29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 Şubat 1967 CUMK OGRETMENİN KAVGASI Dursun AKCÂM OĞRETMEN akanlıkla öğretmenlec arasındaki soğuk hava siiriip gidlyor. Gün olmas ki konu lle HgJH haberler yansunasm gazetelerde. Öğretmenler, Bakanlık emrine almıyor, yonetim gorevleri kaldırılıyor, ısmat), zemin demeden damataşı gibi oradan oraya atılıyorlar.. Anadolu halkı bilisizliğin kuyusunda inlerken Bakanlıgın, eliodeki uç bes bgtetmenl de harcamaya kalkışması bizde dteden beri oynana gelen luhaf bir dramdır. Ortadaki çelişikliğin temel nedenleri üzerinde durulmadan birtakım «tasarruflara» girişilerek baskı yoluyla oğretnıenlırln susturulmaya çalışılması ne Bakanlara, ne öfretmen kitlesinin çalışma gıicüne ne de jurt eğUinıine bir yarar sağlanııştır. Tcrsine baskılar arttıkça rahatsızlıklar, gerginlikler de art mıştır. •••••••••••a m ::;: Değişik faktörlerin intihar üzerindeki rolü Prof. Dr. Nezahat ARKUN I Gül ile bülbül! GozH kör olsun »n zaman denilen şeyin! Zaman gcç yaaın tadı tozu kaçıyor. Vaktiyle merak ettiklerini merai Inyor insan, zevk aldıklanndan trvk almaz, hoşlandıklan lamnaz olayor; kanıksıyor olarl»n Olaylar aşınmış kelin nen bir plâk sanki: Gül, bülbıil, basret, aşk, ölüm.. Alahırka plâklar böyle de, alafrangalan başka mı sanl yolcadan Ingiüzceye, Fransızcaya kadar aynı dar lugafc dinler fibi dinleyin bir Ömür boyo: Adios, corazon, mon amour, î lore, klss me, mıss Gece kıılfibünün cızırtıh mikrofonundan ber Allabın gt kelimeleri dinliren bir balk. Sonra da pistin ustünde «Dön neiim, bacüara m'delim.» Divan edebiyatıoıs mazmunlan vardır, servi boy, zülfi desti endam, csmı cem, ahu göz, vesaire.. Yeni şiirin sc aşağı ynfcan malum. Şiir heveslileri ilk şiirlerini petirdikle eski ustalar önce buna bakarlar: Oğlum, derler, çok yıpranmış keiimeler kullanmışsı fünes, mavi, bahk, bulut, yürek, gemi, nhtim, özlem soyuı leri bir yana bırakıp yazmaya payret et. Bunun gibi bizim poiitikacılar da afızlarını açtıklaı aşağı ynkarı ne diyecekleri malum bulunduftından artık s yatın da tadı kalmadı. Ne diyecek AUahaşkına bizirn polit nnı açtığı zaman? Mazmunlan. kalıplan bazır: « Türkiyede korounizra hevesinde olan'ar. Hiç kitm l&line nza gosteremiyecefl haklar. huzur ve sukunu bozanlaı yaratmaya çalışanlar. Türk mılletini birbirine düşürmek is Karanlık emeUer. Nurlu ufuklara gidişl baîtalıjranlar..» Hani insanın bizim iktidar sahiplerini bir köşeye çekip Oğlum, bu keiimeler vıprandı artık, biraz da yeni şe maya çayret etî diyeceği geliyor. Sfiieyman Demirel'in d"mki« demecini işte bn kanıksam okudum. Ben eskiden Süleyman Demirel'in demeçlerini tahlil etm kıçtıın bir iki defa.. Boşuna bir hikâye. Sap derken sama konufinalarını gıinlük politikanın emrine vermiştir Demirel... gazetelerin yazdığına göre bu seferki denıeci sert imiş Den sertliği nereden geliyor? diye diişündüm. tşte cevabını &ır: size. Diinkii demecinde kullandıjı şu kelimelere bakın: Alçakça tarizler.. Anarşi heveslileri.. / Yakalannı kurtaramıyacaklardır.. Klrli isler.. Haınane maksatlar.. Hayasızlar.. Bir kere bflkflmetin başında bulunan bir kiüinin bfiyle ler kullanması yakısıksızdır. Üstelik bu kelimeleri kullanan man Demirel demecini de şöyle bitiriyor: « trikemızde huktık, nizam hürriyet. hak, kardeşlik, huzuT. ve sukun hâkimdır re .îkim olmaya devam edecektiı Hani lâbana tnrşusu kavanoznna bir cümlelik de perhiz ı koymuşsunuz olmuş size bir demeç. Biliyor musunuz şn «hayasızlar, alçaklar, anarşistler» ke rini alsak, «se\gi. kardeşlik, hurur, sükun* keliroelerine vursa kalayıp iistüne sirke ve revtinrağı ile ?u malum plâklardan döksek. dinlesek de dinlesek: Alçaklar, komünizm. kardeşlik, anarşi, sCkun, huzur, hainler, adios, hürriyet. Je t'aime, demokrasi corazon, dite pourquoi. kiss me. miss me.. Amerik&n usulü demokrasi havarilerinin faleller! bonlar. kanıksıyor dinledikçe insan. Böyle cızırtıiı cazband misali c lerden artık gına geldi. Su son fünlerin olaylan ortada.. Dem bu olaylar ortasındaki durumu ortada.. Başı sonu belll, önı açık bir olayı, ıcığı cıcığı çıkmış eski sarkılarla örtmeye çal beyhude.. Biraz dabi. knrnazca darranır insan. Haa bir cümlesi var ki Demirel'in, bakın işte yalnız onn I dik dfinkü demecinde.. Ve canı yürekten bu cümleye katüı, Diyor ki AdaJet Partisl flaşkanı: « Türk demokrasısini yanlış lstlkametlere süruklemek Is lerin sonu mutlaka hl.sran olacaktır.» Tabü olacaktır.. hetn de nastl.. bem de nssıl.. B Olaylann nedeni Ne var ki olayları Efitim Bakanlarmm kisisel tntumlaniM bailamak. sivasal ortamın geçici nedenlerfne yormak doğrn değildir. Aslında kavga, giinün koşullarına, >urt sorunlanna cevap vereroijen ve muflu bir azuılık yararına calışan çağı geçmiş bir eğitim statükosunu yüriitmekle gorevli Bakanlarla, bu tutucu kısır döngünün kalıplarına sığmayan tabandaki haikcı, reformcu bir öğretmen kitlesinin çatışmasıdır. Bu çatışma yeni dejjildir. Koy Enstitülerinde okuma olanağı bulan halk çocuklannm MIIIî Eğitim örgütünde gürev aldıkları giınterden başlamıstı. Rahatı kacanlar bnce Yük«ek Kov Enstirülerini kapa'.t:)ar. yetmedi. sonra da oteki Enstiliileri bir güzel kuşa çevirdikten sonra geçtiler oğretmenlerin yamacına. Valilere, kaymakamlaıa yetkiler vererek, stmdilerde olduğu gibi, oğretmeni ezdirdller. MüteBalibenin. atgm parfi simsarlarının karsısında onları yalnn bıraktılar. Koylü için ozu deçil yalnn sözıi götüriilen kııru devrhn mıtuklannın havarisi öğretmeni, halkııı karsısında valancı durutna düfiirduler. Onca parlak nutuklardan hiç bir yarar saflan raadığuı gören balk. bu notuklann kıravatlı efendl takrnıı hesathna nydurulmuş bir dıımen suyu olduğu sonucuna vardı, o vüzden de oğretmene gfivenl sarsıldı. Politikarmm rilkiye kaç, tazıya tut oynnu fretmenler içinden geldlkleri Insanlarm dert içinde octaya çıkan lâiklik • din catişmalannın da leriyle sancılıdırlar. Turkelinin bu silkiniş hedefi oğretmen oldu. Bb>leee onlar inanç ve geleve nyaniî döneminde halkı aydınlatacak. onlara meklerin birer Donklşotuymuş pibi bice halkls karışık tutacak halk aydınlarıdır onlar. Anayasamız51 karşıya çefirildiîer. Karaîıurt. Horasan, benzeri da >eri olan reformlardan >anadırlar. E^itimin yurt yüzlerce olaylarda halkın halk çocuklarnıa saldırma koşallarma göre yapıcı, yaratıcı yaygın bir haikcı nnın sebebi başka ne olabilir? Bir jandan da karfelsefe üstune oturtulmasını isierler. Isterier ki jılıkiı kozlarını jine öğretmenler ustıinde dencmek •Eğitımde sosyal adalet, fırsat eşıtlığı. ilkesi töm ten geri durmayan siyasal partiier. ojjrelmenijı tedir.\urt cocukları için uygulansın. Eli boğründe bckginliçini daha da ariırdılar. Ama oğrehnenler çelene liyen Cumhuriyet cocukları, Cumhuriyet okullarm ığatn, jrid'ene paşatn demeden yurt severllklerinin dan paylanna düşeni doyasıya alsınlar.. Onlann Inancı içinde duşe kalka gorevlerini sıırdurduler, lalktan yaııa gerçek millijetei kesimin gıiçlii bir si bu konulara sahip çıkmalan, geri bırakılmış bir ulkenin öğretmeni olmanın sorumluluğunu dujdukmvını verdiler. vIanndan ötürüdür. Ba bakımdan A B C öğretmekten öte de görevleri vardır. Bu goreUer, siyasal Bu direnişe paraîel olarak Reşat Semsettin Sirer. kliklerin. çıkar gruplannı» çok ustünde, Türk hal e sahneve knnan yıldırma. sindirme politikaoi da ışağı jukarı hemeu her donemde uvfulandı. Bu o kının rontiuluğu yolundadır. Bakanlık bu konularun falanca Bakan. filanca Bakan işi depildir, statu da öğrettnenlerle işbfrliğl yaparak onlara yardımcı olduğu sürece soğukluk ortadan kalkacak, rahat bir onon altmda yatan temei eeitim «oronlarına, halk calışma ortımı kurulacaktır. arunlaruıa bğretmenlerin sahip çıkması işidir. larını medrese metodlan içlnde yeUşmekte olan knsaklarm beynine tıkabasa doldurnyornz. Yetmiyen oğretmen, yetersiz oğretmen, yıl geçtikçe kabaran sınıü mevcntları karobur üstune daha da kambur yüklemektedir. Ortaokul ve üsede beş yü flıik dersi oku >an öğrencinfaı bir elektrik düğmesi takmayı becere memesi bo alicengiz eğitim politikasmm tipik bir orneğidir. Oknln bitiren gençler, eli kolu bağlı hayata aülmaktadırlar. Devlet kapısmda bir racmurluk bulamazlarsa ortaklıkta kalıyorlar. Üniversitelerio dar kadrolarına giremiyenler rektör odası basıyorlar, kentlerin ortasmda çadırlı kamplar kuroyorlar. Bun ca eraek, bones masrafm soancn ba! Saldno çayıra, mevlâm kayıra . üfusun üçte biri için iurcanaıı eğitim yatınm lan böylesine çarçur edilirken, öte yandan alfabesiz yirmi milyon halkımız, okulsuz. oğretmensix onca koylerimiz, yasalanmıza gore ilkoğretinıle viıkümlü, bğretimsiz boynu buküiu onca çocuklarımız bir umut bir ışık ozlemi içinde beklemekte. Sevgili yurttaslanouz, kbylü yurttaşlanmuuı kızlan da vurdumduymazlıfın sessizliğinde eriyip gitmektc. Bu tablolar karşısuıda Millî Eğitim Bakanlan uy'kulannı yitiriyorlar, rahat oturamıvorlar sanınz. 44 yıüık Comhuriyet yönetiminin ııstune iistüne varamadığı, ya da varmak istemediği yuz yıllarm taj laştırdıği bunca »a gerçekierin üstesinden gelmek elbet de bir Bakan m harcı değildir. ama oğretmen lcri tutnp tutup hareamak bunun biç de çaresi değildir. Henn de jföre\ini >apmıyan ogrelmenleri de sss: •••• gil, çalı^am, diişüneni, okuyanı. yazanı Falan••*« ca dergiyi okumuşsun, filanca gazeteye yazmışsm, sosyal adalet demişsin, toprak reformundan soz etnıişsiıı Her Türk milliyetçisini yakindan ilgilendiren kavramlar bunlar. Vitrinlerdeki kitaplardan •••• •••• atmm gaıete sayfalarma, oradan sokak konuşmalarma • ••• ••••> değin yaygınla$an Anayasamızın öngördüğiı bir ta kıra kavramlarda öğTetmenler beyinlerini, dillerioi mi bağlıyacaklar?» «Fıkri hür, \'icdanı hür ne• ••• siller» yelijtirmesini beklediklerimizin fikrine, vicdanına killf vunıbnanıası gerekir önce. D Daha çok bekârfar intıhar ediyor B •rra •••e :::: :::: jjjj • •«a • ••« • •«• >!•* Suç?u öçretmen mî? sisteminıu 19. jüzyıl Fransasından ak* tardığımu kiiise artığı Uklitlerle, sonradan snemesine girlştiğimiz uzmanlı, müvhitli Vajinç> markalı mnkaliitlikler içlnde booUamaktadır. n art gerçeklerinden kopuk devjirme bilgi arük* ^ Sonuç illetleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenler olmasa da oniar Türkiyeyi kurUttin yanmda, yasalarm guvencesimle görevlerini kusursuzca yapmaya caiısacakİAT, iarihsel görevlerini surdüreceklerdir. «•••••'ssssHîssâsssssssiıSssirssssssSfîâSaSmSssssfsssssaaaSrssîSîssiiSsı1 iiii • •*• >••• • ••• • ••• • ••• • ••» 5I« Aylak Musa Ö ö <^ ^ pf\EVVAM KAr DIĞIMl GÖLÖLDÛRUO VAL /o î? Niıtıbus » STANBULDA 1927 • 1946 ve 1950 1960 ARASINDAKİ tNTtHAR FREKANSLARININ İN'CELENMESİ: Bızde Ataturk' un getırdıği «hudutsuz batılılaşma» îsiâm gelenekleriru yıkan sosyal devnmlere yol açmıştır. Dini geleneklerden «ıyrıhp fsvıçre Medenî Kanunu ile düzenlenen aıle sisteroınde kadın«rkek eşitliği, batı örneği y e nı evlenme ve boşanma durum Jannın, bır kelime ıle. aile haya tına konan yeni hukuk kayıtlarının resmen kolayca kabul edilse bıle, bir takızn şahsıyet problemjeri ve şahsiyet sarsmtılan meydana getıreceğı tabıîdır. Nitekim ba sarsıntılann tecirini intihar frekanslarında görmek mümkündür. 19271946 yıllan arasında fstanbul'da evli kadın ve erkekierdeki intihar sayısı yalnız yaşıyaniannklnden Nıtekim, son Dünya Savaşm çok üstündür. (bazen iki mislinda konsantrasyon kampındakı den fazla), bu butun dunya ıntıütün yaş gruplanndaki kamuşahadelerini «Soieide and har mspetlenne aykırıdır ve evdın ve erkek bekârlar, evlilılığın, ıntıhar konusunda korulerden daha fazla intihar et Mass Snicide» kitabında anlatan yucu dıye yorumlanan rolüyle mektedırler. Bekâr ve dul er Meerioo, bu kamplarda ınsanın şaşılacak kadar sıhhatli bir hale bağdasmamaktadır. kekler ıçin en tehlikeü yaşlar geldigıni soyler, eskıden zayıf 9501960 yıllarındaki İstan2530, bekâr ve dul kadınlar için ve kronık şekılde hasta olanlar bul ıntıhar istatıstıkienne ise 2560 arasındadır. 2540 ya? çelık gibı olurlar. Kın ile ego gegore ise, tam aksıne, yalnız arasındaki dul kadınlar ıstisnai lışır, buyur, kendılerıne guven yaşıyanlar evlılerden daha fazolarak bekârlardan çok intihar etmektedlr. Bekâr veya dul ka leri olmayanlar bırer şahsiyet ke la intihar etmektedır. Artik devsilirler, bu kın ve gelecekteki ın rımin tesırınden oldukça uıak odınların intiharında hafıf fluktikam ıradesiyle bütün ışkencele lan bu devrede bir şahsiyet dentuasyonlar olsa bıle yaşla azalre göğus gererler. Meerloo'ya gogesi, bir başka ego organîzasyomaktadır. Demek ki, 2070 yaşlare, darağacına giderke.n esirlerın nu gorulmektedır. Fakat burada, n arasında erkeklerde bekârlar, gosterdıkleri neşe ve şevk, hat evlılerde azalan intihar sayısına kadınlarda ise dullar daha fazta kendilerınden evvel asılanlara karsılık, artan boşanmalar hatırla intihar kurbanı vermektedirkarşı gdsterdıkleri gıpta, ancak latılabılır. ler. Diğer taraftan yalnız yaşamanâ ıle yan erkekler yaJruz yaşayan ka yaşamaya verdıklen 19271948 yıllan arasında bilanlaşılabılir. Butün bunlarm andınlardan daha fazla intihar ethassa evlı kadınlarda fazla olan cak, içbendekı hayat hamlesını mektedırler. ıntıhar sayısı, yenı bir «osyal niharekete geçıren, bu hamleyi kul zam ıçınde zorlaşan bır ego orKadınlarda ve erkeklerde (bü lanmayı bilen olgun bır üstben manivelâsı ıle gerçekleştığini u ganızasyonu ıle ve kısaca evlilik tün jaslarda) en yüksek intihar müessesesıne gelen yenıük ve bu nutmamak gerekir. Insanın hafrekansları Bırinci ve Ikinci >eni muesseseye yeni ferdi Jaıt yata verdığı manâ, üstbendekı Dunya savası arasındaki yıllara larla, yenı bır şahsiyet yapısı be duşmektedir. Ikınci Dünya Sa değerler açısından hayata vernımsemek zorunda olan kadın ve dığı onem, değişen çevre sartiavaşından sonra bütün memleketerkeğin girrcesıyle izah olunabilerde kadın ve erkekte savas ev rmda sahsiyeti sarsıntıya, uğrat. veli yıllanna nazaran intihar maktan korur \te yeni bir ego lır. Nitekim, 1956'da Amsterdam' organîzasyonu" jçerisınde1* fert ' d#. III.. Dünya Sosyoloji Kongrefrekanslannda bir düsme kaydesih'dâ yaptığımız kominıkede bedengeye kavuşur. dılmektedır. Ancak, bu dusme lirtılen bu nokta çok alâka çekerkeklerde kadınlarda oldugunmiştir. Nitekim, Japonya'daki dan daha fazladır. öyle ki, batılılaşma hareketlen de memlekete kazandırdığı avantajlar yanmda bir sure için bır takım sosyal sarsmtılara, şahsiyet buhranlarma sebep olmus ve intihar nıspetlerinde kendinı belırtmiştir. BEN, BEN p vrupa memlekctlerınde (meSBtA S6VOK3İM 9501960 yıllan arasında. bu «elâ: Fransa, Italya, Ingılteİ J sefer yalnu yaşıyanlann evre) her cınsıyetın çoğu latnan lılere nazaran iki, bazen uç tercıh ettığı ıntılı<.r \asıtaları mıslı fazla ıntıhar ettıklen anlavardır. Nıtekım, kendinı asarak şılmıstır. Bu çesitli dunya memintihar etmek erkeklerın, suda leketlerıne uyan ve sosyal yorum boğularak veya zehırle kendinı lamalara göre evlilığin koruyucu öldurmek ise çoğunlukla kadınrolunu belırtme bakımından müların seçtıklerı usullerdır Amerıka'da kadınların en çok hım olan netıce, devrimlerın tesırınden nispeten uzak olan bu yılrağbet ettığı vasıla gazla zehırlarda yeni sosya! r.izama uyan lenmektır, îsvıçre'de ise boğulaaılenin ve bu evlilfk müessesesırak kendım öldurmek intihar va sıtalarınm en başında gelır. Er ne gıren fertlerde şahsiyet yapılarının daha düzenli bir hal alkeklerin tercıh ettıklen ıntıhar mış olması şeklinde yorumlanavasıtası Amerıka'aa ve Italya'da bılır. 1363'de Los Angeles'da Inpatlayıcı silâh, tsvıçre'de kenditıharlan önleme Merkezinde, nı asmaktır. Japonya'da, suda boğulmak ka 19271946 ıle 19501960 devreleri arasındakı fark üzerinde ehemmi dın ve erkek ıçın en çok baş>etle durulmuştur. Ego organivurulan ıntıhar vasıtasıdır. Meşzasyonu bakımından bır ıflâs, bır hur «Harakiri» asillere mahsus yenılge sayılabilecek intıhar yetur. îkıncı Dünya Savasında bıle rıne, yukarda çoğaldığım ısaret harakiri eskı rağbetını bulama etti|imız boşanmalar vasıtasiymıştır. Zıra vuksek kisilerın ço le, gerginlikler bir bosalma, bir ğu (General T.jo tabanca fle, Prin çozumlenme yolu bulmaktadır. ce Konoye letairle intihar etmişlerdir) Avrupalıların kullandıkYARIN : ları ıntıhar vasıtalarına başvur muşlardır. İntiharlarm önlenmesi mümkün mü? Avrupa'da hemen hemen hıç kullanılmajan tenturdivot Ame yıllarında intihar frekanslannda görülen azalma, erkeklerde kaenüebiîir .ki, elimizdeki ista dınlara nazaran daha fazla. katıstıklere gore intıharla ölura dınlann savaş sonrası yıllarmor«m bütün düny» ülkele daki intihar frekanslan ise errinde erkeklerde kadralarda ol keklerden daha vuksektır. duğundan daia yuksektir. Er• kinci Dünya Savasında, ökekkadın oranındaki en yüksek I lum Kamplarında msanlığın fark Finlandiya'da, en dujük • geçirdıği yaşantılar sonunda, fark ise Japonya'dadır. j aşama gucü ve ölunı ısteğı üzeÇesitli yaş gruplanndaki ger rinde yenı kanaatler ortaya çıkçek intihar (ölumle sonuçlanan) mıstır. Psıkoloğlan şaşırtan hafrenkanslarma bakılırsa, ilk genç dıse, bu kamplarda, en kötü iılik yıllannda en duşük oranı zık şartlarda, akla gelmedık ışgosteren frekanslann vaşla art kenceler karsısında bıle ıntıharmakta ve son yaşlılık yıllarında lann çok fazla gdrülınedığı, haten yuksek noktaya ulaşraakta ol ta asıl ınsanı şaşırtan nokta, esır duğu gorülur, ancak bu yüksek lerden ziyade, karap gardiyanlanokta kadında ve erkekte fark' rı arasında intiharların sık sık h bulunmaktadır. Şöyle ki, er görülmuş olmasıdır. Bunu bazı keklerde daha ziyade 70 yaj ve kamp muhafızlan kaleme aldıkStesınde kendinı gosteren bu en ları otobıyografilerinde bilhassa yüksek frekansa kadınlarda çobelırtmektedirler. Uzun yıllar ğu zaman daha erken yaşlarda konsantrasyon kamplarında esır (5060) rastlanmaktadır. tutulan, unlu bir psıkıatrı ve exıstentialıst olan Frankl, «ölüm Kampından Existenti>lisme» adlı kitabında, ınsanın en kotu sartlarda bile njçın intihar etme dığını, kendı exıstentıalıst göruş açısından açıklar. Yaşamak hayata bır mânâ vermektır, eğer yaşamak ıstırap çekmek ise, yasamak o zaman ıstırabın mânâsı nı bulmaktır. rika'da pek revaçta olmustur. Bu ragbetin sebebini belki de tentürdiyotun kolayca elde edilmesınde aramak gerekir. Isîanbulda bır mceleme I 1 ••••••••••••< •»•••••••••••••••••••••••• Basm dünyamızm 50 yıllık romanı : • • • • • • • •••••••••••••••••••••••••••••••••••§•••• •••••••« ^ Kuiianıian vasıtaiar  1 âZOT SANAYÜ T.A.Ş. GENEL MİİBÖBIÜÛÜNÖEN: Bayındırhk Bakanlığı Karayollan Genel Müdürlüğü Birinci Bölge Müdürlüğünden: 1 Eksıltmeye konuian i§: PlnarhisarLüleburgaz yolu klm. 030 arası onanmına lüzumlu stablize malzemenin çıkanlması taşınması ve fıgüre işi olup keşif bedeli 470000.00 Jiradır. 2 Eksiltmesi 20 şubat 1967 pazartesi gunü saat 11 00 de İstanbul Küçükj'alıdaki Bolge Müdürluğünde kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 3 Eksıltme evrakı Ankara'da Karayollan Genel Müdürlüğü Malzeme Müdürlüğünde İstanbul'da Bölge MUdurlüğıinde görülebılir. 4 Eksıltmeye gırebilmek için . ' a) İsteklilerin 1966 yılma alt Ticaret veya Sanayi Odası belgesi ıle usulü gereğince 22550.0C liralık geçici teminat vermeleri, b) İstekhJerin engeç 14 şubat 1967 salı günü mesaî saati sonuna kadar düekçe ile Karayollan 1. Bolge Mudürlüğüne müracaat etmeleri, müracaatta evrak kaydı terihi muteberdir. Dilekçeleriııe en az bu işin keşıf bedeli kadar buna benzer bir iş yapüğına dair belge ile bu eksiltmenin ilân tarihinden sonra almmış malî durum bildırisi ve bunu te%'sik eden banka mektubu ile plân ve teçhizat taahhüt beyannamelerini eksiksız oîarak bağlavarak bu Iş için veterlik belgesi almplön lâzımdır. Telgrafla müraesatlar kabul edilmez 5 Isteklılerın 2490 sa}'ilı kanuna gore hazırlayacakları teklif mektuplarmı ıhale saatınden bir saat evveline kadar Komisyon Başkanlıçma venr.elerî lâzımdır. Postada vâki gecikmeler nazan itibare alınmaz Mütercim Alınacaktır Kütahva Azot İşletmelerim'zde istüdanj edilmek üzere tecnibeli Almanca ve Ingilizce Mfitercimi alınacaktır. İsteklileria Azot Sanayii T ^ Ş Genel Müdürlüğüne (Ankara Kızüay Ziya Gökaip Caddesi İşkurhan'da) müracaatlan rica olunur. (Basm 10712 A. 513/1101) iamsun Kolej Mudürlüğünden Insi tanek (tek tip) oyua etı (kemıklı) ğır eti (kemıklı) Miktan 40 00 Ad. 4 500 Kg. 4 000 » Talunin edilen tntan lira 28.00 40 500 26 000 Geçici teminat Lira kş. 2100.00 3037 50 1950 00 I Aşağıda nev'ıleri, keşif bcdelleri, geçici teminatne yatırdıklarına daır belgelerı; Yapı İşleri Başkanlığından yapılacaktır. II Sozleşme ve şartnameler Rektörlükte jförülebilir. m Talıp olanların, 1967 yıllnda Ticaret Odasına kayıtlı bulımduğuna, teminatlarını Ü. Savmanlık Müdürlüğüne yattrdıklarına dair belgelen; Yapı İşleri Bakanlığından yeterlık belgesi alabilmek uze«e 1 inci maddede ya»lı iş için asgarî 563.000; 2 nci maddede yazılı iş için asgarî 75 000; 3 iıncü maddede j'azılı iş için ise asgarî 65.000 liralık benzeri işleri müteahhıt sıfatiyle yaptıklan; katt kabulünü yaptırdıklan hakkındakı belgeleri 1/2/1967 giinü, saat 16 00 ya kadar; IV 2490 sayılı kanuna göre her üç iş için ayn ayrt olarak hazırlıyacaklan teklif mektuplarmı eksiltme saatlerinden 1 er saat evvel Rektörluğe vermeleri gerektir. V Postada vâki gecıkmeler nazara alınmaz. Geçici Eksiltme Işin NevJ Kesfi teminatı Tarib ve Saati 562.726,77 1 Çapa 2 nci Dahiliye Klinığı anfi bınası ikmali ıle muteferrık ışler 74.871,00 2 Iktısat Fakultesı 1.B M. Merkezinde yapılacak olan serınletme ve ısıtma tesisatları 63 208,85 3 Iktı«at Fakültesi 1. B. M Merkezinde eîektrık takvıye isı ıle Tıp Fakultesı Kutuphanesı "e Iktisat Fakultesının muftereken kullandıklan karan /»nf~.i = 26J59 4.994 8J.1987 15 00 (sfonbul Uniyersitesi Bektörlüğünden BUGÜN BÜTÜN KİTAPÇILARDA Büyük boy 352 sayfa. En iyi kkğıt, beş renk kapak. Fiatı 12.50 lira. ümum Dağttma Merkezi: ABTEŞ »•••»•••••••••»••••••••••»•»»••»»»»»»»»4»^^, Cumhuriyet 1 1 426 adel Deri Ceket Yaptınlacakiır 1 Teklif mektuplannın 6 şubat 1967 günii saat 1500 e kadar Şirketimizin Fındıklıdaki İkmâl Müdürlüğüne verilmesi. 2 Şartname İkmâl Müdürlüğünden bedelsiz olarak temin edilebilir. D. B. OENİZ NAKLİYATI T GENEL !WÜDÜRLÜĞÜ (Basın 10853/1111 KONGRE DÂVETİ 8J2.1967 15.15 yukarıda yazılı üç kalem yıyecek maddesi kapah zarf usulü ıle satın a'ınacajîîır. Ihale 23/2'1967 perşembe gunu saat 10 00 da Koîej bınasında yapılacaktır. Şartnamesi ış saatie rınde okulda gbrulebılir. Isteklılenn tıcaret odası belgelerini, teminat vezne makbuzlannı kapalı zarflarına ekliyerek aynı gun saat 9 a kadar makbuz mukabılmde Okul Idaresıne vermış olması şarttır Posta gecikmesi kabul edılmez. 4 412 6.2.1967 15 30 TÜBKİYE TÜBİZM KURUlVrUNDAN: 1 Kunımtımuz Genel Kurulu tüzüğün 14 üncü maddesi gereğince ve İdare Kurulu kararile 1 Mart 1967 çarşamba günü saat 14 de Galatasaray Kurum Merkezinde olağanüstü toplantıya çağnlmıştu:. Aynı gün tüzüğün istediği yandan bir faria ekseriyet hasıl olmadığı takdirde Genel Kurul toplantısı, 4 Mart 1967 cumartesi günü saat 14 de Galatasaray Lisesi konferans salonunda üye sayısına bakılmadan mevcutla toplanacaktır. 2 Bu toplanüda Kurum Merkezine kayıtlı aslî ve fahrî üyelerle Kuruma mensup tüzel kjşilerin temsilcileri buluntırlar. TOPLAMININ GÜNDEMİ : a) Açılıs b) Bir başkan, iki baskan vekili ve dört sekreterden mürekkep divBnın seçilmesi c) Türkiye Turinn Kunımn M=.. v ' • • •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle