03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Okullar için Genel Kültür flnsiklopedisi İkinci Kitap Çıktı BİTKİLER DÜNYASI KIT'ALAR, ÜLKJHJCB, BAŞKENTLEB Walt Dlsney'in çızgüeri, Bıtküer DUnyası ve Dünyamızdan enteresan olaylar. Fıatı 5 Ura Dağıtun: Ibrahım Kazma ve Ortağı Vılftyet Han İSTANBUL Feza Reklâm: 1082 4055 umhuri 1 UZ ÖZDEŞ'in Turk Romanian serisinde yayınlanan KARA TtoJÇE, RARA PENÇE l ^ KARA PENÇE'nin ırından sonra: t'ya Karşı 43. yıl sayı 15341 KÜRÜCÜSD: FDNDS NAD1 Cumhunyet Istanbul Posta 22 42 96 Telgrai ve mektnp 22 42 adresi: 90 K u r u s u : î s t a n b u l N o 246 2242 99 Telefonlar: 22 4 2 97 2 2 4 2 9 8 Pozortesi 17 Nisan 1967 Yaratacağı mahzurlar AP yüksek Inonu: "şimdi sükunetle izliyorum,, Fikret OTYAM ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bır gazetecının «Sağbk durumunuzu sizi sevenler kadar, sevmiyenler de dikkatle takip ediyor» dedıği tsmet İnonu, dun Ortadoğu Teknık Uruversıtesi bahçesınde yürüyuş yaptı, oğrencılere «sınavlara hazırlanıp hazırlanmadıklanm» sordu ve basın mensuplarının, «sizin imtihan ne zaman pa$am?» sorusuna şu cevabı verdı: «Bu aym nıhayetınde. Hazırandan evvel.. 12 gun var » «Bunlar 59'a çıktı Paşam?» dadı bir gazetecı. «Bire indi» denseydi yine aynı umursamazlık ıçındeydi İnonti. Ga yet sakin şöyle cevaplandırdı bu soruyu da: «Şimdi sükunetle seyrediyorunı. Kurultayda etrafıyla görtişülecektir.» Bir an durdu, sonra ekledı: «Bitti.» Ve gazetecilere elini uzatıp vedâ ettı, teşekkur etu. Üniversıte babçesınde, eşi Me7hıbe tnonu'nun elı elınde yürurken ilgılilerden Universite, mşaat ve oğrencüer hakkında bilgı aldı. (Arkası S». 7, Sü. 3 t e ) Feyzioğlu ve arkadaşlarının Yeşilhisar'da devam etti Kayseri gövde gösterisi Ecevif: "81er giderse 80,000 kişi gelir,, Genel Merkeze karsı durmazsa olanlar ihraçlar yeni bir parti kurulabileceğini belirttiler C.H.P. Genel Sekreteri Bülend Ecevit dün Ankarada, «Sekizler giderse 80,000 kişi gelir» demiştir. Sekizler de gövde gösterilerine Kayserinin Yeşilhisar ilçesinde devam etmişler, lider Feyzioğlu, «bizi partiden koparmak için tüzuk değişikliği lıazırlıyorlar» şeklinde konuşmuştur. İzmirde C.H.P. den ihraç edilenler de bir basın toplantısı düzenJemişler, «58'ler partiden ihraç edildiği takdirde» ismi «Kemalist» veya «Cumhuriyetçi Parti» olacak, yeni bir parti kurulabileceğinî söylemişlerdir. (CHP'ye Mlhaklar) ANKARA. (Cumhuriyet BüTOSU) Çeşıtlı Partılere mensup 148 kışının CHP ye katıhsı muna«ebetıyle yaptığı bır konuşmada Genel Sekreter Bulent £cevıt. «Sekizler giderse ne olur?» sorusuna «Sekiıler gidcrse 80 bin kisi gelir» cevabını \ < r Ecevit bu konuda şunlan * lemıstır' «Katardan ınenler «labiUr. lerlerine bfnenler daha çok ola" caktır. Ama kimsenin gücü katarın ve vagonun yolculannı ek •iltmeye yetmiyecektir. CHP nin geçirdiği sarsıntı, ıleri hareket eden bir trenin ilk geçirdiği sarsıntiva benzemektedir. Biz bn yolda hızla ilerlersek sarsıntıları dnymaz olacagız. Devrimcilikleri bir noktada tü kenen olabilir. Onların yapacak ları bir noktada trenden inmek Bulent Ecevit, CKMP'lı v e AP'lı 148 vatandaşın CHP j e ka tılması dolayısıyle Genel Merke^de yapılan torende konuşrnus ve şunlan soylemıstır: «Ortanın solu hareketinin CHP >e zaaf getirecegini zanne den kimselerin ne kadar yanıldığını Türkiyenin gittiğimız her yanında görmekteyiz. Sizler de buna güzel bir delilsiniz. Son zamanlarda ıçimizde küçük bir azınlığın yaymağa çalış tıgı iftiraların ve haksız ısnatla rın ne kadar mesnetsiz olduğunu sizlerin CHP >e katılması eostermektedir. Bugün yalnız CHP ye küsen eski CHP lilerin, aydınlann ovlarını kazanmakla kalmıyoruz, baska Partilerden v atandaslarda da ortanın solu . u hareketine bir ümit bağhlığı gö " ö rulmektedir. tktidarda bnlnnan AP ye karsı, bu Partinin üyeleri arasında bayâl kırıklığı günden güne kuvvetlenmektedir. Vatan das artık CHP yi daha ivi aıılamaktadır. Ortanın solu bareketı aynı za manda bir kurtulus hareketidir. Yoksulluktan, karanlıktan, ezilmekten kurtulus hareketidir. Kurtulus savasımızda da cephe deki savaşı geride engellemek isteyenler olmnstur. Bagün sosyal ve ekonomik alandaki kurtu lus hareketine karsı çıkan ıç direnmeler ve engellemeler de mutlaka yenilecektir. (Arkası Sa. 7. Sü. 5 de) ikinci Plân devresinde kademelerince gözönüne alındı Turizmden Temel Hak Tasansı 147 milyon dolar Medise bu yıl bekleniyor sevkedilmiyor Orhan DURÜ Ankara'dan bildiıiyor ANKARA, (Cnnüıuriyet Bürosul Haztrlayan: Y l l m a Z Ç E T I N E R yüksek kade melerinde ifade edüdiğine göre «Temel Hak ve Hürriyetler Kanun Tasansı» bu dönem Meclise sevkedilmiyecektir. Buna karşüık Seçim Kanun tasansı ile TRT Kanun tasansınm Meclis tatile girmeden önce, bu dönem içinde kanunlaşmasına çahsılacaktır. Temel haklar «Temel Haklar ve Hürriyetler Kanun Tasansı» nın bu yıl Meclıs e sevkedılmesınde mahzurlar olacağı AP yüksek kademelerınde ve AP Genel Idare Kurulu toplantılannda ıfade edilmıştır. Sızan haberlere göre hükumet «ımdılık, Türk Ceza Kanununun ılgılı hükümlennı daha tesırlı ısletmekle yetınecektır. Turk Ceza Kanununun 141 ve 142 ncı maddelerının Anayasaya uygunluğu konusunda Anayasa Mahkemesı henüz gerekçesını açıklamış değıldır Bu gerekcenın (Arkası Sa. 7. Sö. 4 de) Yine plânda yer alan rakamlardan anlaşıldığuıa göre, ikinci beş yülık plânın son dibmi olan 1972 yılında 70 milyon dolâr turizn* gelki elde edıleceği tahmın olunmuştur. . . . . Yurt dısında çalışan Turk işçllerinin Türkiyeye gönderecekleri veya getirecekleri «doviz miktarla n» plânda şoyle behrmektedır: îıllat (Milyon dolâr) 1968 1969 1970 1971 1972 \ ^ 140 150 160 165 170 İkinci beş yüuk kalkınma plânı dönemindd işçi dövizlerinden 1968 • 1972 yıllan arasuıda 785 milyon dolar gelir sağlanacağı belirtilmektedir. Bakanlar Kurvlu dün 4 saat süren bir toplantt yaptı Toplam 185 Bılindıği gibi 1967 yılmda^ ışçi d9 vızlerinden 130 milyon dolâr gelir sağlanacağı tahmın edilmıştir. TURİZM GELIRt İkinci beş yıllık kalkınma plâ» nında Türkiyenin 1969 yılından iti baren turizmden gelir temın etmeye başhyacağı belırtilmektedir. Bilindıği gibi 1967 yıhna kadar Turk! yenin turizm geliri dengesi aleyhimize olmuş ve yurt dışına giden Turklerın bıraktıklan Oovız mıkta rı •Türkiyeye gelen turistlerin bw raktıklan dövizden fazla olmuştu. 1967 yılı plânında Türkiyenin turizm geliri dengesınin 6 milyon dolâr aleyhimize olacağı tahmin edil mıştir. İkinci beş yıllık plân dönetninda turizmden sağlanacak gelir şöyl» gorukmettedlr: T Otityon tftrtâr) 1968 1969 1970 1971 1972 Toplam 0 5 22 50 70 147 Inonıi ve esi dün Orta Doğn Teknik gezinmiş ve ögrenciler kendisine millî Üniversitesi bahçeMnde oyunlar oynanuslardır. Fotoğraf Fikret OTYAM C.H.P. doğuran bir partidır. Bu doğurganlığının sebepleri malum.. önce, C.H.P. türdes olmayan (ga>rımutecanis) bir siyasi tesekküldür. 27 > ıl iktidarda tek parti olarak kalmıs, dola\ısi\le mnhalefetinı de içınde barındırmıstır. 1924 ün Terakkiperver hareketi, 1930 un Serbest Fırka'sı u niha\et 1945 1946 nın D.P. si, Halk Partısi içinden çıktılar. 1950 den sonra Demokrat Parti iktidara geçince vetaelehâkim parti olmak >erine, çokluk düxeni ıçinde tek parti anlayısına doğru yönelim gostermeye baslayınca, çatlamalar bu defa ona intikal ettı. Gerçekten 1924 ten sonra türdes olmayan C.H.P.'nin iç ka\galan daha çok siyasi görünustedir. Her ne kadar 1945 lerde Toprak Kanunn D.P. nin kurulus sebebi olarak gösterilmek istenirse de, kanun üzerindeki tartısmalar sadece fırsat yaratmaktan daha öte^e geçmemistir. Nitekim programlardaki ayrılıklar sözde kalmıs \ e D.P., meselâ sınaîlesme uv gulamasmda C.H.P.'nin devletçiliginden çok daha ileriye gidebilmıstir. Bugün partilerde süregelen iç çekismeler ise eskisinden değisiktir. Artık siyasi sosyal sebepler çekismelerde ağır basmaktadır. Gerçi bazı partilerdeki çatısma, henüz içerde ve kapalı devam ediyor. Yine bazı partilerde sı\asetin vanında sosyal sebep geride gibi gorünmektedir. Ama ne kadar kapalı \ e ne kadar örtülü olursa olsnn. hepsindeki ka\nasma, bünyelerine göre, toplumun süphesiz değisen sartlarından, bu sartlara uymak, yahut degismelere direnmekten eeliyor. Halk Partisınin ıçındeki çekisme^e bu açıdan baktığımız zaman manzara sudur: Eskimis parti kitle halinde türdeslige gitmek, \eni sartlara uymak için çabalamakta, ancak çaba yine kendi bünyesinde direnme ile karsılasmaktadır. Direnenler, iktidar oyununu sadece hâkim sınıflar arasında devam ettirmek isterler. Bir yanda A.P., öte vanda C.H.P., arada da kisilere ba|lı küçük partiler bulunacak, ve iki partıyi yönetenler, biri iktidarda öteki muhalefette, gıil eibi geçinip gidecekler. Her ikisinin arkasmdaki destekçiler de, hangisi işbasında olursa olsun kendi düzenlerini sürdürecekler. tzmirde toplanan milyonlar, Kavseri'de 8Herin emrine tahsis edilen otomobiller aslında sürdürülmek istenen düzenin bedelleridir. Direnme olumlu sonuc verirse ne âlâ. Bu sonuç sarfedilen paralara değer ve nasıl olsa ilerde misliyle geri gelir. Vermez de, direnenler ajrılırsa, parti once parlâmentoda parçalanacak, böyiece muhalefet daha gücsüz hale çelecektir. Gücsüz muhalefetin ise hem denetim imkânlan azalacak, hem de, veni kanad iktidar tarafına çekilerek, düzenin yürümesi birtakım operasyonla/la sağlama bağlanacaktır. Hele Inörni bu arada ölürse mesele vok. Halk Partisi, tngilteredeki Liberal Parti gibi knsa dönecektır. Görülüyor ki, ikinci, fakat gerçeklesmesi kuvvetli olan bu ihtimal daha masraflıdır. Şu var ki, hesaplann hepsi bir bilânçoda toplanabileceği için, yol karısık ve zahmetli de olsa sonunda yine masraflar kapatılacaktır. 19 nncn Kurnltaya gelecek delegeler partideki kavgayı Türkivenin degişen sartlan içinde fakat ihtimaller üzerine oturtulan bn hesaplara göre değerlendirmelidirler. Oynanan oyun büyüktür, büyüklüğü oranında da bozulması gereken bir oynndur. Zira sadece belirli kuvvetlerin siyasete hâkim olmaları bir yana, Türkiyeyi bu •yun, kısa görüslülerin, dar kafalılann göreroediklen tehlikeli raaeeralara, ve arkasından da çıkmaza sürüklevecektir. Bozulması gereken oyun omşularımızın ve «dun>a stratejık denge» sı ile jhskılerı olan bazı devletlerın askerı guclen nedır? Butun bunların arasında en onemlı jeopolıtık yerı ısgal eden ve Amerıkan harb doktrınlenmn baş dusunuru Genel Kurmay eski Baskanı Orgeneral Maxwell Tavlor'un «tlk harbin savaş sahası olacaktır» dedığı Turkıye ne k a ' dar kuvvete sahıptır. Yunan polıtıkacüarı ve gazetelerı, dunkü haberde belırtıldığı gıbı, Turkıyenın askerı gucunun Yunanıstandan clort mıslı fazla olduğunu ılerı suruvorlar Onlara gore, Turkıje «dolaylı olarak bir nukleer kuvvet haline gelmek» gayesındedır. Askeri gucler, Batı Dunyasında artık bır sır değıl, memleket sorunlarıyla ılgılı her vatandaşın kısmen de olsa bıldığı, devletlerı ıdare edenlerin ise (aşağı yukarı) vakıf bulundukları askert bılgılerdır Bu bakımdan dunya stratejısınde j'erımızi tajın edebılmemız, ne \aptığımızı, ne yapabıleceğımızı daha ıjı anlayabılmemız ıçın bu kuvvetler dengesını en hakıki rakamlanvla açıklamanın sa} ısız faydaları vardır Iste Cumhuriyet, gerek \erlı, gerekse yabancı ka>naklardan elde ettığı «Dunyanın askerî dengesi» ne (1966'ya gore) aıt bılgılen 4 yazıda oku>ucularma açıklamakla fa\dalı bır gazetecıhk gorevını yenne getırmıs olrraktadır. ir askerî plânlamada ilk ele alınacak esas, karsı tarafın NlTET'leri değil, onun KAPASlTE'sidir. Aksi halde yanlıs hareketin zararları kolay telâfi edilemez. Bütün dünyada bir STRATEJİK DENGE kunılmustur. Kuzej komsumuz Sovvet Rusya ile Türkiyenin siyasi ekonomik \e askerî iliskileri de bu dengeye da \ anır.. Biz, nasıl kuvvetimizin pek miisait olması na ra|men Kıbrısı hâk ile veksan edemivorsak Sovvet Rusva da bugün ne Boğazları alabilir, n> de atomu kullanabilir Sebep, stratejik dengedir Bunu Sov\etler de. Amerikalılar da asla bozamaz \ar. Islerine çelmez deneevi oynatmak. Zira aralnrında zimnî anlasma oldnğu da bilinen bir haIvikattır..» Yukardakı "=ozleri Turknenın en vetkih a<k^r'erı ve dıplomatlarının ağzmdan sızlere nakleHıvoruz Sovyetlerin yüz kırk K tümen askeri var KARADENİZDE 50 RUS DENİZALTISI GEZİYOR Küçük boy bir Sovyet kıtalararası roketi seyyar rampasınm üzerinde Kızil Meydandan geçiyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu dun akşam Başbakan Suleyman Demırel'ın Başkanhğmda 4 saat suren bır toplantı japmıştır. Saat 1815 de başlayan toplantı 2215 de sona ermışür. Toplantının sonunda bır açıklama yapan Bakanlar Kurulu Sozcusu Devlet Bakanı ve Içışlerı Bakan Vekılı Seyfi Oztjrk şunlar ısöylemıştır: «Sayın Dışişleri Bakanunız, Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığı Amerika gezisi hakkında bilgi vermis ve aynca Kıbrıstaki son gelışmeler gozden geçirilmiştir. Bu arada 1967 yılı icra programlannın tatbiki ile ilgili meselelerle iktisadî devlet teşekkullerinin istihsal durumları ve umumî iktisadî vaziyet incelenmiştir. Bakanlar Kurulunda ayrıca idarenln ve idarî usullerin islâhı ile ilgili tavsij n e raporlar tetkik edilmiş. parlâmentoya sevkedilecek kanun tasarıları üzerinde durulmuştur.» GREVIN 6. GUNÜ Tansf'yonu 8'e döşen Oratoğlu baygınhk geçirdi «Kadınlar Iıh Derse» adlı oyunun Valılıkçe mustehcen bulunarak yasaklaması üzerme altı gunden beri açhk gıevı yapan tıyatro sanatçısı Lâle Oraloğlu'nun sağlık durumu dun daha da b o zulmuş ve sanatçı hastaneye yatnıasıru tavsıye eden doktorlara, «Şuurum kaybolmadıkça beni bu radan kimse kaldıramaz» demıştır Naba çok yukselen ve tansiyonu daha da 1uşen Oraloğlu. dun arkadaşlarının yardımı tle kalkmış jnakyaj yapmış ve «ölnrsem biç olmazsa rüzüm düzgün öleyim» demiştir. Adenauer dünii sakin geçirdi RHOENDORF (a.a.) Batı Almanyanın eski Başbakanlarından Konrad Adenauer'ın sağlık durumunun kotuye gıdışınde dun bır duraklama olmuştur. Adenauer'ın rahıp olan oğlu Paul Adenauer, «Babamuı son durumunu bir rahip olarak mucize sayabilirim» demıştır. B Köy Enstitülerinin • 27. Kuruluş fildönümü kutlanıyor 4NKARA, (Cumhuriyet Bürosu) * Koy Enstitülerinin kuruluşunun 27 ncı yıldonumu bugun yurdun çeşıtlı bolgelermdekı koylerde yapılacak torenlerle kutlanacaktır. Turkıye Oğretmenler Sendıkası bu munasebetle butun şubelerme bır genelge yayınlayarak 17 Nisan gunlerının bundan boyle mutlaka • koylerde ve «17 Nisan Şenlikleri» halinde koylulerle bırlıkte yaşanmasını ıstemıştır. TOS Genel Merkezi tarafından (Arkası Sa. 7, Sü. 4 de) "Boğazları yöneten Dünyayı yönetir,, Ötedenberı «nıvetlerınden suphe» ettığımız, Kuzev komsumuz Sovyet Rusjanm askerî gucü nedır 7 Bunu açıklamadan once onların bugun artık vazgeçmıs gorunduklerı nnetlerını kısaca gozden geçırelımUnlu bır jeopohtıkçı, «Dunyanın hiçbir noktası Boğazlardaki kadar can alıcı bir çekişmeye sahne olmamıstır dı\or. Napolyon ı^e, çok daha once «Boğazları yöneten dünyayı yönetir» sozlerinı sovlemıs Buyuk Petro devrındenberı Rusların polıtika^ı sıcak denızlere açılmak, yeni ufuklara gıtmektır. Boğazlara sahıp olmak ise bu nıyet ıçin elbette ki sart sayıhr. Ukrâynanın endustrı merkezleri ıçın gınş ve çıkış kapısını emnıyet altına almak, Karadenızi yabancılara kapalı bır gol haline getirmek Turkıyenın elınde bulunan Boğazlardan emın olmakla mumkun değıl midır' Deniz kuvvetlerı Akdenıze sarkmıs OrtadoSa. 7, Sü. 1 de) Ük taşı orkestra nağmeleri aıasında konan sokağın başındaki .en böyle başladı Auschwitz'de ö»en/er ıçf'n amt dikildi \ CRACOVtE ( 1 4 . ) Nazılerın | ımha ettığı dort mılyon ınsanın 1 hatırasını anmak uzere, Ausch 1 vıtz tedhiş kampının yenne dı § kılen anıtın dünkü açılış töremnde bazılan olum kampında mahkumlara gıydırılen çızgılı unıformalardan gıyrnış 150 000 kiçı hazır bulunmuçtur. Bunların arasında olum kampından kurtulabılen 200 kadar Fransız d ı İşcan, yola ilk taşı caz nağmeleri arasında koydu Doğan KEÇECİOĞLU Etilerdeki Akat Yapı Kooperatifi sakinleri 600 met relik yollannın yapımma başlaıunası münasebetiyle duasız ve kurbansız bir tören yapmışlar, Necdet Koyutürk orkestrasının çaldığı parçalarla bol bol oynayıp eğlen Erken saatlerden ıtıbaren yolun başlayacağı ve bayraklarla susledıklerı yerde toplanan kadın • erkek, genç ıhtıyar, Beledıye Başkanı Hasım îşcan'ı sabırsızhkla bekledıler. Programa gore, Başkan 10.30 "da yola ilk taşı koyacaktı. Halk bu mcrak ıçmdeyken, Başkanın arabası g o uınduğunde heyecan son hartdını bul rnuçtu. CDevamı Sa. 7, Sü. 4 de) Cumhuriyet'te
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle