Katalog

DÖRT 9 Eldm 1967 CTTMHURtYET G«cenin saat ll'iydl Moskova'da... Kızümeydanı geçmif. Metrepol Oteline yürüyorduk üs arkadas. Meğer ortalık aydınhkken hava ne kadar ııcakmış! Soğuğun UikJerimize isleyen sızısı simdi hliiediliyordu bütün siddetiyle... Halbuki henüz Eylül ayındayız... Y« Ocakda Moıkova nasıldır acep? Caddelerd* hayat kalmamıı gi biydi... In yok. cin yoktu ortada... Peki gündüz, mağazalarm önünde ayakkabı almak için kuy ruk yapan, yanm kilo domateı uğruna y a n m laat bekleyen inlanlar n« olmuf, nerey» gitmisti?... Moskovalı kaıaborıacı daba da aokuldu yammıza... Bırakmadı peşimizi... Bir dolar» tç rable yeriyornm, dedl... Biz; d o l a n m u olmadığını para bozdurmak istemediğimizi l ö y leyince de inanmadı Sovyet Ruı yaydakl «5zel »ektörün» temsücisi... Bir dolar» dort rable, diy» •rttırdı fiyatı... Halbuki, resml kur böyle değildi. Koıkunç bir fark olduğu görülüyordu rublenln ak v« ka raborsasında... Rus kambiyoauna gittlğiniz za man; 1 dolar 10 lent verip bir ruble alabilirdiniz ancak!... ey gaspodin... Bir daMka lüt fen!... Dolannız var mı? Ruble ile değiştirmek ister misiniz? Siyah meşin caketll, sanşın genç, omuzumun üzerlnden kulağıma doğru eğllmiş, bozuk Ingilizcesi üe bu alış verl§i teklif edlyordu... €< H RUSYA YILMAZ ÇETINER Moskova Gecele Doktor adayı bir karaborsacının bize anlattıkları rasından derın bir ncfeı çektl ve: NeredensiziD. hsngi memlekettensiniz? diye iordn?... Türkiyeden... Türk... îjtanbuldan... Oooooo . Basbakanla, heyetle reldiniz demek!... Evet... Ruı gencinin nezdinde itibanmızm arttığını gördük, bu tanıs madan sonra... Peki, y s »iı nered e ealifiyomiBiu? Gözlerimizin içine baktı, o ana kadar görmediğimiz eğik du ran çocuğumsu yüzüne hafifçe yukarıya kaldırarak:... Çalışmıyornm hiçbir yerde dedi... «Oknyoram... Üniversite öfrencisiyim!... Hangi fakülteye devam edlyorsunuı? Tıbbtyeye. Doktor olacağım lkl yü sonra!.. Moskova aokaklannda, doktor adayı bir karaborsacı İle fiç Türk tazetecisi yürüyoruz... Belki pece yağmnr yağacak» ama yine de bir takım adamlar, kaldınmları, parke taşlanm yıkıyor, temizliyor hortumlarls... Devlet bn işi bulmus, vermiş onlara!... Fakat, ya Üniversıtede bedava öğrenim yapan, şu yanımdakl çocuk yüzlü übbiyelinin «özel teşebbüsüne» ne dersiniz?!.. Acaba bu ödevi de devlet mi vermiş ona dolar toplamak İçin!.. Yoksa, yoksa... insanoğlunda bir türlü körletilemeyen bir duygunun, bir kabiliyetin filizlenmesimldir? T«rtg1... Bir h»yn vcam, fotogT&f maklnalan, ithal malı radyo, teyp ve televizyonlar satıLyordu bu mağazalarda,.. Sonra Rus halkı nın plyasada uulup alaınadığı en iyi kalite vlzon ve astragan kürk lerle, Kehribar taslan.. slyah hav yan, ancak oralarda görme'hmUmkündü... Blz Türklye'de kendl mamulle rlıniztn en kaHteüsml kendimi? kullanır, mahsulümüzün en iyisi ni kendimiz yeriz değil mi? Fakat. Sovyet Rus>ada işler bi? dekine benzemlyordu... 50 yaşınr varan Bolsevik ihtilâliyle koskoc? ülkenln kalkınması bir nesl:r omuzlanna yüklenmlş. onlar da bugüne kadar böylesine mahnımi yetlere katlanmışlardı ama, bu giln problemlerinin çok büyüK kısmı halledilmiçti... Şimdiden sonra sadece istikbal değil, ken dileri, kendi canlan için çalışıp yaşayacaktı lkl vüz milyon insan! Tarihe kanşan Balalayka oskova caddelerinde haf't bir sis başladı. Işık'ar daha da puslandı şim di... Cebimizdeki ufak yas sı konyak sişesinden birer yu dum içip, kızıştırdık vücudumuTU Etrafı. Rusyada eğlence hayatını.. Moskova gecelerini görm»k istedik.. Hani ?u. yıllardır. hiç blr rejim, hiç bir yasak tammadan. ayırt etmeden bütün ülkeleri dolaşan ıeşhur şarkınm 11ham kavnagı Moskova gecelerini... Balalayka çalar bir kuiap. bir pavvon... restoran... her neyse... bir lokal bulabilir miyiz acaba?.. Çok kimse gülerek başıru salladı... Tok dedi... Bilmiyonız, dedi... Fakat, arada «Balalayka» kelimesinden sinirlenip, bize ter» ters bakanları da gördük... Demek «Çarhk devrinin acı hatıralarıyla tarihe karışmı?, kaybolmuş... Unutulmuştu Balalayka!.. Metropol v e Sovyetskaya otellerinin salonlanna baktık 6'aha sonra... Tıkhm tıklım doluydu içerleri... Oturmak, yer bulmak mümkün değil... Sarı saçh. iri kalçalı Rus kızları, onlardan dahada iri erkekler sarmaş dolaş dansediyordu masaların arasınd'a... Votka kadehleri... Şarap şişeleri dolup boşahyordu... Çeşit çeşit Rus yemekleri, mezeler... Batıda sâdece varlıklı hovardaların sof M Kızıl Meydands Rus polisleri birbirleriyle sohbet ediyor rasında bulunabılen bir zenginlik görülüyordu tabakların üzerinde... Anlaşılan Doğulu; kapitalist de olsa, komünist de binlerce yılhk töresinden alışkanhğından vazgeçemiyordu bir tür'.ü!.. Sofrayı kuracak, kollarını gıvayacak yiyecek ve içecek!.. Yarın , Şoför Almacaktır Başmüdürlüğümüz Taşıüar Âmirliğinde çahştırılmak üzere yeterl kadar profesyonel ve bilumum ehliyetli şoför almacaktır. Aşağıdaki şartları taşıyanların Başmüdürlüğümüz Personel Âmirliğine müracaatları rica olunur. ÎSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜGC 1 Askerliğini yapmış bulunmak. 2 35 yaşmdan büyük olmamak. 3 En az ilkokul mezunu olmak. 4 Bilumum veya Profesyonel ehliyete sahip olmak. (Profesyonel ehliyetliler için 2 senelik tecrübe sahibi olmak sartür.) (Basın: 24099) 11996 «Sizin Komünist olmanızı istemiyoruz» Doktor adayı karaborsacı lyah meşln caketli. lansın Ruı gencıyle biraz sonra ahbab olduk... Bizden «is» çıkaramıyacağını anlayınca, bu defa gevezelik etmenin hiçbir sakıncası olmadığını görmüs ola cak ki yürümeye başladı beraberce... Sararmıs, parmaklannın ucun da tuttuğu filıtreli Bulgar siga Artık kendileri için yaşıyorlar oskovada oldugu gibi, Sovyet Rusyanın her cumhuriyetinde ve her ilinde Dolar ile satış yapan mağazalar vardı.. Bunlar aslmda turistler, yabancılar için kurulmuştu ama, idareciler bakmışlardı ki; Rus halkı bir takım kaliteli eşyanın özlemi içinde... Ve ne kadar cezası olursa olsun karaborsa işliyor... Herkese serbest bırakmışlardı, do'.arla alış S M Haftalık bulmacaıun halledilmiş şekli BULMACA 123456789 «Kırmızı tarmızı» mânasına bir sö miş, binaya giriş yerı. zün tekran, noYUKARIDAN AŞAGlYA: ta. 8 VUcutU 1 Büyüdügü halde hâlâ bir 123456789 i ki hayat ve daküçük bebekmiş gibi hareket e İ P N I mar suyu, Arapden kişi (iki söz). 2 Demokrat jça adlandırılnıış ülkelerdeki esas teşkilât kanunu 1 yıl kısımların(karma söz). 3 Yardımcı çırak, dan biri. 9 trafik kazalarının başlıca sebepI Kocaoğlamn kolerinden biri. 4 Bir maddenin piyasada hiç bulunmaması hali, tatasa, bir tatlı mensupluğu var. 5 «Vücudünün kol üstü kösesi hiç geniş değil» karşılığı iki söz. 6 Durum. 7 nayvan. Disi Bond MODESTY BLAISE 0625 06.30 06.45 06.50 07.00 07.05 07.30 07.45 07.50 08.00 08.20 08.40 09.00 09.10 09.30 09.45 1000 10.15 10.25 10.40 11.00 11.05 11.55 12.10 12.15 12.30 12.45 13.00 13.20 13.30 14.00 14.20 14.35 15.40 15.55 16 00 17.00 17.15 17.20 17.50 19.00 1<MO 19.45 20.00 20.15 Garth Tıfffany Jones TIFFANY JONES üI 81 TCDD Işletmesi Merkez Alım ve Salım Komisyonu Reisliğinden: 500 lon Bilâma Karbonat Dö Sud Alınacak 1 Hariçten teklif alma sureöyle 500 ton bilâma karbonat Dö Sud almacaktır. 2 Tekliflerin en gec 31 Ekim 1967 sah günü saat 15, e kadar Ankara'da Malzeme Dairesinde toplanan Komisyonumuza verilmiş veya gelmiş olması şarttır. 3 Şartnameler; TCDD nin Ankara'da Merkez İstanbul'da Sirkeci veznelerinden 15. liraya sstılmaktadır. 4 TCDD ihaleyi yapıp yapmamakta veya tasmen yapmakta ve tercih ettiği taliba yapmakta tamamen serbesttiı (Basm : 23923/11991) ' UMA, IÇ. MOTOBIİ yı'M 8S IA ,3XT\ 1 (İ / W R Mi Şile Uçs. Eğt. ve Krs. K. lığı Sat. Al. Kom. Başkanlığından: Aşağıd» yazılı yakacak maddesi açık eksıltme usulü İle latın al.nacaktır. Şartnamesı tstanbul, Ankara Lv Âmırlıklen ile Şile Uçs. Egt. ve Kr«. K. lığı Sat Al. Kom. Başkanlığından görülebilir. Mevcut 1967 yılı bütçesinin 13310 yıyecek, yakacak bölümünden Şile Mal Md. lügünden ödenecektır Teklif mektuplarının ıhale saatmden bir saat evveline kadar Komisyon Başkanlığına verilmesi lâzımdır. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Tabmint tnt. Geçici teminatı tbale Lira Rrş. Lira Krs. Gün ve saatl 4350 00 326 25 25.101967 14.30 Sayı 1745 (Basın : 23397/11988) 1i Acalıs. Droeram Türküler Konusma Ovun havalan Köve haberler Sabah melodilerf Haberler ve hava durumu Istanbulda bueün Hafif müzik Bu sabah sizinle Radvo hafif M. orkestraaı Solistler eeeidi Anneler icin Taneolar Dort ses ve dört «al Keman soloları Müzik kutusu Tarım dünvamıı M.Demirkınıpdan sarkılar Arkası varm Kısa haberier Sabah konseri t Fevman orkestraıı Kücük ilânlar Nere Ertas'tan türküler Sarkılar N. SİDahiden sarkılar Haberler. R.G. de bugün Hafif müzik Peklâm Droeramları Orhan Senerden sarkılar N. Kovurürk orkestrası Ovun havalan M.Kemertastan türküler Kısa haberler Okul radvosu Cocuk bahcesl Kısa haberler Karma faslı Reklâm Droeramları Haberler ve hava durumu Ki'ıciik ilânlar Günümüzün melodileri Ramazan Sensesten türküler Yiiksek öfretim eencliei ve sorunları Avın sanat olavları Sonat saati 24 saatin olavlan Ekonomi dünvamıı Solistler eecidl Anılarla Atatürk Eeklâm oroeramUrı Haberler ve hava durumu Hafif müzik Stüdvo konserlerimlz KaDanı? I5TAVBUL fL RADTOSU Acılıs ve oroeram Si2in Icin Kücük konser Ivi aksamlar Senfonik müılk Tiirkivere hos eeldlnlı Beraber secelim Dört rüzeârın eetirdiSl ezeiler Kotıcertolar Fransızca sarkılar Caz müziâi Çeşitli melodüer Gece yarısı lçln Prozrara ve kaDanıs J5OLX»AN SAG.%: 1 «Fmdıfc kıran» operasınm yaratıcısı tanınmış Rus besteclsi. 2 Eskiyi yenllcme ve bir yeri imar etme hareketi, bir zaman parçası. 3 «Pencerenin şeHaf kısmına dogru vücudünü ve kolunu ilet!» mânasma Ud sözlü bir emir. 4 «Münasip duruma girmiş olan çağırma vasıtası» anlamına iki söz. 5 «Dürrüştür!» karşılığı bir emir, ikaz etme hareketi. 6 tskambilde bir kâğıt, vücudün sinir ve et kısmı. 7 «Olağanüstü zekâ ve marifet sahibi beygir» anlamına iki söz, bir alış • verişten sonra bedava verilen kısmın yarısı. 8 Güzel ko Evvelki günkü bulmacanın halledilmiş şekli E NASIL HAJLLEDİLECEK Tnkarıdaki rakamlı Dulmarads sadece 4 tane anahtar (ipucu) ve 8 tane sonnç vardıı Bosfealao12 karenİD içine 1 den 9 • kadat uygun bireı rakarn koyarak v* ıoplama. çarpma. çıkartma. bölme tşarederine dikkat ederek «oldao bir bitki, göz nurunu ve par sağ» ve vukarıdan asağıya bulmacada gösterilen sonaçlan bnluDuz gını ondan alır. 9 Bir ye Biraz vaktlnizi alıt ama, bos vaktinizi boşça cecirmis olnrsıuıuz F. W. KENYON Çeviren: Vahdet GÜLTEKİN A N K A R A Acılıs. Droeram Günavdın Köve haberler E. Savın ve N. TokatlıoBludan sarkılar Haberler ve hava durumu Sabah müziei Ankarada bueün Kücük ilânlar Her telden Türküler eeeidi Bir kitap, bir plâk, bir olay Sabab konserl Kısa haberler Arkası varın Okul radvosu Melodiden melodly» Cocuk bahcesl Konser saati N.DadaloSludan türküler Kıbrıs saati Kücük ilânlar Beraber ve solo sarkılar Haberler. R.G. de bueün Cesitli müzik Reklâm Droeramları Cocuk bahcesl Sevim Süertien »*rkıl»r Bueün icin sectlklerüni» Kısa haberler Okul radvosu Sahln GOlteMnden türküler \ Cevdet Bolvadlnden sarkılar Cesitli müzfk Kısa haberler Yurttan »esler Köv odası Reklâm Droeramları Hsberler ve hav» duruanı Kücflk flânlar M. Gecevatmazdan türküler Birlikte düsünellm M.ToDerden sarkıla; Kücük konser Uvktıdan önce 24 raatin olavlan Mikrofonda tlvatro unf Baâlama T. türküler ve ovu: havalan Z.Taskentten sarkılar Haberler ve hava durumu ODera albümünden Gece varısina doBru Cinsi Odun Miktan 30 ton Sağ'ık ve Sosyal Yardım Bakanlığı FLORENCE NİGHTİNGALE YÜKSEK HEMŞİRE OKULU MÜDÜRLÜĞÜNDEN Otuiumıu 1907 1068 Akademl* n ü için OSrend tay dına başlamıştu Lıse mezunu ratjlı veya yatıııı kıı ögrend fcanul edllir Tamamlayıcı btlgi tçln Okulumuı MudflrlüJOne »özlfl veya va2ilı müracaai edılebılır Adres: Âbıdeı Hürnyet Cadded. Şlsll • htanbul Telefon: fj S5 Tl (Baua : 10559/11090) Ardahan As. Sat. A!. Kom. Başkanlığından: 60 ton ayakta canlı koyun 19 Ekiın 1967 perşembe ?flnü saat 11.0(1 de kapalı zarf usulO üe satın alınacaktır. Muhammen bedeli 270.000 lir» olup geçici teminatı 14'550 liradır Teklif mektuplarının ihale saatinden bir saat evvel Kom Bşk. lığına verilme.«l sartnamesi Ankara ve İstanbul Lv. Âmirlikleri ile Kom. Bşk. lığında görülebilir. S.yı 1755 (Basın : 33481/11989) « Ceketini aç, sevgilim.» Catherine: «Dur!» diye haykırdı. çünkü o «yaratığın» şapkası düşmüş, altmdan bal rengi lüle lüle SBçlar çıkmıştı. George kıkırkıkır gülüyordu. « Erkek kardeşim diyorum ben onun için. Herkesin onu başka bir şeyimmis sanmalan hoşuma gi diyor.» Kız sırıtıyordu. « Tuhaf bir alay anlayışı var. ha'm'fendi.» George şimdi sinirli sinirli odanm içinde dolaşıp duruyordu. Londra'ya gelmek için can atmıştı ama, burada da pek o kadar büyük bir mutluluk bulamamıştı. Sevgilisini yeni bir Millicent, yalnız her istediği vakit elinin altmda bulunan bir Millicent olarak görüyordu. Onun dışında, yapayalnız kaldığı bir çok saatler vardı. Augustayı haylidir görmemişti: O şimdi evlenmiş, kocasıyla Newmarket'te oturuyordu. John Hanson'Ia pek seyrek görüşüyordu, çünkü bu beyefendi ona davranışlarından dolayı çıkışmıştı. Gerçek arkadaşı yoktu. hele kendi dengi olabilecek hiç, parasızhğmdan çok o bir türlü üzerinden atamadığı sıkılganhğı yüzünden kibar çevrelerin kapıları ona kapalı kalıyordu. Borçlan da gene yükseldikçe yukseüyordu: Inanılacak şey değiidi. para insanın parmaklan arasmdan görünmeden nasıl da kayıp gidiveriyordu! tşin doğnısu aranırsa. umduğu kadar borç alamamıştı, çünkü Augusta kefil olmaktan belki de kocasından dolayı, son dakikada vazgeçmişti. Şaşılacak şey, onun yardımma evsahibi kadrn, Bn. Massingberd kosmuş tu. George bunu düşünürken alaylı alaylı gülümserdi. Kadınm gelinlik kızı vardı çünkü! Catherine, ilgisiz gibi görünmeye çalışarak: «Ne zaman dönüyorsun Cambridge'e?» diye sordu. George buna alaylı bir tavırla karsılık verdi: « Bu günlerde, para bulunca.» Annesi: <Londra sana Cambridge'den daha pahalıya patladı» diye onun ağzını aradı. « Hem de nasıl! Birkaç gun kalırsan sen de g6rürsün. Üstüme saldırmak üzere boytına gelen alacaklılan geri püskürtecek güçte misin? Küreğinl de getdrdin mi?» Mucize kabilinden, Catherine kabaran öfkesini tuttu. îçinden: «Southwell» diyordu, •Southwell. Ne yapıp yapıp George'u kandırmalı, dönüşte onu da oraya gStürmeliyim. onunla hayahmız gene boyuna kavga etmekle geçecek bile olsa.» Ne kadar pahalıya mal olursa olsun, ona Ihtiyacı vardı. Az daha bunu kendisine de söyleyecekti, çünkü içmediği zamanlar karamsarlığa kapıldı mı sanki pek az ömrü kalmış gibi gelirdi. Çekine çekine: cElizabetb Pigot sana mektup yaz mıs« dedi. 'Spnin o son slirini pek beyenmişti Hepsi ni bir araya toplasa kitap balinde çıkarsa, diyor. Ba sımevine verilmek üzere asıllarından kendisi kopya etmeye hazır.» George'a bu pek dokundu. Çok iyi, çok can bir arkadaştı Elizabeth. George'un hayatında hiç şaşma yan en büyük sevgisi şiir yazmaktı. bunu Elizabeth herkesten, Augusta'dan bile, daba iyi anlamıştı. George üzgün üzgün: «Basımevine verileeek parayı verebilir mijim ki ben?» diye sordu. Catherine umutsuz bir çıkış yaptı. « Ben verebilirim, Byron.» « Buna karsılık. benim de Southwell'e dönmemi istiyorsun, öyle değil mi?> « Sen kendin istersen gelirsin.» « Ne de alçak gönüllü görünüyorsun!» Catherine: «Alçakgönüllü ha!> dedi ama, acı acı gülmeyi de başardı. «Beni kızdırmanı istemiyorum. N'olur, B>Ton, sen de benim seni kızdırmama yol açma.> « Antlaşma mı, anne?> « Yüce bir antlaşma!» Birkaç gün sonra anaoğul Southwell'e dönmek üzere yola çıktılar. George'un alıp da daha parasını vermediği arabayla gidiyorlardı. Catherine başlangıçta o kadar borç üstüne yapılan bu müsrüflüğe par layacaktı ama, kendini tuttu. o yüce antlaşmaya bağ lı kaldı. Arabanın kapılanna işlenmiş olan Byron armasına bir denizkızıyla kestane atlar vardı bu ar mada ayrıca Byron'Iann düsturunu gösteren yazıya bakarak koltukları kabardı. Yanlarına George'un uşağını, bir seyis. iki yedek atla iki de köpek aldılar. Bereket versin George o erkek kılığına girip kardeşiymiş gibi görünen kıza yol vermişti de Catherine'in içi rahat etmişti. *** Satıcılardan, seyislerden, daha başka kasaba halkından meydana gelme ufak bir topluluk Burgage Mâlikânesinin karşısındaki çayırda onlan bekliyordu, aralarında bir de al yanaklı. cin gibi bir kasap çırağı vardı Haberi çabucacık o yaymıştı. Bn Byron la oğlu Lord Bjron gene kavga ediyorlardı Bn. Byron'un pek cırlak çıkan sesinden de bu sefer her zamankinden daha eğlenceli bir cümbüş olacağı anlaşıhyordu. Merakla seyredenler umduklannı bulamadılar. Eğlence kısa sürdü. Sokak kapısı ardma kadar açıldı, Lord Byron topallaya topallaya dışarı fırladı, arkasından savrulan ocak maşasını yakaladığı gibi evden içeri ttı. Seyireiler bir alkış kopardılar. kasap çırağı da Lord Hazretleri arasıra onunla kriket oynardı «İyi yakaladımz. efendim!» diye haykırdı. George. utanmıştı ama, gene de gülümsedi. ayağını sürüye sfiriiye çayırdan Pigot'ların evine doğru gitti Kapıyı Elizabeth Pigoi kendisi açtı Gene her zamanki gibi sâkin bir tavn vardı ama lyvnga acıdığı açıkça belliydi. (Arkası «ar)