Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
f SAHÎFE İKf Mayıs 1967 •••••••«•••••••••••••a>2 • 1URÎIM YtllTURİIM ÇA6I Prof. M. Orhan DİKMEN nrizm, kisaca, göraek, öğrenmek, eglenmek veya dinlenmek maksadiyle geçici olarak yer degistirmek diye tarif edilebilir. Bu mânada, turizme çok eski zamanlarda dahi rastlanmak kabildir. Bir bakıma, büyük seyyahlar ve macera arayıcılan ile başladığı söylenebilecek olan turizmin, bilhassa Ikinci Dünya Harbinden beri artık büyük halk kitlelerinin vazgeçilmez ihtiyaçlan arasına girdiği görülmektedir. Asagıda sadece dış tnrizm bakımından verilmiş bulunan rakamlar, turizmin son senelerde nasıl dev adımlariyle ilerlediğini açık olarak göstereeek mahiyettedir. Bu gelismenin, turist kabul eden memleketlerin turizm sanayii, dış bdemeler dengesi ve kalkınma üzerinde iera ettiği tesirler, bazan akıllan durduracak derecede olmaktadır. unu da ilâve etmek gerekir ki, hususlyle dış ' turizmi, sadece ekonomik bir faaliyet olarak degerlenöirmemek lâzımdır. Bunun kültürel ve sosyal tesirleri de fevkalâde ehemmiyetlidir. Çeşitli ülkeler halklarınm birbiriyle barış içinde karşılaşmaları, birbirlerini tammaları, kültür ve âdttlerini ögrenmeleri, dünya çapında bir anlayış havası yaratmak bakımından büyük faydalar arzetmektedir. Birlesmis Milletler Ekonomik ve Sosyal Kon•eyince \Wi yılımn «Turizm Yılı» olarak ilin edilmesi, esas itibariyle bu hareketin daha da geliştirilmesi içindir. OOĞAN NAOI Bir rahathk ümidi Yeri orast deği» Bozuk düzenden nümune Keyfini çkaramıyoruz Her gün bayram olmaz mak için geüyorlar» derler. Orası, {ilhakika, öyledir. Politika dünyasında hele para işlerinde, kimsenin kimseye aşık olmadığı muhakkak. Mesele, aldanmamayı. kanmamayı bilmekte ya neyse™ Şiradi, gelelim, yabancı yardımının bir başka şekline. Bu vardıtn endtrekt, yani doğrudan doğruya değil de, dolayü, dolaşık bir yardun. Şöyle ki: Bir lsveç firması, Türkiyeden kertenkele, sümüklü böcek, kırkayak, yüan, ve solucan satın almak istiyormuş. Öte yandan, bir tngiJiz firması p pey eskidenberiftdettlr:Mes*• lekdaşlannuz, günün, gazete da, yassıh sivrili sineklerimiıe ve lerde ismi çok geçen, biraacık da her türlü böceklerimize talip oltnuş. lazla orijinal olan kişisine, hetnen bir takma isiın yakıştınrlar. Gece gündüz hastahane basan yeni Saglık Bakarmnıza da böyle oldu. «Jet Bakan» dediler, çıktüar işin içlnden. Ama, ister «jet» olsun, ister «fvlze» veya «atom» olsun, Allabın büdiğini sizlerden neye saklıyayım, Buıüarın hepsi güzet ama, bılben Saym Bakanın bu davranışlannı pek hoş karşılıyBmıyorum. hassa, sinek istenmesine bayıldım. Bir deta kendisi doktor, üstelik, Aman, mektnplar mı yazılacak, milletveküi seçüene kadar da, Kay mukaveleler mi imzalanacak, ne seri Hastabanesi Başhekimi. BU yapılacaksa hemen yapüsm. Şitmli miyor muydu, Bakan oluncayadek, tam mevsimine giriyoruz. Belki bu yaz aylarında, bir parçacık olhastahanelerimizin ne durumda olsun, rahat edebfliriz. duğunu? Düşünün bir kere, üste de, rnemBilmiyorsa «benim bu işe aklım ermez» deyip Bakarüığı kabul et lekete bir sürü döviz gelecek. Yarmemeliydi. Biliyorsa, kl şüphesiz dınun ve yatmmın böylesine, teöyledir, bu baskın gösterileri ne şekkürden başka, ne denir? Fakat solcularımız pek belli olola? Belki hatvrlarsuuz, bir başka Ba muyor. thtimal, buna da bir kulp kan da, bir gece yansı uçağa at Ukıp, yine karşı gelmenin bir yo' layıp tstanbula gelmiş, buradan lunu bulurlar. Onlar buladursunlar, biı vereda, yaruna iki motör dolusu «yetküin alarak, vanakkaleye gitmlş, lirn bu böcekleri, gitsin! *** bir vapuru basmış, kaçak eşya aramıştı. Ne oldu sonra! Ne olduğu belli değil ama, her halde, kaçasçıhk durmadı. Evet, böyle «Jet» clliklerle işle|« azetelere pek aksetmedi ama, rin düzeleceği tahmin oluıunaz. " İzmirde toplanan «Türkiye KnSaym Sağlık Bakanı bir şeyler müniztnle Mücadele Derneği» nin yapmak istlyorsa, koştura koştura büyük kurultayı, oldukça harekethastahane basmaktansa, mesela, li, hattâ fırtınalı geçmişe benziyor. bütün başhekimlerl bir araya top Sonunda, bu kurultaya katılan, 30 layıp, eksiklerl gediklerl tesbit et temsilci Dernekten istifa ettnişler. se, imkânları içlnde, bir takım Aynlan delegeler, istifalanna ^eçareler bulmaya çalışsa, şUpbesiz, bep olarak, Derneğin «bir parti çok daha faydalı olurdu. Boşuna vakit kaybediyor \ Her koyun kendi bacağından i \ asılmaz \ T Bagün ise, sadece dört kuzey Akdeniz memleketinin, yani sırasiyle Ispanya, İtalya, îugoslavya ve Ttunanistanm sağladı|ı dış turizm geliri, toplam olarak 2:6 milyar dolardır. Başka bir deyişle, bu dört memleket, 1966 yılımn toplam o dış turizm gelirinin .'o2O sini kendilerine çekmesini bilmişlerdir. Bu ülkelerin 1966 dış turizm gelirleri, ttalyada 1288, Ispanyada 1157, Tnnanistanda 107, Yuçoslavya'da da 81 milyon dolara yükselmektedir. Bosuna vakit G albuki, Ttirkiyede turizm için gerekli Iptidaî şartlar, çok zengin taribî eserler, çeşitli iklimler, tabiat güzellikleri ile güneş \e deniz gibi başlangıç imkânlan geniş 81çude mevcut bulunduğu halde, temiz konaklam» yerleri, nygun yemek, içmek ve eglenmek imkânları, ulastırma kolaylıkları ve tanıtma gibi turizm bakımından liilî taltp yaratacak şartlar gerçekleştirilemedigi için, dıs torizm geliri matadut k»lmakta, gereken seviyeye yiikselememektedir. Vakıa, turizm endüstrisi, faraza çimento sanayii gibi bir kaç fabrika fcnrmakla başanlacak bir istihsal branşı degildir, Çok taratlı ve giritt bir bünyesi vardır. Tesislerin birbirini tamamlaması ve geniş bir alt yapıdan faydalanması şarttır. Ayrıca, bütün diğer sanayilerden farklı olarak, tnrizm endüstrisi geniş halk tab»k»l»nnda bu istikamette bir suurun ujanmasına baghdır. Bu itibarla, bn endustrinin knrnlması zamana bağlıdır. B5yle olmakla beraber, son bir iki yılda bu erek iç gerek dış tnriımde son senelerde hususta esaslı sayılabilecek adımUr atıldı|ı ve görülen gelişme başdöndürücüdür diyebi muayyen ölçüde bir uyanış olduğn söylenebilir. liriz. Aşağıdaki rakamları, bn yazıda mevıunmu 1965 de 200 bin kadar olan turist sayısı, geçen sn teşkil eden dış turizmden ahyoruz. yıl 350 bini geçmistir. 1967 de yanm milyon tu«RESMt TURİZM TEŞEKKtLLERt M1L rist beklenmektedir. ürkiye'nin dış tnrizm gelirleri de bnn» paLETLERARASI BtRLİGl» nin istatistiklerine ralel olarak artacaktır. Her ne kadar, istagöre, bundan 10 sene evvel, yâni 1958 de yabancı turist sayısı 55 milyon, toplam dış turiMn ge tistiklerde Tiirkiye'nin dış tnrizm geliri 1965 delirleri ise 5.5 milyar dolar idi. Bu rakamlar, beş ki 12 milyon dolarlık seviyeden 1966 da 105 milyon dolara dfişmüs gSrünmekte ise c>, bn rasene sonra (1963 de) 94 milyon turiste ve M milkamların sadece Merkez Bankasına intikal eden yar dolara yükselmiştir. Turist sayısmdaki ardöviz satış tutarları oldugu anlaşılmaktadır. tış °i)"0, gelirlerdeki artış '•62 dir. 1966 da, yâni geçen sene ise, milletlerarası Milletlerarası tnrizm istatistikleri, turist baturist sayısı 128 mîJyona, gtlirler de 13 milyar şına ortalama 100 dolarlık bir harcama gösterdolara varmıştır. 1958 e nazaran artış, turist sa mektedir. Türkiye'ye gelen turistlerin, di|er bir yısında «'.132, gelirlerde obl39 dur. Yılhk ortalatnemlekete ugramak, dolayısiyle bu tntarın yan u artıslar °i>10 nn üstündedir. nsını da orada sarfetmek veya Türkiye'de 100 Bn rakamlar turizm ekonomisinin, sadece dolar sartedecek itnkân bulamamak veya nispeturizm yılında değil, fakat devamlı ve kuvvetle ten düsük gelir sevîyesindeki kimseler olması artan bir gelir kaynağı oldugnnu göstereeek magibi sebeplerle bunnn ancak yarısını harcayabilhiyettedir. 1967 yılında gerçekleşmesi beklenen diklerini kabul etsek bile. Türkiye'nin 1966 dış 6ış turizm gelirlerinin, Türkiye millî gelirinin turizm gelirinin hiç değilse 18 milyon dolar oliki katına eşit olacagı ve bunlann da ilerideki ması gerekir. 1967 de ise, en az 25 milyonluk bir senelerde kuvvetle artmaga devam edeceği dügelir sağlanması icabeder. Böyle olmakla berasünülecek olUTsa, turizmin nasıl bir kalkınma ber, dış tnrizm gelirleri meselesinin çeşitli veçve refah kaynaçı olduğu kotaylıkla anlaşılabilir. heleri vardır ve bunlar ayrı bir mevzu olabilir. Türkiyede durum H kaybediyor Dünyada dış turizm T Yeri orası degil imdilik bu yazı çerçevesinde şu kadarını undan sadece 30 yıl Snce, Avrupanın tukaydedelim ki «Turizm Yüı» sadece, esasen ristik sayılan, yâni bu bakımdan az çok kuvvetle gflismekte olan dış tnrizm bakımından bir gelir saglayan memleketleri parmakla sayıbir ek teşvik sloçanıdır. Aslında geçici bir tulacak kadar azdı. Bunlann arasında, klâsik turizm yılında degil, fakat turizm çagmda yaşıyo., rizm ülkesi sayılan tsviçre'den başka, tarihî raz. İmkânlar kapımızı çalmakta, battâ bir baeserleri itibariyle ttalya ve çok müteva*i bir ölkıma zorlamaktadır, Bnndan faydalanmak için çüde Yunanistan ile eglence ve kültür merkezi gerekli her tfirlü tedbiri, küçfik hesaplara kaolarak Faris sayesinde Fransa, bir miktar merakpılmadan, derhal almazsak çok yazık olnr. lı ve zengin tnrist çekebiliyordn. Turizm geliri Sonuç: I Bir rahatlık aşU ftşm, ılımlı, vey», «orta» mn beri taratındaki solcular olmak üzere, bazı vaUndaşlar, memlekete yapüan yabancı yardımının, hattâ yabancı sermaye ya« tmmınm aleyhindedirler. «Bunlar buim kara gözlerimizi pek sevdiklerinden âeğil. paralanmızı alteskilâtt gibi çalıştığını» ilerî sür' müşler. Çok kızmışlar bu delegeler. O kadar kızmışlar kL bu hale, yalnız çekihnekle kaunayıp, basında bulundukları şubeleri de kapatacaklarını söylemişler. Haberin tatsilâtmı okuyunca, işin rengi, bira2 değişiyor gibi. tleri sürülen bu sebep, galiba, «adece zâbiri bir şey, bir bahane. Çünkü efendim, Komünizmle Mücadele Kuruitayı, Oemek Genel Baskanhfhna Saffet Solak isimli bir doçenti seçmiş. E insatlı olalım. Solun her türlüsüne tamamiyle karşı olacap, daha adından belli, bir derneğin başkanhğına Solak getirilirse, sonu elbette böyle olur. Bir allerji meselesi bu. B i Kuvayı Milliye Kahramanı Mustata Tuncay Çavuş'tan aldıgım ; i mektubu nicedir dosyamda saklıyorum. Zartın içinden bir de to 5 î toğrafı çıktı Mustafa Çavuş'un.. başında kalpak, sırtında tufek, at . i üstiinde.. Göğsünde tstiklâl Madalyası.. Çanakkaie, Galiçya, Bag , i dat cephelerinde çarpıştıktan sonra Adapazarı Hendek Aktefek . ! köyüne dönüyor. Ama geçim derdi 10 yaşında Mustala Çavuşun . « yakasına yapışmış. Soruyor Çavnş : 5 S Hani gazi'lere, tstiklâl Madalyası kazanmışlara maaş bagla ; S nacaktı? • 5 l e n i MilH Eğitim Bakanı, Çapa'daki YükseÜ* ögretmen Okulu ; ziyor. Hani, çakıyorsunuz, ucu a • na gitmiş ve ögrencilere sormuş : • levlenir gihl oluyor, çöpü avuca S öğretmenin yüzü neden gülmez? ; nuzda muhafazaya alryor, basaşağı • öğretmen adayları cevap vermişler : Ş getiriyorsunuz, ve sonunda, o a Açtır da onun için. 5 levcik sönüp gidiyor ya... bunlann S ! Bir öıel bankada çalısan okuyucumdan mektup aldım, aiyor • ki de oyle oluyor. Son olarak bir tesbih meselesi ; ki : • çıkardılar ortaya. EHf Naci, Reni • « Ben (...) Bankasmda çalışıyorum. Aldığım aylık 400 hra. ; Cevada «Mekkeden gelmedir» diye • Bu dörtyüz lirayla dört çocuğum, iki de biz karı koca, altı kişıyız. • 99 luk bir tesbih hediye etmiş. ö • Biztm banka senede müyonların üstünde kâr yapar, yıl sonu gel ; teki de sağa sola «Ne Mekkesi?î di mi ortakları toplamr kân paylaşırlar. bız de sülüklü solucanh ; Bunlar 150 kuruşa Beyazıtta satı S gecekondularda gayrisıhhî şartlarda oturuyoruz, sabab kahvaltı • lıyor» demiş. î smda çay, kuru ekmek.. Ay başmda denk gelir de zeytin alırsak . Elif Naci, teşekkttr beklerken, S çocuklar cbaba, baba> diye bayram yapıyorlar. Et nedir? hiç gör • bu lâfa içerlemiş teessüf ediyor, S müyoruz. hastalandık mı, doktor: «Bol protein alacaksınız» diyor, • Refii Cevat da «Böyle bir dediko • et nasıl alalım?» J duya nasıl inandın?» diyor, o da • Dünkü gaıetelerde okudum: Beş yıl Güzel Sanatlar Akademi • teessüf ediyor. • sinde okuyan ve şimdi Akademi Mimarlık Bölümünde 400 lira • Halbuki, ikisinin de, ne kızma • maasla asistanlık yapan Mehmet Çubuk, dört yıl da Sorbon tni S ya ne de teessüt etmeye hakkı • versitesinde doktora yapmıs, demek ki 9 yıl yüksek egitim sonucu ; vok. Ben, caddemizin bu iki «eS haftada 100 kâgıt kazanıyor. • vimli simasını yakından tanırım. • «Yeni emekli olmus bir sivil» diye imza atan Şükrü Şehabet • Bir defa Elif Naci. işportadan S 150 kuruşa (belki de daha ucuza) • de su mektubu yollamıs bize : « Emekîi Sandığma aynı aidatı Ödeyen sivillerle askerler ara • aldıği bir tesbihi «Hicazdan geldi» S 5 smda kıyaslama yaptımz mı? 80 lira maaşlı ve sadece 24 sene iii • diye, bal gibi, sokuşturur. Refii Cevat da, yüzde yüz MekS li hizmeti olan bir assubayın aldığı emekli maaşı, üniversite me • keden geldiğini bilse dahi «bunla S zunu ve 150 lira maaşh olup 30 sene fiüen hizmet etmiş bir vali • • nn âlâsı Beyazıtta 150 kuruş» der, S den daha yüksektir.» Askeri Personel Kanunn'nun hazırlandıgı su günlerde assn • ama, satın alacak olursanız, en » S • Ş baylardan mektup v e telgraf yagmaktadır. Bu telgratlardan biri 5 zından 150 lira ister. S Bu iki üstad da böyledirler. Mü • sini aynen yayınlıyorum : « 28 Nisan 1967 tarihli gazetelerde çıkan «Assubaylara veri Ş nakaşalart da, galiba bo vuzden, 5 5 lecek tazminat belli oldu» başlvklı yazıdan SŞrenildiğine göre, as • 5 subaylar 25 senelik fiili hizmet boyunca 378 liradan başhyarak • S azami 540 Hraya kadar tazminat alabileceklerdir. Halbuki subay J • larda durum tamamen farklı olup 6 ay hizmeti olan bir teğmene S • verilecek olan tazminat ise 648 lira olarak tesbit edilmiş olup her S • kademeye yükseltilerek 3500 liraya kadar çıkartlmıştır. Halen yü S m rürlükte olan Barem Kanununa göre assubaylar 80 lira aslî maa • • şa kadar yükselebilmektedirler. Subaylarda bu baremin karşılığı 5 • binbaşı rütbesidir. Assubaylara verilmesi düşünülen tazminat tes 5 bir türlü alevienemiyor. Hele, bir tazıssalar, keyifli ke • bit edilirken aynı baremdeki subaylara eşit miktar üzerinden he } sap edilmesi en doğru ve âdil hareket olacaktır. Kaldı ki, assubay S yifli okuyacağız. ların 80 lira maaşı aslide dondurulmuş olmaları ayrı bir husustur 5 Çünkü aynı tahsili yapmış olan bir ilkokul öğretmeni 150 îira ma • aşı asliye yükselebilmektedir. Subaylarla tahsil farklan sadece 3 • yıl olduğu düşünülürse assubayların 318 tiradan 540 liraya kadar, • subayların ise 648 liradan 3500 liraya kadar tazminat almaları hu ; kuk kaideleri ve insaf ölçüleriyle bağdaşabiür mi?» ; Görülüyor ki memur, subay, öğretmen, kendi durumunu ken S disinden daha üstte gördükleriyle ktyaslayıp sosyal adalet istemek î ir haber: Büyük Mimar Sinan, tedir; ve herkes kendi dünyasında dönmekte, kendi özel dâvasıyla • 3Î9 uncu ölürn yıldönümünde, hemhâl olmaktadır. Biz şüphesiz bütün söylenenleri haklı bulnyo 5 pek sönük bir törenle anılmıştır. ruz. \asrettin Hocanın dedigi gibi : • Törene sadece «Mimar Sinan tlk Sen de baklısm, sen de haklısın. sen de haklısın!.. diyoruz. S okulu» öğrencileri ve izcüerl kaMustafa Tnncay Çavns yerden göfe kadar haklıdır. Assnbay S tılmıştır, ve ilh... lann dıleklerini kim haksız bulabilir ki? Ya özel kesimdeki me S Bir haber daha: Fatih Sultan mnrlar? Elbet onlar da haklıdır, Bu memlekette vergi yükünü ta S Mehmedin 486 ncı ölüm yıldönümü şıyan ve gelir vergisinin yüzde altmısını ödiyen bütün maaş ve S münasebetiyle tertiplenen meraueretlıler elbette çok daha iyi hayat düzeyine yükseltilmelidir. • sim sönük geçmistir. Lise izcileri, Daha dünkü gazetelerde bir modaevinin defilesinde 15,000 li \ mehter takıraı, vesaire... raya bır tuvaletin satıldıfı yazıhydı. Onbes bine, yirmi bine bir ; Giin geçmiyor, gazetelerde, bu gece elbısesmin satıldıfeı su ülkede göjsünde tstiklâl Madalyasıyla l Mer gün bayram ııiHıiııııııııııııaııı ••••••••••••••••••••••• «•*««••*••••! •••••••••«•»«»••»•••••• VEFAT Bslıkesir eşrafmdan Melekzade merhum Hacı Hafız Ali oğlu, Hacı Fevziye Özmelek eşi, Faruk, Remzi. Fikret ve Feza özmelek'in babaiarı Handan, İnci, Nurten Özmelek'in kayınpederi, Nurgün ve Abdullah'm dedeleri Hacı Halilürrahman, Raif, İbrahîm Özmelek"in; Hacı Hatice Uğur; Münibe Ergelen'in kardeşleri; Balıkesir Belediye Reisi Hüseyin Baştuz'un eniştesi ARMATÖR VEFAT ve TEŞEKKÜR Aile büvüğümüz, hayırsever aısan HATUN TEKIN 5.5.İ967 cuffla gecesi vefat etmiş ve cenîîesi aynı gün cuma namazını mütaakıp Adana'da ebedî istirahatgâhına tevdi oiunrauştur. Cenaze merasimine işürak eden, teleton, telgraf ve roektupla acımızı paylaşan dost, skraba, işçi ve mesai arkadaşl&rımıza teşekkür ederiz. Tekia Ailesi adrna İbrahim TEKİN Cumhuriyet ~ 5071 Hacı Abdnllah Hilmi Özmelek Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi Bahkesir'de 7 Mayıs 1967 pazar günü öğle namazmı müteakip Paşa Camii Şerifinden kaldırılacaktır. Mevlâ rahmet eyleye. ÖZMELEK AİLESİ Cumhuriyet 5065 Boıuk düzenden numune | i vvela yapıîacak işle sonra ya** pılacak lşi, birbtrine kanştırıp, iktaciyi başa geçlrmeye. eskiler «takdim • tehir hatası» derlerdi. Traiik bahsinde bunun yeni ve canlı bir misaliyle karçılaştık. tstanbul Belediyesi, 850 bin lira eSdlyerek, tngiltereden tTafik lâmbalan getirtmiş. Tarih: 1965. Lambalar gelmiş. Bir de batanışlar ki şehrin tratik plânı yok. Yani lambaların nerelere konacağı bilmemiyor. O zaraandanberi şöyle mi yapalım böyle mi yapaltm, şuraya mı koyahm • buraya tnı koyaiım, konuşmaları ve taruşmalan arasında /akit eecer dururmuş. Derken, bu seler, Dir de bakrmşlar ki, bunca raasrafla getirtilen, lambalar depolarda çürüyor. Nüıayet, zannederün, babacan Haşim tşcan, her zamankı sevimlı haliyle, re'sen (kaladan) araya girmiş «Nereye olursa olsun şunları, hele bir, dıkin de bari çürümeKten kurtaralım lambalar» demıs. Şimdi öyle yapüacakmış. Bu meseİP o kadnr ünemH de*U renler? Gayet basit: Her sene. tek,, rarlanmak tstenir de ondan. Türkiye gibi, asırlar boyu büyük adamlar, kahramanlar, tetihler ve zaferlerle dolu tarihi olan bir rnemlekette, böyle «anma törenleri» her sene yapılırsa, ister istemez, söner gider. Hiç bir şey «rapmıyalım mı? Elbette yapalım. Mesela, o yıldönümlerinde, ıkullarda blrer saat ayıralım. Mesela, radyolarda beşer onar dakikalık konuşmalar yapalım. Herkesin gireceği konferanslar verelim, filân'filân... Ya merasimler? Onları da 25 senede, 50 senede bir terttpliyelim. Ama, şanına serelüıe lâyık bir şekilde tertipliyelim. Başka türlü törenlerin sönük geçmemesi imkansızdır. Malum ya «papaz her gün püâv yemez» diye bir lafımız vardır. tş senenin hemen her gunune bindi mi, ister istemez öyle olur. Olup gidiyor za ten. anlatmaya kelime bulu • ve açli|ın pençesinde kırılan halktır.. Darlıgın * ve geçim derdinin cenderesinde kademe kademe memur takımı S kendıne eöre bir sıkıntı içtndedir.. 5 Bu dâvayı topyekun ele almak, ve Türkiyede millî gelir dagı S lımını topyekun incelemek gerekir. Subayından assnbayına, me " murnndan ögretmenlne, isçisinden köylüsüne kadar kim varsa, • yalnız kendi durumunu düşünmekle durumnnn kurtaramıyacak • tır. tnsanlanmız yatntz kendi özel durumlarını düşündükçe ve bir • lesemedikçe komprador mütegallibe aıınlıgı millî gelirin büyük • kısmını sağaeak, sefahat ve ahlâksızuk yolunâa harcayacak, mil • letin dâvası hiçbir zaman çözümlenemiyecektir. • •••••••••«•«•••««••«•«•••••••••••••••••••»«•»«««•s* IIAU YIKAMÎTFABRİKASİ Feza: 1231/5061 servis otolarırnn emrinizdefr. let: ist. 2 7 74 30 sıtnı<lo.u yak^sı 36 53 7 3 llll lll lll DEVA HİSSE SENETLERİNİN HALKA SATIŞIHA BAŞLANDI İİİIIH JVG1 BİR K&YIP Kıvmetli kardeşimiz ve ortağımtt müstesna insan Yüksek Müheacis, Müteahhit VEFAT Şirketimiz kuruculanndan merhum Seyit Tekin'in eşi, değerli Umum Müdürümüz İbrahim Tekin ve merhum Hacı Mehmet Tekin'in valideleri, hayırsever insan. SERAFETTIH Ç 6/5/1967 terihinde Hakkm rahmetino kavuşmuştur. Cenazesi 7/5/1967 pazar günü öğle namazını mütaakıp, Hacıbayram Camii Şerifinden kaldırilarak, ebedi istirahatgâhina tevdi edi. MEBT'S ve NECATİ ERGÜVENÇ l e c e k t i r Has: 940/5C83 HATUN TEKİN 5 Mayıs 1967 cuma gecesi Hakkm rahmetine kavuşmuş ve ayn' gün cuma namaznu mütaakıp ebedî istirahatgâhına tevdi olunmuştur. Merhumeye Tanrıdan rahmet, aile eîradına başsağbğı dileriz. MilH Mensucat Sanayii ve Ticaret TJLŞ. APANA Cumhuriyet 5072 SAY1N HALKIM1ZA Deva Sanayı ve Ticaret A .Ş.'den Şirketimiz Umumi Heyetinin 18 Mart 1967 tarihinde yaı>ılımş oliin fevkalâde toplantısmda şirket serraayesinin 10 milyon liradan 75 milyon liraya çıkartılması kararlaştınlmıştır. Eski hissedarlann şufa hakkı kullanma süresi tamamlandığından yeni hisselerin SAYIN HALKIMIZA SAT1ŞINA BAŞLANMIŞT1R. Artmlan sermaye ile yeni sahalara, bu arada gıda sanayüne de yatmm yapılacaktır. Hisse almak isteyen sayın vatandaşlann mü temmim malumat için şirketimize yazılı müracaatları rica olunur. İNGİLİZCEALMANCAFRANSIZCA Htt ders 1620 sayia ve 1 lira, PlâMı metodlav 50120 liradır. Oersleri bilitenlet UOMDRAPARİSve B E R U M e gBnderıht. 1 8ro$iirümüzü veva 5 liralık damga pulu gondetetek ılk beşdersımizi isteyıniz. İ CUMHHRKE.T C&O U t NIEKTUPU ve PÛKU VEF AT Şirketimiı kurucularından ve İdare Meclisi Reisimiz İbrahim Tekin'in valideleri, ortaklarımızdan Suphan Teküı, Seyit Tekin ve Maşuka Haseki'nin babaanneleri, hayırseveı insan 5 Mayıs 1967 cuma gecesi Hakkm rahmetine kavuşmuş ve ayru gece cuma namazmı mütaakıp ebedî istiharatgâhına tevdi olunmuştur. Tanrıdan merhumeye rahmet, aile efradına başsağlığı dileriz. TEK Gıda Sanayii ve Ticaret A. Ş. ADANA Cumhuriyet 5073 HATUN TEKİN Reklâmcılık: 1632/5082 İT&LYAN LİSESİ Aday Ögrenci kaydına başlami|tır. İikokulun 5. sınıfinda okuyanların saat 9.00 14.00 arasvnda müracaatieri. Çalışkan Sgrenciler ÜCRETSİZ veya VARI UCRETLE okutuluv. İnceleme ve yüksek tahsü için karşüıksız burs sağlanir. (BEYOĞLU: BOĞAZKESEN TOM TOM SOKAK) Reklâmcılik 1589/5018 Tannmış bir üâç firması VEFAT Değerli Umum Müdürümüz İbrahim Tekm'in valideleri fobrikamız ortaklarmdan, hayırsever insan ve VB7ERİNER Hekim arıyor. İngilizce bilmesi şarttır. Müracaat: P. K. 220 Sirkeci İstanbAi Tlânctlık: 227/5045 HA1UN TBKİN Milll Mensucat Fabrikasi Mensuplan ADANA Cumhuriyet 5074 . 5 Mayıs 1967 cuma gecesi Hakkra rahmetine kavuşmuş va aynı gün ebedî istirahatgâhuıa tevdi olunmustur. Merhumeye Tanrıdan rahmet, aile efradına bassağhğı dilenz. ama ctakdım tehir hataları» & = deta milll dertlerimiz arasına glr miştir de onun için bir işaret edf S ^ yim, dedim. ^= Rangi sahaya baksanız böyledn zzz DU. En son yapıîacak lş, hep «ev ^ veîa» ya alınır îlk yapüması icaı 3 ^ edene de kimse el atmaz. Hattâ, aksi gibi, ona hiç sıra da = gelmea. şss Keyiını çıkaram.yoruı ^ % DEVA SANAYİ VE TİCARET A. Ş. BEYOĞLU, TÜNEL KAZEVİÇİ SOKAK 19 İSTANBUL HEKlMLERE Şeker Hastahğı Konusunda \ «fi ıncı DİABBt TBKÂMÜL KVKsV» İstanbul: 30 Mayıs 2 Haziran 1967 •Müracaat Türk Diabeükler CemiyetiHarbiyeIstanbul Tel: 47 51 20 Cumburiyet 5036 S A TI LI K Yesüköy'de teslime hanr, tam konforlu lüks 136 m«trdcare, kalan son daire. Teiefon: 73 82 60 bi oluyor. Ama, bir türlü, doğru =Tİ' dürnst parlıyamıyor. >'" Cumhuriyet 5041» Tekelia meşhur kibriüerine ben Tk efli Cevat Ulunay üstad De bi ^ E *^ zim ressaro Elif Naci arasında ^Z ikide bir, bir münakaşa parlar p zzs, (Cumhuriyet lllllll