Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE DÖRT 22 Ocak 1967 CÜMHURİTET * UZflK KOMSU RUSYAOAN GE2İ NOTLARI nımiftnııı nnl IIATI A nı ^ İLHAN SELÇUK Ya Çarlık yıkılmasaydı ? Kremlinde Siîâhhane müzeslnl gezdik. Ayağırnıza bezden birer terlik verdiler. Yerler tertemiz, parkeler gı« r gıcır. Camekânlara yerlejtirilmıs ta rihi eşya ve avadanhk önunde genç hanım rehberler bilgi veri yorlar. Bunlardan birinin elinde orkestra sefıninkine benzer bir değnek. Bu değnek bazan değerli bır tacı gösteriyor: Çar Nıkolanın tacı! Bir kojede kaba saba bir çift uzun çizme: Büyük Petronun çizmesi Kalabahk gruplar rehberleri cıddıyetle dınliyor. Ben Dolmabahçe nhtımında Fatih'in kılıcını, ya da Süleymanın nargılesini almaya niyetlenmiş Amerikan bahrıyelısi edasıyla ortalıkta dolaşıyorum. Katerinanm elbisesi! Çarların çariçelerin islemeü esyaları buyuk mağazaların vıtrinlerinde satısa çıkanlan elbıseler gıbi teşhir ediliyor. Çariçelerin içi boş esvaplanna bakıp vücut ölçulerini çıkarmaya çalısıyorum. Hani güzellik kıraliçelerinde olduğu gibi: Göğüs 90. bel 57, kalça 91 formulu üstune.. Urbalar, taçlar, mücevherat, kılıçlar, silâhlar, tabancalar, zırhlar, tolgalar, akla geldık gel medık ne varsa hepsi vitrinlerde.. Tarih camekânlardan bize bakıyor. Ve bir de arabalar.. Çarların bindiği sekiz ath, on atlı, işlemeli, altm yaldızlı, oymalı, çiçekli arabalar.. Geçmiş çağın Rolce • Royce' ları. Bu şahane sarav arâbalarmın çoğunu Avrupa kıralları hediye etmiş Çarlara.. Kimisi Almanyadan gelmiş, kimisi Fransadan, kiml Ingiltereden.. Kırallar, jmparatorlar birbirlerine araba he diye edip dostluk gosterilerı yapmışlar. Rusyanın saltanattan gelme bir büyük mirası var. Petro'lar, Aleksandr'lar, Nikolalar.. Bir ta rih edebiyatı, tiyatrosu, mimarisi, şiiriyle geçmişten bugüne uzanmış. Düşününüz: Çar Niko la devri ki istibdat ve gericilik yıllandır; Belinskilerin, Gogol' lerin, Turgenyevlerin, Dostoyevski'lerin, Tolstoy'lann yaşadıkları çağdır. îstibdadın sertliği, büyük yazarların ve sanatçıların faratıcı gücünü adeta biley taşı gibi parlatmış Nikola devrinde.. Kremlinde Silâhhane müzesini gezerken düsündüm bir ara: Acaba Rusyada Çarlık yıkılmasaydı, acaba ne olurdu? Şuphesiz Moskova inbikten geçmiş bir incelik ve sefahatin merlrezi olurdu. «Dejenere bnrjova» dunyası aforoz edilmediğinden Pansın moda kıralları, Londranın erkek terzileri Moskova aristokrat larını baştan ayağa giydırirler; Rus Çarlannın ve Çariçelerinin kuyrukları dünya gazetelerinin sosyete lütunlarım dolduran ve taşıran «elegansları» ile bîziın komprador takımının hayranhğını peşlerinde sürüklerlerdı. Moskovada adım başına sık butikler, gece kulüpleri, kahvehaneler, moda mağazaları, fuhşn atik ve fubşu cedid'in butun numaraları, neon ışıklannda yanıp iönen bır zejjgınlik ve zerafetin dalga dalga insanın gözüne ve burnuna çarpan rüzgârlan... Christian Dior, Helena Rubinstein Jacques Fath, Courege, Yvea Saint Laurent ve Baskalarının damgalannı taş:;. an nice urba ve güzellik müstahzarı vitrinleri doldurur, kadın ço rabının yuz rengi, dudak rujunun yüz e!li rengi, kokıı sanayıinin envaı cıci bici reklâmlar la sergılenırdi. Adım başına sokağa açılan barlar, Ren sarabından Skoç vıskiye kadar turlü içkinin tczgâhlannda in«anları ağırlardı. Gece kulüpleri, gazinolar, tâbesabata bir çıl»ınhfhn güriıltülerinde doğan gune<;ten bihaber eğlenceden bitap kahkahalarla dolar taşardı. Moskovanın en seçkin semtlerinde Iüks apartımanlar, en mutena köşelennde en usta mımarların oturttuğu zengin konakları görülurdü. Yoksul bir ülkeden Moskovaya giden kompradorların kadını, erkeği Çarlık aristokrasisine aşılanmış burjuva saltanat ve zenginliğini gördükçe ve Avrupa moda merkezlerinin pazarladığı tüketim maddelerini satm aldıkça mest olurlar, dönuşte anlatılırdı: Ah, kardeş bir görsen! Ne barat, ne bayat! Bugünkü Sovyet işçisinin e\inde televizyon, radyo, buzdolabı gibi eşyatann buluıunası tabıidir. kova'da prefabrike inşaatla her giin 350 yeni mesken sahiplerine teslirn edilmektedir. sıgarası uzattı. Araba hareket etti. Moskova nehri buz tutmu1; tu. Bolşoy Kamenıy Most (Buyük Taş Koprü) ustune geldık. Ben ıstemıstim bunu. O noktadan Sen Bazıl'ın ve Krpmlin'in riaha güzel görüneceğini ummustum. Umudum boşa çıkmadı. Ve Kremlin'i Bolşoy Kameniy Most'tan seyrederken ben düşüncemi sürdürüyordum dahaİ Acaba Rusyada Çarlık yıkıl masaydı ne olurdu? Türk Millî Kurtulu? Savasında buyük fırsat Çarlığın yıkılmasıydı. Zira kapitalizmin emperyahzmi Turkıyeyi geriden vuracak bir müttefikini kaybedi }ordu. Bu olayı en iyi değerlendiren Mustafa Kemal olmuştur. Eğer Çarlık Rusyası yıkılmajaydı biz tstiklâl Harbinde Doğudan destek gormezdik. Ama itiraf edelim ki şimdi Moskova pek daha cıci bici, za rıf. sahane bir ker.t olurdu. Peki ya Orta Asya ve Sibirva ne olurdu? Ya Moskovanın kenar semtleri ne olurdu? Insan düsünmeye başladı mı boylesıne; sonu gelmez gıder. Müze camekânlarımn karşısmda hayale dalmak kolaydır. Gerç»k olan Rusyada Çarlığın yıkıldığı ve burjuva hayatınıa otesinde bambaşka bir düzene Rus toplu mun geçtiğidir. Bu geçış sırasında hem Çarlık arıstokratları, hem de yeni palazlanmakta olan burjuvalar silip süpürmüştür. Asillerin sah te incelikleri yerine proleteryanın kaba sağlamhğı gelmış otur muştur. Hayatı, lngiliz kostümü, îtalyan ayakkabısı giymek, Fransız kıravatı takmak, pipo tütününun çeşnisiyle uğraşmak gıbi ele alanlarm, ya da böyle sle al mak imkânını bulanlann Mosko vadan hoşlanacaklarmı sanmıyo rum. Bir parça tarih bilmeden, bir parça felsefe bilmeden, bir parça çevreye bakmasını öğrenmeden ve sosj'al mücadelenın geçmiçiyle bir parça ilgilenme'ien Moskovayı anlamaya imkân yok tur. MOi Yok öyle bir şey! Siîâhhane müzesinden çıktık. înturist'in emrimize verdiği ^'ol ga marka araba kapıda beklıyordu. Şoför motoru çalıştırıyor du. Isıtma duzeni vardı arabanın. Soylendiğine gore Sibiryada bazı çok soğuk bölgelerde ctomobiller kış zamanı hıç durmadan çahştınhrmış. Camlar buğulanmıştı. Radyoda bir Bosfa Nova çalıyordu. Andrev Andreyeviç bir Bulgar Ü Ya ihlilâl? Lenin ihtilâli Rusyada ve sömurgelerinde Çarlığı yıkmakla kalmadı. Çarlık kurumunun da yandığı butun k\'1*ı'irel, sosyal ve iktisadî desteltMt tei yıktı. Valnız Rusyada degil. eskl gömurgelerde toplumu baştan aşa ğıya değistirip yeni bir düzen içıne soktu. Bu bakımdan Sovyet İhtilâli kendi hedefleri ydnünde tam bir başanya ulaşmıştır. Devrimin işlemediği toplum katları yoktur. Devrimin uzan» madığı köy yoktur, devrime kar 5i dırençler ve bu dirençleri beı leyen iktisadî kurumlar yoktur. Moskovada «Inkılip Müz«stni» gezdığim zaman insan bu bu ihtılâlin ne demek olduğunu ve hangi kaynaklardan fışkınp han gi ellere yönetildiğini çok iyi anlıyor. Bolsevik ihtilâli ne çetin «şamalardan geçmiştir? Sadece 1914 yıhnda Rusyada 3534 grev olmus ve buna bir milyon 425.000 işçi katılmıştır. Inkılâp müzesinde bir vitrin içinde deli gömleği biçiminde ama meşinden ımâl edilmiş aca yip bir elbiseye rastladık. ¥ A RI N Grev yapan işçiye deli gömleği.. Doktor Nasıl alkolik oldunuz? Aktör Modern piyeslerde çağdaş rolkri oynıy» oynıya... Dişi Bond 123456789 Acıhs. Drocram Turküler eecidi (II Komısma Turküler eecidi (2) Kove habcrler Kovden Kente muzik Haberler ve hava durumu Kucuk ilânlar Studvo G'den Saz eserleri Sabah ve müzik Istevin calahm Cocukların kösf»i Plâklar donuvor Pazar skecı Kısa haberler ve K llinlar Konserın naklen vavını Üc dzai. üc clak Kucilk Ilanlar Yurdun «esi kadmlar korosu Haberler ve hava durumu Radvo hafl* muzik orke«tra<ı Heklâm Droeramlart Mac nakh Kısa haberler. kavıo mektuDİarı Ooer» konseri R. Sönmezocaktan »arkılar Melodi rüzaârı Kitat>lar araaıcda Nurten İnnaDtan türkuler Reklâm croeruniarı Haberler ve hava duruımı Evliva Celebi Newhat Bayramdan türküler LevleSin ömrü Gecen hafta 24 saatln olaviarı. K. Hânlar Büvuk stüdvodan Tulun Kormaııdan arkılsr Reklâm oroeramları Kucuk Uânl»r Haberler ve havs durumu Siîlerle beraber Kacanıs 1STANBCL H RAOTOSU 09 55 10 0(1 1(1 30 11 00 11.30 11 45 12 00 12 30 13 00 13 30 14 00 14 30 15 00 15.30 18.00 17.00 17.30 18 00 18 30 11 00 19 30 2(1 15 21 00 21 4î 22 no 22.30 23.(10 23.30 24.00 00 30 01 Ofl Acılıs ve Drocrsm Sizin icın Minvatur müzik Hafif »arkılır Lâtin Amerıka melodlleri Pivano sololan G eunlerın »evılen seslerl Ö£1e konseri Tatil melodılert Koneerto saati P»zar melodüer! Fıkralar ve muzlk Gencler lcın Caz müziSi Pazar konseri Cav saati Kucuk konser salınm kahüarnanlarından en önemlısi (iki fJz). 3 Utangaçlık duygusu, fcryatta yaşamak içın beslenmr^ gerekenlerden. 4 Tersi sv, tişıyıcıdır, alcşamcıların yemekt» önce bir iki kadeh çek tikleri. • Çevrılince küçiik çocuklara ««.'»tüan bir bikâye çeşldi belirir, ethze ve yemiş satış merkezi. 6 ^vrilınce bıçak veya tabanca ile tsft'ilmuş kişi be lirır, nota. 7 123456789 Tersi tk&pall durumdan çık!» mânasına bir emirdir, eski btr Türk devleti. 8 Apansız (bir söz ve bir takı). 9 Oevamlı garez baglama OOnkfl bolnueaıııa işi, kuru fasulye salatası. baUedilmlt «ekB Garth 16.35 16.55 İ7.15 17.30 17 50 19 00 19 4(1 20.00 20.15 20.40 Tiffany Jones TIFFANY JONES SOLDAN SAĞA: 1 Memurlara avans verilince piyasada yavaş yavaş başgösteren. 2 Bir işte ılgisi bulunan. 3 Etrafa parıltı dagıtan (iki 'I, soz') 4 «Kaba kumaşı bacağına dolayan» anlamına iki söz. 5 Eski bir tanrı, «geçmiş» in yansı, çocuklara uçurma uçurtmak içm lâzım olanlardan. 6 Bir fnsanm bir kaç mlsli yemelc yiyen, bir hafta bu kadar gündür. 7 Tersi ytik taşıyıcıdır, Romanya DÜNKC BULJİİACANIN parası. 8 Her ışe bir kulp taHALLEDtLMÎŞ ŞKEUJ kıp bilgiçlik taslayan. 9 «llerıye doğru fırhyamaz» karşılığı NASIL HAIXEDİLECEK? Tukandaki rakamb bnlmucada »abır çekim. dece 6 tane anabtaı (ipncn) ve 6 tane soont vardu. Bos olao 12 karenin içine 1 den 9 a kadaı avguo birer nkam koyarak ve UjpYCKARIDAN AŞAĞITA: laına. çarpma. çıkartma, böhne ışareUerine dikkal derek «oldaA 1 Esnafa bol alış veriş dilesağa ve yokarıdao asağiys bolmacada gösterilen sonnçtan bnlanna. mek için söylenen söz (iki keliBiraz vaktmiıl alu ama, bos vaküniıj bosça gt 1 1 3 olttrtunaz. me). 2 «Kırk haramiler» ma flŞKveOLÜM 41 Şişko, pusarık gökyüzunden iri iri sıcacık damla'.ar duşerken. Margaret: Demek, soz» dedi. Sonra: «Allahaısmarladık» dedi, kaçtı, yağmurun saîdırıya geçen boz rengi alaylarınm önünden. çimlerin üzerinden eve doğru koşmaya başladı. Arkasına düşen yağmur, çimlerin üzerinden, gumuş kargılı atlılar gibi, döne done döverken, uzun bacakları onu bir sıçrayışta sondurmanın üzerine atıverdı. V B. Saunders, eriyip çozülen gökyüzune tasalı ta salı bir bakarak, bahçe kapısından dışan çıktı, okul dan dönmekte olan oğluyla karşılaştı. € Yara izini gordun mü, baba? Yara izini gördün mü?» Adam kendisinin bu ufacık tasalı örneğine şöy'.e bir baktı; sonra, oğluna sarılarak birden d;z çoktü, onu göğsüne bastırdı. Yağmur. ağaçlarm arasmdan. onların üzerinden dörtnala giderken, kücük Robert Saunders, babasınm kollarından kurtulmaya çalışarak: «Gördün sen onun yara izini» dıye suçladı. VI Emmy'nin gözleri oyuncak bir hayvanın gözleri gibi kara kara. sığ bakışlıydı, saçları da belli bir rengi olmayan guneş yanığı acayip bir şey. Yabani bir şey vardı Emmy'nin yüzünde: Anlıyordunuz ki erkek kardeşlerini aşmış. yere çalmış, sırtlarma tırmanmıştı; onun b;r gubre yığını üzerinde ufak ama güçlü bir yeşıllik gıbi geliştığıni gözlennin önüne getirebilirdiniz. Cıçek değıl ama, gübre de değil. Babası nskkaştı, nakkaşlarm o önune geçılmez iç ki duşkunluğu onda da vardı. karısını dövmeye de ahsmıştı. Kadm. ne yazık ki, Emmy'nin dördüncü er kek kardeşi doğduktan sonra yaşayamamıştı. Bumın üzerine adam, kemıkii bir sirretı yalvaryakar alıncaya kadar şişeden elini çekmiştı. Bu kadm, bir öc alma âîeti olarak davranıyor. havalı ânlarında onu soba odunuyla birgüzel dövüyordu. Babası, gözleri vaşararaktan. sevgiyîe: Sakm bir kadmlan evlenen. Emmy» oğüt ver;yordu. «Bir daha evlenecek olsam her seferınre erkeklen evlenirim.» Emmy, hele Donald savaşa gidip de kızın bin zah metle soz bulup yazdığı mektuplar karşıhksız kalınca, «Ben hiç kımseylen evlenmiyeceğım» diye kendi kendine pek içten andetmişti. (Şimdi beni tanımıyor bile, diye düşundü, somurtuk.) Yemekleri masanın üzerine koyarken: «Ben hiç kimseylen evlenmiyeceğım» dedi gene. Son bir tabağı elinde okşarken, sular süzülen pencereye bakarak, gözünün önünden boz rengi ama gene de gümus bır gemi gibı dalgalana dalgalana geçen aksak yağmuru seyrederek: «öleceğim ben sanırım» dedi. Daldığı hülyadan sıyrılarak, tebağı masanın üzerine koydu, gıttı çalışma odasmın kapısmın dışında durdu. Içende, oturmuşlar. sular suzülen camlan seyrediyorlar, boz rengi yağmurun damda ağaçlarda ufacık ufacık mılyoniarca ayak gibi Cikardıgı sesi duıhyorlardı. Emmy: «Peki, Joe Amca« dedi, mutfağa doğru seğırterekten. VVılliam FAULKNER .«5*!İK«lıl81et6UlTÎKIN Öğ'.e yemeğinin daha ortasma varmamışlardl. s«ğanak dinmis, yağmur gemileri esintinin önünde, dal galana dalgalana gitmiş, ancak yaprakların ıslak yeş.l dalgaları arasında bir fısıltı bırkmışü, aradabir de, otlarm üzerinde el ele tutuşmuş periler gibi uzun beyaz çizgıler halinde bir dalga iniyordu. Ama Emmy görünmemiş, soğukluğu getirmemişti. Papaz bir daha: «Emmy!» diye seslendi. Margaret Po\vers ayağa kalktı. «^ Bir gideyim bakayım» dedi. Mutfak boştu. • Emmy?» diye seslendi, sâkin sâktn. Ses yoktu. Tam çıkacaktı, içınden gelen bir dürtü\le, açık kapının ardına bakmak geldı içinden. Kapıyı duvardan berive doğrn çekti, Emmy ona aptal aptal baktı. • Ne olıyor, Emmy?» Emmy saklandığı yerden hiç bir şey söylemeden çıktı. bfr tepsı alarak, hazırianmış soğukluğu üzerine koydu, Bn. Powers'e uzattı. • Saçmahk bu senin yaptığm, Emmy. Bir zaman bırakmahsm ona ki bize yeniden ahşsm.» Emmy ona kımıltısız üzgür.lüğünün sınırları ardından bakmakla kaldı, tepsiyi sofraya öteki kadın gotürdü. • Emmy kendini pek iyi hissetmiyor» diye anlattı Papaz: »Korkarım Emmy çok çalışıyor» dedi. «Eskiden ben çok calışırdı. hat;rlarsm ya, Donald?» Donald Mahon şaşkm gözlerini babasının yüzüne doğru kaldırdı. « Emmy?" dıye sordu. • Hatırlamıyor musun Emmy'yı"1. Donald, durgun bır sesle gene: «Evet», efendim» Ivi aksnmlar konu veresim:AYHAN BAŞOGLU BEYAZGÜL Senfonik müzik Cesıth melodiler Aksam konseri Cenclerin sevdiklert Muzik dunvasından Hâfif muzlk Caz saati Sevılen sarkılar Gece konseri TstI aksamı !c!n Istanbu'da eeee v a n n Haf.f müzik Proeram ve A N K AR A 06.25 07 no 07.05 07.30 07.45 08.00 08.05 08 20 08 îj 09 00 09 20 10 00 10.30 10.50 10.55 1155 12 (1(1 12.50 13.00 13.15 13 35 14 00 14 15 1515 1520 Acıhs. Kove haberler Sarkılar Haberler ve hava durumu Sabsh müziSi Ankarada bueün. K. flanlar B takımından O. havalan Kjcuk ılânlar T muzifi dinlevlci istekleri Cocukların eözüvle H B mü7İ6i D. ısteklerl Pazardan Dazara Besmcı savfa Kısa haberler. K. llânlar Özel eslence Kücük ilânlar Evfelden müzik H. muziSi dinlevici Mekleri Haberler ve hava durumu Sevdiginlz sesler Cocuk bahcesi Reklâm DroKramlan Kısa haberîer. K. ilânlar Ali Rıza Köprulüleroğludan sarkılar 15 40 Cesitli mOzilt 16 30 T Özek ve G. ÎDekten sarkıîar Bitmez tükennıez Anadolu Kısa haberler ve K ilânlar Kadınlar T. turkuler Kov odası Reklâm Drofcramlan Haberler ve hava durumu Cesitli müzik S.ir dunvasında cocuk C Bolvadmden sarkılar Muzik dunvasından haberler 24 saatin olavları. K. ilânlar Gecen hafta SDor dereisi Caz muzıeı Solmaz Teğmenden sarkılar Haberler ve hava durumı» Gece konseri Gece v«rısm« dogru Proaram ve kapanıs Trafık vn Yağmur daha yağıyordu ama, pencere camları te mizlenmisti. Erkekler sofradan kalktıktan sonra da Margaret Po\vers oturdu, en sonunda Emmy kapıdan uzanıp baktı. sonra ıçeri g.rdi. Margaret kalktı, Emily pek üstelemeden: «Olmaz» dedıyse de, ikısi birlikte sofra\ı topladılai". yemek artıklarını mutfağa taşıdı lar. Margsret Powers hızlı hızlı kollarını sıvadı. « Hayır. hayır, bırakm ben yapayım» dıye Emmy atıldı. Elbisenizi kirletirsiniz » • Eski bır elbise; kırlense de zarar yok.» « Hiç de eski gorunmüyor bana.. Pek de cici ben ce. Sonra. benim işim bu. Siz gidin, bırakm ben yapa yım.» • Biliyorum ama, ben de bir iş gormeliyim, yok sa çıldırırım. Sen bu elbiseden yana tasa etme; ben etmıyorum » Emmy, e'biseyi gözden geçirerek, soğuk soğuk: Zengınsiniz siz, tasa etrnezsiniz elbet» diye karşıhk verdi. Margaret: «Ho^una mı gitti"» diye sordu. Emmj bir bir jey soyiemedi. «Bence bu biçım elbiseler senin benim tipimdekilere çok yakışır, öyle değil mi?» Emmy, delıklitaşın içinde suyu çalkalarken: «Bilmem» dedi, «Hiç düşünmedim.» (Devcimı var) TJrkuler