Katalog

SAHtFE tKİ 18 Eylul 1966 CUMHURÎTFT HALK LİDERİ GEMA1GÜRSEL TABtt SENATÖR AZtRAN 1958. Yedinci Kolordunun Diyarbayaş haddınden önee emekllye sevk yapılamamakkır garniaonunda bulunan blrlikleri, kışlalata, yığılmalar olmaktadır. Bu sebeple mahrut dürm çevrelediği genlş meydanda seferî teçhizat, a zeni tamamen bozulmuştur. Subay ve assubaylar rao re gereçleriyle birlikte denetleme düzeninde maaşlannın \IZ e yaknıını ev kirasına vermekte, duruyorlar. Günea aaat 10 an hizasına yükselmis, yeni bır tftytnde büyük sıkıntılara dUsmektedirler. meak bastırmış. Mehmetçiklerin yağız çehreleri ve Kışlalarda eratm, garnlzcmlarda subay ve assubaydflr bakışlan bir noktaya çivüenmiş. Koca meylaruı, başta lojman probleml olmak Uzere, sosyal danda çıt yok. Arad» bir kısa ve keskin komutlar şartlarını düzeltmek alınacak başlıca tedbirlerden Teriliyor. 3 fincfl Ortlu Komutanı Org. Cemal olmalıdır.» GÜRSEL, her biri Tb. ve Alay büyüklüğündeki, • ŞUBAT 1960. Alınan bir haber karsısmda blrHklerin öndnde kısaca duruyor. Bakıyor, sflzüşiddetli tepkisi: «130 senedır Türk Ordusu daifor ve hemen hükmünü veriyor. Yamndaküere: ma yenüiğin, medenlyetçi anlayışın, devrim ha«Bu birllğin dısiplinl lyi, eğitimi lyi», «Bu bırlığın reketlerinin yanında olmuş, öncülüğtinü yaplllslplini iyi. eğitımi orta», «Bu birliğın eğıtımi zamıştır. Silâhlı kuvvetler 40 yıldanberi Atatürkyıf» diyor ve sonra birliği deneüemeye başlıyor. çudur, onun eserine sahiptir. Dışanda ne olurDislplinınl zayıf bulduğu kıtaların ıse eğıtım dahıl sa olsun geri fikırler, taassup ve yobazlık, nurhiç bir şeyini denetlemeye bile lüzura gönnüyor, culuk Türk ordusuna asla giremez.» yürüyor ve bır diğer birlığe geliyor. Mesleklerınde • NİSAN 1960. «Polltik şarUar bozuluyor. Hadisiplin ve eğitimden başka sahalara akıl sarfetrırîıklı olmak l&zrm. Cemal Madanoğlunu, Merke* tniyenler Ordn Komntanının kanaatlerindeki yuzKomutanlığı da uhdesinde olmak üzere, Gamızon de yüı isabeti cörüp hayran kalryorlar. Komutan Komutanlığına, Rafet Yıldırımı Tümen Komutan•z komışuyor, kesin söylüyor. Hiç kızmıyor ve lığına getinrlz.» yüksek gesle konuşmuyor, bağırmıyor. Denetler• 2 MAYIS 1960 saat 10 30. «Bte memleket fcen, hukmünu verirken, takdir ederken ve kızarTazifemizin ne olduğunu billyoru». Klmseden eken knHandığı tek araç gözleri. Derin ve mânaü mır almaya Ihtiyacımıs yok » bakıslan .nzaklara nttfuz eden keskin sezişleri kar• 2 MAYIS 1960. Saat 18 00: Orreneral Omal fiamda yaldızh ve suni davranışlara, gostermedlikOİ'RSEL evindec Basbakanüğa çağuılıyor. O da lere ve sarlatanlıkkur» eesaret edilemiyor. Her şey daha dnceden kendisine verilen bir telefon numaasfl çtplaklığı içerisinde bütün terçeğl Ile ortaya rasını çevirerek: «Hanım hasta, Izmlre gidiyorum» ednror. diyor. Burran üzerine Mr takrm asker Miuî Savnn. ma Bakanlığı binasının yanından fırlıyor. trtibatlar lşliyor. Bir iki dakikalık dikkat ve intinr ramansız bir infüaki dnrduruyor. ader hükmünü verlyor: «îşte aranan lidsr » • 3 MAYIS 1960. Saat 11.15: Kara KuvvetAynı gece Dicle kıyısındaki Gari köşkfl bahleri Komutanlığı makam odasında bir muhaçesinde Belediyece serefine verilen ziyafette setabı O'na: «Sizi ele verdller. Bu lzin k&ğıdını hlr folklor ekiplerl taıafından mılll oyunlar oynanıkullanmamalısnuz. Memleket çapmdaki şöhretiyor, mahalli yanık türküler söyleniyor. Ağirbaşb nizin tarihe mal olma zamanı gelmlştlr. Ankabir nava içerisinde duyulan milli heyecan onun radan aynlamazsınız. îzmire gidemezsinlz» di•on sözleri ile halkasker karışımı bir sevgi vs yordn. O da cevap veriyordu: «Hayır îzmlre gi•aygı ffdsterisine veaile oluyor. Belediye Başkanı decegim. Böylesl daha !yi olacak. Siz daha radabü herkes O'nun ellnl öpüyor, hünnetlerini suhat çahşacaksınız. Daha kolaylıkla yapacaksıBnyor. mz ve benl çagıracaksınız » • TKMMÜZ 1960. Milli Birlik Komltesl çalışKader hükmünfl veriyor*. «îşte aranan halk U malarmın Uk haftalannda yurdun bazı kSşeleriade deri.» ezanın Türkçe okunmaya başlandığı haberleri gelErteed akşam Orduevtnde tertiplenen buyük nusti. Ezanın Türkçe mi, Arapça mı okunacağı koyemek masasına oturulmadan 6nce Kolordn Komiteden sorulmuştu. Komite konuyu önemli bultnutanı zengin sofradaki israf sayılabilecek fazlamuş, müzakere açmıstı. Komitenin en yaşh üyesl bklan acele İle toplatıyor. Her zamankinin aksine Org. Cemal GÜRSEL: «Tüık milleti ibadetini ken•oframn sadeleştirUmesi simdi başbca bedef oldı dıliyle yapmalı, Allahınm huzuruna kendi dl. tnos. Yemek sofrasında Vali, milletvekilleri, mülliyle çıkmalıdır. Ezan Türkçe okunacaktır » diyor. kî erkân, yüksek rütbell general ve subaylar budu. Komitenin an düi konuşan en genç üyesi de: hınuyor. Konuşmalar sırasında konu ilin sanat ve «Hayır! Türk ulusunun dınl inaruşma ve davranıkültür hayatma, dolayısiyle, Ziya Gökalp'e ve A şına kanşmamalıyız» düşüncesinde idl. Neticede tatürk'e intikal etti. Herkes bir şeyler söyledi. Fakat o konusana kadar hiç kimse bir şey söyliye bir oy farkla en şenç üyenin fikri gaUp geldi ve 35 sayılı komite bildirisi buna göre kaleme alındı. medi. O konuyu mahalli olarak ele aldı, eleştirdt. • 15 EYLÜL 1961. Saat 18.00: Bir müzaketneeledi, sonra bütün yurda sümullendiren bir hük rede usul üzerindeki yersiz bir teklif karşısında me vardı. Herkes O'nun derin bilgisi yanında cüBaşkan GÜRSEL: «Her kanaat bir esbabı mucice kalmıştı. beye lstinat eder. Tarih önünde hiç bir sebeple Kader hükrnflnfl vermljti: «îşte Kemalizme dökanaat hilafma oy kullanılamaz. Bunun veball Bflşün yenl lideri.ı büyük olur» şeklinde cevap vermişler ve en sonunda da yine buna benzer bir teklifi «kararın lehinde olanlar da, aksl kanaatte olanlar da CAK 1959: Kara Kuvvetleri Komutanı Org. memleket menfaatlerini gözrinüne almışlar ve ' Cemal GÜRSEL Büyük Millet MecUsi Bütçe oylannı bu lnançla kullanmışlardır» sözlerlyle Komisyonunda Milli Savunma Bakanlığı bütçesl etkisiz bırakmışlardır. «örüşülürken ayağa kaikmış, kormsyon üyesı ve ttlnleyici milletvekillerine hitap ediyor: «Mazisi şeref ve şanla dolu Türk ordusunun bugün içensınbediyete intikal eden Cemal GÜRSEL Allaİe bulunduğu sartlardan dolayı moralı bozulmuş, 1 hın rahmetint esirgcyeceği kullarmdan de•avas gücü azalmıştır. Bu sartlar sadece kendi bünğildi. Tann rahimdir. Gerçek MüslümanUr her yesmden «uhur etmiş degildir. Takıp edülen polibesmele çekişte bunu söylediklerini bilirler. Bnna tfka Içerislnda Orduya verilen değer ve gbsterilen rağmen Allahın bazı kullaıuıdan rahmetini esirgiBgislzlik ordu personelinin morali üzerinde menfi yeceği şüphesini taşıyanlar varsa bu hal olsa olsa teslrler yapmışOr. Agırlaşan hayat şartlan geçim alnında kara leke taşıyan soyguncular, vicdanı kasüantısma aebep olmuştur. Sıvü sektordeki yükra olan faziletsîzler için düşünülebilir. sek ücretler on yıllık mecburt hizmetıni dolduran genç elemanlann istüalarına yol açmakta ve küTarihin hükmü kesindir. Tarihin hükmünden çük rütbelerdekl kadrolar boşalmaktadır. Askerkorkanlar yurda ve millete hizmet edebümenüı &£• rağbet azaldığHidan gençler askerl okullara doğru yolunu bulurlar. Tarihin hükmünden korkve Harb Okuluna girmek ıçın heves göstermiyormıyanlar ise boşluklarını hiç bir şeyle dolduramıktf. Bu hal gelecekte küçuk rütbelerdekl boşluğu yan bedbahtlardır. Ne dinin istismarı. ne de Tandaha da arttıracaktır. Buna mukabil erneklilik terınnı rahmetini baskalarından kıskanmak tarihin mlnatmm yetersizliğl yüzünden büyük rütbelerde hükmünü değiştirmemiştir, değiştirmiyecektir. Dört nala... Suphi KARAMAN ••»» ••«a •••• »••• • •>• • ••• ::« •••• •••• •••• •••• •••• •••• • ••• • ••• •••• •••• Susarak konuşmak Bu kadarcığını olsun becerebilseler Yolun kısası varken Meseleler arasında... Yeni hususiyetımiz Bir aceminin şiiri kadar ilân vermek zorunda kal m:». Bir netıce alınacağını pek zannetmem. Çünku, gemive odene • cek ucret ve buradan alıp Amerıkaya goturmek, elde edılecek çelıkten, daha pahalıya mal o * lur. En iyısi, bunu münasip bır denızde batırmalı Hattâ, çok daha evvel boyle yapılsavdı bunca «mçsele» den kurtulmuş o»urduk. *** H ••>•• •••• ••«• •••• •••• • ra* •••• •••• • «•• *••• • ••• • ••• «••• • ••• • ••• • ••• • ••* • >•• • «•• Yeni hususıyetımiz r ^ aha «dünkü çocuk» denecek " ^ kadar fenç ve dınç îusuf Ziya Ortaç dostumnza, nedense, bir hâtıralarını yazmak merakı geldi. Akbaba'daki lon yazılarından birinde bfiyük sanatkâr Fehira Efendinin unutulmns olmasından dert yanıyordn. Halbuki o bir sey mi? Türk tlyatrosnna Fehira Efendiden çok daba fazla hizmeti geçmiş Muhsın Ertuğrul ne oldu? Canlı canlı kavboldn çitti. Seneler sencsi, evvelâ sahnede Aranan lider •=•: •••• •••• •••• •••• •••• •••• •••• *•>• K •••• • • • « Susarak Konuşmak Q K resml herhangi bir 5vün^ me bahanesi elarak değil, sadece, bir samanrn pek tatlı, ve şimdi maalesef haıin, bir hâtırası elarak, koyvyon». Ulu Tannnın rahmetinin bn çok lyi kalbli insanla beraber oldngnndan eminlm. O kadar eminim ki, bnrada, rahmet dilemege bile dilim vartnıyor. Hiç süphesis nnrlar içinde yatıyordnr. u:: •«•• •«•* •••• Sasa >••> • ••• •••• •••• •••• •*•• •••• •••• •••• •••• •••• İİİİ **• Bu kadarcığını ^ " «çen (ün radyoda Trafik Mu^ * dürü »«yın Münir Daldal'ın, bızim Altan Poyraz'la, bir konujmasını dınledim. Sayın Mudur, trafik karmakarışıklığını «va.sıtalarm çokluğunda, ve hr turlu egitim eksıkliğinde» buluyor. filim. Hattâ, taıtı terslne, her türlü diktatörlük rejimlerine kızarım da. Fakat bizim sendika (yani onların OLEYlS'i) jeçim lorlnğiından dolayı, aylıklarımıza yfizde İS zam ister. İki senedir müessese sahipleriyle anlaç raak kabll olmadı. Hep reddettiler. Derken tendikanın »eçimleri geldi. Bn seçimde ldare beyetini kornünistler kazandı. Ise başlar baslamaı da grev ilin ettiler. Grevin ttçfincü günü, yüzde 15 değil, yüzde 20 zam aldık. Hiçbir müessese, bn yüzden, kapanmadı^ına göre, demek, ira • kânı varmış. O halde, ne divc, bizleri nzan zaman böyle sıkın İÜİ olsun becerebilseler ssss tıda bıraktılar?» Çornm Belediye Baskanının totnma da bnna benziyor. Madem ki yapılmıyaeak bir $ey değilmii, vaktiyle dofra dürüst davransaydı, ne insanlar kilometre kilometre yol yürür, ne de Belediye Başkanı «tükürdüğünü yalamak» gibi küçük bir mevkie düşmezdi. Hatti Johnson'a yazdıgı meshur mektaptan daha da küçük. *** Ocak 1959 ve ötesi kl rolleriyle (meselt Hamlet'l Türkiye'de Uk oynayan odnr) sonra sahneye koydngn eserlerle (meselâ Sirano'yn llk o oynat • mıstır). Daha sonra yetistirdigi (savısız) sanatkârların şahısla • rında alkısladı£ımız koea Muh sin'e, üç dört uvdurma politikacı bir çelme taktılar, adam resmen yok oluverdi. Zannederim bizim Müeap Ofluoğlu'ndan (bir ekimde Küçük Sahnede) başka aravan soran yok gibi. Evet, Tnsuf Ziyacıgım evet. Böyle oldak bizler. Hani tuv» an'anevi bir «Türk misafirperver1İ5İ» var ya, onnn yanına bir de «Türk vefaMzIıiı» konsa pek jerinde olacak. *** Bir aceminin şiiri Tarihin hükmü :::: :::: •••• • ••a •»•••••••••••»••••• • • • • • • • •••••>••••*•• a » ı ^ ! •:::::::::::::::::::::•::•:::::::::::::::: 9IMA SUNDER ü* KBTUĞRUL BELİK Nışanlandılar 17 ( 1»M Bsykoı TEŞEKKÜR 8 9 I9«6 Urihlnd* Buyukelçi vefat Orasının öyl« oldujunda suphc yok. Ama bızim baçka şikâyetle • rıraiz var. Şöyle ki: 1 Şehirlerin içinde ve buyuk yollarda, taşıyabileceğinden çok daha fazla yüklenmis, kamyonlar lereserb^st dolasıyor. 2 Üstelık bu kamvonlar o kadar bıçimsız yüklenıyor, ve bu yuzden, oylesine yalpalaya yalpalaya gıdıyorlar ki, yanından geçerken, ha devrildı, ha devrıl«cek diye, ödumuz kopuyor. 3 Daha ustelik kamvonlar yolcu da taşıyorlar. Hıçbır me denî memlekette kamyon, yolcu taş.maz. Yolcu tasıyanın adına «kamyon» değıl «otobus» denır. 4 Kaldı ki kamyonlara, otobüslere (belediyel«rinki dahıl) minibüslere, hatti taksilere tık lıra tıklım yolcu dolduruluyor. (ölümlerin çok olusu bundandır.) Ve, bütün bunlar, her saat trafik memurlannın, görmey^n gozleri önünde, oluyor. «Vasıta çokluğunu, yol yetTnlzliğini, eğttizn eksıkliğini» anladık. Ya, bunlara no huvurulurT *** Meseleler arasında.., . Bir de Yavuz meselemiz var. Zaten bu Yavuz, oldum bittıra, memleketimizde devamlı bir mesele olmuştur. Evvelâ 1915 t îstanbul'a gehp, Turk bayrağı çektıkten sonra, Karadenize açılması Turkıyenın harbe suruklenmesme, bu harb de memleketın felâketıne yol açtı. Ondan sonra masrafı çıktı ortaya. Denız Kuvvetleri bütçesı nın önemli bir kısmını senelerce yuttu. Durduğu yerd* gunde bin lıradan fazla para yedığı soyle nir. Daha tonra tamir edilmesi gelFincan bu. Bos durur mu hıç? Ne koyarsan onn içersin. fçer içer de şişersin. Git, oynnu ver A.P. ye Sonra kendinden geçersin. • Ne demişler evvelkiler: Ne ekersen onu biçersin. Şn fıkravı jazacağım günün sabahı çazeteleri açtım. Meğer bir tarihî gunü «idrak» ediyormuşuz da haberimiz jokmus. Basta iktidar partisinin orıçanı olmak üzere sıra sıra takipçileri, raanşetlerle, fotoğraflarla, irıli nfaklı başlıklarla davul çalnorlar : «Beş yıl once bugun Menderes ıcara edıld » Ve bunu ilân ettikten sonra çıgırıyorlar ki : Bes yıl önce bugün Zorlu idam edildi, Polatkan idam edıldi, Menderes idam edildi; Ey ümmeti Muhammet açlayınız. dö\ününnz, haykırınız, çırpımnız, bihük ka\ıplarımızı anınız, memleketin neler yitirdiğini düsünunüz, tarihî gün buçün Bir yanda Barar sünnet dü|ününden sünnet düşünune kosarken, öte yanda mevlit üstüne mevlit Sünnet dügünleriyle mevlitleri sivasi gösteri haline sokan bir çarpıklıkla gazete savfalarında yavgara koparanların a7eınlıtı gün çeçtikçe kabarmakta Kimsenin ölümü üstüne lâf so\lemek istemejiz; ama Tnrhan Emeksiz'in heykeline tükürenlerin, komprador politikası sampivonlannı millî kahraman eibi pi%asa>a sürmelerine de goz ynmulamaz. Mevlitlerle sünnet düfcünlerini seleneklere özçü, ve hikmetlerine nygTin biçimde yapmak ^atandasIa^n hakkıdır. Ama bir devrimin yıktıklannı mevlitle diriltmek ne kadar imkânsızsa, eehaleti artık cümlece mnsaddak bir komiteci eskisini sünnet düğünlerinde sijasi reklâm konusn yapmak o kadar gülünçtür. Ne var ki. bütün Imkânsızlıklan ve bütun çüldürüsüyle de olsa Adalet Partisi iktidarı giinden çüne karsıihtilâl rençini açıga % nrmaktadır. Î7 Mayıs Anavasa?!. 5 vıl 5nce idam edilmişlerin hükfimleri üstüne bina edilmistir. Millî Birlik yönetiminin knsurlan ve erdemleriyle bütününfl kapsıvan her davranısı, içinde yaıadıgımız nizamın temel taslan olmuştur. O tasları oynatmak istiyenlerin, yıkmak istedikleri binanın altında ezileceklerinden şüpbeleti olmasın. Karsıihtilâlin sarhoslo^o içinde kendilerini kavbedip gazete mansetlerinde eski devrin tahassürüne göbek atanlar bilmelidirler ki, yürümek istedikleri yolun kilometre taslan »evinçlerlne mezar tası olacaktır. İktidar partisi, Anavasavı, kannnlan, mahkeme kararlarını çijfniye çigniye geçmis devre dönüg çıkmazma dalmıstır. Komprador politikası, bütün devrimci knvvetlerle, bütün Atatürkçü güclerle, ve demokrasi düzeninin temel tası olan bütün bağımsıs kurumlarla bojaz bogaza bir savas içindedir. tktidar partisi bagımsız radyovla çatısmaktadır tktidar partisi baçımsıı Yargitay ile çatısmaktadır... İktidar partisi Danıstay ile çatısmaktadır .. İktidar partisi basın Szgürlü&üyle çatısmaktadır .. Plânlama Teşkilâtı yozlaştınlmış, haksız tâyinler almış yfirümüş, Diyanet Isleri Baskanı hilâfet Istiyakı içinde kendini kaybetmis, Saidi Nursi mnhibliği sornmluların mesleiH olram, din sSmfirfenligi yirml yıllık çok partili düzende fSriilmemiş bir yogunlu| a sarmıa, ve devletin temel ilkelerini hiçe sayan bir gorumsnzlnk anlayısında iktidar partisl kendinden eeçmlştir. 27 Mayıs Bncesindeki satılmışlık politikasının hüküm giymis şampiyonları gazete sayfalannda millî kahramanlar fibi ilân edilmektedir. Yasnada hükümlülerinin ölüm yıldönümleri, 27 Mayıs ve Atatürk düsmanlannın kimliklerini ortava döken panayırın gürültülerinde sürmektedir. Abdülhamit kompradorluğandan Menderes'e nzanan bir zilletin zincirlerini kırmıs olan milliyetçiler ise şimdilik sessiz ve sakin bn cümbüsün eürültülerini dinliyorlar. Bütün tarihinde Türkiyenin eline geçen en büyük millî kalkınraa fırsatını beba eden, memleketi ov çoygoyculuğn pahasına parselleyip yabancı bir devletin eçrmenliğine satan, millî kaynakları yabancı knmpanvalara peskes çeken, 2000 yılına kadar Sdenemiyecek borçlan devletin sırtına yükleyen, ögTetim birliginl parçalayan, yabancı ların hazırladıkları kapitülâsyon kanunlarını kabal eden, Türkiveyi Amerikanm ileri karakolo fibi tehlikenin açzına süren, Atatürk milliyetçilifini yozlastırıp ümmetçiIiŞin hizmetine giren, fikir özçürlüfünü çiğniyen, kannnlan hiçe sayan, namnssuzlara kapılar açıp dotm'lara her kapıyı kapavan, satılmıslığın sampiyonlugunda pervasız bir ySnetimin ihtilâlle devrilmesi kadar tabiî ne vardır? 27 Mayıs, kendinden önceki on vılın tabiî bir sonucodnr. 27 Mavıs devrinden önceki yılların hasretlileri, bn tabiî sonncn «kaza» savmakta ısrar ettikleri sürece olaylara yanlış tesüi» koymn; olnrlar. Ne var ki, kendilerini karmihtilftlin azcınlıima teslim etmis olanlara lâf anlatmak mürakün deüldir. Yürüdüklerl yolda dartnala sonlanna dofrn hızlanmıslardır. tste bn sefer kazandık . heyecam içindedirler. Ve yüz yıldan beri hep bn heyecan ve bu hayal içinde oldoklan dakikada yuvarlanmışlardır. ••••••••••••n • • • • •l ••••ı Reklâmcolık 365010883 V E F A TMerhum Hasan Pasanm oğlu, Suphiye Uzel'in eşi, Yiik•ek Mühendis Esref Özand'ın bacanağı, Mufide Özand ve Doktor Pmar Özand'ın eniştelari, merhum Ali Haydar Beyin kardeşi, Oktay, Bülent ve Taha Uzel'in amcaları, eski hariciyecilerden Triyeste Baş Konsolosluğundan emekli Dr. ABDULLAH ZEKİ POLAR'ın Yolun kısası varken Q n kadar patırdı gürfiltfi, ki" lometre kilometre yol yürü meler, çeşit çeşit numayişlerden sonra, nihayet, Çorumlu temizlik işçilerinin «isi» çok sükür halledildi. Ora Belediye Başkanı, Danıştayın, işçiler lehine, %erdiŞi karan kabul ettl. (Zaten Danıstay hdkümlerini tatbik etmemek de yeni, ve çok acayip, bir moda oldu ya, neyse...) Bn vesileyle snnn hatırladım: Son seyahatimde Roma'da bir sarson dert yanıyerdu: < Ben kat'iven komünist de 1 Evlu] 8 Eylul tarıhlen arasınaa KONDOR radyosu alanlar arasında. Beyoglu 4. cu Noten Hadı Semı huzurunda yapılan çekilış sonunda cbcd! istirahat >erine tevdıi m«rasım:ne katıîan yakın dost ve meslek arkadaşlanna, Dıjljlerı erkânın*, C H.P. II Kadm Kolu ve Dçelerl, Koy Çocukları Yukseltme Dernefi layın uyelerme, blz. zat evımize gelerek veya telefon, telgrai ve mektupla derin acımızı paylaşan, çelenk gondermek lutfunda bulunan dost, Vekâlet ve teşekküllere derin minnet ve şukrarılarımızın bildırilmecıni saym gazetenlzin tavassutunu rica ediyoruz. AaESt Cumhuriyet 10S7S dı Bu konuda, bir Fransız şirketıvle, bır takım paralar donduğu içın Ankara'da Yuce Dıvan ku • ruldu. Bır Bakan ve bazı milletvekıllerı hapisler» mahkura ol • dular. Bu dâva, yakın tarıhimizde cYavuz havuı meselesı» aaı ıle yer almıstır. Sımdı aıra satısına geldi. Sa • tıp kurtulacağız ama, muşteri bulunamıyor. Nihayet Malıye Bakanlığı, Amerıkan gazetelerıne . ÇAVUSOĞLt (BALTA) 18.9.1968 > §) A Beyoğlu İLHAMt V ZEL Cumhuriyet 10598 kısa bir hastalığı mütaakıp Sakkın rahmetine kavusmuştur. Cenazesi 19 eylul 1966 pazartesi fünü Hacıbayram Camiinden öğle namazını mutaakıp kaldırılacaktır. R/IBAK E L E K T R O L İ T I K BAKIR » B ^ M A M U L L E R İ , A. Ş. TÜRK KÜLTÜRU SAYI: 47 ÜLTÜ TELEVİZYONUNU BAY HAYDAR GÜRBÜZ (Faytoncular Sokak A'o. 16, Elazığj MEVLİDİ ŞERİF Bizleri tmutulmaz acılara gark ederek yasında aramızdan aynlan sevgıli kırımız' henüz pelc genç ALÜMİNYUM KÜLÇE J/oÇy.öUafiyette^Kanada menşeii lüminyomun^külçe halinde satısına devam edilmektedtr. rtadan bölümlü olup 10kilo*aqırlıktadır. istenen miktarda satış mağâzamtzdan tedarik olun'abılir. Karaköy, Fermenecıler, Ali Yazıci sokak No. 10 Teh 44 81 13 Ilâncıhk 5805/10886 «FUAT KOPRULU SAYISI» Bu sayıda F. Köprülü'nün hayatı ve eserleriyle ve bajka mevzularla ilgili 21 makale, haberler, bibliyografya ve yazılan vardır. 160 sayfa, fiyatı 1. Lıra, yıllığı 12. lira. İsteme adresi: TÜRK KÜLTÜRÜNT' ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ, Tunus Cad 16, Bakanhklar Ankara veya PK. 14 Cankava Ankara. Başbayılik: BATEŞ. Millî Eğıtim Bakanlığı yayınevlerinde de satılmaktadır. Heriş Rek. 2538 1090 KAZANDI Bay Haydar Gürbüze Kondor radyosunu satar, YOLALın ölümünün 15 inci senesine tesadüf eden 18 eylül 1966 pazar gunü öğle namazmı mütaakıp Levend'de Afet Yolal Camiı Şerifinde temiz ruhuna ithaf olunmak üzere okunacak Kur'anı Kerira ve Mevbdi Şerife arzu edenler dâvetlıdır. İBRAHİM YOLAL AİLESİ Cumhuriyet 10877 BAY HIDIR KANDİL de (Kristal Pasajı So. 5, Elazığ) KAZANMIS OLDU SOT 31 Ekıme kada, siz de bır KONDOR radyosu alarak "her hafla bır Kondor Teleoizyonu" piyangosunn katılınız. 1.OOO LİRA Islanbul Teknik Üniversitesi Niikleer Enerji Enslihisü Müdürlüğönden: Enstitümüz Nükleer Mühendislik tedrlsatma 1966 1967 ders yılmda 25 öğrenci ahnacaktır. Adayların, Mimarlık Fakültesi hariç İstanbul Tekr.ik Üniversitesi Fakültelerinden mezun olması veya eşdeğer bir tahsil yapmiş olmalan, Kimya Yüksek Mühendisi ve Fen Fakültesi Fizik lisanma sahip olmalan lâzımdır. İsteklılerin 1 eylül 1966 ılâ 30 eylül 1966 tarihler arasında Gümüşsuyu binssındaki EnFtıtü Müdürlüğüne veya 48 69 51 No. hı telefona müracaatlan ilân olunur. (B«am 20368/1086S) Türk Pirelli Ticaret Anonim Şirketinden Şirket muhaberatıru Fransızca lisanla yapmağa muktedir, MT\ daktilo yazabilen ve Fransızca ıteno bilen bayana ihtiyaç vardır. Taliplerin, iş saatleri içinde Salıpazan, Dursun Han 2 nci kattaki Şirket Genel Sekreterliğuıe müraeaat «tmeal riea olunur. Rekiâmetlık S642A0S87 GERİ ZEKÂLI COCUKLAR IÇiN ÖZEL İSTANBUL ÇOCUK MUESSESESi Kız v erkek çocuklarm yatıh gunduzlu ka>ıt ve kabulune başlamıştır. Müessesede geri zekâlı çocukların bakım, tedavi ve eğitimleri mütehassıs elemanlar nezaretlnde yapılmaktadır. Broşür isteyiniz. Müessesemiz pazar gunleri de Rçık olup, kayıt ve kabul yaptlmaktadır. Sayın velılerin zıyaretleri mutlaka fe; dalıdır. ADRES Bahcelievler, eski Haznedar Durağı Yazlık SİTE Sineması ı. .r^psı Bakırköv Istanbıı! TPI 71 53 »7. 1024/10903