22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHIFE IRl 24 Evlul 1966 CUMHURtvı EKONOMİK KALKINMADA Gurbet hayatına MALİ POLİTİKA • ••• *m** • «•• • •«• :::: :::: lı hurriyef! Bazı Sfkeli kişiler dunyanın kavanoz dipli olduğundan söz açarlar. Dunyanın dibinin neye benzediği konusunda kesin bir iikir ileri sürmek müşküldür. Atalarımız dünya üstüne değişik lâflar söylemişlerdir : Dünya kazan, biz kepçe. Dünya tükenir, düşman tükenmez. Dünya bir, işi bin. Dünya bir gemi, akıl yelkeni, fikir dümeni, kullan kendini. Dünya kâfire cennettir. Dünya kanncalı kütüğe benzer. Dunyanın ncu nzun. Her biri hikmet olan bn sözler, dunyanın ne biçim olduğunu kesinlikle ortaya koymuyorsa da, bazı ipnçları veriyor. Bunları yorumlayarak dunyanın dibinin kavanoza benzediğini ileri sürmek mümkündür. Ne var ki, dunyanın dibinin neye benzediğini bulmak için önce dfinyanm dibini bulmak gerekir. Neresidir dunyanın dibi? Çini Maçin midir, Dominik midir, Brezilya mıdır, Endonezya mıdır, Türkiye midir, Kore midir, Vietnam mıdır, Amerika mıdır. tran mıdır? Dunyanın dibini tesbit etmek bir zor iştir. Dünyanuı damı Tibet'tir, bilivoruz; ama dibini bilmiyoruz. Oysa bilmekte biivüU fayda vardır. Acaba dunyanın dibi Kore midir? Olaylann çelismesine bakarsanız dfinyanm dibi Kore olmalıdır. Çünkü Kore gittikçe kavanozlaşıyor. Bildiğiniz gibi Kore'ye Mehmetçikleri yolladık. 38'inci arz dairesinin ^eçtiği o ozak topraklar nfruna bnnca yaralı ve şehit verdik. Analar çocnkları kolay mı doğunıyor, kolay mı yetiştiriyor, kolay mı yirmi yaşına eelmis oflunu taa Asya kıt'asının öteki ncuna, ve ömrü billâb dnymadısı yerlere yollamak? Biz Kore'ye askerlerimizi fönderirken. dunyanın dibine savaşmaya yoliarken, kafamızda beliren kuşkulan da^ıtmak için ortaya atılan sebepler vardı : Aslan Mehmetçik, Kore'ye hürriyet için çarpışmaya gidiyor... dediler bn kuşkulan dağıtmak için... Türk askrri Kore'ye gitti, çarpıştı, yaralandı, 51da, şehit oldu. Banan içindir ki, Kore denilince bizira aklımıza bir başka türlü fllke jelir. Efsanedeki Kızıl Elma gibl... tas ötelerde, Türk k8ylüıünün asker olup vapur vapnr ve tabur tabnr çarpışmaya gittifi Wr filke... Bir masal fllkesl... Şimdi dünkü eazetelerde o ülkeye ait haberleri oknyunca, Türk askerinin döktüğü kamn ne k3dar yerli yerinde oldnğunn bir iyice anladık. öyle sanırız ki, bizim çok iyi anladığımız bn çerçefi Kore'nin günesi ve mehtabı altında yatan şehitlerimiz de mezarlannda anlamıslardır. Gazetelerin yazdığma çöre Güney Kore'de Bakanlar toptan Istifa etmişler. Çünkü parlâmentoda bir kaçakçılık olayını milletvekilleri tartısırken kokuln bir obstrüksivon hareketi yapılmış. Bir gübre şirketinin Japonvaya karırdıfı 111.000 dolâr üstüne söz alan muhalefet temsilcisi Kim Duhan, iktidarcılara ve hükumet üyelerine dönerek : Sizin gibilerin lâyığı budur, cünkü adaletsizlik ve yolsuzluğu âdet haline getirdiniz... diye baçırmış, vefiçfalonluk bir bidondın Bakanların üstüne haşa hnzurdan insan fışkısı fırlatmıs. Şimdiye kadar Güney Kore hakkında olmadık kepazelik ve rezalet baberlerini oknyordnk. Ama fıskılı parlâmento baberi de bunlann üstüne katıhnca 195O'!erdeki Kore savaşının amaçlan busbütun aydınlılta çıktı. Meçer Kore'yi özjtürlüge kavnşturmak isteyenler öylesine bir özgürlüie kavustnrmuşlir ki, fışkılı hükumet üyeleri bn özgürlfiffin ikt'dan olarak diinyaca meşhnr oldular Galile. «Dünya dönüjor> demiş. Dünya dönüyor, gerçekler ortaya çıkıyor. Kore'deki fışkılı demokrasi, sahte demokrasinin kokusunn insanların bnrnnlanna dayıyor. Gerçek odnr ki, bngün Güney Kore'nin Gfiney Vietnam'dan farkı yoktnr. Bir fnhn? pazan, bir knmar salonn, Wr ahlâksızlık pıyasası. kompradorlar saltanatının namnssnzluk ölçülerinde çöken bir toplum . tşte böyle bir yönetim. ve böyle blr düzen yaratmak Için sürulmiıs Mehmetçik ateşe... Ve orada MehmetçijÇi ateşe sfirenler, Kıbnstakl Mehmetçiklerr ate? açıldıfı zaman, einayetlerin önüne donanmalannı dnvar e ibi rermislerdir. Şimdi o donanma arada sırada tstanbnl limanma çelir, Koredeki fışkılı demokrasi devam eder, Kıbns için ise yeni yeni oyunlar tezgihlanır. Hey gidi kavanoz dipli dünya!.. Doç. Dr. Nezihe SONMEZ konomik bakımdan gelişme yolunda olan Türkiyenin plânlı kalkınma politikasında, birinci beş yıllık devre için hedef, • 4 oranında •7 bir kalkınma hızı olmuştur. Ancak tatbikatta bu hız 1963'te Vı7,7; 1964te *i4,7 ve 1965'te de •• . / 49 olarak gercekleşmiftir. 1966 yılında tabiî şartlann elverişli olraası cebebiyle tanm sektörünün millî çelirdeki payının yüksek olacağı ve kalkınma hızının da Oo8'in üst&ne çıkacağı beklenmektedir. Plânh bir kalkınma politikası güden fllkelerde olduğu gibi, Türkiye'de de tanm, sanayi ve hizmet sektörlerinin millî gelire olan katkılarıniB, her sektördeki mntlak artıslarla birlikte, sanayi ve hizmet sektörleri Iehine nispî olarak gelişecek şekilde artınlması için gerekli malî kaynaklann bnlnnması en önemli bir problemdir. Bn dnrnma före, hükumetin güdecefi malî polltika da özel bir önem kazanmaktadır. E İzmir İ.T.İ.A. Öiretim Üyesi yatınm iliskisine Intibak ederek konjonktüre yön verilmesi çok az iilkede ele alınan bir konu olmnştur. örüşümüze göre, vergilerin tasarrufu azalttığı yolunda 1leri sürülen iddialar her laman için doğrn defildir. Gerçekten vergi tipleri ve vergileme nsulleri tasarrufu artırabilecek nitelikte olabilirler. Tasarrnfları ve özel sektar yatırımlannı hafif vergilerle teşvik etmek yerine. jrayet iyi tâyin edilmis hedefler için bazı igtisnalar (çabuklaştırılmıs amortisrnanlar, yatınm masraflan için indirimler, vergi iadeleri, sübvansiyonlar) tanıyan ve nispeten agır olan bir vergi sistemi tatbik etmek daha verimli sonnçlar doguraeaktır. Nitekim, Batı Almanya'da tatbik edilen ba metot, büyük ölçiide yatmmları teşvik etmiş ve başan sağlanuştır (1). Verg] tekniği bakımından, relişmekte olan filkeler için önemli konnlardan biri, vergi gelirlerinin artınlmasında devletin karşılaştıgı güçlüktür. Törkiye'de vergi geiirlerini artırmak için çeşitli çarelere başvnrulmnşsa da arznlanan çayeye nlasılamamıştır. Son günlerde sözü edilen vergi cezalannm affedilmesinin, tahsilât miktannın artması bakımından ne gibi sonnçlar vereceğini Snceden kestirmek de biraz güçtfir. Bn konnda bir yargıya varmak için versilerin seçimi hakkında mevznatta yer alan hükfimlerle tatbikattan elde edilen sonnçlar arasında bir kıyaslama yapmak gerekir. Son olarsk diyebiliriz kl, ekonomik kalkınmada kamn maliyesinin rolö, devletin enfrastrüktür yatırımlan yapıp yapmamasina, işletmeleri finansman bakımından destekleyip destekiememesine. nznn vâdeli yatınmlar için kısa vâdeli tasarrnflan harekete geçiriei bir mekanizmayı yaratıp yaratmamasına göre degişiklikler gösterir. •a: intibakın yolları Hiç bir insan kendisini yetersiz, verimsiz, tembel bir kiırıse olarak tanımak ve tanıünak istiye raez. Çevresinin varlığıyla il?i!i yetersizlik duygusu karşısında büyük bir üzüntü duyar. Kendisini çevresi gibi ve çevresiyle beraber değerlencBrmek eğiliminin etkilerinden uzak kalamaz. Çevresinin varlığı ile ilgili olumsuz göriişij karşısında birbirini tutmıyan da»ranış şekülerini Denimsiyebilir Önemsizliğinin acılanna katlantnamak veya bu acüarla daha az karşılaşmak amacıyla çevresinden uzaklaşır. Kaçar. Yalnızlık acılarını, degersizliği ıstıraplarına tercih eder. Ya da tam tersine olarak, çevresini değerine zorla inandırmanın yollannı arar. Çe\ resinl ve çevresindekileri sindirmek suretiyle güçlülüğünü, yeterlilijinl göstermeye kalkışır. Başkalariyle sırf bu maksatla anlaşamamazlıklara düşer, çatışır. Bundan başka, yaptığı işi sevomiyen, bu iş için gerekll hazulık yapmıyan insan başansızhklannı önlemek için değişik çarelere başvurur. Kendisini başarısız yapacak işten uzak kaîmanın yollannı arar. Kendisini bütünü ile işine vennez. Daha doğrusu veremez. Sonucundan emüı olmadıŞı isi yanm bırakır. Terkeder. Kendisine başka işler arar. Kendisine en uygun olan işi buluncaya kadar bu aramalanna ve birbiri ardınca lşlerini bırakmaya devam eder. Buldufu vs sevmediği her işte biraz daha sarsıln*. Varlık güveninl biraz daha kaybeder. :::= ler insan bulunduğu çevreye | intibak etmek ister. îster; çünkü, yaşadığı çevreye intibak ettiği zaman ve intibak ettiği ölçüde daha rahat koşullar (şartlar) içinde hayatını devam ettirebilmek imkânını elde edebilir. Bulunduğu, içinde yaşadığı çevrenin bir insanı haline gelebilir. Çevresinin olumlu, yapıcı tepkileri ile karşılaşır. Çevresı tarafından benimsenir. tstenen bir varhk olur. Çevresiyle anlaşabilir. Kaynaşabilir. Kendisini çevresine, çevresini de kendisine yabancı bulmaz. Bütün bunlann sonucu olarak, çevresiyle düzenli ilişkiler kurabilir. Çevresinin istenen, beğenilen, aranılan diğer insanlan arasında yer alabilir. însanlar gibi, insanlardan meydana gelen sosyal çevreler de, daima varhklarım devam ettirmeğe, varhklarını her türlü tehlikeden uzak tutmağa elverişli tedbirleri almak zorunluğunu duyarlar. Varlık düzenlerirü sağlamanın çarelerini ararlar. Bu düzene uyan, bu düzeni koruyan, devam ettirmeğe çalışan kimseleri kendileri için yararlı sayarlar. Onların daima kendi aralannda, kendileriyle beraber bulunmalannı arzu ederler. Onların varlıklarında kendi varhklarını daha güclü ve güvenlik içinde bulurlar. Onların hayat güclerini daha da güclendirdiklerine inanırlar. Tersine olarak, çeşitli nedenler le çevrelerine uyamıyan, çevrelerinin isteklerine gore hareket edemiyen. düzeninı bozacak şekilde davranan insanlar çevrelerinde savunma zorunluğunu yaratırlar. Çevrelerinin sert tepkileriyle karşılaşırlar. Çevreleri tarafından zararlı, tehlikeli sayılırlar. Gerçekten, bu gibi hallerde sosyal çevreler kendileriyle anlaşamıyan, çatışan insanlan kendileri için zararlı, tehlikeli olamıyacak bir hale getirmeğe çahşırlar. Onları uzaklastırmağa, sınırlarının dışına atma™a uğraıırlar. Ker.diFİ için zararlı bulduğu seyleri varhğının dışına atmağa çalışan bir organizma gibi hareket ederler. . .. . . H • ••• ••«• !••• !••> !••• !••• • •• Mali politikanın amacı Q yatırım ve vergilerle konjonktfirü dflzenlemek. Q mükelleflerin vergi ödeme güclerini göıönüne alarak sosyal adaleti serçekleştirmek gibi amaçlan vardır. Bu amaçlara ulaşmak için başvurnlaeak sistemlerde ise her ülkenin kendi bfinyesine has özellikleri hesaba katılmalıdır. Ekonomik bir plânın varmak istediği hedef ne olorsa olsnn. kamn maliyesi bakımından sistematik bir politika takip etmek gerekir. Plânın ortaya koydnğu prensipler. bir taraftan ekonomik kalkınmayı hızlandınnak ve diğer taraftan belirli bir stabiliteyi gerçekleştirmek oldnğnna £Öre, bn prensiplere nyabilecek bütçe politikası daha da önem kazanır. Bütçelerin, plâna ait yıllık programlarda SngSrüIen istikrar, gelir dağılımı ve kalkınma hızı gibi ana koşullara paralel olarak hazırlanması lüznmlndnr. Difer taraftan, ekonomik kalkınmayı gerçekleıtirmek bakımından yapılacak olan yatınmlann vergi veya borçlanma ile finanse edümesi önemli bir mesele arzetmez. Her ne kadar bn konn nznn tartışmalara sebep olmuşsa da. borada dikkate alınması gereken husns, ülkedeki konjonktür sartlannın hangi ölçülerde bir bütçe açıfı veya bir bütçe fazlaliffi verecegidir. Çünkfi, yatınm masraflarını karsılaraak için iç veya dış borçlanmaya müracaat. kamn borçlan veya 5deme dençesi bakımından bir yük, vergiye başvurmak ise vergi yfikü ve vergi adaleti konnlanm ortaya çıkaraeaktır. Tüketim hacmi, tasarmf ve bnnnn netleesi sermaye teşekknlü ve yatınmlar üzerinde vergilerin etkisi önemli bir konndnr. Vergilerin seçiminde ise sosyal amaç ilc in'ikâs ve tahsil kolayhğı eibi prensipler ön plânda ele alınır. Ba prensiplerin ise gelir dağılımına ve tasarraf kredisi) vasıM gelirleri ve giderleri, kamnkolaylastırmak, taıiyle ekonomik kalkınmayı ali politikanın, £ kamn maliyesi (kamn !••• Sonuç r r anaatimiKC gelişme yolnndaki bir ülke ^ ^ için, idil bir vergi sistemi knrmaga çalışarak devamlı bir vergi gelirl saglamak ve olnmln sonnçlar doğuracak ekonomik raetotlar tatbik etmek suretiyle malî kaynaklardan maksimum bir şekilde faydalanmayi mümkün kılacak mali bir politikanın takip edilmesi raye olmalıdır. Ekonomik kalkınmanın başan şansı. takip edilecek malî politikanın devamlılığında toplanır. Plân hedeflerin:n jrerçekleşmesi için yıllık bütçelerin. nzun vâdeli programlara intibak ettirilmesi lftnmdır. Temennimiz, bnçünlerde ilk haziTİıklan yapılmaga başlanan 1967 bütçesinde bn noktaların gözönünde hulnndnrulması ve bilimsel eıaslara dayanan bir malî politika takip edilerek ekonomik kalkınmamızın rn olnmln şekilde gerçeklestirilmesidir. (1) Bkz. O.C.D.E., Finances publiques et developpemeut economique, Paris, 1965, s. 58. İİİI •••• lerini paylaşacaklarını, bütün Ro şullar (şartlar) içinde kendisini yalıuz bırakmıyacaklarını düştinür. Yakınlaruıın, bulunduğu yerdeki yurdunun temsücilerinin kendisine karşı gösterdikleri ilgiden çok seianir. Onların varlık'.annda memleketinin büyük gücünü bulur. Bugününden olduğu kadar yarınından da emin olur Bütün gücü ile kendisini işine vermek. çalışmak imkânını elde eder. Güvenlik duygusu huzur içinde yaşamanın, hayatı sevmenin. hayatın isteklerini benimsemenin, başanlı olmanın en önemli kaynaklarından biridir. Güven, daha önce de belırtmeğe çalıştığımız gibi, insanın her şeyden çok bağlı olduğu hayatm temelini meydana getirir. Hayatı sevenler her şeyden once kendilerine güvenebilenlerdir. Hayatı sevmekte zorluk çekenler çoğu zaman hayat karşısında ken dilerini gerektiği kadar güçlü bulamıyanlardır. Hayatlannı gerektiği şekilde devam ettırebileceklerine tam olarak inanamıyanlardır. İyi yaşanamıyan ve yaşanamıyacağına ınanılan hayat düzenli bir yaşama s«"k!inin idrakini zorlaştırır. tnsanın hayat şekli ve anlayışı ile yaşadığı çevrelere intibak tarzı arasında sıkı bir baghlık vardır. Sonuc •*•• •••• :•:: •«•• •••• ••• YILIN IKINCI ÇEKILIŞI 'Türkiye İş Bankas« v&~Bank. of Amedca 'araf>ndan kuruîan AMERİKAN TÜRK DIŞ TİCARET BANKASI Feneryofunda 1 kişiye î ki$ive APARTMAN DAİRESİ 4 Adet 5000 Lira, 20 Adet 1000 Lira. 50 Adet 500 Lira 8 8 8 8 8 Son para yatırma tarihi: 8 Ekim 1966 İstanbulda: Cumhuriyet caddesi 207 Harbiye İzmirde:Cumhuriyet Bulvarı 68 Ankarada :Yenişehir,İzmir caddesi 37 Reklâmcılık 3600/11141 TEŞEKKUR HAYDAR KflNK'ın vefatı dolayısiyle cenaze törentne iştirak eden, başsağlığı için ziyarete gelen dostlarıraıza teşekkürlerimizi bildiririz. Naime KANK Şeyda BELBEZ Zeynep BELBEZ Yeni Ajans: 7464/11122 Eşim, babam. dedem ENCİN TUNCA ile ÜNAL SANIGÖK Nikâhlandılar 23.9.1966 Kadjköy Cumhuriyet 11148 TEŞEKKUR Çok sevgili eşim HATDAR BAŞARAN'ın 24/8/1966 da ânı ölümü beni sonsuz ıstıraba garketti. Bu acı günlerimde bizzat gelerek, tel, mektup, çelenk göndermek suretiyle acıma iştirak eden bütün eş. dost yakınlanma ve meslek arkadaşlanna ayrı ayrı cevap vermeme hâlâ içinde bulunduğum yeis ve elem mâni olraaktadır. Gazetenizin tavassutunu saygılarımla rica ederim. Eşi : Süheyla Basaran (Batın: 5a38/11124) MÜHENOİSIER ARAHlYOR 1. BİR TELEKOMÜNÎKASYON MVHENDİSİ: GüvenUiı Mühendis okullarının birinden diplomalı, montaj. test ve radyolink. mültipleks cihazlannın bakımında tecübeli olmalıdır. tngilizce vs Türkçey» bihakkıtı vakıf olraalıdır. 2. İVfÜTEADDİT EĞİTİM UZMANLAKI: GüvenUir elektronlk, telekomünikasyon veya elektrik okullarının birir.cien mühendls »eviyeslnde diplomalı veya modcm longline telefon. telgraf slstemlerinln plânlama ve bakımından tecrübeli olmalıdı r İngilizce ve Türkçeye bihakkın vakıf oUnalıdır. 3. BİR TEKNlSYEN: Elektromekanik cihazlar. telemprimör, elektrikll cihazların bakım ve tamirinde tecriibeli olmalıdır. Vazılı mürscaatların 10 Ekim 1968 tarihine kadaı NATO Kaı»rg4bı, Slvil Personel Şefliğl, İzroir, Türklye adresine göndermeleri lâzımdır. (Basrn t 4202 20478/11105) *nsan her şeyden önce yaşaImak, varlığını devam ettir• mek, üzüntülerden, sıkıntılardan, tehlikelerden uzak kalmak ister. Üzüntülü, sıkıntüı hayatından uzak kalabılmenın, Qaha iyi yaşama imkânlarını sağlamanın yollannı arar. Bu maksatla. yabancı ülkelere Ridebilir. Gurbete çıkabilir. vjıttiğı yerde S nsanlar vardır. Çalışmak, iş çeşitli ve değişik problemlerle. I yapmak için gitmeye karar ver zorluklarla karşılaşabilir. • dikleri memleketlerde, kısa Onun bu zorluklarla mümkün bir zamanda önemli bir duruma olduğu kadar az karşılaşması, ulaşacaklarma, zengin olacakları çevresine intibak edebilmesi için na, idrâk etmekte olduklan havat gurbete hazırhklı olarak çıkmaşekillerinden çok farklı ve çok sı. gideceği yer hakkında gerekdaha rahat bir hayat şekline kavu li bilgiler edinmesi, gittıği yerde şacaklarma inanırlar. Bu inançla sevdiği ve yapabilecegi işlerde yola çıkarlar. Hayal güçleriyle güçalışmak imkânlannı araması, zelleştirdikleri ve bütün isteklerini kendisi gibi gurbete çıkan, aynı gerçekleştirebileceklerini sandıklamemlekete gidenlerle birieşmesı n bu memleketlerde iimit ettikle ve hepsinden çok kendisine gürinl bulamaz'ar. Düşünmedikleri. venmesi. inanması, varlık kaydaha doğrusu düşünmek istemedik naklannın yeterliliklerinden şüp leri çeşitli zorluklar. sıkuıtılarla he etmemesi, çevresinde kendisikarşılaşırlar. özellikle ilk günler ni sevdirmesi gerekmektedir. de, bu yerlere geldikleri için piş* nsanın çevresiyle anlaşamaInsan iyi davranışlan, çahşkanmanlık duyarlar. Geri dönmeyi dü masının en önemli nedenlerin şünmekten kendilerini alamazlar. Iığı ile kendisini sevdirir. Kendiden biri de içine girdiği çevsini sevdirebildiği ölçüde huzuÇevrelerini yadırgarlar. Bu çevrereyi tanımamasıdır. Çevresini ta lerle hayallerinde yasattıklan çev ra, mutluluğa ulaşır. tnsan hayanımıyan. çevresinin özelliklerini tında gerçek mutlulugun yo)u, reler arasında pek az benzerlikîer bilmiyen insan intibak zorlukla olduğunu göriirler. Hayallerindeki başkalannın yakınlıklan ile başrı ile karşılaşır. Çevresinin ken çevrelere uymıyan bu çevrelerden lar ve devam eder. İnsan kendi5ini başkaian ile beraber arıyadisinden neler istediklerini, uy soğurlar. Bu çevrelere karşı, olbildiği ve bulduju Kendisiyle öması gereken çevre kurallannı, duklan gibi tanınmamak suretivle vünebildiği zaman mutiuluğa u kanunlanm, geleneklerini bilmez. kendilerini aldatmış ıribi bir dulaşır. Bu yüzden zaman zaman, bütün rum takınırlar. İstediklerini bulaiyi niyetlerine rağmen, kanunla mıyan insan bulduklannı benimseSON ra, geleneklere aykın hareket etmekte zorluk çeker. Aramadıgı mekten uzak kalamaz. Meselâ, şeyleri aradıklarının yerini almakbulunduğu yerin yabancılarla il la suçlandırır. Kendisini hayal kıgili resmî işleri gerektiği gibi ve nklığına düşüren şeyleri daha önzamanında yapamaz. Sigara içil ce hayalinde güzelleştirdiği, yaratKızım Serpil Dümbüllü' memesi gereken yerde sigara içer. tığı şeylerle karşılastınr. Yaş3dığı nün apandisit ameliyatını Girilmemesi gereken yere girer. çevrede hayalindeki yerin özlemini üstün bir başan ile yapan, Yüksek sesle konuşulmaması geduymakta devam eder. Süleymaniye Esnaf Hastahareken yerlerde yüksek sesle konesinden Sayın nuşur. Otobüse, tramvaya yanlış Prof. Halit Ziya biner. Ürücü durumlarla karşılaşır. Kırılır. Bulunduğu yerden KONURALP soğur. Bu yeri benimsemekte zorDr. Hüseyin BAŞARIR luk çeker. Yabanalığını hisseve tedavi sırasmda her türder. Buradan uzaklaştnak arzusulü yardımı esirgemiyen Hemnu duyar. şire Süheylâ Hanım ile dıüvenlik ve güvensizlik duyguBütün bunlardan da kolayca ğer bütün hastahane peryosu, sonuçlan bakımından, guranlaşılacağı gibi, gurbete çıkmaneline candan teşekkürü bir betteki insan için büyük bir borç bilirim. ğa, yabancı memleketlere gitmeönem taşırlar. ğe karar veren bir kimsenin her tsmail DÜMBCLLÜ tnsan kendisinde en az olanı en şeyden önce gideceği yeri daha (Cumhuriyet • 11123) çok istiyen, istemek zorunluğunu önce tanıması, bu yer hakkında duyan bir varuktır. Gurbetteki inesash bir şekilde aydmlanması san, daha önce de üzerinde durve ilgililer tarafından aydınlatıl duğumuz nedenlerin, özellikle, yal ması, gideceği memleketin özel nızlık, yabancıhk duygularmın liklerini. kanunlannı, alışkanhk etkisiyle kendisini kelimenin gerlannı, geleneklerini, hayat anla çek anlamıyla güven içinde bula17 Ağustos • 1966 gunu yışını, ahlâk kurallarını gerekti maz. Bu yüzden güvenlik ihtiyacıebediyete intikal eden ği derecede ögrenmesi zorunlu&u nı fazla duyar. SAİT KÂHTA'nın vardır tnsanın gurbette güvenliğe ula40 ıncı gününe tesadül eden • DtL MESELESlNtN ÖNE şabümesi Içtn her şeyden önce 25/EYLÜL/1966 Pazar günü yalnızlığını hissetmemesi, yalnız Slt: Gurbet hayatını zcrlaştıran öğlen namazını mütealdp Baolmadığını düşünmesi perekmekte diğer önemli bir neden de gidilen kırköy Kartaltepe camiinde memleketin dilinin bilinmeme?! dir. aziz ruhuna ithaf edilmek üGurbetteki İnsan kendi memledir. İnsan dilini bilmediği, konuzere mevlit okutulacağından. ketinin insanJan ile bir arada buşamadığı. anlamadıSı yere kolay akraba, dost ve arkariaşian kolay intibak edemez. Alışamaz. lunduğu zamanlarda bir rahatlık ile arzu eden'.erin tesrifleri ısınamaz. bsglanamaz. Dilini bil duyar. Huzura ulaşır. Onlann dairica olunur. mediği, konuşam3diğı, anlamadı ma kendisiyle beraber olacaklanKardeşleri ğı memlekette birçok zorluklarla. nı, gerektiği zaman kendisiyle U sıkıntılarla karşıla.şır. Bu zorîuk gileneceklerini, üzüntülerini, dert lara göğü? geremez. Yaptiğı işlerde imkânları ölçüsünde başanh olamaz. Başarılı tanınamaz. Çevresinde verimliliği oramnda Aile büyüğümüz Maden Yüksek Mühendisi değerlendirilir. îmkânlan ölçüsünde değerlendirilmediği icin haklanndan yoksun edüdiŞini düsünür. îşini sevmekte zorluk çeker. îşvererılerle gerekli ve düzenli ili^kiler Immmaz. çok fecî bir trafik kazası neticesinde vefatı dolayısiyle defin merasimi için büj'ük yardımlarmı esirgemeyen RABAK A.Ş. nin çok kıjmetli Umum Müdürü Beyefendi başta olmak üzeıe mesai arkadaşlarına, cenaze merasimine iştirak eden, bizzat evlerimize kadar gelerek tâziyede bulunan, telgraf, telefon ve çelenk göndermek sureîile acımızı paylaşan bankalar, teşekküller, Müesseseler Umum Müdürlerile mensuplarına, skrab; ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekküre kederimiz mâni er insan bırçuk işler yapabiolduğundan muhterem gazetenizin aracılığını rica ederiz. lir. Bununla beraber, her inÜÇER AİLESİ san her işi aynı derecede sevemez. Bunun da sonucu olarak, her işte aynı derecede başarıh Cumhuriyet 11119 olamaz tnsanın en çok başanlı olabildiği iş en çok sevdiği ve en iyi bir şekilde hazırlandıgı iştir. Biri Soğuksu'da, köşebaşı (527 m2), diğeri Anadolu Hitnsan, gerçek eğilimlerine uysannda (428 m2.) iki arsa satılıktır. Hektrik. su mevcut. mıyan, yakınlık duymadığı ve naTel: 22 42 90 dan ÇETİN zırlanmadığı işe kolay kolay uyarnaz. Bu işte gerektiği gibi ve taedemn. Cumhuriyet n 11121 Hayal kırıklıöı Çevreyitanımak I E V LI D Sevgili annem TEŞEKKUR KÂZİME TEZTÜRK'ün Güvenlik duvgusu ölümünün birinci seneî devriyesl münasebetiyle, aziz ruhuna ithafen 25 eylül pazar günü ikindi namazmı mütaakıp Teşvikiye Camünde Mevlidî Şerif okunacaktır. Arzu edenlerin buyurmalanru rica ederizKızı : HAYAT KIY Cumhuriyet 11120 KIMYA MUHENDISI ARANIYOR Wyeth Öâç Fabrikası kalite kontrol lâboratuarmda çalışmak üzere İngilizce bilen Kimya Mühendis veya kimyager aramaktadır, Dâç Sanayiinde tecrübe tercih sebebidir. Taliplerin Topkapı Cevizlibağ mevkiinde fabrikaya şahsen müracaatları. Cumhuriyet 11142 G KONGRE ILANI Türkiye İşçi Partisinin olağanüstü Büyük Kongresi 30 eylül 1966 cuma sabah saat 9.00 da Ankara İl Merkezinde yapılacaktır. Saym delegelere duyı*Tilur. GÜNDEM: Tüzüğün 10. maddesinin değiştirilmesi. Cemal Hakkı Selek Genel Sekreter Cumhuriyet 11149 MEVLİD DEYLET ORMAN İSLETMESİ DEMİRGİ MÜDÜf.LÜGÜNGE 1 ^letmemiz Başalan bölgesi Akpmar deposunda mevcut bulunan 5942 adede denk 2132.094 M3. 3. cü Sf. N. çam tomruğu 32 parti halinde beher M3. 180,, aynı depoda mevcut 1527 adede denk 327.311 M3. 3. cü Sg. kısa çam tomruğu (5) parti halinde beher M3. 140., aynı depoda mevcut 515 x adede denk 123.363 M3. D V. kısa çam tomruğu (2) parti halinde beher M3. x 84., aynı depoda mevcut 909 adede denk 75.350, M3. kalm çam sanayi odunu beher M3. 100. liradan satışa çıkarümıştır. 2 Artırma 29/9/1966 tarihine raslayan perşembe günü saat 13.30 da İşletmsmiz binasında toplanacak Komisj'on huzurunda yapılacaktrr. 3 Alıcüaruı aynı gün ihale saatinden yarım saat evvel muvakkat leminatlannı, banka mektubu vereceklerin mektuplarmda işletme adı, saoş tarihi yazüacak mektup bu satış için muteber olacaktır. * Bu satısa çıkanlan emvallerin parti, miktar, Mu. bedç] ile muvakkat teminatlanna ait satış cetvelleri, şartname. eb'at listeleri. Tzrnir, İstanbul Orman Başmüdürlüğünde, Ankara, İzmir; Kütahya; Manisa; Gördes; Uşak; Bergama ve Simav Devlet Orman İşletme Müiürlüklerinde ve Salihli; Turgutlu; Akpınar; Kemalpaşa ve Başalan Orman Bölge Şeflikleri ile İşletmemizde görülebilir. 5 Taliplilerin belirli pun ve saatte teminat makbuzlan ile Komisyona müracaatlan ilân olunur. (Basm 20779/11127) TEŞEKKUR NfiCI ü'ÇER'in İse intibak edememe H Satılılc Arsalar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle