Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAÇ FİRMALARI VE HEKİNLER Dr. Erda! ATABEK on günlerde, Senstod» yapüan bir konusma ile başlıyan v» hekimleri ağır bir itham altında bırakan «ilâç firmalan ve hekimler» konosu biitün ynrtta yankılar yaptı. tddialar yankı uyandırmryacak cinsten değüdl. Bir kısım hekimlerin üâç firmalan Ue «ortak ç»lıştıklan», bu çalışmadan kişisel kâr sağlamak amacıyla da hastalarına faydasız, gereksiz, kalite8iz Te pahali ilâçlar yazdıklan ileri sürülüyor ve hu konuda kanunt tedbirler alınması isteniyordu. Bir fcaç gün sonra da bu bir kısım hekimlerin 3000 civarında olduğu belirtiliyor ve durum her çevrede eleştiriliyordu. sanm sadece vicdanım değil aklını da kaybetmesl gerekir. Onun içindir ki böyle bir ortak .çalısnfa olamaz ve yoktur. Kaldı ki bir hekim bu yatınmı herhangi bir tekstil firmasına, demirçelik firmasına da yapsa bu kân alır, hepsini bıralonız, parasım bankaya ymtırsa faizini alır. O halde bu gürfiltü için çıkartıtaus ve iyi niyetli bazı kişiler yanıltılarak bu yola yöneltilmiştir. Meselenin dzü burada yatmaktadır. •••• ••?• •«•4 ; ••••••••••••••••••• vet, meselenin özü burada yatmaktadır. Yabancı sermaye, ilâç sanayii alanında bugüne u süratli gelişmenin «itici faktörü» acaba ne kadar ham madde imalini gerçekleştirmemiş ve idi? Bir Uâç birdenbire ölünüere mi sebep ham maddeyi ithal ederek, bu ithalâtm yüksek fiolmuştu veya ban ilâçlann kalitesiz olduğn mu yatlarmdan çok yüksek kârlar sağlamışlardır. Bu birdenbire farkedilivermişti? Ortada buna benzer haksız kârlan sağlamak içhı ilâç fiyatlannı yükJıiç bir sebep yokhı. Tersine halk sağhfmın çok seltmeleri halkın sağlığma kötü etki yaptığı pibi, yönlü dertleri vardı, fakat bunlann hiç biri bu öl yurt dışına çıkardıklan döviz ile de memleket ekoçüde bîr ilgiye kavuşamamıştı. Her yü tüberkü nomisine kaymlar verdirmişlerdir. Türkiyede müslozdan 40.000 kişi ölüyordu, fert başına yılda satahzar tüketimi artışı son iki yüda '/• 27,8 iken aydece 2 kilo balık düsüyordu, hastalar yatacak yanı devrede ithal edilen ham madde artışı ''t49,5 e tak bulamıyorlardı ve bu gerçek dertlerin hiç biri yüksehniştir (3). Aynca yabancı sennaye dış ve azalmadıği halde kamn oynna bu ölçü ve şekilde iç kredilerden de yararlanmıs, böylece yurda sersunulmuyordu. Dikkatimizi çeken ilk nokta bu olmaye getireceği vaadiyle gelen yabancı, bizhn serdu. Diğer bir busus konunun ycnl olmayışrydı. Komayemizi de kullanmak imkânını bıılmuştur. Bu nu ile ilgili olan ve tutumu kötülenmek istenrn güçlü yabancı sermaye, propaganda fçin biiyük ilâç firması 1958 yılında kurulmuştu, fakat bütün meblâğlar harcıyarak tabii bu masraflan da ilâç «kötülükler» 1967 yılınuı Mart ayında farkediliver fiyatlarına bindirerek Türk hekimini kendi ilâçmişti. larmı tercih etmesi için etkilemeye çahsmışlardır. Nitekim öğrenildiğine göre yerli aâç sanayiinin Dunımun bn kadar basit olmadıği ortadadır. Bu yazının anıacı herhangi bir ilâç firmasımn kar ilâç tüketim oranı gitgide azalmıştır. Ancak bu sırada yerli Uâç sanayiinde ügi çeşısında veya yanıoda yer almak değildir. Ancak hekimlere yöneltilen ithamların altındaki gerçeği a kici bir gelişme olmuştur. 196? yılı Ocak ayında 8 çıklamak için oynanan oyunun içyüziinü bilmek ge millî iliç firması işbirliği yaparak «antibiyotik vn ilâç ham maddeleri sanayii» kurmak amacıyla yeni rekir. Biz hekimleri birleştiren nokta halk sağlığının ihnıali pahasma elde edilecek kazanç değil bir teşebbüsü gerçekleştirmişlerdir. Bu ise, «tatlı dir. Bizi, reçetelerimize güveni sarsarak ve mes ithal kârlan» nın sonunun gözükmesi demektir. O leki itibanmızı zedelemek pahasına ististnar ede halde yapılacak şey, hekimin yerli ilâç sanayiini rek asırı kârlarını korumak istiyen ilâç firmalarıdesteklemesini önlemektir. nın davranışı birleştirmiştir. Ne yazık ki halk sağlığını çok zedeliyen bu tutum «Halk sağiığı adına» ileri sOrülebilmiştir. slında hekimin yatınma kattığı pay ve bunDurumu çeşitli yönleriyle inceliyelün. dan doğacak gelir semboliktir. Asıi önemli olan, hekimin yabancı sermayenin ilâçlannı tercih etmesini sağlamaktır. Bunu sağlamak için hekimlerin yerli ilâç firmalarmm ilâcını yazarken teemleketimizde ilâç sanayii özel sektöre bırareddüt ^tmeleri yeter. Çünkü hekim hastasma Uâç kılmtştır. Sanayi için gerekli sermaye yerli kaynaklardan bulunmak istendiği zaman, ya bir vermek zorundadır. Yerli firmamn ilâcını yazmadığı takdirde, yabancı sermayenin ilâçlannı verkaç bfiyük kapitalistin bunu sağlaması gerekecek mek zorunda kalacakür. Şimdi, eğer halkta «heveya. küçük miktarda paralan bir araya getiren çok sayıda aksiyonerin birleşmesi temin edilecek kimlerin yerli ilâç yazmalarınm nedeni kişisel kâr ttr. Aynca bu kuruluşlar devletten veya diğer ku sağlamak amacına bağlıdır» kanısı nyandmlabilirrumlardan kredi alabilirler. Yerli sermaye piyasa se, mesele yabancı sermayenin istediği tarzda çözülmüş olacaktır. Zaten hekim, halkın bu kanısı gının kaynaklan bunlardır ve sermaye birikiınl karşısında tereddüt edecek ve «bana söz gelmesin» ancak böyle sağlanabilir. Sanayi için diğer bir kaydiye bu ilâçlan kullanmıyacak olursa hareketin nak ise yabancı sermayedir. amacı sağlanacaktır. Yabancı sermaye karşısında 1954 yılında, 6224 sayılı «Tabancı Sermayeyi iddia edilen bütün desteğe rağmen Uâç tüketimiTeşvik Kanunu» çıkıncaya kadar yerli sermaye!) nin ','• 25 ini karşılıyabilen yerli firmalann duruilâç firmaları gelişmelerini sürdürmüşler ve Türkiyedeki ilâç tüketiminin % 65 ini karşılar bale gel mu sarsılacak ve yabancı sermaye tarafmdan yumişlerdir (1). 195055 yıllan arasında 10 dan fazla tulabilecektir. O zaman da «ne yapahm, zaten iyi yerli ilâç tesisi kurulmuştur (2). Yakancı seroıa Uâç çıkarmıyorlaıdı ve hekurüer de bu ilâçlan yeli ilâç fabrikalannın kuruluşu her iki gelişme tutmadılar» denecek, yabancı sermaye böylece rakipsiz kalacaktır. nin de aleyhinde olmuş ve 1955 yılından sonra yerli İlâçlarda kalite sorunu, aslında bir rekabet ilâç firrnalarınm ilâç tüketimindeki oranı gitgide unsuru ounamalıdır. İlâç imali bir ilimdir ve hiç düşmüş ve bugün ilâç tüketiminin sadece •• 25 ini / bir Uâç bu ilmin kurallan dışmda olamaz. Bu kokarşılar duramda kalmışlardır. nuda bir «devlet Uâç kontrol kurumu» en kısa zaTlne 1955 yümdan sonra mevcut yerli ilâç tesislerinden çoğu faaliyetlerini tati] etmisler ve bu manda fcurulmalı ve Uâç kalitesi bir sorun olmaktan çıkmalıdır. Bu husus, kalkınma plânında da tarihten sonra sadece bir yerli ilâç tesisi kurulabilmiştir (1). Yerli ve yabancı sennayeli üâç tesis öngörülmüştür. leri arasmdaki rekabet gerek sermaye, gerekse propaganda yönünden yerli sermayeli Uâç tcsisleri aleyhinde olmuştur. Bu durumu gözönünde tutan ~ erçekler, «miUî Uâç sanayii» kurulması ve » v ve yukarıda sözü geçen yerli kuruluş 1958 yılında desteklenmesinin açık bir miUî menfaat mehem yerli sermaye birikimini sağlamak, hem de selesi olduğunu göstermektedir. Knruunuş buluilâçlarına dikkati çekebilmek için «çok sayıda aknan sanayiin de müstalızar enflâsyonundan kaçınsiyoner» metoduna başvurmuş ve 1000. 3000, 5000 ması gerekir. Şüphesiz gerek yabancı, gerekse yerve 10.000 liralık aksiyonlarına hekim, diş hekimi, li Uâç sanayii liberal ekonomi kuraUanna göre çaeczacı ve veterinerlerin katılmasını sağlamıştır. AIışmaktadır. Aslında bugünkü çekişme bu kuraldı geçen ortaklık budur. YurtU bu şekilde knrulların doğal sonuçlarıdır. Hekim. çeşitli kapital muş başka tesisler bulunduğu gibi dünyada da bu grupları tarafmdan kendi amaçlarına yardımcı olnitelikte kuruluşlann bulunduğu anlaşılmaktadır. maya yöneltUmekte, bu sağlanamayınca ithamlara bedef olmaktadır. Biz hekim aksiyonerliğini de zorunlu görmüyoruz. Bu çok yönlü konuda hekimin aksiyonerliği problem değildir. Fakat düzenll bir «milli Uâç sanayii» nin desteklenmesi zorunlu bir problemdir. Milli Uâç sanayii öncelikle ham madde imalini sağlamau ve ithalât önce azalrdimdi iddia şudur: Hekimler ilâç yazarken bu aksiyonlann kârını arttırmak için bu firma malı, sonra durmalıdır. En kaliteli inıal sağlanmalı ve devlet Uâç kalite kontrol kurumu tarafmdan nın ilâçlarını gereksiz ve faydasız da olsa yazmazlar kontrol edilmeUdir. Bu sanayi içinde firmalar aymı, hekim de insan olduğuna göre bu eğilimi duynı müstahzarlarda enflâsyon yaratacak şekilde demıyacak mıdır? ğil. birbirini tamamlar şekilde çalışmalı, bu suBu sorunun cevabı hekim gelirlerinin incelenretle bugünkü sun'î rekabetten kurtulmahdırlar. mesindedir. Hekimin mesleğini yaparken başansı İlâç firmalan en ucuz ham madde üzerinden henı belirleyen sonuç, hastamn iyi obnasıdır. Gerekli saplamnalı ve gerek imalât gerekse işletme giderve faydalı Uâcı yazarak hastasını iyileştiren hekileri lüzumsuz fazlalıklardan kurtulmalıdır. Libemin geliri artar ve tersine hastasını iyileştiremiyen ral sistemin mahzurlanndan kaçınılamadıgı takdirhekimin itibarı ve geliri azalır. Hekimin meslek de, desteklenmekte olan yerli Uâç sanayii de aynı yeminini, insani ve miilî duygulannı işin içine katyanlış çizgide birbirine girecek ve tek alternatif madaıı tneseleyi sadece bir iş adamı gözüyle diiolarak Uâç sanayiinin devlelleştirilmesi ihtimali kaşünelim. Sözü geçen yerli ilâç firmasımn açıkla lacaktır. masında aksiyonların ortalama 67 bin liralık olduğu ve en fazla verilen yıllık temettfiün •• 25 ol/ duğu belirtfldiğine göre ayda 120 liralık bir gelir (1) Türk Eczacıları Birliği 8. Devre Merkez Hesöz konusudur. Bir hekimin günde 4 lira için. mesyeti Çalışma Raporu, 1966. lek yeminini unutması, hastalarına gereksiz ve fay(2) Türkiye Tıbbî Müstahzarlar Sanayii ve Lab. dasız ilâç yazması, hastalarım kaybetmeyi göze alCemtyetinin 25 Ağustos 1966 tarihli seminerle ilgili raporu. ması aklın alabileceği iş midir? Bunu yapması. (3) Beş Yıllık Kalkınma Plânı, tlâç Sanayii özel her şeyi bL yana bırakalım, kendi aleyhindedir. İhtisas Komisyonu Raporu, sayfa 3539. Kendi meslek durumunu baltalamak için bir in /tfd faktör Yerli ve yabancı sermaye rekabetı ••«• •• « • B R Hekimlere hücum amacı Meielenin içyüzü A M C •• •••• •••a •••• • ••a • «•• Millî ilâç sanayii C IİÎ çalışma" nıçin olmaz İ L ÂN İskenderan Bejediyesi Baçkanlığından1. İskenderun Belediyesine ait SOĞÜKOLUK yaylasmda kâin ber konforu havi Turizm oteJi üç yıl müddetle 2490 sayılı kanuna göre kapalı zarf usulü ile kiraya verilecektir. Yıllık muhammen bedel 25 000. lira olup, muvakkat teminat 1.875. liradır. İhalesi 28/3/1967 salı günü saat 15 de Belediyede yapılacaktır. İlân tellâllık ve ihaleden mütevellit bütün masraflar alıcıya aittir. Şartnamesi Belediyede görülebilir. (Basın 12061/2740) KABA İNSAAT YAPTIRrLACAKTlR Teknlk Oto Sanatkârları Kooperatifinin Topkapıdaki iş siteslnde altıncı blok kaba inşaatı kapalı zarf usulü Ue eksiltmeye çıkarıtaııştır. 1 İşin keşif bedeli 263.757,22 T.L. sı olup geçici terainatı 20.000 T.L. dır. 3 İhale 4 Nisan 1967 günü saat 14'te Kooperatif merkezinde yapılacaktır. 3 İsteklilerin bu çapta bir Isin kabulünfl yaptırtnış olmalarının tev siki ve ihaleden üç gün evveline kadar yeterlik belgesi almaları ge reklidir. 4 İhale dosyası her gün mesai ssatlerinde Kooperatif merkezinde İdare Heyeti Baçkanlığında veya Kontrolluk bürosunda (Beyoğlıı tsüklâl caddesi StNEM Saray No. 108/104 te saat 15 00 ilâ 17.00 arasi) görülüp izahat alınabılir. 5 Kooperatif, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbestUr. 6 Teklif mektupları eksiltmenin taatinden bir saat evveline kadar ek•Utm» heyeün» verilecektir. İDARE HEYETİ Reklâmcılık (9M2767) J BİLDİRI G3I keiimesi şairane çağnşımlar yapar insanda Ahmet Hasim bn yüzden cdurgun gölde kamış olmak» istemiştir. Lamartine bn yüzden göl kıyısında en güzel şiirlerinden birini döktürmüştür. Teryüzünde türlüçeşitli göller vardır. Isviçre'nin dağ göllerinden Vietnamın bataklık göllerine ve Afrika'nın yeraltı göllerinden Okyannsya'nın yanardağ göllerine kadar soy soy göle raslanabilir. Ama dünyada Söke'nin Bafa Gölü gibi bir göl bulmak kolay değildir. Türkiye Cnmhuriyetinin vatandaşları şüphesiz vatanlannı biIirler; biîmek zorundadırlar. En büyük gölümüz Van Gölü, Konya ovasında yaygın Tuz Gölü, Antakya'ya yaslanmış Amik Gölü, ve tarihî tznik Gölünü haritada bulan vatandaşlarımız, nasıl bir ülkede yaşadıklarını öğrenmek için, Ege Denizi dolaylanna doğru nzanmah ve Bafa Gölü üzerine parmaklarını koymahdırlar. Çünkü bu Bafa Gölü Cumhuriyetin ilânından 44 yıl sonra ve yirminci yüzyUın 67'nci senesinde Türkiyede ibretle anlatılacak bir hikâyenin gölüdür. Hani masallarda okudufumuz gibi : Vaktiyle bir derebeyi varmış, o kadar zengin, o kadar »enmerika'nın, Fransa'dakl, ter. Çönki, ordn yalnız iyi bir «Çok benziyor buraya» dedi. ginmiş ki, nice dağlara, ormanlara, göllere sahipmiş.. elli altı kara üssüyle on mevki sağlamakla halmıyor, Vi«Ama, diye israr ettim. çok Evet, sevgili okuyucular! Bir yandan Anayasamız sosyal devyedi hava üssünde, on etnam'dan başka, nerede Ameri güzel bir memleketmiş, değil let ilkesine dayansın, öte yandan kanunlanmız göllerin ve denizdört yıldan beri, Amerikan kan üssü varsa oraya aile de gö mi?» lerin kamnya ait olduğunu yaıadursun, Sökede koskocaman bir ordusuna mensnp ZC.M0 kişi türülebiliyor. Ve aile, çidecejı Sonnnda itiraf ettl, hiç bir ye göl bir ailenin eli altındadır. Orada yaşıyan vatandaşlar bn göle vazife almışlardır. Aİlelerini olta salamazlar, ve neredeyse bu gölden bir bardak su alamazlar. yerde Amerikan dekorunu, A rini görmemişti Türkiye'nin. Asde beraber getirdiklerinden, merikan çevresini hultoa&ını bi kerlerle ve ailelerine fisden u Nasıl olur bre bu iş! Nasıl olur da koskoca bir göl bir aile evli, bekâr, kadın, çocuk, 31 tarafmdan kapatılır? Haritada masmavi görünen koskoca Bafa Göliyor: Ev, konfor, yîyecek, sine zaklaşmak yasaktı. Istanbnln gez Martta bnnların, fcayılan 69 ma, olcnl, gp«T alanı, eğlenceler memişti. Ne Boğaziçi'ni, ne de lü bahçe havuzu mu ki bir sahsın olsun? diye itiraza kalkışraayınız. bin'i boluyordu. 31 Ekimde, Bal gibi oluyor işte! Ve Anadolumuzun bir gölüne, vatanımıve asta vazgeçilemiven klüpler, bir köyü görnıüştü. ilk gidiş dalgasından sonra, hepsini... tşi kolaylaştırmak için, zın bir gölSne müteçallibe el koyuyor. Bu kadarla da bitmiyor iş.. «Ama neden?» diye merak etbu sayı 43.000 e düşmiiştür. «eşit» siteler knrulmuştnr. Böy tim. Bn kanunsuzluğa karşı çıkmak isteyen devlet memurlarırun başıBütün bu kişilerin üslerdeki na yıllardan beri gelmedik belâ kalmıyor; niee savcılar, nice kayleee örnefin, Almanya'da, tspan «Sağlık kaygısından.» yaşantıları, Fransızlarla ilişmakamlar bu yüzden sürülüyorlar. ya'da, Türkiye'de ve başka yerİster istemez, akla su geliyor, kileri neydi, ve eidisleri ne Bu yüzdendir ki, Söke'ye tâyin edilen memurlara : lerde bir «Küçük Amerikan sö Amerikan ordusu kendi içine gibi fonnçlar yaratacaktırT Sakın göl ile uğraşma, sonra başmı yersin.. diye nasihat mürgesi» knrnlabilmektedir. Ken kapanarak bakteriyolojik.. ya da eder tecrübeliler.. *** di seviyelerinin, kendi yaşama vıkıcı salgınlardan konmuyor. Baf3 Gölüne sahip çıkanlar son olarak eski Kadirli KaymakaLaon, beş kilometre uzunlukta tarzlarının herkesten iistiin ol Üsler Amerika'da üa ayni şey. mı ülkücü Mehmet Can'ın Söke'den sürülmesine sebep olmuşlarsiperlerle çevrili, bir ortaçağ şeh duğuna inanan Amerikalı için Şehir içinde şehir. Daha doğrudır. Şimdi de sıra Söke Cumhuriyet Savcısı Sadettin Demirayak'a ri. Eskiden başkentmiş, şimdi, de bir ihtiyaçtır bu. su. şehrin kıyısında, kendi başıgelmiştir. Çünkü Atatürk Cumhuriyetinde bir devlet memuru Sösönmekte olan bir taşra şehri. na bir şehir. Asker çocukları, er ke'de görevl başına geldi finde : Ondört yıldır, kendine yalancıklerinkinden üstlerinkine kadar Tahn burada bir çö! varmış, bir tek «lleye aitmis, böyle retan canlıhk veren bir tek şeyhepsi, «On the outsidedisandazalet mi olnr! Bn vatanın gölleri denizleri bütün vatandaşlara açık1P vaşar görünüyor: Bir kaç kikiler» inkilerden, yâni sivil çotır, Cumhuriyetin kanunlan nizamlan var, yirminci yüzyılda yalometre ötedeki Couvrone Amecuklarından daha başka şartlar rikan üssüyle. icındedirler okullarında. Bu o şıyoruz.. dive konustu mu.. Gölde balık avlamıya çıkan yoksul köylülerin tarafını tnttn mu.. Şehrin içinde yaşayan Amerikullar görünüşte «dışarıdakiler» merikan ordu mens'jplannın Ol mevkide bir türlü bannamaz. kahlar (beş yüz aile) Laonluinkıne benzerler ama, yalnız orhemen tüm yiyecekleri BirAnkaraya bir telefon, el altından bir haber, bakarsınız ki Cumlarla kaynaşmıyorlar. Bunun ileşik Amerika'dan gemiyle, du mensuplarının çocuklarına huriyetin kanunlannı uygulamaya kalkan devlet memuru bir geçin, herkes gidişlerinin fark bile özgüdür ve tabiî parasızdır. Mas cede AIi Babanm sihirli hahsına binip Sökeden uçmuş. edilmiyeceğini söylüyor. Ama, bozulabilecek olanlar da uçak rafı Savunma Bakanlığı örler Sı Bu ntanılacak durura ve bu yüzler karası skandal devam eder beni üsse getiren şoför kesin ke la. getirilmektedir. Ve Px lerle nıfiarda bevazlarla zenciler karBx lerin eliyle dagıtılmaktadır. gider.. sin: makanşıktır. Orduda renk ayıTek tük Avrupa yiyecegine de Şimdi okuyucularımız bu hayrete değer, masalımsı, ama ger«Müşterüerimin • 15 ini kay rastlanıyor: • Fransız salatası, rımı yoktur. çek hfkâyeyi okndnktan sonra : bedeceğim» diyordo, «yalnız ben Hoüanda sütü... Gariptir, mese Peki yahn, kimmiş bu gölün sahibi? diye merak edeceklerdir. değil, öteki şoförler de. Ameri lâ, Normandia'da oturan AmeriBn gölün sahibi Atatürk'ün kurduğu Cumburiyet Halk Partikalılar gül gibi eeçiniyorlardı kslılar buranm sütünü ajızlarısinin çok ileri gelenlerinden fsmail Rüştü Aksal'ın mensnp olduğu halkla. Burada herkes memnun na koymuyorlar. Fransa'ria ilk ailedir. du.» üyükler arasında da beyazüsler kuruldueu vakit (195253) Bunun içindir ki, sevgili okuyucular, tsmail Rüştü Aksal'ın larla zencilerin birlikte viyip Üsse vardığımda, bir zencı, Fransız siitçii)ük müesseselerinHalk Partisi içindeki çabaları bir anlam kazanmaktadır; bunun içtikleri sık sık görülür. Akimlik belgelerimi büe sorma den hiç biri Ameriknlılsrm isiçindir ki Halk Partisindeki merkez aşaları : dan, sandalye ve »igara ikram tedikleri sağlık şartlanna ııy nu, hele bir beyaz kadının bir Cumhuriyet Halk Partisi sosyalist değildir, sosyalist olmıyazenciyle, dnemsiz de olsa, bir iliş etti. Her yabancıda bir casusu gun eörülmemiş te .... Birer «Bol caktır.. diye çırpınmaktadırlar. sezinleyen Amerikalıların o sı luk ülkesi» olan Px ler de bu kisinden sözedilsin. hemcn yüzNe var kı. bu memleketin göllerini imtiyazlı vatandaşların tek: kontrol usullerini bilenler i lunmayan şey yok. Giyecekten, ler karanr. SöylendiŞiııe çöre, keline hasretmek gibi bir utanılacak duruma son vermek için sosçin hoş bir sürpriz bu. o\Tuncaktan tutun îsviçre saatla bir beyazın evine beyaz arkadaş yalist olmaya da lüzum yoktur. rına. Japon radyolarına, fotoğ larıyla dâvet edilen zenci subaTurhan Feyzioğlu gibi, tsmail Rüştü Aksal gibi sağcıların raf makinelerine kadar, gerek yın, ev sahibesini dansa kaldırC.H.P. içindeki gayretlerini son Kurultayda çözlerimle görmüştüm. mak isteyip te skandal yaratli, gereksiz her ?ey. Bütün bu Kimisi Kayserinin, kimisi Sökenin çıkarlanndan bir yumakla küreşya hem Avrupa, hem Ameri maması imkânsızdır. süye çıkıp Türkiyenin bağımsızlık ve kalkınma dâvasına ihanetin ka gümrüğünden bağışlı. BöyleGarip bir kuruluş bu Ameriknmaşını kelimelerle örmeye çalışıyorlardı. Sosvalizmmis, Markce Amerikalılar, memleketlerin kan ordusu, memlekette ve dışasizmmis, ihtilâlci sosyalizmmiş, komünizmmis, şuymuş buymus.. den binlerce kilometre nzaklar rıda. kişilerden uzakta kalıyor, Gerçekte Türkiyenin asıl.hikâyesini kürsülerin nntuklanndan deouvrone üssünde, renk renk da bile, kendi ekonomik daireleğil, Bafa Gölünün dilsiz balıklarından dinlemek gerekir. Bn vapancurln, basık damlı, ay rinin içinde kalıyorlar ve anava kendi kabuğuna çekiliyor, siviltanın gölünü, gölünün balıklannı, yoksul balka kapatıp ortanın dınlık, prefabrike pavyonlar tandan gelen ürünleri tüketivor lerle tüm ilişkisi kulüpler yoluv la oluvormuş. Ama, üslerin içinsoluna karşı çıkmak Halk Partisi içindeki Süleymancıların marikırpılmış bir yeşillik boynnca lar. de zaten o kadar çok kıılüp var fetlerinden bir tanesi.. Ama biz Sökelilere, Bafa Gölü sakinlerine, nzayıp gidiyorlar. Sonra, hiç de kı: Subaylar kulübü. subay eş. v« Bafa Gölü auüe«aUihesine soMiyont» : • * estetik gayılmayacak . hürolar, fr Yine bu* sayede, Almanya'dan lerînin kulübü, protestanlar ku Bu vatana Tanrı göstermesin düşman saldırsa, Bafa'nın hangarlar ve çeşitli vapılar. So ^ Fransa"ya, Avrupa'dan Asya'ya JrıİBİf Vrotestan»«>»r*nîn kulüyoksul köylüleri cepheye gideeek. Niçin? Mütegallibenin gölünü bay ailelerinden bâzıları bn pav «çevre» değişikliği olmadan yer bü ve daha bir vıgın ku'Op.. ak ve balıklannı kurtarmak için mi? yonlarda yaşıyorlar. Asdnbaydan değiştirmeler de kolaylaşıyor. la şu geliyor, üssün içinde böy Vatandaş, uğrnna öldüğü vatanın göllerine topraklarına sahip albaya kadar hepsininki bir. Tek Laon'dan ya da Evreu'den Nale'ine bağlan bulunan âileler çıkamazsa gerçek vatandaş sayılamaz. Savaşta vnrnşmaya geldi farklan şu: Albayın on metre poli'ye, ya da îspanya'ya • hiç artık ordu dışındaki kulüplere mi 51 Mehmet, banşta yaşamaya geldi mi öl Mehmet!. Bn asağılık karelik bir oturma odası var. bir turistik bölgeye uğramadankatılmaya nasıl vakit bulabiliraldatmacaya bir son vermek zamanı artık gelmiştir. Şurada bir prefabrike okul. az hafta sonu geçirmeye gidenler ler? ötede, beyaz bir yapı, damında az değil. Baslangıçta, pratik nedenlerle bir çan. Ihtiyaca göre, hem kilibrnimsenen bu kendi kendine se. hem sinagog. yetme sisteminin, hir vandan, Arabayla bir saatta üssü bafküçük bir sehir ölcüsfi irinde ••••••••••a tan başa dolaştık. ller şeyi gör• Amerikan milletinin yasayısının dük. Sinemasını, spor alanını, nfak bir tnodelini varatırken. ö. kitaplığını, klüpleri, lokantaiarı te yandan. milletin feri kalan nı... Beyaz örtülü, çiçekli, küçük kısmından ayn bir askerî sosye[•a? küçük tnasalar var lokantalarda. te yaratmasından • eğer simdiye Ailemizln büyük kaybı NişanHizmet «self servis» tarzında. kadar yaratmamışsa korfeulabitaçı Kız ve Sisli Terakkl Liseletıs mensnplan iki üç türlii yeri Tarih ve Yurttaşlık Bilgisi öğlir. En belirli kavtrı veren vanı Tiiccnr mekten birini seçiyorlar. Cssün retmeni aon'da, bir assubavın eşine da. Amerikan ordusunun, ana Sanoyici ve içi her yanda, rüzgârların esip hangi üslerde bulunduğanu vatanda ve tüm dünyada. kenİş odamının «avurdugn bir çöl gibi nzayıp gi MÜKERREM AYEL'in sordum. Aslında Fransızdı, dini çevreleyen sosyal çevreden, CAZETESİDİR den pistlerin kenarlarında tıpkı ebediyete Intikalinta 40 ncı gü ama altı yıldır bir Amerikalıyla pratik olarak, vazgeçebilmesihangarları hatırlatan dış gorünfi nüne tesadüf eden 17 Mart 1967 Cuma günü aziz ruhu için Beyaşiinden daha konforln, daha »e evliydi. Cslerde kapalı kala ka dir. Topluroa hem paralel, hem la tam bir Amerikalı olnp çık onnn dışındaki yapısıyle, bu or zıt Soganağa camiinde memlekevimli. İstanbul Ticaret ı Odatı mıştı. Fransızcayı bile Amerika dn. gitgide, «On the ousidedışatlrnlzin tanınnns h&fızları tarat Yoyın Organı lı aksanıyla konn?nyordu. Tür ndakiler» i bilmemek tehlikefından batteı duası ve Mevlidi Şerif okunacağından dost, akra kiye'de kalmıştı iki yil. sindedir. ba ve arkadaşları ile din kar «Nasıl buldunuz o ınemleke(Le Monde'dan derlenmişdeşlerimizin teşrifleriniricaedemerikan üslerinin hepsi bir ti?» dive sordum. tir.) Ttl • 22434039 riz. AİLESİ birlerinin eşi. Ister Fransa" A. Vakıf Han da ister Avrupa'da ya da AsBahçekapı Cumhuriyet 2768 ya'da olsunlar. Üsler ve kampKat 4 No 15 lar işçi siteleri cibi biteviye.. TÜBK AYDINLARI Yıllık obone bedeli 25'T.L. Genel karargâhlar da bu düzeOkul inşa seferberliğine hazırlanin dışmda bırakılmıyor. Hep Kıymetli eşim, sevgili babamız, Heybeliada Hüseyin Rahnınız. bir model üstüne kuruluyorlar. mi Gürpmar Lisesi değerli Edebiyat Öğretmeni İyi Ahlâk Derneği (Basın 12331/2738; Kimlerdir bu üslerde ortalama iki, üç yıllannı geçirenler? Amerikalıların kendi söyledikleTürkiye'deki fakirliğin, geri kalmışlığın sebebi rine bakılırsa, hizmet altındaaziz ruhuna ithaf edilmek üzere, vefatmın kırkıncı g^inüne ki erlerle subaylann entellektesadüf eden 19 Mart 1967 pazar günü ikindi namazından tüel seviyeleri pek yüksek değil dir, subaylann da hepsinin «seç sonra Büyükada Camiinde Mevlidi Şerif okutturulacaktır. me» olduklan söylenomez. Çoğu Kendisini seven akraba, dost ve arzu edenlerin teşriflerini rica (yine Amerikalılann dediğine ederiz. ŞÖre) Güney eyaletlerinden (GeEşi ve Çocuklan Kitabında orgia, Carolina) dan gelmektedirler. Tıpkı kimi memlekette memur olmak gibi. bu eyaletlerYeni Ajans: 2117/2734 Tazan: ORHAN PEKİN KİTAPÇILABDAN tSTEYİNİZ de de orduya girmek bir âdet hâlindedir. ÖdemeU: Harbiye Halâskârgazl Cad. Ko. 85 İstanbul 5 T i . ACI KAfBIMIZ Cumhunyet '^743 Amerikan vatandaşı bir kere İnegöl eşrafından müstantik merhunı Ethem Efendi toorduya girince orada kalmak isrunlan, merhum Ahmet ve Lütfiye Gideroğlu'nun evlâtları, Melâhat Gideroğlu'nun çok sevgili ağabeysi ve kardeşi Cengiz. Savaşeri'nin babası ve amcası müteahhit Lütfü Önsü'nün çok yakm arkadaşı Gideroğlu aile ve dostlarırun çok sevdikleri AMERIKAN Sökede Bafa Gölü askerlerinin kapalı dairesi A Normandia'da Holânda sütii A Beyaz Siyah B Tıpkı bıVbirierine benzeyen kamplar Türkiye'de idi, ama, Isfanbts.'ıı MEVLİT gezmentişfi I Hepsi aynı A MEVLİT MAHMUT GELÂLETTİN KUŞADAU'nın PARA sabrın sonu selâmettir KENAN SAVAŞERİ ve BİLİYORSUNUZ Türk Tâbabet Camiasını itham ve rencide eder mahiyette son günlerde Basm'da ve Radyodaki bir Açık Oturumda yapüan neşriyatı, Türk Eczacıları Birliğı olarak hiçbir surette tasvip etmediğimizi Kamu Oyuna arz ederiz. RAHMİ GİDEROĞLU 13/3/1967 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuşlardır. Cenazeleri 16/3/1967 perşembe günü ikindi namazında Şişli Camiinden almarak Zincirlikuyudaki ebedî istirahatgâhma tevdi edilecektir. MELÂHAT GİDEROĞLU Cumhuriyet 2764 Değerli okuyucular, TÜRK ECZACILAR BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ Cumhuriyet 2761 ACI KAYBIMIZ NMİ PiYAHGOnun sizlere sunduğu her fırsatı değerlendiriniz Gideroğlu Konfeksiyon Limited Şirketinin çok kıymetli kurucu ve Müdürü RAHMİ GİDEROĞLU ile 2 7 MART'ta Tam bilet 20 lira Yarım bilet 10 lira Çeyrek bilet 5 lira BÜYÜK İKRAMl*E KENAN SAVAŞERİ Şirketimizin çok sevdiği büyüğü imalât şefl 13/3/1967 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuşlardır. Cenazeîeri 16/3/1967 perşembe günü ikindi namazında) Şişli Camiinden alınarak Zincirlikuyudaki ebedî istirahatgâhma tevdi edilecektir. Büyük acımız içinde merhumJara rahmet diler, kederli aiJesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz. Şirket Ortaklan ve Mensnplan Hâncılik: 9110/2755. Cumhuriyet 2765 SNUHUHU «RF T " 500 6/N URA (Basın 11845/2749)