26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE İKt 13 Eklm 1967 CUMHURİYET • DERS YILI smet KÜR TB velfler için biraz umut, biraz kuskuyla başlar.. Çünkü derslerde başan gösterme, ya d» gösterememe Oıtimali bütün düny» öğrencileri İçin vardır. Fakat «tedirginlik» denen berbat bal, her ders yılı başında, ber ülkenin okullanna, öğrenci evlerine bir kâbus gibi çökmez.. Çünkü tedirginlik. gelecek günlerin neler getirebileceğinl asla kesüremiyen, geleceğine güvenle bakamıyan insancık lano yaşadıldan bir duygudur. Müfredat programlan düzgün, sanav biçimleri belli, kitap ve öfrelmen sorunlan çözümlenmiş: kısacası eğitim sistemi yerine otunnus motlu ülkelerde yaşıvan öprencilerin, öğretmenlerin yeni bir ders yilına tedirjin başlamalan için ellbette sebep yoktur. Bir «eğitim sistemi» ne gahip memieketlerdeki Ağrencilerin mntluluklarını biraz daha iyi anlıyabilmek için, yeni bir ders yilına hangi kosullar Içinde başladıklarını belirll bir biçirode sıralıyalım. Bu mutlu ülkelerin öğTencisi: A Bilgi. mal. zeme, baskı yönünden lcusursuz olan ders kitaplarının okulun açıldığı ilk gün elinde olacağını, £ Bu kitaplara sahip olabilmek için aile biitçesini zorlamıyacaçını, f) SınıMann tıklım tıklım dolu olmadığinı, Q ÖRTetmensiz tcalmıvacağını. 0 Oğretmenlerin, devlet dairelrrinden devşirilmiş. geçicl öğretmenler değil. ö|retnıen forma<«vonuna sahip, gerçek öfretmenler olacaklannı. ft Ve de ayrıca rahat insanlar olduklan için bu öğretmenlerle ders yapmamn zevk olacağım bilerek başlar yeni ders yılına.. Bu öğrencilerin başanlı oluşlarmın nedenleri bunlardır: bir den yüı.Y tedirginlikleriyle yeni ber ders yılı, çocuklar Samnz U, her ülkede, enl bir der* yılı başladı.. Dmntlan, kuskulan, Bi«e felince.™ Biz, çocutlanmızı başansızhfa götüren asü nedenleri bir yana iter, görmemezliğe Relir ve sudan, hattâ çoğu kez, bir eğitunciyi çileden çıkaracak kadar ters, yanlıs tedbirlerle göz boyamaya yelteniriz.. örneğin, ber ders yılı basında kaldınlan ve her ders yılı sonunda tekrar piya&aya siirülen tek dersten kalanlann geçirilmeleri meselesi bnnlardan biridir. Millî Eğitim Bakanınıa, Talim ve Terbiye Dairesi'nin kararlannı hiçe sayarak bildiğtni okndnğn, aklına estifi zaman en önerali konnlards bile büyük, küçük değişiklikler yapma, kararlar verme bakkıoı kendinde bulduğn bir memlekette muhakkak ki, öğretmen olmak kadar, öğrenci olmak da zordnr.. Bana öyle gelir ki, bngünkü koşnllar içinde basan gösteren öğrencileri, Millî Eğitim Bakanhğının «harika çocuk» olarak ilân etmesi, başan gösteremiyenlerden de döne döne af dilemesi gerekir. •••• • •«* YENİ BİR Birinci ve ikinci 5 yıllık PLÂNDA TARIMİÎ* Okumuşların cehaleti j tarım kesiminin tek başarısı: I Doç. Dr. Gülten KAZGAN KKWU If I I I • nniffi' nin tanm kesi Ciddi tehlikeler öğretim önemli değişikO rtaaksaklıklariçin verilen ve söylemek, kehalikler getiren yeni kararlann, nyjulamada önemli yaratacafım net olmaz kanısındayız. «Fikir» halinde çok değerli, çok yararlı görünen bazı kararlann, yanlış, îakat uygnlamalardan ötürü sıfır değere düstükleri çok görülmüştür. özellikle öğretim, eğitim sistemine bSyük değisiklikler getirecek kararları, yan etkileri iyice hesaplanmadan, gerekli tedbirleri alınmadan. hazırlıkları tamamlanmadan alelaeele uygulamaSa başlaraak, zararlan yıllar yılı sürüp gidecek »onuçları başından kabullenmek demektir ki; kuşaklan böyle bir denemeye «ürüklemek hakkı kimseye verilemez Teni yönetmelik, hazırlık'srı tamamlanmadan ize gelince... Bizde öğrenci d e n yıhna baş» uygulanmafa ba^landıfı için bize tehlikeli gölarken: # Çoğu kez o yıl hangi ders kitabmı aknva riinmektedir.. örneğin, ortaokullarda fizik, kimeafinı bilmez ama, hangisinl oknrsa oknstın so ya, tabiat bilgisi derslerinin «fen bilgisi»; tarih, coğrafya, ynrttaşlık bilgisi derslerinin de «sosval nucun aşağı yukan avnı olacafını, rant, gözlerinin biigiler» adları altında toplanarak tek ders habozulacağmı, dersleri anlamakta zorluk çekeceğinl, azçok yanlış bilgiler alacathnı ve kitsbın bir • iki linde okntDİmalan (ikri, ancak iyi bir hazırlık devresinden sonra nygulama alanına getirildiği :H aydan fazla dayanmıvacağinı. takdirde olomla bir hareket olarak kabul edile0 Bu kitaplara sahip olabilmek için aile bütbilirdi.. Simdi oldağu tibi, müfrPdat programı çesini şiddetle zorlıyacağını, bu vüzden öğretmenle bile doğrn düriivt kaleme alınmadan, kitapları »na • baba arasında kalarak bunalıp ezileceğini, hazırlanmadan uygulamaya geçilmesi, büyük • Eğer fîç • bes büyük şehrin birinde vasa kargaşalıklara yol açacak; öfretmeni de, öğrenmıyor<tt, parası olsa bile kitap bulmakta zorluk çe ciyi de zor duruma diisürecek: hele ders yılı orkeceğini, tasında okul değistirmek lorunda kalan öğrenci # Sınıfının tıklım tıklım dolu olacağını ve hn için içinden çıkılması çok zor bir durnm yarata • ••I • ••I yüzden, öğretmen tarafından iyice tamnmak saneaktır. »ının çok az olduğunu, Bu verdiğimiz örnek, orta öğretimde uygulan• Gene, üç • beş büyük şehrin birinde okomasına başlanan yeni yönetmelifin bir küçük •••• mnyorsa, sık sık öğretmensiz kalacağını, parcasıdır.. Yazımııın basında belirttiğimiz eibi, # Ralmadıği zaman da bu öğretmenlerin ço öğretmen ve öğrencinin her ders yılına baslarken ğunun gerçek öğretmen değil de, devlet dairelerindnyduğn tedirginliğin zincirleme nedenlerine den devşirilmiş insanlar oldukJan için yeterli o!aeklenen ve bu yıl, bu tcdirzinliği, «ıstırap» bamıyacaklanm, line getiren halkalardan yalnız bir tanesidir.. 0 Asıl öfretmenlerin de, geçlm kaygusu, nak Yeni yönetmeliğin bütününün, öğretim, eğitim ledilme, Bakanlık emrine alınma knşkuları içinde hayatımız» getirmesi mümkün diğer tedirginlik bunaldılüarmdan ötürü kendilerinl gerektiği kadar ve aksaklıklar, bir başka yaıımııa konu olacakfltrencilerine veremiyeceklerini, • Suuf geçme koşullarınuv polltik Bavays t**~ re, ders yılı sonuna kadar bir kaç kez değişeceğiDİ bilir.. Bizira öğrencilerin basan oranı, iste bu nedenlerden ötürü bu denll Iç karartıcı, unrut kı9*768 ders yılının getirdikleri altında ezilnadır. miş, bnnalmıt öğretmen ne yapacaktır?.. • « • Bütün bunlara, bir de aüe, çerre düzensizlik Meselenin en önemli yönü bndar iste .. leri, memleketin yaşadığı bunaltı eklendiğinl düTürkiye'de, «çalışan öğretmen» demek, oldunı şününce, aşaçidaki tabloda göriilen istatistik ra olasıys insan gücünün üstünde bir çaba harcıyan kamlar bizimle daha bir canlı konuşmaya başlarvarlık demektir. Ama Türkiye, daima da böyle lar.. En kabadayısı "«28 i geçmiyen bu yüzdelrrin olafanüstft öğretmeniere sahip olmak matluluğubir ortalaması alınırsa, tstanbnl okullannda tam na erişmiş bir Slkedir. Her seye rağmen bugün başan gösteren öğrenci oranınm 1o 24.5 oldnğu ayakta oloşumuz; Atatürk ilkelerinin, bütün kögörülür. tü niyetlere rağmen, yasamakta olnşu, Tfirk öğretmeninin bu olağanüstü çayreti sayesindedir. 196667 DERS YILINDA. İSTAN Bugün Türkiye'nin kalkınması da, insan gücü BULDAKİ ORTA DERECELİ OKULiistünde bir giicle çalışan, biç değilse bfitün güLARIN ARA SINIFLARINDAKİ BAeünü, hattâ daha gerçekci bir görüsle, zücünün büyük bir kısmını öğrencilerine barcıyabilen öğŞARI ORANINI GÖSTERİR TABLO retmenlerin sayısına bağlıdır.. Memleketin içinDUR: de balundngo durnm, baştakılerin tutumu ve öğrenci Geçen Bütünleme Kalan 8£. öğretmenin bayat koşulları ne olursa olsnn, öğsayısı öğrenci retmen isterae, tekrar ediyornm, öğretmen isterOrta I: se, yarın, bn memleketi ellerıne rahatça teslim 26941 7479 "/o28 12216 «/.45 7446 V,71 •a Orta II: 17288 4385 %25 9248 •'«54 3605 «/.21 edebileceğimiz aydın kafalar yetişir.. Ama öğretLlse I: 10097 2148 %21 4924 »/o49 3025 «/»30 men'in istemesi, mesleğinin büyük gücfine, kisiLisell: 5846 14232%24 3240 »/.56 1183 ° o O liğinin kuşaklar boyu sürecek etkisine inanması, /2 öğretmenliği, parmağının ncuyla değil, bütün gücüyle tutması, benimsemesi sarttır.. Her öğretmen bilmelidir ki, gelecek günlerin en büyük sornmlusn kendisidir.. Sorumluluğunun bilincine öyle bir rakam, bir başka memlefcette eğitimvaramıyan; mesleğine kafasını, yüreğini koymaciler, devlet adamlan, hattâ akıllıca bir sıra dan çalışan öğretmen, bu memlekette kötü poliadamı için bile korkunç bir dunımun. bir ulnsal tikacıdan, kötü idareciden, akla gelecek bütün felâketiı. ifadesidir Bu ulusal felâket karsısında kötülerden daha razla kntülCk yapıyor demektir. •• •• eğitimciler. ruh bilimcileri toplanır; anketler, arasBBB> tırmalar, testler yapılır.. ders kitapları. oknlaile er vakit, yerli yersiı kullanılan bir söz •;•; ilişkileri tekra, gözden geçirilir.. Hükümete raporvardır meslekte: «Aslolan öğretmenhktir» !••: lar sunulur. Hükiimet. dicrr işleri bir yana itpderler Biz de cAslolan öğretmen'dır» diyerek, rek memlpkct gençliğini kurtarmak için tedbirler 1967 68 ders yılının aksaklıklarını giderme vaziaimaya yönelir. fesini gene öiretmenlerden beklivoruz.. B sadece hedefe varmakla kalmayıp, bunun aşıldığı tek hal tarımsal ürünlerden sağlanan ihracat gelırindeki artıştır. Tablo VII. Fakat, sadece ihracat gehrindeki artıs değil, nihat tüketime giden tarımsal ürün ıthalâtının da BBYP hedefmin altında kalması dolayısıyle, tarım kesiminin (mal ıhracatı eksi mal ithalâtı) anlamında net ihracatçı kesim olmak durumu da plân hedeflerini a?mıstır. İhracat gelirindeki artış, plân dönemi içinde ihraç mallan fiyatlanndaki surekli düşüşle bır arada gitmıştir. Ihracat gelirindeki bu artısta, daha önceki dönemden birikmıs olan ihraç ürünleri stoklarının eritilmesi; ihraç ürünlerinden özellikle pamukta süratli verim ve üretim artışı; iç fiyat seviyesinde enflâsyonist bir artış olmaması başlıca etkenler olmustur. thracat geliri. plân hedeflerini aştığı gıbi, plân öncesi dönemdeki yıllık artıs hızını da aşmıştır. mıyle ıigili bütün hedefleri içinde, " le toprak reformunun uygulanmamıs olmasıdır. Şurası ilgi çekicidir ki, ÎBYP, toprak reformunu dahi öngormeksizin ve BBYP da gerçekleşen bir takım katsayılan gözönünde tutmaksızm İBYH oöneminde ürün, hasıla, istihdam vs.. hedeflerinin BBYP da serçekleşenden daha büyük ve aşağı yukan öngörülenlere eşit olabileceğini varsaymaktadır. Oysa, plânda kullanılan metoddan farklı bir metod kullanarak bizim ysptığımız hesaplar, ÎBYP da tesbıt edilen hedeflerin biraz mübaiâğalı olabileceğinı gostermektedir: Şöyle ki, tanmda çok süratli bir teknik değişme gerçekleşmedikçe, hem yatırımlann hem emeğin verımini iıngorulen oranda artırmak herhalde mümkün olmayacaktır. Egfr yatınm hasıla katsayısını BBYP da gerçeklesenin altına düşürmek mümkün olmazsa, 196872 vıllan arasında tarımsal hasıla tBYP' nin öngördüğü gibi 4.8 mü.ar TL. değil, fakat 3.6 milyar TL. kadar artıs gösterebilecektir. Böylece, 1972 yılında tarımsal hasıla İBYP'nin öngördüğü gıbi 31S milyar TL. değil, fakat 30.7 Tablo TARIMSAL ÜRÜNLER O thracat geliri 1963 1966 1967 1972 VII ÎHRACAT GELİRt İBYP (ö) BBYP ( 0 ) BBTP (G) (Milyon dolar) 269.8 284.2 329.5 379.0 548.9 391.3 480.9 O Tarımsal ürünlerin ihracat içindekı payı (oi)> •• 77 / •/. 77 */, «7 Kaynak : BBYP'da öngörülen hedefler için : Kalkınma Plânı (196367) S. 520, Tablo 376; diğerleri için, Kalkınma Plânı: U96872) S. 2122, T. 14 ve S. 72. Tablo 18. 1 ÎBYP, tarımsal ürünler ihracat gelirinde BBYP döneminde gerçekleşenden daha düsük bir artıs hızı öngörmekte; ekonomide sanayileşmeyi takiben sınaî mamul ihracattnın A^ü sfir«tle«aftacağinı Ve tarımsa! Ürunl#r8rn sağlanan ihracat gelirinin nisbi payının azalacağını kabul etmektedir. Diğer bir deyişle, BBYP1 nin Sngörmediği ihracatta yapısal değişmenin İBYP döneminde görüleceği kabul edilmektedir. Tarımsal ürünler ihracatının ÎBYP döneminde plân hedeflerine ulaşması, genis olçüde ihraç ürünlerinde teknik değişmenin gerçekleşmesi ve iç fıyat seviyesinin istikrarının korunmasına bağlı kalacaktır. milyar TL. olabilecektir. Tarımsal hasılanın bu dönemde öngorülenen altında kalması ise, tabii, kisi basına gıda maddeleri tüketimi, tarımsal fiyatların istikrtrı,' eger istihd«n • hedefi gerçeklesirse de tanmda kişi basına verim ve gelir hedeflerinin tümüyie geride kalması demek olacaktır. istihdam hedefi lânın tanmla ilfili olarak kovduğn hedefler içinde en miibalâfalı gözükeni istihdam hedefidir: ÎBYP 196872 yılları arasında tanmda C75 bln kişllfk istıhdam artışı olacağuu varsaymaktadır. Oysa bizim vaptığımız hesaplar. eğer ÎBYP'nın önftördügü lasıla artışı gerçeklesirse tstibdam artışının bu dönemde 294 bin, eğer bizim öngördüğümüz hasıla artışı gerçeklesirse 246 bin kişi o lacağinı göstennektedir. tBYP'nın öngördüğü istihdam irtışının gerçekleşmemesi ise, gerek tanmda işsizliğin gerek tanm dışı kesimlerde işsizliğin beklenilen seviyenln çok Ustüne çıkması demek olacaktır. BBYP döneminde tarımla ilgili olarak yaptiğmuz deferleme akla şu soruyu getirebilir: Her ne iadar, BBYP'mn tanmla Ugili olarak koydugu hedefler gerçekleşmemişse de milll geilr artış hızı beklenene çok yakın olarak gerçekleşmişitir. öyleyse, tek bir kesimde öngörülenden geri kalınmış olun >••• •••• •••• • ••• • ••• •••> •••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• • «•• • >•• •»•• •••• ":':': Sonnç P masımn ne öneml olabilir? Ayru şekilde, ÎBYP döneminde de tanm kesiminde böyle bir gerı kalmaya rafmen ekonomi tüm olarak beklenen gelişme hızına erlşemBz mı? ı ir kere şunu belirtelim ki, tarımda istihdam hedefinin »e ' risinde kalınmış olması BBYP döneminde işsizliğin beklenen *eviyenin üstüne çıkmış olmasının bellibaşlı sebeplerinden birisı olmuştur Tanmdr> basıla artışının öngörülenin altında kalmasma rağmen milll gelir artışının beklenene yaklaşık olarak gerçekleştigi doğrudur. Aynca, sadece tanm değil fakat sanayide de hasıla artış hızının gerisüıde kalınmış ve milH çelir artış hızı bu bellibaşlı iki Uretim kesiminde hedeflerin serisınde kalmmasına rağmen belîlenene yaklaşmıştır. Gerçekte, B BYP döneminde yıllık milll gelir artış hızının beklenen ° o 7 oranma / yakın bir *ıızda •'• 6.5 olarak gerçefcleşmesinin sebebi konut ve oir takım hizmet ilreten kesimlenn gelişme hızlannın öngörülenin üstüne çıkmış olmasıdır. Bu olgu, Türk ekonomisinde üretim kesimleri ltibariyle Uretim yapısının >stenilenden farklı bir şekilde geiiştiğini gösterlr. Eğer ekonomi tarım, sanayi finşaat dahil), ve hızmetler olarak Jç hellibaşlı üretım kesimine ayrılırsa. son yıllarria milll gelırin "• 38 40 ına yakın / kısmının hizmetlerden ibaret >lduğu görülecektir Her ne kadar. Türkiye ile aşagı yukan aynı gelir seviyesindeki ülkeler gözönünde tutulduğunda .ıı oran çok yüksek gözükmüyorsa da hizmetler altında toplanan taaliyetlerln bir kısmının milll gelire ne ölçüde katfci yaptıklan da gerçekte sorulmaya değer bir sorudur ;bu olgu, özpllikle Türkiyedeki hizmetlerin bir kısmı gözönünde tutulduğunda daha da fazla önem kazanmaktadtr. Bu bakımdan, tanmda (ve sanayide) bngörülen gelişme mzının altında kalmmasına rağmen milll gelirde beklenen artış hızına yaKlaşılmıs ohnasl Uzerinde dürulmam gereken bir1 meseledin bir kere ekonominin üretim vapısı beklenenden farkl bir şekilde degişiyor demektir :iklnci olarak da, üretim yapısındakl bu degişme gelecek yıl larda iktlsadi gelişmenin ne beklenen hız ve ne de özelliğe erişmesini saglıyabilir. Yarın ekonomide elde edebileceğimiz sonuçlar, büyük ölçüde dün ve bugün elde etmiş bulunduğumuz sonuçlar tarafından belirlenir. 8 Her sabah bütün gazeteleri okumak, oknmasam bile göz atmak • zorundayım. Meslek icabı iki saatimi bu ise veriyorum, ve tceha • let parayla değil» diyen atalanmıza hak veremiyorum. Bu konuda • Sakalh Celfil en doğrn sözti löylemis, bir diplomalının haline ba ; karak : ; « Bu kadar cehalet ancak eğitim iie mümkündür» demistir. . Gerçekten cehalet, parayla, masrafla, emekle, çabayla elde • ediliyor. Bir adama bakıyorsnnuz elli yıldır yazar, daha en basit • kavramlan bilemiyor, bir politikacı ki koltuğunun altında birkaç ; diplom» vardır siyasi bilimlerin «Ifabesinde abe'yi öğrenmemiş ; daha. ! tnsan korkuyor: Bilgisizlik, kültfirsuzlftk, toplnmun ayağı al J tında bir uçurum gibi açıldı mı, içine düsmemek çok zor. Bugün j Türkiyede aydınlanmız 65 bin köydeki 20 milyonun cehaletinden J vakınıyorlar, ama asıl korkunç olan okumuşların cebaletidir. Köy | lü okuması yazması yoksa öğrenir, ama diplomalının cehaletini | yok etmek için bir çare biliyor musunuz? ı Türkiyede diplomalı kişinin eehaleti kfiltfir emperyalizminin , oknlundan meznn oldnğu lçindir. Bn emperyalizmin vantnzları ı bütün eğitim kurumlanna yapışmıstır. Türkive Cumhuriyeti Ata j türk devrimivle kuruldu, ama okullarımızda ve üniversitemizde | devrimci tarib görüsü ile bakılmaz geçmişe.. Türkiye Cumhuriyeti ] kapitalizmin emperyalizmine karşı millî kurtulus savası ile kurul ] da, ams okullanmızda ve üniversitemizde kapitalizmin kosullan iktisat bilimi diye yuttumlmaktadır. öyleyse Sakallı Celâl'in yerden goğe kadar hakkı var. Diplomalı bilrisizler eğitim ile yetişiyor. Okumamış bir adamın kafası diplomalı kafa kadar karışamaz. Dünkü eazetelere sövle bir töz sezdirmek snzlerimizin ne kadar haklı oldutnnu ispatlıyacaktır. Sözgelisi iktidarın yayın organında De\let Bakanlanndan Sadık Tekin Müftüoğlu'nnn demeci var. Bakan, Halk Partisi solcularına demistir ki : « Siz köylüyü devletin ırgatı yapmak istiyor. bunun için de düzen değişikliği istiyorsunuz. Biz ise onu toprağın efendisi yapmak istiyoruz.» Şimdi su sözlere bakınız: Duyan sanır ki, Sayın Devlet Bakanı Sadık Tekin Müftüoğln Türkiyede sosyalist bir düzen kurmak istiyor! Çünkü köylüyü devletin ırgatı yapan komprador mütegaliibe iktidarıdır. Bn iktidan yıkıp da isçi köylü devleti kurdunuz mu köylü ırçatlıktan kurtulup iktidara eelmis, ve topraklann efendisi olmus sayılır. Ne var ki Bay Müftüoğlu. kavramlan birbirine karıstırmakta ve toprak reformuna karsı olduğunu onutarak «köylüvü topraSının efendisi yapmaktan* dem vurmaktadır. tki cümlede kendi siyasi görnsüne bn kadar aykın bir fikir söylevip, kavramlan tersyüz etmek, her diplomalının başarabileceği bir marifet degildir. Gene dünkü gazetelerde Enerji Bakanı Bay Refet Sezgin'in Çanakkaledeki konusmasi vardı. Sayın Bakan : « Sovyetlerö'e iki grup insan var; çalıjanlar ve çalıştıranlar» demis. Demek ki Bav Sezgin. bir kalemde 1917 ihtilâlini tarihten sılivermis, çalısanların çalıstıranlan kanlı bir devrimle kökünden kazıdığı Sovyet devrimini yokedivermiş. Batı dfînyasınd» binlerce kitapta vazılan. çizilen, havaya uçmuş. Gene dünkü gazetelerde yarım asırlık bir yazann tngiliz demokrasisine övçü yazısı gözümüze ilisti. Bu yasiı yazar, tngiliz demokrasi«ine hayranlığında yalnız değildir. Türkiyede kafası Avrupaya dönük nice insan emprryalist kültürün havuzunda bir ömür boyu kulaç atmıya çalısmıstır: îngıliz demokrasisi ne güzeldır, oradi politikacılar ahlâklıdır, siva1!! havata zengin girer fakir çıkar.. gibi övçü vazılan gerçekle bir ilisiii olmıyan propa;anda yazılandır. Oysa tngiliz demokrasisinin iktisadi ve sosval temellerini aydınlatmadan bu konuda bir fikir edinmeve imkân var mıdır? tngiliz demokrasisi tntilterede kapitalizm kurulduktan sonra bov vermis bir siyasi rejimdir. 185O'de tneiltere dünvanın en büyük sfimürge imparator\ntu idi. Batmavan Günes îmDaratorluŞu bütnn dünyadan sömürdüfü değerleri kendi isçilerin e tâviz diye dağıtarak parlâmento düzenini sürdürebilmistir. Ama bu düzenin gerçek çehresi Türkiyede yanlıs gösterilir. Daha 1945'te Churchill kabinesindekl 25 kisiden 16'sı aristokrat ve eerisi lordlarla akrabalığı olan kisilerdi. tngilterede 1913 yılında 45 milyon kişi yasıyordu. 15 milyon resit erkeğin ancak 8 milvonuna ov hakkı vardı. Kadınlar ise hiç ov veremezlerdi. tndlterede genel seçim hakkı Birinci Dünva Savaşından sonra mümkün olmustur. Emperyalizmin ve kapitalizmin ne oldugunn bilmeden tngilterenin tarih boyunca siyasi rejiminin ne olduğunu bilmek ne mümkündür? tngiliz siyasi rejiminin değirmenini döndüren şn, en basta 400 milyonluk Hmdistan olmak üzere Batmıyan Günes tmparatorlnğundan gelmiştir. Bizim yazarlarımız Batı devletlerinl t*rth ichiae sSmfirgererinden ayrı düsünmefe devam ettikçe hiçbir temel gerçeğin farkına varamıyacaklardır. Bir devleti sömürgeleriyle birlikte düşünmek ise bir sağlam tarih göriisünün sonueudur. Nerede öfTcnilir, nasıl öğrenilir o tarih görüsü okullarda ele alınmazsa?.. Cehaleti parayla satın aldığımız sürece okumuşlanmızın bilgisizliğiyle havanda su döveceğiz, ve bunca söz, bunca yazı, bunca mürekkep, başı sonu belli olmıyan bir kesmekeşin yazılı belgeleri gibi çevremizde uçuşup gidecek. SON •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•••••a B !••• • • !•• >•« !•• !>• •• • • ıtta Vlusal felâket :::: • ••• • ••• !«•• !•*• !••• B H undan oncekı yazılarda BB YP ve İBYP da tanm kesimiyle ilgilı olarak yaptığımız tahlillerden su sonuçlar çıkarüabilir: BBYP dönemirıde tarımla ilgıli olarak tesbit edilmis bulunan hedeflerden, ihracat geliri artış hızı hariç, hiçbirine erişilememıs; her bir halde ulaşılan seviye plân öncesi (194862) döneminden pek farklı olmjmıştır. Bu tahlil bize iktisadî p!ânlamanın tarım kesimine pek de bir katkısı olmadığını göstermektedir. Ne var ki, buna dayanarak plânın faydası veya fajdasızlığı konusunda bır sonuca varmak doğru olmayacaktır; bunun da sebebi BBYP'mn tanmsal kalkınma için gerekli gördüğü müessesevî tedbirlerin hemen hiçbırinin, bu arada ıJzellik VAKIT NAKÎTT1R.. YAPI ve KREDİ BANKASIj Kültiir ve Sanat Hizmetleri Serisinden 3 2 inci Sergl: ÖĞRENMEK İSTİYORMUSUNUZ? RESIMLERLE KENDİ KENDINE Resirnierle kendı kendine Ingüizce. kitapgı vitrinlerinde rastlanan sıradan kitaplardan biri detildir. Kitapta 1200'e yakın resim ve 3000e yakın cumle vardır Her cümle resimlerle izah edilmiş olup ayrıca altında okıınuşu ve Tiırkçe karşılığı verilmiçtir. Kilap şimdiye kadar alışılmamış buyüklükte Il"lx27ı ebadında olup fiat. 20 liradır. Arzu edmlere 20 In.ı u'lemeli olrrak gonderilir. İstanbul için Satış Yeri: InternPtıonal Office, Galatasaray, Turnacıbaşı Sok. Anabala pasajı Kat: 3 İNGİLİZCE İ&ncılık 3»08 12167 Halk Elsanatlan Motif Değerlendirme Sergisi <*& YAPI ve KREOİ BANKASI) Sanat Galerisi Galatasaray) 4 Ekim 21 Ekim 1967 Pazardan başka hergün saat 919 arasif (Samsun KraTeknfk Öjfitlm Ofgoıliafim Enstitasf) Samsun Bölgesİ YIL SONU ÇEKİLİŞİNE KATILABİLMEK İÇİN SON PARA YATIRMA GUNÜ IKTERNATIONAL OFFICE. RK:270 Beyoğluİstanbu! a Moran: 2396/12171 ACELE EDINİZ Tilrk Rekreasyon Derneği 1967 1968 YILI KAYITLARI BAŞLADI 10 31 Ekim her gün saat 10 ilâ 14.00 Taksim Meselflc Abdullah Sokak Bengisu Apt. Daire: 2 AĞAÇ İŞLEKİ ABAJUR • RESİM • MTJM BEBEK fiâncılık: 2270/12158 ÖZVüB ELÇtN (MDTLU) U« RAStM ELÇtN Evlendller U.10.196T lftanbul Erkek Nemur Almacaktır Ulftl CuruJmrlyrt Basmüdürlüğumüz Büro ve 02 ânza cerrltlnd* çalııtınlmak uzere 17.10.1967 tarihinde yapüacak aınavlı ERKEK m«mur almacaktır. Aşagıdaki lartlan halz olanların 16.10J967 günün* kadar Personel Âmirliğünize müracaatlan ll&n olunur. ÎSTANBUL TELETON BAŞMÜDÜRLCÜ 1 En az ortaokul mazunu olnuk, 3 A*k«rllflni yapmif bulımmak 3 18 yaftndan küçük 30 jraamdan bflyfik Wtü 1214a Sedei RekJâm: 737/12İ33
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle