25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKÎ 24 Aralık 1967 CUMHURÎYET 100. Doğum yılında TEVFIK FIKRET Ziya ARIKAN eçen yüzyıhn politik, ekonomlk, ve yönetim düzensulikleri ülkemizde geniş bunaIımlar rne dana getirmiş sonunda da tarihin ve sosyal gerçeklerin akışı, Osmanlı Devletinl yenl bir düzene girmeye zorlamıştır. Tevfik Fikret 100 yıl 3nce 1867 de dogduğo zaman Tanzimat Devrimi beniiz beklenilen s m * ca ulaşamamış, yenüiğin çalkantıları durnlmamıştı. Fikrtt böylece «Gâvnra gâvur denmlyecek» tanzimat çağı ortamında dünyaya gözlerlni açmış oluyordu. Fakat Fikret'iiJ aile çevresi çocuk lannı tanzimat devrimlnin memlekete armağanı olan yenl bir öğretim turumtında, Galatasarav Lisesi'nde yetiştirmek anlayışını gfisterdi. Fikrettembir içtenlikle inandıgı Batı kültürünii, çağuıın bu tek kalburüstii kurumunda kazandığı gibi kişisel karakterini de bu «Garbe açılan ilk pencere» de geliştirmiştir. Şöyle bir durup düşünfirsek doğumunun 100. yıl dönümünü amlmaya değer bulacağımız bilim, kültür, sanat ve devlet adamımızın sayılannuı pek kabarık olmadığını içimiz sızlayarak anlarız. İnsan kalabalığma medeni bir bütünliik saglayan her türlü beşerîtoplumsal defer alanında, kısır ve yalınkat kalışımızın nedenleri üstünde durmak konumuzun dışındadır una sırası gelmişken Ortaçağ iskolastiğine saplanıp kalmamızı göstermeden geçemeyiz. Tevfik FDtret l?te böyle kurak bir iklimde yetişen, sayısı pek az değerler arasındaki yerini gür sesll şatrlifi lle birlikte bâtıla, gerüiğe kafa tutuşu, poritif btlime açık davranışı Ue doldnrur. G Zafer blraz da hasar Ister.... Bugünün yaşlı aydınlan da ynrt ve millet •evgisini, dogruluk ve gerçeğe güven duygusunu biraz da Fikret'in akıl ve namus mekiği Ue dokuduğu inanç dolu heyecanlı şiirlerini okuyarak kazanmışlardır: «Yükselmeli... yetişir «Ulet U zulmet Parlatmalı her nasiye bir neyytr1 fikret Cehl ölmeü, zulm ölmeli hak bulmalı kuvvet Hakkın yüzü güldükçe gülümser beşeriyyet.» * * * «Çlgnendl yeter varlıgımız cehl Ue kahre Doğrandı mubarek vatanın bağn sebepsiz Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare Can kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol Ey hak yaşa, ey sevgüi millet yaşa var ol.a ukandaki, yargilarımızın kanıtı bu kısa parçalar özenle ayrıştırılırsa görülür ki Fikret'te millet kavramı hümanizmin sınırlarına varmaktadır. Fikret'i 20. yüzyılda yetişmiî bir Türk hümanisti saymaya yetecek baçka kanıtlar varsa da yazık ki hepsini veremiyoruz. Halkunızın dilinde dolaşan bir «Dinden iman dan çıkarma» deyimi vardır. Bizi ya dayanılmıyacak bir güzellik tutkusu ya da altından kalkamıyacağımız bir ezilme duygusn dinden, Imandan çıkanr. Fikret'i de yaşadığı dönemde politik yönetimin baskısı, aosyal yozlaşmanın etkisi dinden imandan çıkarmıştır. Fakat bu böyle birdenbire parlama biçimlnde değü, belli faktörlere dayalı bir tansiyon yükselmesinin sonucudur. Sürüp giden bozuk düzene karşı Uk tepk'sl romanUk plândaki direnişi lle başlar, «Ye?Uyurt» şiirinı yazar, olmaz. Arkadan «Devenin Ba$ı» sembolü ile «Haksızlık eden başlan bir gün koparırlar» demek zorunda kalır, sonuç alamaz. Bundan sonra Osmanlı baskenti İstanbul'un maddî ve manevî ha%asından doğan yoğun «Sis» üı içine cesur bir öfkeyle dalarak önüne geleni kırar geçirir. Bu şiir o zaman küçük bir defter biçiminde satılan sigara kâğıtlarına yazılarak, elden ele gizlice dolaşıp okunmuştur. İkinci meşrutiyetin köşe başlarındaki özgürlük cığırtkanlığı Fikret'i de biraz umutla oyalar ama yazık, işte gene bir «Fecri kâzip» in renkli yaygarasından öteye geçmemektedir olup bitenler. Dünkii özgürlük savaşçüarı şimdi çıkar yanşında... Durum Fikret'in politik yergilerini doludizgin ortaya dökmesine çok uygundur ve «Hânı Yağma» adlı şiiri, bunun en güzel örnegidir. KIZACAK NE VAR? • •a Karlı kışlı bir gün Pencereden dısan bakıyomm, sokaklar cam gibi. Herkes birbirini öfütlüyor : Aman, dikkatU ol, kayıp düşersin ! tstanbnlnn en zengin caddelerinden geçiyorsnnnı, oniki katlı kırk daireli apartmanın kapısının önüne bakıyorsunuz, kaldırım temizlenmemiş. Sornmlusa yok bu isin! Kimse eline küreği alıp kapının dnünü temizlemiyor. Kar yağdı. elektriği de kesildi sehrin, •uyo da Niçin cümlenin birbirine söylediğini gazete köşesine geçirmiyelim : Biı ml savaşa glrecefiz! diye millet blrbJrini kınıyor, AIimallab bir barb olarsa dügümlenip kalırız. Disiplinsizlik, basıbozukluk, üç kfigıtçılık, tefecillk, açıktan para kazanma, calısmadan çalıstırma, kaytarmacılık, toplumun ruhnna işlemis. Bembeyaz karlara baktıkca simsivah bir toplum felsefesini çörür olnyoruz. Bu millet Gazi Mustafa Kemal'in hamlesiyle kurtulusa vönelir çibiydi, Abdülhamit'in kompradorluk düzenini Amerika elivle eetirip basımıza kondurduk; artık bir knşak boyn nfras temizlivebilinen.. Kıbrıs için Ankara'da bu hafta bir tören dü?enlenecekti. G«nçler çagırmıslardı, kalkıp gidecek idik; toplantı yapılacak salonu vermemisler yetkili kisiler.. Telrfonda öziir üstiine özür diliyordu Kıbnslı genç; sanki snçln kendisi imis gibi. Aldırma vahu. oiajan islerdir bunlar!. dedim. Bunlar olağan islerdir. Çünkü simdi Kıbrıs dâvasını nyutma ve unutturma kesimine eirdik. Bu isleri tepeden ySneten iç ve dıs merkeıler ber tedbiri alaeaklardır. Adamlar bizi tanıyorlar: bir parlarız, bir söneriz biz; eskilerin devişivle «fikri takip» yoktur. Pencereden bakıvorum, sokaklar cam eibi. Bir kar daha yağarsa üstiine, adamakıllı tntacak. Acaba Kıbrıs nasıl şimdN? Oradaki Tfirkler nasıl vasıvorlar? On yıldan beri çilesi bitmedi zavallıların.. darmadagın oldnlar. Acaba on yıl Bnce vaşavışlan nasıldı? burfln nasıl? Biriesmiş Milletlerden tarafsu bir heyet incelevebilir mi bunu? Sevket Süreyya Avdemir, tKA Ajansı hültenlerinden alarak 1956 resmî sayımına çöre Kıbrıs Türklüğünün durnmunn rakamlarla ortava kovmnstu. O vıl 416.<)86 Rum. t2.fr)? Türk yaşıyormuş Kıbrıs'ta.. Gerçi Türkler ba savıma itiraz etmiş ve : Biz 113 bin kisiyiz, demisler. Kıbrıs'ta özel kisilere ait toprakların yiizde 33'ü Türklerln elindeymig. Bu araıl 1.495^03 dönüm tutuvor. Soydaşlanmızın yüıde 75'i çiftciiikle reçiniyor. Demek ki. daha çok k5vlerde yaşıyorlar. Kıbns'takl 837 kovün Icinde yflzde 80 190'ü TOrk olanlar 13i adet. viizde 50 80'i Türk olanlar 18, ve vüzde 1 50'si Türk olanlar 97 adet. Türklerin Kıbrıs tarım geliri içinde payları vüzde 33 ile 7.000.000 Sterlin tutuyor. Türklerin toprak ve havvan olarak varlıklarının tntan bundan on yıl Bncesî hesabıyla 47.000.000 Sterlin tutuyormus. Peki, simdi nasıl? tste bu soruya verilecek cevap. «Kıbns dâvasını kazanıyor mnvuz. kavbediyor muvuz» sorusunu aydınlatacak cevaptır. Çünkü o tarihten bu yana Tfirkler, Rumların devsmlı. plânlı, billnçli baskılarıvla topraklarını bırakıp föcedivorlar. Mallannı ya biç pahasına elden çıkanvnrlar, ya da satmadan terkedlvorlar. Kıbrıs'ta şimdi 22.000 Türk «öçmeni köylerdeki topraklarını, çift ve çnbnklarını bırakıp Tfırklerin voîun olarak yasadıkları Türk kesimine «ıtınmıslardır. Bunlar tarlfsiz sıkintıtar iclnde vasamaktadırlar. Islerl rflcleri yoktur. yardımla recinmektedirler. Tflrk toplulujtunun iktisadi durumu çittikçe kötülesmektedir, âdeta e»ir kamplarında vaşamaktadırlar. Kibrıslı Rnmlar ise töçeden Türklerin cîftine çubuğuna konmaktan zevk ve hırs icindedirler. Hepsinin hesabı : Keşke ötekiler de defolnp sitseler, mallanna biz konsak!. Lefkose'de 40.000 Türkün vasadıgı sehlr böUfsi bir esir kampıdır. Papa» Makario* cin fikirli oldugnndan Türk cemaatini vava« yavaş nasıl eriteceSini iyl hesaplıvor. Bizim Ankara ise olayann dısında akıntıya kürek cekınektedir. Şu isi neresinden. nanl .°'~C**I!!Î"' b l l e m i v o r n z . Arada sırada Kıbrıs'ta yirmi otnz Türk olduruldueu zaman : Kalkın ev ehli vatan.. dive davnllar borular çalanr, sonra da hem kendımız oynnız. hem de Kıbrıs dâvasını nyntnrnz. Nazenın NATO incinmesin. Amerikayla do.tlnk bozolmasm, Akdenızın Dotu kanadı kırılmasın, Kıbrıs Kfiba olmasın, pibl saf Millet kauramı • II !a«a • ••• »ııı • aaa Y Yeni bir atılım ecaizade Mahmot Ekrem, Ahmet îhsan'ın Serveti Fünun dergisinde yenl bir edebibiyat atüımı için Tevfik Fikret'i çafınr. üstadın böyle önemli bir Işe Fikret'i çağırması bir bakıma değerbilirlik, bir baknna kendin] bilirlik aayümalıdır. Edebiyat Tarihl, Tevfik Fikret'in şiirlmlıe Parnasçılardan aldığı esinle sağlam bir biçim. olgun bir dış âhenk getirdiğini, Batının sonelerini bize mal edişini, nazmı nesre yaklaştınnasınj. şiirin konusunu genişletip tabiatı işlediğini ve anızu Türkçe Ue bağdaştırmak yolunda basarılı yenililder denediğini söyler. Edebiyatı Cedide topluluğunun estetik anlayışından dofan terkipII dili ile şiire bir duyuş yeniligi sagladığıni da 1leri sürer. Böyle tek ÇİZRUI göruşler Fikret'i yeter ölçüde anlatamaz. Ölümünün üstünden geçen 52 yıldanberi yapılan türlü yayınlar da Fîkret'l Görüş açılannın aynlığı sonnca olarak y» cuçlamış, ya da övmüştür. Bunlar arasmda nesne] metoda belli bir oranda bağb kalabilen, önyargıya en az yer veren iki etüdü anmak gerekir. Bunlar Mebmet Kaplan'ıo (Tevfik Fikret ve Şiiri), Kenan Akyüz'üo (Tevfik Fikret) adlı eserleridir. Fikret üstünde dedikodu yapmaktan kurralmak lsteniyorsa bu tetkikçilerin bilimsel metodnndan ayrılmaksızın daha geniş, daha derin bir ilgi ile daha sürekli bir çalışmayı göze almalıdır. R • •a • ta de karşılamayı v« misaflr etmeyi azetenizin 14/12/967 tarih ve tertip eden (Kırşehir Gençler (15582) sayılı nüshasının biDerneği) Idare Kunılu Sekreteri rinci sahifesının birinci süidim. tununda Nadir Nadi imzası ile Gece fener alaymda jenç, yaşçıkan başyazıda, Batı Trakya lı Kırşehirliler misafir kaldığı Türk azınlıkları adına Yunan konağın avlusunda toplanmıştık. hükümetine çekilen bir telgrafda. Atatürk konagın balkonuna çık(Biz Yunanistandan memnunuz, tılar. Bir arkadaşımız. »öyle koburada Szgürlük içinde yaşıyonujtu: Pa;am »ehırü va köylü ruz. Bize zulüm, baskı yapıldığı iddialan yalandır) demışler. Bi bütün memleket halkı matem izim Ankara Radyosu da. bu a çindedir. Analar, biz evlitlsrımıdamlar Yunanlılara fatılmışlarzı bu vatan ugrunda şehit verdır, Batı Trakya Türklüğünü dik, bu kara günleri görtnek için temsil edemezler şeklmde yayın mi? Nlşanlılar, dullar lözyaşlayapmıstır. rı döküyor, yıllardır koctlarımızı, nişanlılarımızın yolunu bekNadır Nadi bey, Radyomuzun bu öfkeli yayınını. yersiz bululedik. Onlar jehit oldular. Hiç yor. Diyor ki; Batı Trakya Türk olmazsa bizler bu kara gürleri azınlığı içinde bir çoğunluk mey görroese idik. Büyük Adam Atadana gelecek şüphesiz güç vardır. türk. Bu sözler kargısında çok Arama ile başlayan bir kısmı heyecanlandı. da 5'anlış bir mukayese yaparak Muhterem Kırşehirliler: Size, (L'lasal Knrtulnş Savasımızdan bu yana yakın tarihimizi göz ö derin bir heyecan İçinde hitap ediyorum. Söylenen acılan aynı nüne getirir isek Atatürk dUşman lığını görürfiz.) «Adapazarında, duyguları ve ağrılarl» içimiz sızla yarak çekiyoruz. Sizlere ?imdiBoluda ve Kırşehirde Mostafa Kemale karsı isyan etmisler. Ulu •ien müjde vereyim. Bir gün ıssal Kurtulnş Savaşının başarı tiklftl güneşi dogacak ve büyük bir sabah olacaktır. Bir Kemal sızlıga nğraması için «arayla olşöyle söylemişti: Vatanın bağrıduğu kadar. işgal kovvetleri ile de işbirliği etmekten çekinmena dayadı düşman hançerini mişlerdi) diyerek aşagıda izah • yokmuş kurtaracak bahtı kara edeceğim gibi aksine Millî Mümaderini, simdi ben Kemal söycadelemn başından berı, Istıklâl luyorum. (Vatanın bagrına dü» 6 ırşehirliler misafirsever insanlardır. Biz N'adir Nadi beyden ıstiyoruz. Kırşehnmize kadar gıderek bır toplantı yapsın, halkta konuşsun yanhş yazısının bir zuhui eserı olcıuğunu söylemek ve anlatmak suretı ile müstesna bir olgunluk göstersin . Kırşehir, öğrenim Gençlığıne Yardım Derneği Istanbul yubesi Başkanı M. Hilmi M K A L tSTANBCL • CUMHURIYETİN NÜTU: Başyazarımız Nadir Nadi 22 Aralık 1967 günü çıkan yazısının altında Kırşehir «dının yanlışlıkla yazıldığını açıklamıştı. * * * K Dış gezilerde harcâma f f A layların ardmdaki gerçek» f l l l bölümünde yayınlanan dış " w gezilerde harcama eğilimi yazısını dikkatle okudum. Dolaylı ve dolaysız vergilerin bu gibi harcamalara kulianılmasına üzüldüm Katkılanm şunlardır: Ekonomüniz çok fakir, kalkınma çabası içindeyiz. Çeşitli yatırımlar için finansman güçlükleri ile karşı karşıyayız. Başbskan Demırel: kaynakların iktis^dî kalkınmaya sevkedilmesini istiyor. 2 inci k?lkuıma plânı da bunu ön gorüyor. Câri harcamaları kısmak için boyle güzel sözler, vecizeler çok, fakat tatbiki yok. İşte son dış gezileri: Dış gezilerde bazı devletler, 1520 kişilik hizmet memurları bulundurabilir: çünkü fert başma milli geliri 20 bin lira olan devletle aynı durumda değiliz ki bunu ölçü olarak alalım. Ayrıca toplum parasıyle kafile halinde dış geziler, eğlence yerleri, köşkler, lüks arabalar, lüks lojmanlann tasamıfla ilgisi olmayan israf olaylarıdır ve toplamı milyar lirayı asmaktadır. Batı Almanya Savunma Bakanı Staus se çim bölgesine 160 bin liraya yaptırdığı eğitim tesisinden dolayı devlet parası israf suçu ile sorumlu tutulmuştur. Bizde ise hiç bir sorumluluk yoktur. übabı Şlkeste» ana çizgileriyle blreysel duygular fizerine söylenmiş mallhiilya niteliğindeki şlirlerin kabarttıfi, şairin şöhretini saghyan sermaye kitabı (Llvre Capitale) idlr. Bu eserin başındakl tata Ftkret'in örarü boyunca sürdürdügü benliginl anlatır. «Klmseden ümmldi feyz etmem dllenmem perr U bal Kendl cervim, kendi eflakimde kendim tftlrlm Inhtna, taykı esaretten girandır boynuma Fikri hür, lrianı hlir, vicdanı hür bir satrim.» Bu mısralarda şairimiz Fuzuli'ye nyarak yalan söylememiş, kaba boş bir övünmeye de diişmemiştir. Kimileri Fikret'i bnayarak onu «Bol para karşılıeında protestanlara zangoçluk» la suçiamışlardır. Hiçbir zaman doğruyu yansıtnuyan, dar bir çevrenin çurük. ama, büyfik bir kızgınlığıdır bu suçlama~. Fikret kişisel onuruna en küçük hir kuşkunun gölgesini düşürmeden yaşamış insaDİardandır. «Halukun Dcfteri nde Fikret, iilküsünü yeni nesillerin hayat yolunu çizen sağlam milli ilkeler olarak kullanmıştır. «Sen bu yiğit soylu kanı, tnsanlığı yaşatmak uğruna dökeceksin. Hak beHediğin bir yola yalnız gideceksin» « Sız ey fezayı ferdanın Küçük güneşleri, artık btrer birer uyanın Ufukların ebedi iştiyakı var nura, Tenevvür... asrımızın işte ruhu amâli, Sılin buluüarı, silkln zilalI ehvali, Ziya içinde koşun bir halâsı meşkura. Ümidimız bu, ölürsek de biz yaşar mutlak Vatan sizinle şu zindan karanlığmdan uzak» Dünyayı çetin bir savaş alanı sayan şairimiz gençliğe başarımn tılsımını da müjdelemekten geri kalmaz: «Hayatı, divi hakıkatla çarpışan kazanır. G G Sermaye kitabı R airin ruhunda biriken acılar, nefretler, ^ ? klnler ne yaptıysa dinmek bilmetnlş, tersine gittikçe yogunlaşan bir ağrı yığını niteligine bürünerek benliğini baştan başa sarmıştır. tşte o zaman «Tarihi Kadim» adındaki uzun lsyan şiirini yazmaktan kendini alamadığmı görüyoruz. Tarihin başlangıcından bu yana durmıyan bir akışın içinde inşanlığın serüvenini işleyen bu fiirde Fikret: «Her şeref yapma, her saadet plç; Her şeyin iptidası âhiri hiç Din şehit ister âsuman kurban Her zaman her tarafta kan, kan, kan» diyerek dünyada üısanın yarattığı bütün yüce kavramlara saldınr. Fikret'in bu davranışı ilk bakışta kendisinin dinsizliğine verilmişse de durumu başka açıdan yorumlamak daha dogrudur: Ozgürlüğü kutsal bilen Fikret, silâh giicü, din korkusuyla bu kutsallığı ortadan kaldırmaya çabalayan, kahramanük adına, şeref ve şan adına, Tann adına işkence yapmaktan, cinayet işlemekten çekinmiyen, yer yüzfinde bir başka türlü Tannlık taslayan korsan kuvvetlere lânet yagdırdıgı ba şiirinde gerçek Tannya kötülükleri önlemediği, kötülüklere âlet olduğn için pesimist felsefî bir görüşle sitem etmiştir. Kadın, bayatın, toplumun, sanatın güzrl, önemli bir parçasidır. Fikret'in düşünce âlemındc, şiir dünyasında kadının saygı defer yerini bniduğuna inanıyoruz. «Kızlarını okutmayan mıllet, ogullannı manevî öksüziüğe mahkum etmış demektir» düşüncesi «Elbet sefil olursa kadın. alçahr beşer» mısraındaki görüşü gibi doğrudur. Şimdi olağan ve basit görfinen bu anlavış ortaya atıldığı zaman büyük yenilikti. İiii üii İİİİ • ••• •••§ ATATLRKÜN KENDİ EL TAZIS1 İLE HÂTIKA DEFTERİVDEKİ AN1LARI man dayasın hançerini • Bulunnr kurtaracak bahtı kara maderini.) Atatürke Gençler Uerneğı olarak bir sohbet çayı vermiştık. Kılışesı ilişik elyazısı ile Atatürk Kırşehir gençliji yolu ile bütün Kırşehirlilere büyük lltifatlannı tarihi bir vesika olarak hâtıra iz Kırşehirhler Bırınci Dün defterimize tescil buyurmuşlardı. (Kırşehir gençlerinin vatanımızya Savaşından sonra, mtmleda gençliğin kıymetll bir enmüketin nasıl bir uçuruma doğzeci oldnklannı isbat edeeek efru gittiğinı idrak ile büyuk adara kârımetine ve mnsibe ile müteATATÜRKÜ 1919 Aralık ayında halli bolundnkları kanaatı ile Sivas'tan Ankaraya eıderken ken vazı ünza eyleriz. disini büyük tezahüratla karşılayarak bağrımıza bastık ve bır Ahmet Rüstem, IVlaıbar Müfit gece misafir yaptık. dertleştık, Hüseyin Ranf 24/Kânunievvel/ hatta (lstanbul'a gıtmıyerek 133S Mustafa Kemal. «Dertü Anadolunun» göbeğı saKırşehirliler, Türklüğe has bır yılan Ankara'da kalmasını) ısduygu ile milli ımâniarı kuvvetrarla istedik. Bize verdıği cevap lı büyük adam Atatürk'ün sezdışu oldu. (Soz verıyorum gitır.iyeği ve yakından gördü^ü gibi vaceŞım). Burada mecb'jrî kmdımtanseverliklen ile her /sman ifden bahsedeceğim. 1yi bır çekıltıhar edılecek insanlardır. ve tnkılâb Savaşı ve fıkriyatı yolunda Mustafa Kemal Paşanın yanında ve ızınde yuruyen biz Kırşehırlileri memleket çapında ve dünya huzurunda çok acı ve hazın bir mevkıye riüşürmüşlerdir. üîL Jrft d*u a On Sonuç amu, ekonomik gücümüz'i denetleme yeteneğine sahip değildir. Yapılacak iş, Sayıştayı, Plâniama Dairesini Anayasa Mahkemesi gibi bağımsız ve her türlü ekonomik denetlemeye yetkili olarak örgütlemek ve denetlemeyi daha geniş alana yavmaktır. Sallh ALTAN KALAMIS rîhl rfir" " ; a n ı " « « « " ^ Hanyav. Konvav, bllmiyen cahiller K l h l n s i I i l d k K S » v My i " ' \ l b n s l 1 m"i""'»n"««n cemaat llderl «rad k K ö ahi " b e " K l b n s ' t a k i vBlbi " Türke cehennem a»bı Et A Z « *'"e polis copunnn ta« t K "İ M n n a m m » » M biçim toplnro • Varıp bn soronun cejrabını su karlı kıslı e ünde Atanın kabrinde m. anyalım. y o k » Morr.son kumnanv.s^.n mudüründe mi? Biz Kırşehirliler B •••• •••• •••• •••• ıııı • »•• aaaa • ••• •••• " " • • . . . . . . . . . . ' . . . . . . . . . . » TEŞEKKÜR 14 Aralık 1967 perşembe günü Hakkuı rahmetine pek kıymetli varlığuruz merhume kavusan GARANTILİ Süngerleştîrme KURKÇUOGIU Telefon : 47 62 23 Reklâmcıhk: 4779/I5V06 MAHMURE TARA'nın gerek hastalığı ve vefatı dolayısı Ue yakın alâkalarmı esırgemeyen tabip, hemşire ve dığer personel ile hademei hayrafa ve dost ve akrabalanmıza; ve gerekse cenaze törenins ı^tjrak etmek, çelenk göndermek; şifaheo vtya bılvasıta tâziyette bulunmak suretile büyük elemiroia payıpçin cümle dost; d r kadaş tanış ve akrabalarımıza teşekkür ederiz. AİLESİ Renda: 3715222 Sonuç arına yönelişinde dev gibi gücü ile her şeyi yeniden kuran Fikret, ümidin güzel aydmlıgmda şuurlu bir sevinç içindedir, bu anlarda hayata bağlüıgı, insana ve gençliğe sevgisi coşlcun bir sel akışında görünür. Aklıyla kalbini billeştirerek, «Bir gün yapacak fen şu siyah toprağı altın Her şey olacak kudret i irfanla inandım» mısralarile medeniyetin senfonisini çaldığını işltirsiniz. Burada sözü geçen kara toprağı altın yapacak Irfan kudretinin, «Vatan için ölmek de var, fakat borcun yaşamaktır.» diyerek göreve çafırdığı aydm gençliğin elinde olduğunn düşünfiyorum. Y YEFAT hindi dolm&sı • III Haydar Oönmez vefat etmiştir. Cenazesi 24/J2 1967 pazar s ünü öğle namazını mutaakıp Istinye Orta Camündfn kaldırîlarak ebedî ısürahatgâhlna tevdi edilecektir. DENİZCİUK BANKASI TA O Genel Müdürlük Gemi lcurtarma İşletmesi Başmakinistlerinden • ••••»>j««»ıı••••«••••• • •••f«M«IIIMIIIItl«II S S Î S S K S S Î M •••••«••••••••••••fiıaı «••••••••••• ••••••••••• ::::::::::::::::::::::n::::::::n::::::::::::::u:::::.: •••••MMaîîSîaSaSBa S!5îî!!ZS a SKîSSSSîSi." î " İ L A IV öliim ve Teşekkiir 22121967 tarihinde eb«diyete tatikal eden Mjllî Eğitim Bakanlığından 1 Meksiko'da yapılacak 1968 Olimpiyatları sirasında, bir «Uluslararası Şairler Toplantisı ve Şıir Yarışması» dü zenlenmış bulunmaktadır. 2 Varışmaya her ülkenin tanınmiş çağdaş şairleri bir şiirle katjiaMlecek ve buradaki seçme sonunda memleketimız tek jiırle temsil edilecektir. 3 Yarışmaya gönderilecek şiirler; «miUerlerarasında en iyi bir anlayışın doğması için gençiığin dostça karşüaşması ve dostiuk dünyası» konusunda olacaktır. 4 Şiirler, 15 Ocak 1968 pazartesi akşamına kadar Miîlj Eğitim Bakanlığı Kültür Müsteşaıhğına gelmij bulunacaktır. 5 Gelen şiirler beş kişilik yetkili bir jüri taraftndan incelenecektır. 6 Gönderilen jiirler y a a makinesi ile yazılmıs olacaktır. 7 Yarışmaya katılan memleketlerden Olimpiyat Komitesine gönderilen şiirler, Komitece bastınlacak kitapta, şairin mensup olduğu nıilletin dilindea başka. Ingilizce, Fransızca ve İspanyolca çevirisıyle yer alacaktır. 8 Ayrıca, Olimpiyatlarda derece alan 10 şaire Komitece ödül verilecektir. 9 Yarışmaya katılan her memlekete, yayımlanacak eserden 20 nüsha, jiirin «ahibine de 10 nüsha gönderilecektir. 10 Şiiri seçilen salrimiz, dilerse, gidiş dönuş yol parasi ker.disine; Meksika'da kalacağı 828 Ekim 1968 tarihlen arasındaki yiyecek ve yatacak masraflan da Olimpiyat Komıtesine ait olmak üzere, «Şairler Toplantuı» na katılabilecektir. (B«nn: A. 15839/28053/15190) HAYRİYE ÖZÜDOĞFU hastalığı süresince yattığı Gülhane Askerl Tıp Akaderalslnde gdrdügü büyuk ihtimam ve yakıc alâkadan dolayı başta hastabane bastabibi sayın Dr. Alâaddin Doğru, 2. dahiliye klinlği şefi sayın Prot. Lütfü Vural ve başasistan Sedat Türüt ken, Dr. Güner Blrben, Dr. Nuraan Aydınalp ve klinikteki dlfer gö revlllere hastahane levazım beyetlne. acımızı payla?an akraba ve •lostlanmıza teşekkiırü borç bflirlz. Kızlan, Damadı, Torunlan Has: 331515220 VEFAT Baromuzun 1877 sicil sıraaında katıiı AVTJKAT 23.12.1967 günü vefat etmiştir. Cenazesl 24.12.1967 pazar güntl öğle namazım müteakJp Şlşll Camlinden alınarak ebedl istirahatgâhına tevdi edilecektir. Kederll allesine vs meslekdaşlanmıza başsağlığı dlleriz. Istanbul Barosu Başkanlığı F S t K A N A L İ S T Doktor UFA ile yapıldıgı takdirde harika olur UFA, Türk yemeklerine ve tatlılarına en uygun margarindir. UFA'nın tadını alanlar bir daha başka margarin kullanmazlar. (Basın: 28272/15212) Sosyalisl Akım ve Atatürk ve Anayasa ^ Yazan : Remzi ÇAYBAŞI Fiat : 3,5 Lira. Isteme adresi : İst. Karaköy 3üvük Balıkh Han 34. Kıtapçılarda vaıdır. Cumhurıyet 15215 / LA N İnşaat Mühendisleri Alınacak Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketinden: Keban Barajı projes] dolayısiylp nakledilecek olan Elâ» ğ Şeker Fabrikasınm yeni şantiyesinde vazıfe görmek üzere inşaat Yüksek Mühendisleri ve Mühendisleri alınacaktu. llgiUlen, 10195 sayılı karamanıeye bağlı yevmiyeli Teknik Personel Yönetmeliği esaslarına göre yevmiye, mahrumiyet yerl zammı ve şantiye zammı verilecektir Ayrıca, kendilerine kaloriferli lojman tahsis edilecektir tsteklilerin en geç 31/12/1967 tarüune kadar ,ahsen veya k ı u hâl tercümelerini hav* bir dilekçe lle (Türkiye Şeker Fabrikalan A.Ş. Genel Müdürlüğu Mithatpaşa Cad deai No. 14 Ankara) adresine (Personel Müdürlüğüne) müracaatlan rlea olunur. (Basın: 28069 A. 15852'151 R9> ALİ RIZA GÜRSEL M. Kemal KESKİNEL SİNÎR v« RUH H8T. UZMANI BeyofİB Tel: «8 53 74 UFAüstün iezzetli margarin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle