Katalog

SAHİFE DÖRT 5Mayısl967 CTJMHTJRÎYET Amerilccınııı en güzel şehri : Burhan FELEK sonra Yosemit vâdisinde geniş bir çayırlığa indik. Etrafta kar vardı,' biraz gittikten sonra bu parkın en büyük moteli olan Awahnee oteline indik. Taş ve çam kütüklerinden yapılmış bu mükemmel otele girdiğimiz zaman şöminelerinde çatırdayarak yanan çam kütüklerüıin güzel ko kusu pek hoşumuza gitti. Burası bir dinlenme yeri idi. açılmış idi. Önce gövdesi delilc, tünel haline gelmiş olan bir bür yük ağacın içinden araba ile geçtikten sonra dunyanın en yaşh ve büyük ağacı denilen bu muhterem ağaca varmak için karlı yollarla ormanın içinde bir hayli yürüdük. önüne bir de yafta konmuş 3800 yaşında imiş. Birisi bana: tsa doğduğu zaman bu ağaç 1800 yaşında imiş, dedi. Isa kaç yaşında imiş, diye sordum.. gülüştük. Bu ağaçlann yaşlarını, bildiğiniz gibi kalmlıklariyle tâyin ediyorlar. Gördüğümüz ağaca bir iki defa yıldınm düşmüş.. tutuşmuş.. itfaiye yaklaşamamış. Nihayet helikopterle su döküp söndürmüşler. Bu karlı ormanlarda bir müdedt ayaz kestikten sonra arabalara bindik. Ver elini bir acayip isimli motele: WawonB.. ahşap bir bina. motel yazlık olduğundan ısıtılmamış. Bereket güneşe.. biraz ısındık.. açık büfede güzel bir de yemek yedik.. ne var ki yemekten sonra otelin önündeki yeşil çayırlığa çıkıp karsımızda helikopterleri görünce dayanamadım. Sinirden In gilizcem tepti: I dont like Helicopter! (HeUkopteri sevmiyorum) diye bağırdım. Tabil bu feryadım gülüşmelere yol açtı ve gayrt resml seyahat ettiğimiz için kimse bir şey demedi. öğleden sonra saat dörde doğru uçağımızm bulunduğu Merced askeri alanına indik ve ucağımıza bindik.. doğru Chlcago. Esas programa göre biz orta yerde Kansas City'ye inecek; ve Başkan Sunay o civarda oturan Başkan Truman ile görüsecekti. Bu zatm rahatsızlığı ve seyahat programırnn tatbikatında görülen ağırlığı üzerine seyahatin gerek bu kısmından, gerekse Niyagara şelâlelerini ziyaretten. çok şükür vazgeçildl ve doğru Chicago'ya gidilmesi tensip olundu. Uçuş esnasında gündüz bizl Amerikanın meşhur büyük Kanyon denilen derin uçurumlu erozyon arazisinin üstünden geçirdiler. Gerçekten hilkatin muhtesem e serlerinden bir yer.. Chicago'ya gece vardık. tndiğlmiz Drak otelinin önünde milll elbiseler, pankartlar ve bayraklarla btr çok Türk, Başkan Sunay'ı selâmlıyorlardı. SAN FRANCiSCO'DAN CHICAGO'YA seleleri konseyinin otelin bir hususî salonunda tertiplediği öğle 7 Nisan cuma günü saat 11 de yemeğini yedikten sonra şehir geSan Francisco hava meydanına zildi. konduk. Ödüm kopuyor helikopİstanbula benzer dlyorlar. Arıtere bineceğiz diye.. zalı ve deniz kenan. Karşı sahüi San Prancisco Belediye Reisi de var. Ne var ki Pasifik Okyahemen şehrüı anahtarlarını tesnusunun merkezi Marmaraya ben lim etti. Arabalara bindik.. bize zemez. Ama güzel şehir. Şöyle uçakta oranın programını gösteÇamlıca gibi bir yüksek yerden ren günlük emirler dağıttılar. Uşehri seyrettik. Meşhur Golden çakta Türk ve Amerikan hariciGate köprüsünü sadece gördük. yesinin bürolan harıl harıl çalışıGeçemedik. yor. Bunlar yazıyorlar emirleri. Hapishanesiyle meşhur AlcadBu emirlerde gideceğimiz otelderaz adası da modası geçmiş bir ki oda numaralanmız, hattâ büyük zırhlı gibi cansız bir halmeydanda bineceğimiz arabaran de yatıyordu. Bildiğiniz gibi bunumarası da var. Biz gazetecilere radaki hapishaneyi Amerika hü(Cüneyt, Salâhattin ve Anadolu kümeti tahliye etti ve kapattı. Ajansl Umum Müdürü Atillâ) 9 Şimdi adayı ne yapacaklarını dünumaralı araba isabet ediyor. Ha şünüyorlar. ni ezberledik artık. Meydana çıSan Francisco, gördüğüm Amekınca iyiden iyi söktüğüm tngilizrikan şehirleri içinde en güzeli cemle: olduğuna şüphe yoktur. İçinde Number nein (nember nayn) bir kaç tane yüksek bina varsa da diye bağırınca şoför elini kaldırıumumî manzarası Chicago ve yordu. Amerikada doğrusu CaNew York'a benzemez. Hele dedillac'tan aşağı arabaya binmeniz kenarındaki semtleri cennet dik. Yalnız Detroit şehri müstesgibidir. na. San Francisco 1960 sayımına göArabalarla San Francisco'da i re varoşlariyle birlikte 3 milyonkametimize tahsis edilen Fairluk bir şehirdir. Iklimi îstanbula mont oteline indik. Güzel bir obenzer. Biraz üahs/ rüzgftrlıdır. tel. Her indiğimiz otelde CumAkşam üzeri ışıkları yanınca gühurbaskanının ikamet ettiği daizel bir manzara arzediyor. renin koridorlarında muhafaza O akşam bizim Pahrl Konsolotertibatı alınıyordu. sumuz, Başkan Sunay şerefine aKuzey Kaliforniya Dünya Medını bilmediğim bir kibar kulüpte akşam yemeği verdi. Küçük masalarda Amerikalılarla beraber yemek yedik. Mönü yağlı boyaya benzer açık mavi renkte bir çorba.. fjrınlanmış da üzeribenek benek kızarmış. Yiyemedim. Arkasından dört parmak kalmlığında dörtköşe kemikli ve yağlı bir et.. sordum: Kuzu eti! dediler. Amerikan kuzuları ne kadar azman! Yiyemedim... ve dondurma.. Şimdi bunlan yazarken bana: Yediğin içtiğin senin olsun, diyeceğinizi biliyorum; ama halimizi de anlatmak lâzım değil mi? En pahalı ve parlak yerlerin yemekleri bize haram.. sade bana değil, hepimize.. keşke yemekten evvel verdikleri deniz mahsulleri tavalariyle karnımı doyursa idim.. yemekten sonra herkese birer hediye verdiler. Bize de küçücük bir Aztek heykelini gösteren kravat iğneleri dağıttılar. Sarı madenden; ama bildiğimiz o san madenden değil. Fairmont oteli büyük bir oteldir. Yalnız asansörleri otobüs gibi on dakikada bir kalkıyor. Gene böyle bir asansör inişinde 15 inci kattaki odamdan asansöre bindim. İki genç gangster. Birisi zenci. Yaklaşü. Bir kagıt gösterdi. Ben no! dedim ve aşağı ininceye kadar yüreğim oynadı. Beni boğsalar kimsenin haberi olmazdı. Ertesi sabah on bire doğru hava alanına geldik ve hususî uçağımıza bindik. Bu uçak âdeta evimiz gibi olmuştu Yarım saatlik bir uçuştan sonra Kaliforniya'nın Merced şehrinin hava kuvvetleri üssüne indik. Nefes almadan he MODESTY BLAISE Amerikada «National Park = Rülll park» adıyla muhafaza altına alınan ve vahribattan korunan muhtelif parklar vardır. Bunların muhafazası bizim eski orman kıtaları gibi üniformalı teşkilâta verilmiştir. Amerikada tabü güzeUikleri ve özelliklerl yüzünden kanun muhafazası altına alınmış 31 milli park vardır. Bunların en eskisi 1872 de, en yenisi 1961 de devlet konısu altına alrnmıştır. Yosemit parkı 1890 tarıhinde yani 77 sene evvel muhafaza altına ahnmıştır. Buralarda ağaçlan ve kayalan tahrip etmek ve avlanmak yasaktır. İçinde balık tutrulabilen küçük gölleri, dereleri, bir kaç büyük ve yüksek çağlayanı ve üç de Sequaya denilen bil yük ve kalın çam agaçlan korusu vardı. (Bunların içinde 100 met re kadar yüksek olanlarmı ve 4000 senedir yaşıyanlarını gördük) O gün şöyle biraz etrafı dolaştık. Her tarafta kar vardı. Bana bir sersemlik ftrız oldu. Sonr. doktorumuz Atilla. Sunay'a sorduğum zaman herkeste bu halin belirdiğini öğrendim. Ve nihayet bizi dağ çarptığının farkına vardık. çünkü indiğimiz vftdi denizden 1500 metre yükseklikte 1 miş. Etraftaki dağlar ise vadiden 1500 metre yüksek. Akşam aynı otelde Millî Park Müdürü, CumCHİCAGODAKİ TÜBKLER CUMHURBAŞKANIMIZI KARŞ1LIYORLAR hurbaşkanımız şerefine bir akşam yemeği verdi. Bu dağ otelini men helikopterlere. Bizimki 3 pek beğendim. Her türlü konfonumaralı. En arkadrjı gldiyoruz. ru haizdi. Ertesi sabah gene eşVe öteki helikopterlerin resmini yalarımızı erkenden bağladık. çekiyoruz. Bizim arabada parBen otelin holündeki turistik eşdon helikopterde Amerücan haya mağazasına giderken UstU baber ajansmın sinemacüarı, fotoğİSTÂNBUL şı tertemiz sivil bir zat beni serafçıları ve Amerikanın Sesi radlftmladı. Amerikan Hariciyesinden yosunun ses alıcılan vardı. biri sandım. Tanıyamadığımı anHelikopterle yaptığımız uçuşAcılıs. TMoeram lann bence en tehlikeli ve ente ladı. Hemen ilave etti: Kur'anı Kerlm ve Türkce acıklaması resanı bu oldu. Çünkü bir müddet Ben 9 numaralı arabaran şoSaz eserleri sonra Amerikanın başlıca «MUH förüyüm. Köve haberler park» larından Yosemit parkının Türküler geçidl \ Araba orada olmadığına göre Haberler ve hava durumu ormanlan ve kayalık dağları arası izinli gelmiş olacak. Tahmln ediKücük ilânlar na girdik. Eğer buralara otomoyorum ki bütün şoförlerimiz FBI Stüdvo G'den bille gelmek istesek 56 saatlik gibi bir teşekküle bağlı memurlar Istanbulda buzün bir yolculuk yapmamız lâzım oldır. Bizde polis memurları olduHafif müzik dugunu söylediler. Uçuş sırasında ğu gibi. Oıhan Avsar orkestrası resimlerini broşürlerde gördügü Keman soloları ögleden evvel on buçuğa doğGünlük vasantımızda kücük müz etekleri çam ormanı sarp ru arabalanmıza binip yola düşsorunlarımız kayalık dağlar, bunların arasından tük.. iki saatten fazla gittikten Tulün Kormandan sarkılar akan şelâleler gerçekten azametRumba ve Ca Ca'lar sonra dunyanın en büyük ağacını li, dehşetli manzaralar idi. 4 ses. 4 sazdan türküler ! görmek üzere Mariposa korusuna Müzik kutusu Yarım saat kadar bir uçuştan vardık. Yollar kar makineleriyle Sanatta kadın 1 YARIN I D öNÜş Y OL UND Ovun havaları Arkası varın ' Kısa haberler ' Sabah konseri Kemal Gülesoelu orkestrası Kücük ilânlar Gülseren Güvenli ve Rıza Ritten sarkılar Nurlen innaDtan türküler Haberler. R G. de bueün Stüdvo G'den Reklâm Droeramları R.Sönmezocaktan sarkılar N. Kovutürk orkestrası Saz eserleri Sazlarının ünlülerl Caz dünvasından T. Karabuluttan türküler Kısa haberler Eeitim radvosu Cocuk bahcesi Siir ve cocuk Kısa haberler Kadınlar fasıl toplulusu Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Kücük ilânlar Kücük orkestra Aile sohbeti Sonat saati RJIT.MACA 2 3 î 123456789v 4 ! : 9 MnlkOCOglU 1 konu ve resim: AYHAN BAŞOGLU BEYAZGUL M.Birtandan sarkılar 24 saatin olavları ve K.ilânlar Acık oturum Kücük ilânlar Esen AHandan sarkılar Reklâm Droeramları Haberler Her zaman istenen olâklar Kaoanıs ISTANBUL IL RADVOSU Acılıs ve orosram Sizin icin Kücük konser Ivi aksamlar Senfonik müzik Cesitli melodiler Aksam konseri Genclerle beraber t Oda müzisH Hafif sarkılar 1 Gece konîeri Caz mîiziei Ooeretler Cesitli müzik Hafif müzik Proram ve kacanıs AN'KARA 06.23 Acılıs. Droeram 06.30 Kur'anı Kerim ve Türkce acıklaması 06.45 Baelama T. O. havaları 07.00 Köve haberler 07.05 Günavdın 07.30 Haberler ve hava durumu 07.45 Sabah müziei 08.00 Ankarada busün 08.05 Kücük ilânlar 08.1ı) Her telden 08.40 Kücük ilânlar 08.40 S. Gültekinden türküler 09.00 Günümüz Sorunlarımız 09.20 Sabah konseri 09.35 Kısa haberler ve K. ilânlar 09.40 Arkası varın 10.00 Eâitim radvosu 10.55 Melodiden melodiye 11.15 Cocuk bahcesi 11.30 Konser saati 12.00 Öâle müziM 12.15 Kıbrıs saati 12.25 Küeük ilânlar 12.30 Beraber ve solo sarkılar 13.00 Haberler. R. G. de bueün 13.20 Plâklar arasında 13.30 Reklâm oroaramları 14.00 Cocuk bahcesi 14.15 S.Özdensesten sarkılar 14.35 Bueün icin sectiklerimiz 14.55 Kısa haberler ve K ilânlar 15.00 Eeiîim radvosu (2) 15.55 Bedia Akartürkten türküler 16.10 Yerli orkestralar 16.25 Kutlu Pavaslldan sarkılar 16.40 Müzik dinlivelim 16.55 Kısa haberler ve K. ilânlar 17.00 Yurttan sesler 17.30 Köv odası 17 50 Reklâm Droeramları 19.00 Haberler ve hava durumu 19.40 Kücük ilânlar 19.45 Âsık Vevselden türküler 20.00 üvkudan önce 20.05 Sevtm Süerden sarkılar 20.25 Ülkü Yürükoâhıdan türküler S 26."n Radvo C. müzik orkestrası S 21.00 24 saatin olavları ve K ilânlar ) 21.05 Gece konseri 22.05 T.B.M.M. saati 22.25 H Gökmenden sarkılar 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Haftanın bestecisi 23.45 Gece varısına dofiru 24.00 Proeram ve kaoanıs s ^v^*^w* SOLDAN SAĞA: 1 îlkbahar mevsiminde en zijade zeytinyağlı olarak pişirilip yoğurtla yenüen sebzelerden (karma söz). 2 Karşısındakine ıstırap vererek, benzer veya hayat arkadaşı. 3 Madenden veya kâğıttan para karşılığı kullanılan bir banka terimi, apansız. 4 Bağımsız durumdaki vilâyet, güzel sanat. 5 Şair Nedimin divanında adı çok geçen bir çiçek bahcesi. 6 Baştan çıkıp anormal hareketler yapmaya başlıyan, kaba kâğıdın yırtılırken çıkardığı DÜNKt BOLJVIACANIN ses. 7 Bir defa daha tekrarlaHALLEDILM15 SE35IJ nınca İstanbul boğazı çevresindeki en şifalı sulardan birinin a NASIL HALLEDİLECEK YukandaH rakamb balmacada «tdı belirir, yeniçerilerin savaşlarda dece 4 tane anahtar (ipucn) ve 8 tane sonut vardır. Bog alan 12 kullandıkları silâhlardan. 8 Bir renk, kanser hastalıklan çok karenio içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve topluk böyle bir belirti ile meydana lanıa, çarpma, çıkartma, böune işaretlerine dikkat ederek soldan çıkar. 9 «Bir defaya mahsus olan aşağıya doğru gidiş veya sağa ve yukarıdan aşağıya bnlmacada gösterilen sonuçları bolunıu uçuş» mAnasına iki söz. Biraz vaktinizi alır «ma, bos vaktinizi boşça geçirmia olnrmnuz. : • i tş 1 27 JJ I• J r •J . YUKARIDAN AŞAĞIYA: yerde duran. 8 1 «Yerin altından yol kazma işi yapan» anlamına iki söz. 2 «Bir kurula üye olarak kaydını yaptır!» karşılığı karma bir emir. 3 Seziş kudretleri (çoğul). 4 Çoktanberi arzu edilen emele kavuşulan, bir hayvanın yarısı. 5 Bir mala değer olarak biçılen kıymet, tertemiz. 6 «Böyle akçe kara gün içindir» diye bir atalar sözü vardır, nurcu softa. nkt* 7 Bir yere gitmeyip olduğu Asyanın kuzey doğusunda bir akar su, İsanbula bağlı tışlasiyle tanın ıru, bir çevre. « 3ir yerde yerlesemiyerek gezi3i vaziyette ya ^ıyan insan grup larından, açları doyurmaya yarıyan. Arkadaş Islıkla.rı Hayır hayır, bana bırak anne. Ben onun yuvasmı yaparım! Şâhinde hanımın sinirden her yanı titremeğe başlamıştı. Sık sık geyiriyordu, burundan sıkma gözlüğünü, düşmesin diye, boyuna düzeltiyordu, ki Osman bey, uçkurunu tutarak sofa kapısında belirdi : Efendim hanımcığım? Çocuklar neşe çığlıklarıyla el çırpıyorlardı. Şâhinde hanım maşayı kapmıştı. Osman bey kekeliyordu : Hanımcığım, vallahi suçum yok hanımcığım... Sinirli maşa beyninin üstüne kalktı : Ne cehennemdeydin? Hâlâ elinde tuttuğu uçkurundan anlaşıhyordu nerede olduğu ama, hayır, eski bir hâkim kızı oluşuyla öğünmeyi huy edinmiş Şâhinde hanımda soru sormak huy halindeydi. Kocasının nerede olduğunu, şimdi nereden geldiğini gayet iyi bilse bile soracak, ona söyletecekti. Ha? Neredeydin? Osman beyin yanakları kızanp bozarıyordu. Yalvaran bakışlannı bize çevirmiş, imdat beklercesine melul mahzun bakıyor, kekeliyordu : Sö söylemesi ayıp ha hanımcığım.. Tu tu tuvaletteydim.. O kadar bağırdığım halde duymadın mı? Duymaz olur muyum hanımcığım? Neden ses vermedin? Tu tu tuvaletten, tuvaletten.. ses verilir mi hanımcığım? ORHAN KEMAL Yer misin yemez misin? Maşa darbeleri Osman beyin, Memurlar îstihlâk Kooperatifi'nin saygıdeğer üyesi, eski, ünlü, çok ünlü avukat oğlu Osman beyin kafasına, gözüne iniyor, adam bas bas bağlnyordu : Hanımcığım yapma, Allahaşkına yapma hanımcığım.. Söylee, neden cevap vermedin söyle o kadar bağırdım da? Veremezdim hanımcığım.. Neden? Çünkü, çünkü hanımcığım... Çünkün batsın, patla! Beybam derdi ki hanımcığım, tuvaletten cpvap verilmez. Hem ayıptır, hem de günah derdi. Âile terbiyem... Şâhinde hanım yeniden şahlandı : Âile terbiyen mi? Senin âilenin benim âilemin yanında ne sözü olabilırdi be? Ha? Cevap ver: Ne sözü olabilirdi? Olamazdı ama hanımcığım, benim âüem de... Senin de, âilenin de, beybanın da, sinsile sülâlenin de... Çocuklan el ele tutuşmuş, babaları dayak yerken çevresinde bayram sevinciyle dönüyorlar, el çırpıyorlardı. Şâhinde anımm siniri iyice tuttu, geyirmeleri arttı, neredeyse şakkadak düşüp bayılacaktı ki, benimki yakaladı. Osman bey kekik suyu şişesini, ben kolonyayı koşturduk. Biiekleri. alnı oğuldu, kolonya koklatıldı güç hâlle kendine gelebildi. Gelince de gene başladı: (Arkası var)