05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKÎ 16 Kasım 1967 CUMHURİYET Parlâmenfomoz ve 21 Moyısçılor Dr. Nihat TUREL TT T zun blr tatilden »onra, Parlâmentomuz ye*> ni bir çalısma döneroine girmis bulunuyor. Her Parlâmento çalışma iöneminde olduğu gibi, hiç şuphesiz bu yıl da, yasama organımızı toplumumuzun çeşitli ve çetin meselelerinin beklediği soz goturmez bir gerçektir. Bunlar arasında âcil ve gerekll olan bir konuyu sayın milletvekillerimizüı ve senatörlerimizin dikkatlerine sunmak istiyoruz. Beş yılı aşkın bir süredenberi, 21 Mayıs hareketine katılmış, bu yüzden Ankata Sıkı Yonetim Mahkemesinde çesitli sürell hapis cezalarına mahkum edilmiş bir avuç eski ordn mensubu, hapisbane hayatının çileli ortamında yaşıyor. çalışır. Bu eseri yaratmak: Hükumetin bütün sanatı işte budur. Bir makine ancak gösterdiği etki ile değer kazanır. öneroli olan, bunun resminin kâğıt üzerine iyi yapılmış olması değil. yerinde iyi işlemesidir. Makinenin inşacılan, plânlannın güzelliğini ve teoremlerinin zıncirlenişini ne kadar iddia etseler boşunadır. Çünkü onlardan ne plân, ne teorem değil, sadece bır âlet istenmıştir. Bu âletın kullanıhşı ve etkili oîması için iki şart gerekır. Birincisi kamu kudretlerinin birbırleri ile uyuşmaları, ikincisi de bunların itaat gormeleridir...» 1961 sechninden sonraki intikal ddneminde, birbirine zıt sijasî görüşlerin bir hükumet koalisyonunda beraber olduğu yıllarda, hükumetin başında çok büyük çapta tarihî bir devlet adamının bulunnıasına rağmen, ihtilâl sarsıntılarının, tarihçi TAİNE'in bahsertiği iki şartın gerçeklesmesini ne derece zorlaştırdığı, hattâ imkânsızlastırdığı, elbette inkâr edilemez. Bunun içindir ki, 21 Mayıs suçlularını ve hareketin suçlulnğunu düsünürken. o zamanki ortamın politik dokusunu göz önüne almak âdil ve insaflı bir tutum olur. HHHMMlHtl • ••« • ••* • ••• :::::::=!•••::•:•:• üliililiiüiüiüiiiii n n i ^ g Yaptıklarımızdan Litanç duymalıyız tezinden isabetle belirtükleri gibi, devlet kendi sınırlanmasmın ıfadesi olan nukukun dışına çıkmıs olurdu. Devletin bir unsunj olan siyasi iktidar, kendini gayrı meşru bir duruma getirmedikçe bunu yapamaz. ve, mahkeme kararlarını yerine getirmemezlik edemez. Ancak bir karşıt devrim halinde, hukuk kurallan da ona göre defişeceğinden, mahkeme kararları da karşıt devrimin hukukî ifadesi olurlar. Toplumsal etkılerin de hukukçu üzerinde yoğuniaşıp ona bir dereceye kadar istikamet verdiği inkâr edilemez. Fakat bilhassa fikir mihrâklannın etkisi, devrim hukukunun uygulanmasını istemek şeklinde olup toplumu yeni düzene uymağa zorlar. Netice olarak, mahkeme kararlarının de\Tİmci niteliği, Ortadoğu ve Siyasalda okuyan hâkim cocuklarınm etkisinden değil, hukuk kurallannm devrimci niteliğinden ve hâkimlerin onları olduklan gibi uygulamalanndandır. Anayasaca bağımsız kılmmıs Adalet, Askeri, Idarl ve Anayasa Mahkemeleri, ve gerekli hukuki teminatlan sağlanmıs hâkimleri, tutucu siyasî iktidar]arın etkisinde kalmaksızın görevleri olan hukuk kurallarım uygulama fonksiyonlarını yerine getirirler. Oogan ARIKAN Ankara Hukuk Fakültesi, * 4'ncü Sınıf Öğrencisi lâlci Che Guevara'dan sÖ7 edisi ve ozelhkle onun ıçın «Cbe'nin insanlara güveni vardı. Ama insanları değistirmek gerekti» deyişı dolavısıle düşündünr. bunlaTi. Bilmem vanılıvor muvum? Yılmaz AYBAK Bakırköy İstanbul *** Gene yaya kalacaktır Alpaslan Türkes, Millî Birlik Grupunu Senato'dan uzaklaştırmak için bir teklif hazırlamıs. «Tabıî Senatorlugun ılgası» nı isteyen bu teklif üstünde durmak istiyoruz bugünGerçekte bu memlekette ilga edilmesi gereken çok şey vardır. Yabancı kumpaııyaların memleket üstündeki nüfuzlarını ilga etmek için kanun teklifleri hazırlaııabilir. Agaların elinde bulunan Hazine topraklarını yoksul köylüye dağıtmak, mütegalhbe duzenini ilça etmek için kanun teklifi hazırlanabilir» Topraklarımıza el koymus bir yabancı devletin millî savunmamız bakımmdan gereksiz olduğu ortaya çıkmış üslerinin ilgası lçin bir kanun teklifi hazırlanabilir. Mr. Randall'ın Yabancı Sermaye Kanununu Ilga edip yerine millî menfaatlerle bağdasan bir kanunu koymak için teklif hazırlanabilir. Anadoln topraklarında cayır cayır yavm yapan Amerikan radyo istasvonlarını ilça edecek bir kanun teklifi yapılabilir. Amerikan askerî posta kapitülâsyonunu ilga etmek için bir kanun teklifi hazırlanabilir. Millî eğitimde yoksul zengin çocukları arasmdaki farkı ilga edecek bir kanun teklifi hazırlanabilir. Vergi adaletsiıliğini ilga edecek bir kanun teklifi de hazırlanabilir. tmam ve Hatip Okullarında Türk çençlerine okutulan : Hakıkata akıl yolundan degil Senat volundan varılır.. saçmalarını il?a edecek bir kanun teklifi hazırlanabilir. Türkiyede vatanın harimi ismetine el uzatmıs yabancı devletin nüfuzunıı ilga edecek nice kanun tek'ifi hazırlanabilir.. C.KJHJP. bnnn yapmıyor.. memlekette ilga edilecek başka şey kalmamış gibi Senato içinde bulunan Millî Birlik Grnpunu ilga için kanun teklifi hazırlıyor. Dikkat buynrun ki, C.K.M.P.'nin hedefi, bu memleketln harmanını haldırıp tozunu savuran gayrimilli kurumlar değildir, eski silâh arkadaslannı nisan tahtası olarak seçiyor Bay Türkes... Niçin bövle davranıyor Bay Türkes ve arkadaslan? Sebebi açık : Törkivede 27 Mavıs fhtilâlîne düsman genis çevreler vardır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimleri de daha halk katlarına yavılmıs defildir. Oy çoygoyculufu pazarında 27 Mayıs thtilâline sötmek eeçer akce savılmaktadır. C.K.M.P. öncüleri, artık iyiden iviye ov kavçısına düstüklerinden çerici çevreleri gıdıklamak yollarına sapıvorlar. 1969 secimlerine yatırım yapmak için Adalet Partisi Mğıniarının hosuna gidecek yolun kaldırım taşlarına basarak vütümeje çalısıvorlar. Oysa Büyük Millet Meclisinin çalısmalarını dikkatle izliyen her vatandaş, Senato'da en basanlı ve en ealıskan grupun Milli Birlikçiler olduğunu kolavca eorchilir. öncelikle maden ve petrol dâvaları, millî savunma stratejisi üstündeki görüsleri ve Türkivenin tarım meselesi konusunda ileri sürdükleri fikirleriyle Milli Birlikçiler, parlâmento çatısı altında olumlu çalısmanın örneklerini vermislerdir. Bu gerrek, her vıl bütçe tartısmalarında daha kesinlikle ortaya çıkmaktadır. 27 Mayıs Devriminin yasama kurumu içindeki elçileri, memlcketin bütün devrimcilerinin gözleri önünde basanlı bir sınavdan çecmıslerdir. Ya Bav Alpaslan Türkes? Onnn hikâyesi nedir? 27 Mayıs'ta Basbakanlık Müstesarlığı koltujfrma oturduğu çünden bu yana miliiyetçi \e mukaddesatcı kanadın ilgisini çekmek için oynadıgı oyunun içyüzünü artık bütün memleket bilmektedir. Ve oy Kovçovculugunda eski silâh arkadaslarını harcamak için nn safa atılan kisilere verilecek numara bellidir. Bay Türkes, 1960'tan bu yana il?i çekici bir kisiliein grafiğini çizraektedir. Sırası gelince devrimci arkadaslannı ihbar etmekten kaçınmayan C.K.M.P. Baskanı. simdi eski silâh arkadaslarını vurmak için sıranın geldigini sanmaktadır. Açık ve kesindir ki, sandıktan çıkacak oyların hesabında küçülen politikanın kuyusuna diisen kişinin milliyetçilikle, devrimcilikle ilgisi olamaz. Belki C.K.M.P. lideri, Millî Birlikçilere yönelttigi kanun teklifinde kendisini destekliyen çevreler bulacaktır; belki Z Mayıs 7 diismanları kendisini alkıslıyacaktır. Tabiî görülmelidir bu.. 1960' tan beri köprülerin altından çok sular akmıs. ve 27 Mayıs'ta süngüsü düsen çok kişinin bueün tjene kanı bitlenmiştir. Cumhuriyetci Kövlü Millet Partisi iste şimdi bu çevrelerle ittifak halindedir. Ama ittifak sadece vüzejde ve görünüstedir. Oy goygoyculujhında Türkes'in göz diktijti oyları gene Adalet Partisi toplıyacak ve C.K.M.P. liderinin zimmetinde sadece giristiği yakışıksız isin vebali kalacaktır. i. aa *••• :::: :::: •••• *•>* »•«» ARTIŞMA •••fcencere» sutunlarında Sayın IIU tlhan Selçuk'un «Ne yapmış••• tır bu adamlar?» baslıklı yazılarmı 34 kez okudum. Ve aşağıdaki satırlar ile aynı konuya değmmekten kendimi slamadım. Atatürk, >Bu milletin hakikl efendisi köylüdür» dedi; Biz, köylünün tümünü ırgat yaptık. Atatürk, yurtdaşlarım oktıryazar olsun diye «Harf Devrimi» yaptı; Bız. milletin çoğunu cahil bıraktık. Atatürk, uygar olalım diye «Ş«pka ve Kıyafet Devrimi yaptı; Biz, başlanna çorap ördük ve insan kıliâından çıkardık. Atatürk, «Ne mutlu Türkürı dlyene» diye övündü; Biz, Türklüğümuzü unutup «Ümmet» olduk. Atatürk, bağımsızl.k için savaştı; Biz, «Nurlu ufuklar» uğruna bafımsızlığımızı sattık. Atatürk, «Tekke ve Türbelerl kapattı>; Biz, politikayı camilere, din islerini devletin temeline soktuk. Atatürk, «Dunyada en hakikl mürsit ilimdir» dedi; Biz, «Dünyada en hakikl mürsit İmam Hurşit'tlr» diyoruz. Ve sonra df dilimizden «Ben Atatürkçüvflm» deyimini eksik etmiyoruz. Büyük Atamızın ölüm yıldönümlerinde saygı duruşunda bulunuyoruz, 29 Ekim'de AmtKabir'de boy gösterip özel deftere klişeleşmiş cümleler yazıyoruz, toplutüfekli geçıtresimleri tertipliyerek, feneralaylan ve davulluzurnalı şölenler düzenliyoruz. Ama, bütün bu yapmacıklar dışında Atatürk'e lâyık bir kuşak olamıyoruz. H er suç ve hnknknn sınırlannı eizdiği her •Düzene aykınlık, süphe götürmez bir gerçektir ki, ardından bir takım cezalan da beraber getirir. Snça verilen ceza blr toplumsal tntikam olmaktan çok, bir yandan suçlnnun islâhına, diğer yandan da toplumun kornnmasma yönelen bir nitelik taşır. Kaldı ki, ceza hukukunda ve devletlerin ceza politikalarmda suçlar ve cezalar arasmdaki llişki, yani her suça, karsılığında verilen ceza, aslında izafî ve zamanla değişen konjonktürel bir denge ifade eder. Her suç Içbı verilen cezanın, gerçekte tam bir karsılığın kesin Isareti olmayışı, ilk çağlardanberi, «cezalarm affı» denilen bir ceza hukuku ilkesinin, ceza politikasını taybı edeo organlann takdiri şartı ile, kabtılünü gerektirmistir. Bu takdir günümüzde, genel olarak yasama j tkisine sahip olan ve millet iradesini tenuil eden Parlâmentolara aittir. Suç ve ceza Hayat ayın Burhan Felek'ın «Hayat pahalılığı» baslıklı yazısı üwsrinde durmak lstlyorum Sayın Pelek der ki: Benım lçin paha'jlık, dün on kuruşa aldığım şeyi bugün on bir Kuruşa alınca, bu mal ° o 10 pahalılaşmıştır Yaşamaya ait ihtiyaç maddeierinin çofcu böyle artınca hayat da pahalıliş Af meselesi eselenin bir başka yönü de şudur: Yur> dumuzda ister âdi suçlar için, ister politik gııçlar için olsun. sık sık af kanunlarının çıktığı, yeter bir ceza döneminden sonra snçluların affedildiklerl, hüıriyetlerine kavuşttıklan kimsenin meçhulü deeildir. Vitekim blr kaç yıllık bir mahkumiyet havatmdan «onra Tassıads mahkumlan da hürrivetleıine ve nonnal hv yattenna af İle kavuşmuşlardır. Parlâmentomi'7İaki hi'Hirtkü siyasî eiHluııIer bakımından da, bir avuç 21 Mayısçı mahkfimnn •fla hürriyetlerine kavnsturulmalarını enfelliyecek btr dnrnm yoktur. tktidar va da muhalefet partilerine mensun milletvekili ve senatörler bakımından ve iktidar ve muhalefet politikası vönünden, 21 Mavıs harekptine katılan ve mahkum olanlara karşı, politik opportünitenin devamlı bir ceza fikrini eerekli savması için bir sebep rte görmüvonız. Zira. 21 Mayıs, vukandanberl sövlediçimiı gibi, istisnaî şarllann istisnaî ve prapmatîk bir çıkışıdır. Devamlı ve ldeolojik bir akım ve dolansiyle cdevamb bir suclnluk» fikrinin tezahürü olamaz. 21 Mayıs, aynı zamanda bir askerl harekettir. Bu bakımdan. af konusunun nrdumuzla flgili ilişkilerine de göı atmakta fayda vardır. Devletimizin dayanağı olarak. Türk ordusunun veri, başka hiç bir devlette i;örfllmivecek kadar önemli obnuştur. Fikir ve müessese olarak ordu, bizim için. dl&er cesltli sivil ve teknfk knTTihıslann cok üstünde bir eöç ve saveınm temelini teskil eder. Türk ordusu toplıımumuzun kanşık ve krizli devirlerinde ve savın Prof. H. V. Kubalı'nm ifade ettiçi fibi. 1961 seçimlerindrn sonraki «... tstikrarsızlık. huzursuzluk ve ıstırap ortamı içlrıde Kubalı'ya eöre, 22 Subat ve 20 • 21 Mayıs hareketlerinde bu ortamın bUvü'K payı ve sorumlulugu vardır nisbî de olsa dogrudan dogruys ve vasıtalı olarak bir lstikrar ve huzur Smili o'maya çalışmıştır..» (2) 21 Mayı» harpketfrie katılanlarla ona karşı ftkan erthı raensuplannın, istisnaî sartlana yarattıfı bu olay sebcbivle. karsılıklı ve Içten pelrn ezikliklerini tahmin etmek pöç degildir. Bn ezikliğin burnklugnnda, (reçmişin acı hâtıralarının, canlı, yurtsever ve geleneksel ordu mantıfı ve asker mertlifi Içinde anutulduğunu ummak, haval sayılmamalıdır. 7V/J S mıs olur. Suçun niteliği <"> " | Mayıs hareketi, taşıdığı suçluluk nite' • ' * liği bakımmdan, ceza hukukunun «Siyali s u » avrımı içlnde yer alır. 1335 yılında Kopenhag'da toplanan milletlerarası ceza hukuku konferansmda kabul edilen politik suç tanımlaması şöyledir: «Devletin işleyişi ve teskilâtı ile bundan dogan vatandaş haklanna karsı islenen suçlar politiktir..» Toulous Hukuk Faktiltesi Dekanı ünlü Ceza Hukuku Profesörü Joseph Magnol, politik suçlar hakkındaki Uginç açıklamasında, politik suçlann diğer âdi suçlardan çok daha ağır ve tehlikell sayıldığı nzun yılların günümüzde artık geride kaldığını belirterek söyie diyor: «... Bu ağırlığın mantıki ve tarihî sebepleri vardı. Monarsik Hükumet ve Kırahn kişiliği bizzat devlet demek olunca, politik suçların da Crimen Majestatif adı altında ağır ve vahim çekilde muamele gö'rmesi eşyanın tabiatına uygundu...» (1) Magnol, bugünkâ anlayışın çok değişlkligine değinerek politik suçlu lçin, «belki ilkelerinde yanılmıs, kendisini bir ileri harale adamı sanan, ülkesinin siyasî kuruluslannı islâh etmeği arzulayan, insanlığın ilerleyişine önayak olmak iddiasını taşıyan, fakat bu yoldaki üıtiraslarını gerçekîeştirebilmek için süratli giden, kanunsuz v« gayri meşru çarelere ve siddete başvuran kimse...» dir demektedlr. * 21 Mayıs snçlnİHlannt fsyle blr cağdaş Jejakkl lcerisinde değerlendirmek, sanınz ki, dojfrıı bir göni; olur. Çagnmzın hızla gelisen kriminolojik araştırma ve buluşlanna göre, politik suçların ortaya çıkışında politik rejlmlerln, politik ve sosyal ortamın degerl önemli bir faktör olarak kabul ediliyor. 21 Mayıs suçlularını 21 Mayu hareketine sevkeden nedenlerin temelinde, 27 Mayıs sonrası Türkiyesinln kendine özgü {ırtmalı ve nazik şartlarınuı rolünü inkâr etmek politik tabiatın ciddiyetine uygun düşmez. 27 Mayıs sonrası Türkiyesi, ihtilâlden gcçen her toplumun, kaynayan atmosferini aynen yaşamıştır. thtilâl yapan ya da destekleyen güçler, buna karsı olanlar, ihtilâlin sarstığı düzende fışkıran yeni akımlar, görüsler ve bunların birikiminde canlanan çeşitli hareketler, insanların ve bazı kamu kuruluşlarının politik tablatındaki tahrik mihraklannı ister istemez zorlamıştır. Fransız ihtilâlinden bahsederken ünlü tarihçl TAİNE junu söyler: «Adma hükumet denen nesne, bir iktidarlar topluluğudur. Bunların her biri de ayrı bir bölümde beraberce nihal ve bütüncü bir eser için •••• •«•• •«•• •••• •••• • ••• • ••• ••«• mtam • ••• • ••• • •>• Sonuç nutulduğunu umduğumuz acı hâtıraların vanmda, unutulmaması ve şu sırada hatırlanmaaı (tereken bir şey de vnrdı: 21 Mayısçı, bir avuç, çoğn çok genç mahkumu bekleyen eşlcr, çocuklar. ana bahalar ve kurmak, ycniden yön vermek zorunda olduklan yeni bir hayat. Geçmis kırgınlıklann. çilelerin ve bunıkJukların, bir a* sfingeıi Ue tarihin derin çukunına bırakılmasını, içten gelen bir duygu ile temenni ediyonız... (1) Magnol, DROtT Criminel et de Science penltennaire, s 103 (2) H. N Kubalı. Anayasa hulruku genel esaslar ve siyasî rejimler 4. baskı 1965 sah 454 • 435. SS»SSSSS«*SSSS3S"S»SSSSSSSSSSSSB5S£S5SSSSS5SSSSSSS •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••»••••••••••••••••••••••••«•«!«•••«•«•lıifiı, ı • « •• « • • « • • • • « • • • « • • • • • • • • • • • • • • • • • « • ^ •• ^ •• • «• • • • •• • « •• • • • • • « • « • • • • • • • • •• « &M Aylak Musa Şahsen ben bugün Türkiyede h&yat pahalılığının mevcudiyetine kaniim, aksi düşünce btr tlml degeri haiz olmamak gerekir. Ne var ki hareket noktam üstad tfbi tek yönlü değil Meseleye sadeca fiyat'ardaki artışlar açısından bakmak, bizi her zaman doğru s o nuçlara götürmez Bunun yanısıra üretim unsurlan sahıplerinın sosyal hasıladan almış olduklan payların, yani ücret (maaş). faiz. kar, *** rantın reel miktarlarında bir ar«:j o'up olmadığı diğer bir ölçüdür. Eğer bunlarda bir artış mevcut değil, fakat fiyat endeksleri ar»mışsa o zaman ıktisadiyatta havat Hayrettin MÜKÂN pahalılığının tehlike çanlan çaÇayırbaşı Caddesi No. 119 lar Aksi halde fiyatlardaki artıs Kat 4 İle Uretim unsurlannm gelirlerl Büyükdere Istanbul e bir türlü doymak bilmez de aynı oranda veya daha fazla ler. Zira maddî ve manevi aç artmışsa bu haldt hayat pahalılı*** ğından bahsetmeye imkân yoktur lıklar sırf insanlar arasında değil. tanrılar arasında da yay Sayın yazarın misali ile durumu izah edeyim: Oün on kuruşa satv gındır. Çağlar boyunca böyle ollan şey bugün on bir kuruşa safımuştur bu. ÇaSımızda da bövle ayın tartışmacı Mustafa Tırhyor. bunun karşüığı memur maaolmaktadır. Değişen tanrıların ve hallı'nın. Tartışma Sütununşı yüz lirada sabit kalıyorsa hayat bır de kurbanların ısimlendir daki yazısuıı hayretle okupahalılığı varriır Pakat memur yalnızca. dum. Yazıda sebep sonuç iliskimaaşı °'o 10 artarak yüz on lirava Toplumculuk ile toplumcuların lerinin böylesine kabataslak getutumları arasmdaki çelışme da çıkmışsa fiyat endekslerinin nrtçiştirilmiş buiunması. yazarın pek masına rağmen hayat pahalılığı nciddî bir hukuk bilgisine sahip ol ima zıhnimi kurcalamıştır. Top dan bahsedilemez. çünkü tüketictlumcu olmak topluma karşı lnanç madığı intibamı uyandırmaktadır. nin gelir seviyesinde fiyatlarla mülı ve güvençü olmayı gerektirYargıtay hâkimleri, Ortadoğu tenasip bir artma olmuştur. Tümez mi, her şeyden önce" ("erçi Üniversitesinde ve Siyasal Bilgiler gelirl daha ç o l artarsa toplumcular da öyle Ö Fakültesinde okuyan çocuklannm öneseift V« 20) bu halde «onun resoylemektedirler. F a k « ŞzJ etkisinden dolayı devrimci değildan da, sanki onlar olrr.asa top fah seviyesinde blr artış olmuştur. dirler; görevlerinden ve uygulalum hıçbir şey yapamıyacakmıs dıklan hukuk kurallanndan dolayı ••••• gibi. zaten kendiliğın'.en Kelifirn SONUÇ devrimci nitelikte kararlar vermekve değisim çizgisinde bulunan tedirler. Zira hukuk kurallan, ilebirtakım akısların önüne atılaI ir ülkenın gıderlermdeki ar'iş, rici devrimci hareketlerin sonunda rak ya bızzat dovüşn^kten ya giderlerin «gayri safi mılll haBatı hukuk sisteminden iktibas edil da çeşitli yollarla kıtleleri aynı sılaya» ve «millt gelire» nlsbemıs olduklan için devrimci kadövüşun ortasına ıtmeve çabalatinın artmasıdır (1). Hayat paharakterdedirler. maktan vazEeçmemektedııier hır lılığı ise. toptan eşya fiyat endeksToplumun fıilî yapısı (De fac turlü Hem de yüzyıllarrian herj lerinin geçinme eMekslerine olan to), bu Batılı hukuk yapısmın (De uğruna kurban oluiıan nir e din oranınm artmasıdır. O halde f!Iure) gerisinde olduğu içindir ki, ve doktrinlerin normâl vnrlarını yatlardaki her dalgalanma ve ner ihtilâf halinde hukuku uygulamakdoldurduktan «onra amcklıve avyükse'iş bır hayat pahalılığı sonula görevli mahkemelerin kararları rıldıklarını veya aynimaVt »r/ere cunu doğurmaz, bu yüksellş üe toplumun çoğunluğunca, ve, devribulunduklannı. yani kurbanlabirlikte . tüketicilerin reel gelirlemin sükunet devresine girip norrın sadece kurban olmakla kal rinde bir artma olmaması ve\a mal siyasi hayatın fonksiyona başdıklarını bile bile Bu nerten mevcut artma oranının fiyatlardaladığı andaki iktidarlarca, yani böyledir? Çünkü kurban. adaylan kı artma oranından daha az oltoplumun çoğunluğunun temsılcipek hızh ve hırslı kıjılercu de ması gerekir. Görüldüğü gibi mfilerince yadırganmaktadır. Fakat ondan. kanizma çift taraflı tşlemektedır. bu kararlar devrimcilerin gerekli Onun lçin meseleye her fkl açıdftn hukuki mekanizmayı Danıştay KaToplumun belkı yüzlcrce yılda bakmak gerekir. Bütıın nununda ifâde etmemeleri yüzünvaracağı bir noktayı ille de ken bırlikte den, Danıştay kararları hariç di kısa ömürlerının sınırları ıçı Türkiyede hayat pahalılığı vard:r. Vardır, çünkü 1939 dan bu yana, uygulanmaktadır. Aksi taktirde ne almaya uğraşmakta, aslında ücretler 5 6 misline çıkmış. buna Jhering ve Jellinek'in autolimıasırı bencillıkten, topluma karşı tation (kendi kendini sınırlama) savgısızlıktan başka üir sey ol mukabil fiyatlardaki artış 1939 a nisbetle 11 • 12 misline fırlamıştır. mayan bu zorbalığı bazan hayat(2). larıyla ödemekte ve yararına çalısıyor göründüklen toplumu da Haluk G O N U G U R zarara sokmaktadırlar çoiu zaAnkara Ünıversitesi Hukuk man. Tıpkı fazla süıat \Ü7Ünden Fakültesi Ekonoml Seınıhem kendilerını, hem de nice kineri talebesi.. şileri felâkete sürükleyen düşuncesız şoförler mısah. (1) Prof. Dr Afcıf Erginay «Mail.ve ayın Dr. Hıfzı Tcpuz'un Üdersleri» II. kitap (sayfa: 22) ÇÜNCÜ DÜNVANIN ÜÇÜM(2) Prof. Dr. Tahsın Bekır Baıta CÜ KURBANI bas'ıkh ya«İdare Hukuku» (sayfa: 446) zısında geçen ay öldürülen ihtı Tanrılar kurban ister Revrimci hâkimler V S B BAĞIMSIZGERÇEKTEN DEMOKRATIK TÜRKIYE İÇİN • EMPERYALIZM VE İŞBIRLİKÇİLERİNE KARŞI TAM MİLLÎ GUÇBIRLİĞINİN SESİ YARIN ÇIKIYOR Cumhuriyet 13690 S Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Yüksek Okuluna Geçici Kayıt Puvanı 275 e İndirüm.ştir Hrcettepe Üniversitesi Eczacı'ık Yüksek Okuluna geçici kayıt yaptırabilmek için bu yıl Üniversite Giris İmtihanında alınan enaz 350 Fen puvanı şartı görülen lüzum üzerine 275 e indirilmiştir. 3 Eczacıhk Yüksek Okuluna geçici kayıt tarihi 18 Kasım cumartesi günü saat 13 00 e kad^r uzatılmıştır. Kesin kayıt 20 Kasım 1967 pazartes: günü saat 9 0015.00 arasında puvan sırasına göre yapılacak ve saat 15.00 de 30 kışilik kontenjan dolmazsa saat 16 00 da, geçici kaydını yaptırmış olup, hazır bulunanlardao sıra ile kesin kayıt yapılacaktır. (Basın. 2603? A 14545/13688) 1967 İNGİLİZCE Nimbüs İO KITAP İO LİRA t & mılff »<ms r* ' * Zlr. Yuk. Müh. BEDİZ ÖKTEM (YEN) İle Zlr. Yuk. Müh. YAVTZ ÖKTEM evlendiler. Lnkar» 13.11.1967 Herls Reklam: S106713713 Karadeniz Ereğli Belediye BaşkanSığüidan 1 Beledlyemizce NATO Yolunun lnşaatı 2490 sayılı k v nuna g8re kapalı zart usulü Ue «arl taaiıhUtlü olarak ekslltmeye çıisanimıştır K.B 133760^5 TL. olup G T 79TO.04 TL dır. 2 thale 5/12/1967 saiı fjünü «aat 15.00 de Encfimende rapüacaktir. Reşif ve sartname Fen ts. Md. görüleblllp. 3 î s sarı taahhütlü olup tstihkaklar 1968 mail yıb bütçeslnöen Odenecektlr 4 ralipier Ihale tarihinden Bç BÛD evvetlne k*Au a*leye fftriş belsesi almalan ve tetclif mektuplannı ihale »aatinden bü «aat evveline kadar Encfimen Basla.ru.gina tevdJ eV meleri, posuda v»kl olscak gecikmeler nazan itibar» klınmıyscajh U&o olunnr. TEŞEKKÜR Bizl tamanında ik»r ederck cjlm Meral KARAELMAS'ı, mutlak blr ölümden kurtaran Op.Dr. MUAMMEH ERLER'e. zaınanında müdahale ederek dofumu yaptıran Süleymanlye Doğumevi Op. Dr. TURHAN ABIER'e, ebe MU•erref BtCER De hastsbakıeı H«Uıe ÖNAJL fla lervls v« hastane penonellne Kmıuı tesekkttr v* minnetlerim! mnınm. 8ELÇTJK KABAKLMAS Toleka Baataknlıyuıl Çumhuriy.* U7OT T. Ziya Kırbakan Dert, 8aç ve Zflhrevi fiastahkları Mütehassısı tıtlklâJ C«d Parmakkapı No M Tel • 44 10 71 DOKTüK tngilizceyi yeni öğrenenler için 200 300 kelime kullanılarak, çok basit bir dille hazırlanan bu hikâj e kitaplarının arkasına, o kitapta geçen kelimelerin okunuşlan ve Türkçe karşıhklan ilâve edilmıştir. iki renkli kap ' içinde resimli olarak basılan kitaplann fiatlan birer lira olup 10 V'tap 10 liradır. Arzu edenlere, posta ödemeli ücreti ilâvesiyle 12 liraya ödemeli olarak gönderilir. 1 AH And The Tiger 2 Stories Of Today 3 AH And The Parrot 4 Jasper And The Crocodille 5 Tales From The East « The Bich Man'i " n§ 7 The Petrol Thleves g The Old Man And Hls Goat I Arha Storleı II The Heart Of PıineeM Allce tgtanbul lçin »atı| yeri: ÎNTERNATÎONAL OFFÎCE Galatasaray, Turnacıbaşı Sok. Anabala Pasaj, Kat: 3, No: 302 Beyoğln KONKORDATO KoMISERLIGINDEH: ANKARA Dosya No: 1967'548 Ankara'da Anafartalar caddesi, No: 64/2 de terzi îsmet Gürhan tarafından vâki konkordato talehi Ankara 4 numaralı İcra Hâkimüğinin 20/10 '1967 tarih ve 1367/548 esas 487 karar sayılı ilâmiyle kabul edilerek bilirkişiler tarafından tesbit edilen dunım muvacehesinde İcra ve Iflâs Kanununun 285 inci maddesi gereğince iki av mehil verilmiştir. Adı geçende alacağı ve borclan bulunanlann işbu ilânrn pazetede neşri tarihinden itibaren 20 gün içerisinde İcra ve Iflâs Kanununun 292 inci maddesi gercgince evrakı müsbiteleriyle birlikte Konkordato Komiseri Ankara îcra Tetkik Mercti Başkâtibi Ömer Tümer'e murscaatla kendilerinl kayıt e t tirmeleri, bilafına hareket edenlerin konkordato müzakeresine kabul olunmayacakları. Toplanmaya tekaddüm eclen on gfln İçerisinde veaücalan tetkik edebllecekleri. Topl?nma gününün 10/12/1967 pazar günü saat 11 d« Ankara İcra Hâkimliği Mercii Kaleminde yapılacağı hustısu ilân /• tebliğ olunur. Konkordato Komiseri Ankara tcra Tetkik Mercü Baskârlbi ömer TftmeT (Basın 26176 A. 14574/13714) INTERNATIQNAL OFFICE R K: 270 Beyoğlu İstanbul .Olineılık: I50D 13701 (Btum: 25658/13885)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle