04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE İKI 19 Eylul 1966 CTJMHTJRİ CEMAL GURSEL ile BİR KONUŞMA Prof. Dr. Kudret AYiTER Ankara Hukuk Tak. Dekar.ı ILGlLİLER EZBERLESİN argıtay Başkanı Sayın îmran öktem'ın adll yılı açıj konuşmasını gazetelerde çıktığı kadariyle ve de Sayın Nadir Nadı'nin «tlsililer Ezberlesin» baslıklı yazılarını okudum. Yargıtay Başkanının söylevinden duyduğum kıvancı burada anlatabilmem olanaksız. O ne değin haklı, o ne değin bilimsel ve de güclü bir söylevdi. Ulusça kutlamak gerek Sayın Başkanı. Sayın Nadir Nadi yazısında, söylevin broşür halinde çoğaltılıp kimi yerlere dağıtılmasını öneriyor. Aynı düşünceyi paylaştyorum. Ancak bu söylev kimi yerlere değil, tüm ulusa dağıtılması gerektiği kanısındayım. Hem hükumet eliyle olmalı bu. Bu suretle hem herkes Nurculuğun, gericiliğin ne olduğunu anlar, hem de kimi siyasal kuruluşlar Nurculuktan yana olmadıklarını tüm ulusa açıklamış olurlar. Bunda fayda vardır. Çünkü; Nurcu zümre ikide bir bu siyasal kuruluşlar tarafından şırnartılmakta, sırtları sıvazlanmak tadır. Ülkücü bir insan, ülküsüyle öğunür, gizlemez onu. Bunun karşıtı düşünülemez. Atatürkçüler ilkelerimizi açıklamaktan çekinmiyoruz. Ve de öğünüyoruz bu ülkümüzle. Ulusun geleceğinde en çıkarlı yol olduğuna inanıyoruz. ı Ayıp, ayıp! Hastalığından evvel kendlsinin akll melekâtına sahip olmadığı söylentileri duyulurdu. Amerikaya hareketinden evvel Devlet Reisliğini yapamıyacak durumda olduğu orada burada iddia edilmiştir. Kendisi ile Amerikaya hareketinden kısa zaman evvel uzun bir konuşma yapmış, aklî durumu hakkındaki rivayetlerin tamamen asılsız olduğunu görmüştüm. O gün, konuşmadan sonra, hemen sözlerini not etmiştim. Bu notlanmı olduğu gibi yolluyorum. Basılması ile bir çok yalan ve kötü niyetli rivavetlerin sona ereceğini sanınm. kasım günü, A mıştı. 1965 Mneslntn40.5 yılı kutlamak Fakültemlzde büyiik bir törenle karannı nkara Hukuk Fakültesi 5 kasun 1925 de açılpabildiniz. Fakültenizdeki merasimde bulunmak, aranızda bulunduğumdan dolayı iftihar etmek isterim.» özün burada bittiğini tahmia ederek izin iste< Biraz daha oturmaz mısınız? Zaten gelen giden yok> dedi. Biraz durdu. Gözleri uzağa bakar gibi, dalar gibi kaldı. Sonra konusmaya devam etti. Sesi ağır ağır, tatlı. « Ben askerken, memleket hukukçularırun çok sayıda ve iyi yetişmiş olduğunu sanırdım. Devlet idaresine karıstıktan sonra biraz yanıldığımı anladım Memleketin hukukî problemlerinden anlıyanlaruı azlığı beni hayrete düşürdü. Hukukçu olduklarmı söy leyenler bile birçok ana meseleleri bilmiyorlardı. Beni hiç bir jey 27 mayıstan sonra bu kadar şaşırtmamıştır. Bu memleketin, çok iyi yetişmiı bir hukukçu kütlesine mâlik olması gerektiğini anladım. Bugünkü Hukukçu nesli kifayetsizdir. Memlekette iyi hukukçu yok mu? Tabiî var. Çok iyi hukukçular da var. Fakat benim gördüğüm kadar az. Yetmez. başarılacak büyük bir inkilâp var. Ankarada, merkezlerde. bazı şehirlerde, bazı iyi hukukçuların bulunması yetmez. Memleketin her mahkemesinde i>i hukukçu ister, her avukatrn iyi hukukçu olması lâzım. Mühendisler yetersiz olsa, yalnız Ankarada bir miktar iyi mühendis bulunsa projeleri onlara yaptınrsınız, götürüp yerinde tatbik ettirirsiniz. Olur. Hukukçunun durumu öyle değil. En ufak alacak dâvasına bakan hukukçunun bile iyi hukukçu olması lâzım. Hakkın büyüğü ve küçüğü yoktur. Hepsi aynı derecededir. Hukukçulan nasıl yetiştireceksiniz? Bu sizin vazifeniz. Memlekette Hukukçuların yetiştirilmesine önem verilmeli. Îstanbul ve Ankaradan baş,ka Hukuk Fakültesi var mı?» « Yok» dedim. • Yetişmez. Neden Devlet Planlama birkaç tan° daha Hukuk Fakültesinin açılmasını düşür.müyor?» • Teknik sahalara öncelik veriliyor» dedim. ' O da mühim ana, Doktorun, mühendisin yerli ve yabancısı aynı işi görür. Çok sıkışsak bir iş için yabancı eleman da kullanabilir. Hukuk işlerimizde ise yabancı kullanamayız. Yabancı, memleketin hukuk sahasındaki derdini çözemez. Anlamaz bile. Bu sahada yalnız aydın Türkler, bizden olanlar, memleke tin derdini halledebilirler. îyi hukukçu yetiştirmemiz lâzım. Ben, hiç olmazsa daha iki Hukuk Fakültesi lâzım sanınm. Nerde açılması gerekir, tetkik etmeniz lâzım. Çok hukukçuya ihtiyacımız var, fakat çok dedimse fena değil, iyi ve çok. Tekrar etmek isterim, ben hukuk meselelerinden az kimsenin anladığını hayretle gördüm. Ana meseleleri bilen yok. Hayret ediyorum.» •••• • •*• •«•• Y CIDDI BİR MUCADELE VARDIR # Tartışmacı Dr. Türker Gokturk de, llhan Selçuk'un, Yargıtay Başkanı Sayın öktern'e yöneltilen hücumlan gayet açık olarak tahlil eden başarılı yazısını okuduğunu belirtmekte, şunları yazmaktadır : «Türkiyede bugün ciddi b'.r mücadele vardır. Bu bir sağ sol mücadelesi değildir. Bu, Atatürk devrimlerini yaşatmak ve geMstirmek istiyenlerle bu devrimleri yıkmak istiyenîerin çatışmasıdır. Bir tarafta Atatürk'ü seven, görüşlerini benimseyen, O'nun kutsal emanetini korumakta azim li Atatürkçü aydınlar, müesseseler ve Atatürkçü Türk gençliği vardır. öte yanda Atatürk devrimleriyle çıkar yolîan tıkanmış. padişahhk devrindeki halk sömürücülüğünün hasretiyîe yar.ıp tutuşanların mirasyedıleri ve onlann hempaları... Bu grupun elinde masum ve temiz Türk vatandaşını istismar etmekte pek etkili ve geçerlı bir silâh da mevcuttur. Bu. din bayrağıdır. Bunlara göre Atatürk devrimleri tslâm dinine yöne'tilmıs bir haksız mücadelenin meyvalarıdır. Bugün açık veya kapalı Atatürk'e hücum edilmektedir. Esas hedefIeri Atatürk ve devrimleridir. Onlan yıktıktan sonra Rayeleri çok daha rahat gerçekleşebilecektir almıstık. Bn toplantıya Reisicumhur Cemal Gürsel'in f elmesinl bilhassa arznladık. Fakültenin Dekanı olarak bu dâveti bizzat yapmaya karar verdim. Kendlslne merasimin dâvetiyesini verecek ve merasimimize gelmesini rica edecektim. Bana 3 kasım 1963 günü saat 9.30 lçin saat vermişlerdi. Köşke saat 950 de gittim. Bir an için kapı yanmdakl Basyâverlik odasmda oturdum. Paltomu aldılar. sonra Başyâverle beraber ileri doğru, ön salon ile orta avlu arastndaki koridordan yürüdük. Salonlar bombos idl. Kimse yoktu. En sonra sağ tarafta blr kapı önünde durduk. Başyâver kapıyi vurdu, «gir» sesi Uzerine girdik, beni takdhn etti ve gene «ıktı. Cemal Gürsel, kapıdan girinee sol tarafta, arka•uıdaki duvarda sağında ve solunda birer pencere bulunan, sedef islemeli, arabesk stilinde köşeli kenarlan büyiik bir yazı masası arkasında oturuyordn. Masaya nazaran biraz derin bir koltuğa az gömülmüs gibf idi. Girdiğimde doğruldu bana elini uzattı ve yazı masasınm sağ ön kösesinde duran koltukta yer gösterdl. Odaya girdijHmizde siyah ciltli bir kitap okuyordu. Kitabı masanın sol tarafına katlayıp koymuştu. Kitabın sırtı görünmediğl için konusunu ve yazannı bilmiyorum. •••* • ••a • ••• •••• •••• Yüzü biraz soluktu Gürsel'in yüzü biraz soluktu. son Polis Enstitüsünün iki evvelkl C emaldefa yakmdan görmüştüm. OseneKendisinl yıldöniimünde zamana nacaran bir az zayıftı. Fakat zayıfharaıs yüzü içlnde gözleri parlak ve çok canlı idi. Arkasma gelen duvann iki yanında pencere bulunduju için yüzü de iki yandan ışık alıyordu. Pencerelerden bahçe ve sararmıs yapraklan ile ağaçlar görünüyordu. Hatırımı sordu. Sanki beni evveldcn çok iyi tanıyormuş gibi bunu çok tabiî ve samimi bir şekilde yaptı. Ben gelişimin sebebini anlattım ve kcndisini merasimde aramızda görmek istediğimizi. bunun Fakiiltemiz için tarihî bir hâdise olacağını beyan ettim ve kendisini dâvet ettim. Yanımda getirdiğim dâvetiyeyi de takdim ettim. Evvel* revap vermedl. Bir an düşünür gibi bafinı yana dogrn çevtrdl, biraz durdu, sonra bana döndü: « Çok gelmek isterim. Hattâ ashnda gelmeğe mecburum. Ben sizin Fakültenize hiç gelemedim. HaJbuki oraya gelmeğe aslında mecburdum. Ben 27 Mayısın adamıyım. 27 Mayısı ise siz hazırladınız. 27 Mayısı hazırlayan hâdiseler sizin Fakültenizde ve îstanbul Üniversitesinde oldu. Sizin Fakültenizin içinde dövüşüldüğünü biliyorum. Talebenin ve sizin hak için, Anayasa için mücadele ettiğinizi biliyorum. Fakültenizi, 27 Mayısın kıymetli yerlerinden, riyareti gereken yerlerinden biri olarak her halde görmem lâzımdı. Bunu bugüne kadar yapamadım, çok üzgünüm.» Biraz durdu sonra devam etti: « 27 Mayıs yalnız ordunun eseri değildlr. Her leyden evvel milletin eseridir amma onu hazırlıyan gençlik, Üniversitedeki gençlik ile hocalarıdır. Millet yeni Anayasasını Üniversite mensuplarının hareketlerine medyun olduğunu bir gün anhyacaktır. Î7 Mayıs hareketi hakkında bir gün yazılacak eserlerde bu cihetin belireceğini sanıyorum. Sizler bu hareketi hazırlamasaydınız bizler hiç bir zaman harekete geçemezdik. Bir harekette ilk adım çok mühimdir. İlk adımı abnak kolay değildîr. Siz bunu ya SORMAK GEREK $ • «•• •••• çaiışacağım» arım saat geçmişti. Konuşarak biraz yorulmus oldugu dikkatimi çekti. İzahatı arasında biraı durmasından istifade ederek, İzin lstedim. Bu defa itiraz etmedi. • Merasiminize gelmeye çahşacağım dedi. Merdiven inmem biraz güç. Fakat gelmeye çahşacağım» dedi. Kalktım. O da kalktı. Elini uzattı. Elin) sıktığım esnada: « Bütün hocalan ve talebeleri candan selâmlarım. hepsinin gözlerinden öperim»dedi. Aynldım. Maalesef, Fakülte Konferans Salonuna glderken tnilmesi gereken birkaç basamak sebebiyle merasime gelemedi. ••«••••••I ımdi bu gericı akıma sormak gerek: Sizin ilkelerınız nedir, ya da var mıdır? Varsa neden gizlıyorsunuz? İyi olan, doğru olan gızlenır mi hiç! Gızlenirse şayet bencillik olur. O zaman da toplum adına konuşmamak, düşünce alanına çıkmamak gerek. Ama boyle yapmıyor bunlar. lllâki o ortaçağ kafalarıyla, yeni çağın gelişimini engellıyecek, karıştıracak davranış ve eylemlerde bulunacaklar. Türk toplumunun Batı uygarlığına ve ekonomik düzeyine ulaşmasını Atatürk ilkelerinden başka yolda görenler, bu görüşlerini yiğitçe açıklasınlar. Nurculuk, Ceza Kanunumuzda devlet bütünlüğünü sarsan bır suç olarak nitelenmiştir. Böyle iken sinsice bunun peşigde koşmak vatana ihanettir. Saıdi Nursi Kürttür, ırkçıdır. Kurmagı tasarladığı Islâm Devletinde aslî unsur olarak Arap ulusunu alır. Atatürk devrimlerini inkâr eder. Günün Anayasalarını kabul etmez. Kur'an hükümlerinı devlet yapısına sokmak ister. Bu da tabii ki Nur risalelerinde olduğu gibi kendi yorumunca olacaktır. Tüm bunları açıklamak. Herçekleri eun ışığına çıkarmaktır. Her aydın yurttaşın kutsal görevidir bu. ÇÖZÜM YOLU O ysa gerçek tamamen ba = kadır. Ne Atatürk ve ne de O'nun izindeki Türk aydını ve gençliği dinsız değildir. Sadece din istismarcısı decildirler ve halkı kandırmayı, hedefe ula=makta pek faydalı da ol^a, teıcih etmemişlerdir. Ataturk'un Curr.huriyeti emanet ettıği gençlik yetişmiş, kilit noktalarını tutmu?tur. Yetişmekte oîan taze nes:ller nöbeti devraîmak üzere emin adımlarla ilerlemektedir. Işte Sayın öktem bu Atatürkçü neslin iyi yetişmiş, înançlı bir ferdi olarak kendi görevi çerçevesınde dürüst ve cesur bir konuşma yapmıştır. Fakat her zaman karşılarında bir robot adam görme arzu ve alışkanlığmda olanlar elbetteki rahatsız olmu<lardır. Taarruziar:n nedenleri bualardır. Bu mücadele Türkıyeye, hızla i'.erleyen dünya devletleri yanında çok seyler kaybettirmektedir. Türkiye bugun bir duraklama devrine girmiştir. Demokrasimizin geleceğini tehlikeye sokabi'.ecek bütün behrtiler meydandadır Çözüm yolu tektir. Devrim'.ere karsı mücadele edenler uyanmaIı ve yol'.arınrtan dönrr.elidirler. Turk vatanseverlıfiinin a<;sari «artları bunu eerektinr. Turk milleti geleceğini tehlikeye düşürebilecek bu mânasız didişmeyı bir an evvel bırakıp gelişme yolunda avnı gaye uğrunda birleşmelidir • İbrahira Elmalı, Diyanet İşleri Baskanıdır, sakallı göılüklü bir Vd j şidir, başına sarık sarmıs bir din adamıdır. Bizim kendisine saygımu, • her hangi bir vatandaşa olan saygıdan ne fazla, ne de eksilrtir. Bilindi • ği gibi İslâmda «ruhban smıfı yoktur. Müslümanhğın, Hristiyanlıktan • bir ayrılığı da budur. Başına sarık dolamı; kimseye ne fazla itibar edi • lir. ne de eksik. Sarıkla müslümanlık olmaz. Diyanet İşleri Başkanhğı • da eninde sonunda bir memuriyettir. Bir caminin hademesiyle bir • müftü, ve bir Diyanet îşleri Başkanı arasında tslâm göziinde en küçük J bir fark yoktur. Tersine maas aldığı icin din yoluna hizmet edenler, S maaş almadan İslâma hizmet eden Müslümanlar karşısmda noksandır J lar. Kendini bilen imamlar, bunun içindir ki cemaat karşısında çok i bilmişlik gösterişlnde bulunmazlar, sadelik ve tevazu yolunda bulu i kutacak siddette açıimış hopar J nurlar. j lörlerden ezan okutulmasının ye ! Bu bakımrtan tbrahim Elmalı'nın oturduğu koltuğun önemi voktur. • ri olmadığını Dıyanet İşleri Reı ! Hoca efendinin vatandaşlar gözündeki yeri, davranışlarının endazesiy i simizin bildirmemesi sayanı hay î le belli oiacaktır. Ne yank ki simdiye kadar çok kötü notlar almıştır Ş rettir j Elmalı... O kadar kötü notlar almıştır ki ne sakalı. ne gözlüğü. ne sa • • Prof. Kayr.ar'ın işaret ettiği gi ! rığı, ne de mevkli kendisini kurtaracak gibi değildir. Bütün bunları gecip esas konuya «irclim: İbrahim Elmalı'ya hitaben . bi, asıl sorumlular ise, korkak • idarecilerdır. Bu korkakhklara • 6 eylul 196S tarihli Hürriyet gazetesinde. Beyoğlu Merkez Vaizi Mehmet . ; birkaç misal vermek istiyorum : [ Küçük imzasıyla şöyle bir mektup yayınlanmıştı: «1964 senesi temmuz ayının son günleri idi. Işim icabı başında bulun Ş BİR MİSAL j duğum Îstanbul Müftülüğüne uğramıştım. Müftü Yardımcıiarmm oda . 959 Yaz aylar.nda Doğum He J smda bulunuyorduk. Siz, Müftü Yardımcılarmdan Fikret Yavuz. Şuk . rü bey, ve murakıplardan Yusuf Sağlam da orada idıler. Yurdumuzda . ki ahlâki buhranın nedenleri ve kurtuluş çareleri üzerinde konuşuyor ; kimliğıni yaptığım, bir Istan j duk. Bu arada fikrinizi şöyle açıklamıştınız: • bul hastanepmin general baş ! Yurdumuzda hilâfet kurulroadıkça kurtuluş yoktur.» j hekimme. bir hastane nöbetinin • Bo mektup bir diu adammın, üç tanık. yer ve tarih göstererek or • ertesi günü nöbet defterine söy • taya koyduğu bir iddiadır. İbrahim Elmalı'nın başka sözlerine vc dav • le yazdım : \ ranışlanna bakıhrsa gerçek olması büyük ihtimalle mumkundur. Bu • • Hastane bahçesinde bir mescit, J bakımdan basında yankılar uyandırmıştır. J yakında büyük bir semt camii, ve J Ve bunun içindir ki biz de iddiayı köşemize gecirmiştik. En azından I yüksek tepelerdeki cami minaTe ! kanıu oyunun uyanık bulunması ve garip davTanışlarıyla kısa süre . lerinden, hopaTİörle verilmekte î içinde pek meşhur olmus İbrahim Elmalı'ya dikkatlerin yönelmesi ba . olan yatsı ezanı (sa. 21 den son ı kımından görevimizl yerine getirmistik. • ra), sabah ezar.ı da (sa. 45) has J Bay tbrahim Elmalı bfitün bunlar» karsılık dünkü bazı gazetelerde • taların uykularını bölmektedir. • cıkan bir bildiri yaymlaımftır. Bu bildiri bugün Diyanet tşleri Teşki • Bilhassa, en az 6 ay yatırılan tü J latının başında bulunan kişinin klmliğini ve İçinde bulunduğu rub • berküloz'lu hastalann çoğunluğu ! halini göstermek bakımından çok değerii blr belgedir. Bildiride diyor ; Anadolu köylüsü olduğundan, en • ki Bay Elmalı: S az yataklarmda doğrulmakta ve ı «Hftdiseleri dikkatle takip eden Diyanet Işleri riyaseti derhai • dua okumaktadır: bir kısmı ise J yıldırtm sür'atiyle harekete geçmiş, gereken vesikalan hazırlamış, ; çok erken saatlerde namaza kalk J fakat cevap vermekte acele etmeyerek bu tezvir taunpanyasına kira ; maktadır. Bu sebeple. veremli ! lerin katıldığını görmek ve göstermek istemiştir. ; hastanın. elzem sabah istirahati S Muhterem efkârı umumiyeye arz ederiz ki. hiç bir fikrî temele • yaptırılamarr.ak'.adır. Semt cami • da>ranmayan ve meslekleri. mukaddes makatnlan yalan, tevzir, iftira • lerine bu husus anlatılarak. bu ı ve tecavüzle ve sansasyonel haberlerle yıpratmak olan bazı neşır • iki vaktin hoparlörsüz okutulma ı organlan riyasetin sessizligini fırsat sayarak mal bulmuş mağribi gi • sının temini . » J bı «Hilâfet» kelimesine sarılmışlardır. Hürriyet gazetesini, Akis, Son • Paçan'.n ceva^ı : • Baskı ve Cumhuriyet gazeteleri takip etmişler. kasıtlı, kaba, tahrikçı • • Bizim kılıçlanmız mübarpk e ı ifadelerle halkımızı yanıltmak yolıma girdikleri an milletçe çok iyi • zan seslerini korumak için rıer j bilinen vasıflanyla teşhir edilme dunımuna düşmiişlerdir. • zaman hazırdır. Allah bızi bu J i Müslüman Türk Milleti: ; se=;lerden mahrum etmesin.» (Ya | Senin mukaddes degerine saldıracak her kalem Diyanet Işlerinin • zılar defterde riurmaktadır.) !| ] iman, ahlâk ve hakikat kayasma çarparak kınlacaktır, her salyalı • 2. TEŞEBBÜSÜM j ; dil kopanlacak, her mütecaviz bir daha tecavüz edemiyecek hale ge J jkıncı teşebbüsüm bir Emni j | tirüecektir. Buna inan ve bu mânâ etrafmda birleş. En büyük yar S l y e t mensubuna bu durum an j ! dımcımız Allahtır.s • ' "latılarak yapılan hususi bir ] ' Bay Elmalı'nın üslubuna dikkat ediniz! Bu dil bir devlet raaka • rica i!e oldu. Fakat bir müddet ] ı mında kullanılamaz. Herhanfi bir Bakanlık. bir Genel Müdürlük. J sonra bu zat dn kRymakamla ko ! ı «salyah diller kopanlacak» diye bir resmî bildiri yayınlayabilir mi? J nustugunu, fakst kaymakamın I ; Emniyet Genel Müdürii, kırk yıllık sabıkalılar ve katülere değinse ; böyle bir tppehbüsten çekindisı c j dahi böyle bir bildiri yayinlayamaz. Devletin organlan devletin var ; nı ifade etti. ı j karını ve itibarını korumakla mükelleftirler. Diyanet İşleri Başkan J I Avnı şikâyetleri bir dost zıva ! ; lıfı ise isitn tasrih ederek küfrediyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin dev J S rrtinde tekrarlarken, bır AP fa ı J let arşivlerinde böylesine bir küfürbazlık belgesi yoktur. Aynca bildiride büyük bir gaf daha vardır: Bay Elmalı «mukad ; a] uyesın:n hiicumuna uğradım î Bütün AP'lılerin belki yazılı bir • des makanılarndan söz açmaktadır. Anlasüan kendi makamını cnu • tamime dayanarak, ağ:z birliği j kaddes» sanmaktadır. Hoca Efendlye şunn hatrrlatalım ki AtatürU • ettikleri şekilde neden çan ?esle j Iâik Cumhuriyet düzeninde mukaddes bir devlet makamı yoktur • rinin beni rahatsız etmediği so ; Biz saltanatı ve hilâfeti çoktan flga ettik. Diyanet tşleri Başkanına • J ruldu. Ben de, ses alma, ses yük j başta Anayasa olmak üzere devletin kannnlan hatırlatılmalıdır. Kendisine yöneltilen tenkitleri «mukaddes makama» yöneltilmiş • seltme aletlennin tamamının Hı • ri^tiyanlar tarafından icat edile ! savacak kadar büyük bir saşkınlığın dalealarında kulaç atan Bav • rek tekâmül ettirildıâini, buna • Elmalı'ya acıyoruz. Çünkü ne insan, ne tslâm ahlikma sığabilecck • ragmen çan sesini yükselten bır • bu zavallı bildirtnln altına Imza atmak. sakalla, sarıkla hocalık ol • • cihazı, çan kulesme koyma basi • mıyacağını bir kere daha ispat etmekten başka işe varamamıstır. retsizliğmi. hıçbir Hırıstıyan ki ; Ve fistelik, ba bildiride Beyoglu Vâizlnln Iddlasmı yalanlayan bir ! lisesinin gö^termedığini. ve eğer ! tek satır yoktur. • Hıristiyan dünva<:ı isterse elle j Bay Elmab bildirisinde, saja, sola ssldıracağina hil&fete karsı ol J rindeki ses yükseltici ve ses ıle • dujunıı belirtseydi daha iyi olmaz mıydı? • tici aletler sayefinde bizi çan sei Türkiye Gumhuriyet'inde Diyanet İşleri Başkanlığı kimlerin elin î linden konuşamaz ha'e getirebileceklerini bilip bılmediğini sordum. Patrikhanenin çan kule'ine «es yüksp'tici bır alet takmasına ne der=in;7.. 1 SONUÇ OLMAZ BÖYLE ŞEY I urcuların avukatlığını yap, sonra da kalk; Nurculuk. ge1 ricilik hakkında, halkı uyarma soylevlerini Anayasaya aykırı bul. Olmaz böyle ?ey! Ne bilım adamına, ne de siyaset adam;na yakışmaz bu. Çok Sayın Yargıtay Bajkanı, yurt gerçeklerine dokunmak yerine, nurlu ufuklar'dan söz etseydı, «türlü çesitli» politık sözler soyleseydi olakı beğeneceklerdi. Amma o zaman bir Hukuk öğrencisı olarak adliyemiz hesabına utanırdım ben, ağlardım bile.. Evet, Sayın Nadir Nadi'nin nnerisine katılıyorum. Söylevin tam metni çoğaltıhp dağıtılmahdır. Bu suretle aldatılmış ve de aldatılmağa çalısılan bir sürü insan Atatürk ilkelerinden otuz yıl kadar sonra da olsa geriye donüs olamıyacağını anlamalıdırlar. Namık VELİGİL Hukuk Fakültesi Ist. H N SİİRMENE LiSESi MÜOÜRLÜGüNOEN: 1 Aşağıda detayları yazılı malzemelerin temini 2490 sayılı k a n u n u n 41 inci maddesine tevfikan açık eksiltm«ye k o n u l m u ş t u r . Din adamı ve ezan ütun yazılarını merak ve zevkle okuduğum, çok nr.uhterem Prof. Reşat Kaynar, «Din adamı ve Ezan başlıklı \szisı ile. örnek bir medenî cesaret göstermiştir. Son zamanlarda hemen bütün camüere taktınlan hoparlorlerle, gönüllerımizdeki tatlı ezan sesi hâtırası. yerini bızi uykumuzdan uyandıran korkunç bır karısık sesler gürültusüne bırakmıştır. Çocukları, çok yaşhları, hastaları ve bazı hususi hallerde ibadet şartlarını yerine getirmemeyi mübah sayan dinimizde, sabah saat 4 te yeni doğmuş çocuğu, agır hastayı, uyandıracak ve kor dvırsever vatandaşlar;mız minarelere hoparlör yerıne. camilere. «oğuk illerimızde ısıtma tertıbatı ve abdest almak için sıcak su tesiçatı yapsalar, herhalde bıından çok daha buyük sevap işlemiş, daha doğrusu bebek'eri ve hastaları ted'rgin ederek günah işlememiş olurlardı Yıllarca Mü.slüman olmıvn" Turkiye ziyaretçilerinin unutamadıkları güzel bir erkek sesinden ezan sesleri, bugün plâkçı dukkânının gürültüsünden fark?JZ bir hale getirilmiştir. Bu mevzuda en iyi ve en rioeru yazıyı yazan Prof. Kaynar'ı benim gibi du^ünenler namır.p tebrik ederim, saj olfun. Dr. 1. FAHRİ Ögretmen ZEHRA AKDENIZ (TAŞTAV) ile ÖŞrrfmen Tegmen ALİ TAŞTAN S*gsiz Sadasız evlendik. 18.9.1968 Istanbul . Kadıköy Cumhuriyet 10S0? Corrrsponöfnrf Jnsritutr Metoduyla Siz'de Türkiye'nin her yerlnd». kendi kendmize 2 Bu işe ait şartname h e r gün mesai saatleri dahılınde Lıse Mudurlugunde gdrulebüır. 3 Isteklilerin mezkur g ü n ve saatte teminat akçelerini yatırdıklarını tevsık eder makbuzlar ile daha evvel bu işlerde ç a l ı ş t ı k l a n n ı ifade eden Tıcaret Odası vesıkasınm ihale saatınden bir saat evvel komisyona v e r m e l e r i şarttır. llân olunur. M. bedeli Lira K r . 230 250 425 150 15 00 00 00 00 00 B MUHASEBEİ öğrenebilirsiniz. izahl. brofUrümUzü isteyiniz. Cinsi Sıra Kitaplık Kürsu Elbise askısı Çöp kutusu Miktarı 60 2 S 4 10 G. teminatı Lira Kr. 1035 t h ı l f Günü Saati 5; 10 966 Tutarı Lira Kr. 13600 900 2250 600 150 no 00 00 00 00 FONO İstiklâl cad. 213 Beyoğlu İstanbul. Reklâmalık 3659'1091T 97 oO 168 75 45 00 11 25 00 10.00 DISTRIBUTORU BULUNDUGUMUZ (Basın 20534/10S3C) LÜKS PİYANO ve ELEKTROGİTARLARIMIZ GELMfŞTİR. $U BIZJM RUMELI inşaat işleri Yaptırılacoktır T.C. Emekli Sandığı'nın Maçka Oteli ile ilgili aşağıda belirtilen inşaat işleri; malzemeli işçilik, kısmen malzemeli işçilik veya sadece işçilik olarak iha'e edilecektir. Alâkadar olmak isteyen firmalann yapılacak işler hakkında bilgi almak ve vapmış olduçu işler hakkında yazılı bilgi vermek üzere Tarabya Oteli Inşaatı Şantiye Şefliğine müracaatları, Hafriyat Kalıp ve betonarme demiri Taş ve tuğla duvar Sıva, döşeme ve duvar kaplaır.alan Mermer İzolasyon Tenekecilik işleri Alüminyum doğrama işleri Ahşap işleri (Kapı, duvar kaplamaları gibi) Boya badana Demircilik işleri Elektrik Sıhht tesisat Isıtma havalandırrna Mutfak tesisleri Çamaşırlık tesisleri Soğuk depo tesisleri Aaansör (Basıti 20493/10936) Biçki Kitapları 1 • Temel Biçki Bııtun kadın elbiselerinln nasıl biçilip dikilecefud tek metotla hocasız ötreten «na kitap Flyatı 15 Lira Her Eve Lüzumlu Şükrü Canal'm DİĞER TARTIŞMACILAR • Aynı konuda I . Yılmaz'dan, Erol Türkmendaf'dan, Dr. Türker Göktürk'ten mektup almıs bulunuyoruz. Diğer tartışmacılar da Namık Veligil'in söylediklerine paralel olarak Îmran öktem'in konuşmasını ve Nadir Nadi'nin yazısını onayladıklarını beürtmektedirler. # Burdur'dan Y. Yılmaz. «Ata" türk devrimlerinin korunması ve gerçeklestirilmesi için yasalar çıkanlmıştır. Bnnlarla rejime ve devrimlere gelecek doknnealı devinmeler önlenecektir. Ama yasalar gereşi ile nygulanmak ister. Yasalar saygı ister. Bu yapılmazsa devrimleri vurmak için fırsat kollayanlara olanak verilmiş olur» diye başladığı mektubunu şöyle bitirmektedir : •Yargıtay Başkanı, ümmetçiliğe gidenlerin, Nnrcnlann sırtını »ıvazlamadığı için suçlanmaktadır. Oysa buçünün Atatürkçüleri gerçekleri konusmaktan, korkmıyacak denli güclü ve yüreklidirler.» SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İslanbul Satınalma Müdürlüğünden: 1 Sağlık Tesislerimiz 1966 yılı ihtiyacı 617200 metre gaz hydrophyle kapalı zarf usulü ile satınalmacaktır. 2 İhale 17/10/1966 pazartesi günü saat 15.00 de Müdürlüğümüzün bulunduğu Beyoğlu Bahkpazan Mallı Han kat: 4 de 1 No. lu Satınalma Korr.isyonunda yapılacaktır. 3 İhaleye iştirak etmtk isteyen firmalar sartnamcsi esaslanna göre hazırlayacakları kapalı zarflan mezkur günde engeç saat 14.00 e kadar makbuz mukabilinde Komisyon Başkanlığına verecekler veya engeç aynı saatte bulunajak çekilde posta ile İadeliTaahhütlü olarak göndereceklerdir. •i Postada vâki gecikrneler kabu] edilmez. 5 Bu işe ait şartname ve listeler mesaî saatleri dahilinde, bedelsiz olarak Komisyondan temin edilebilir. 6 Kurumumuz Artırma, Eksiltme vc thale Kanunum tâbi olmadiğından ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. (Basın 2017310933) MERKEZ IŞIK İTHALÂT İstanbul Sabuncu Han Cad. 22, Tel: 22 32 16 22 04 07 NOT: Renkli LÜKS ve en ucuz TELEFONLAR1MIZ gelmıştir. İlâncılık: 5740/10919 2 • Gömlek ve Pijamalar Fiyatı 7,S Lira İstenilen kilapların b«dell Ziya Canal İstanhul P.K 973 adresine gönderildiğinde derhal taahhntli) olarak gönderillr. ödemeli istenildiğtnde posta ücrrti ilâve edilir. Bayındırfık Bakanlığ: Karayolları Genel Müdürlügü II. Bölge Müdürli^inden (VAN) Şartnamesine elcli listel»rde cins, miktar ve evsaflan belirtilen 161 kalem mter vedek parçaları şartnamelerindeki şartlara göre 2490 sayılı ksr.unun 31. maddesine atfen kapalı znrf u?ulü ile satınalmacaktır. İsin muhammen bedeli 1S9244.09 TL., muvakkat teminatı 8212.20 lira olup, ihalesi 29/9^1966 perşembe günü saai 15.30 da Böleemi'de icra edilecektir Bu alımımıza ait şartnameler her eün mesaî saatİPn dahilindp Ankara'da Karayollan Genel Müdürlüğü Malzeme Şubesi Müdürlüğünden, İstanbul'da 1 ve Van'da n Bölge Müdürlüklerinde göriilebilir. İstekli!er 1966 yılı vizeli Ticaret Sanayii Odası veya esnaf belgelerini, muvakkat teminat makbuz veya banka teminat mektuplarmı; İstekli bİT ortakhk oldueu takdirde bu belgelerden başka 2490 sayılı kanunun 3 maddesinde gösterilen belgelerini hâmil kanuna uvgun olarak hazırlıyacaklan teklif mekruplarmı engeç ihale saatınden bir saat öncesine kadar makbuz mukabilinde Komisyonumuz Başkanhğına vermeleri fjarttır. Fostada vâkl gecikmeler nazari Itibare alınmaz. Keyfiyet üân olunur. (Basın 20258/10927) T. Ziya Kırbakan Dcn, Sac r* Z l l h n n Rastalıklan MOtehasnn IrtlklSJ Cad ParmakKam NO! «« Teı 44 10 73 D o a r o B BAŞKA BİR TEKLİF 0 Ceyhan'daki öğrenci okurumuz Erol Türkmendağ da, «Sayın Targıtay Başkanının nurcnlnk hakkındaki nutku yanında, dikta rejiminin tehlikelerini haber veren de|erli nutuklarının broşürler halinde basılarak bütün fakiiltelere, Harb Okuluna, ordnnnn genç subaylarına, halkevlerine, fabrikalara, tek kelimeyle nerelerde Tflrk ffeııci varsa oralars dafıtılma^mda fayda gnu İkinci Hafta Spor Toto ikramiyesi kaza.:^nlurın nazarı dikkatine ikinci hafta SporToto ikramiyesi ödemelenne devam edilmekfe o!up Başbayiliğimize bağlı bayilcrden oynavarak ikramiye kazanmış clanlarm 15 gün zarfında ilgili Şubelerimiz gişelerine müracaötla ikramivelcrini almaları rica olunur. Tasra baviierinden oynayanlann ikramiyeleri P.T.T. ve Ziraat Bankası vasıtasile adreslerine eönderilmistir Türkiye Em'âk Kredi Bankası A. O. İstanbul •'ııbeleri (Batın 19901/10932) Dr. KÂMRAN ŞENEL Dahlllye Mütehaastsı Taksim Sıraselviler Cad 111/5 (Alman Hastahaneîı yanı) Saat 1518
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle