Katalog

SAHİFE tKÎ '26 Araiık 1967 C U M H U R İ Y K T 1968 Bülçesi ve Vergiler Prof. Dr. Ahmet KILIÇBAY genel bütçesi 21 milyar 449 on ve genel bütçe Ue katma bütçeler toplamı 22 milyar 112 milyon lira olarak tesbit edilmiştir. Bu rakamlar bütçe harcamalarımn yıldan yıla arttığını ve harcamaları finanse etmek için yeni kaynaklar bnlmak gerektiğini açıkça belirtmektedir. Kalkınma çabası içinde bulunan memleketimizde p'.ânın gerektirdiği yaUnmlarla, gittikçe büyüjen carî harcamaları karşılayabilmek için Hükümetler vergilerde devamlı ayarlamalar yapraak lüzumunu hissetmis ve yeni vergiler koymuşlardır. Önümüzdeki yılda Gelir ve Kurumlar vergisinde değişiklik yapılarak vergflerin artıracağı belirtilmekte ve motorlü kara taşıt araçları, istihsal, ithalde alınan istihsal, banka ve sigorta muamele vergi hadlerinin yükseltileceçi haberleri sızmıştır. sübjektiftir. Sigarayı, alkoüfi içkfleri, hatta ye raek sonrası tatlılannı, meyvaları lüks kabul edıp • ••• ağır vergiye tâbi tutmak kabildir. Bu sebeple lüks vergileri, ve bazı gider vergileri ile istihlâk vergilei geniş ölçüde dar gelirh'yi daha çok ezen nitelik taşunaktadır. Bu çeşit vergiler toplumda ki kişileri, maliyecilerin ölçü ve kriterlerine uymaya lorlayıp ondan uzaklaşmayı ve sapmayı ağır ölçüde cezalandıran nitelik taşırlar. !••• >••• >*•• Bu sebeple demokratik düzende fertlerin fca !••• !••• rar ve tercih serbestliğini sınırlayan ve onlan bir kaüba sokmak isteyen bir özelliğe sahiptirler Kisiyi kazandığı gelir seviyesine göre vergilemek adalete uygundur. Fakat gelirini (dar gelirll de •••• •••• dahil) şu veya bu şekilde harcadığı için onu suçlamak gerekir rai? sorusu düşündürücüdür. O Son günlerin haberleri arasında yer alaıı yeni /ergiler üzerinde önemle durmak gerekir Motorlü kara taşıt araçlan vergisi Ue ithalde alınan istihsal vergisi ve dahilde alınan istihsal vergUeri değişbk yapılacak vergi çeşitleri arasında yer almaktadır. Son yıllarda sayısı hızla çoğalan ve «büyük kazançlar» sağlayan şehirlerarası ve şehir içi ta şıt aracı olarak kullanılan kamyon, otobüs, jeep ve kaptıkaçtı gibi motorlü taşıt araçlarının yeterli öls:üde vergUenmediği bilinen bir gerçektir Başkalarının ödedikleri vergilerle yollan yıpra tan ve kazanç toplamı büyük rakatnlara varan bu çeşit araçların müessir bir şekUde vergUendi rilmesi heın vergi adaletine uygundur hem d" bütçe varidatini arttıracak niteliktedir. Ancak burada müessir bir yolun tâyini ve ölçülerin ko nulup uygulanması kolay olmayacaktır. Ithalâtta ve içeride alınan istihsal vergileri konusu etrafında çok dikkatli davranmak gerekir. Bu çeşit vergilerdeki değişmeleri çok defa toptan ve perakende fiatlara kolayca aksettirip. vergi yükünün başka gelir gruplan (çok defa sı nırlı gelir grupları) üzerine aktarüma eğilimi kuvveUidir. Modern anlamda maliyet muhasebesi yeni ta nınmaya başlandığından ve bu esasa dayanan kon troUar yapılamadıgından bu gibi vergilerin fiatlara aksetmesi kolaylaşmakta, hattâ fiat kontrol mekanizması buna fırsat vtnnektedir. Maliyet masraflan toptan ve perakende fiatlar sistematik ve bUünsel bir kontrola tâbi tutulmadıkça bu çeşit vergflerin yükü başka sruplara aktarılabilecek vs vergi adaletsizliği daha da şiddetlenebUecektir. Bir garip tasarı ( ( • • niversitelerımizin Gerçek 1 Sorunları» başlıklı bir yazımızda şöyle demiştik «Oyle sanıyoruz ki, 4936/115 «ayılı kanunla yönetilen Üniversitelerimiz, kendi sorunlarına herkesten önce kendileri eğilmek, köklü çözüm yollarını aramak ve siyasal iktidar yetkililerine dnyurmak zorundadırlar. Vıllardır, ara sıra sözü edilen, Üniversiteler Kanununu geliştirme çabalan ne zaman ve ne biçimde sonuçlanacaktır, bilmiyoruz.» Bu çabaların «ne zaman» sonuçlanacağmı bugün de bılmemekle birlikte, «ne biçimde» sonuçlanabilecefinı Üniversitelerimizin bogününü ve yannını kaygı ile düşünenleri daha da karamsar yapacak ölçüde öğrenir olduk: Üniversıtelerarası Kurul, yeni bir Üniversiteler Kanunu tasarısını 20.4.1967 tarihinrfeki toplantısında kabul etmiş ve bu tasarı, üniversitelenn Senatolanna sunulmadan, Mılli Eğıtım Bakanlığma gönderümıştir. Gazetelerde, Ege Üniversitesınden be? Profesör ve yirmi Doçentin, 15 Kasım 1967 günü toplanarak tasarıyı inceledikleri ve bu tasarıya karşı bir bildiri yayınladıklan haberi çıkmıştır. Ege Üniversitesinin bildirisinde, soz konusu tasarıyı hazırlayan Ünıversitelerarası Kurulun yetkısiz, tasannın da Anayasanın 120'nci marfdesine aykın ve antıdemokratik olduğu behrtilmektedir. erçekten, 4936/115 sayılı Üniversiteler Kanunu incelenince görülür ki, Üniversitelerarası Kurul, bütün Üniversitelerin üstünde genış yetkili bir hıyerarşik organ değil, sâdece, Kanunun öngördüğü belirlı ve sınırlı alanlarda bir koordinasyon ve başvurma kuruludur: Doçentlik jurılerinı tesbit, bazı dısiplin cezalarına karşı itirazları incelemek gibi. Kurulun yetkıleri arasında, bütün Üniversitelerı kapsayacak nitelikte kanun ve tuzük tasarılar^^tiAZirlamak yetkisi yoktur. BoyW"iJÎr 'yetkı, kanıınd« sçıkça (BBHİd* M)T her Üniversite için, kendi Senatosuna tanınmıştır. Yeni tasarıyı hazırlayan Ünive.sitelerarası Kurul da bunu iyi bildiği için, tasarıya, yururlukteki Kanunda bulunmayan. şu yeni fıkrayı koy I ONİVERSİTELERİMİZ ve SORUNLARI 5,5 milyarın hesabı ) Vergi düzenimiz Iılığa sahip olmadığını ve tam olarak oturmadığını göstermektedir. Bunun sebepleri şöylece sıralanabilir: O Gelir ve Kurumlar vergüeri yapılan ve uygulanmaları itîbariyle yetersizdir. Q Gelir vergisinin kapsamı dışında kalan gelir gruplan vardır. Zirai gelirleri ve «küçük esnaf» denilen zümreyi bu arada zikredebilinz. Dünya miUetlerinin çoğu daha âdil olan Gelir Vergilerine ağırlık verdikleri halde Türkiye'dc bu prensipten uzaklaşıp daha az âdil olan ve az geîirliyi daha çok yaralayan verrilere başvurma eğilimi vardır. Zirai kazançların vergilendirilmesi söz konusu olduğu zaman pabuçsuz köylüden vergi alınmıyacağı belirtilmekte, buna karşılık vergi ödeme gücüne sahip orta ve yüksek gelitli ziraatçiler dikkate almmamaktadır. öte yanda. Türk vergicUiği ve dolayısiyle Türk ekonomisi için çok önemll bir varidat kaynağı daha vardır: «Küçük Gelirler» «Küçük» denilen bu gelirlerin çoğu baremin en yüksek derecesindeki memurlann maaşlarından büyüktür. Türk ekonomisi henüz kâfi derecede gelişmediğinden küçük işletmelerin sayısı çok ve bunların milli gelirrteki nispî payı diğer filkelerinkine nazaran büyüktür. Böyle bir gelir kaynağmı vergilememek veya vergileyemeroek kalkınmanın finansmanını güçleştirmektedir. Kısacası mülî gelirimizdekl payı büyük olan zirai gelirlerle (yaklaşık olarak millî gelirin yüzde 45 i), «küçük» sıfatı verilip gerçekte oldukça yüksek oranda vergi ödeyen diğer gruplara (maaş ve ücretlilere) nazaran hemen hemen hiç vergi ödemeyen kazanç erbabının bulunması vergiciliğimiztn bıraktığı büyük bir bosluktur. Yukanda belirtllen iki gruptan çok az vergi alınmasuu siyasî sebeplere bağlayanlar veya çok sayıda küçük kazanç sahibini vergüemenin imkânsız oluşu Ue izah edenler vardır. tielenekcüikten uzak, bilimsel esaslara göre çalışan, yaratıcı maliye idaresinin bu sorunları halletmesi imkânsız değildir. Türkiye'de siyas! i«tikrar hızlı kalkınmaya ve gelirin bölünüşünde ada letin sağlanmasına baglıdır. f ) Son yülarda gelir vergisinden ziyade diğer verji türleri rağbet kazannustır. Gider vergileri, lüks vergileri ve diğer vergUer bu arada zikredilebilir. Bu çeşit vergiler niteükleri, nispcleri dikkatle tesbit edilmek kaydı ile gelir vergilerinin yanında ek vergi kaynağı olmak ve sosval adaleti sağlamak bakımıncUn etküi olabilirler. Suurları dikkatle çizilmediği veya iyi uygulanmadığı takdirde bir çok adaletsizliklere yol açabilirler. «Lüks» terimlnin ifade ettiği anlam ülkeden ülkeye değişir. Hattâ ayni ülkenin çesitii bölgelerlnde farklı manâlar taşır. Bu gebeple bu haberler, vergi düzenimizin kalB ütün kınma hamlesini destekleyecek bu karar u Sonuç # ktisadi kalkınmanın gerektirdiği yatırım ih• tiyaçları, cari harcamalardaki artış ve genel fiat seviyesinin hızlı ve devamlı yükselişi bütçenin yıldan yıla büyümesine yol açmaktadır. VergUer Umi artırmalara dayanan köklü ve temeUi özellikler taşımadığından her bütçe vergi çeşidini ve sayısını çoğaltan yeni teklifler taşımakta ve vergiciliğimiz sadelik ve basitllkten uzak laşıp plân amaçları Ue çelisen ve çatışan yönlere sapmaktadır. GeUr vergUeri iyi düzenlenip uygulanmadığından bazı kişiler gelir vergisine ilâveten birkaç defa vergilendirilmekte, bir zümre ise hemen hemen vergi dışı kalmaktadır. Düşük gelirlerde vergi muafiyeti sınırlarının gemşletip nispeten yüksek sayılan gelirleri daha büyük nispette vergüeme hedefini güden son kararlar vergi adaletinin kuruhnasında sadece bir başlangıç sayılabilir. Öte yandan bütçemizin yapısı (Varidat ve harcamalar itibariyle) fiat istikrarının kurulmasına hizmet edecek bir nitelik tasımamaktadır. Vergicüiğimizde genel eğilim koiay yakalanan ve el altında bulunan, fazla bağırmayan tavuğu yolmafttır. Vergüeri, sosval adalete uyan bUünsel temeUere oturtmadığımız müddetçe gittikçe büyüyen iç ve djş borçlann yükünü yine belli bir zümre taşıyacakbr. • ••a • ••• • ••a •••• 6 •••• •••• •••• •••« Zevk sahibi \ \ beylerin hayran olduğu lüks pardesülük Fransa üenel Kurmay Başkanı General Ailleret'nin herhalde • komünist olduğu söylenemez. «Revue de Defense Natıonale» der • gisinde bir makale yayınlıyan General, Fransa'nın, NATO Antlaş • masından çekilmesini savunmuş, bnnnn askerî nedenlerini ortava Ş koymustnr. General Ailleret'e göre Fransızlar tarib boyunca tek . bir düsmana öncelik tanımıslardır. Eski vüzyıllarda bo diisman . tngiltere olmnstur, daha sonraları Almanva, ve tkincı Dünya Sa • vaşından sonra da Sovyetler.. Bu yüzden NATO'ya katılmıstır • Fransa Oys» şimdi dünvada durum dejismistir. Bu durunıun • anslizi yeniden iyice yapılmalıdır. S Fr»n*»*ya «ehdit hangi yönden gelecektir? Ş Cevap : Hiçbir yerden veva her yerden... Ş Fransa Genel Kurmay Baskanı bir «darum muhakemesl» ya . pıyer. Ve değisen diinyada savaş stratejisini inceliyerek Fransa' . nın antlasma sonunda NATO'dan çekilmesl karanna vanyor. Biz . StTASAL BİLGtLER FAKÜLTESt makalenin türaünfi görmedik, bir derçideki özetini okuduk. . ÖGRETtM CTESt NATO Antlasmasının süresi 1969'da bitecegi için bu konuda . muçtur. «[Üniversitelerarası Ku ğinı ve yükselmelerinl engelle tartısmalar Türkive dısında voSunlasmıstır. Türkivemiıde bır bas • yen; ya da, tasarı gerekçesine rul] Senatolann mütalâalannı langıç görülüvor. tsci Partisi, NATO'dan çekilmeh fikrini savunu • aldıktan sonra Üniversitelerin göre, kıdemli öğretım üyelerinın yor; C.H.P. bir komisyon tertipliverek NATO meselesini enıne ; tümiinü ilgilendiren kanun, tü yapmak istemez gösterildiklerı boynna ve derinligine ineelemek ve sonra bir karara varmak yo ; zük ve yönetmelikleri yapar.» görevleri kendilerınden sonra gelunu tutmustur. Simdilik Halk Partisi çevrelerinde «NATO'da re ; leceklere yaptırmayı öngören (Burarfa, kanun ve tüzük «tasaform» fikri çeçerlidir. • nları» yapmak yerıne, «kanun ve böyle bir tasarı, 4936/115 sayılı Buna ragmen Türkiyenin NATO'dan avnUmıyacaftı tezlnin • tüzük yapmak» yetkisini, Anaya kanunla yönetilen Üniversiteleriçenlş çevrelerde bir pesin hüküm olarak kafalara oturdn^nnu bi ; mizin sorunlarından bır takımısamızda çok önemli değişiklikleı liyoruz. NATO'ya 1952'de eirdik. onbes yıldan beri süreçelen sart ; nm Üniversiteiçı niteliğinı de oryapılmadıkça, Kurulun nasıl kullanmalar. objektif düsünmevi. ve gerçeklere yönelmeyi zorlastır • •aya koymaktadır. lanabileceği de haklı olarak soraaktadır. Ciinkü her kim söz alıp : • rulabilir!) NATO'dan çıkalım. dese, polltikacı hemen 5ne «tılrp de • Üniversitelerarası Kurulun raagoji yoluna sapmaktadır : S yetkilerinı aşarak, Üniversiteleı NATO'dan nasıl çıkarız efencfim, biliyor musunuz bir jet • için hazırlamış olduğu ve Üniversite Senatolanna sunulmadan uçagı kaç milyon?.. Sılâh sanayii dev adımlarla ilerlemekte, yeni ; ürürlüktekı Üniversiteler KaBakanlığa gondenlen tasannın liklerı nasıl izler, düsmana karşı nasıl hazır oluruz? ordunun ko ; nununun 6'ncı maddesine eobutün üniversitelerin görüsünu lunu kanadını mı kıralım' • re, Fakülte Profesörler Kuyansıttığı çok şuphelıdır. Böyle Bn, Szellikle askerî çevrelere isliyen etkili bir savnnmadır. Ş rullan bütün Profesörlerle, bır bir tasarının bır «Üniversite goBlr jet pilotunnn altından ncagını çekmek. süvarinin altından atı • d'ersin öğretımıyle bağımsız olarusü» OLMAMASI GEREKTİnı çekmeve benzer. Denizaltılar, son sistem silShlar, hızlı muhrip ; rak görevlendirilmıs DoçentlerCİNİ, tasarıyı, ozellıkle maddelerle donanmamıs bir ordn efradının kendisini çok rahatsız ve çok • den ve ayrıca, Profesör sayısının lerın gerekçesinı ıncelerken göboslukta hissetmesi tabiîdir. Sava« anında düsmanın karsısın» çı • yarısı kadar Doçentten kurulur receğiz. Böyle yaparken d'e, yer kacak ve canını tehlikeve atarak insanlann elinde en azından düs J Profesörler Kurulunun görevlen darlığından, ancak bazı maddemanınki ayarında araç bulunmasi eerekir. Dısardan l*f sSvlemek • arasında, terfilerin çerektirdigı ler üzerinde durabileceğiz. kolavdır. ama eelin «ilâhın basına geçip sınır boynna dikilin ba . seçimler de vardır. Yeni tasan kalım. ne düsüneceksiniz? • bu Kurulun yapısını deği'tirmeTürk milliyetçileri bu noktanın hesabını çok lyl yapmalıdırlar. ; mektedır. Ancak, bu 6'ncı madBenim de çok zaman yazdıgım gibi, NATO'nun esasta tutulacak ; tfeye eklediğı bır fıkra ile. şu vanı kalmamıstır. Amerikan hizmetinde teskilât derekesinde çaJıs • hükmü koymaktadır • «Eylemli maktadır. demode olmus ve çürümüstür; özeiirlükleri savunmak • Doçent komisyonlan ile, Profenıversıtelerarası Kurulca haiçin kuruldufu söylenir NATO'nun, ovsa millî kurtnlus s»v»sla • sör adayları hakkında rapor hazırlanmış olan tasarı, hem nnı baltalamıs ve fasist duzenlerin Sleti olmustur. • tasarıya hâkim genel zihni nrlayaeak komisyon seçimlerine Bütün bunlar tamamdır.. Ama NATO'nun TürkiTeye ne gettr Ş ve Profesörlerin tâyin ve terfi yet, hem de getirdiği hükümler digini ve eötSrdügünü bütün vatandaslanmmn rBıleri Bnüne §e . ve kurmak istedifi düzen bakı işlerine ait toplantılara Doçentrecek bir çalısmanın içine çirmeliviz. Bu memlfkette millî petrol • mınd'an, Üniversitelerimizin bu ler katılmazlar » Bövle bir fıkdâvası nasıl lif lif incelendiyse, NATO da o denli bir f»yretle ele • raya nasıl bir gerekçe gösterildigiinkii ve yarınki sorunlanna alınmalıdır. J çözüm getirmekten çok uzak kal ğini, en hafif deyimivle, hayretler jçinde okumaktayız: NATO. tkinci Dünya Savası sonunda Türkiyenin itildiğl çık Ş makta. bu sorunları, Üniversite mazın askerî alanda tamamlavıcısıdır. Bizira gibi adam basına • «Bu maddede Profesörler içinde gereksız ayrıcalıklar ve millî çeliri çok düsük bir yokıul ülke. jandarma kuvvetiyle bir S Kurullarının terekküp tarzı ayrılıklar varatarak, daha da arlikte yarım milvonluk ordu beslemektedir. Millî savunmamıza ay ! aynen muhafaza edilmekle betırmaktadır. nlan para vaklasık hesapla 4 milvar liradır. Buna dısardan veri • raber, her türlü tesirlerden Üyelerinın çoğunu tanımadığılen 1.5 milyan da katınız. Demek ki Türkive, NATO müttefiki | uzak kalmak suretiyle müzamız, tanıdıklarımıza da saygı ve olarak 5.5 milvarlık bir harcama içindedir. S keresi lcap eden terfi Işlerinsevgi duyduğumuz bu Kurulun de, terfilerin icap ettirdiği seNe var ki, iç kavnaklardan sağlanan 4 milvar liranın ynıde • hazırladığı tasarıya hâkim tutuçimleri objektif ölçülere daha 90'ı personel masraflan. maasian, yiyecefi içecefi, ve onarım gi • cu eğilim, tasannın bir çok mad1ziyade riayet edecek ve tec bi câri masranara gitmektedir. Teni silShlar v «r»ç gereçler dı • desinde ve gerekçesinde açıkça e rübelerinden de faydalanarak sarıdan verilen 1.5 milvar liravla mümkün olmaktadır. S ortaya çıkmaktadır. Bunu soylerkarar verebilecek kişilerden ken, bazı hükümlerin (belırli olSimdi düsünelim : Ordumuzun mevcudnnun 500 bln ktsiden mürekkep ve bu suretle çeçude mali özerklik, Rektör ve ?50 bin kisive indirilmesi, yani tahii dflzeye retirilmesi halinde sitli vönlerden gelebilecek tpDekanların surelerini uzatabileâri masraflar vanva vakın düsecektir. En azından birbuçuk milsirlerden daha masun kalabime ve ödeneklerini yükseltme, yara vaklasan bir tasarraf mümkündiir. Bu birbuçuk milyar ile lecekleri aklen kabul edilmek emeritus profesörluk gibi...) yegeretinde en son sistem silâhlann sajlanması ve Türk Ordnsunun • icap eden kişilerden knrulu rinde olduğunu kabul etmektebugünkünden cok daha büyük vnruen knvvete Mhip olması itn • hevetlere bırakmak önıtörülyiz. Ancak bunlar, tasarıdaki kânı ortava çikmaz mı? J müs ve bu maksatla bu gibi başka temel değişiklikler, geri Ordumuzun mevcudunun düsurülmesi halinde elde edecegimİJ g islemlere ait seçimlere Doarfımlar, genç bilim adamlarına tasarruf 1.5 milyar lirava yakındır, dedik: Amerlkanın biıe ver J çentlerin katılmamaları nyyaratılan engeller, özellikle tadifi vardım da tümüvle yılda ortalama 1.5 milvardır. Bunun ya S gun görülmüştürj» fariya hâkim genel zıhnıyet yanısırı» ordomnznn Içerden ihale yollanvU sa^ladıfi araç ve ge S "Irtt," tarafsızlığı, tesirlere di1 nında pek önemsiz kalmaktadır. reçlerin cofru memleketi ag giM sarmı, ; vâbancı kümpanvalar va S reoebilmeyi. objektif üği ve B i l i m s e l kaygılardan önce, ki«ıtasivle «aSlanır. Bu ysbaneı kumnaıivaTâr kSrlarını dısan eıkar S sorum duygusu taşımağı sâdeme, belırli ünvanlan başmaktadırlar ki, o da bir avrı sömürü mekaniımmsıdır. S dece bir yaş ve ünvan sorunu kalarından birkaç yıl önce Hesabm tflmflnii ortava döküp de altına bir çizgi çektiğimlı • olarak gören; bir kimsenin, Proalmış, ya da beürli yerlerı baştaman NATO'da kir degil rarar ettitimiıi açıkça (örecegiı, ger • fesör olmazdan bir gün önce bu kalarından birkaç yıl önce ışgâl çekte Türk milleti Türk Ordusunu vabancı yardımı olmadan bes J etmiş bulunmağa aşırı bir önem vasıflardan tüm voksun, Profeliyeeek ve donatacak güetedir.. S sör olcfuktan bir gün sonra da ve öncehk tanıyan; kıdemce dabu vasıflarla tüm donanmış olaAma milleti «öraürenler bu do|rn'ya giılemek İçin ellerlnden • ha genç bilım adamlarını (hatta geleni yapmaktadırlar.. elbette bizler de crrceii gözler önüne ıer ! bileceğıni «aklen» kabul eden d'oktoralarını vermıs, Doçentlik mek için elimiıden geleni yapacaiız S ünvan ve yetkilerini almış, Profe böyle bir görüşle yapılmak istenen değişiklik kımseve bir sey «örlükleri çok yaklaşmış olsa bile), sorumsuz. tesırlere açık. ne kazandıramıvacak. Üniversitelerimize ise çok çeyler kavbettireyapacakları bellı olmaz «çocukcek sakat ve kı«ır bir yol olmaklar» gibi gören; tamgun Ünivertan oteve gıtiemez. {••••••••••«•••••••••••••••••••••«••••••••••••••••••••••••••«••••••C1 site içinde çalısma duzenı yerıne, neredeyse tamgün Ünıversıte Yarın dısında çalı?abılme imkânlarını mesrulastıran, yurt dışındaki Yükselmede bilim adamlarımızı yurt dısında engeller kalmağa zorlayan; Onıversıtelerımızd'e genç kusaklann geleceÇok kıymetli aile büyüğümüz, Fatma Resneli'nln eji, Dr. Resa Aksoy ve Dr. Reha Perkün'ün babpları; Dr. Turgut Ak»oy ve Dr. Filiz Perkün'ün kayınpederleri Prof. Seha L MERAY Doçentken biz de böyle m.ydik? Y Kaş yapayım rierken. U MEVLİT MEVIID SAHİ KIRDAR'in vefabrun üçüncü devir senesine ıajtlayan 26 Aralık salı akşamı teravih namazından sonra Hacı Bayram Camünde okunacaK Mevlide arzu edenlerin teşrifleri rlca olunur EŞİ Cumhurivet 15276 Münir Resneli nin azız ruhuna ithafen, vefatının 1. yıldönü'iüne rastlayan 27 Aralık l'J67 çarşamba günü (yaruı), öğle namazından sonra Şışıi Camünde Lâleli tevşih grupunun iştiraki ile, Kâzım Büyükaksoy, H. Kâni Karaca; H. Zekı Altın; H. Hüseyin Geredeli tarafmdan Kur'anı Kerim ve Mevlidi Şeri.' okunup Ercümend Demirer tarafından duası yapılac^ktır. Arzu eden akraba, dost ve din kardeşîerimizi dâvet ederız. AİLESİ Cumhuriyet 15269 DUYURUYORUZ Her yılın büyük heyecanı, her yılın ugurlu geleneğ^ TAKLİTLERİNDEN SAKININIZ^ DEV YILBAŞI PİYflNGOSU Ikramiye toplamı Milyon Lira Büyük îkramiyesi • iyi ısıtır • hafiftir • empermeabilizedir Altınyıldız Baranko kumaşının kenannda muhâkkak Altınyıldız Baranko yazar. Bu kumaştan yapılmış pardesuler, Altınyıldız Baranko etiketini taşır. Dikkat ediniz. MAARIF DUVAR SAATLİ Milyon Lira I. f Millî Piyango | her yıl bütün vatandaşlara en büyük fırsatı sunuyor TAKVİMİ CIKTI İSTANBUL MAARİF KİTAPHANESİ Cağaloğlu Yokuşu No. 38 İST. DİKKAT ŞUBEMİZ YOKTUR İlâncılık: 4086,15267 TOPTAN Satış Yeri: Talihiniz açık, şansınız bol olsun. Avrupa'da aranan yerli kumo«lar (fiuau 27729/15282)