02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT 2 Araîık 1967 ken Beledlye Reisl «llesine hediyeler almıştı. Gorgusu icabı bizı de ihmal etmedi. Bana bir elbıselık, kendı çocuğu ıle birlikte bizimkilere de birer oyuncak &Wı. Kabul etmemek son derece kabalık olacaktı, ettim Beğenmepuş görünmemek için de terzıme verıp diktırdım. Âdetimdir: Hastalığımda bana çıçek getirmek nezaketınde bulunan bir arkadaşımı memnun etmek için, ilk işım onun getırdiğı çiçeğı vazoya yerleştirmek olur. tlk fırsatta da karşıhğını yaparım. Elbıseliğı dıktırme hazırlığında biçımını bırlıkte kararlaştırdığımız ve : (Ankaraya gidışımızde bız de onun ailesıne hedıye getırelim) dıyen temiz yüreklı saf kocam, ne bilirim ki iyi niyetle yapılan her davranıştan kötü mana çıkaran. kafaları sadece fesatlık için çalışan sınsi yılanların dolambaçh ve maksatlı tesır ve telkınleriyle mektubunda bunu bir sıtem vesilesi yapacak? Işte size, bana hücum için fırsat veren elbıselık bu elbıselıktir, Sorarım size, böyle bir ortamda yapılan bir hediyeyi sız ve esıniz kabul etmez mıydınız? Böyle iyi niyetle yapılmış hıçbir hediye kabul etmediniz mı?.. B Lojman tamıri : Vıranşehıre gehşımiz soğukların başlayıp, sobalann kurulmakta olduğu mevsime raslar; Kaymakamlık evi oturulabilecek halde değildi, eşyalarımız tıklım tıklım ziraatin lojmanına yığılmıştı, üç çocukla ne yapacağımızı şaşjrmıstık. İlk gun jandarma komutanı bızi evıne gotürdü. Ikıncı gün Seydo bey, üçüncü gün de Suphi bey misafir etti. Bu zaman içinde kendimize ziraat lojmanından bir oda hazırladık, birkaç kap ve kacak çıkardık, içinde suyu dahi olmayan bu evde gecekondu hayatı yasamaya başladık. Pek zor olmasına rağmen kaymakamhk lojmanı oturulur bir hale gelinceye kadar idare edecektık. Bir gün eşimt (Esin, ziraat muhendisi gelecekmiş, bizim evin tamir parası ancak mart ayından sonra gelebıhrmiş. taşınması nisanı bulur, ne yapacağımı şaşırdım. Gelen arkadaşın yerinde biz olsak lojmanımızda başkasının oturmasını kabul eder miyiz, kendi ıstemedığımiz bir şeyi başkasına teklif etmek çok çırkin olur. Zengınler, lojmanınızı biz yaptıralım, slz bize borcunuzu mart butçesınden odersınız diyorlar, ne dersin?) dedi. Ben de: (Ne yapalım valı bey bir çaresini bulamıyorsa baçka yapılacak ne var kı?) dpdim. TeneEzül edip hir defa olsun kazaya uğrasa. hem eşimin ziyaretıni nezaketen iade etse. derdimize bir çare arasa ve biraz ilgi gösterseydınız hususl idare emrinizdeyken zengınlerden para toplayıp da ahınmsı evi oturulur bir duruma getırmek çabası bize düşmezdi. Sizin, yerinizd; eşir>ı olsaydı Kaymakamlık evınl öyle virane halinde bırakmaz. size Seydo ve Beledive Baskanının yaptığı evde oturdu, onlarla dost o'du demekten sıkıhrdı Bu durum karşısında başka ne vapılabilırdı? Eğer onlar kötü kışilerse bızi onların kucağma sen ittın Kaldı kl gerek Beledıye Reısı ve gerekse Seydo Aydoğan. vaptıkları bu vardımdan art düşünceler'e ıstıiade ve ıstısmar kasdi bulunmayan ası) yaradılışlı Insan lar olduklarını sonrakı davranış ve tutumlarıvle ıspat etmışlerdır. Ne Sevdo ve ne de Suphı Beyler kocama. gayrı meşru bir mas'ahat için hıç bir teklıtte bulunmamışlardır Hasbi olan bu şahst münasebetlenmızden gurur ve iftiharla behsetmek, benım ıçın verine getırilmesi gereken bir vicdan borcudur. Vazıfe ılgiM bakımından Eşim, kaymakamlık yaptığı her kazada Beledıye başkanı ile iyi geçmmeyı pransıp olarak kabul etmiş bir adamdı. Bu, yennılecek bir kusur değıl. bir kaymakam için öğünülecek bır mezıyettır. Her kazada belechye başkanı ile elele vererek o kazanın kalkınması ıçın bırlıkte çalışmışlardır. Burada rla öyle oldu Başkanın ağalığı ıkıncı plânda kaldı. Kaldı ki, aBayla konu<;mak suç ise soruyorum size. E^ımin bır defa olsun ziyaretmı iade ecferek bizı onöre etmemisken neden Behro ağanın esşıâinı aşandırmısdın?.. Eğer her dedı koduya manmak gerekiyorsa senın ıçın de pek çok derfi kodular oluvor Aksam gazetesınin (lâfı bırak doâuya bak) röportajında ıkınız hakkmdakı yazıları da okuduğunuz muhakkak. Naden o zaman cevap veremediniz? Çünkı gazetecıve cevap vermenin tehlıkesını çöze alamadınız. Zaten bıtmış, mahvolmuş bir kacfını çesıtlı ıftıralarla kahredıp kocasının yanına gondermek, vıecfan duygusundan yoksun olanlar ıçın bır tehlıke teşkıl etmezdı. îstedığm şey de az kalsın oluvordu: Gazetede iftıralanna başiarfığın ilk gun. zaten bozuk olan morahm alt üst olmuş; hıç bır şey duşünemeden bir tüp lıbrıyumü ıçıvermıştim. Yavrularımı bağrıma basıp gözyasları içinde dusuncesızlığı yuzunden bizlerı bu duruma duşuren e^ımın yolunu tutmustum. Fakat ana kalbı üzüntümün sonsuzluğunu duymuş, gece yarısı ıçine düşen bir ateşın ön sezısı ıle odama geimış, halımı gorur görmez gereken tedbırı alarak beni kurtarmıştı. Esin, istersen Viranşehir'e hiç gitmeyelim ve irşatlarımzdan bahsediyorlunuz: yalan!.. Sayın Kemal Gazezoğlu! Eşimin o zaman üzülerek anCumhuriyet gazetesınin 9 lattığına göre: Aramzdakı ko15/8/1967 günlü sayılarında yanuşma sert ve kısa olmuştur, yınlanan ve kocamm intiharıyAnkaraya bizı goturmeye gelen la ilgili bulunan seri yazılannıDoğan: «Esın, istersen Viranşezı dikkat, ibret, esef ve hayrethire hıç gitmeyelim. Bılıyorle takip ettim. sun başanlı çalısabılmem ıçın Valinin bana destek olraası Objektif bir görüşle Viranşeşart, Urfa Valısı ıse benı daha hir olaylarını kamu oyuna suilk günde haşladı. Buraya genan îlhami Soysalm Akşamda, lırken kendısını zıyarete gıtmışFikret Otyam'ın Cumhuriyettetım, sızlerı getirmek ıçın usuki röportajlanyla Avukat Muslen izın ıstedığımde: (gelır geltafa llhan imzasıyla Mülkiyelimez ızın mı ıstıyorsun, neye ler Birliği adma tanzim edilen çocuklannı da beraber getırmeve Kim dergisinde yayınlanan dın?..) dıye tersledı. Ben de rapor karşısında sallanan sankendısme: (Kanunun bana hak dalyesini perçinlemek çabası tanıdığı onbeş gunluk müddetı içerisinde olan bir Valinin nehenuz aoldurmuş değılım. Buler kaybettiğini ibretle gördüm. raya buyuğum olmanız ıtıbarıy(... suçluların telâsı içinde) le sırf ınsanhk duygusu ve side olsa, Devletin idari teşkilâzmle tanışmak arzusuyla geldim, tının zirvesinde yer alan bir bu şekılde karşüanacağımı bılzatın, bu kadar yalana tenezzül seydım hiç gelmezdim.) deyıp etmesine esef etmemek elden ayrıldım» dıye aranızda geçengelmiyor. leri gözleri dolarak anlatmıştı. Doğamn lntihanndaki manevi sorumluluğunuzu üzerinizEşım, sekiz yıldır vazıfe gorden atmak ve aile geçimsizliğidüğü yerlerde sizın gıbi bir ustne bağiamak için cümleler trale karşılaşmamış, hepsini çok pezinde ne perendeler attığımsevmış ve saymış, onlar da her zı hayretle müşahade ettim. tesebbüsünde destek olmuş, çaBeni, şu acıh günlerimde kalışkanhgından ve dürustluğünleme almak zorunda kaldığım den dolayı takdır etmışlerdi. yazı serisiyle yalanlannızı ve Eşımi: (uzulme! o, senı henuz çelişmezlikleriniz bütün çıptanımadığı için böyle konuşmuslakhğıyla gün ışığına çıkarmak tur. Tanısın, çalışkanlığını ve zorunda bıraktığmıı için cidmeziyetlerini görsün, bak göreden müteessirim. ceksin, o da diğerleri gibi seni sevecek ve takdir edecektir) dıye teselli etmiştim. Keşke : (peki Doğan, gitmeyelim) deyip Ankarada bir iş bulması için teşvık etseydim. Ne bılirdım ki sen umduğum adam değilmişsin. O günden sonra eşime, yukarıdaki sözlerini (sen bu ziyarete lâyık değılmişsin) anlamında yorumlayarak nasıl duşman kesildiğini, girıştiği her teşebbüste yardımcı olacağına nasıl baltaladığını, başarılarını kendıne Yazmıza başlarken, eşimin mal ederek nasıl korkunç şeilk ziyaretinde Vıranşehirın ökilde izzetinefsiyle oynadığını zelliklerini anlatarak ilerdeki ve baskılarıyla nihayet intıharıçahşmalanna ışık tutacak ikaz Yarın: V'ali Kaymakamı istifaya zorluyor Pçıklama Eski Viranşehir Kayrnakamı Doğan (;ürbü7türk'ün ölümü dolavısiyle trfa Valisi Kemalettin <;azezog!u'nun vaptığı a > çıklamava karşı Ooğan Gürbüztürk'ün eşi, Valne hitaben bir açık mektup eöndermiştir. Basın Kanununun lü uncu maddpsine eöre Esin (iürbiiztürk'ün mahkeme kanalı H e BÖnderdiği vazının aynı verde yavınlanması gerektiğinden İLYft HÂTIRAURI yazı serimizi 5 inci savfamızds yayınlamak mecburivetinde kal diçımızı arıklar. obuyucularımızdan özür dileriz. GÜRBÜZTÜRK YAZAN: ESİN na sebep olduğunu aşağıdaki satırlarda okuyacaksın. Sevrlo ve Beledive Başkanı Suphi Oztopla şahsi münasebetlerimiz A Hedıye meselesı : Ankaradan Vıranşehıre hareket edeceğımiz gun eşim Doğan: (Esin! bugün Vıranşehır Beledıye Re Vali, daha ilk zivaretinde Doğan'ın izzeti nefsiyle oynamıştı isi ile tanıştım. Çocuğunu ameliyat ettirmış, donüyormuş, bırhkte gitmemızi teklif ettı, kabul ettım, ne dersin?) diye sordu. Seydo ve Suphı beylerle daha önce tanıştığımıza ve çeşıtlı eğlence yerlerıne gıttığımıze dair sozlerin gerçekle ılglsı yoktur. Yolculukta da eğlence yerlerıne uğramadık. Bızım en buyuğü altı yaşında üç çocuğumuza Reısın hastahaneden yeni çıkmış çocuğunu da ekleyince eğlence yerlerıne gıtmemıze im kân olmadığını takdır edersın. Yalnız yolculuk ikı gun surdüğu için Adanada yatmamız gerekiyordu. Bu durumda kalınca : (Madem öyle, Tarsusta kahp davımı da gormuş oluruz dedım) ve öyle de yaptık. Ertesı gün Anteptcn geçer BULMACA 123456789 u üff. 1 1 1 1 (çoğul). 2 Dın ve dünya işlert lanılan bir hart. nın birbirtnden ayrı olduklarına lnanmış kişi (ild t). 3 Tersl «defedip gerl göndericı» anlamıT2 3456789 na bır eskı tenm, çevrılınce «sar1|A|R M'.AIvf hoşluktan kendını bılınez hale gelme» karşılığı bır Dıvan Edebıvatı terımı belırır 4 Küçuk çaptaki kıtap, bır sılat taKısı 5 Bır edat, kotü bır şekılde bellenmış durumda ö Hmd Avrupı ırkı mensubu, matematıkte Kul "in favfasmdan kadının vansı. 7 Sozünda durmayıp *alleçlık etme ışt. 8 resbıhlprue Dulunan oır parça oır edar. 9 Kendısml do»uran Kadmdan ayrı veva vcıksun duruında. Dişi Bond ÜViODESTY ÇHâECN DALE UFBeiD: t S T A N BU L Acılıs. program Gunavdın I Kove haberler Gunavdın II Habeıler ve Hava durumu Istanbul'da Bueün Hafıf muzık Sabah limnastiH Hafii muzik Beraber ve Solo Sarkılar Gitar Soloları Turkuler Eserler. Armaianl«r Ovun Havaları Ev ıchı Ara haberler Caz muzıüi R. Erten'den sarkılar Arkası varın Sabah konseri A. Ekbercıcek'ten türküler Ara Haberler Bu hafta Dlnleveceklerinlı V. Dosru ve Arkadasları Beraber ve Solo sarkılar Haberler ve Hesmi Gazetede Bueun S. Akın'dan sarkılar Reklâm Droeramları Ara haberler Macın naklen vavını Folklar Orkestrası Yuksek Öâretim sorunlarl Sarkılar ve Saz Eserleri Ara haberler Dans müziâi Yurdıın Scsi Reklâm Droeramları Haberler ve Hava durumu F. Tunceli'den sarkılar Kıtanlar arasında Ezeilerimızin setirdiSi N. Kemâli Anma Droeramı 24 Saatin Olavlan Solistler Gecidi Cumartesi Aksamı Reklâm Droeramlan Haberler ve Hava durumu Hafit mürik Caz muzıiî ) Kaoanıe İSTANBUL İL RADYOSU Acılıs ve Droeram Cesitli muzik Karısık Sololar Cesitli Melodiler Lled Saati Hafif muzik Koncerto Saatt Gencler icin Caz müziâi Cumartesi konseri Cav Saati Kuciık konser Cesitli muzik Senfonik müzik Hafif muzik Aksam konseri Genclerin sevdlklerl Fıkralar ve müzik Ses muziii Gece konseri Bu Hafta Neler dinleveceksiniz Pivano Soloları Hafif sarkılar Hafif Batı müziM Prosram ve kaoanu. SOLDAN SAGA: 1 «Yemen» ın yenl diktatörü nun soyadı. 2 «Faydalı şeyler bulmaya çalışma çabası» anlamına ıkı söz. 3 Tersı bir erkp.t adıdır, kesin inanç. 4 Bundan yırmi beş yıl öncesine kadar vayınlanmış bir gazetemızin adı, bagırsaklar (eski usul çoğul ve eskı tıp terimı) 5 «Yaşa!» mn kısaitılmışı, tersı «geiışerek buyü!» mânasına bir emirdir. 6 Çevresinde zeytm ve zeytinyajı üretilen bir şehrimızın adı. 7 Hanımların tırnak cılâsı, tanınmış bir Amerıkalı kadın sinema i r tistmin ısmınin kısaltılmış şekli. 8 «Tath göriinen arzusu kirli» karşılığı iki söz. 9 Nota, tarlaya tohum atan YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Uzuntu veren düşünceler DÜNKÜ BULMACANTN HALLEDILM1S ŞEKU NASIL HALLEDİLECEK Yukarıdaki rakamlı bulmaıada Mdece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 üıııe sonııç vardır Bo$ kalan IZ karcnin içine 1 den 9 a kadar uyguo birer rakam koyarak ve tııplan:<*. çarpma. çıkarlma. bolme işaretlerinc dikkat ederek soldan sağa ve yukarıdan as^sıya bulmacada gostrrilen sonuçlari hulunuı. biıaz vaktinizı alır ama, boş vaktinizi br^ça geçirrniş olıırsunuK. F;W; KEN Çevıren: \ ? Garth Vahdet GÜLTEiüH 76 « Böyîe saçma düşüncelere beni de inandırmaya kalkmana müsaade edemem! Biliyorum ki mutlu olacağız, biliyorum !• Byron, biraz alaylı alaylı: «Onu ben de umuyorum» dedi. «Birbirimizi sanki evlenmemişiz gıbi ölün ceye kadar seveceğimizi umuyorum.» Annabella şefkatle gülümsedi. Byron'un bu halini heyecanh oluşuna verdi. Ah, şu erkekler! Anne si öyle demişti: Nıkâhtan önce de, nikâhU da erkekler kadınlardan çok heyecanlanırlarmış. Byron pazartesi sabahı 1815 yıhnın ıkinci günü erkenden kalktı, tek başına bır yürüyuşe çıktı. Annabella pencereden el salladı ama o görmemezlikten geldi. Uğursuzluk getirmekte bu kız neden böyle direniyordu? Nikâhtan once birbirlerini görmenin, selâmlamanm uğursuzluk geüreceğini Byron ona söylememiş miydi? Nikâh o gün saat onbirde köşkün salonunda kıyılacaktı. Byron kahvaltıda bir lokma bir şey yiyemedi, yalnız bir yudum çay içti. Sonra, Hobhouse'ın arkasından, giyinmeye gitti. Önüne serilen güvey elbisesini görünce derin derin bir içini çekti. « Bunun için de ben evlenecek miyim, gömü lecek miyim?» Güveyle sağdıcı salona indiler, baktılar bir uşak minderleri yere koyuyor. O iki papazla gelinin annesiyle babası da durmuşlar, hiç konuşmadan bakıyorlardı. En sonunda, her şey hazır olunca, Annabella, yanında Bn. Clermont'la. göründü. Byron ıçınden: «Gelin kendinden pek emin görünüyor» diyordu. Annabella, yakası, kol ağızları, eteği dantela çev rılı, beyaz muslın bir elbıse giymiş, üzerine sade bir beyaz ceket geçirmişti. Eldivenleri de incecik beyaz danteledendi. Başı açıktı, o kapkara saçlan ışıl ışıl yanıyordu. Papaz Noel, pek ciddi bir tavırla, Byronia Annabella'yı diz çökecekleri minderlere doğru yöneltti. Sonra, ötekiler, dikkat kesilmiş, dimdik dururlarken, duaya başladı. Byron içinden: «Bu adam Lord Wenworth'un nikâh dışı dünyaya gelmiş oğluymuş. diyordu. Hoş şeydi, doğrusu, onun gibi günahkâr bir kimsenin nikâhmın, böyle. bir piçin eliyle kıyılması; hattâ pek uygun düşüyordu. Byron, bunlan düşünerek, kendini toparlamaya, gözlerinin önündeki sisi. kulaklarındaki uğultuyu unutmaya çalışıyordu. Yanıbaşında diz çökmüş olan Annabella'nın ise pek sâkin olduğunun, söylemesi gereken sözleri berrak bir sesle söylediğinin de farkındaydı. tYeryüzündeki bütün mallarımla, varlığımı senin varlığınla birleştiriyorum» sözlerini söy lemesi istenilince şöyle bir duraladı, Hobhouse'a bakarak gülümsedi, az kalsın «Yeryüzündeki bütün borçlanmla» diyecekti. Hobhouse papaza yüzüğu verdi. Bvron yüzüğü papazdan aldı, gelinin parmağma geçirdi. Korkudan titredi: Yüzük o kadar boldu ki Annabella avucunu kapamak zorunda kaldı, yoksa yüzük parmağından düşecekti. Lady Milbanke, telâşla: «Aman yarabbü. diye fısıldadı. El sıkışmalar, kucaklaşmalar. Sonra, defter imzalanınca. Annabella yo'. kılığına girmek üzere odasına çekildi. Geldiğinde Byron'un hemen gözüne çarptı: Annabella yüzüğüne, sıkıştırmak için, siyah bir kurdela sarmıştı. Siyah! Hiç şüphe yok, Papaz Noel görmüştü onu. Lady Milbanke: «Hemen mi gidiyorsunuz7» diye haykırdı. «Düğün pastası, kocamın ha...» Byron: «Artık bayatlamıştır, ikisi de» diye fısıldadı. Hobhouse onun paltosunu giymesine yardım etti Annabella da artık Lady Byron olmuştu giydiği, kürk çevrili, gümüşi mantosunu düzeltti. öne geçip dışan çıktı, beklemekte olan arabaya doğru yürüdü Hobhouse elinden tutup arabaya binmesine yardım ederken: «Mutluluklar dilerim» diyordu. Annabella sâkin bir tavırla: .Mutlu olamazsam kabahat benimdir, Bay Hobhouse» dedi. Byron, Annabella'nın yanına oturduktan sonra ara banın penceresinden elini uzatarak arkadaşının elinı sıktı. Hizmetçiler, uşaklar, bahçıvanlar tüfek atarak uğurladılar, araba yoldan aşağı inerken yakındaki Seaham Kilisesının de çanları çalıyordu. Byron ancak o zaman farkına vardı: Annabella'nın hizmetçisi. o cin gözlu, orta yaşlı Bn. Minns, Fletcher'le, daha iki uçakla birlikte, arkadan gelen ikinci arabada olması gerekirken, bu arabada, karşısında oturuyordu. îçınden: «Dâvetsiz misafir!. dl ye öfkeyle söylendi. Sonra: «Ne de olsa, yapacağım şakaları dinletecek birini bulmuş olurum» diye, kendini avutmaya çalıştı, çünkü bu sıkmtılı durumunda şakaya pek ihtiyacı vardı. « E. Lady Byron, artık elimdesiniz!» dedi. Annabella ağır ağır gülümsedi. « Canıma minnet, Lord'um!» • *• Yeni evliler Seaham'dan öğle üzeri yola çıkmışlardı. Şimdi, soğuk kiş akşammm karanhğında, Halnaby Köşkü'ne yaklaşıyorlardı. Annabella, yoiculuğun son aşamasmda gittikçe daha az konuşur, daha içine kapanır olmuştu, köşesinde hiç kımıldamadan oturuvordu. Byron biraz açık sayılabılecek bir turkü tutturmuştu. Bn. Minns bunu ayıplar gibi homurdanıp duruyordu. Annabeüa üzgündü: Kocası bırdenbire bir yabancı oluvermişti; hele. kadının yanmda, söy'ediklerinin birçoğu o kadar ayıp kaçacak şeylerdi ki. tçinden: «Yoksa onun bu tuhaf çakalarmı ben mi anlayamıyorum?. diyor, bu düşünceyle avunmava çalışıyordu. Karannı verdi: Ko casıyla başbaşa kalır kalmaz bunu konuşacaktı. « Safa geldiniz, Lord Hazretleri, Lady Hazretleri...» Annabella yerinden sıçradı: Araba durmuş. köj kün baş uşağı onları karşılamıştı. Üç, dört uşak, onun arkasında. basamaklarda durmuşlar. fener tutuyorlardı, o yıkıkdökük eski köşkün ön pencerelerinın hepsinde de insanm içıni ısıtan, ruhunu saran bir aydmlık vardı. Byron: «Ne tuhaf!» dedi. «Bir hapishanenin böy lesine aydınlatıldığını hiç görmemiştim.» Annabella'nın buna gülmemesi onu öyle üzdü ki arabadan aşağı ağır ağır indi. arkasına bakmadan, basamaklardan yukarı topallaya topallaya çık maya başladı. Annabella ona kızgm kızgın bakıyor du ama, Byron sendeleyip de düseyazınca. «Topallığından dolayı kimbilir ne acı çekiyordur!» düşüncesiyle, yüreği yumuşadı. Kendisinin arabadan ınmesine yardım eden uşağa gülümsedi. ayaklan kar ların arasına gömüle gömüle, Byron"un arkasından ilerledi. Byron esintili yaşlıkta durup arkasına döndü. Bak yaptığı işe: Eşikten içeri seni kucağunda getirmeyi unuttum.» Annabella onun bu sözleri üzerinde düşündü. Bvron'u anlamak cebir meselesi çözümler gibi zor bir işti ama, anlayacaktı, elverir ki kafasını işletsin, onun her davramşmı bir meydan okuma olarak karşılasın. Baş uşak onları geniş merdivenden yukarı çıkardı, hazırlanan odalara götürdü. İçeriden birbirine geçilen yanyana iki oda. Byron ikisine de kısaca bir göz gezdirdikten sonra: «Geniş yataklısı benim odam olsun» dedi Annabella bir şey söylemedi. Byron ayrı ayrı yataklarda yatmak niyetindeydi, yoksa kendısi onun yatağına gitmeyecekti de, karısmın mı kendi yata ğma gelmesini istiyordıı? «Yatma« düşüncesi üzerine kıpkırmızı kesilerek hemen, uşaktan bavulunu yu karı çıkarmasmı iste^'. « Çabucak elb değişelim de sofraya otura lım» diyordu ? Sonra, gene kızararak, hizmetçisinin yardımını is temedı kendi kendine soyunmaya koyuldu ama, Byron. aval aval ona söyle bir baktıktan sonra, ara daki kapıyı kapadı. Annabella şaşırmıstı. Kendi ken dine: «Byron benim utanf'Caâımı düşünüyor da ondan» diyordu «Övle olsa gerek. Kendi utnne?çlığından değil y>. çünkü o...» IDCVJIHJ var) • •• Tiffany TfrFAhf JOSES Ekmek Satın Alınacaktır 1 Müessesemizin bir yıllık ekmek ihtiyacı kapalı zarfla teklil alınmak suretile eksıltmeye konmuştur. 2 Bu işe ait geçicı teminat 1000. (BIN) liradır. 3 Şartname ve diğer malumat Müessesemiz Ticaret Servısinden almabilır. 4 Teklif ve teminat süresi 18.12.1967 pazartesı gunü saat 17 ye kadardır. 5 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dıledığıne ıhale etmekte serbesttir. SÜMERBANK BAKIRKÖÎ PAMUKLU SANAYİİ MÜHSSESESİ (Basın : 26724/14396) İSTANBUL 5. İCBA MEMURLUGUNDAN Dosya No: 964/5813 Borçlu: Ahmet Kayatürk Kadıköy Bahariye Cad. Bahariye Apt. No: 25/4 Osmanlı Bankası vekili Av. Şinasi Akgun tarafından aleyhinize yapılan ıcra tâkibinde kasalar kira mukavelesıne isünaden 1360.00) lira ve masraflarınm tahsili talep edılmesi üzerıne yukarıda gosterilen adresinize çıkarılan ödeme emri bilâ tebliğ iade edilmiş olup zâbıta da adresinizi tesbit edemediğinden ödeme emrinin 7201 sayılı kanunun 2831. maddelerine göre ilânen tebliğine karar verilmiştir. îşbu ilânın gazetede neşri tarihinden itibaren (.30) gün sonra ödeme emri size tebliğ edilmiş sayılacaktır. Yukarıda yazılı borcu, işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde ödemeniz ve bir itirazınız varsa yine bu emrin tebliği tarihın den 7 gün içinde bildirmeniz, müddeünde borcu ödemez veya itiraz etmez seniz veyahut itirazmız reffedilirse I.Î.K. nun 269. maddesine tevfikan alacaklının icra tetkik merciinden tabüyenin icrasını isteyebileceği ödeme emri yerine kaim olmak üzere ilânen ihtar ve tebliğ olunur. (Basm: 7 R > 14394 16 Dosya No: %4/5822 Borçlu: Kemal Alemdar Galata Tersane Cad. Yapak Çıkmazı No: 3/5 Osmanh Bankası vekili Av. Sinasi Akgün tarafından aleyhinize yapılan icra tâkibinde kasalar kira mukavelesıne isünaden (468.00) lira ve masraflannın tahsili talep edilmesi üzerine yukarıda gosterilen adresinize çıkarılan ödeme emri bilâ tebliğ iade edilmiş olup zabıta da adresinizi tesbit edemediğinden ödeme emrinin 7201 sayılı kanunun 2831. maddelerine göre ilânen tebliğine karar verilmiştir. İşbu ilânın gazetede neşri tarihinden itibaren (35) gün sonra ödeme emri size tebliğ edilmiş sayılacakür. Yukarıda yazılı borcu, işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde ödemeniz ve bir itirazınız varsa yine bu emrin tebliği tarihin den 7 gün içinde bildirmeniz, müdtletinde borcu ödemez veya itiraz etmez seniz veyahut itirazınız refiedilirse Î.İİC. nun 269. maddesine tevfikan alacaklmın icra tetkik merciinden tahliyenin icrasını isteyebileceği ödeme emri yerine kaim olmak üzere ilânen ihtar ve tebliğ olunur. (Basın: 7188) 14388 ÎSTANBUL 5. İCRA MEMVRLUGUNDAN Dosya No: 964/7282 Borçlu: Vassilios Sambanidis Galata Gümrük Sok. No: 22 Osmanh Bankası vekili Av. Şinasi Akgün tarafından aleyhinize yapılan icra tâkibinde kasalar kira mukavelesine istinaden 312 lira ve masraflarınm tahsili talep edilmesi üzerine yukarıda gosterilen adresinize çıkarılan ödeme emri bilâ tebliğ iade edilmiş oiup zâbıta da adresinizi tesbit edemediğinden ödeme emrinin 7201 sayılı kanunun 2831. maddelerine göre ilânen tebliğine karar verilmiştir. îşbu ilânın gazetede neşri tarihinden itibaren 45 gün sonra ödeme emri size tebliğ edilmiş sayılacaktır. Yukanda yazılı borcu, işbu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 30 gun içinde ödemeniz ve bir itirazınız varsa yine bu emrin tebliği tarihin den 7 gün içınde bildirmeniz, müddetinde borcu ödemez veya itiraz etmez seniz veyahut itirazınız reffedilirse l.t.K. nun 269. maddesine tevfikan alacaklının icra tetkik merciinden tahliyenin icrasını isteyebileceği ödeme emri yerine kaim olmak üzere ilânen ihtar ve tebkŞ olunur. 7US) 14391 Istanbul 5. Icra Memurluğundan A NK AR A 06 25 06 30 07.00 07.05 07.30 07.45 08.00 08 10 08 40 09.00 09.20 09 35 09 55 10 00 10 20 10.35 10 00 11.25 11 55 12 00 12.15 12.30 13.00 13 15 13.35 14.00 14.15 15 15 15 20 1610 16 55 17 00 17 50 19 00 19.35 19.50 19.55 20.15 20.35 21 00 21.10 21.40 22 05 22.45 23.00 23 30 24 00 Acılü. oroaram Gunavdın I Kove haberler Gunavdın II Haberler ve Hava durumu Hafif müzik Ankara da Bueün Her Telden Allve Akkılıc'tan türküler Ev icin Sabah konserl Arkası varın Ara haberler Z. Teskent'tensarkılar S. Okus'tan türküler Cesitli müzik Z. Taskent'ten sarkılar Konser Saati Ara haberler Neclâ Erol'dan türküler Kıbrıs Saati M. Güver v» K. Onckn'dan sarkılaı Haberler ve Resml Gazetede Bueün Hafif müzik K. ToDİuluSundsn sarkılar N. Camlıdag'dan türküler Reklâm Droeramlan Ara haberler Temsil Dinlevici lsteklerl Ara haberler Cocuk Saati Reklâm Droeramları Haberler ve Hava durumu N. Bavram'dan türküler Uvkudan önce Genclik Saati T. Tooer'den sarkılar K. T o d u l u e u n d a n türküler 24 Saatin Olavlan İtalva'dan müzik Türk M. Özel Droeramı T. B. M. M. Saati Haberler ve Hava durumu Caz müziîi Yenl Dİaklar KaDanıs. j
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle