ac kalırım. Beni sizin yanınıza mı ver • Ama monşer bunl.:r bütün o diler.. mükemmel.. enfes bir söz.. teli kokutur. Tabii konsolos bey.. ben bir Sen mcrak etme konsolos garip çocuçum.. ben su istemesibey! Ben onları sulufan kâğıdma ni bile bilmem.. hadi konsolos sararım.. bey! Bana birkaç fransızca lâf Nedir o Rahmi Bey?. öğretsenize.. su nasıl denir? Sulufan bilmiyor musunuz Lo! konsolos bey?. Cam kâğıdı.. Ha Lololodan aklımda kalsın.. ni cam pibi içi görünür.. başka lâflar? Haa! Anladım Rahmi Beye • Rahmi Beyefendi!.Birkaç ufendi selofan demek istiyorsunuz. mumî, yani genel kelime söyle Biz ona sulufan deriz.. siı yim. Akbnızda olsun.. Bon, bi • merak etmeyin.. en iyi demek.. tres bien pek iyi Böylece tayyareye bindiler.. kon demek.. non hayır demek. Mersi teşekkür ederim demek. •olos tenbih etti. Rica ederim.. hlçbir telis, Bu kadan yeter konsolos paşkınlık göstermeyin.. ben ne ya bey!. Benim aklım daha fazlasını parsam onu yapın! Rahatsız e almaz... Bon, non, bien.. teri bien.. dersiniz. Hayır hayır!. tres bien.. Olur konsolos bey! Slz rahat Ne ise tirebien. Mersi.. ol•u olmayin! du mu konsolos bey!. Uçak, bir Jet uçağı ldl. Kapılar Mükemmel.. Haaa bakınız.. kapandı.. herkes kemerlerini bağ şimdi yemek geliyor.. aman rica ladı.. bostes (Celdi. Rahmiye de ederim.. üstünüze falân dökmebaktı.. kemerlerini bağlamasmı yin! söyledi.. Rahmi anlamadı.. kız Yok konsolos bey!. Ben menkemerleri gösterdi, gitti. konso • dilimi boğazıma bağlanm.. bir los: şeycik.. Kemerinizi bağlayınız Rahmi Sakın ha!. rezalet olur. MenBeyefendi. diye ihtar etti. dil falân bağlanmaz. Rahmi uğraştı.. Aman konsolos bey! Ben bil Konsolos bey.. benim kemer seydim binmezdim bu... bozuk.. tokalıyamadım... O sırada kız geldi.. önlerine tezKonsolos eğildi.. kemeri bağla gâhları açtı... Birer tepsi verdi.. mak istedi.. bir türlii o da yapa şarap içer misiniz diye sordu.. madı.. meğer yandaki koltuğun Rahmi de öğrendiği kelimelerden İyi toparlamışlar. demek eti yiyeyim ha? Afiyetle... O sırada kız geldi.. konsolosun ve Rahminin kadehine şarap koydu.. Rahmi baktı baktı.. Ben şarap istemedim, ama seni de kıramıyacağım doğrusu.. değil mi konsolos bey.. şu kıza bakın konsolos bey.. sarışın, dişlek.. turfanda Göksu mısırına benziyor. Yemeği güzelce yediler.. sarabı da içtiler.. Bu şarab benim içimi yakıyor konsolos bey!.. Neden istediniz öyle ise.. Ben istemedim konsolos bey ben su istedim.. Hayır Rahmi Beyefendi! Ben işittim. Hostes size şarab ister misiniz? dedi.. siz de bon mersi dediniz.. Sahi mi konsolos bey.. ben su istiyecektim.. lo diyecektim lccıybolcın devleri Atillâ DORSAY eçtiğimiz haftalar içinde, sinema âlemi üstüste önemli bazı kayıplara uğradı. İki başanlı yönetmen ve iki tanmmış aktör, birbiri arkasma hayattan ayrüdüar. Yönetmenlerin ölümü, aktörlerin ölümüne kıyasla çok daha az yankı uyandırdı. Bu da, yönetmenin değişmez kaderinin bir sonucu idi: Büyük halk yığınları için her zaman perde arkasında kalan birer kişi olmak.. Ölenlerin ilki, sinema sanatmm büyük ustalarından sayılan Alman yönetmeni Georg "VVilhelm Pabst oldu. 17 Haziran 1928 tarihli Cumhuriyet'ten S Başyazarımızın Yunan Hariciye Nâzırı ile mülâkatı ATİNA, 16 (A.P.) Cumhu le olmuş, büyük münciyi yakınbinlerc» riyet Gazetesi Başyazan, Türk dan görmeğe müştak mebusu Yunus Nadi Bey dün halk, bu arzularını doya doya tat' Brendiziden ttalya vapuru ile min eylemişlerdir. Gazi Hazretlerinin îs BankaIstanbula müteveccihen hareket etti. Vapur bugün öfle üzeri Pi sını ziyaret edeceklerini daha sare'ye muvasalat edecektir. Yu bahtan haber alan birçok kimsenus Nadi Bey, Atina'yı ziyaret ler, öğleden sonra Yeni Camietmek arznsunu izhar ettigi tak den itıbaren bankanın cephesini dirde, kendisine lâzım gelen ko ve yan taraflannı istilâ etmeğa Saat 4'e doğru laylık yapılması için liman ida baslamışlardır. Bahçekapıdan Yeni Camiye giresine talimat verilmiştir. den cadde iki taraflı halk kitle••• ATÎNA, 16 (Başyazanmızdan) leri ile çevrilmiş, etrafındaki Yunan Hariciye Nazın M. Mi dükkânların pencereleri, kapılahalakupulo ile görüştüm. Türki rı hıncahınç dolmuştıl. Gazi Hazye ile evvelâ muallâkta kalan retleri bankada gordukleri intimeselelerde anlasmak, sonra dost zamdan dolayı Umum Müduro lnk misakı akdetmek için çalış memnunluklarını bildırmişlerdir. tıklannı, bu arada mübadele iş Reısicumhur Hazretleri gece Bolerinin halli için hakeme müra ğaziçi tenezzühlerinden dönüşleeaat teklifinde bulunduklannı, rınde Beylerbeyi Sarayını şerefşimdi Ankarads Tevfik Rüştfl lendırmışler ve gece yarısına kaBeyle Yunan Sefiri M. Papa a dar burada kaldıktan sonra Doldönmüşlerrasında bunların müzakereleri mabahçe Sarayına yapılmakta olduğunu söyledi. dır. Yaptıgım itirazım üzerine araYunan emlâkinin bulucu bir hal çaresi teşkil edeeek karşı bir teklif yapılırsa kedağıtılması mâli ehemmiyetle nazan dikkate Aldığımız malumata göre gayalacağını bildirdi. rimübadillerin şimdiye kadar Yunus NADİ Yunan Hükumeti tarafından iade edilmeyen emlâki üzerindeki Gâzimizin dünkü haklannın temini için hükumetçe esaslı tedbirler ahnmıştır. ziyaretleri Sevgili Cumhurbaşkanımız Ga Atina Itilâfnamesi gereğince emzi Hazretleri dün öğleden sonra lâki listeye dahil edilmiş olan îstanbul'un îs Bankasını teşrif buyurmuşlar gayrimübadillere dır. Gâzimizin bankayı teşrifleri Şehremaneti bölgesl haricinde îstanbul halkının büyük ve sa bulunan Yunan emlâki tevzi edimimi tezahurat yapmasına vesi lecektir. kemerini almışlar... Ne ise o iş de ilk aklına geleni söyledi.. mersi.. bon... bon.. bitti... Kız gitti.. Rahmi yemeklere Tayyare harekete geçti.. Rahmi okumaya başladı.. konsolos gaze baktı.. Konsolos bey.. ben bu eti tesini okuyordu.. uçtular.. Rahmi yemem.. bu domuz eti.. konsolosa gülerek: Hadi Rahmi bey.. burada do Bonjur konsolos Müsü... demuz nerede'.. Bunlarınki sığır yince konsolos da güldü.. Ne o? Rahmi Beyefendi? etidir.. bizden alıyorlar.. Şu bulaşık şey nedir konsoFransızcaya mi başladık. Evyy! Naaapalım konsolos los bey.. Zannederün salat rüs, yani bey zaman sana uymazsa sen zamana uy demişler.. çok iyi şey Rus salatası.. Ben onu yemesem olmaz mı?. bu tayyare. Neden?. Konsolos bey.. artık çözelim Öyle işte! Ama bir kere bami?. kayım.. (vedikten sonra) fena de Hayır.. şu karşıki yazı sön meden çözüîmez.. ğilmiş... Bu nedir konsolos bey.. Ama konsolos bey.. affeder yüksük gibi başı.. siniz.. ben kalkacağim.. Tuz biber... Şu salata.. bu Olmaz Rahmi Bevefendü. Ri gato.. bu da tereyağ.. şuna da kalıca ederim.. sözümü dinleyin bi • ve koyacaklar sonra.. tersi oldu.. ama zararı yok, konsolos bey! Havada işlenen günahı deftere yazmazlar.. değil mi ya!. doğrusu da budur. Konsolos bey şu pastadan biraz vereyim mi?. İstemem rica ederim.. kendiniz yiyiniz. Tayyarede Kehtanede gibi birbirine kram edilmez. Ulan nereden de bindik bu.. ne ise ağzımdan bir kötü lâf çıkacak.. ben ellerimi yıkamaya gidiyorum konsolos bey.. hakkınızı helâl edin! Neden?. Belki gittiğim yerde delikten aşağı düşerim.. Deliçi falân yoktur onun Hilmi Beyefendi. Yaaa.. demek alafranga memişhane.. Rahmi Beyefendi! Bu gtbt tafsilâtı ne vermeye, ne sormaya hacet var! Bunlar entim işlerdir Rahmi Beyefendi.. Pardon. Tirebien.. ama ne konuşacağız konsolos bey! Herhalde apteshaneden bask» mevzular Rahmi Bey; biraz itiyadlarınızı değiştiriniz artık.. Avrupa semalannda uçuyoruı Rahmi Beyefendi.. Evet ama konsolos beyefendi! Benim biletlen uçuyoruz. Değil mi ya?. Aaa! Söylemesem çatlıyacağım yahu! Şu merede girdik girmedik.. Halkevinde gece dershanesine döndü burası.. Rahmi Beyefendi! Biraz daha hafif sesle komışmanızı rica ederim. Herkes bize bakıyor. Baksınlar yahu! L'tanacak bbr şey mi yaptık.. ben vazçeçtim konsolos bey.. ben geri dönece • ğim!.. Öyle mi Rahmi Beyefendi! Pek güzel.. Parise varır varmaz hemen biletinizi alırsınız.. Istanbula dönersiniz. Bendeniz iki gün kadar kalacağım.. Ben de kalırım öyle ise.. affedersiniz konsolos bey.. Ben güneş çarpmış gibi ir şey oldum.. ömrümde tayyareye binmedim de tersim döndü. Abuk sabuk konuşuyorum.. şimdi nerede idi o adı lâzım değil!. Dip tarafta! Gidiniz.. tuva • let diye sorıınuz.. Rahmi gitti.. kapıda birisi duruyordu. Hilmi: Tuvalet! dedi.. adam: Oküpe (meşgul) cevabuıı verdi. Rahmi de bunu oku be.. anladı.. Benim okumam olsa sana sorar mıyım hemşerim?.. Derken kapı açıldı. Bir çocukla kadın çıktı.. Rahmi girdi.. Az sonra bir türlü açamadığı kapıyı yumruklamaya başladı.. Kilitle diğini unutmuştu. Tayyare de biraz sallanıyordu. Nihayet konsolusu çağırdılar.. ve Rahmiyi çı • kardüar.. oğlan ':an ter içinde kalmıştı.. hiçbir şey söylemeden geçti, yerine oturdu.. ve yan heyecan, yan yemek tesiriyle uyuya kaldı.. Uyandırdılar.. kalktılar.. Paris hava meydanma indiler.. Rahmi birdenbire: Konsolos bey!. Biz hangt fabrikaya geldik. diye sormaktan kendini alamadı.. konsolos da: Rahmi Beyefendi!. Pasaportunuzu bana verin ve siz ar • kamdan gelin. Çantanızı da u • tutmaym.. dedi.. polisten geçtüergümrükten valizlerini aldılar ve otobüse bindiler. Spencer Tracy, her filminde ayn bir kompozisyon yaratan bir büyük oyuncuydu. Yukarda, sanatçi, «Nürenberj Durnsm««ı» filminPabst, 1925 ten sonra, o zaman deki Amerikan yargıcı rolünde görülüyor... lar altın çağını yaşayan Alman sinemasına yeni bir ruh getırcoming to dinner» filminl henüı 33 yıldır, sinema ftleminin en gümişti. Bertolt Brecht'in de datamamlamamiî bulunuyordu. Tracy rültüsüz, fakat en büyük aşklarmhıl olduğu «Yenı nesnellik nin ölümüyle, Hollywood efsÂnesl dan birini. birlikte birçok rüimler Nouvelle objektıvite» akımının nin Clark Gable, Tyron» Power, çevirdiği Katherine Hepburn ile bir temsilcisi sayılıyordu. tlk Erroll Flynn, Gary Cooper ve Hum yaşamıştı. Öldüğü zaman, yine Hep ünunu, Bırınci Dunya Savaşı hrey Bogart'tan «onra bir yaprajı burn'la çevirdığı «Bil bakalım, yesonrası Viyana'smın sefalet ve daha kopmuf oluyordu... meğe kim geliyor Guesa who'ı çokuntüsunu anlatan «Neşesız sokak» adlı filmiyle yaptı. Bundan sonra «Lulu», «Jeanne Ney' in aşkı», «1918 Batı cephesı. gibi başanlı filmler yaptı. Pabst «Romantizm ne demek» Gerçek hayat, yeteri kadar romantik ve korkunç değil mi?» diyordu. Yine de, filmlerinde, gerçeVçihkle romantizm, belli bir olçüde birbirine karışır. Pabst'ın en ünlü filmi, sinemateklerin baş eserlerinden biri olan «3 kuruşluk opera» dır. 1928 de sahneye konduğunda Bertolt Brecht'i üne kavuşturan bu piyesin fılmi, seslı sinemanın ilk büyuk zaferlerınden bin oldu. Kurt Weill'in besteledıği Brecht'in şarkılan dillerde dolaştı, gunümüze kadar geldi. Filmi beğenmeyen ve eserine ihanet edıldiğini ileri suren Brecht Pabst aleyhine dâva açtıysa da, bu. fılmin büyük başarısını önleyemedi. Sonraları Pabst, antifasist düsünceleri yuzünden Nazi rejiminden kaçtı ve A!manyayı terketti. 1938 de ise, nıerika'da çok büyük belki de eşine rastlanmamı» olan bir gavasın ilânı uzerine tekrar skandal patlak vermek üzere. Bu skandalın düşüncesi bile bir yurduna dondu ve Goebbels çok politikacı ve şöhretleri korkvdan titretmeye başlamiştır. için ideoloıik filmler yapmaya Hattâ adı çok taninmış olan bir senatörün de bu skandala karıştığ> koyuldu. En kötü filmleri de söylenmektedir. Bu büyük hâdisenin kahramaru ise 1962 deki habu devreye rastlar. Savaştan sonra ise, 192532 yıilarının büzin ölümüyle hâla unutulmayan juh yıldız Marilyn Monroe. Talihyük ustası değildi artık... Bu«iz yıldız hayattayken kendisine Sşık olan ve belki de intiharına nu kendi de anlamış olacak ki, scbep olan erkeklerden sanki intikam almak istercesine ölümünden 1956 da sinemayı tamamen bıbeş sene sonra harekete geçmiş gibidir. Marilyn kendisine yazılan raktı bütün aşk mektuplarını kilitli bir kutu içinde muhafaza ederdi. Anthony Mann, Pabst gibi Ölümünden sonra kaybolan bu kutu nihayet bir gazetecinin eline devrıni doldurmuş bir yönetgeçirdiği gayet kiymetli bir evrak haline geüverdi. Senenin sonuna men değildi. Bu bakımdan ölümu sinema içın gerçek bir ka doğru ortaya çıkacağı söylenilen bu mektuplar 450 sayfalık bir kitapta toplanmış olup 150 tanedir. Ve altlarında büyük doktorlarm, yıptır. Amerikan sıneraasının geleneksel oğelerıni fılmlerınavukatlann, politikacılann bir de adı çok tanmmış bir senatörün de başarıyla surdüren Mann, imzalannın gayet okunaklı bir şekilde olduğu söylenmektedir. İşin 1P50 den sonra ozellıkle \ve^tern tuhcfı bu kitabın çıkışını önleyebilmek için hiçbir şey yapılamaturune yepyenı bir soluk gemakta. Zira e\Tağm kimin elinde olduğu meçhuldür. Bu skandal tırmışti. Her zaman bir diyeceüzerine insanın aklına iki sual geliyor. Mektupları ortaya çıkarmak ğı oîan konuları seçer, bunları sajlam bir teknıkle anlatırdı. Gozde aktorü James Stewart'tı, en iyi fılmlerinı bu oj'uncuyla çevirmiştir. Bunların arasında, hepsınde de James Stewart'ın , ba^rolunü oynadığı «Fedailer kervanı Bend of the nver», «Idam mahkumu The nakid spur», «Unutulmaz Melodiler Glenn Miller Story», Alaska Fatıhi • Far country» «întikam kanunu The man from Laramie» sayılabilir. «Vatan uğrunaCimarron'dan sonra, son yıllarda ışı üstün yapımlara dokmüştu. Ünlü «El Cid» fbu fılmı sansür yasakladığı içın göremiyeceğiz) ve «Roma ımparatorluğunun çöküşü» gıbı filmlerde, milyonlarca doların agırlığı altında ezilmeden kışiliğini korumayı bilmişti. Mann'ın ölü müyle, Amerıka sineması, özellikle western, buyuk ustalarıncfan birini daha kaybetmij oldu. MARİLYN MONROE'NUN ORTAYA ÇIKAN AŞK MEKTUPLARI BİR ÇOK ŞÖHRETİN MEVKİİNt TEHLİKEYE SOKABİLİR Radar: 452/7210 A Türk Eğitim Derneği Ankara Koleji Orta kısım hazırlık nnıflarmm kayıtlan 26 Haztranda bitecektir. Duyunılur. HAS: 1326/7190) Çekmece Nükfeer Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğiinden: Başbakanlık Atom Eneriisi Komisyonu Sözlesmeli Per<;onel Yönetmeliğme göre EÖrevlenciirilmek üzere aşagıda isım ve nıteüklerı belirtilen personele ihtiyaç vardır. Istekülerin a=kerliklerini yapmıs veya en az iki yıl tecilli olmalan şarttır. Yabancı dil bilgisi olanlar tercih edilir. 1. Sajlık Fizikçileri: Teknik Üniversite vey» Fen Fakültesi FızikKımya, Kimva veya Elektrik Bölümleri mezunu olup. llmı literatürü kolaylıkla takip edecek »eviyede en az bir vahancı dil bilen elemanlar. 2. Elektronik Teknisyen: Sanat Enstitüsü Radyo Bölümü mezunu eleman tş tecrübesı olanlar tercih edilir. 3. Sağlık Fizigi Teknisyenleri: Lise veya Sanat Enstitüsü Elektrik, Makıne veya Kimya bölümü mezunu elemanlar. 4. Reaktör Operatör Yardımcıları: Reaktör Operatörü yetıstirılmek üzere lıse fen bölümü veya Sanat Enstitüsü mezunu olup 25 yaşını geçmemış elemanlar. Yukarıdakı şartlara uvgun elemanlann ıstekli olduklan görev ile tahsıl ve askerlık durumlarını açıkça behrterek yapılacak sınava katılmak üzere en geç 1 Temmuz gününe kadar ÇNAEM, Personel Şefliği P.K. 1. Hava Alanı, tstanbul adresine dilekçe ile müracaatlan rica olucur. (Basın 17576/7183) Deniz Kuvveteri Komutanlığs Seyir ve Hidrografi Daıresı Barkanlıâından bıldırılmıstır DENİZCİLERE VE HAVACILARA 58 SAYILI BİLPfRI 27 ilâ 30 Haziran 1967 tanhlerındc 09 00 tle 17 00 saatlen arasında aşağıdaki noktaian biı'eştiren saha ıçmde seyretme, demirleme, avlanma ve sahamn 700 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emnıveti bakımından tehlıkelidir. KAKADENİZ BARTIN 1 nci nokta : E. 5819 No. lu Filyos fpnerinden 247 derece ve 2J5 mü mesafedeki enlemi 41 derece S3 dakika Kuzey Boylamı 32 derece 32 dakika Doğu olan nokta. 2 n d nokta : Enlemi 41 derece 50 ritkika Kuzey Boylanu 32 derece 00 dakika Doğu 8 ücü nokte : Enlemi 42 derece 0ü dakika Kuzey Boylamı 32 derece T dakika Doğu 2 4 ücü nokte : Enlemi 41 derece 51 dckika Kuzey Boylamı 32 derece 45 dakika Doğu. DENİZCtLERE VK HAVACILARA ÖNEMLE DUYÜRULÜB. (Basın 17389/7185) LectncShave Sıcak havalarda cıit tarlaması eiektrikli traş makınan kuüanmayı zortaştırır LECTRICSHAVE williams Bu engeli yoR ederek e!ektrıklı traş makınenızın çalışmasını kolaylaştınr ve randımanını İki mıslıne çıkanr. 1940'larm ünlü aktörü Claude Rains de geçen hafta, 78 yaşında öldü. Rains, aslen İngilizdi, ilk ününü Broodway'de yapmış, 1933 de Holly Wood'a geçmişti. Bu tarihten itiba ren, «Görünmez adam», «Anthony Adverse», cOperada Hayalet». Bette Davis'le «Juarez>, îngrid Bergman ve Humperey Bogart'la «Casablanca», yine Bergman'la «Aşktan da üstün» gibi filimlerdeki oyun gücüyle seyircisini hayran bırakmıştı. Rains. çoğu zaman, basrolde oynayan oyunculan ikinci plâna iten bir aktördü. Bernard Shaw uyarlaması «Sezar ve Kleopatra»daki Sezar, «Casablanca»daki polis şefi rolleri unutulmaz. Rains'i yurdumuzda son olarak, Rock Hudson ve Jean Simmons'un yani sıra «Bu toprak benimdir This earth is mine» filmindeki büyük ba ba kompozisyonunda görmüştük. Son yıllarda ölümle yaptığı aman siz mücadelede nihayet yenik düşe rek, birkaç gün önce bir kalb krizi sonunda hayata veda eden Spencer Tracy de, Hollywood'un altın çağmm ayakta kalan son direklerindsn biriydi. O da Rains »ihi 1933 de Hol!vwood'a gelmiş. 1937 ve 38 de üstüste «Cesur kaptanlar» ve «Yarının gençliği» filimleriyle 2 Oscar almıştı. Tracy, uzun sinema hayatı hoyımca, ^Kara güneş Stanley and Lıvıngstone». «2 yüzlü adam Dr Jekyll and Mr. Hyde», «Kenar ma halle Tnrtillg Fıst.. .Gelinin barası Father of the bride». «Kanlı ok Broken lance», «Zafer madalyası Bad day at the black rock», • Dağ The mountaLn», «İhtiyar adam ve deniz», «Rüz^ârm mirası tnherit the Wind», «Nuremberg du ruşması Jndşment in Nurnberg», «Şu çılgın dünya tt's a mad, mad woTİd> gibi filmlerde unutulmaz kompozisyonlar çizmişti. Tracy, mutsuı bir «vlilik yapmıı, ve Um Yoî, Su ve Elekfrik Esferi Genel Müdürlüğünden. Inşaat* Makine ve Elektrik Yüksek Mühendis ve Mühendisleri Alınacaktır Yurt kalkmması köy kalkınması l!e mümkündür. YSE Gene! MüdüTİüğü köylünün yol, su ve elektTifikasyon hizme''nfie çalışmaktadır. tdealist Türk aydını olarak yurt kalkınmasında en büyük hizmet YSE camiasında gflre? almaktır. YSE Genel MUdürluğü: Dış mem'eketlerde staj, Memlekette vabancı dil öğrenlml, Her türlü sosval Imkân, Santiye ve mahrumlyet zamrm Oe mensuplanna azaml imkSnlan sağlamaktadır Orgütümüzde gorev almak isteyenler, aşagıda yazılı tnakamlara Dasvurdugunda derhal ise başlatılacaktrr. YSE Genel MUdürlüğü Anafartalar tş hanı A. Bloku ülus ANKARA Mmtaka Kontrol Âmlrllgl îstanbul YSF 1. Mmt YSE » 1ı 2. » Bursa YSE 3. » » tzmlr YSE » !> 4. » Antalya YSF ı Ankara 5. » YSE 6. » > Adana YSE » >> KonysP 7. » 8. YSE YSE 9. YSE 10. YSE 11. YSE 12 YSE 13. YSE 14. T ) » » » » J) V 1> Köy işîerı Bokonlığı için neden beş sene beklenmiş ve başkasının elıne nasıl geçmiş? Birinci suale şöyle bir cevap düşünülebilir. Mektupları eline geçiren şahıs belki o devrin politikasına bir zarar vermek istememiş olabilir. Zira böyle bir mektubun bir politikacanın mevkiini sarsacağı mâlumdur. İkınci suali ise Marilyn'in yakın bir arkadaşı şöyle ceveplandrrmıştır «Onun ölümünde eve girip çıkan o kadar cokta ki kutuyu herhangi biri gayet rahatlıkla çalabilirdl. Fakai bu kurunun varlığından haberdar olmak için Marilyn'in gayet yakmdan tamdığı biri obnası lâzımdı. Zira genç kadınm bunu herkese »öyliyebileceğini tahmin etmem.» Amerika'nın büyük bir skandalm eşiğinde bulunduğu şu n ralada birçok ünlü kişinin mektuplan elde etmek için gösterecekleri çaba ortaya çıktığı takdirdo hâdiseler kendiliginden geliş*cektir. Sehna ÖGE S U ADIY E Üâncıhk: 257/7205 DAHtLfTB MÜTHHA8S1S1 BALIK LOKANTASI BAĞDAT CAD No: 375 Boğazm EN NEFİS balıklarını taze olarak günün her saatinde sunmaktadıı. Her gün cğle yemeklerinde nefis DÖNER KEBABI NOT: Her nevı ziyafet, düğün, evlcrde ve lokantamızda husual olarak hazırlanır. Tel: 55 14 88 Reklâmcı.'ık: 2143/7203 Dr. Kâmran Şenel Tatelm Sıraselvüeı Oad 111/5 (Aiman Hastabaxıesi yani) TeU «4 66 14 Her güD (16 18) » » » » » » t X I I » ı ı» ı Samsun Kayseri ^ Trabzon Elâzığ Dıyarbakır Erzurum Van (Basm A. 6782 17439/7188)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle