Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHtFEtKt 6 Ağustos 1966 'UMHURİYET MERYEM'IERİMİZ ismet KÜR Iki yıl kadar önce bir sabah, biitün gazetelerl, parmak kadar biı kız çocuğunu lânetler bulduk. San, küçük yüzü üstünde gözleri koca koca açılan sıska bir çocuktu bu.. Daha 13 yasındaydı.. Anası, babası, üvey anası ve üvey babası vardı... Öz baba, yaptığı kadın ticarttine, kansını, kızmı bile karıştırmaktan sakmmıyan biı adamdı... Üvey anası, bu kızın körpecik vücndü üstünden para kazanmağa yıllarca önce başlamıştı.. Kız küçüçüktü ama. bu çirkin işin biitün ıstırabını yaşıyabiliyordu.... Fakat bu güç dunıradan kurtulmak lçin ne yapabilir. kimden yaTdım lsteyebilirdi... Nihayet ana evine sığmdı.. Fakat burada da üvey baba onu döğüp döğüp sokağa atıyor: daha kötüsü. anası da sahip çıkmıvordu.. Suydu. buy du .. Ama gene de onu. toplum da. toplumun sözcüsü sayılan gazeteler de lânetliyeceklerdi elbet.. Çünkü bu 13 yaşmdaki sıska kız. bir değil. ikl değil, üç değil. tam dört çocuğun, dört tane kardeşinin kanına jrirmişti.. Göz göre göre öldürmüştü zavallı küçükleri. . Elbctte lânetlenecektl. . Çocuk, «Ben öldürdüm.» dedi.. •Öldürmedim» dedi.. «Kaza oldu» dedi. «Neden öldürdün» diye sordular; .Kıskanıyordum..»* dedi.. Ve küçücük yürejjinde yıllardır biriken dertleri döküverdi: «Anarn da. babam da. övey babam da, hep o öldürdüklerimi »eviyor. onlara hediyeler alıyor, beni ise döğüp döğüp sokağa atıyorlardı» dedi.. Toplum da, toplumun sözcülori de büsbütün kızdıiar bu sözlere.. «Vay eanavar ruhlu kız» dediler, •Bir de utanmndan kıskamrmış kardeşlerini.» Mezarlarından çocuklar çıkanldı.. 13 yaşmdaki Meryrm'in jandsrmalar arasındaki fotoğraflarım yayınladı toplumun sözcüsü olan gazeteler... En cok resim basan, yânl «canavar ruhlu kızı en çok «teshlr eden> gazeteler en çok satıldı. yoruz: 1) Fakir sahipsiz çocuklar, 2) Sanık ve tutuklu çocuklar trajedisi... Yazın efendiler, yazın. • ••• • ••• • ••• •••• "1 i Fakır sahipsiz çocuklar Memleketimizdeki «sahipsiz çocuklar» sadece fakir. kimsesiz olanlar değildir... Fakat, bugünkü konumuz olan Meryem'in öyküsünde yaşıyanlar, memleketimizdeki <sahipsiz çocuklar»m, aynı zamanda fakir olanlandır. Bütün kasabalanmınn. kentlerimizin, özellikle büyük kentlerimizin, büyük caddelerinden birinde. günün, ya da gecenin her hangi bir saatinde, bir baştan bir başa yürüyüverelim.. L'fak ufak ve yan çıplak çocukcağızlar görürüz.. Kimi dilenmekte, kimi uydurma bir şeyler satar görünmektedir.. Kimisi, uykn taklldi yaparak halkın merhametini kamçılama gayreti içindedir.. Kimisi gereekten uyuyakalmiş tır kaldınm taşlarmın üstünde.. Çok defa ıslak, karlı. buzlu kaldınm tasları .. Ve yan cıplak çocukcağız lar.. Bu yollardan kimler geçmez ki... Çeşitli «çocuk koruma dernekleri.nin üyeleri.. Emniyet mensuoları.. Belediye Bcisleri.. Valiler... Millet Meclisi üyelcrl.. Bakanlar Herkes çecer elbet bu büyük kentlerin büyük sokaklanndan... Gece yansmdan sonra kaldırım taslarında yaşanan çocuk sefaleti. bu yetkili kişilere hiç mi bir şey söylemez?. Adım basında görülen. hergün gazetelerde yığm yığın oknnan çocuk felâketleri, binblr vaat ve koskoca bir yeminle koltnklanna olumıuşla rı da mı hiç tedirgin etmez, geniş koUuklarmda oturur, ya da sıcak yataklannda yatarken.. Hangi uygar iilkede. kalkmma içinde olduğunn iddia eden hançi memiekette devlet, çocuklanna bınca ilgislz kalmaktadır? . Fakat bizim yetkili kişiler, sarip anlaşılmaz hir tutum içindedirler.. Meselâ Boğaziçine yapılacak ve bilmem kaç milyar liraya mal olacak asma köprüııün eniboyu üstünde sık sık konuşurlar da, artık ^okaklara taşmıs hulunan cocuk sefaletini cinleinek icin neler yapılmasi düsünüldüsü üstünde konuştuk lannı hiç duymayız.. Oysa. hele böyle bizimki gibi. yüzde seksen beş' orta halll bile olmayan memleketierde. Devletin en büyük vazifesi. çocuklannı sefaletten, cehaletten kur tarmak. kötnlüklerden korumak icin. devlet okulları. devlet müesseseleri armaktır. Çocuklannı koruma tedbirleri almayan hükumetlerin samimiyetlerine inanmak güçtür. Şahsiyet ve karakter bozuklukları Yazan: Halis ÖZGÜ Çeşitli sosyal çevrelerde, özellikle aile çevresinde yapılan eğitim yanlışlıkları birçok zararlı sonuçlann ortaya çjrmalarında rol oynamaktadırlar. Sağlam bir şahsiyet ve karakter yapısının meydana gelmesini zorlaşbrmaktadırlar Karakter ve şahsiyet yapısında sarsıntılar meydana getirmektedirler. Böylelikle insanın normal bir hayat şeklini idrak etmesine, varlık yeterliliği ve değerliği bilincine ulaşmasına, hayatm ısteklerine intibak etmesine. başkalarıyle düzenli. süreklî, yapıcı ilişkiler kurmasma imkân vermemektedirler. İnsanlar vardır. Hayatın bütün is teklerine cevap vermeğe elveri«!i ve yeterli imkânlarla dünyaya gelırler Zekâ \etenekler hakımndan hiç bir eksiklik göstermezler. Buna rağmen kendilerinden beklenen başarıları sağlayamazlar Okul hayatma intibak edemezler. Yaptık lan işlere bağlanamazlar. Meslekle rinde istiyerek çalışamazlar. Evliliklerinde mutlu olâmazlar. zemek ister. Annelerin, babalartn normal davranışlan sayesinde çocuklar varlıklan ile ilgili değerlilik bilincini olumlu bir yönde geliştirirler. Yetersizliklenni sürekli bir varlık özellikleri gibi düşünmez ler. Bu yetersiz1.iğin geçiciliğine inamrlar. Yakın bir gelecekte bugünkü varlıklarından daha tam ve yeterlı bir varlığa sahip oîacaklann dan süphe etmezler. Kendilerini ge leceğin daha mükemmel kendileriy le değerlendirirler. Bunun için bugünkü yetersiz kendilerinden yakınmazlar. rini elde etoıeğe çalışırlar. Eğitim yanlışlıklan en ziyade yaradılıs bakımından kusurlu çocuklar üzerinde zararlı. yıkıcı etkiler yaparlar. Kendilerini kusurlu bulan. çirkinl'.klerine inanan çocuklar varlık'arı ile ilgili her seye karşı büvuk bir hassa'ivet eösterirler. Aşırı derecede alımr'sr fpvrelerrnde yasıyan kimselerden daima guler vüz. tatlı söz beklerler. Baskalannın kpndilerivle iltrili anlayışlı, gönül alıeı davranışlan. yakınlan karşısmda büvük bir sevinç duvarlar. Baskalan tarafından beâenild'kleri. öWıldiîkleri z=manlardn viicut kujurlannın varattıklan acılardan az veya çok kurtulurlar Ds ima özlemîni duvrlnVlan bir rahat= hıi7ura kavuşurlar. Tersine olarak. bu çocuklar baskaları tarafindan. özellikle kendi|pri icin bfiviik bir önem tasıyan an neleri babalan tsrafından be5enil • ••• • ••• • •*• laz bükmünü sürdürüyor. Sıcaklar alabildiğıne sıcak. yor tstanbul. Ostelik sayfiyeye kaçsamz da rahat edebılecegınız süpbelf. Sayfiyelerin savfiyeliii kaldı mı ki! Erenköy, Caddebostan, Snadive oldu birer şehir. Sonra sinek, sivrisinek de cabası. Otomobil gürültüsü. motosiklet patırdısı, çalgılı S»"no şamatası.. tstanbulnn eski ve yeni efrndileri pek müsteki'dirler. Ne bıçim şehir bn? Hele konfora pek alısmıs Osmanlı ve Cumbnnyet üdebası, terelelli üslupH». cok büyük hakikatleri ve sıkayetlen dile getiriyorlar : Mueluğu açarsanız. su yenne vılan ıslıgı Havagazının alevi sisli mum ısıgmdan farksız. Geçenlerde bir dostum. kılıksız çopçüler köşebaşmda behrdıklerı vakit Mecnununa kavusmuş Leyla nın sevinci içindeyiz, diyordu. Hem nedir efendim minareye hoparlör takmak! Müslümanlık nâs'ı ızrar midır, dıye sual tevcih eylesek Müftü efendi hazretlerı bir ıkmcisinı ekler dıye korkarız Bağırarak satıs yapmak Beledivece yasaklanmıstır guya: öğle uy kularımızı haram etmek ıçın Anadoludan tstanbula gelmiş hırpanî, Beledıveden izın mı almıstır? Bayılıyorum okurken: Oturduçn apartmanın yanmıyan kaloriferi, bulnnduçu sokaeın bonk kaldınmı. kullandıfı havagaıının eksikliji. BÇle nyku.snnu bozanların kıifinlıjı icinde kalem oynatan Osmanlı tenperesti veya tardrop Atatfirkçüsü. fstanbulun tükenmiven dertlerine dokunur da dokunur : Dün sene ekmegin ıçinden ıp çıktı Hem de en âlâsından Ingıliz sıcımi Su ekmek ışinı kırk yıldır düzeltemıyen Beledıyevı asmak icin birebir . Fırıncıdan kırk vıllık skâvet ekmek isini. kasaptan kırk yıllık sikâyet et derdini. sütcüden kırk yıllık sikâvet süt dâvasını eözümlivememis: bundan sonra da cözümlivemez. Çünkü ekmekte. et'te. süt'te Türkivenin tarım politikasını ve Tiirkivenin iktisadi düzenini töremven kisi. ne olumlu bir tenkid vapahilir. ne de dngru rlürüst bir vazı vazabilir. Tslup hafakanlan ve nükte me rakı icinde kıvrım kıvrım kıvranıp. kapatır yazarlık havatını. Ondan «onra «en <sae ben selâmet. Rabıâllnin kırk vıllık tenperestleri simdi bu konularda daha da ileri sidin : Efendim hızmetler yabancı sırketlerin elınde Iken düzgündü; Devlet elıne aldı, bozuldu. Çocuklanmızı yabancı okullsra kaydettırmek için kuvruktayız, devletin Maarifı ışe yaramaz . diye vazıyorlar. Yazın efendiler yazın! Atatiirk'ün sofrasmda kemik yalamak ıçın susta duranlarınızla birlikte vazın! Atatürk'ün saîlıfında kelimesini dahi telâffuı etmeye cesaret edemediklerinizi yazın! Türkiveyi Güney Afrika veva Rodezva eibi iki renk insanın vasadıjı bir Blke savıp yazın! Bir yanda sanki beyazlar var: Onlann cocuklanna okul. Mİt. et onlann rahatlarına uvkn . onların hizmetlerine lirketi ecnebive ve onların konforlan iç'n devlet. Ve de öte vanda karanlıgın »pfaletinde yasa<;ın halk Simdilerde Osmanlı tenperestlerinln ve de rardrop Atatürkçülerinin hozuidnkları sudur: Halk cogalıp devlet ve belediye hizmetlerine abandıkça. ve »enfinlerden vergı alamıvan devlet, kamu hizmetlerinde eeri kaldıkra: hallice cevreler içinde yaşıvan üdeba da bn boznklnktan nasibini alıyor. öyleyse al kalemi elinr yaz : Dün çene ötle üzeri bir eürültii ile uvandım. ne biçim Beledivedir ki. nizamlannı vürütemez . Yahn Anadolnda bir adam var! Ne elektriçi, ne havagazı, ne snyu. ne okulu. ne hastanesi. ne ilâcı Onun için hiç olmazsa bir vazı IStfetmpk vok mu? Et dâvavı. süt dâvası. ilâr dâvası. ekmek dâvası. sebze ve mevva dîvası «ikîvetle cözümlenecek is midir? Törkivenin tarım meselesini. Türkiventn »anavi mp«ele«ini. Tfirkivenin etitim meseles'ni hüvük cerceve«îi içine çnzüm volunu da gSstererek oturtma vı beceremiven vazar. bir azınhjın dertlerini dile eetirerek nereve varabilir? Anadoluda bugün 12 vasından yukarı 8J(S0.OOfl kisı oknlsuz. alfahe<iiz. 1977'de hu sayı 17.3IM.0OO nlacak. Bu eerçefi gnrmiven kisiler. Istanbulda üçhes vabancı okul» fiske İle doktındul»r mı fervadı basıyorlar. Paris Match'ın birkaç hafta önceki bir sayısında Rene Dumont'un dflnvada açlık üstüne hir makalesi vardı ve blr de harita vavınlanmıstı. O haritada. Türkiyenin rençi. açlık çeken Hindistan e'bi siyaha boyanrnıstı. Tfirkiye beslenemiven ve okuyamıyan vatandasların ülkesidir. Bu durumn millet havatında Mı«a sayılacak bir süre içinde degistirecek çSzflm yollarım kabni etrrrtyen. Anadolunnn derdint dert edlnmiven. okolsuz kövlü cocufunun hakkını savuııa cak verdp yabancı kolefierin dâvasmı dâva edinen, fakirlerin savnnma<ını vapacak yerde lenginlerin a\nkatlıfını yapan yazar bn çafda yazardan sayılır mı" iii Yetersizlik duygusu Kadınlar tutukevi Bir insan, 13 yaşında bir kız çocuğu da olsa. adam öldürmekten sanık oldu mu, serbest birakılamazdı.. Bir çocuk, öldürmekten sanık olup tutuklanınca. nereye gönderilir?.. Elbette, çocuklar icin hazırlanmış bir «çocuk tutukevi.ne.. Ve elbette 29. yüzyılm ikinci yansmi çoktan geçrnis oldnğumuz şu yıllarda, çocuklann sorgusunu, yargısını yapacak çocuk mahkemeleri de vardır.. Ama, hayır.. Bizim 1964196* Türkiyemizde, çocuklar Için ayn bir mahkeme, çocuklar içfaı ayrı bir tutukevi yokrur .. Bu yüzden 13 yaşmdaki Meryem. Kadınlar Tutukevine gönderildi. Oradakilerle heraber yaşıyacaktı.. Bir kısmi sucsuz bile olsa, çoğu «Feleğin cemberinden gecmiş», «Feleği cemberinden gecirmiş» kadınlarla beraber bnlonacaktı eece • gündüz.. Onların sue hikâyeierini. hayat hikâyelerini dlnleyecekti . Onlann sakalarını. açıksaçik esprllerinl, kavgalarını. küfürlerini dinlevecekti.. Bu kücük kizın «tutukluiuk» süresi ne kadar olabilirdi?.. Hic belli olmazdı bu... Birkaç ay, bir, iki yıl. belki daha da fazla.. Sonra ne olacaktı?.. Ya. «Suçsuzsun» diyeceklerdi ona; ya da suçlu oldujhı kesinleşecek, çocuk ıslâhevine gönderilecekti.. Yâni. birkaç yılını. bir yıem suclu erginin yantnda geçirdlkten. onlann bütün girdl çıktısını ogrendikten sonra. ya nıâsum yaşıtlan yanına dönecek. ya da baska suçlu çocukların yanına gidecekti.. Gidecegi her yere, bir takım kirli insanlardan kendisine hulaşmıs, bir kötü koku gibi her yanına sinmis tehlikeli bllgilerl. tehlikeli alışkanlıklan götürerek... Fotofraflar.. Yazılar.. Tahminler Sorgular.. Beklenen, gcciken raporlar Dosyalar... Jandarmalar... Bir süre sonra, üç çocuktan ötürü suçsuzluğu isbatlandı Meryem'in.. Ama, bir ölfi vardı kl ortada, boğularak öldürülmüstü.. Meryem de önce. «Ben 81dürdüra» derolsti ya.. Ve, parmak kadar kızın ldamı istendl.. Parmak kadar kızın koca koca gözleri büsbütiin açıldt.. Gencecik sıska boynunda yağlı Iplerin eziyetinl yasadı uzun giinler, uzun geceler boyunca .. Sayıları aylan, yılı bulan, İkl yıla yaklasan giinler. geceler boyunca yasadı bu cehennemi . Sonra?» Aradan 22 ay geçti.. Bir gün ona. «Suçun yokmns, kızım, haydi gfile güle!.j» dediler. 22 ay önce Kadınlar Tutukevine giren anormal hayat kosullanna rağmen bir «çocuk Meryemdi» Bugün oradan çıkan Meryem'in yüzünde. çlle çekmiş 4t yaşın olgunluğu, yorgunluğu bitkinllği var.. Bu anlattığımız, yalnız bir tanesinin, suyun yüzüne çıkmıs birinin öyküsüdür. Böyle suyun yüzüne çıkmamış kaç bln, kaç yüz bin,*kaç mllyon bahtsız çocuk öyküsü yaşanıyor, bu güzelim toprakların üstünde. büiyor muyuz?.. Meryem'in öyküsünde, Türkiyedeki çocuk traJedisinin yalnız iki, fakat önemli ikl örneğini bulu İ Psikanalistlerin görüşleri • •• • •• • •• Sanık ve tutuklu çocuklar Memleketimizde çocuk trajedisinin en acıklı bölümiinü. «sanık> ve «tutuklu» çocuklar yaşar.. Çünkü Türkiyemizde, ne sanık çocuklann yargılanacağı «çocuk mahkemelerh vardır. ne de tutuklu çocuklann bannacağı müesseseler. Normal «cocnk>'a bile konuşmak, onu anlaraak BVTI bir sanattır. Üstelik bu cocuk. sanık. ya da •suclu» bir çocuksa. onunla konuşmak, onu anlamak: onun hakkmda karara varmak çetin hir sanat halini alır. Hal bövleyken sanık çocuklarını. çocuk dilinden anlamıyan kişilerin sorçulanna. var prılanna bırakmak. sonra da onları. süresi asla kestirilemtyen blr zaman icinde ergin sanıklarla aynı catı altmda. çok defa aynı kogusta yaşatmak. hir dev let irm hagışlanmaz bir ihmalkârlıktır. Unutmamak cerekir ki. ömrünün bir süre'ini böyle bir yerde geçiren her çocuk, toplum için bütün bütün yitirllmiş demektir. Üstelik bu yitirilmiş çocuklar, günün birinde mahallelerine. okullarnıa dönecek, her hangi bir ilgili kişinin izlemesinden ıızak, eski hayatlarını yaşamaya ve bir takım kirll insanlardan kendilerine hulaşmış olan tehlikeli alışkanlıklan çevrelerine aşılamaya başlıyacakardır. Bu durumun tüyler ürDerticl sonncunu görememek.izah edilraesi guç bir eafiettir.. Uygar ülkelerde çocuk suçlulan, bizdeki gibi berhat koşullar içinde geclrmezler tutuklıılıık ya da hiikümlülük devreierini... Ama evlerine döndükten sonra uzun bir süre sıkı kontrol altmda yasariar. t«aı • ••ı • ••< • ••1 !::• Psikanalistlere göre, şahsiyet, ka rakter yapısı ile insanın mutluluğu veya mutsuzluğu arasında sıkv bir bağhlık vardır İnsan hayatında dü zenli bir gelişme ve hayat ancak dü zenli bir şahsiyetin, sağlam bir karakterin varhğı ile mümkün olabilir. Yine psikanalistlere nazaran. doğuşu izliyen ilk beş hayat yılı şahsiyetin meydana gelmesinde ve gelişmesinde genis ölçüde rol o>namaktadır. Freud, insan karakterinın bir tabakalar serisinden meydana geldiğini. bu tabakalar serisinin benzeme yolu ile var olduğunu bildirmektedir. Ona göre, bir insanın karakteri geçmişte kendisini etkiliyen kimselerin karakter özelliklerinin bir toplamıdır. tümüdür Daha önce de belirtmeğe çalıştığımız gibi, çocuk ilk önce annesine. babasma benzemefe ufraşır. Annesinin, babasmın özelliklerini benımser. Annesini, babasını iyi ve fena yanianyle varlı&oa mal eder. Bu b»nzarne, hayatın Uk yıUarında, şahsivetin meydana gelmesinde ve Eelismesinde. insan kaderinin değerlenmeşinde başlıca rolü oynayan Üst Ben'in ortaya çıkmasma, te melinin atıtmasına yol açar. Vıcdanı bir fonksiyon olarak kap sivan üst ben insanın sosyal bir varlık olmasında rol oynar. tnsanın ın tibaklı veya intibaksız bir varlık haline gelmesinde büyük etkiler ya par. tnsanın varlığmda sosyal hayatı temsil eder. Sosyal havatm 5Öz cülüğünü. savcıhğını iizerine alır. Çocuk önceleri, annesinden. babasından veva onlann yerlerini alan kimselerden gelen prr'eri. ya sakları. dış dünyanın yankıları sek linde değerlendirir. Üst benin meydana eelisinden « "• • i=e çocuk ken /" * dili§inden ujTnak. davTanıslarmı deserlendirmek, ijn olanı olmayandan avırmaya başlamak imkânını elde eder Görüldüğü gibi, üst ben çocuğun varhğmda annenin, babanın ve on ların aracılıkları ile sosyal dünvanın yerini alır Çocugun varlığında babanın rolünü oynar. B^ba eı bi hareket eder Daha yerinde ve gerçek bir devisle. çocukla babası arasında kurulan ilişkHeri andıran r? vnl sçar. Tanmmış psikanalistlerden S. Scheinder"e göre. kimi çocuklann iyi işler yapamamalarında, yaptıkları işlerde basarılı olamamalarmda, bazı davranış bozukluklannı göstermelerinde babanın yerini alan üst ben geniş ölçüde rol oynamaktadır. Kimi babalar, gerek sözleri, gerekse diğer yersiz davranışlan ile çocuklarmda beceriksizlik, yetersiz lik duygusunu yaratırlar. Meselâ. çotruklanna zaman zaman veya sık sık cbeyhude uğraşma, sen bu işi yapamazsm Beceriksizin birisin Hiç bir işe yaramazsm. Senden hiç ümidim yok. Hayatta daima bocalıyacaksm. Sende akıl diye bir şey yok... ilh,» derler Babanın yerini alan Cst ben çocuğun varhğında daha sonralan da aynı şekilde davranır. Çocuğa, daha sonralan gence ve yetişkine. yerleştiği bilinçal tında vaktiyle babasmın kendisine söylediği sözleri tekrar eder. Onu çocukluk çağındaki güvensiz varlığı ile değerlendirir. Onun işe baş lamasını önler. Başladığı işleri ya rım bırakmasma yol açar. Onu bü tün yaşavış, faaliyet şekillerini etkiler. Sonuc Devlet, memleketimizde, günden güne büyüyen, günden güne çapraşık blr hal almakta olan blr «Çocuk Meselesi» bulundugunu farketmemekte israr et tikçe, sade caddelerde. sokak aralarında, fakir evlerde değil, pek cok zengin evlerinde de bir yığm bahtsız çocuk, suçlu adavı çocuk. «Mervem çocuk» yetismeğe devam edecektir. Çocuk sefaletinin zengin villâlarından, sokak kaldırimlarına kadar böyle hiç bir tepki, hiç bir ilgi görmeden rahatça kol gezdiği bir iilkede «kalkınma hiiinın» yüzde bilmem kaç olduğundan söz etmck. «Kalkınma»mn gerçek anlamını bilmemek demektir ve de ayıptır. <••••••••••••«•••••••••••••••••••*•••••••••••*•••••••*•••••••••••••••• ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••«•«••••••••••••••••••••*•ı • • • • • W l « a a ikMiiıı*iııııvıipı*ıı«tı^ıttı»ıııııııııııııttiB«iiıı fw a a •••« •••• *••• •••• •••• >••• •••» TCDD Işletmesi Merkez Alım ve Satım Komisyonu Reisliğinden MANİSA BANDIRMA DEMİRYOLU GÜZERÜÂH1 Klm. 197 CİVARINDA BİR DEMtRYOLÜ VARYANT tNŞAATl YAPT1RILACAKTIR. 1 Yukarıda yazılı varyant inşaatı işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Eksiltme 15 E>lül 1966 Perşembe günü saat 15, te TCDD Işletmesi Gene] Müdürlüğü binası ıçmde Malzeme Dairesinde toplanacak Merkez Alım ve Satım Komisyonunca yapılacaktır. 3 Bu işe ait eksiltme şartnamesi TCDD'nin Ankara'da Merkez ve tstanbul'da Sirkeci veznelerinden 100 hra mukabılinde temın edılebilir. 4 Eksiltmeye gireceklerde aranacak şartlar : Bu ışe girmek ıstıyenlerin, ıştirak belgesı almak üzere en geç (22/8'1966) günü saat 17, ye kadar Komısyonumuz Reisliğıne bir mektupla müracaat etmeleri lâzımdır. Istırak belgesı venlebılrnesi için, bu mektupla bırlikte : A) Kanunî ikametgâh bıldirmesi, B) 1966 yıhna ait Ticaret Odası belgesi ıbraz etmesi, C) Teklif sahibi Şirket olduğu takdirde, C/a) Sicilinde kayıtlı bulunduğu Ticaret Odasından veya resml bir makamdan Şirketin halen faalıyette bulundueuna dair vesika ıbraz etmesi, C/b) Ş:rket sırkülerinın veya Şirket adına teklifte bulunacak kimselerin. bu Şirketin vekili olduğunu gösterir Noterden tasdikli vekâletname ibrazı, D) AsgaH (200 000) TL hk maü yeterlik belgesi, (bu belgenin, işin ilan tarihinden sonra almması sarttır.) D/a) Pözlesme eki olan tekr.ik personel beyannamesivle plân ve makına teçhizat bevannamesinin usulüne göre ımzalı olarak verilmesj. E) Bu isin teknik öneminde, asgarî (1.500.000) liralık yarma ve imlâ ismin eksiltmesine girebileceğini gösterir Bayındırlık BakanhSından ahnmış Müteahhitlik karnesi ibraz edilmesı, F) Bu isin teknik önemindr. Müteahhit olarak taahhiit ve ikma! ettigı i^lerp ?.ıt olmak üzere, yetkili Bakanlıklardan alınmıs belgelerin ibrazı gereklidir. TCDD istırak belgesi verıp vermernekte serbesttir. Bu işin muvakkat teminatı (146 556,80) liradır. îstirak belgesi almıs olan taliplerin eksiltme şartnamesine göre hazırlıyacakları teklif mektuplarını 15/ Evlül/1966 Perşembe günü saat 15 e kadar TCDD Işletmesi Merkez Ahm ve Satım Komlsvonu Reisli6ine vermeleri lâzımdır. Telgrafla vapılacak müracaatlar ve postada vukubulacak çecikmeler kabul edilmez. TCDD ihalevi vapıp vapmamakta veva düediğine ihale etmekte famamen serbesttir. (Basın: 18271/9122) TEŞEKKÜR Aramızdan ebediyen aynlarak bızleri derin acılara boğan cok kıyraetli varhğımız tstanbul tüccarlarından Abdülezel MANGÜP'ün vefatı dolayısiyle biz2at cenaze merasimine Içtirak eden veya telefon, telgraf ve mektupla ,acı» mi2i paylaşan akraba, dost ve arkadaşlarımıza teşekkürlerımızi arzetıneyi borç bilinz. MANGÜP ve BENGİ AILELERİ Yalnız ne yazık ki bütün çocuklar bu mutlu hayat anlayısına ulasamazlar. Yarın bugünkünden daha tam ve mükemme! varhklar olabileceklerine inanmak imkânını bulamazlar Kendilerini yeni baştan ve daha yeterli bir sekilde varatabilecek bir ortamda yaşayamazlar. Annelerinin. babalaruım ri zamanlarda asm derecede üıfisert. kıncı, hırpalayıcı, önemsizlürler. Havata bütün bütün kiiserleştirici, değerden düşürücü davler. Havattan hiç bir sev beklemezranışlan ile karşılaşan çocuklarda ler. Kendilerinden ividen iyiye sobir değer eksikliği kompleksi mey ğurlar. Nefret ederler. dana gelir. Bu çocuklar anneleri, Anneler, babalar vardır. Çocukbabalan gibi kendilerini beğenmez lannm ku«:urlannı yözlerine vıırler. Kendilerini önemsiz, değersiz maktan çekinmezleT Meselâ. «Sen varlıklar halülde tanırlar. Kendio torja! halinle bu isi vaDtın O sı? lerine güvenemezler. inanamazlar. ka vücudunla bu ise nasıl 07eniycvr Bir iş vapmak arzusunu duymazsun. Ronim cirkin kızım. şisko oâlar Yaptıklan işleri iyi bir şekilde lum Oğlumun bovu uz"n ^>ma akh bitirebileceklerine inanmazlar. Her kısadır. ilh.» derler. Bu sözlerin zaman ve her yerde herkes taraçocuklanna nelere mal olduklannı fından beeenilme'.erini arzu ederhesap etmezler. ler. Övünmeyi fazla severler KenKendisinî kusurlu bulan ve başdilerini beğendirmek için çeşitli kalannm da kusurluluŞuna Inanzararlı çarelere baş vururlar. Yalan dık'annı düsünen çocuk. baskalasöylerler. Hattâ. hırsızlık yapmaknndan kaçmak eâiümini duyar tan çekinmezler. Annelerinin, baToD'"hıklardan uzak kfl'mağa çalıbalannm çantalarından gizlice pasır. Baskalannın vanında büyük ra ahrlar. Bu para lan arkadaşlanbir sıkmtı duvar Bu sıkıntıdan kur na gösterirler Annelerinden, batulmak için yalnızhSı tereih eder balanndan çaldıkları paralarla arKendilerini kusurlu bulan ve kukadaşlannın hoşlanna gidecek şeysurlu tanındıklanna inanan çocukleri. yemişleri. meyveleri. şekerlelann oku'da başarılı olamamalanri satın alırlar. Bunlan arkadaşlanyla paylaşırlar. Böylelikle bir nın en önemli nedenlerinden bin de budur. yandan arkadaşlanna zengin olduklarmı göstermeğe, öte yandan Kimi çocuklar okullanna gitmek da, onlara egemen olmağa, başka istemezler. Gittikleri okullannda türlü sağlayamadıkları üstüniüklederslerine çalışmaz'ar O a ha doerusu çalışamazlar. Ödevlerini yapmazlar veya yetersiz bir şekilde ya parlar. Okullannda tembel tanmır9 ZETOEP SOYSAL J lar. * İİP < ile Kimi çocuklann tembel lik volunu ALİ İ"ASİNER seçmelerinin nedeni yaradılıştan Nıkâhlandılar tembel olmalan değildir. Derslerine çalısmak arzusunu duvmamalan5 S 1966 Beyoğlu dır. Daha yerinde bir devisle, =;ıttikleri okulda kalmak istememeleri Cumhurıyet 9131 dir. Kendilerini arkadaslarının yanında önemsiz, desersiz bulmalandır. Baskalannın yanmda varlık sev gisindpn cok seyler kaybetmeleridir. Kendilerinl olduklarından daCç buçuk yıl ha vetersiz kusurlu. baskalarını da önce doğumunu oldııklannrlan daha veterli eörmesevinçle bildirleridir. Bsskalannın yanmda kendığımiz sevgiîi dilerinden dsha çok uzaklasmak yavrumu2 kacmak. npfret etmek zonınliıStınu B ORA duymalarıdır tnsan kendisin seveBOZTEPE mediği zaman kendi^inden kolavlıV ijeçudiği feci fcala npf»» pn bir za sonunda bizi tahammül edilmez acılar içinde bırakarak aramızdan ebediSimdiye kadar söylediklerimizden yen ayrıldı. Bu âni Kavuırnı? doia de kolayca anlasılacaeı gibi, çocuk yısıyle bizi teselliye çalışan, mad luk dramı ile hayat dramı arasında di ve mânavi yardımlarım bizsıkı bir baiHılıfc vardır. Daha yeden esirgemiyen Sikago Başkonrinde bir devisle. aile cpvrpsinde. solosu Sayın Muammer Tuncer'e annenin. habanvn vanlıç. vprsiz dav ve Konsolosluktakl arkadaşlarıranıslanvle deJerlenen ilk hayat mıza. Türk American Kültür Birtem'ihelerinin varattıkları çocukliğl tdare Heyeti ve üyelerine, luk dramı hayat dramının ilk ve en Tıirk ve Amerikalı dostlarımıza öpprnli nprdf'"* n^eydana ffetinnpl* ayrı ayrı teşekkure büyük acımız mâni olduğundan muhterem tedir. Yer vüziinde mntsuz blrcok gazetenizin tavasFutunu rica in«anlarm bulunma«ınm en Önemli ederün. nedenlerindpn birl de çocukluk çae Fikrct Can BOZTEPE lannda mutlu olamıvan Insanlnnn savılarının yiiksek olmasıdır. HaCumhuriyet 9115 yat yoluna aflıyarak ctkanlaı yaşadıklan «ürece eözlerinde «ilecek göz ya;lan bulahlllrler. Mutlu inİNGtLİZCE BtLE.N san mutlu cncuklukla baslar. Tesisat işinde çalışacak /* V Çok Acı Bir Kayıp •••••••••••••••a VEFfiT Nevber Kölân'ın kıymetli eşı, Tufan, Nuran ve Yeşim'in bıricik babalan, Niyazi, Necati, riauf, Yıldırırn Kölân ve Peruze Ongan'ın sevgili ağabeyleri, Emine, Finjzan Kölân ve Mehaıet Ongan'ın kayınbiraderleri, Şimşek, Gül, Nâzan ve Elvan'm sevgili amcaları, deniz teğmenı Gürel Ozerkin'in kıymetli kaymbiraderi Em. Mahabere Albayı Sonuç ENVER KÖLAN tutulduğu amansız hastalıktan kurtulamıyarak 4.8.966 günü Hakkın rahmetine kavuşmuşUır. Cenazesi 6.8.966 günü (bugün) Hacıbayram camiinden öğle .lamazını müteakıp ebedî istirahatgâhına defnedilecektir EŞİ, EVLÂTLAR1, KARDEŞLERİ Cumhurivet 9132 •••••••••••••»•••••••• • • • • Makina Mühendisleri ARANIYOR Müracaat: Tokar Ltd. Telefon : 44 59 40 49 89 50 Reklâmcılık (3093) • »119 f • • • • • • • TOPLULUGU Haldun Taner Diş Doktoru DF.NtZ ERGtNOL ile Petrol Yük. Muh. YALÇIN ALTAN Evlendiler 5 Ağustos 1986 Ordu VEFJLT Bankamızm müfettişlerinden, kıvmetli mesai arkadaşirrüz • CEMAL OCAKAÇAN 4 Ağustos İSJ66 Perşembe günü Hakkın rahmetine kavuşrauştur. Cenazesi 6 Ağustos 1966 Cumartesi günü (bugün) öğle namazıni müteakıp Şisli camiinden kaldırılarak ebedî istirahatgâhma tevdi edilecektir. Merhuma Tanndan rahmet, kederli ailesine ve mesai arkadaşlanna başsağlığj dileriz. TÜRKİYE İŞ BANKAS1 ümum Müdürlük Yeni Ajans 62829134 İSTANBUL I NCİ Müflıs olr Şırkete ait olup tflâs Idaresınce Satılma«ına karar verılen 1 U I H 2 UK ) lıra kıvmetınde 25 Parçadan ıbaret muhtelif vün ıplık vapmaga mahsua Ma Motoı Mi kına Tarak ve Sılındlı ve Saıre Şısll Fırın Sokafe SS Nolu Yün tplik Fabnkasında Müflis Sırkete ait olanlar 16/8/1968 Salı günü saat 16 30 ılâ 17 arasında 1 ncı açık artbrması lcra kılınacaktır O gün takdlr edilen Sıymetlerın '/» 15 ni bulmadıgi takdirde 19/8/1960 Cuma gunü aynı mahal ve saatte 2 nd açık arttırması vapılacaâından gBsterilen eün ve saatlerde tsteklllerin mahallinde hazır bulunmalan tlân olunur 4/8M966 tüt I nct iflSs M Hikmet ATALAY (Basın 4704) • 9123 Cumhuriyet 9133 132» !LU X X • STENO DAKTİLO Ecnebi bir şirket iyi ingilizce bilen «tenodaktilo aramaktadır. Müracaat PJC. 279 Beyoğlu. Cumhuriyet 9113 • • : Bu Gece ve | Yarın Gece Suadiye Sinemasmda Adler doktrini ve | a j | e egltimj yanlışlıkları Adler'e göre, karakter özelliği h« yatla ilgili durumlara karşı gösterilen tepkiler anlamını taşır. Karakter sosyal bir kavramdır tnsanla çevresi arasındaki ilişkiler gözönönde bulundurulmadan karakter anlaşılamaz. Karakter hayat problemleri karşısında ruhsal bir durum alma imkânıdır İnsanın çevresiyle karşıla? ması şeklidir. Karakter özellikleri doğasal değildirler Doğuştan sonra ve çok erkenden meydana gelirler. Çocuklar çoğu zaman doğuştan sonrs annelerinin, babalanmn karakter özelliklerini kazanırlar. Çocuk iki yasından sonra kendisi ni evdeki büyüklerle, özellikle, annesi, babası ile mukayese eder On an her bakımdan kendisinden daha yeterli ve önemli bulur. Onlara b«ıw 1966 GAZETECİLİK BAŞARI ARMAĞANINI KAZANAN ESER BİLİNMEYEN ARHAYÜTLÜK YILMAZ CETİNER YILMAZ ÇETİNER BİLİNMEYEN ARNAVUTLUĞU TAM BİR TARAFSIZ CÖRÜŞLE SİZLERE ANLATıYORINEAMERİKAN OOLARI, NE «US RUBV.ESİ!. ı BEKTAŞİLERİN ÜDERİ F. OEDENİN ANLATTIKLARt GENEL DAĞITIM : HÜR DAĞITIM Not: S:nemamız soguk hava • tesisleriyle mücehhezdir. Tel: 55 43 70 5 6 •••••••••••••••••••••• (Feza reklâra: 210/9141) 7 8 Uahtllye MOtrhassır rakslm Sıraselvıleı Cad lll/S (Alman Hastanes) yanı) rel: 14 55 14 (Her Büntt• IP) Dr. KÂMRAN ŞENEL Cumhurij'et 8115