Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖR1 31 Ekim 1967 CUMHTTRÎYET ylarca süren araştırmalanm sonucnnda, Anadolumuzun doğusunda, batısında, Karadenizde, Karade nizin doğusunda batı sında, Orta Anadoluda cli ege tutan, biraz da ince iş yapmasını bece ren sabırh insanlann başarüı şekilde silâh yaptıklannı gördüm. Silâh imali daha zi • yade ekonomik sebeplerden ileri gelmektedir. Mahalle aralarmda silâh imâline çalışanlar, kalabauk nüfuslarını ya şatmak için bu yola başvurmuşlardır. Hakikaten, son derece iyi, temiz ve güzel silâhlar irnâl etmektedirler... A Daha önceki yazılanmda da belirttiğim gibi vesikanın ierbest bırakılmasımn kaçakçıhğı önleyeceği bizzat kaçakçılar tarafından ileri sürülmüş, buna karşılık hukumetin ağır vergi alması istenmiştir. Ayrıca, bunun karşısınd» bir istek ileri sürülmüş, hukumetin her haiü kârda vesika verme mesini teklif edenler de çıkmıştır... Yetkiüler, valiler, emniyet müdürlen, savcılar, kaymakamlar, hâkimler ve hükumet trbipleri ise tamamen akn tezi savunmuşlar, vesikanın kaldınlmasının veya serbest bırakılraa sının kaçakçıhğı önleyemeyeceğini ifade ederek halkın ekonomik yoldan kalkmdırılmasını, silâh imalciierinın kooferatifler Imalcilerden çok kaçakçılar faaliyet gösteriyor halinde bir araya getirilmesini istemişlerdir. Ayda iki silâh yapmak suretiyle 3000 lira civarında bir para kazanan ımalâtçı, kaçakçılıktan vazgeçmek için mutlaka başka bir kazanç yoluna yöneltilmelidir... Bu konu, sadece Konya'nın Beyşehir ilçesine bağh (Hugîu) köyünde halledilmiştir. Huglu köyünde, halk kooperatifçiliğe yöneltilmis, rvlerin altı birer fabrika haline sokulmuş, freze tezgâhları ıle torna tezgâhlan ile küçük bir sanayi •=ite?i haline gelmiştir. Huglu köyü... Bir yılda 12 bm kusur av tüfeği imâl edilen Huglu köyünde kooperatifçilik esasları ile yapılan çalısmalar sonucunda bir işçinin ayda 1000 1500 lira arasında ücret Aİdığı görülmüştür. Bir kooperatif halinde calışan Huglu köylüleri, kooperatif çalışmalanna başlamazdan öııce yetkilıler önünde kaçak silâh imâl etmeyeceklerine dair yemin etmişler, söz vermiıjlerciir. Her yıl düzenlenen «Huglu silâh bayramı» na mahailin ileri gelenleri katılmaktadır. Karadeniz halkının bir araya getırilmesı suretiyle kooper.itifleştirilmesi de elbetteki mumkündür. Tonya, Torul ve Ardeşen de beiirtıldığine gore, Milli Birlik Hükümeti zamanında mülki âmirler, köy koy adam ^ezdirerek silâh imalâtında başan kazananların isimlerini tesbit ettirmiş ve kendılerini mevcut silâh fabrikalarımızda göreviendireceğini bildirmiştir. Fakat aradan 7 yıl geçmis olmasına rağmen bu konuda h.prhangi bir hareket yapılmamıştır. Bu konunun yeniden aerhal rle alınması gereklidır .. Kararieniz halkı da tıpkı Huglu zibi kooperatifleştirildiği takdırde hem kaçak silâh imâli cnlenecek ve hem de halka rahatça silâhlarını satmak suretivle gelir temin etmek imkânı verileoektir. YAZI ve FOTOGRAFLAR SAIT A. TERZIOGLU Huğlu köyünde silâh imalâtı modern makinelerle yapüır. Fotoğrafta bir freze tezgâhı görülüyor. bir ülkeye nakleden uluslararası silâh kaçakçılığının önlenmesi elbetteki bugünkü sartları mumkun olmayacaktır. Ancak, polisin en az «ilâh kaçakçıları kadar kuvvetli, motorize ve otomatik silâhlarla mücehhez olması gerekmektedir. Bir yetkilinin belirttiğine fiöre, silâh kaçakçılarını takip konusunda hâlâ Abdülhamit devrinin usulleriyle hareket eden polis takviye edilmeli ve bu konuda ihtisas yapmıs özel polis yeterli bir «istihbarat» teşkilâtı kurulmalıdır. Polis çok zaman ulu^lararası mahiyet arzeden silâh kaçakçılarmı bulmakta, hattâ bir polis karakolunun burnunun dibine gömülen mermiler hakkında bilgi almakta güçlük çekmektedir. Özel istihbarat tejkilâtınm kurulması için polis te.şkilitına biraz da maddi imkân tanınmahdır. Bu gezim ve araştırmnm sırasında bir emniyet müdürj'iün kaçakçıların peşinden gönderecek araba bulamamasını ve vana yakıla. dığer deviet riairelerinden araba aramasını. r.Şlavacak hale gelmesini yakından izledim. Başka bir konuya tahsis edilen k«sasmdaki 800 lirayı takip için tutulan taksiye veren bir emniyet müdürünün ıstırabır.ı gözlerimle gördüm. Bu müdur, rr.ilypnlarca liralık kaçak sılâhın yakalanmasmdan sonra eğer 800 liranm hesabı kendisine sorulur<a umarım ki ı,ocuklarmın nafakasmdan keserek ödemek zorunda kalacaktır. Burada, görüp dinledıklerime dayanarak bir kanaatımi uçıklayayım: Yurdumuzda, mahalli kaçakçılardan çok uluslararası silâh kaçakçıhğı yaparak mılyonbırca liralık silâh kaçıranlar, «At oynatmaktadırlar.» Çok zaman, silâh kaçakçıhgına polıtık seheplerle rte manl olunamamaktadır. Trabzon'un bir ilçesinde, silâh kaçakçıhğından do'.ayı yakaianan kaçakçının bir politikacı tarafından jandarma karakolundan alındığını bir muhtar anlattı... Buyük kaçakçılıklarda ise üaha büyük dolapların ifade etti... SOM BULMACA 123456789 YfKARIDAN AŞAGlVA: si bölgelerinde Bir yerin etrafıru çepeçevre çeI 23456789 virerek. 2 Kıraliçe seçilmiş olma hali, bir işaret sılatı. 3 Eski sitelerin etrafmı çeviren duvar (tarih terimi), böyle adamlar bilim kurullarına üye seçılemezler. 4 Müsaade koparan (iki söz). 5 Siyah renge gırip zifiri bir hal alarak. 6 Bir taş ve toprak cınsi, nota. 7 Tersi bir göz Oünkü bulmacanın rengidir, Dogu Karadeniz kıyı halledllmis sekU yetiştirdiğimls mah sul ler den. 8 Bazı binalanmızda bulunan rahatsızhk verici hayvanlardan, şim di bir çoklan buna tapıyorlar 9 Bir zaman parçası, ozan. Ya toptan kaçakçılar Milyonlarca lıralık b i r <=i:âh p a r t i s i b i r gece d e b i r ü l k e d e n Bu iki tabancadan biri yerli diferi ise Avrupa imalâtıdır. aradaki farkı ancak ozmtnltr tesbit edebilir» Fakat Diçi, Bond MODESTY BLAISE \ STA N B U L OİTTTI» IİENDİM D E •i SOLDAN SAĞ.l: BfLlVORSUM 06.25 0630 06.45 06.50 07.00 07.05 07.30 07.45 07.50 08 00 08.20 08.40 09.00 09.10 09.30 09.45 10.00 10.15 TUKI& VOJÖJLJJ ONSUZ. Y.146 TFAtı BILE K U Tifffany Jones Acıhs. Droeram Türküler Köv avukatl Ovun havaları Kdve haberler Istediziniz türküler Haberler ve hava durumu Istanbulda bueün Hafif müzik Bu sabah slzinle Ciean'me'lodilerf"'' " ' Sojistlefr*eci<üı: v'<ı»tM<f Kadınlar icin Fransadan vankılar Kamazan Sensesten türküler Pivano sololan Müzik kutusu Gelin tanısalım Kendimizi tanıvalım 1025 Sabite Turdan sarkılar 10.40 Arkası varın 11.00 Kısa haberler 11.05 Sabah konseri ' 11.45 Minyatür müzik 12.15 M. Akeünden türküler 12.30 Saz eserleri 12.45 A. Gürsesten sarkılar 13.00 Haberler. RG.de bueün 13.20 Hafif müzik 13.30 Reklâm Droeramlan 14.00 ileri Türk musikisi 14.20 Fehmi Eee orkestrası 14.35 Saz eserleri 14.50 Konser saati 15.40 Sarkılar 15.55 Kısa haberler 16.00 Okul radvosu 1700 Cocuk bahcesi 17.15 Kısa haberler 17 20 Erkekler faslı 17.50 Reklâm Droeramlan 19.00 Haberler ve hava durumu 19.45 M.Ervürekten türküler 20.00 Kentimizin sorunlan 20.10 Melodiden melodive 20.45 Mesut Cemilln 4. ölüm vıll dolavısivie özel Drosram 21.00 24 saatin olavları 21.05 IsIsciIsveren 21.20 Dünden bueüne 21.50 Havat ve kitaolar 22.00 Reklâm Droeramlan 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Hafif müzik 23.10 Radvo senfonl orkestrası 23.30 Caedas müzik 24.00 KaD&nıs ISTANBUL IL RADYOSU 16 55 Açılış ve program 17.00 Sizin için 17.30 Küçük konser 18.00 Iyi akşamlar 18.30 Senfonik müzik 19.00 Hsflf müzik 20.15 Gençlerle berabe21.00 Akdeniz ülkeleriı 21.15 Sonat saati 21.45 Italyanca sarkılar 22.00 Gece konseri 22.45 Tango ve Pasadobleler 23.00 Caz saati 23.30 Günümüzün getirdikleri 24.00 Gece yarısı için 01.00 Program ve kapanıs 1 Vücu'tan ayrılmış baş (iki söz). 2 Düşük fiyatla ele geçiren (iki söz). 3 Suç işlemeyi huy edinmiş zorbalar (çoğul). 4 Bir renk, çevrilince vatanseverlorin yurt savunmasında döktükleri belirir, erkek veya kadın olarak karı kocanın birbirlerine karşı aldıklan unvan. 5 Serbest mesleklerden biri. 6 Eskl devirlerdsv AVrupadan gelip Aij»!ra DIT^TCÜ BULMACANTN geçmiş ...^çk, gruplarjgria^gg ŞEKIJ ğul). matematikte kullanılan bir harf. 7 Çok sıcaklık veren ate NASFL HALLEDİLECEK Yukarıdaki rekamlı bulmacada *aşe böyle denilir, eski Rus hilküm dece 4 Une anahtar (ipucu) ve 8 tane sonuc vardir. Boş kalan 12 darlarının unvanı. 8 Tanışıklı karenin içine 1 den 9 a kadar uygnrj birer rakam koyarak ve touğımız olan insanlar (çoğul). 9 laıııa. çarpma çıkartrna, bölıne i$aretlenne dikkat ederek soldan Para Ue satm alınmış köle gibi sağa ve yukandan aşağıya bulmacada gösterileo sonuçları bulunua. bir şey, ski. Bııa/ vaktinızi alır ama, boş vakrinizi boşça geçirmiş olursunuz. F. W. KENYON Çeviren: Vohdet GÜLTEKİN 44 Lady Holland bu gece Naip Prens şerefiııe bır ziyafet veriyor. Sizin de çağnldiKinm herkes biliyor. Pvensle şimdiye kadar tanışamadınu. Son söylevinıı pek hoşuna gitmiş, öyle duydum. Kendisiyle tanışmanıza engel olmamak için, söz veriyorum. Holland Konağına ben gitmiyeceğim. Caroline. uşak kılığına girerek, o gece Holland Konağı na göz hapsine aldı. Byron görünmedi ama. Caroline Samuel Rogers'le. Thomas Moorela burun buruna geldi. ikisi de tanımadı. Bu kılıkla kendisini kimsenin tanıyamıyacağım artık iyice anlamıştı ya, birden, şimdiye kadar başarısız kalan savaşmın ikinci saldırısma geçmeye karar verdi. Ertesi gün öğleden sonra Caroline Saint James Caddesindeki eve geldiğinde Byron yoktu. Ama. Fletcher bir saate kadar geleceğini söylüyordu. Caroline, Fransız ağzı taklidi yaparak, sesini de boğuklaştırarak: .Öyleyse beklerim dedi. «Grandeville Kontesi Hammefendi kızarlar beklemezsem.» Uşak. hiç bir şeyden kuşkulanmayarak. onu pek zengin döşenmiş ufak bir odaya aldı. O çekilir çekilmez Caroline bir iç kapıyı açtı, yatak odasına girdi. Odada cibinlikli bir yatak, üzerine gelişigüzel kâ ğıtlar serpiştiriîraiş yuvarlak bir masa. iki, üç koltuk, bir de som ağaçtan yazı masası vardı. Içerisı baştan başa Byron kokuyordu. Bu koku Caroüne'in içine işledi, yürepi hızlı hızlı çarpmaya başladı. Biraz sonra Byron içeri girdi, ona pek bakmadan. uzatüğı mektubu aldı, merakla açtı. Sizin uşağınız vardir ama, oda hizmetçiniz yoktur. Bu puslayı getiren «ize pek bağlı olarak çalışabilir. Onu beııim bir hediyem olarak kabul etmenizi ric» cdcrim. Kâğıdı fırlatıp attı. Basbayağı giyinmiş bir oda hizmeîçisi hiç görmemişti ama; yazı hiç şüphesiz Caroüne'in yazısıydı. • Adın ne senin?» dedi. Caroline mahsus pencereye doğru dönmüştü, Byron'un, gözlerini ona dikmiş. incecik omuzlarını, dümdüz sırtını, erkeğe benzemek için dimdik tuttuğu başını süzdüğünün farkındaydı. Oyunu ne kadar uzun sürdürürse başan kazanma ihümali o kadar artardı. Byron sinirlendi: « Adın ne, oğlum?» • François.» Byron içinden: «Güzel bir hediye: Süvari biçimi kırmızı ceket, pantoionlu oda hizmetçisi» diyordu ama. hiç de kabul ermek niyetinde değildi. Gözleri oğ lanın şapkasına takıldı. Tüylerle süslü acayip bir şeydi. • Ne biçim terbiye vermişler sana! Çıkar sapkanı '.* Caroline şapkasını çıkardı, yüzünü döndü, yerlere kadar eğildi. « A! Caroline!» « Bana ilk defa cLady Caroline» demedinİ2 Buna çok sevindim, Byron.» Caroüne'in gözlerine yaş gelmişti. Bvrnn. tniallava tnpallaya, onun yanından geçip iç odaya girdi. Caroline de onun arkasından gidip kapıyı kapadı. « François diye çağır beni, sadece bir oda hizmetçisi say. lster horla, ister el üstünde tut, ama yanında alıkoy. N'olur. Byron, n'olur!» Byron kendini bir koltuğa attı. • Ayakkaplarımı çıkarmakla ise başla bakahm.» ANKARA BAYINDIRUK BAKAHLIGI YopıveimansleıiReısliğinden 1 Ankara Tıp Fakültesi Pisişiatri ve Fitizyoloji Kliniği ikinci kısm inşaatı işinın evveiee yapılmış olan eksiltmesındekı tenzılat haddi lâyık görülmediğinden iş yeniden 249ü sayılı kanun hukümlerine göre kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmustur 2 İşin keşif bedeli (13.867.226,16) liradır. 3 Eksiltme Ankara'da YAP1 VE İMAR İŞLERI REÎSLÎG! Ihale Komisyonunda 8/11/1967 çarşamba günü saat 16 da yapılacaktır. 4 Eksiltme şartnamesi ve diğer evrak mezkur Reislikte görülebılır. 5 Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin: A (429.767.) liralık geçici teminatmı, B 1967 yılma ait Ticaret Odası belgesini, C Müracaat dilekçeleriyle birlikte verecekleri (Eksiltme çartnamesinde belirtilen ve usulüne göre hazırlanmış olan plân ve teçhizat beyannamesi, sermaye ve kredi imkânlarını bildiren mali durum bildirisini, Teknik Personel beyannamesini, taahhüt beyannamesini, Bayındırlık Bakanlığından almıs oldukları (B) grupundan keşif bedeli kadar işin eksütmesine girebileceklerini gösterir müteahhitiik karnesmi ibraz suretiyle YAP1 VE İMAR İŞLERİ REİSLİGİ Belge Komisyonundan alacakları yeterlik belgesini teklif mektupları ile birlikte zarfa koymaları lâzımdır. 6 tstekliler teklif mektuplarını 8/11/1967 çarşamba günü saat 15 e kadar makbuz karşıhğuıda thale Komisyonu Baskanhğına vereceklerdir. 7 Yeterlik belgesi alınması için son müracaat tarihi 3/11/1967 cuma günü mesai saati sonuna kadardır. Telgrafla müracaatlar ve postada vâki gecikmeler kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (Basın; 24855 A. 13465/12983) Bir kat üzerine olmak şartiyle takriben 600 • 800 M2 lik 30 • 50 Kw sanayi cereyanı ve suyu olan kiralık boş bir fabrıka binası aranmaktaclır. Taliplerin REKTAŞ REKLÂMC1L1K Ltd. Şti. Beyoğlu Alyon sokak No: 13 İstanbul adresine müracaatları rica olunur. Tel : 49 21 19 49 89 42 49 97 74 Reklâmcıhk r,384/12980 KIRALIK FABRİKA BİNAS! ARANIYOR 06 25 0700 07.05 07.30 07.45 08.00 08.10 08 40 09.00 09.35 09.40 10.00 11.00 11.15 11.30 12 00 12.15 12.30 13.00 13.20 13.30 14.00 14.15 14 35 14.55 15.00 16.05 16.20 16.40 16.55 17.00 17.30 17.50 19.00 19.45 20.00 20.15 20.35 21.00 21.05 21.25 21.55 2225 22 45 2300 23.45 2400 Karayolları Gene! Miidürliiğünden: Merkez Teşkilâtımızda çalı=t;rılmak üzere Yüksek Okul mezunu iki ELEMAN ALIKACAKTIR Erkeklerüı askerliğini yapmış olmaları. Daha etrafiı bilgi slmak istiyenlerin en geç 11'11'1967 tarihine kadar şahsen Personel Müdürlüğü Seçme Şefliğine müracaatları. ADRES : Tuna Cad. No: 7 Kat 1 Oda No: 14 Yenişehir Ankara Tel: 17 40 80/109 (Basın: 2516 A. 13778312989) 1 Arılıs. Droeram Kove haberler Sarkılar ve ovun havalsrı Haberler ve hava durumu Sabah müziei Ankarada bueün Her îelden Yasar Özelden sarkılar Posta kutusu Kısa haberler Arkası varın Okul radvosu Melodiden melodive Cocuk bahcesi Balete caerı Ovun havaları Kıbrıs saati Y. KİD ve K. Pavaslıdan sarkılar Haberler. R.G. de buaün Hafif müzik Rekîâm Droeramlan Cocuk bahcesi '•Martılı Kava» fl) M Sevrandan sarkılar Bueün icin sectiklerimiı Kısa haberier Okul radvosu A. Sezeinden türküler M. Tooerden sarkılar Müzik dinlivelim Kısa haberler Ince saz Is dönüsü Reklâm Droeramlan Haberler ve hava durumu M.Cevhanlıdan türküler Anılarla Atatürk T.ToDerden sarkılar Sevdieiniz sesler 24 saatin olavları Türküler Kiâsik T. M. tODİulueu Plâklar arasında S.Erorhandan türküler Haberler ve hava durumu Her hafta bir vorumcu Gece varısınp Karjani5 • Şimdi benim terliklerimi getir.» Getirdi, ayaklarına geçirdi. încecik parmaklarınm dokunuşunda rahatlatıcı bir şey vardı. Byron'uu sakat ayağındaki ağrı geçer gibi oldu. Baş:nı kaidırmış bakarken de gözyaşından ıslanmış yüzü kalbins bir huzur verdi. « Göreceğin geldi mi beni?» Sanki bir dilenci, ayaklarına kapanmış, sadaka istiyordu. Byron: Hayır!» dedi. Takınabildiği bütün seıi liği bu kelimenin üzerinde toplamıştı. Caroline ayağa fırladı, ocağın üzerinden ağır bir Samdanı kaptı. « Nefret ediyorum senden! Ah! nasıl nefret ediyorum!» Byron, sandalyesini iterek, sert bir tavırla: «Bırak onu eünden!» diye bağırdı. « Senin şu uğursuz güzeüiğini mahvetmeden bırakmam!» Byron onun bileğini yakaladı. şamdanı ele geçir mek için uğraşmaya başladı. Şamdanı şimdi ocak demiri gibi görüyordu, Caroiine de sanki annesiydi. Annesinin elinden demiri almak için böyle boğuşmek için can atardı ama. cesaret edemezdi. Bileğini bükünce. Caroline bir çığlık attı. > Hayvan! Byron şamdanı vgtağın altına attı. doğrulup göğsünü ileri dostu çıkardı. « Teşekkür ederim. Lady Caroline. diye güldü. •Bir hortlağı yere sermeme yardım ettiniz.ı Caroline: Bcnim niyetim ise bir kadım yere ser mene yardım etmekti.. Byron saşırakaldı. îçinde bas:lı kalmış bütün ayıplama duvguları yüze çıkmıstı: Caroline'in böyle bir söz söylemiş oimasından deçü: gerçekte bu söz'er gözünün önünde heyecan verici bir sahne can landırmıştı: onu şaşırtan, kadınm bunlan söyleyişiydi. • Evinize gicin. uzun zamandan beri acı çeken kocamzın yanına. hammefendi.• Caroline: Ancak...» dedi. ?onra. sövleyeceği şeyj deği'tirdi. .Ancak beni bağışlarsan giderim.» Byron hemen: «Ba°ışladım. dedi, masasına oturup. bir seyler yazar gibi yaptı. Caroline. onu gizli bir düşünceyle süzcrek. ucun ucun geidi. ona yanaştı. Kapandığın yalnızlık içinde yeni bir şiir mi yazdın.» « Evet.» « Pek başanh oldu?» « Hiç de değil.» « Yanmda bulunacak bir kadının ilhamma ihtiyacm var.» Byron ona dönüp öfkeyle haykırdı: Bir kadının arkadaslığını istemekfen çoktan vazgeçtim ben. Hele bir kadmın sevgisini hiç istemiyorum. Kadınlara karşı durumum tıpkı tmparator Napoleon'ıınki gibi: Hepsini küçük eöriiynrum Yazılarım sizin cinsi göklere çıkarır gibi görünür. muhayyelem kadmlarr hen havalimdekine benzer bir biçim vermrkten zevk almıştır: ams. ben onlan hep olduklan tribi rfesil. olmalan gerektiği gibi yazmışımdır. düşünmüşümdür.» Caroline: Giirel bir konferans. diye mîrıldanch•Devam et. n'olur!» Byron kibar bir tavırla başını eğdi. < Arkası rsr* 1J Croline çömeldi, Byron un ayakkaplarını çıkardı.