Katalog

Işlelmelerin ranlobiliie flyfik Millet Meclisinde görüşölmekte olan Kamn Iktisadi Teşebbüslerinin 1959 1964 yılları raporlannın müzakeresi sırasında söz alan birçok milletvekilleri Devlet işletmelerine yatınlan scrmayeler oranında randıman alınmadığı, alınış kıymetlerine göre toplam degerleri 54 milyar liraya nlaşan Devlet fabrikalarının istenileu ölçülerde bâr sağlamadıkları iddialannı ileri sürmtişlerdir. •••••«••••••••••••a ULUSAL SAVUNMAMIZIN SORUNLARI Işler sarpa saracak Her zaman Diz gezd^imiz gördüğümfiz yerleri sizlere anlatacak değiliz a.. Bugün bir başka vatandasm gezi izlenimlerini köşemize almak istiyoruz. tstelik bu vatandaş alelâde bir kimse değildir, PolatU Belediye Başkanı Kadir Ozalp'tır. Polatlı Postası gazetesinde okuduğumnza göre ilçenin Belediye Meclisi 14 Şubat çarşamba günü öğleden sonra saat ikide toplanmış. Başkanlık kürsüsünde tbrahîm Taşkın, kâtipliklerde tsmall Öğüner ile Yılmaz Başar varmış. Otunım açılmış: Belediyecilik Derneğinin düzenlediği Avrupa sevahatl întfbalannı anlatmasını Bel>»rtiy<> Reisinden istemişler. Kadir Özalp söz almış: « Sımrdan çıktıktan sonra Bulgaristanm Tırnova şehrine var dıksdiye başlamış ve devam etmiş: «Tırnova 45.000 nüfuslu bir Demirperd»» gerisi memleketidir. Şehri her batamdan Belediye Reisi idare edıyor, 4 senede bir seçim yapılıvor. Belediye Meclisi 280 üyelidir. 11 kişılik bır Icra Komitesi var. İcra Komitesi haftada bir toplanıyor. Kazada vuzlerce, binlerce dükkân vok. îhtiyaca göre sayılı tnsanlar için asgarî fiyat tesbıt edilmiş. Elektrik, su ve mesken ucuz İmar görmüs durumda. Hasthaneler ücretsiz. Muayyen bir yaşı aşmca ölmiyecek derecede tekaütlük maaşı ba|lanıyor. Meskenler 53 metrekare üzerinden yapılıyor. Gecekondu, fcanallzasyon gibi dâvalarj kataıamış. îşsizlik diye bir sey yok. Çiftçllik için de muayyen yerde ekim yapılıyor, ama şu kadar mahsul vereceksin deniyor, vermezse maaşından kesülyor. Her şey kooperatifin ve devletin elinde.» Polatlı Belediye Başkanı bundan sonra Türk • Bulgar naırmı nasıl geçtiğini üvelere şöyle anlatmış: « Sınırda bir telörgü var. Öteki tarafmda Bulgaristan yemyeşil ağaçhk, bu tarafı Türkiye bomboz. Zaten bütün Avrupa yemyeşil ve bakımlı. Türklyeyi bırakanlar işe yaramaz olduğu için bırakmış lar, en güzel parçalan almışlar elimizden. Tırnova Belediye Başkanının maaşı 900 lira bizim paramızla. A%ukat yok. Hukukçular arasmdan bir hukukçu seçiyorlar, yanma halktan iki jüri. Mahkeme böyîe. Sorduk kaç dâva gördünüz diye.. Hiç bir İş gelmiyor dedüer Başkan Kadir özalp Robıanya hakkında da bilgfler vererek konnsmasına devam etmiş: ı Romanyanın Ploeştl şehri 185 bin nüfuslu, 35 bin lşçi çalışıyor. 18 ziraat kooperatifi, 49 çeşitli fabrika var. 965 te 6.000 mesken, 2550 lojman, kapalı spor salonlan yapılmış. Bütçesl 185 milyon lira. Belediye Reisi böyle konuşurken fiyelerden bazılan sıkılmıslar, ve Fikret Yücel söz istiyerek: « Reıs fazla genişletıyor, biz belediyecilik konusundakl g^nlşünü Istiyorduk» demiş. Ne var ki Başkanlık makamında bulunan tbrahim Taşkın: « Hem soru soruyor izahat istiyorsunuz, hem de konuşunca geniş turuyor divorsunuz» diye otoritesini göstermiş. Ve bügi vermeye devam etmiş Polatlı Belediye Reisi: « Artıfc orada da mülkiyet hakkı tanmmaya başlamış. Bir ev yaptınlmasına, avlusunda beş on koyun davar beslemesine lzin veriüyor.» Kadir özalp daha sonra Budapeşte ve Münih izlenimlerini anlatmış, Zfirih'e geçmiş; Milano ve Venedikten sonra tekrar Yugoslavayadan ve nfradıkları Sofyadan söz açmış. Sofya Belediye Başkanının verdiği zivafette söylediği sözlere değinerek: « Sofya Belediye Reisi dedi ki: S i z Amenkalılann, biz Ruslann peykiyiz. Bu şekılde her iki ulke kalkınamaz. Gelin istiklâlimizl Uân edelım. paktlar kurup kalkınalım.» Roi.sin konuşmasımn bu kesiminde A.P. U Syelerden Behlül Teztemel: « Konuşabiliyorlar mı? Nasıl konuşuyorlar böyle?» diye müdahale etmiş. Belediye Reisi sertlenmiş: « Konuşuyorlar, konuşuyorlar..» Bu ilgi çekıci gezi izlenimlerini, yararlı olur düşüncesiyle köşemize aldık. Bub^aristan. Romanya, Yugoslavya, Macaristan, Rusya gibi ülkelere gidip gelenler arttıkça önümüzdeki yıllar başunıza büyük dertler açılacaktır. Bu DemirperdecOer durnp dururken kapılannı açıp: « Buyurun gelin, turistik Bulçaristanı, cennet RomaDyayı gezin!» demezler va adama! Maksadı mahsusla hareket ediyorlar. Bizden oraya ne kadar çok adam giderse, gidip görürse, görüp gelirse, gelip anlatırsa, hayli kişinm keyfini kaçıracak bazı meseleler ortaya çıkabilir. Eloğlnnun Türkiyeyi geçtiği, ve bambaşka bir hayat düzeyinde yaşadığı ortaya çıkabilir, yayüabilir. Bunun için bizim parlak zekâlı iktidar partisl üyelerlne tavsiye ederiz: Hazır şu «Temel hak ve hürriyetleri koruma kanunu» nu çı, karirken pemifp.çrd£. ö^ef^e gidiş gelişi yasak etsinler. Seyahat özğürlügünu de kısıtlasınlar. Yoksa Denitrpefde cehennemi dertsiz başınuza ycDİdea dsrtier açacak, düoyodan lıabeıtsU' ve kendi kendine yaşıyan tnasum vatandaşlanmızı ifsat edecek. Aman bu işin önuoe geçmeli! Hilmi ÖZGEN | bildirilen net gelirler açafidaki eetvelde ftıterilmiştir : ÎŞ KOLUNUN ADI Gıda sanayii Içkı > Tutun » Dokuma > Giyim • Tahta > Kâğıt » Basım » Den » Kauçuk » Kımya » Petrol » Metalden baska mamuller sanayii Madenî eşya sanayii Makine sanayii Elektrik makineleri T op 1a m : Firma sayısı 14.591 631 5 8.965 17.415 2.063 441 2.544 1.084 675 1.048 11 1.830 10.656 844 2.608 63.309 Bildirilen net gelir (M0 TJL.) 143.535, 9.239, 714, 125.806, 74.598, 11.764, 8.218, 50.014, 16.325, 18.821, 45.319, 213, 20.417, 96.096, 10.689, 31.499, B lllosal Savunmanın Amaçları I Doç. Dr. A. Haluk ÜLMAN ğını doğrudan doğruya ilgilendirme yen nedenlerle çatışmaya sürüklen memesi gerektığini çıkarmıştır. Başka bir deyişle, bugünkü dünyada ulusal savunmayı yalnızca askeri gü venlikle sağlayamayız. Çizeceğimiz ulusal savunma politikası, askeri güvenlik kadar siyasal güvenliği de sağlamahdır. Çeşıtli ayrıntılar bir tarafa bırakıhrsa, gunümuzde her ülkeninki gıbi Türkiyenin ulusal çıkarlan da iki ana nokta cevresınde toplanmak tadır. Bunların birincisi Türk ulusunun varlığını ve Türk ülkesinın bütünluğunü korumak, ikmcisi de sosyal ve ekonomik kalkınmamızı sağlamaktır. Ulusal savunmanın amacı ulusal çıkarlara hizmet olduğuna göre, Türkiyenin gerçeklerıne uygun olarak çizilecek her savunma politikası da işte bu iki noktaya yö nelmiş olmalıdır. ruıa güvenmeyi bir yana bıraka rak, askerî güvenliğimizin smıtını Türkiyenin uluslararası durumuna göre ve ekonomik gücünün ulaşabildiği yerde çizmeliyiz. Buyük de\letler arasuıdaki yarışmaya uyarak kendi ekonomik gücümüzü çok aşan bir askerî güvenlik peşinde koşarsak, hem kaldırabileceğimizden büyük yükler altına girmiş oluruz, hem de siyasal güvenliğimizi tehlikeye düşüren dış bağlantılara saplanırız. Bugünkü du rumumuz da zaten budur. losal savnnmanın amacı nedir? Daha çok yakın zamanlara kadar bu sorunun tek bir karıılığı vardı: Ulusal güvenliğin sağlanması.. Ulusal güvenlik dediğimiz zaman da, aklunıza ilk gelen, askerî güvenlikti. Oysa, üzerinde yaşadığımız dünya değiştikçe, ortaya hem ulusal sastratejisi üzerinde çalışan bir uzman, güvenlik konusunda yeni yeni görüşler çıkmışbr. Bu görüşler yalnız ulusal savunma ile ulusal güvenliği birbirinden dikkatle ayırmakla kal mamakta, aynı zamanda ulusal güvenlikle askeri güvenliği de ayn ayn ele almaktadırlar. Çekirdekli çağda Amerikan savaş stratejisi üzerinde çalışan bir uzman savunma politikasını çizmeyi bir poker oyununa benzettikten sonra. bu politikanın amaçlan konusunda jöyle diyor: ... Tam bir askerî güvenliğe erismek yüzde yüz mümkün ola mıyacağı gibi, ulusal savunmanm tek amacı da zaten bu değildir. Ulusal savunmanın asıl amacı, ulusal çıkarlara hizmet edebilmektir. Eğer tek Isteğimiı askeri güvenliği sağlamak olsaydı, belki aşağı yukan tam bir güvenliğe yaklaşabilirdik. Fakat, ulusal çıkarlarm bütünü nü en iyi biçimde sağlayabilmek İçin, bazı durumlarda, askerî güvenlikten fedakârlık yapmak gerekmektedir. Çünkü bu oyunu oynarken ortada dönenler poker fişleri değildir, ulusumuzun yaşantısıdır, ülkemizin varlığıdır, ekonomimizin sağlığıdır.» (1) Ulusal çıkarlar hangileridir? Bu soruya verilen karşılıklar da zaman içinde önemli değişiklikler gösterı yor. Zaten ulusal savunma ve ulusal güvenlik kavramlarındaki gelişmeler de, büyük ölçüde, bu değişıklikler yüzündendir. Bundan bir süre öncesine kadar ulusal çıkar denilince, yalnızca bir ulusun aske rî güvenliğile askeri gücünden gelen siyasal itiban akla geliyordu. Fakat «bekçi devlet» anlayışmdan «sosyal devlet» anlayısına geçüdikçe. ulusal çıkar kavramının kapsamı da genişlemiş, sosyal ve ekonomik kalkınma en az askeri güvenlik, ekonomik güç de askeri güç ka dar önem kazanmıştır. Hattâ, pek hakh olarak, ekonomik güçlenme gerçekleşmedikçe mümkün mertebe tam bir askeri güvenliğin sağlana •mıyacağr feîle söylenmektedir. Nıtekim ekonomik gücü kendi savag araçlannı kendi yapacak düzeye erijmeyen Türkiye, başkasının silahtnı kullanmak zorunda olduğu için, Kıbns üzerindeki ulusal çıkar lannı korumayı basaramamıştır. I U Bn konnsmalarda bttyük bir gerçek payı oldnğunu kabnl ederek bnnnn sebeplerine inmeden önce özel sektör isletmelerinin malî rantabilite oranları üzerinde kısaca durmayı faydalı görmekteyiz : iii Yatırılan sermaye ZEL SEKTÖR tŞLETMELERİNE YATIRILAN SERMAYELER : Devlet Plânlama teskilâtınca 6282 özel sektör isyerinde bir anket yapılarak bu anket sonuçları 1965 yılı kalkınma programına alınmış bnlunmaktadır. Programdaki cetvele göre 300.000 işçinin çalıstığı 6282 işyerindeki sabit ve döner sermayelerin iş kollan itibariyle dağıkşlan şn şekildedir : ÎŞ KOLUNUN ADI Firma Myısı Sermaye toplamı (000 T.L.) 2 073 201, 44.870, 193 392, 3.457.570, 16.597, 218.670, 65.137, 231.936, 134.210, 881.829, 1.419.926, 692.660, 661247, •••a • ••• etvelde görüldügü fizere toplam olarak 663 milyon liralık net gelir bildiren 63309 işyerindeki sabit ve döner sermayelerin bir envanteri yapılmamış oldnğundan kesin rakamlar bilinmemekle beraber Devlet Plânlama Teşkilâtınea bnnnn onda biri yani 6.282 büyük isyerinde yapılan anket sonuçlarına göre 13 milyar liralık sermaye knllanıldığı anlasılmaktadır. Küçük işyerlerindeki sermaye yatınmlarının daba az olacagı dfişflnülerek kaba bir tahminle 63.309 isyerine yatınlan sermayelerin toplamı anketle bnInnan sermayeler toplamının iki katı olarak kabnl edilirse 26 milyar liralık sermaye yatınlan isyerlerinin faaliyetinden yılda 663 milyon liralık net gelir elde edildigi sonncnna varabiliri». Bn da gSstermektedir ki, özel sektör sanayi kollarına yatınlan sabit ve döner sermayelerden yılda ortalama %23 gibi çok düşük bir verim elde edilmekte ve dolayısiyle bn sanayiin millî gelire katkı oranı çok düşük olmaktadır. Turdumnzda bankalara yatınlan paralara verilen faiz oranlan '44 6,5 oranlan arasında değistiğine göre sanayi alanına yatınm yapacak iş adamları paralarını bir bankaya yatırarak işletecek olsalar hiç yomlmadan iki misli gelfr saglayacaklar demektir. albnki birçok işadamlarımız isteyerek sanayi kollarına yatınm yaptıklanna göre hesaben bnlnnan bn rakamlarm gerçek dnrnmn röstermedifi ve sanayicilerimizin Deviete az vergi ödemek için büyük oranda kârlarını gizledikleri sonnenna varmaktayız. Bn bakıtndan ynrdnmnzda istatistik rakamlan üzerinde incelemeler yapan teorik iktisatçılar çok çeliyk sonnçlara varmakta olnp sosyal yapımızın koşullarını bilmeyen yabancı nzmanlan fazlasiyle şasırten bn durnm eiddî bir pliolamaya gidilmesine engel olmaktadır. • •M Türk savunmasının ilkeleri nce birinci noktayı ele alalım. Türk ulusunun varlığını ve Türk ülkesinin bütünlüğünü ko rumak için askeri güvenlik, yeteneklerimizin elverdiği ve durumun gerektirdiği ölçüde, elbette şarttır. Ancak, hemen yukarıda değindiğimiz gibi, savaş teknik ve araçlannın hızla nitelik değiştirdiği günümüzde Türk ulusunun varlığını ve Türk ülkesinin bütünluğunü koru manın tek yolu silâhlanmak, daha çok silâhlanmak, kalabahk ordular beslemek değildir. Bu amaca ulaşmak için. silâh ve asker kadar. belki de ondan daha çok, Türk ulusıınu kendi varlığmı ve Türk ülkesinin bütünluğunü doğrudan doğruya ilgilendirmeyen sorunlar yüzunden savaşa sürükleıneyi onlemek yâni si yasal güvenliği kurmak yollarmı araşürmak lâzımdır. Ulusal savunma politikamızı çizerken gözönünde tutacağımız birinci ilke, bize ka lırsa, bu olmalıdır. 1.257 Gıda sanayii 66 tçki 29 Tütün Dokuma ı 1383 Gıyim • 43 264 Tahta 68 Kâğıt 234 Basın 222 Derı ı 184 Lâstik ı 491 Kimya • 5 Petrol • Metalden başka 287 mamuller sanayii Demir Çelik sanayii 215 691 Madeni eşya sanayii 153 Makine ımalâtı 109 Elektrik makmeleri 215 Nakil araçları 263 Dığer imalât Toplam : 6.282 O 923.919, 241.529, 1.287.846, 133.145, 478.276, 406.327, •••ı • ••I :::: • w W w yenin karşı karsıya bulunduğu güvenlik sorunlan nelerdir? Bu soruyu kısaca şöyle cevaplandırabılirız: Turkiye uzun ol duğu kadar doğal engellerden yoksun. açık kara ve deniz sınırlanyla çevrili bir ülkedir. Trakya'da Yunanıstan ve Bulgaristanla, güneyde Suriye ve Irak'la, doğuda da lran ve Sovyetler Birliğıle sınır komşusudur. lran hâriç, bu komşularımızın hepsile de, yakın tarihte, üzücü toprak anlaşmazhkları çıkmıştır. Buyuk ölçüde bu anlaşmazlıkların etkısı altında, bugün de. bu ülkeler den herhangi bıri tarafmdan kendi toprak bütünlüğune yeni tehditler yöneltilebileceğini duşünmektedır. Bu düşünceyledir ki, Son yirmi yıl içinde kendini hem Batının savunma düzenlerine bağlamak, hem de sayısı jandarma kuvvetlerile birlikte 560 bine yaklasan bir kütleyi silâh altında tutmak zorunda hissetmiştir. I f l f i f i yıllarının uluslararas ı ortamında rki lauD Tü Neden bu kadar ook? ürkiyenin silâh altında tuttugu asker sayısı, diğer Batılı devletlere oranla, çok yüksektir. Eğer bunun nedeni yalnızca güvenlik endişeleri olsaydı, belki bu konuda fazla bir söz söylenemezdi. Fakat. çok büyük bır askeri guce sa hip olan Sovyetler Birliği dışında, Türkiyeye komşularınm hiç birinden bu kadar çok asker gerektirecek bir silâhlı tehdit gelemez. Sovyetler Birliği karşısında önemli olan ise, zaten Türkiyenin kendi gücünden çok Birleşik Amerikanın atom arsenalidir. Kaldı ki, ileride uzun boylu değineceğimiz gibi, bugün Türkiyeye bir silâhlı Sovyet sal dınsı olasılığı da, yok denecek kadar azdır. O halde neden bu kadfti genls bir kitleyi silâh altında tutuyoruz? Bu sorunun başlıca iki karşılığı var. Birincisi, içinde bulunduğumuz ortak savunma düzenleri, Batılı dostlanmız Sovyetler Birliğinin karşısına yeteri kadar tümen çıkaramadıklan için, bizden mümkün olduğu kadar çok insanı silâh altına almamızı istemektedirler. İkincisi, Türkiyenin ekonomik altyapısı silâhlı kuvvetlerini bir sınırdan ötekine hızla aktaracak kadar gelişmiş değildir. Yollanmız ve taşıt araçlarunız yetersizdir. Bu yetersizlik, Türkiye'yi, vurucu gücü yoğun dinamık kuvvetlerden çok, her yöne yayılmış. böyle olunca da vurucu gücü ister istemez parçalanmış statik bırlikler beslemek zorunda bırakmaktadır. Bunun yanı sıra, Türkiyede asker çağırma, toplama ve donatım işleri de hızlı bir seferberliği sağlayacak kadar gelişmiş değildir. Bu durum da, ordunun ba rış sırasında bile savaş sayısına çok yakm büyüklükte bulunmasını gerektirmektedir. 454.677, 13J76.TJ1, Tukandaki cetvelde gösterilen 13 milyar liralık sermayenin 8 milyar 124 milyon liraca M bit değerler olarak fabrika ve binalara baglanmış, geri kalan 5 milyar 252 milyon Ura ise döner sermaye olarak işyerlerinde kullanılmıştır. Cetvelde görüldüğü fizere en fazla sermaye yatınmlan, dokuma sanayii başta olmak üzere kimya ve madenî eşya imalSt sanayii kollarına yatınlmış olup 1963 yılı vergi kayıtlanna göre mensucat sanayiinde çalışan 6965 isverinin bildirdikleri net gelirler toplamı sadece 126 milyon liradan ibarettir. ALÎ RANTABİLİTE ORANLARINJfl DÜŞÜKLÜGÜ : Ozel sektör sanayi işletmelerinden en önemlisi olan mensncat sanaylihcf ya1tınian sermayeler toplamı yukarıdaki eetvelde görüldiigu üzere 3,5 milyar lira oldngnna göre yılda 126 milyon liralık net gelir elde edilmesl demek, <!'o3,6 oranında rantabilite sağlanması demektir. Halbnki son on yıl içinde memleketimize giren yabancı sermayelerin malî rantabilite ortalaması < o 1 oranına nlaşmakta olup yabancı T3 sermaye yatınmlan yerli sanayicilerimizden on kat fazla kâr elde ederlerken bizim işletmelerimizin bn kadar düşük rantabilite ile çalışmalan nt kadar kötü ve verimsiz isletildiklerini ortaya koymaktadır. Veyahnt da sayın fabrikatörler Deviete az vergi ödemek için satışlarını naylon faturalarls yaparak kârlarını az göstermektedirler. Maliye Bakanlıfınca yayınlanan vergi kayıtlarından aldığımız bilgilere göre bu 17 sanayi dalındaki 63.309 isverinin bir yıllık kârlan ise sadece 663 milyon liraya nlaşmakta olup, her is dalındakj firma sayılan ile 1963 yılında Hazineye H T M Geri kalmış bir toplnm olan ynrdnmnznn hııls gelişebilmesi, iş kollannın plânlı bir ekon«ni lefnde kalkınma hedeflerine yöneltilnıesl ile mümkün olacagından yanlıs ve tahminî ra"kamlara dayanılarak yapılan hesaplar aldatıeı sonnçlar vennektedir. Türk ulusal çıkarlarının ikincisi sosyal ve ekonomik kalkınmanm sağlanmasıdır demistik. Savunma gıderleri uzun yıllardır Türk büt çesinin en önemli bölümunü kapsamakta, Türk Silâhlı Kuvvetleri ötedenberi hem sayı, hem de yetişmiş eleman bakımından Türk toplumunda önemli bir yer tutmaktadır. B u gerçek ortada dururken ulu rmK geuşnıemızden bagımsız ve yal nızca bir güvenlik sorunu olarak düsünmek mümkün olamaz. Türkiye, bugünkü durumda, elindeki her yetismiş insanı ve harcadığı her ku ruşu kendi sosyal ve ekonomik kal kınmasının emrine vermek zorundadır. Bu bakımdan, gene bize kalırsa, ulusal savunma politikamız çizilirken gözönünde tutulması gerekli ikinci ilke de, ulusal savunma için harcanan her kuruşun yerinde knllanılmasını ve savunma giderlerinin yurt kalkınmasına yardımcı olmasını sağlamaktır. Sonuç lvalanmn bn ynrdnn mnsterek d&valandır. Dertlerimiz hepimlzin derdidir. 28 nei yfiıyılın ikinci yansında geri kalmış bir toplnm olarak bn bereketli topraklar üzerinde yasamaya devam edeceksek ve özeürlüklerimizden fazla kısıntılar yapılmasını istemiyorsak düriist bir plânlamaya boynn eğmekten ve Devlet eliyle işletilen Kamn tktisadi Tesebbüslerini ıslah etmekten baska çaremiz yoktnr. Toksa, çesitli etkilerle ggrevlerini yapamıyarak kendilerinden beklenen kSrlan veremiyen Devlet isletmelerini kötülevip bnnlan özel sektör eline bırakacak olnrsak, ynkanda anlattığımız düzensizlik bStün ekonomimize hâkim olacafından, gözlerimiz baflı, karanlık bir âkıbete sürüklenmekten başka çaremiz kalmıvacaktır. D Siyasal güvenlik lusal savunma ve ulusal güvenlik kavramlanndaki gelışmelerin tek nedeni devlet, onun la birlikte de ulusal çıkar anlayışlanndaki değişiklikler değildir. Savunma ve güvenlik kavramlanm, bunlar kadar, savaş teknik ve araçlarındaki yenilikler de etkilemektedir. Çıkacak bir çekirdekli savaş sonunda, ortada askerî güvenlikle korumaya çalıştığımız ulus ve ülke den ne kadarınm kalacağı, üzerinde dikkatle durulması gereken bir sorudvır. Gelişen savaş teknik ve araç lan, ortaya. bir ulusun kendi varlı Ü DOÖÜM TÜKSEL ve METİN ANO Kızlan ESBA rriLOFER'ln doğumunu dost ve A rıbalar» duyururlar. Hacettepe 13 2 1967 Herlş: 5121657 ^*v Askerî «üvenlik sorunu u iki ilkenin tartışmasına girmeden önce askerî güvenlik sorunu üzerinde durmak istiyoruz. Çünkü askeri güvenlik ulusal savunmanın yalnızca bir parçası ol duğu halde, bu gerçek Türkiyede iyi bilinmediği ve askeri güvenlik ile ulusal savunma birbirine karıştırıldığı için, savunma politikamızı çizenleri en çok düşündüren şey hâ lâ bu sorundur. Biraz önce de söylediğimiz gibi. Türk ulusunun varlığını ve Türk ülkesinin bütünluğunü korumak için askerî güvenlik elbette şarttır. Ancak, bu konuda bir şeyi iyi bilmek gerekir: Ne kadar geniş bir silâhlı kuvvet beslersek besleyelim, ne kadar silâhlamrsak silâhlanalım, ne kadar para harcarsak harcayalım, yüzde yüz askeri güvenliğe ulaşmak mümkün değildir. Bu bakımdan, asker sayısına da, silâh yığmaklanna da, harcanan paraya da mutlaka bir yerde sınır çizmek zorundayız. Bötün mesele, bu sının neye göre ve nerede çizeceğimizdir. Gerçekçl bir savunma politikası izlemek istiyorsak, başkala SUNA YOMUT Ue Doç. Dr. LATIP SEZAİ YAMAN Evlendıler. Ankara 15 şubat 1967 !•»•••••• ••«•«•••••«•••••••««••«•••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••^•S ••••••••••>>•••••••••••••••••••••••••••••>••••••••••••••••••>••••••••••••• *ı •••••••••••••••••••••••*••••••••««••••*•••••••••••••••••••••••«•••••••••••• * ELHAMRA Cumhuriyet 185 B MUSA. EİZIM ÇOMAE MAE.T S urasını hemen belirtelim ki yukarıda sıraladıklanmız bugünkü geniş silâhlı kuvvetlerimizin varlığını anlatan nedenler olmakla bpraber, bu varlığı hakh gösterecek özürler değildirler. Geniş, yaygın ve statik ordulann modası geçtiği bır çağda, biz de dünyanın gidişine ayak uydurrnak ve sayıdan çok niteliğe önem vermek zorundayız. Bu da ancak askerî güvenlik kadar siyasal güvenliği ve ekonomik Jtalkın mayı da öngören bir ulusal savunma politikasıyla mümkündür. (1) Albay Robert N. Ginsburgh, U. S. Military Strategy ta the Siıties. (New York, 1965), Sh. 10. istanbul Tiyatrosu VEFAT Merhura Rajit ve merhum Olker Bes'erlerin ojlu, merhum Dr. İsmail Şenol ve Aliye Şenol'un damadı, Sevim Beş'erlerin sevgili eşı; Raşit Beş'erler'in babası, Mehmet Raşit, Kerim, Hüseyin ve Suleyman Beş'erler'ln kardeşi. merhum Ahmet Düren. Bedrlye Güven ve Hasene Düren'in yegeni: Gönül, Nuran, Ekrem, Gürbuz, Selâhattin, Cetn ve Canan'ın amcası; Samira Aksan'ın bacana2ı; Gönül Aksan. Ömür ve Aytop Şenol'un eniştelcrl Ticaret Bakanhğı Tetklk Kurulu Uzmanlarından Enahtaru Bendedur Üç Mart Cuma akşarmndan itibaren Görülen büyük alâka üzerine iki marta kadar uzatılmıştır. *** CELÂL BEŞERLER 14 Şubat 1967 tarihinde Sni bir rahatsızlık neticcsinde Ankarada vefat etmiîtir. Cenazesl 16 Şubat 1967 tarihinde tzmirde Alsancak Hocazade camiindeki Sğie namazını müteakıp Kokiuca aüe kabristanına defnedilecektir. BEŞ'ERLER AİLESİ Cumhuriyet 1658 D O K XO R Y A R I N: GÜVENDEN GÜVENSİZLİĞE Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığından Fakültemizde münhal bulunan İktisadl Doktrinler Tarihi Kürsüsüne Asistan alınacaktır. Yabancı dil imtihanı 20 şubat 1967 pazartesi günü saat 10.00 da Fakültede yapılacaktır. İsteklilerin en geç 18 şubat 1967 eumartesi günü saat 13.00 e kadar lüzumlu belgeleri ile Dekanhğa müracaatlari. HARI KEDISİ T. Ziva Kırbakan Oen. 8»t n ZOhnm R ı R ı l ı t l ı n MOIrhsvnn btlkiâl Cad ParmakKnm NO' m r». 4 ır 73 4 llâncıhk 8809 . 1660 VEFAT Eski Polis Müdürlerinden merhum Şevki Bey ile merhume Fatma Türüfün oğlu Gemi İnşaiye Mühendisi merhvun Albay Amır Türüt'ün kardeşi, Selma Türüt'ün kaymbiraderi, ÇaSıl, AJaeddin Çetıntas, Nuri Efe, Kocaoilu ve Gence aUelerinin akrabası YEŞİLKÖY HAVA ALANI GÜMRÜK MÜDÜRÜ Türkiye Ziraî Donalım Kurumu Eskişehir Bölge Müdüriüğönden: Kütahya Azot Fabrikasmdan 5000 ton azotiu gübre, Trabzon bölgesi ve teskillerine sevkedüecektir. Buna ait sartname, Eskişehir Bölge Müdürlüğü ile İstanbul'da, Galata Rıhtım caddesindeki Karaköy Ajansımızdan temin edilir. İhale kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. Teklif verme müddeti 175.1967 cuma günü saat 14.00 e kadardır. 2490 sayılı kanuna tâbi olmıyan Kurumumuz, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. (Basın 11349 E. 85/1646) Istanbul Telefon Başmüdürlüğünden 1 Başmüdürlüğümüze J967 yılı için tahsis edilen 550 ton çimento Kartal Fabnkasmdan İçerenköy anbarimız ile Üsküdar kiink imâl) santiyemize kapalı zarfla teklif alma suretiyle naklettirilecektir. 2 Bu işe ait sartname Malzeme Servisimizde görülebilir. 3 980. lira geçici teminat alınacaktır. 4 İsteklilerin teklif mektuplannı 20/2/967 pazartesi günü saat 15 e kadar Malzeme Servisimize tevdi etmeleri ilftn olunur. (Basın 11074/1651) (Basın 10962 A. 723/1653) ABDÜLMENNAN TÜRÜT geçirdiği kalb krizi neticesi Hakkın rahmetine kavusmuştur Merhumun cenazesi perşembe günii öğle namazuı, mütaakıp Fatih Camiinden kaldmlarak Edimekapı ŞehiÜiğindeki Aile Kabrine defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. AİLESİ Cumhuriyet 1659 Satılık Gayrimenkul Istanbul, 4 üncü Levent, Büyükdere caddesi üzerindo 532 M2 inşaat sahası bulunan betonarme karkas yapüı kaloriferli Pavyon Pastahane yapılabilecek bina ile altındaki garajdan aynlan kısım kredili olarak satışa çıkarılmıştır. İhale 3/3/967 tarihinde yapılacağından satı» hakkmda her türlu bilgi için Yeni Levent subemiz emrinizdedir. TÜBKİYE EMLÂK KREDİ BANKASI A.O. (Baaın 11330/1652) A L M A N C A B İ L E N STENODAKTİLO Aranmaktadır. Taliplerin STENO rumuru il* P.K. 17$ KARAKOY adresine mektupla müracaatian rica olunur.