Katalog

CUMHTJRÎTET 5 Eylul 1966 SAHtPF OÇ AJANSLAR * RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMİZ hadiseler arasında "Görevi terk sebeplerinden bir digeri de Kıbrıs'tırU E Bir Yunan gazetesine göre, U Thantfın istifasından uzlaşmaz tutumu ile Türkiye de sorumluymuş De Me'fin atom nm Pcırıorcımcısi Mehmet Barlas Kaikınna Eğitim ve Din eçen sene îstanbul Üni> versitesi Tıp Fakültesl talonunda Gazetecüer Cs miyeti üe birlikte «Bannın Meseleleri» adındaki pek fay data semineri tertiplemiş olan «Ekonomikve Sosyal Etüdler Konferansı Heyeti» bir kaç yıldır pek mükemmel bir şekilde hazırlayıp yürüttüğü Dm! konferans serüerinden birini daha bu sene Büyük Tarabya Otelinin böyle Milletlerarası çok dilli müzakere ve munakaşalara müsait şekilde tercüme cihazlariyle donatılmış husugi salonunda tertip etti. Konu biraz çetrefil olmakla beraber kalkmmayı, eğitimin nasıl hrzlandıracağı daha Türkçesi adam yetiştirirken memleket kalkınmasına yarayacak eleman isteğine muvazi yetiştirilip yetiştirilmediği hususu İdi.. Yerimiz nzak.. işimiz de müsait değil.. Onun için toplantüann en çeklcisi olduğuna bildiğüu haftahk açık oturuma gitmeyl tercih ettim. Üstelik bu açık otnruma katüanlar da adlannı yazmıyayım ilim ve politika fileminde mevki ve söı sahibi kimselerdi. Açık oturumn dinledim. Bilseniz ne kadar enteresan şeyler, hkralar, söz temsilleri söylendL Pek iyi vakit geçirdim. Yalnız toplantı bittikten sonra oturumu idare eden Profesör Sulhi Dönmezer'in de haklı olarak isaret ettiği gibi konu o kadar dağüdı, ve söı Ier o dereoe çeşitlendi kl, spiker söylenen ve ileri sürülen fikirlerl değü bir noktada iki üç istikanaette bfle demetleyemedi.. Bu sadece konunun biraa vüzuhsuz ve nnrnsn: ohnasından ziyade konuşuculann müzakere dairesinin dışına çıkmakta gösterdikleri asın hevesten ileri geldL Bu saded'e yabancılasmak retleri sırasında nasıl oldu bilmem iş din tedrisatı, dinm kıymeö, dinin ve bususiyle Muslümanlığın Qeriemeye engei olup olmadığı bilmecesine girdi ve «spiker» in bütün gayretlerine rağmen bir tfirlü çıkamadı. Daha da şaşılacak sey konuşuculara sual soran iştirakçilerin de pek mühim olnuCTin rağmen konuya yabanct olan bn plâtformdan çıkmak istememeleri ve bahsi daha da yayacak sorularla işi çığrından çıkarmalan oldu. Halbuki: önce ortaya serilen mesele bir eğitim yatınmı ve bu yatırunın memleket kalkınmasivle olan münasebetleri dâvası idi. Onun için dâvet edilen konferansçılar ve iştirakçiler arasında tahsisen din bflginleri yoktu. Sonra da bahis konusu dinin ekonomik ve sosyal gelişmedeki rolü veya teBiri değDdi ki! Bütfln buna rağmen din meselesi ele almdı.. MüsIfimanhk meselesi ele ahndı. Çok dikkate değer fikirler söylendi ama Müslümanlar Oerlemez, Hıristiyanlar veya dinsizler ilerler. diye bir tex tartışüma konusu olmadığı için karşılıklı iddia veya iymalann ispat veya reddi mümkün olamadı. Zaten doğrusu «Havrirun» da hiç değüse nazarî olarak buna aelâhiyetli değfldi. Ne var ki din unsurunun cemi* yetlerde ve Îslâm cemiyetlerindeki rolü aydınlar katında o derece zthinleri meşgul etmiş ki herkes ister istemez bu ofsayt müzakereye katıldı. Çünkü unutmamak l&zım orada da söylendiçi gibi iktisadl mezhep'er arasında öyleleri var ki en ufak Burjuva abşkantak ve inancının insanda kabnasını kendi akidesini yutturmaya mâni telâkki ediyor. İyi olsun, kötü olsun bir kere kafalarda vicdanlardakı babadan kalma kanaat, inanç ve âdetleri eelenekleri yok etmeye çalısıyor Ko münistlerin din aleyhtarlıkları bundandır. Ne var ki din her ne şekilde oiursar olsun insanla beraber doğmuş bir ihtiyaç ve kuvvet olduğu için bir tfirlü tamamiyle kökünden sökülemivor Oalıa bir kaç gün evvel Le Monde çazetesinde Sovyetlerin Türkmenistan Cumhuriyetinin Göktepe bölgesinde bir Tannsızlık Üniversitesl kurduğunu ve dini ınanç ve akidelerle mücadele TOİunda konferanslar verildiğini dini nikâh me rasimini kaldırdığmı. halkı domuz eti yemeye teşvik ettiğini. vani Müslümanhğı inanç ve âdetleriyle kalrtırmak için gayret ettiğini okurken beri taraftan Çinin yeni Kızıl Muhafızlan olan sençlerin Mao'nun resmini bir iki kiliseye asıp Çinli Hıristiyanlann ona tapüînasım istediklerini Çin menbalanndan öğreniyoruz. Bunlar, bir tasım maddeci ideolojüerin dine karşı olduğunu gös terir. Ama din umumiyetle, İslâm hnsusiyetiyle terakki ve inkişafa mâni midir?. Bu, ba konferansın konulan arasmda voktu. Olsa idi ne olurdu?» Konferans bir ayda bitmez, mesele de balledilmezdi; çünkü bugün Türkiyede artık bilinemiyen mevzu ve ilimlerden biri de nâhiyat ve İslâmiyattır Böy le olnnca da işi red ve kabul seklinde bir münakaşa haline sokmak önceden dâvayı kaybetmek olur. Onun için anlayan ve bilenleri yetişinceye kadar buna el sürmemek daha münasip olur. Aksl halde bir kördövfişfi olur ki körIer halimize güler. B. FELEK bombası patlatılacak Mumea (Yeni Kaledonya (a.a.) ava sartları elveriîll olduğu takdirde 10 eylulde General de Ganlle'ün hazır bulnnacağı bir denemede patlatılacak atom bomban için Bfiyök Okyannsda Moruroa'da ban geriye doğra «yma işlemlerin* stmdiden bajlannuştır. Bomba 500 nıetr» yükseklige çıkarılacak bir balonda bulunacak ve denemenin yönetileceği yerden 1500 metre ötede patlıyacakbr. Şimdi yeni Kaledonya'da bulunmakta olan Fransa Cumhurbaşkanı General de Gaulle, yanında Savunma Bakanı Pierre Messmer ve Bilimsel Araştırmalar Bakanı Alain Peyrefitt* olduğu halde denemeyi, deneme merkezine 25 deniz mili uzakta yer alacak «de Grasse» zırhbsından aeyredecektir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterügi görevine devam etmiyeceğini ve bıına Vietnam buhranının sebep olduğunu aeıklamiştir. Resimde, UThant karısı ve çocuklan ile görülüyor. UThant'ın oğlu bir otomobil kazasmda öbnüstür. ATİNA, (a a.) lefteria» gazetesi New York'taki muhabirinin bildirdiğine göre, Genel Sekreter CThant'm beklenen istifasının sebeplerinden biri olarak Türktye'nin nzlaşmaz tutumu ve Kıbrıs meselesi gösterilmektedir. Muhabhin eklediğine göre, UThant istifa mektubunda, kendisini istifaya zorlayan en önemli iki mesele olarak Vietnam ve Kıbrısia ügili buhranlan zikretmektedir. Bazı gazetelere gora, Genel Sekretere yakın çevreler, Türkiye'nin önceleri Birleşmiş Milletlerin arabuluculuğunu istenıeaigini, daha sonra Plâza raporunu dikkate almadığını ve Genel Kurulun karannı hlçe sayarak Mılletleraraası teşfcUAta hücumlara gtriştiğıni belirtmektedirler. New York'tan alınan bir habere nazaran, Sovyetler Makarıos'un Amerika'nın Vietnam politikasını açıkça takbih etmesi için Lefkoşe nezdinde baskılarda bulunmaktadır. Başkan Johnson'un Washington'da Makarios 'u kabul etmiyeceğini açıklamasından sonra Sovyetlerin bu baskısı artırümıştır. NEW YOK Birleşmiş Milletler 20 Eylül'de yapılacak toplantıda 21 yaşına basacaktır. Toplantıda her zamanki konular Komünist Çin'in TeşkUfite alınması, Kore'nin birleştirılmesi, FUistinli mültecüer, Kıbns ve «Afrika'daki değişiklik rüzgftrlannm» yarattığı yeni meseleler göruşülecektir. Yeni meselîler arasında Rodezya, Güney Batı Afrika ve Güney Afrika da buiunmaktadır. Bir türlU haUedilemiyen sUftbBizlanma, nükleer denemelert yasaklama anlaşmasının yeraltı denemelerini de içıne alacak şekilde genişletilmesi ve uzay trafiğini kanunl hale sokma meseleleri de görüşülecektir. emleketimlıdeld bir haftabk siyareti boyunc», diğer diplomatik misatirlerden da ha başka şekilde agırlanan Snndi Arabistan hükümdan Fay•al ynrdnmnzdan aynldı. M TÜRKS. ARABİSTAN BİLDİRİSİ edip etmiyeceği teşkil etmiştir. tşlâm Konferansı, Kral Faysal tarafından tasarlanan bir te sebbüstflr. Bn teşebbüa, Ortadoğa'daki Cnmhariyetçl rejimlere göre, Krallann tahtlannı ve bn arada petrolden doğan cıkar larını korumak için ortaya konmuştur. Kral Faysal ise îslâm Konferansının bir pakt veya siyasl ku ruluşa gitmediğini defalarca tekrar etmiştir. O'na göre gaye Islâmlar arasında kultürel, ticarî ve diğer gosyal bağlan kur vetlendirmektir. Türkiye Suudl Arabistan or H Bu dost ülke ile Türkiye arasında, devlet başkanlan seviyesinde yapılan ikili görüşmelerin meyvası olan ortak bildiri birçok önemli meseleleri ihtiva etmektedir: Kral Faysal'ın ziyareü sıra•mda, habrlanacağı gibi, başlıca konuyu îslâm Konferansına Tıirkiye'nin de katılmayı kabul Makarios Atina'da M Güneşte leke Moakova (ajı.) Moskova Radyo ru Taşkent Rasathanesındeki Sovyet bılginlerinin güneşte büyük bir leke tesbit ettiklerini, lekenin onü müzdeki 24 saat içinde dünya fizerinde büyük bir manyetik ftrtınaya etken olacağmı haber vermijtir. Bilginler güneşin doğu kısmmda 10 bin kilometreden 12 bin kilometreye kadar yükselen alevden bir gaz kütlesi tesbit etmialerdir. Bakan karar verdi akarios, Londra ve Washington yola üzerindeki ilk dnragı olan Attna'ya gelmiş bulunuyor. Rum liderin, Atina İle arasınm açık oluso, bu ziyaretin öneminl artturmaktadır. Söylentilere göre Makarios, Turk Yunan görüşmelerml baltalamaya çalısmakta; kendi prestijlni göx önünde tntarak biz çözümün ancak Lefkoşe'den gelebileceğhıl ileri surmektedir. Turk ve Rum cemaatleri arasmda yapılmasmı teklif ettiği yuvarlak Masa toplantısı da, aynı çevrelere göre bu emellerinin diğer bir delilidir. Makarios'an Atina temaslan sonunda meydana çıkacak dnnun, muhakkak kl ilgi tekici olacaktır. Ancak aynı kesulikle söyleyebUiris U, bans ve görfisme teklifi Makariostan geldiği xaman da ilgi ve hurmete lâyıktır. Bir gazetedeki habere göre UThanfm istifası, Dısisleri Bakanı Ç«tlıyangil tarafından, Kıbns için hayırlı olur gerekçesiyle, olumta karsılanmıştır. Bizce, buhranm çozümfi bu çe$H buhranlı istifalardan çok, her yön> den gelen tekllflerde aramak daha doğrn olacaktır. olânda'nın üç partili koalisyon kabinesl, geçen haftaki bir trafik kazası yüzünden altüst oldu. Pazartesi aksamı kabine nyeleri bu arada bulunmak içm bir aksam jremeği düzenlemişlerdi. Bol miktarda lçkinin bardaklardan dudaklara akıtıldığı bu toplantıdan bütün Bakanlar keyifli ayrılmışlardı. Içişleri Bakanı en keyifli dâvetlilerden blriydi. Ne var U, keyifl» kullandığı otomobili, diğer bir otomobile carpınca keyfi falan IMIIIIIMIT Bakanın. Kendisi yfizde yüz hatalıydı; o anda yapılacak blr trafik kontroln veya durumun o anda tesbiti, Bakanın aleyhinde bir karara yol açacakb. tçişlerl Bakanı olarak, olayın tahklkinin ertesi güne bırkılmasma karar •erdi. Ertesi gün de, durumu herkes duyunca Bakanlıktan istifa zorunda kaldı. Bu arada, kazadan doğan sorumluluğu, Bakanlığınm son gecesindeki kararı ile hafifliyordu. Bu yeg"âne kazancıydı Bakanın... tak bildirisi, îslâm Konferansına doğrudao doğruya değinme mektedir. Fakat bildirideki bazı hususlann, konuya dolaylı şekil de değindikleri göze çarpıjor: Bildirinin başında belirtildl • ğine göre Faysal'ın Türkiye'ye geliş sebebi sudur: «îslâm dayanışması değeri ile mânevi, kfiltürel ve tarihî değerlere inan»rak.. her alandaki işbirliğini iler letmek maksadıyla Sayın Cev det Sunayın dâvetine ieabet etmiştir^ Bildirideki diğer bir paragraf, iki devletin ortak dini olan tslâm'ın Milletlerarasındaki ilişkılere ne şekilde etki yapabileceğini belirtiyor: «...Milletlerar&sı işbirlifi lamreti amacına erismek için, tslâm dininin öğüt lerinin de müslüman memleketler arasında anlayış ve kardeşce ilişkilerin kuvvetlendirilmesi ne yardımcı olmakta değerli bir kaynak tefkU ettiği düşünülmüı tftr^ H VIETKONG BASKINI llihıııı, ilim iiıliiıııhınıııliiıı iııiiiliiı irin keşifler istedi NOTTtNGHAM • ngılterenın «beyin gücü» nü I temsıl eden unlu îngilu tlım Adamlan Bırhğinde konuşan Başbakan Wilson, açıkça tatbıki ılmın tarafmı tutarak ıhra adamlarına «fildişi kulelerinden fabrikalara lnmelerinl» tavsıye etmıştır. Ingiliz ilim adamlannı ı m n süre parlak zekâlannı fildişi knlelerde geliştirmeğe teşvik edilmesini söyleyen Wilson, csanayinın, ılım adamları, mühendisler ve teknısyenlere ihtıyacı vardır. îhrn adamlan, imalâttaki gelişmeleri takib etme lüzumunu duymadıkça boşa çalışıyor sayılırlar» demistir. tngılterenın Ikinci Dunya Savaşı sırasında çeşitli ilim ve teknik buluşlan ile müttefikle rıne yararlı olduğunu belirten Başbakan «Teknik, olduğn yerde durnyor. Eski icatlci ımızla yetinmek mömkün olsaydı bugün ödeme açığı problemiyle karşılasmazdık.» demistir. BaşkanJohnson Dünya barışını tehdit eden susuzluk tehlikesidir» B V Selânik Fuarı açıldı Y SELANtK (a.a.) unan Kralı Konstantin, önceki aksam Selânik 31. milletlerarası Ticaret Fuarmı resmen açmıştır. Açılış toreninde Kraliçe Anna Marıe, Başbakan Stefan Stefa nopulos, bazı Bakanlar ve fuara katılan ülkelerın büyükelçileri hazır bulunmuşlardır. Yedisi doğu Avmpa ülkelerinden olmak üzere fuarda 18 fllke resmen, 16 filke de mahalli temsilciler vasıtası ile temsil edilmektedir. Fuar, 25 eylülde kapanacak tır. TehlSkeli pusula WASHİNGTON (AP) merikan ordusu, elınde mevcut 70 hin adet kola takılan pu sula'yı imha etmeğe karar ver. miştir. Çünkü bu saat gibi kola ta kılan pusulalartn çıkardığı bir çeşıt radyoaktif gaz, çok sayıda pusuîantn bir arada bulunması halinde teblikeli olmaktadır. İmha edile cek olan pusulalaruı değeri aşağı jııkarı 250.000 dolâr tutmaktadır. Bu pusulalarm beherinin değen 3 50 dolârdır. Simdiye kadar 30 bin tane ordu içinde dağıtılmıştır. Hâlen de Amerikan ordusunun elinde 40 bin adet pusula vardır. A Gondolcular grevi VENEDtK (a.a.) Venedikli gondolculann 24 saatlik bir grev yapacaklan açıklanmıştır. Beledıye yetkılileri ile gondolcular arasmdaki görüşmeler başanya ulaşamamıştır. Gondolcular, dalgalara karşı etkili bir şekilde korunmalarını ve «ehliyetsiz» olarak gondol kullanan lara karşt sert tedbirler ılmmtsını istemektedirler Munsinger evleniyor MÜNİCH, Almanya (AP) Kanada'daki eski Mnhafazakâr Hüku mete mensup Bakanlarla münaseboti bulunduğu. bir fahişe ve Rus casusu olduğu iddia e'ilen Gerda Munsinger ismindeki Alman güzeBnln Münich'li bir i; adamı ile evIeneceği bilditilmektedir. SUMMERSVtLLE (Batı Virginia). (»a.) afkan J»hngon, Batı Virginia'daki bir barajın açılış toreninde yapbgı konnsmada, bütün fllkeler yeryüzünün içme ınyn kaynaklarını artırmadıklan takdirde, ZM yılına doğrn dünyanın J O bir diıi fel&ketle karsılasacaguu ve «Amerika'nm görulmemıs askerî jücünün dahi barışı korumaya yetmıyeceğinı» söylemistir. Bu alanda dünya çapında bir isbirliğine gıdilmesi çağnsında bulunan ve yedi noktahk bir program açıklayan Başkan Johnson, Amerika Birleşik Devletleri'nin, önümüzdeki ilkbaharda, dünyanın dikkatini bu soruna çekmek ve bütün ülkeler arasında' işbirliği çabalarmı tahrik etmek amaciyle, «banş için su taakkında nlnslararası bir konferans» düzenliyeceğini bildirmiştir. Ülkeler henüz konferansa resmen çağnlmamışlarsa da, Washıngton hükumeti, Sovyetler Birliği de dahil olmak uzere 100'e yakın ülkenin, 23 ile 31 mayıs 1967 tarihleri arasında Washington'da toplanacak olan konferansa katılacağmı ummaktadır. İskandinav ülkeleriui ziyaret eden Erhard, Isveç'i de Ortak Pazara dâvet etmişti. Resimde, Erhard ve ÇÖLDE BARIŞ İsveç Başbakanı Erlander görülüyor. «Hakikî hiçbir banş bir çöl ftstfinde kunılamas» dıyen Başkan Johnson, tatlı su sorununun, Amerika gibi zengin ülkeleri dahi tehdit ettiğini belirtmiş ve «Amerika Birleşik Devletleri'nin varından kesip getirdikleri anlaşıl * ngiliz alfabesinin menşeuıi bul kuzeydoğnsonun, beş yıldır vamaktadır. I duğu kabul edilen bilgin, 2000 him bir koraklık dönemi geçiryıldır ilim adamlannın aklmı Dr. Lamsa, Baalbek'deki bazı tas diğini» söyledikten sonra şoyle N. BRİTAİN (a.a.) kurcalayan Hazreti Süleymanm ta lar üzerinde Davud'un yıldızının devam etmiştir : puıağmm esrarmı çözdüğünii tahkazılmış olduğunu söylemektedir. «2.000 yılına kadar olan tatlı su min etmektedir. Bu isaret, aynı zamanda Süleyihtiyacımızı, mevcut kaynaklan lırken S9.000 taşçının, T0.M0 işçinln manm mühürü olarak da tanınmak Incıl tercümesi 12. defa basılan 73 iki misline çıkararak karşılıyatadır. 11 yıl uğraşarak taşlan Kudüs dayaşındaki Dr. George Lamsa, kayıp mayız. Bu kaynaklan birkaç mismâbed kalmülannm Kudüs'ün 25 li artırmamıı gerekiyor.» kilometre kvızeyüıdeki Baalbek ha «Felâkete karşı mücadeleye girabelerinde olacağını söylemekteriştiğimiz açıktır. Dünya'nın su dir. Hazreti Süleyman adaleti ve ibtiyacı o zamana kadar karşıeşleri üe ünlüdür. Süleyman'm hu lanmadıgı takdirde, genel bir kumdarlık yaptığı devir, yapılan açlığa, büyük salçınlara ve sim ile de tanınmıştır. Tapuıak, Hazrediye kadar rasladıklarımızın çok ti Süleymanm başarılarını dile geüstünde genel bir sefalete sfiriiktirmektedir ve aynı zamanda Yalenmemiı mukadderdirj» hudî dini ve kültürünün merkezıdir. İsa zamanında hükümdarlık UZMANLAR yapmış olan Kıral Herod'un da evı Başkan Johnson, deniz suyuolan büıanın bir kısmı hâlen Kunu ve acı suları tatlı suya çevirduste Dirbu kalıntıları eskiden ta me teknıklerinin daha iyileştipınağın dış avlusu etrafını saran rılmesi zorunîuğu üzerinde dur«Ağlayan Du\rar»dır. duktan sonra teknisyen ve uzDr. Lamsa, mâbedin geri kalan man yetıştırmek, suların kirlenkısımlannın Baalbek'de olacağuıa mesiyle mücadele için bölgesel inanmaktadır. Çünkü tncil'de bu merkezler kurmak bakımından tapınağm târifi ile Lamsa'nın 1955 uluslararası çapta çaba harcanyılmdan beri eline geçen vesikaması gerektiğini belirtmiştir. lar arasmdaki benzerlik hüyiiktur. Amerikan Hfikfimeti, California'da hem deniı suyundan tatlı KALINTILAR su elde etmekte, hem de elekBaalbek'de muhtemelen Isa'dan trik üretmeye yanyacak ömek bir asır sonraya ait birçok kalınbir tesise, 70 milyon dolârla katılaeağını açıklamıştı. Tesis, 400 tı vardır. Şimdiye kadar bunlarm genellikle Romalılardan kaldığı tah milyon dolant çıkaeaktır. min edilmekte idi. Fakat Dr. Lamsa bunun doğru olmadığı kanısındadır. Pekin, depreme Dr. Lamsa, Romaiılann, Yahudilerin kendilerine dört yıl karşı koy 125 bin lira veriyor malanndan sonra kuvvetlerinl gos PEKİN ( M . ) Yeni Çin Bi termek için Milât'tan sonra 70 yılında mâbedi tahrip ettiklerini ileberler AJansının bildirdiğine f ö » ri surmektedir. Dr. Lamsa galiplere, Kızıl Çin'deld Kızılhaç Teşkırin, Yahudiler mâbedi tekrar inşa latı Türkiyedeki deprem felâketederler korkusu ile taşlannı Baalzedelf'ine 35 000 yen (yaklaşık obek'e taşunış olduklan kanısmdalarak 125.000 Türk llrası) yardımdır. Roma'hları bu işi kolaylıkla ya da btılunmuştur. Ajans ayrıca, Kı pabileceklerini söyleyen bilgin, taş zıl Haç Teşkilâtının Türkiye Kılarm küçük parçalar halinde olduzday*ına bir telgraf gdndererek ğunu ve o devirde insan gücünün deprem karşısında dujdufu üzür«bir sey ifade etmedigine dikkati «eknMktedtt. îndl'd» tüyU belirttijinl yazmaktadır, SAYGON, ( M ) letkong gece Güney Vietnam Kereıi yaylalarında üslenmis Amerikan birincl bin dirilmis hava tümeni kampını havan tepn ateşine tntmuş ve geride hi; bir ix bırakmadan, ormanda kaybolmayı basarmıstır. Saygon'un 417 km. Kuzey doğusunda, Anke yakınındaki kampa, Vietkong dün gece bu yıl içinde dörduncü hucumunu yapmıştır. Amerikan askerî söz cüsü kamptaki birliklerin ufak kayıplar yerdıklerini ve birkag uçağın hasar» uğramif olduğunu açıklamiştir. Vietkong laldınsından lonra bir Amerikan birliği Anke'nin 19 km. Kuzeybatısında 30 kişilik bir Vietkong kuvvetiyle çarpışmıştır. DegaulİemifNeronmu e Gaulle'ün Kamboç Baskenti Pnom Penh de açığa koyduğu Vietnam bans plânı, Johnson yönetimi tarafından kesin olarak reddedilmij bulunuyor. Bu reddetme, sadece bir plânın yararsız hale gelmesine değil; Johnson ile De Gaulle arasındaki bir görüşmenin suya düsmesine de yol açmaktadır. De Gaulle'ün Vietnam barışmı hedef tutan Uzakdoğn seyahatinin diğer bir yönüne de bu arada işaret etmek gerekiyor. Hâlen Kalendonya'da bulunan Fransız Baskanuun ferefine Paslfikte bir atom denemesi yapılacağı haberleri kesmlik kazanmna benzemektedir. Dünya banşını sağlamak için çaba sarfeden liderin, önlemeye çalıştoğı savaşın bir nükleer çatısma tehlikesi yarattığmı herkesten iyi bUdl|l nuhakkaktır. Roma'yı alevler içinde seyreden bir Neron gibiRadyoaktlf bulntlan seyreden De Gaulle hayalinin, banşcı De Gaulle'e uymadığnu açıkça •öylemeliyiz. D Unliî Fransız aktrisi Gecile Sorel öldü DEAUVtLLE (a.a.) anınmış Fransız tiyatro aktrisi Gecile Sorel geçirdiği bir kalb krizi sonunda önceki akşam 20 de (gmt) Deauvillede ölmüştıir. 93 yasındakl sanatkâr Deauville'de en yakın dostn baron Barclay'in villâsında nekahat devresinl geçirmekteydi. Cecile Sorel özellıkle Odeon ve Comedie Française tıyatrolarında oynadığı «Figaro'nun Düğünfi» ndeki Kontes ve Moliere'in «L« Misantrophe'undaki Celimene rollerl ile tanınmıştır. T Süleyman'ın hazinelerinin yeri M. Rooney 6. defa evleniyor HOLYVIOOD (a.a.) Tanınmış aktor Mickey Rooney, al tıncı defa olarak evleneosktir. Aktor, mustakbel eşi Margie Lane ıçın şunları soylemiştir: «Kendisini yedi yıldır tanınm, fevkalâde bir kadındır. 56 haftadır birlikte geziyornz.» Nikâh toreni, Mickey Rooney bir filim çevirirken Füipinlerde tutulduğu bir hastahk sebebi il« yatmakta olduğu klinikten çı kar çıkmaz yapılacaktır Bildiriye göre, «tki memleket arasında, manevî bağlar ve men faat iştirakinden doğan işbirliğinin Mğlanmacı için» iktisadl, sosyal, kultürel ve teknik alanlarda muntazam toplantılar yapılacaktır. En fazla söz edilen konu, olan Îslâm Konferansı ile dolaylı şekilde ilişki kurulacak cümleler yukarıda belirttiklerimizdir. Bunlarm arasında, Türkiye'nin tslâm Konferansına katılma yı kabul ettiğini belirten, bir noktayı bulmak açıkçası imkânsızdır Ancak Sayın Kral'ın geliş sebeplerinden biri olarak gösterilen «tsl&m dayaaışmas», çok geniş bir yorumlamaya gidildiği takdirde, konferansa bir dâvet olduğu hususunu belirtebilir. Merakla beklenen bn konu i nnn, bildiride söı konnsn edilmiyeeek kadar kapalı geçilmesi, eğer dâvetin reddine işaretse, dısisleri politikamızın olumİB bir gelişmesini tebrik etmek ferekiyor. Ancak konferansa, bildiride yer almayan şekilde, gözlemci gönderilırse, Ankara'daki söylen tiler doğrulanmış olacaktır. Bildiride yer alan diğer noktalara gelince, Suudl Arabistan Kıbns konusunda eskiden beri bilinen desteğini yenilemiştir: «Kıbns'ın statüsüne MilleUeraraaı anlasmaların çlıdiği şekilde »ygı gösterilecektirj Buna karşOık Türkiye, Filiıtto meseleainde Arap görüşUnü tutmuş olmaktadır: «tki Devlet Başkanı bütün Arap fllkelerinin bağımsıılığa kavnşmalannın tamamlanmaaınu öngormekmektedir Bildiriye göre «Filistin meselesi adalet ve bakkaniyet esaslanna f6re» sonuçlanmalıdır. Filutin konusu, Arap dünyasının hassas olduğu bir meseledir. Türkiye'nin bu konuda, Israel'in karşısında yer alması Arapları memnun edecektir. Ve bu arada Tel Aviv gücenebütcektir. Fakat büdiri, «Milletleraran adalet ve hakkaniyet» e değindiğine göre, haklı olduğuna inanan taraf, bildirinin geniş manftlı cümlesini lehine yorumluyabilir. Bildiri, hiçbir devletin adını geçirmeden «îçişlerine mfidahale etmemek. haklarda eşitlik gibi genel milletlerarası kurallara uyulmasını temenni ediyor. Sonuç olarak, bildirinin Türk dış politikasına olamsuı bir kat kıda bulunacak vesikalar sınıfma sokulamıyacağını belirtebiliris. Milletlerarası dayanışmada, ülkelerin işbirliği bir zarurettir. Suudl Arabistan Kralının bir haftahk zıyareti, Arap dünyasında bize açüan yeni bir ka pıyı göstermektedır. Dileğımiz, Arap Dünyasının diğer Blokuna liderlik eden Devlet Adamlannın da, yurdumuzda ağırlanmasıdır. YILIN İKİNCİ ÇEKİLİŞİNDE AYRICA I A P A R T M A N DAİRESİ VE Vientian'ı sn bastı VtENTtAN (a^.) lentian şehrini sular istilâ etmiştir. Silâhlı Kuvvetler, memnrlar ve sivil halk su baskınına nğramıyan tek mahalleyi korumak amacı ile kü"ük •etler İnşa etmek üzere se'er ber olmnstur. Yan resmî bir kaynak, şn baskınında 6 kişinin boğulduğunu bildirmistir. Şehirde daiml tehlik» durumu ilân edilmiştir. Ekipler geca gündüz çalışarak ı»ti«r iaa* tt LİRALIK PARA İKRAMİYELERİ TÜRK TİCARET BANKASI V