Katalog

/V . 22 Eylul 1966 CUMHURtTFf YILININ Baha ARIKAN argıtay Birind Başkanının, Adalet yüını açmadolayısiyle söyledlği, içerlslnde bulunduğunMitnı, haklld blr uyanjla gösteren söylevl, blreok yerlerce takdirle karşılandığı gibi, ban çevrelerea de ağır tenkldlere uğramı? bulunmaktadır. Biz yazrmızda ne takdirlerin, ne de tenkidlerin •serinde dunnayacağu. Çünkü, hakikaten blr varlt» yapnuş. bulunan başkanın, vicdan huzunı içerisini» Va etmij olduğu gorev, ne takdlrlerle kıymetine fula bir nokta ilâve edecek, ne de tenkidlerle toplu•ra nyarma giicünü kajbedecektir. Bu, öyle bir sby»•vdir ki, Adalet tarlhi bununla ancak, öğünecektir. Blzim fizerlnde durmak lstediğimiz nokta, Yarptay Birind Başkanmm böyle bir söylevle, Anayasa tnflesseseslnl thlâl edip etmediğl meselesldir. Bunun Içhı de her seyden önce Adalet Yılının açılma metastmlnin hukakl Taziyetini bilmek lâzımdır. konn edinmiştir. Bunun da sebebl vardır. 196S yıl) eylul aymda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, nurculuk hakkında, blr snreti basmda da çıkan, genlj gerekçeli bir karar vermis ve nurculuğun suç oiduğunu kabul etmiştlr. Bu karar aleyhine yine basmda, bhçok yazilar yazılmış, Yargıtaytn mânevi şahsi>eti rendde edllecek kadar ağır sozler soylenllraiş, en son kaza mercii olan ceza genel kurulu gibi bir muesse»e, müşkul b!r duruma düsürülmek istenilmiştir. Ceza Genel Kuraluna da başkanlık eden Birind Başkan, bütün bu yazılara ayn ayrı cevap vermek suretiyle polemiğe giremezdi. Bütün bu vazılara kar51, cevabını Adlî yılın açılış nutkunda, vermek, Ceza Genel kurulıınun nedenlerini açıklamak ve bu suret le de 965 eylul kararı aleyhinde kopanlan fırtınavı din dırmek, Yarçıtay Birind Başkanına düşen bir hak ve bir vaıife idi. Birinci Başkan, iste bu hakkı kulianmış, bu vaziteyi ifa etmiştir. Anayasanm ikinci maddesine göre Türkiye Cumhurlyeti, Insan haklarma ve Anayasanm başlangıç kıs mmda belirtilen temel ilkelere dayanan millî, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devlctidir. Türkiye Cumhuriyeti Yargitayı da, bu devledn en yüksek kara organıdır. Binaenaleyh millî. demokratik, laik ve sosyal blr müessesedir. Boyle bir müe"isesenin devletin sosyal, iktisadî, siyasi veya hukuki temel düzenini. tasmen de olsa din kurallarına da>andırmak sureHyle dinl veya din duygularuıı yahut dince kutsal sayılan şeyleri kuilanmasma müsaade ermiyeceği, *Çik bir hakikattlr. ::: ••••••••••••• Bir kaiemde. Gurbet psikolojisi •Halis OZGÜ' • •• *•• ::: Bazı gunler >azmak için masaya oturdugn vakit, insan bakar kl kâğıt bembe>azdır. Bn çöl kadar ıssıı ve genis boslukta. hkirlerın once belırmesi. sonra voğunlasması ve düıene gokulmam ne kadar lordur. Bazı gunler ise tam tersine olur. Tazı makinesınin östündeki kâ|ıt, bfijuk bır sehrın birbinne geçmış trafıfi k«labalıgında ve gürültüsündedir r<=tüste vıÇılmıs konnlan birbirinden ayınnakta, ve hangisıne öncelik tanıyıp, hanpsine geç işareti »•recefinizl düsünmekte guclük çekersinız Bagün o güçluk ıçındevım. Sabah sabab, eski asker ve SenatSr Sadi Koçaş'ın ikinci sayfamızda yayınlanan makalesini okudum. Petrol bora hattı üstüne çok sadelikle vazılmı? bn makaleyi oknmsdınızsa mnhakkak oknyun, ve tanıdıklannu» okntıın, Taııda tek kelime palavra yoktnr. Millî petrol dâvasım baltalamsk Istiyenlerin ovnnlan anlatılmakta. doğrn yol g5sterilmektedir. tste millivetçMik bndur. Millivetcilik edebivatla olmaz, kflrsfl nntnklanyla yürflmeı. Milliyetçilik, millî çıkarlan savnnmakla yflrfir. Ne \ar ki, hn millî çık3rlan savunmakta direnenlerin, baslarına çelecek belâlara hazırlıklı olmalan gerekiyor bnçfinkö Türkivede. llhamL Soysal olavı bn tehlikeyi elle tntnlnr biçimde Upatlamıştır. Ya Doçent Dr. Osman Koçtürk'ün hikâyesine ne dersiniz! Osman Koçtürk ustüste vazdıgi çok etkili yazılarl» TürMyeyi kemiren fida emperyalizmine karsı mficadele bayragını «çmıstı: Safhk Bakanlıfı Teskilâtındakl kadrosııvla birlikte tasfiy* edlldi. Bn konn üzerinde ilerde nznn nznn dnracagız ve lşin Içyüıünü anlatacafız. Türk rnilletini doymak bilmex iakembeleri çıkanna göraürmek istiyenlerin karsısıns çıkan mllliyetçi memnrlar taafiye edilmektedir. Bn işi yapan Demirei Iktidan, beylik lâflarla fünlerinl geçistirmektedir. Ve vaktivle hazırlanmıs pifirilmii islerin *»melini tösterisle atarken nntnklar d» atarak propajanda vapma*3 bakmaktadır. Gecen rfin bir fıkramızda bn çesit beylik sörlerin anlamsızlıÇını belirterek bir liste dCzenleınistık : Memleketimizde kannnlar hSkimdir . eiblsinden içl boş kllşelerin gazete mansetlerine eecmfsi, temel dâvalardan kaftnak için köşe bncak anyan politikacılann lsine yaramaktadır. Nitekim dün Demirei bn bakımdan blr parlak flrnek daha vrnnis ve lSf kıtlıÇında birkae asma daba bndamıstır. tste PetroKimya tesisinin temelini atarken sövlediklerinden b an lan : Gıpta edılecek ha^ geleceğiz. Korkusuz yasıyan'.arın diyan halin» geleceğiı. Türk devleti her sevden ve herkesten güçlüdO». Türk fsçiçinın s<T.dika!a^ması kanuni hakkıdır. Meşruu ve gayrimesruu ancak Büyük Mlllet MeeHsi tiyin edecektır. Vatandaşın birbirine muhabbeti, blrbirin» hflrmerl »la«aktır Herkes yennl mesu'ivetini T« hakkım bilmcy* »• • »ınırlar içinde kalmaya mecburdur. Ve bunlar ırihl daha bir dizi gahane incl M, bsnri polliikaeının bovnnna assak zekfimn ve mantıfın gıra mrs madalyaaı gihi panldar; insan mnhayyilesi denilen engin denizdekt «1 nadide Istiridvelerden bn kadar büvük incilerin nasıl toplandığıns şasamınız. Bn göz kamastıncı incileri tebessiimle oknrken, İnsan, dünyaM \öneten öteki rolitikacılsrın sözlerini de hatırlıvor. General De GanHe'ıin knr^malanna, Wilson'nn demeçlerine bakıyornz Mao ÇeTune'tan Nâsır'a, Asvadan Afrikava ve Avrnpanm f5beSinden Insiltere Ada'sına kadar bizimkiler ribi perdahlanmii lâf dizisine raslıramıvonız. B : r TThant ki, Birlesmis Milletler Genel Sekreteri'dir : € Vıetnam'da yamlan seçimler ne serbest, ne de dfirflfttnr.. • diye demeç vermektedir. Bir gelenek dalet yılmm açılıs merasiminin, kanunf bir dayanağı yoktur. Bu, bir gelenektir. Bu geleBek 1942 genesbıde rahmetli Adalet Bakanı Ali Rıza Türel tarafından tesls edilmiştir. O zaman biz, Adalet Bakanlığında Ceza tşleri l'mom Müdürluğd varifeslni gorduğıimuz lç!n, bu geleneğin nasıl kuruldnğrı hakkında bild sahibl hulunmaktayn. Bnnu burada, kısaea tarihî bir anı olarak açıklaıtıayı faydah gorüyonu. All Rıza Türel merhum, Paris Hukak Fakülteslnde huknk tahsilinl tamamlamıs, çok kültfirlü bir zat idi. Bakanlığa gelince bizlere, Franaada her sene yapılması âdet haline gelmij olan Adalet Tılının açılı? merasimini anlatmıs idi. Verdiğl Izahattan hatırımızda kaldığına göre, Fransada her sene Adlt Yıl, Yargrtay Birind Başkanmm bir nutkn ile acılmakta, bu merasime Cumhurbaşkanı. Bakanlar, Devletin ileri gelenleri, yüksek dereceli hâkimler kaülmaktadırlar. Birind Başkan nutkunda, o sene Jçerstnde adalet miissesesinde gorülen işlerin miktarmı, hangi cins İşlerin mahkemelere daha fazla intikal ettiğini, cürumlerhı artıp artmadığını, curüm leıin artmasma sebep olan sosyal olaylan anlatnakta ve o yıl içersinde Yargıtaydan peçmiş önemll dâvfilar hakkında bilgi vermektedir. Boylelikle toplunı hayatma idarl, siyasi ve adli hayatı aksettlrmekte, ha aksettlnne »onncn olarak da. toplum için na fibl tedbirlerin almmasi iktiza ettiğini açiklamaktadn. A ünyanm asağı yukan bfltün ulkelermde yaşıyan milyonlarca insan her yıl, cesıtl' maksatlar, nedenler ila, ozellıkle, geçıra zorluklarımn, daha iyi yaşamak, Snemh işleT yapmak zengın o'mak çohrete ulaçmak yabancı yerlerde bulunmak arzusunun, daha once yabancı ulke'.ere gıdenlerın ulaştıklan cazıp durumlann, yahancı ülkelerın cazıp hayat koşullannın (şartlarının), ılh, etkisıyle «evdıkleri, kendilerinı seven ınsanlardan bir çok hat:ralarla bağh olduklan çevrelennden U7aklasırlar. Gurbet yolunu tutarlar Yad ellere, tanimadıkları, bılmertıklerı, kendılerı için neler vaadetnklennden haber«ız bulund'ikları dıyarlara gıderTer. O 19 uncu madde bildırmektedir. Ancak bu hürriyet mutlak değildir. Yukarıya aktardığımız satırlarda göruleceği gibi bu hürriyet, kotuve kullanıldığı. medenî kanunu kaldırmak, devletin butün iktisadî ve sivasi %cya huku ki temel düzenini kısmen de ol«a din kurallarına da>amak istenildiği zaman, suç vasfını almaktadır. Nnrculuğun ise. suç vasfını aldığı, kanuna göre ce zalandınlacak bir fiil olduğu 1965 eylul tarihlt ceza kurulu kararile tesbit edilmis bulunmaktadır ki, Yargıtay Birinci Başkanı da, sebeplerile ijte bunu lfade etmiştir. Birinci Başkanın açılış nutkunun Anayasanm >argi faslında zikredilen hususlarla da alâkası yok tur. Ceza Genel Kurulunca nihai hiıkme bağlanan rnrculuğun suc olduğu ilân edilmektedir. Yargıtay Birinci Başkanı bu soylevinde, katil fiilinin *uc olduğunu vc Yargıtay Birinci Ceza Daircsinin, Ceza Genel Kurulunun adam oldurmeyi ağır hapi«. olüm cezaiarını müstelzim hir suc olarak telakki ettığini ve Yargıtaym bu gibi fiillerin karşısında olduğunu sovlemiş olsa idi, bunun Ana>a«a\ı ihlâl eder mahlyette bir beyan oldufunu kimse iddiaya cesaret edemiyecekti. Tıpkı bunun gibi Birinci Başkanın açılış nutkunda, Ceza Genel Kurulu karanna dayanarak, nurculuğun suç olduğunu izah etmesl ve Yargıtaym ıuç olan nurculuğa karşı oldugunn açıklamasını yadırgamaya da, hukuki düşünüş itibariyle, imkân yoktur. Nihayet Targıtay Birind Başkanı, bir Atatürk çocuğudur. Gericiliğin bu memleketi nasıl bir ortacağ zihniyetine götüreblleceğini anlayan, gbren, du>an bir kimsedir. Ceza Genel Kurulu karan ile suç sayılan bir fiili, nurculuğu acıklarken şah<sî fikirlerinl, sahsı duygulannı da söylevine ekîemek, fikir huiTiyetl bakmrmdan, hakkıdır. Atatürk'ün Btırsa nutkuna söylevde, Işte böyle blr düşüncenin «evkl İle yer verilmi; ve iyi de edilmiştir. Çunkü hâkim tarafsız olmakla beraber, içerisinde yaşadığı toplumun bir ferdl olması dolayısiyle, toplum meseleierine de yakından llgl gostermek mecburiv ettndedir. 19 uncu A nayasanm ve kanaatmaddesi herkesin vicdan \e dint inanç hurriyetine sahip olduçunu însanda bir yabancılığı ve yabancıları yadırgama duygu^u vardır. Bu duygunun etkisıyle insan yabar.cıların. i!k defa karsslaştığı kimse'.erın yamr.da bir çekıngenlik, bir çeşıt korku ^e karşılasır. Bunun sonucu olarak insan bır sure. daha doğrusu, ken dıs ne guven'.ık veren bır bılgı edinınceye, az da olsa, tanıvıncava, kendı^ı için zararlı, tehhkeh olmadıklarını an'avıncava kadar yabancılardan arak kalır. Yabancılara sokulmak ı^cmez Yabancı çevre'pr ksr'ı'inda bır sure olumlu bır vabancıhk, <a :vunucu bır uzaklık halını dpam eHırır İnsan, belkı de ınsanhğın ılk anlanndan ıtıbaren ve tarıhı boyunca yaptığı, kusaklardan ku saklara geçen. crtak bılınçaltı halıre gelen tecrubelerını paylaştıgı ıçın bu sekilde hareket eder. uçucuk, riaha henuz kendısini ve baskalannı tam olarak avıramıjan, kendısıni bır kenriıı ba<=kalarını da ba=kaları olarak tammıvan bır çocuk karşıla'îtığı bır >abancıya sokulmak ıtemez Kendısını çağıran yabancının yanına gıtrnez. Elınden tutmak, kucağına almak ıstıven yabancımn yanından kaçar. Tanımadığı kimsenın yakınhğından emın olmaz. Kendisini kucaklıyan yabancıdan kurtulmak için ağlar. Daha dogrusu, ıçınde bulunduğu sıkm+ıh durumdan kıvrtulmak amaciyle yakınlannı, annesmı, babasını ımdadına çagirır Bır genç, bır yetiskın rip vabancı bır çevrenın ıçıne gırdı§1, tammadıŞı kımselerle karsılaştığı zaman bir uzak kalma, çekingenlik hali ile değerlenır. Bir çeşit huzursuzluk ile karşılasır. Bır yalnızlık duyar. maciyl» büyük bır çaba gösterır Bekledığı, düedığı üçtünluğunu görünc» büyük bır »evinç duyar Çevresinın, yakmlannın, tanıdık larının ügısızlıklerı kar^ısında fazla uzulür Bîr yetışkın de, bır çocuk ve genç gıbı, her yerde ve daima kendisini arar. Kendi'ir.ı arar; çunku, bır zamankı kendisini her zamankı kendisı olarak kabul etmekte zorluk çeker Çocuk bekledığı bağlılıkları, vakınhkları bulunca sevınir Var hgım gerektığı gıbı devam ettırebilmesı için zorunlu yaşama guvenlığı ile değerlenır. Genç, >etışkın sevsvesındekı ustünluğu karşısında buyuk bır sevmç du\ÎT. Varlığını her bakımdan guv»n ıçınde bulur Avnı şekılde, geçinme zo^lukları ile karşılaşan, ekonomık darumunu, ana hayat problemleri va'lıj'.nı normal bır şekılde devam ettırebılecek geküde çozemıven msan kendısını ve kendısnden o'.anları, yakınlannı guven içınde bulamaz Varlığın jokluk karsısındakı mücadelesınin yeterjızlığının bır ifade^ı 0lan bır huzursuzluk duyar Bu mjcadelesını ba^arıva ulaştıracak çareler arar. Bazan bu çarelerm en sıkıntılısını seçer. Gjrbet yolunu tutar Geleceğın guvenlığini «ağlamak ıçın bugurku sıkıntılara katlanmaga çalışır. Geçinme sıkıntıları, zorlukları, öteden berı sanıldıjı gıbı. etkılerını yalnız vucut plânmda gostermez Luks bır lokantada gorduîü, fakat paraiının azlığından doiavı yıvemedığı yemekleri ikın cı sınıf bir lokantada yıjen ınsan dovmacına rağmen, kendısnde bır ezık'ık psıkotoıık bır aclık duvmakta devam eder Ken dısını. luks îokantalarda vemek \emek ımkânlanndan voksun b'r varlık halınde gorur Beruer f f leri, a=agı yukan gnim ve bar'nak konusu için de sojleyebılinz. m«k arzusunu duyar. Duyar, çunkü, her an yenıden dunyaya gelmek ıstemıyen bır insan yasamak gücunü kaybetmekten kendısını kurtaramaz. tnsan, sadecs yasadığı için yaşamaz. Yaş j'acağmı, hem de daha ıvı yaşıyacağını du^unduğu, umıt «t • tıği ıçın de yaşar. Daha yerinde bır deyışle, her an yasadığı dunyadan farklı ve daha mutlu bır dunyada venıden dünyaya geleceğın^ inandığı ıçın ve manaığı olçude yasar Bütun bunlardan da kolayca anlaşılacağı gıbı, her insan, her an yeni bır insan olmak arzusunu duyar. Insanı tanımakta karşılaşttğımız zorluklann en onemli nedenlerinden biri de ışte budur. Daha önce tanıdığımızı sandıgımız ınsanla dal#R sor.ra ta nımağa uğraştığımi7 insanın her bakımdan ve tamamıvle bir ol • duğunu duşünmemızdır. İnsan surek'ı olarak olu? halındedir. Daha doğrusu, insan h^r an daha yeterli ve tam bir varlık haline gelmek zorunluğunu duymakta • dır. Havat problemlerini kendısıne daha uygun ve elvensh bır sekilde çozmek ımkânını kazanmaga uğraşmaktadır Varlığını rıaha ıvı bır sekilde devam ettırebılmenın vollarını urarla aranaktgdır Değişıklık ihtiyacı znsan doğduğu, buyuauğu, yılllarca jaşadığı, sevdığı ınsan' l a n n , vakınjarının, arkadaşlarının, dostlarının bulundukları jerı sever. Bu yere alışır. Bu >erın ısteklerıne gore, ha>atını duzenler En elveri"5iz hayat ko guvenhk ıçınde j'aşar Bununla beraber, insan za • man zaman bulunduğu yerlerden uzaklaşmak, bulunduğu yerın üzuntukn, sıkıntıları ile uyarı lan hayal gucunun guzellestırdığı baska yerlere gitmek arzusunu duyar Gideceğı yerlerde itendı çevresinın sağhyamadıklarını sağ lıyabıleceğıne, geçmişte bulamadıklarını bulabıleceğı%e ınanır. Vaktıyle duyduğu ve çeşıtlı nedenlerın etkisıyle yerıne getıre medığı arzulannın, ısteklerının vığıldıkları, toplandıklan ve e bedî isteklerın yerı haline gelen bılmçaltının da baskısıyle insan sur«sklı bır yoksunluk duygusu • nu duyar. Bazı psıkanalıstlerın doğu;tan oncekı hayata bağladıkları uzak, bılınmıyen bir yerin ozlemıyle değerlenır. Burada bü tun ısteklerimn, arzulannın gerçekl^sebılecekleri ınancını tasır Kuçüciık btr çocuk, zaman zaman kendisine bır hayal dunyasını yaratır. Orada ıstedığı oyunları oynar tstedığı elbıselerı gıyer Yemekleri, tatlılan yer Her turlü uzüntulerden, endişelerden uzak kalır Canı ıstedığı zaman uvur. Dıledığı zaman uvanır.Hıç kıms« kendisine karışmaz. Her şey onun dileğıne uygun bır şekılde gerçekleşır ençler ve yetışkinler d* arBda sırada içınde yaşadıklan gerçek hayattan kaçarlar. Hayaller dunyasına sığınırlar Orada kendilerinı yeni baştan ya ratırlar. Gerçek dünyalarında ya sadıklanndan ayrı bir dünya 1çinde bulunurlar. Gerçek dünyalarında yaşadıklanndan avrı bır dünya içinde bulunurlar. Gerçek dünyada yerine getiremediklerı arzularmı kolaylıkla gerçekleş • tırirler Banka ıkramivelerini kazanırlar. Bir anda zengin olurlar. Kendilerine konforlu daıreler, villâlar, yatlar satın alırlar. Bol para harcamak juretivle seyahatler» çıkarlar. Kendılerinı zenginliklerivle değerlendirirler Çevrelerinde gördukleri ilgivi tasarlarlar. Kısacası, gördüklri rüya ile dünyanın sıkıntılannı unuturlar. Sıkıntılı olmıyan mut lu hayal dünyasmda veniden dünytya gelirler. Yaşadıklannı nı yaşamak umıdinin yarattığı huzur içinde bulunurlar. erhum Türel, bizde de bu ananenin kuralması nm faydalı olacağını işaret ermiş, o tarihte Yargıtay Birind Başkanı bulunan rahmetll Halil özyörük de, bu tasavvurun fajdalarını kabul ederek merasirnin yapılmasına ve gelenek olarak devam et tirilmesine karar vermiştir. O sene Adlî tâtili tâkip eden ilk günde Adalet Yılının arılış merasimi icra edilmls, rahmetli Halil Ozyöruk sosyal hâdiselere de temas etraek suretiyle nzunca bir açıs nutku söylemiş, gelenek olarak bu merasim, onu tâkip eden yıllarda da devam ettirilmistir. Yalnız Demokrat Parti idaresinin son Iki senesinde hukumetin, boyle bir merasime lüznm olmadığı gerekçesi ile. bu geleneğe m verilmis, Zl Mayıs ihtilâlinden sonra gele•ek, tekrar ihya edilerek bugune kadar devam edegelmistir. Yukarıda da açıkladığımız gibi, bu merasimlerde Targıtay Birind Ba?kanuıın açış so\l°vi, yalnız Yar(itaya gelen dâvaların niteliklerijle istatistik bilgi•inden ibaret değildir. Eğer öyle olnvış olsa idi, Yarffrt&y Başkanının, bir sene zarfında Yargıtaja şu ka.4ar i? gelmiş, şu kadan hozulrauj, şu kadan tasdık •dllmistir demesl, ve o sene zarfında ölen hâkbnlerin isimlerinl rahmetle zikrederek Adalet yüuıi HCruası lâzmı gelir idi. Böyle blr halin ise, medeni milletieılıı taldp ertiklrri gaye İle bir alâkasi bulunmaz M K şullanna (şartlarına) ragmen bır Daha iyi yaşamak arzusu • nsan yalnız geçinme zorlukları I vuzunden gurbet yolunu tutİ Yad ellere gıtmeğı goze almaz. Yenıden ıntıbakı gerektıren ve çeşıtlı zorluklarla değer lenen yeni hayat problemlerı>le karşılasmağa razı olmaz. Kendı memleketlerınde kendılerıne az çok rahat yaşamak îmkânlarını sağlıjan isleri bulunan, geçerlı ve ıtıbarlı mesleklerı olan bır çok kimselerın gurbete çıkmalannda daha başka nedenler de rol oynamaktadırlar Bu neden'erden bıri de daha ıyı yaşarna arzusudur önemli ışler yapmak, tanınmak, şohrete ulaşmak ısteğıdır Bır anlamda insan, bır zamankı varlığıyle yetınmek ıstemedığı, elde ettiklerınden daha ı> ı sını bulmak arzusunu duyduğu, k»ndısını tamamıyle her zamankı kendisı olarak kabul etmedığı ıçın ınsandır. Kendısını, her yerde ve daıma olduğu gibi a ramadığı ve bulmaktan kaçmdığı ıçın her yerde değışık v« daha mukemmel bir kendisi ile karsılasmak Imkânıru bulabıl mektedır. İnsan uygarlığı insanın ken dısını her an yeni baştan v< daha tam, yeterli bır sekilde yaratmak ıstemesının, daha onceleri sshıp bulunduğu varlık goruşunden, hayat anlayı?ından daha mukemmel bır varlık görusun«, hayat anlayışına ulasmasının, bu varlık goruşune, ha yat anlayışına uvgun bır yasayış tarzını gerçekleştirmeğe çalışmasının bır aonucundan baska bır şey değildir. İnsanın daha yeterlı ve tam bir kendısını yaratmak amaciyle varlığı v« evrenle firistığı yansmanm bır esendır. erçekten, insanın baska varlıklarla, evrenle surekli olarak yarışmasının en önemli nedenlerinden bın de kendı varlığı ile yanşmak zorunluğunu duymasıdır. Bu yarışmada gerek başkalan, gerekse evrsn sadece bırer aracüık rolünü oynamaktadırlar. İnsan kendı varlığını her an biraz daha gerıde v« onde görebilmek için başkalan ve evren ile yanşır. İnsan, hayatı boyunca varlığınm onünden kaçan ve ardından ko.san, kaçtığı kendısınden uzaklasabildiği olçüde kovaladığı varlığı na, gerçek ve yetçrsız bulduğu varhğımn bir eseri olan ideal varlığına yaklasabilen bir varlıktır. Eski Yunan fılozoflarından Heraklit, insanın aynı dercde ikı defa yıkanamıyacağını •sovluvordu. Biz d bır inssnın \asadığı sürece iki defa tamamiyle avnı kimse olamıyacağını sovlıvecegız. Bn gerçeği, dıs politikava definen Tflrk gazeteellerinden «efil de Birlejmi? Milletler Genel Sekreterlnden dnvmak tnssnın yürefinl bnrmaktadır. Konmtnihı zaman Ineiler taçaeak yerde ferçeklere otnran sözler sdylemek ne kadar gflzel diy» dflgünflyor insan Ve bn arada basınımızda küfürbazlık kol t/eımektedir. tftira ile küfür sarmas dolas cazcte savfalannda nara atmaktadır. Kiifiir için. ne hilfi eerektir. ne de kültür .. Rabıâli, kiifürbazların mekânı haline eelmıstır. Ikide bir de eıkan af kannnlan, köfürbazları knrtardıgı için mahkeme Snnnde bosn bosnom henplasmava kaikmanın anlamı kalmamıstır. HSkim ve ceza korkasn kalmayınca küfflrbazlar alıp da : Isl biisbfıtün azıtmıslardır. Kaleml «Hne Toplum hayatı en büyük in'ikaMnı Adalet mues•esesinde göstermektedir. Adalet müessesesl, cemiyetln ftdeta aynası gibidir. Ne gibi curumlerin çoğaldıft, ne gibi haksızlıklann abp yürüdüğü, ne gibi Içtimai zaruretlerin dâvalara kontı teşkil ettiği husu*lannı, daha ziyade mahkeme dosyalannda görmek kabildlr. Bunun en selahiyetli mercii ise yareıtavdır. Çiınkü. dâvalann bircoğu bu suzgecten gevmekte, »on şekillerini bu mercide almış bulunmaktadırlar. Memleketi alâkalandıran butun sosjal olaylann aynası olan yargıtay, memleket dertlerinden hangile rmm, hand çareler ile şifa bulacağını, yine kendi •fisgeeinden geçmi$ hâdiselerüı yardımı ile, düşüneblhnekte, bir fikir sahibi olmaktadır. İşte garp mem leketletinde kabul edilen adalet yılının açıj nntuklarmın gayesi, Yargıtaym edindiği bu fikirlerl. başkam vâsıtası İle, memleketi idare edenlere, millet hu«umnda duyurabilmekrir. argıtay Birind Başkanı, bu seneki açış nutkıında feridllği, dolayısiyle nurculağu kendisine Sonüc nutulmaması lâzım gelcn en oııemli nokta, ^ ' Anayasanm 19 uncu maddesinin ikinci fıkra<ıdır. Bu fıkraja gore kamu duzenine \e>a genel ahlâka veya bu amaçlarla çıkanlan kanunlara aykın olmayan ibadetlerle dini âyin ve törenler, serbest bırakılmış, bunun aksine hareket suç sayılmış ve cezalandınlmıştır. Ceza Genel Kurulunun. nurculuğun blr suç olduğunu ifade eden geniş gerekrell karan ise, Anayasanm 19 uncu maddesi ikinci fıkrasımn ihlâl edildiğini göstermektedir. Binaenaleyh Yargıtay Birind Başkanmm, kendisinin baskanlık ermiş olduğu ta yüksek kaza merciince suç sayılmıs; bir hususu açıklamasmın, Anayasa ile uzaktan ve yakından hiç bir alâkası yoktur. Esasen soylevin Anayasayı ihlâl ettiğinl iddia edenier de, bu İhlâl keyfiyetinin ne suretle vukua geldiğini kandıncı bir sekilde açıklayamamaktadırlar. • ••• • ••• Bütun bunlara ragmen insan, hayatının bazı evrenlerinde bır sure için de olsa, alıştığı, mandığı butün kendı çevresınden uzaklasTiağa, yabancı çevrelerde, gurbette vasamağa nza gisterebılir. Daha verınde bır rlevıçle, yukarıda belırtmeçe çalıstığım'z nedenlerrien bırının veya bırkaçmın etkısı>le gurbet sıkıntılarmı kendı çevre^inin yetersız olduğu imkânlarna tercıh edebılır. Kendi çevrevinde sağ'ayamadıklarını. bır çok üzuntuler pahasına bile olsa. ba«ka yerlerde, gurbette elde etmek arzusunu duyabılir. Ben onun anasının yıkadıfı çamasın astığı Iple bn Allahsızı afaca bağlar, mevtasına bir İyi okudnktan »onr» leşinl köpeklere çektirirsem bütün Müslümanliğa nizmet etmiş olnrnm .. gibi deli saçmalsrı vanında aiza almmıvacak küfür salatalan Babıâlı yoknsanda tabiî sayılır olmostnr. Yazık ki bn küfürleri basmak için Elektrik tdaresi elektrik veriyor, millet dövi» Sdflyor, ve rotatifler dönü^or... 6 EVLID Geçinme zorlugu »nsanın hayata ıntıbakını sağlıyan, daha doğrusu, insan haya| tına imkân veren bıyolojık ve psıkolojık fonksıyonların iaahyetlenne normal bır mahiyet verebılmelerı ıçm tum varlığı, vucut ve ruh dunyasını kapsıyan yeterli bir yaşama güvenlığınin gerçekleşmesı gerekmektedır. Yaşama guvenlığı hayatın an» unsurudur. Hayatın gerçek anlamı olan dinamık mahiyetinin en önemh kaynaklanndan biridır Hayatın devamhlık prensıpi ve yaratıcılık kosulu (sartı) dur. însanın hayatım devam ettirebılmesının ve yoklukla mücadelesının en eiiçlü desteâi, dayanağıdır. Baska blr deyişle, hayatın kendisidır. Çocuk dığer yaşlardaki ve çağlardakı butun insanlar gıbı, onlardan daha zayıf ve guçsuz olması yüzünden, diğer yaşlardakı ve çağlardakı msanlardan zi>ade, başkalannın yakmlarınm, 6zellikle, kendisı için önemli, değerli olan kımselenn, güçlü bulduğu annesının, babasmın yakınlıklannı, ılgilennı, bağhlıklarmı, sevgılermı arar. Kendısmi onlara beğendirmeğe çalısır. Onlar gibi olmak arzusunu duyar. Baskalan. yakınları tarafından beğenıldığ', sevıldıği, ovulduğü zaman sevinır. Bır delıkanh, genç kız arkadaşları arasında sevı1mek ister. Çevresının en onemlı bir varlığı halınde tanmmak a BEHICE IZZET TÖRÜN'ün vefatının kırkıncı gunu olan bugun 22 eylül persembe ikındı namazmdan »onra Moda Carniinde azir ruhuna Kur'an ve Nfevlit okunacağmdan akraba, dost ve din kardejlerinden arzu buyuranların tejrıfleriru nca ederiz. Kızları : Müzehher YAZICI İnci TUNAKAN Can GÜLMEN Yeni Aians: 7430'11058 Sevgili annemiz VEB Gorl Zeiss IEKA M E V L tD Sevgılı büyıığıımüz merhum G 'C 3 X E u c (5 Mamuilerinin prezisyon ve kalite üstünlüğü aonyaca maruf VEB Carl Zeiss JENA Fabrikasının laboratuar ve eğitim maksadile yapılacak çalışmalar için ilmin son gelişmelerine göre imâl ettiği X tipi mikroskoplarını tercıh ediniz. Araştırma ve rutın çalışmalan için her türlü isteğe cevap verebilecek Mikroskop ve çeşitli teçhızat içm ıstekle rinızi adresimize bildıriniz. YARIN Gurbet Zorunluklannın Bazı Nedenleri HACI HUSEYIN HÜSNÜ AKER ve BURHAN AKER, TURHAN AKER'in Oğuiları aziz ruhuna ithai edılmek ozere 25 eylul pazar gunü öğle namazmı mutaakıp Fatıh Camıi Şerıfinde euzide Ehlı Kur'an ve Mevlithanlardan Duahan Hac; Hafız Nusret Yeşilçay, H Zeki AJtın H. H. Alı Gulses, H H Kâni Karaca: H. H H İbrahim Çanakkaleü. H tbrahlm AKındal; H Huseyın Top: H İsmai! Daniş; H. Mahmut Hatavlı; H Mehmet Soysal ve Çar51İJ hâhf Grupunun 6ku\ acakları Kur'anı Kerim ve Mevhdı Şerife arzu eden akraba, dost ve din kardeslerimizm buyurmnları rica olunur ATIJESİ Ilâncılık: 5885'11052 ve MERİH SUNOL Kızları IŞIL'ın dogumunu dost ve »krabalarına müjdelerler. t»/tn*«9 ÜSKÜDAR VI VEB Carl Zeiss JENA i s aus Jeha MakinaOptik Ticaret Ltd.Şti. Istanbul, Istıklâl Cad. 186/8 Tel ; 44 0116 Ankara, Izmlr Cad. 24/2, Tel : 12 26 67 Türkiye Umumi Mümessüı: Her msan her an y«nl bir insan olmak, yenıden dünyaja gel Balıkesir As. Sat. Al. Kom. Bşk. lığından: Cinsi Miktan Tahmint bedeli Geçlcl teminatı th.taribi lhjaatı T. yağlı B peynır 22 Ton 165 000 00 9 500 00 8 Ekim 1968 11 Balıkesir Ord Okulu ve Eğt Mrk K l'ğı ıhtıyacı İçm ; 1 karıda jazılı yıyecek maddesi KAPAL1 Z\RF usulü tle ek sıltmeve çıkarılmıştır Ihalesı b»lırtılen gun ve saatte BaliK" sır As Sat.Al JCom Bşk hğında yapılacaktır Evsaf ve şartname sı Kornı<:yonda. Ankara ve tstanbul Lv. Amirhklermde göru lebılir. Teklif mektuplarının ıhale saatinden bir saat evvelıne kadar Komısyona verılmesi sarttır. 1569 CBasm 20521/110401 ENGINEER WANTED Must be gradual* oJ a techrncal scnooJ or college wlth *quivalen to electrical engıneerıng degree ln electronıcs Several years erperienc ta the engıneerıng and desıgn of SSB radıo transmltters, recelvers and ancillary equıpment and eıperıence ln apphed electronıcs. Abılltly to r**d and understand technlcal manual* ln EngUsh and to eooverse fluently ln EngUsh and Turkish. Pleaae aend your detalled currlculum vıtae to NATO Headquart«rs, ATTN: Clv. Pen. Off., Iznair, Turkey by 3 October 196fi. (Basrn 1 4208 20477/11036) Teşekkür ve Çağn 8 yıl hapse iıa^küm edilen Şadı Alkılıç ın eşi Hıkmet Alkılıç adma 1| Bankası Turbe Şubesinde açılan 20S46 numaralı hesaba tevdıatta bulunan ve devam eden vatandaşlara Yardım Kom''esj teşekkür edeı Cumhunyet 11046 Tarih! tstanbul Harbiyesinin »on taleb«leri, Ankara Harp Okulunun İlk menınlan ve Harbiye tarlhinde en kalabalık sınıf olan «1937 Harb Okulu Mezunları» her «ene andıkları (26 9 1938) Harblye'nin Ankaraya lr.tika'lnln 30 uneu yıldönıtaıünü, 25 Eylül Pazar «unü Harbiye Or<hıevlnde saat 15 00'de yaptıkları blr merasimden *onra ıaat 18 30'da Kadıko> Fenerbahes Kamp Gazinosun. da top!anar«k »nacaklardır. CCumhurlyet 110«l) D OK T O• 1937 Harb Okulu Mezunlannm Smıf Toplantısı fCumhuriyrt 11062) 50 Ây Taksitle YEŞtLKÖYDE DİİRELER Gündes Sitesi İstasyon Caddesi 76 Tel: 44 06 12 Reklâmeıhk 3707/11056 Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı FLORENCE NİGHTİNGALE YÜKSEK HEMŞİRE OKULU MÜDÜRLÜĞÜNDEN Okulurcuz 19661967 AJîademık ders yıb ıÇiD öğrencı kaydına başlamıştır Lise mezunu yatılı yaüsLZ veya burslu kı2 oğrenci kabul edilir Tamamlayıcı bilgi için Okulumuz Mudurlüğüne sözlü veya yazılı müracaat yapılabileceği gibi dığer VUâyetlerde Sağlık Müdürlüklerine başvurulabilir. Adrea: Abidei Hürriyet Cad ŞişliîstanbuJ Tel: 47 55 77 <Basın 19933/11042) T. Ziya Kırbakan Dw1. Sac rc ZBhravi Rutaliklan MOIetaunn irtlJclt) Cad ParreakRanı Ko! M « • 44 10 71 • '