Katalog

SAHÎFE IKÎ 10 Kasım 1967 CUMHURtYET AIATÜRKÇÜ DEVRIMCILİK Doç. Dr. Çetin OZEK tatürk'ün BlflmttnllB ylrmldokımıncn »enesinde. O'nnn dilediği düzeni kuramamanın, Onun erişmek içln Ç»ba gösterdiği düıeye erişememenin ntaneı ve eatintisi içindeyiz. Muıtafa Kemal'in savaştıgı. çaba gösterdigi, tükendigi düzen ve düzeye erismek bir yana, günden güne Atatürkçü ilkelerden koptugumuz, uzaklastığıraız, bu kurallan yozlastırdıgımız da gerçek. Görünürde, en çelisik dünya görüşündeki kişiler, Ata'nın en lemel görüs ve amaçlarına korkusuz ihanet edenler de kendilerini Atatürkçü ilân ediveriyorlar. Her isteyen kendisine Atatürkçülüğfi yakıştırabiliyor hiç sıkılma duvmadan. Bunda toplum olarak tümümüz knsurluvuz, suçluyuz. Tıllar jılı, Atatürkçülüğü iri iri lâflar etraek, Ata'nın kasını gözünü ö\mek anlamına slmısız. Bos sözlere dayanan edebiyat içinde, gerçek Atatürkçülü£ü, Atatürk' tin ölüm yıllannda nlnsal matera yapmayı bir biçimsellik içinde ele almısız. Isin kolayına kaçarak gerçek Atatürkçülüğü, Atatürk ülküsünü kesin çizgileriyle belirtmek yerine birtakım kalıpsal ve biçimsel değisimleri yeri geldikçe benimsediğimizi göstermeyi yeterli saymış, bnnu Atatürkçülük olarak yıllar yılı yığinlara belletmisiz. Bn bir bakıma belirli çevrelerin isine de geimis. Ba şekilde Atatürkçiilük gercegine tam karsıt bir dogmatizm fcinde toplumsal gelisimleri dondurabilmek, değismez hale sokıılan düzenden çıkarları sürdürebilmek olanakları elde edilebilmis. Ancak yeni yenidir ki, gerçek Atatürkçü genç kusaklar Atatürkçülügün temeIe oturan. bir bütünlemeye varan yorumuna yapmaya baslamıslardır. •••••••••f •••i iHJiHiiıir^njlli *İII/ ijf '"¥ w " :::: ^iMlİiİSnnİİiliiii \:::::::::ı::::::::::::::::3::::r.: A leştirflmek Irtenmistir. Türklyenin sa\ as sonrası Bstılılasma konusundaki direnmesi, Dojunun Batıya tlk başkaidınşıdır. ahs 13 Eylül 1336 (1920) tarihli «VekUler Heyet! ProgTanunda» Kurhıluş Savaşınm amacının, «Türkıye Büyük MUlet Meclisi hükümeti hayat ve istıklâlıni kurtarmaya yegâne maksadı ve gaye büdiği halkı emperyahzm ve kapitalizm tahakiüm ve zulmünden tahhs ederek idare ve hâkimiyetınm hakiki sahıbi kılmaMa eayesine vasıl olacağı itıkadmdadır». Aynı programda, «Emperyalist 7e kapitalist düşmanlann tecarilzatma haricl dilşmanlarla tevhidi mesai edıp milleti fğfal ve ifsada çalışan dahıli haınlenn:> de mevcudiyeti kabul olunraaktadır.Aynı düşıinceleri, 31 Ekira 1336 (1920) tarihli Büyük Millot MecHsinin Halkçıhk Beyannamesinde de görebilmek mümkündür. Bu bildiride, savaşın emppryalizme ve kapitalizme karşı olduğu tekrarlanmakta, emperyalizmin ve kapitalizmin Türkiycvi. Türk halkını sefalet içinde bıraktığını belirterek, «yerme refah ve saadet ikame etmeyi başhea h"def» olarak saymaktadır. Bunu gerçekleştire'oilmek, vine bildiriye göre, «toprak, maanf, adliy? ma'ıye. iktisat ve evkaf lşlerinde ve diğer mesailde içtima! uhuvvet ve teavünü hâkim kılarak, halkın ihtiyacına göre teceddüdat ve tesısatı vu cude getirmeye» bağlıdır. Yani, Mustafa Kemal gerek Kurtulus Savaşını. gerek savas sonrası siriştiği gelişimleri, tüm bir amaca. empervalizmin kiskacindan kurtulmus gerçek bağımsız bir Türkive kurmaya yöneltmiş ve bunun için de düzrn değişikliğini gereklj görmüştür. n ASIL YIKICILAR İÇERDE buyuk kışilerını unutacak kadar vefasız mıdır?.. Mehmet YILD1Z (Batı Almanja) Atatürkçülerin alfabesi! Doja (tabiat) devamlı bir degisim içindedir. Doğa'nın bir parçası olan insan toplumu da detamlı değisim içindedir. Biz bngünü yasıjoruz. Dıın bö>le dejildik, yarın böjle olmıyaca|ız. Böyle gelmemistir bugüne toplum; \e bövle şitmiyecektir yarın». Bu değisimi ınsan ıradesivle hızlandırmak isteyenler devrimci, ve insan iradesijle bu değişimin önüııe geçebileceklerini sananlar karsı dpvrımcı'dirler. Doğa'dakı devaralı dcgisimi ve ilerlemevi sağlıvan doğada her zamaıı gördiiğümüz çelismelerin itici gücüdür. Doşaya, insanlara ve toplumlara baktığımızda bu çe'ışmeyi görürüz. Ağaca, kusa, eve baktığımızda bn çelisme\i çorurüz. Devamlı hareket halindedir eşya.. tnsan ölümle ha\atın çclismesinde doğısir, bir bina verçekimine karsı dik durur ı c dıs etkilerle çürüvcrek bir gün yerini başka bir \eni binava bırakır. bir dişi kns bir erkek knsla çiftleşerek yumurtada yeni bir caıılna tohum atılır. Toprakların sahibi derebevi. bir eün topraklarını elinden alıp üstünde çalısanlara da&ıtacak giic ile çelisnıe halindedir. Tarih gelisiminde deSisimin temcl nedeni, iktisadi çelismelerde görülmektedir. Bir köle efcııdisivle celisme halindedir, bir derebevi kövlüsüvle çelisme halindedir. Köleler bir sınıf, efendiler bir sınıftır: derebe\ler bir sınıf, ırçatları bir sınıf mevdana getirirlpr. Karsıt sınıflar doğada buinnan celisme \asasının toplumdaki hiçimleridir. Bu biçimWin dejisimi. üretim biçimlerinin deJisimine bağlıdır. Derebcvinin karsısında kbvlü vardır. fabrika «ahibınin karsısmda isci vardır: bir vanda üretim araçlarını ellerinde tutanlar, bir yanda o üretim araçlarında calısanlar; bir yanda çalıctıranlar, bir yanda calısanlar vardır. Çlısanlar İster işçi, ister kövlü olsun emekçidirler. Bir Atatürk devrimcisinin tarihi anlaması için «çelişme nedir? sınıf nedır"1 «ınıflarn nıtel'.ğı tarih ıcınde nası' değışmiştir?» sorularımn cevaplarını bilmesi gerekir. Mustafa Kemal : « îmtiyazsız. sınıfsız bir r!ev'eti7« dcmi^ti. «Imtivazsız. sinıfsız bir devlet nasıl olur". Atatürkçüler tarafından bilinmelidir. Ne var ki. bn kadarı da \etmez. Atatürk. Türk milletinin lideridir. Demek ki, «ınıfın ne olduSunu öircndikten sonra millftin ne oldugunn da bilmek çerekir. Yalnı? sınıf cerceğ:nı hıîıp r"'lr>t üprçesıni bılmemek, veva valnı? mıllet aerçeğİT hılm sınıf nerceîmı hılmemek olmaz. Karanlıktan kurtulmak. bilinrlpnmek. de\rimci dıisünceve kavusmak için Türk mülpti. inndeki sımlları öğrendieimiz gibi, Türk mille«inin nasıl millot olduğunu kavramak scrckir. Sınıf çıkarıvla mılli menfaat ara^ınriaki ilıskıler ancak bu sokılde ortava çıkar Tarih içinde insan toplumiarı millet deçildiler eskiden.. önce klan. sonra asiret ve derpbevlik haıatı siirü» oriardı. Taa ilk çajlardan bn lana millpt haliııp gelehilmpk icin zaman geçmesl ve etkenlerin geiismesi çprekti. Bu etkpnlpr snnlardır : 1 Dil ve kültiir birliji, J Mânevi birlik. 3 tktisadl blrlik, 4 Toprak birliği. Demek ki. ?\nı dili konu«an. avnı kültür mirasını pavlaçan. bir mıllpt olmak mânevi inancını taçıvan. bır milli pazar çevresinde spkıllenen ve ortak bir toprağı vatan bilen insanların meydana getırdığı tonlum millet'tir. Bu etkenlerin içinde en Snemlisi mânevi birlik, yani milll bilinçtır. Bizler Atatürk ihtilâline kadar «Türküz» demivorduk, «Osmanlıyız. divorduk. Demek ki, millivetçilik ilkesinin gerçeklesmesi Gazi Mustafa Kemal devrimivle gerceklesmistir. Oysa biz Türkler .Osmanlıvız» derken Avrupada Fransız «Ben Fransızım», Alman «Ben Almanım» divordu. Biz. millî bilinee varmakU çeç kalmısızdır. Ama valnıı biz deîil. kanitalist aşamava Batı ile birlikte varamamıs bütün toplumlar millî bilinee sonradan kavnşmnslardır. Biz «Osmanlıyız» diye altıvüz yıl diretmis, devletin temel ılkesinı milli hilince degıl, din ilkesine baglamısız. Ama emperyalist Batı devletleriyle ciristigimiz Milli Kortu!ns Savasında Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde millî bilinç gerçeklesmistir. Biz emperyalizme karsı çıkışta müiet olmak «unmna erlstlk. Ne var ki, ynkarıda açıklamasım yaptıfımız hiçimde, Batı toplnmJarı gibi bizim içimirdp de sınıflar vardır. Bu sınıflardan köylü ve isçi sınıfı milletimizin aslî çoSunlufunu meydana getirir. Üretim ararlarını elinde tntanlar. fahrika. banka. kumpanya ve büvük çiftlik sahipleri de milletin küçük azınlıiını mevdana getirir. tste bn azınhk. yabancılarla isbirlikçilik vaparak. millî pazarda millet aleyhine bir sömürü ortaklıgına girmislerdir. Devlet görevlileri olan ö£retmen. snbav. memur, bn acı gerçeji görmektedirler. Bu sömürü devam ettikçe Türkiye çagdaş medeniyet düzeyinden cende kalacak. millî pazarı, yabancılarla ortaklarının »nenfaatine açtıkça millet çökeceMir. ' • Gazi Mustafa Kemal'Atatürk'ün hedeH : • Çağdaş merfenıyet sevıyesıne ulaşmak» Idl. Sen kendini sömürtürsen. sen isçini köylünü lömnrtarsen. sen milletin içinde ve dısında isliyen ortak sömürüye kargı çıkamaz»an nasıl ulaşırsın çağdas medenivrt düzeyine? Önce asker dan, Kurtulus Savaşının sonuna kadar süre İçinde birbirini izleyen savaslar içinde, Mnstafa Kemal sürekli 6nde ve basarılı bir komntan olarak görülüyor. özellikle, savastan bıkmıs Anadoluyu kurtulus yolunda birlestirisi. canlandırm, içlerine bir baiımsızlık atesi vakabilmesi, kendisinin büyuklüğünü ve birlestirici kndretini göstermektedir. Savaşrılık ve askerlik yo'nünden, Mustafa Kemal'i, diger savas kazanmıs büyük komutanların üstüne verlestirmemizin en kesin nedeni, yıllar vılı bir ultn olma inancına ve bilincine varamamıs yığınları, perisan ve tükenmis bir vapı içindeyken, bezginlikten kurtarması, nlnsal bir evlem içine sokabilmesidir. Türk nlnsn, Türk köylüsü. genel Olarak Türk halkı, bclki de tarihinde iik defs olarak haklı savasa kosnlmns. kendi varlıgını, benliiini knrtarmak icin ulus hiiinclne ererek «avasmıstır. Savası tek haklı kilan, savaşı tek kntsallastıran neden savasm hairımsızlık için, »aldırganlardan, »ömnrürülerden knrtnlmak İcin vapılmasıdır. Bn nedrnler. Knrtulns Savasına hız veren Knvayı Millive ruhunda sekill»nmektpdir ve ba ruhn yaratan da Mustafa Kemal'dir. Fakat Inancinuzca. Mnstafa Kemal'i Atatfirk vapan, savas sonrası evlemi ve erişmek istediii noktadır. Knrtnlnş Savası İçinde Mnstafa Kemal'in yanında ver alanlar. savas sonramndaki gelisimler içinde teker teker koparlarken, Mnstafa Kemal *ava«ın sait politik bir ba(hmsızlıîı elde edeblimek için vapılmadıtını, Ravas kazanmanın, naldırganları topraklardan atmanın gerçek bagım<?i7İı$ı «adamak için yeterli olamıyara£ını kesin çlzgilerivle ortava knymnstnr. Bn açıdan konuya bakınca, Atatürkçülügün zerçekte, sapka, vazı. aile düzeni v.b. gibi hioinnel deSisimlerden iharet nlmadı*ını görürüz. Gerçekte de Atatürkcülfiiü bnnlardan ibarrt sanmak ve bnnlara nvmakla kendimiri Atatiirkrü savmak. Mustafa Kemal'e ibanet. O'nn kücük dii«îürmek anlamına gelir. Atatürkriiliik gerçekte bir amactır. tüm anlamıvia bir na£ımsızlık amacı. DeSisimler bn amaca erisilebilmesi icin ba«!vnrulan zorunlu f?kat viizevdekl «elieimlerdir. Mustafa Kemal. tüm anlamıyla bafcımsız bir ülkenin, ancak cafdaş uygarlık düzevine erismis bir ülkenin haSımsız savılabilecegini «rörmiistür. Cajda» nvearhk, endüstrilesmis Batı uvgarlıiıdır. Bn nedenle Batı uvgarlıiına yönelme. Batılılasma roluna girilmis ve bıınn gerceklestirehilmek için de toplnmsal. hukuksal. politik degisimlere Eirisilmistir. Atatürkcülük devamlı bir toolnmn>] v HiiTi"i H,.ft;.;m n Devrimcilik kuralı ^ ! * $ sonrasında kabul edilen, lâiklik, ulus*" y çuluk, halkçıhk, devTİmcilik. devletçilik ilkelerf, gercekte bir bütün olarak, Mustafa Kemalce tesbit edilen bağımsız. uygar Türkiyeye ulasabilmek için kabul edilmiş yollardir. voksa gaye defille'dir. Ütnmetçilikten kurtulup ulusla$an. kendi kendine yeterli bir ekonnmivi kuran, halktan yana bir görüsle yöneltüen ve dinsel kurallar yerine akla daysnan prensiplerin ışığınna düzrnlenen toplumun. sürekli bir devrim ve ;elişim içinde saptanan amaca eri^ebileceğine inanılmıştır. Bu kurallar içinde en önemlı, hiç şüphesiz •devrimclik» kuralıdır. Bu kuralla toplıımun sürekli bir sekilde hamleler yapması, her yeni »e çağdaş değisime uvgun elişimi. atılımı, sıçrayışı gerçekleştirmesl tfade edilmiştir. Nitekim bu devrimcilik Ukesinin gerçeklesebilmesi için, gelişimlerj engelleyebilecek dinsel • teokratik yapıdan lâik yapıya geçilmiştir Bu şekilde, ekonomik ve politik bağımsızlık amacına erismek için gerekli dinamizm, gelişüncilik sağlanabilecek, dogmatizm önlenebilecektir. Halbuki yıllar yılı bu bö'vle anlaşılmamış ve Musta• ••ı I aaaı • fa Kemalin gerçeklestirdiği toplumsal değişimlerin aynen muhafazası devrimcilik sunılmıştır. Bu yolla, Atatürkçiilük ters bir yorum ıçine sokulduğu gibi, toplumsal değisim ve gelisimler engelIenmiş, devrimcilik yapıimıs devrimlerin depoculuğu olarak anlaşılmıştır. Mustafa Kemalin gerçeklestirdiği gelişimlerin, birer amaç olmayıp, amaca erişecek rolda vasıta olduklan görülmemis veya görülmemek istenmistir. ve M astafa Kemalin, yarattığı ulıısal onubemutluluk yıUarını izleyen devrelerde ya büyük bir asker olarak tarih A tatürk Sncegörülmektedir. Dünya savasınsahnesinde B ayın Ecvet Güresin'in «Asıl yıkıcılar içerde» başlıklı yazısmdan sayın Adalet Partilı yönetıcılerın ders almalarını temennı ederdım. Sayın Prof. Dr Osman Turan'la aynı fıkrın mudafıi olmaraasina rağmen sayın yazar, A P.'li yoneticılerın yanlıs yolda oîduklarını izah etmekle memlekptçı bir davranış gosterdığı kanaatındevız. Savın yazar, hükumetın yanlıs tasarruflanna karşı mılhyetçi bir ruhla çıkan Osman Turan, Reşat Özarrfs. Osman Yüksel ve Ekmel Çetınel'i ihraç edeceğine. partıdekı yıyicıleri, ^akşakçıları temızlemelerıni sahk vermekte \e D P. hukumeti ıçın husran olan bu davranış, A P. hukumeti ıçın pek hayır'ı olmıyacagını belirterek, sayın idarecılere bu yoldan \ argeçmelerini tavive etmektedır Tamamıyle benım^edıgım u zarın bu f'kırlenne şunları da ılâve etmek istıyorum : A P.'lı vatandaslarımız oylarını, hiç tanımadıkları Sayın Demirel'e tîeğil, Savın Turan gıbi kıymetlere vermislerdi. A P.'li idarecıler bu kıymetleri aralarından ayırmakla halkın sempatİMni kazanmadıkları kanaatındeyım. Temennımız idarecılerin bir an evvel bu haksız kararlarını geri almalarıdır. atılı anlamda demokrasırfen bahsedenler her şeyden once Batılı anlamda pohtıkacıvı kabul etmek mecbunvetındedırler. Aksi halde bu devevı curlemezler... Nevzat MOLLAVELtOGLU t Ü Orman Fakııltesi S Millîyelçilik kavramı ü'.ın \azar Yılmaz Çetıner'ın «Rus\a Seferi» aalı roportajını ılgı\le okuduk Ya7ar bu ropcrtaında, kuzey komsumuz hakkında korkunç bir kalkınma ile ula^tığı sevıyeyı, hurrıyetın kısaîığı. çöllerın cennete çevrılışlerını. her kentte yukselen fabnka bacaları ve buna benzer bırçok konuları obıektıf olarak gozlerımız onune sermıstir. Bız bu konular uzerınde değıl de, Savın Ba^bakanın uçakta bazı mılletAslında eskı gunler ınsaflıca a vek:lı ve gazetecılere hıtaben. nılacak olursa, bu mıllet. olen «Beyler, fukaralıktan kurtulmak bu üç kişıye ve hattâ. yıne bu için gördüklerimizi vapmamız azız ve humnet sahıbi mılletın sart . Ama. bunun için illâ kosavesınde ha'.atlarını kurtarabıl müııist olmava lüzum vok. Güler nıış olan gerıde kalanlara. neleyüzlü, insanları ezmiyen hür derı, nelerı değımlı bulmamıştı kı.. mokratik bir sistem içinde de elFakat onlar bunun kıymetını bılde edilir bunlar.. Daha da msi dıler mı? yapılır!..» cumlelerı uzerınde duDP 1946 dan 1957 yılına kadar. racng z. yalnız ıktıdar çevrelerınce doBasbakanın bu konuşması vağıl. muhdlefetçe de el üstünrie tannı seven her kışınin kalbınde tutulmamış mıydı? Rahmetli Menderes, ayak bastığı, konuş şuphesız kı sınırsız bir memnunıvet yaratmıştır. Ama, arkasıntuğu her yerde Hıtlerı bıle kıskandıracak yoğunlukta buyuk ın dan ca uzulerek ifade edeyım kı, buganku tutumu ile yuz sene ıksan kıtlelerı ile etrafı sarılıyor ve tıdarda kalsa da bunu basaramaz her geçen gün azız mılletımız ve b??aramıyacak aa!.. Soyle kı, kendısım bıraz daha sınesıne bastcfecılcr. aracılar kalkmadıljça. tırıyordu. En kıymetlı polıtıkacımızdan tutun da. çocuğunu kur ithalât, ıhracat, sıgortacıhk. bankacılık devlet eliyle olmadıkça, ban nıyetıne boğazlamasa kalkıyuz bın donümluk arazılere beşan vobaza kadar hemen herkes davadan konanların ellerınrien bu ona. sevgının de üs'unde bir duytopraklar alınıp âdıl bir şekilde gu ile baglanmıştı. O bunun kad dagıtılmaaikça, vergı kaçakçılıjı rını bılebıldı mı 9 Kenriısıne. bu bnlenmedıkçe. memlekette kurukorkunç sonucu, hazırlamış olan lacak sanayı tesıslerıne, hatır Celâl Bayar; Buvuk Ata'nın nâiçin değıl de memleket menfaaşının AnıtKabır'e gotürülduğü gun «Büyük Millet Meclisinin A tıne uysun yer seçilmedikçe kaltatürkün en büvük vapıtı oldnkınnra gerçekleşemez. konuşmagnnu» bılhassa belırtmıstı Bu en ları ha>alden öteve giriemez. buyuk yapıta ve ozellıkle Turk Ismail TUNÇ mılletıne ihanet erten yıne o olMazgirt, Kârdere köyu madı mı? bız; bu nokta uzerınde duraoak değılız. Bız sadece, gerçeklerin. ölulerin yakınlarınca, nasıl da yuzde yuz başka turlu benımsendısi hususuna eçılmek ıstiyoruz. Bıldırinin bir \erınde aynen' «Bu durumda, bizlere tahsis edilen bir başka mahâl. merhum devlet adamlarının (?) nlastıkları muhabbet \e mane\î değerle ve beynelıslâm dini ınanç, orf \e âdctlerle kabili telif bulunmadıgı cihetle. kabulüne imkân görülememistir.» Bu de\ımden açık ça anlaşılıvor kı, olulerın yakınları, hükumet ılgılılerınce onlara ayrılan yerden. memnun olmamışlar ve bu yerın; olenlerın tarıhi kışıhklerı ile bağdaştırılamıyacağı kanısındadırlar. Rusya seferi S i n n „,,„ ..,,ıı;rmıs. tir. Mustafa Kemal Batılılaşmavı bir amaç olarak ortava kovarken. kendisini buna itici süc hos bir Batı havranlıîı degildir. Aksine belki de Batıva. Ratının sömiirıenüfine ve emneryalist politikasına kar«ı duvdniu hınç, öfke, dü^manlık. Mnstafa Kemal'i Batılılasmak 70rnnlnlnjuna inandırmıstır. Mustafa Kemal serçekte. Dogunnn sömürülen, ezilen voksnl insanlarına bir rnh. bir direnç, bir dinamizm eetirmek icin Batılılasmavı serekli bulmustur. Batı elindeki imkânlar. eristiîi uvgarlık düzevi sayesinde. Do*nyu afyonlavabilmekte, onu sömürebilmektcdir. Batı uluslannca sömüriilmemek ancak Batmın bilgisel ve teknik uvgarlık düzevine erismek. avnı süâhlara sahip olmakla mümkiin olabilecektir. Nitekim Ratının sömürgeci nlusları dahi. Dofıınun uvsarlık volunda gelîserfk b'ünclenmesini hicbır 7aman istememislerdir. rtyelükle. dini. eelpııpkleri. kariercj felsefeleri alet ederek. DoSuvn icine gömüldüJü karanlıklar içinde bırakmak istemistir. Bu nedenle, Batılılasmak, Batıva rağmen gercek lirli zümreler ekonomik gücü ve eğemenliği eUerine geçirmiştir. Bunlar biçimsel bir Atatürkçülük ve batılüık anlayışı içinde, toplumsal ve düzensel değişimleri engelliyecek bir Atatürkcülük anlayışını bUerek ve istiyerek yurda getirmişlerdir. Atatürkçülüğü olanı aynen korumak şeklinde anlamakla, Mustafa Kemalin nefret ettiği bir yeni dogmatizmi gerçekleştirirken. toplumsal gelişimlerin Atatürkcülük gereğinc» süreklj olması, devrimciliğin gerçek anlamından, ellerine geçirdikleıi çıkar ve sömürü çarklarını kaybederler diye korkmuşlardır. Ba nedenle de, görünüşte Atatürkçüler. Atatürknn kendisinin gerçekleştirdiği lâiklik, ulusçuluk ilkelerini de, teokrasiye ve ümmetçiliğe kaydınnaktan çekinmemişler ve yığınları politik ekonomik çıkarları ujrruna bilinçlendirmem.k yollarını aramıslardır. Halktan yana olmıyan iktidar düzenlerini kurarak. tüm Atatürkçülük çizgisi dışına düşmüşlerdir. Atatürkçülüğün bağımsıziığa, veni srimürgecilikten kurtulmaya. kendi benliğinj bulmaya uzanan bir fol olduğunıı ve bu volda ilerlemek için günün gerektirdiği metodları. araçları. ideolojileri seçmenin bunlara uygun düzensel değişimlertn yapılmasının gerekliliğini kasden savsaklamışlar ve hattâ bövle bir gerçek Atatürkçü devrimciliği suçlamışlar dır. a>ın Dr. Ziya Ersay'ın Arap Sonuç empeıyalizmi ba^lığı altmdaki lenlerın aıleleri ve onların yazısı, çağdaş bılince sahip her arkasında boy gosterenler, Turk aydınının söylemek istevip de gerçekten tÇTEN kimselerse, bu denli açıklayamadığı fikirlerinin tercümanı olmuştur. Öyle ki: artık bu işi burada bıtırmek zorunda olduklarını unutmamalıAtatürk ihtilâlinin sindirdiği ümmet çi vp şeriatçı grupİBT: z»mannt«çoustün kışihjı olan kımselerden htik nedenleri ve kanunun böşluk " larmrfan raviBafinTarik yenicİBtfTir idi5MWV"'mezar yeri SfVn btccica(Ur telâşın gereğı ne? Bu mıllet gütlenmtş. bu defa da •milhyetçi. kısvesi altmda halkın karşısına dıkılmiştir. Çağırmzda, özellikle herkesin be nimseyip kendinde var olduğuna inandığı bu sıhirli sıfatın, toplumu peşine taktıktan sonra nerelere ka 1 Ekım 1967 gunü Tophane dar götürebileceği ise âşikârdır. Bu rıhtımında bir hainin ınsafsız da insan bilinci altında yatan kenkurşunları İle hayata vedâ eden rii milletini sevme gudüsünden ge kızımız lır ki. butün mesele milliyetçilık NUR KORAL kavramının topluma çeşitli şekill^rde aksettirilmesindedir. BEŞİROĞLU'nun urada. Türk aydınına düşen vazıfe; mukaddesatçılık ve üra olumunun 40. gunune tcsaduf eden 12 Kasım 1967 Pazar gunu, metçihğın milliyetçılikle ne deıkınıd namazını mııteakıp Şi'jll receye kadar bağdaşamıyacağmı dil Camıınde okunacak Mevlıdl Şslerınin dondüğü nispette halka oğrıfe butun akraba, dost ve din retmelerıdir. En aktıf rol de. başta kardeslerlmızın teşrıflerı bizleri sosyolojiyi meslek olarak seçmış omemnun ve minnettar kılacaklanlar gelmek uzere butun öğrettır. menlere duşeceği için kendılerıne Knral Ailesi şımdıden teşekkur ederız. Rasim TUNCA S NOT: O rartısma bblümlıne gonderlIrn va/ılann mumküne daktilo edilmesinl 200 kelimeyi Yşmnma^ını ve vazartarn dtfiil zarfın Ozerinr «Tartısına» ı^iMTtt vıtzitarak ie postalanmasını Hea 1 t; MEYLİT TEŞEKKUR Gecırmış olduğum kazada insanlık ustu gayretle acılen amelıyatımı büyük başarı ile yapan Haydarpaşa Numune Hastanesı 3 uncu Harıcıye Klıniği Doktorlarından Op. Dr. Selâhattin Yalın Pala ve Dr. EROL I I RTKÜL'a, tedavimde yardım ve alâkalarını esırgemeyen sayın Hoca Op. Dr. Zıya Akçor, Op. Dr. Halı! Zaımoğlu, sayın Bakterıolog Dr. Razl Maner ve müsfık ınsan bayan Dr. Yuluğ'a. servıs per^onelıne teşekkuru borç bılırım Türkân KALAÇ ( Cıımhuııı et • 13476) belgelerle B TÜRK TARİHÎ dergısl Osmanlı Hukumeti Ata'yı nlçin Anadolu'va göndermişti? MENTEŞ Kitabevı Ankara Cadd. 48/B İstanbul. Cı uriyet 13450 Doğumunun Yuzunoü Yıldönümünde Kezar yeri kav^ası Cumhuriyet 13451 MEVLİT YVK. KİMTA MÜH. BUGÜNÜN DİLİYLE TEVFİK FİKRET Yenileştiren: A. KADIR Büyük jair Tevfik Fikret'in 40 şı;n yeniden yaratıldı ve Türk halkına ve Türk gençiığine armağan edıldi. Kitapta aynca, Fikret'in havatı: kısiüs; ve yenileştırilen 40 şiirin asılları. Dört renkü kapak. temiz baskı. Fiyatı 7,5 üra. Lüks baskı 15 Lira Posta Kurusu 58 BevazU, İstanbul Cumhuriyet 13419 Sonuç t> uçün eğer. bir tüccar çıkm da düzeni de* ğistirmiveceğiz dive tjagırıyorsa, bugün yiııe insanlanmızın çoğu sefalet içindeyse, buçün yin» yeni sömürgeciliğin kiskacı icindeysek geniş ftlcüde Atatürkçülüğü verü verince vorumlamartığımız içindir. Bngün eğer Doğunun Batıya ilk başkaldıran ve diğer Doğulu voksul ülkelerin ulusculuk ukımlarına örnek olan ülkemiz. bu Atatürkçü genç uluslann ardında ve onlara bazı bazı ihanet eden bir çizgi üzerindeyse. Atatürkçü sürekli devrimcUiğ: anlamadığımız, alanı Halkçılık Beyannamesinin suçladıği «Haricî düşmanlarıa tevhidi mesaı» edenlere bıraktığımız ıcindir. Bunlardan ntanıvoruz. fakat veni ka\radıçımız Atatürkçü devrimcilik bize gelecek için umut re güç verijor. • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • ••••••••••;;"„•••••• • • • • • • • • • • • • • « • • • • • • • a Y •••••••••••••«••••••••«••••»••••••••••••••••••••••••«••frâââlâjllâ ! ••••••••••ttııııtııî' • • • » • * •• • » • • • • tl lıtlıll • • • • • t ltıı ııill assıada Mahk»!nesı'nin kararı ve thtılâl Konseyi'nm onayı ile havatlarına son verilen , uç siyasal kışınin me?ar verı konusu, uzun bir sure toplumu. basını ve hükumet llgılılerıni uğrastırdıktan sonra sorun; olü sahıplerinın bıldırılerı ile. şımdıIık, kapanmış gorünüyor.. 1/Kasım tarihli Cumhurıyet gazatesınde yavımlanan bıldırı dıkkatlıc e elestırılecek olursa gdrü; lür ki, ölu sahıpleri. mezar yeri konusunda hükumet ılgılilerine karşı serzenışte bulunuyor ve ' arzu edilen yerin kendılerinden ' esırgendiğmi anıştırıyorlar.. Hükumet llgililerinln tutumu ister doğru. ısterse yanhş olsun, YEKTA ÜLGEN'in Ebediyete inükalinin 40 mcı günü olan 11 Kasım 1967 cumartesi günü ikindi namazını mütaakıp Şişli Camıinde okunacak Mevlidi Şerife, akraba, dost ve bütün tanıdıklarııı teşrifleri rica olunur. AİLESİ Reklâmcıhk: 4094/13475 ANNA SEGHERS KİMYA MÜHENDİSİ ARANIYOR ANADOLU TASFİYEHANESİ A. Ş. (ATAŞ), Mersin Petrol Tasfîyehanesi Petrol Kimyası Lâboratuvaında çalıstınJmak üzere, dolgun ücreüe lyl çahşma ve yasama artlan temln edeceği bir Kimva Müherdisi i^ihdam edeeektir. Istihdam edilecek şahsln rapor yazabileeek ve rahatça ko.«abüfcek şekilde ivi tngilizce bümeirt, askeriik hirmetini ifa «tmiş olması, 45 yaşmdan yukan olmar"" ve gscart 2 sene «ilî JpVnrrtnvar tecrübesi bulunması gerektir. Petrol anallzlerine "sinallk terdh sebebf olabilir. ftgiülerin en geç 18 Kasım 1967 taHhine kadar ATAS. Per=ionel ve Dı? Mün^sebetler Sube'J P.K 37 Mersin adresine biz«ıt fnjrilizce olarak yazacaklan blr mekn'ri!. mflracaatian rica olunur. Cumhuriyet 13452 TRANSİT ROMAfl Türkçesi: Burhaıı ARPAD ANNA SEGHERS KLEİST BÜCHNER DEVLET SANA1 LENİN BARIŞ ODULLERİ VATAN HİZMETİ ŞEREF NİŞANI AUHIŞTIR FAHİR ONGER YAYTNI.ARI P. K. 918 İST. G. Dağıüm: KARATEKİN Anksra C. 51 Cumhuriyet 13448 ZEYTİN SAmAUNACAKTIR Ereğli Kömürleri İşfefmesi Miiessesesi Müdürlüğiınden 1 Şartnamesine göre 65 ton zeytin kapalı zarf usulü İle satmalınacaktır. 2 Teklif zarflan 5/12'1967 sa!ı günfl saat 15 de Zongtıldak'ta Ereğli Kömürleri İşletmesi (E.K.İ.) TicaretMateryel MtfdurKiSiinrle açılacaktır. S Teklif mektuplan ve geçici teminatlar aynı gün saat 12 ye kadar E.K.İ. Özel Büro Şefiıgine verilmiş olacakür. • Şartnameler Zonjçııldak'ta E K İ TicaretMateryel • MüHürlütiir.den, Ankara'da TKf Knnıpıı O'noi MürîOrlüRünden ve fstanhulMs p«vn^ı,ı İstıklâl Caddesi Deva Çıkmazı Sümerhan Kat 45 de TKİ Satınalma Müdürlüğünden alınabilir. 5 20 tonluk kısmî teklifler de nnzan itibare alınabilir. 6 Mfiessese ihaleyi yacıp yapmamakta veya dilediJine yapmakta »erb«sttir. (Basın: 25786'134701 Çifteler Harası Müdürlüğünden: Sığır Satılacaktır 1 Kurumumuz kadro fazlası olup bir kısmı halk damızlığına ve bir kısmı da kasaplığa elverişli (78) baş muhtelif ciıu ve ırklı refonne sığır aç:k arttııina ve pazarlık usulüyl» teker teker veya toplu halde satılacaktır. 2 Satış 16. KASIM. 1967 Perşembe günü saat (10.00) d« Çiiteler Harası Mahmudiye merkezınde yapılacaktır. 3 Satış şartnamesi ile sığırların Hara Merkez v« mtvldlerinde satış giınüne kadar görülebileceği ilân olunur. (Bastn: 25620 X. 728/13438) ELEMAN ARANIYOR Amerikan İlâç Fabrikası: 1) KAMBİYO İTHALÂT muamelelerine aşina tercihen tngilizce bilen bir eleman ile, 2) İngilizceye bihakkın v?kıf, süratli daktilo yazabilen BAYAN SEKRETER aramaktadır. îaliplerin, Yeni Londra Asfaltı, Cevizlibağ duragı ilerisindeki WEYTH LÂBORATUARLAPI A. Ş.'ne müracaatlan. Telt 21 7S «0 Reklamcıhk: 4104/13433 Isfanbul Üniversifesî Dişhekintliği Fakülfesi Dskanlığından: Fsküitemiz Protez Kürsusünde açık aslstanhk vtrdır. Isteklilerin 10 Kasını 1967 curaa gününden 25 Kasım 1967 cumartesi günü saat 13 e kadar Dekanlığmuza mfiraeaatlan riea olunur. (Ba«n: 25751/13466)