Katalog

23 Nisan 1967 CUMHURÎYE] Potsdam,, Almanya için ağır şartlar taşımaktaydı rtm n L .Konrad Ağır sanayiimiz kösteklenecekti yacaktır. Bator savastan önceki üretimin yiizde 48 oranjna, çinko yüzde 60 oranına, kurşun yüzde 54 oranına, kalay yüzde 50 oranına, nikel de yüzde 18 oranına düşürülecekti. Kimyasal ana maddeler endüstrıslnın üretim kapasitesi ise 1936 yılındakınin yüzde 40 oranına indirilecektl. Bu suretle, Potsdam'da alman kararlar Alman endüstrisinin yok edilmesi, yani asgarl hadde indı rilmesi, Almanyanın yeniden bir tanm memleketi baline getlrilme si anlamına taşıyordu. Bu ise mllyonlarca Almanın olüme mah kumryett demekti. Çünkü topralî larımız, o zamanki tahminlere göre, ihtiyacımız olan gıda mad delerinin en çok yüzde 70 oranın daki kısmını üretebilirdl. Potsdam'da alınan kararlar, kar sıiıgmda gıda maddesi ithal edıle bilecek ihraç mallannın üretimi ni imkansız kılıyordu. Bu kararlar uygulansa idi bunun sonucu kanşıklıklar, ayaklanmalar olur ve eninde sonunda Batılı üç bolge de, yani bütün Almanya, ko münizmin pençesine düserdt yakın gelecekte nc yapmak istediklerini veya yayılma ve ideolojilerini zorla kabul ettirme plânlarına ait sınırların eğer varsa nerede baslayıp, nerede bittığini hiç kımse bılmemektedir. Avrupa kı ta sı üzerine, Baltık denizindeki Stet tın'den Adrıyatik'dekı Trieste'ye kadar, demir bir perde inmiş bulunuyor. Eğer Sovyet Hükumetı, sımdi keyfî hareketlerıyle kendı sın, bu sonuç, hiç şüphesiz, kurulması için çarpıştığımız htir Avrupa olnuyacaktır. Bu, devamlı bir barıs için gereken şartlan haiz bir Avrupa da olınayacaktır.» Bu sözler bizim için cesaret vericıydi. Daha sonraki olaylar da bu göruşün ne kadar isabetli olduğunu gosterdı. 15 bazıran ve 12 temmuz 1946 tanhleri arasında Paris'te, yeni bir Alman endüstrisinin tahrip edilmesi halınde, Avrupa ekonomisinın mahvolacağını ve dünya ekonomisinin de kokünden sarsılacağını söz lerıne ekledi. Fakat Sovyetler Birliği'rıin Almanya'ya karşı gerçekten nasıl bir politika tâkibettiği, Churchill'in naklettiğim nutkundan açıkça ortaya çıkıyordu. Molotov'un Paris Konferansındaki sözleri ile. Sovyet teye sahip olduğu ve ancak kendı hukumetınin tâlîmaüna göre hare ket edebileceği bakkındaki hükumlerden faydalanmış (Sovyetler bu hükmü Potsdam Konferansında ka bul ettirmişlerdi) ve kendi işgâ! bölgesini Sovyet Rusya*nın bir pey ki haline getirmek için ekonomik, idarî ve politik bakımlardan Snero li tedbirlere başyurmuştu. Alman Sosyalist Partisi (SPD) ile Alman Komünist Partisi (KPD), Sovyetler Birliğinin baskısı üzerine Sosyalist Birlik Par^isi (SED) adı altında tek bir parti içerisinde birleşerek Sovyet isgâl kuvvetlerinin emirlerine boyun eğmek zorunda kalmışlar. Diğer partiler ise baskı altında tutulmuşlardır. Ruslann, başlangıçtan itibaren. Almanya me selesinde beürli ve açık bir politika yürüttükleri anlaşıhyordu. Hedefleri bütün Almanya'yı hâkimivetleri altına almaktı. Ruslar tamamen Lenin'in şu paro lasuıa uygun olarak hareket ediyorlardı: «Almanya'ya sahip olan, Avrupaya sahip olur!» Lentn 22 ekitn 1918 tarihindekı bir nutkunda jöyle demijti: «Bu rincirin (dünya ihtilâlinin) en önemli halkası Almanyadrr.. ve dünya ihtilâlinin basansı ona (Alman ihtilâline) bağ hdır.» MOLOTOV CHURCHİLL'İN NIJTOU ALMANXABA CESABET VERMİŞTL. Q r . ü ç galip devlet Amerlta, lngıltere ve Sovyetler Blrligı, 17 Temmuz 114 2 Agustos 1945 tarihieıi arasınds, Potsdaın'da çok önemlı bir konferans düzenlediler. Fransa buna katümadı. Konferansta, Almanya için karariaştırılan ekonomik esaslann ağırlıJc merkezıni, tanmın ve barışçı amaçlarla çalışacak yerli endüstrinin gelistirilmesi konusu teşkil ediyordu. Alman halkmın, o sıralarda ne büyük bir tehlike ile karsı karşıya bulunduğunu be lirtmek için, söz konusu Potsdam Ikararları üzerinde kısaca durmak »lazımdır. Hazırlanan plana göre, endustri üretiminin hacmi 1938 Jyüındakinin 50 ilâ 55 oranını aşmıyacaktı. Bu hacmın üzerindeki bütün üretim kapasitesi ya sökulüp tazminat olarak yabancı mem IekeUere götürülecek veyahut yerfnde talırip edılecekü. Plân syrıca, tamamiyle yasak edılen ve uretımi kısıtlanan endustriler arasında da bir ayınm yapıyordu. Tamamiyle yasak edılen endustriler arasında silâh, muhımmat, uçak, deniz gemüerı, verıci telsiz donatımı, ağır traktorler, bir çok kimyasal maddeIer, sentetik akaryakıtlar, sentetik kauçuk ve yağlar vardı. YARIN Ruslar, yeni bölgeler ele geçirmek, Batıya yayılmak istiyordu GhurchiH'in Mrtkaıtu gazefelerde okıdun • Fakat, Almanya'ya kar?ı yürütü len savasm bitisinden sonra. olaylar bambaşka bir yonde gelt?ti. 1946 yılının mart ayında, Missouri Eyaletinin Pulten çehrinde, Amerikan Baskanı Truman'm önünde soyledıği bir nutku gazetelerde okudum. Bu nutkun bazı kısımlannı, ön«mi dolayısiyle, tekrarlamak istıyorum: «... Bundan kısa bir süre önce müttefıklerin raferiyle aydınlanan olay yerlerine bir gölge düjtü. Sovyet Rusya ile Entemasyonal Komünist Organizasyonu'nun AMEBİKAN B A Ş K A M TBUMAN VE KONRAD ADENAUER bölgelerinde komünist taraftan bir Almanya kurmaya teşebbüs ederse, bu durum îagıhz ve Amerikan işgâl bölgelerinde yeni, ciddi gıiçluk lere yol açacak ve mağlup Almanlara, Sovyetler ile Batılı Demokrasılerden en yüksek fıyatı ödeyecek olana kendiierini satraa imkânuu sağlıyacaktır. Bu gerçeklerden nasü bir sonuç çıkanrlarsa çıkarılDışişleri Bakanlan Konferansı düzenlendi. Bu konferansın 10 temmuz tarıhindeki toplantısında söz alan Molotov, birdenbire Almanya'ya karşı bambaşka bir tavır ta kmdı Sovyet Dışişleri Bakanuun sozlerıne göre, Almanya'yı bir tarun memleketi haline sokmak yanlıstır. Alman endustri gücünün mu hafazası tezini savunan Molotov, Husya'nm Sovyet işgâl bölgesinde yürüttüğü politika tam bir tezat halınde idi. Yoksa Almanya komünizmin peneesine düşerdi Plânın sınırlandırdığı endustri dallanndan basalannı zikretmek ıstenm: Çelik üretimi yüda 7.5 mılyon tonu, yani 1933 yüındaki üretimin yuzde 33 oranını aşmı KİRAL1K DÜKKÂNLAR Ruslar Almanya'ya hâkim olmak îsliyor Sovyet Rusya, her Başkomutanın kendi bölgesinde en yuksek otori Çemberlitaş Darüşşafaka Osmanbey Sitesi ana kapi girişinln iki yanındakı ufak dükkânlar açık pazarlıkla kiralanacaktir. Taliplerin 27 Nisan 1967 perşembe günü saat 14,00 de Şisll, Darüşşafaka Sitesi Kat: 2 No: 101 deki Cemiyet Merkezinde haa r bulunmalan ilân olunur. Tel: 47 03 59 Cumhuriyet 4351 Difii MOOESTV BLAISE Bond HA İKfVIU SOf*BA Acılıs Droeram Turkuler cecıdl fl) Konusma Turkuler eecıdi (2) Kove haberler Ko\den Kente muzık Haberler ve hava dununu Kucuk ilânlar Studvo G'den Istanbulda bueün Ovun havaları Sabah ve muzik Istevın calalım Egemenlık ulusundur Cocuk ozel Droeramı fll Plâklar donuvor Pazar skecı Kısa haberler ve K. Ilinlar Konserın naklen vavını Uc cizjzı. uc nlâk Kucuk üânlar Yurdun sesl kadınlar keruu Haberler ve hava durumu Vıvana cocuk korosu Reklâm Droerarnları Sarkılar ve ovun havalan Ataturk dıvor ki Azız Sensesten turkuler Kısa haberler. kaviD mektuoları ve kucuk ilânlar Mac naklı Cocuk ozel Droeramı (J) Reklâm oroeramları Haberler ve hava dununu Evlıva Celebı Nurten Innaotan türküler Levleeuı omru Gecen hafta 24 saatin olavları vc K ilânlar Beraber eelenellm Reklâm Droeramlan Kucuk ilânlar Haberler ve hava durumu Sızlerle beraber Kaoanıs ISTANBUL IL KADYOSU Acılıs ve Dronrnm Slzın ıcın Mınyatur müzik Hafif sarkılar Lâun Amerıka melodlleri Karısık sololar Geemıs O. sevilen «esjeri Öele konseri Tatıl melodileri Koncerto saati Pazar melodileri Fıkralar ve muzık Gencler Icın Caz muzıgı Pazar konseri Kucuk konser Ivı aksamlar Senfonık muzik Cesitli melodıler Aksam konseri Genelerın sevdUderl Dunyanın dort bucacından Hafıf muzik Caz saati Sevilen sarkıüu: Gece konseri Tatıl aksamı melodileri Gece varısı ictn Haflf muzık Proeram ve kaoanuı Cay saati BULMACASI KOSSUTM vTJNAMİSTAM'PAU SOJ(2u. SEVIN 16 10 17 05 17 50 19 00 19 40 20 00 20 15 20 40 20 55 210O 22 00 22.43 22 45 23 00 24 00 09 55 10 00 10.30 1100 11.30 11.45 12.00 12.30 13.00 13 30 14 00 14 30 15 00 15 30 16 00 17.00 17 30 18.00 18.30 19.00 19.30 20 15 2100 21.45 22 00 22 30 23 00 23.30 24 00 00 30 01.00 TIFFANY JÛNES Tamamlayıcı parça, gerçegi güren veya ondan hoşlanan, bir çoK çeşıdi bulunan yaz sebzesi 16 Merdiven kenanndaki parmaklık, Yunan ırkına verilen isim. rüKARrDAN AŞAĞITA: 1 Teniçeri teşfcilâb zamanında topçulann âmiri (ikj kelime), proteuıi bol bir besin maddesi. 2 Karşıt anlam' cümlecikierden ikmcisini birincisine bağlayan bağlaç, sözlü jlarak, bir içki adı. 3 Eğlence bahçesi (iki kelıme), üniversite taküHelerindpn birinin başkanı 4 Bir ecnebi kadın Ismi, başma bir harf gelirse fena değil anlamına gelir, gelişme, Ikj şeyi bırbirinden ayıran ıiTairiii^ 5 Masal ve efsanelerde adı geçen hayall korkunç varhk, saatin bölümlerinden, sonuna bir harf gelirse doğum yaptıran kimse olur. 6 Çevrede anlamına gelir, bir nota hatırlamaa. 7 Delil, hasta muayene ve tedavi edilen yer, bir göz rengı. 8 Sdyle anlamında emir, dişleri16 nl batıran, vahsi hayvanlann evi. • SOLDAN SAĞA: bunun saklandığı yer âşıklara sey 9 Uyarma, çoğul takısı, iske1 MıllJ Mücadeleye katılmış ran olur. 8 Fiilde gelecek zalelerde gemilerin balatlanm bağ olan değerli kadın yazarımızın man eki, çoğul takısı, buyuk cüsladıklan cisim. 10 Rütubetli, tam adı. 2 Önem vermek, ön seli bir deruz memelisi. 9 Baayakları perdeli kanat şeklinde şuıa bir narf gelirse kılıcın mu bir şeyi usulüne uygun şekilde gelışmış memelı bir kuş. 3 hafazası oiur, ince yapılı, bazı a yapma tarzı, bir harfin okunuşu. Askeri birliklerin yaptıklan her ğaçlardan elde edılen bir cıns re 11 Avuç içi, tamamlayıcı partürlu savaş denemeleri, bir şeyı çine. 10 Vücudü ile, savunmak ça, temelsiz ve iğrea bina. 12 bulmaya çalışmak. 4 En kısa için çeşitli eşyadan faydalanarak Ağız tavanı, sessiz, benekli kirll. zaman, bozukluk, bir şeye inameydana getırılen engel. 11 13 Komşu bir memleketta adı, narak bağlanma. 5 Bir erken Kansızlık hastalığı, dutru dlye deniz hayvanı, sUrüngenlerden ayağı bulunnuyan bir bayvan. 14 adı, kırmızı çuhadan silindir bikabul eden, hayvan ayakkabısı çiminde bir başlık, eşi olmıyan, 12 Karda yapılan spor, nazar Bir lşe verilen zaman, ölçü, eline al anlamında bir emir. 6 atfet anlamına emır, bir nota. 13 dudak. 15 Cinsinin birtacisi, Sayma, pek sıcak değil. 7 Za Bir şeyı benzerlerinden ayn ateşin olduğu yerde bulunur, remarun yenıliklerine uyan, örürntutan veya ayırdetmeye yanyan sun ve gravürde gö'lgeleri göst«cekler ailesınden sıcak ve nemli özellık, genışlık, yanümış olan ren yol yol çizgiler. 16 Bir eryerlerde yaşıyan kuyruğunda zelar. 14 Çocuk doğurmuş dişi, kek ismi, kendıni ağır satma, çobirli iğnesi bulunan bir nayvan, bir harfin okunuşu, uzüntü. 15 ğul takısı, bir harfin okunuşu. 8 9 10 111213141516 l ? SIT5E ... SİMDİ N E ? Arkadaş Islıkları 16 Bir ara akiıma «Kart horoz» geldi. Sâhi, böylelerine kart horoz denirdi. Ne denirse densuı. şımdılik hiçbir tehlike yoktu. Alttarafı vara yoğa gulüyor, espriler patlatıyor, benimkınin tabağını çeşıtli mezelerle dolduruyor, daha çok da ne arzu ettiğini bıkünncaya, kaşlannı kötü kötü çattırıncaya kadar soruyor, soruyordu. Kocasuıın aşuılıklannın zerresi yoktu karısında. Hep o ilk gördüğüm «Hanım hanımcık»lık içinde, pek pek hafıfçe güîümsemekle yetiniyor, kocasını da ayıplamıyordu. Adamm böylesine değişivermesine asıl ben şaşsyordurn. Öncelerin küçük esnaf kahvesindeki cHarktuu»lu yobaz gitmiş, yerine Paris'li, evet Parisii kart ama jık mı şık bir zanpara gelmisti. Bir devrin behrinde.... Diye yeni bir hıkâyeve geçmiftl. V. KART HOROZ Sırtana, lâcivert kordon gamili bir yarım sabahlık giymiş, kırmızı değil, al bir kravat bağlamış, kıravatın yumrulc büyiiklüğündeki bağlantı yerine de göz ahcı bir iğne, sanırsam elmas taşlı bir iğne oturtmuştu ki, yadırgıyordum. Bu biçim iğneleri daha çok kadmlarm. başlanndaki kreplere geçirdiklerini görmüştüm. O zamana kadar dikkat etaıediğim elleri, zarif bir kadındaki gibi güzel, dolgun, bembeyazdı. Üst üste yuvarladığı rakılann neşesiyle alabildiğine cDeryâdiI» di. Gülüyor, söylüyor, keklik gıbi sakıyordu. Bir ara ciddileşti: Sakın yavrum, sakın fabrikajn aklından geçirme. Hem ne lüzum var? Bey babanı gayet iyi tanınm. Sâyi zâtisiyle zengin olmufl, mücessemi namus ve iffet bir insandır! Çaktırmadan arada bana d» göz »tmayı unutmuyordu Bu mücessemi namus ve iffet varîığın îerefine sanırım ki çamur sıçratmak istemezsin. Işte ev, ışte yem yiyecek.. Şurada, şu ölümlü dünyada Allah ne verdiyse yer içer, gül gibi de geçiniriz! Kansına ddnıiyordu arada: ö y l e değil mi hanmıcığım? Ne öyle diyordu hanımcığı ne de böyle. Pek pek usulca güîümsemekle yetiniyordu, Kart horozunsa aldırdığı yoktu: lç. b&de güzel sev var ise aklı »uınrun Dünya var imls y» ld yok olmus ne nmurıın! ORHAN KEMAL A N K A R A Acılıs. Dro Gunavdın Kove haberler Cesıtlı sarkılar Haberler ve hav» durumu Marslar Ankarada bueün. K. llinlar Radvo cocuk korosu Kucuk ilânlar Turk M. dınlevici İsteklerl Muziklı cocuk ovunu Hafıf B. M dınlevici fsteklerı Bavram ozel Droeramı 23 Nısan 1920 23 Nisan 19«7 Ozel Droeramı Cok sesh halk müzlM Halk M dınlevici İsteklerl Haberîer ve hava durumu Trafık Bando müzıü Cocuk bahcesl Reklâm Droeramları Kısa haberler ve K ilinlar F. Kozınoğludan sarkllar Cesitli muzik M Tooerden sarkılar Bltmez rukenmez Anadolu Kısa haberler ve K. ilântar Kadınlar T türküler Kov odası Reklâm Droeramları Haberler ve hav» durumu Kucuk iîânîar Cesitli muzık Sıir dunvasında coeuk M. Guverden sarkılar Ulusal eeemenlik ve cocuk 24 saatin olavlan Gecen hafta SDor dereisi Caz müzlei 1200 12 30 13 00 13 15 13 35 14 00 14 15 15 15 15 20 15 40 18 30 16 45 16 55 17 00 17 30 17 50 19 00 19 30 19 35 20 00 20 05 20 25 2100 21 05 21 20 21.50 22.25 Ali Rıza KöDrülülerofflud«n sarkılar Haberler ve hav» durumu Gec« konseri D«u mfizl«l Proeram vt kaoanı» îçeliiim! Içiyorduk. Içiyorduk ya, benimki karşunda, boyuna kaş gdz ediyordu bana. Gine de içiyorduk Oysa. yânı benim baba dostu'ysa bayağj sarhoş olmuştu. Kabına sığamıyor, aklan hafifçe pembeleşmış gozlermın koyu kara bebekleri kayıp kayıp gidiyordu. Bu kayıp kayıp gidişler daha çok benimkine baktığı zamanlara raslıyor, niyetini açıklıyor, beni öfkeden çıldırtıyorsa da, çâresız kendımi tutuyordum. Çünkü bana «Bir iş» ten soz açmıştı. « Bizim evlâtlardan bir Âtıf vardır istasyonda. Bir dediğimi iki etmez. Yann seninle ona gideriz. Hanım kszım hanım teyzesiyle kalır. Senin işin hallolduktan sonra üstyanına Allah kerım..» demişti. Kart horoz gece yansından sonra kendini iyice koyuverdı. tskemlesine yaslanmış, uykuyla uyanıklık arasında bocalayıp duruyordu, Hanım teyze kalktı. Bir kıyıdan küçük gaz lâmbasını aldı. tâ dipteki bir odaya gitti: Herhaide bi» ze yatacak yer hazjrhyor olmalıydı ki, az sonra. yanılmadığımızı anladım. Hanım teyze mavi ipek yüzlü bir yorgan ve birtakun beyaz çarşaflarla çıktı, bir başka odaya gırdi. Kanm usuüaeık: Nasılsuı? dedi. «Kart horoz»a baktım. Âdeta horluyordu y a n açık ağızıyla. Hiç güvenilmezdi anasınuı gözü herife. Belki de bizi gözetüyor, daha çok da ne konuşacağımızı izliyor olabilirdi. Kanm usullacık konuştuğu halde, gine de: Yavaş ol! dedim. Anladık. Nasılsın? ' Sen nasılsın? Içini çekti: Sorma Niye? tçıme gine kurtlar düstü... Tuhaf. Vurdum duymazlığı bırak da açık konuş: Nasıl buldun herifi? Güldüm: Kart horoz işte... Haileniyor ama? Korkuyor musun? Şahlandı: Ben mi? Ben değil herhalde. Bana bak!