23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE İKİ 22 Ağustos 1966 CUMHURİYET UIKELERİN BASINI Doç. Dr. Cavit Orhan TUTENGiL Bir «halk okulu» olarak niteliyebileceğimiz az gelişmiş ülkelerin bası m kamu oyunu yaratmanın yanı sıra vatandaşın kültür seviyesini yükseltmek, aydınlan kültürel bakımdan beslemek görevleri ile de karşı karşıyadır. Teknik gelişmenin «okullaşına» yerine «magazinleşme» yi etkilemesine rağmen yönetenlerde ve yönetilenlerde yaygın olduğunu gördüğümüz iki kanaat Türkiye'de de basırun önemini fazlasıyla artırmaktadır. Kendisini «kolay» ve «zor» gazeteciliğin karşısında bulan basın, yannki kuşaklann yargılarmı hesaba katarak, misyonunu ve sorumluluğunu bilmelidir. lya bu sfitunZ lardaGökalp'ın 4 Haziran 1934 de vardığı so yayıınlanan yazısmın başlıfı, (sayfanın »• 49 u), milletlerarası haberler bakımından dördöncü (410 Mart 1951 tarihli sayüann incelenmesine dayanan bu sonucu Kore baberlerine yer vermede «birinci» olup geniş ölçüde etkiliyor) ve tktisadî, mali ve sosyal haberler bakımından «sonuncu» olan da «bizimkisi» dir. Objektiflikten aynlmamak için şuna da işaret edelim ki gazete okuyucusn kazanmada ve bir süre sonra gazete okuyucuya Ugi çekici görünmeyince öteki gazetelere okuyucu aktarmada bu biçim gazeteciliğin de olumlu bir rolü bulunmaktadır. Kefenin öteki gözü ne kadar ağır bassa da bunu görmemezlikten gelemeyiz. z gelişmiş bir ülke olarak Türkiyede basınm görevi sadece dünyaya ve yurda, uygarbğa, öğrenmeye ve tanımaya açılan bir pencere olmaktan ileri gelmiyor. Yönetenlerde ve yönetilenlerde yaygın olan iki kanaat basının önemini fazlasiyle arttırıyor. Bize kalırsa yönetenler bakımından önemli olan «olayın kendisi» değil olayın basında yer alması ve yer alış tarzıdır. Ban haberlerin yazılmasınınn önlenmek istenmesi, bazılarının «ihbar telâkki edilmesi» ve soruşturmaya konu olması bu kanaatimizi yetesiye doğrnlamaktadır. tdare hayaümızdaki pek çok kötülükler ancak gazete yazdıktan sonra «vardır». Yönetilenler açısından ise, tersine örnekler çoğaldığı halde «yazılı olanın doğru olduğu» görüşü hâli yaygmdır. Pek çok tartıpmalar «gazete yazıyor» gerekçesiyle bir sonuca bağlanmaktadır AZ GE1İŞMİŞ iO i ŞiiRiMiZDE YüRüYEN D Yunus Emre'ye Selöm ] ••=• • • • « nuç bakunından günümüzde de düşündürücüdür: «Yirmlnd asnn en mühim raüessesesi gazetedir». Altred Fouillee'nin XIX. yüzyılın özelliği olarak öne sürdüğü bir görüşü XX. yüzyıl için de geçerli aayan Ziya Gökalp kendi kendisine sorduğu ıGv retenin büyük önemi nereden geliyor?» sorosumı, gazetenin üç görevine dayandırmaktadır: % Gazetenin «âmme» yi (kamu) yaratması, «Evinizde otururken, yalnız günün gazetesinl okumakla, göze görUnmez bir Içtimaın, manevi bir cemlyetin içina grimis olursunuz. Çtinkü, her gün «ynı gazeteyi okuyanlar, aynı suretle duymaya, düşünmeye. irade etmeye alışarak rnüşterek bir vicdana malik olurlar.» Q Gazetenin miHetlerarası kamu oyunu yaratması, «Bütün milll efk&n ammelerin fevkindo bir cfhan efkarı ftmmesi varchr ki bunu doğuran da bilhassa gazetedir. Gazete sayesindedir ki bütün medeni lnsaniyet hakikl bir cemiyet halini alıyor.» Q Gazetenin «canlı bir mektep» olması, «Gazete, her gün her ferdin ayağına giden ve herkesin anlıyablleceği dersleri okutan csnlı bir mekteptir. O halde, bir memleketin ihyaa için, ıslâhata !lk önce gazetelerinden başlamalıdır. Asrt bir millet olmak için, vazifeperest gazetelere malli olmak kâfldir». (1) onn az gelişmis ülkeler açısında ele alınınca gazetenln görevlerinden fiçüncüsü öncelik ka* «annr. Gazetenin «halk okulu» olarak niteliyebileceğimlz temel görevinin yansıra, «vatandaşın kültür seviyesini yükseltmek», «aydınlan kültürel bakımdan beslemek» rörevleri de vardır. Az gelişmiş bir ülke olmanın temel sorunları ile karşı karşıva bulunan Türkiyede basınm da az gelişmişlikten kurtulma savaşında görevler yüklenmesi yalnız olagan değil, aynı zamanda zorunludur. (2). Tfirkiyedeki okuryazar oranı ('/• 40), bin kisiye düşen günlük gazete sayısi (43) ve 100.000 kişiden yüksek öfrenim gönne şansı olanlar (128) basını « o kullaşma» doğmltusuna itmek için yeter de artar. Bn görünüg içerisinde, üzerinde durulmaya değer ilk mesele, teknik gelişmelerin yanısıra basınm RÖrer anlayışının da gelişip gelismediğidir. Başka bir deyişle taş basmasından rotatife. oradan da «Web ofset» e ve «Ttfdruk» a ulaşan teknik gelişıne çjzgisinin Türk basınını nereye sürüklemekte olduftıdur. Üzüntüyle üade edelim ki hızlı teknik gelişmeler «okullaşma» yerine «magazinleşme» doğ' rnltusunu etkilemektedir. Geçen haftalarda en yeni basb tekniği ile bazırlanarak yayın hayatma giren iHr gazetede «Caıüler Kırah», «Emine Bacının fa1», «Afrikada beyaz kadın ticareti» gibi sürekli yanlann yanısıra verilen incir çekirdeği doldurmıyan «büyük» haberleri görenler her halde üzüntünritse katdacaklardır. •••• •••• •••• •>•• •»•• «••• :::: •••• •«•• •••• A i• • • • •••• •••• •••• :::: • ••• • ••a • ••• • ••a • ••« • aaa • ••• ••«• • ••• «••a • ••a •••• •••• K Basınla ilişkilerini gözönünde bulundurarak Türkiyede aydınlan üçe ayırmak mümkündür: O Gazete aydını, Q Dergi aydını, Q Kitap aydını Çoğu kez, gazete aydını kendisinde uyanan ilgileri daha derinlemesine izlemek için bir dergiye kayar, gazetesinin yanısıra onu da okur. Dergi aydınm kitaba uzanması, kaynaklara ve daha nefesli yazüara yönelmesi ilk hızını okuduğu gazeteden alır, onun yönelttigi doğrultuda gelişir. Bu bakımdan, sürekli olarak okunan gazetenin önemi daha da artar. Böylece Türkiyede basın kamu oyunu yaratmak ve biçimlendirmekle kalmaz, fikir ve sanat akımlannı da besler ve oluşturur. •••• «••• ıaaa Sonuç s gelismis ülkelerde basının «sermaye», «yönetim» ve «kalem» olarak yetkili kişileri kazançlı «kolay gazeteciiik» ile mihnetli «zor gazetecilik» i bir arada karşılannda bulurlar. Okuyucuyu fikren geliştirme, uyarma ve uyandırma gerçekleri gösterme amacında olanların çetin bir ortam içinde bulumnalanna karşılık seks konuları, huAtfeler, tnezhep kavgalan ve Bin istismanna' yönelecekler için hazır bir ortam daima mevcuttur. Böyle bir ortamda basında yeri olanların kişiliği, tutumn ve görev anlayısı öteki özelliklerinin önüne geçer. Eşyanm tabiatı icabı bu iki yol bir arada olagelmiştir ve basın tarihimizin dünü gibi bugünu de «zor» yolu seçenlerle «kolay» yola sapanları aynı gök kubbenin çatısı altında kuşatmaktadır. Gözden uzak tutulmaması gereken tek nokta, yarınki kuşaklann yargılarunn da basının üzerinde bulunduğudur. Basın alanmda zaman aşımı olnudığı unutulmamalıdır. Kâğıdı sararsa ve kemirilse de yazılı söziin sorumluluğu sürer gider. Kısa süreli kazançlar için zamanın ve tarihin ağır hükmüne katlanmaya değmez. • IM aaaa aaaa A aaaa aaaa •••• iii: aaaa aaaa aaaa aaaa aaaa •:•: aaaa • ••• Aynı gazetenin Türkiyenin tiraj rekorunn yıllardır elinde tntan «Ağababası», Unesco tarafından yayınlanan «Dünyada Bir Hafta» adlı incelemede, bngfin de titizlikle korumaya çalıştığı bazı özellikleri fle dikkati çekmekte idl. Jacoues Kayser'in araştmnasma göre, 17 ülkenin en çok satılan galetelerl arasında bizüntdsinin durumu şöyle özettenebUir: tktisadî, mali ve sosyal haberlere verilen yer bu gazeteler arasında '/• 1 ile "b 32 arasında değişmekte ve «bizirrJusi» ','» 1 oranı ile karşımıza çıhmaktadır. Eğitim, bilim ve kültür konusunda • 2 • ' fle • 19 arasında oynıyan ibre «bizimkisi» İçin % / « 5 i gösteriyor. «En çok renkli mürekkep kullanan». Uk sayfaya resim koymakta dünya ikincisi olan aaaa aaaa aaaa aaaa l l l l aaaa aaaa • ••• aaaa aaaa aaaa aaaa • ••• • ••• (1) Bk. 29 sayılı Cumhuriyet veya AN. Göksel "in «Ziya Gökalp» ı, tstanbul 1952, s. 109. (2) Az gelişmiş ülkelerin sorunlan için Bk. C.O. Tütengil, Az Gelişmiş Ülkelerin Toplumsal Ya pısı, tstanbul 1966. aaaa aaaa aaaa aaaa aaaa • aaa RESMI KABUL TEHIRI Zelzele felâketi dolayısiyle Alman Büyük Elçisi tarafından 22 ağustos 1966 pazartesi akşamı Tarabya'da tertiplenen resml kabul tehir edilmiştır. Cumhuriyet 9807 TEŞEKKÜR Basarıyla yapmıj olduju akciğer (Kist) ameUyatıyla bana hayatımı kazandıran büyük kurtarıcı Op. Dr. Sayın Bay SİYAMİ ERSEK'e ameliyatıra sırasmda ve sonraki vahim devrelerimde bana en yakın insanl alâka ve dostluklarını esirgemiyen Op. Dr. MEHMET ABUC. Op. Dr. HÜSEYİN ÇETİN. Op. Dr. tSKENDER ÇİVİCİ. Op. Dr. Cenglz Yorgancı, Dr. Narkoötör Ercüment Kopman. hemşire vekili Aysel Kuzgun. heraşiıe Pakize Öztok. Aysel Osmaijoğlu, Aynur Güleç. Aysel Canataner, Sıdıka Doğan ve bütün Haydarpaşa Numur.e Hastahanesi Gogus Cerrahisi Klinigl personeline sonsuz minnet ve teşekkurlerimi sunarım. Bahri SERKAN TÜRKHOEGHST A.Ş, Sekreler Arıyor 1 Bir Alman Müdüriyet Sekreteri, 2 Bir sekreter. Taliplerin iyi Almanca steno ve daktilo bilmelerj şarttır. Müdüriyet sekreterinin ikinci bir yabancı dil bilmesi tercifa sebebidir. Müracaatlann her gün Tünel Müeyj'et Han kat 3 e şahsen yapılmasL Reklâmcılık 3302/9784 İ L A JS Eskişehir Valiüğinden: İlimiz ilkokuİlan ihtiyacı olan 140 ton kesilnıiş çam odunu 6/9/1966 salı günü saat 11,00 de ihale edilmek üzere kapab zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. İhale Hükümet Konağmdaki saîonunda Daimî Komisyonca yapılacaktır. İşin muhammen bedeli 23932. lira muvakkat teminatı 1795. liradır. İstekiilerin 2490 sayih kanunun 32. maddesine göre hazırlayacaklan kspalı zarflannı ihale saatinden bir saat evveHne kadar Korr.isyona vermiş olmaları şarttır. Postada gecikmeler n?zara alınmaz. Şartname Daimî Komisyon Kaleminde görülür. (Basın 18833 E. 527.9793) Zannedersem, dil üzerinde muzdan dojuyor. En mühim prob ılmaz Aybar diye bir vatanyapılan tartışmalann keşmedaş, tlhan Selçuk'un «Şiiri lemler bundan oluyor. îst» bır keşliği içinde «bilimsel dil» ile mizde Yürüyen» başlıklı ya ' kaçı: «günlflk konnşulan dil» arasındazısını kendmce eleştirmiş. cGecekondu derdi» köylülerin Herkesin bildiğini söyleınesi en ki nüansı pek dikkate almadan çoğu susuzluktan bıkıyor, paıa doğal hakkıdır. Ancak bilgisinin konuşuyoruz. Dilimiz ille de halile de olsa su bulabilecekleri şelı sağlara köklerle geliştirilmiş olre göç ediyorlar. ka inecektir diye bu iki durum masını koşullu sayanra. Şimdi arasmdaki uzaklığı kapatmaya «Hastalıklar artıyor». Gerek ben, vatandaş Yılmaz Aybar'a gereklilik yoktur. Bütün öbür kendi vücudünü, gerekse yiyeceşoyle diyeceğim: dillerde de durum aynıdır. Örneğini giyeceğini iyi temizliyemeSozünü ettiğin yazımn anlamığin ciddî bilimsel yazıların içinmeden (öyle ya önce içecek su nı kavrayamamışsın. Şiiriraizde yok, yıkamaya ne arar?) mütede yerli yersiz kullanılan kuralyeni bir akımın olduğunu söylu vellit pislik dolayısiyle hastahksız cümlelere, yerleşmis beynelyor tlhan Selçuk. Hem değil sen, lar artıyor. müel bilimsel terımler yerine yesenin düşüncende olan bu güni türetilmiş terimlere raslamak, «Cinayetler Kavgalar». Kü nün beylerinin bile önüne geçedoğrusu üslubun ahenk ve güzelmiyeceği bir akımı... Üstelife ol çücük arkların suyunu paylaşliğini kaybettiriyor Şu sözcüklemak için kıyasıya kavgalar, döduğunca gerçekçi bir akımı. Hem .»üsler, cinayetler her gün artıre bakalım: «Burjuva» yerine de insanlığa yönelmişliğin tüm yor. «kentsoylu», «teolojik» yerıne tadı ve tuzuyla. Tüm saygısıyla. «dinbilimsel», «ekspresyonizm» «Ekonomik sıkınlı». Ektiğini, Ça.5ımız gerçekleri yazarlarımıdiktiğini ve hayvanını yeteri ka yerine «dısavnrnmculuk», «psikoza büyük sorumluluklar yükle dar sulayamayan çiftçi, köylü ne loji» yerine «ruhbilim», «otomodi. Artık denizd'en, ya da raaryetiştirebilir, ne yapar? Daha fatıdan söz eden yazarlar ucuzlabil» yerine «kendigider» i v.s. dı günümüzde. Ya da aşkınlık ge kirler, kahreder, dolayısiyle mem kullanmaya ne gerek vardırî Bu leket ekonomisi zarar görür. rek bunlardan söz edebilmek iyabancı olarak nitelendirdiğimiz çin. Her şeyden önce açlığı aşBüyükler, salâhiyet sahibi muh sözcükler bir ulusun mali olmakmak g«rek! Eğer salt kendi u terem kişiler: Evvelâ susuzluğutan çoktan çıkmış, beynelmilel zerinde aşmışsan da, denize, ya muzu gideriniz. Var gücünüzü nitelik kazanmıslardır. Bir de da martıya yönelemezsin, karşıv» paranızı evvelâ bu ışe sarfe Türk halkının diline yerleşmis na ulusun çıkar. Senden bekledik diniz. Gözlerinizi kulaklarınızı öyle sözcükler var ki, bunları atleri vardır. Onları aşraan gerebiraz «susuzluktan ölüm tehlikemak faydalı olmıyacaktır. Örnekir. Açlıklarım yenmen gerekir. kesi geçiren», «misafirlerine mab ğin, trafik, ciddî, acayip, halk Sonra tüm insanlar dikilir karşıçup olmamak için ödünç su ba«BUDUN ?», akıl, çıddet v.s. na. Onlar da özgür olmak ısterlarak ikram eden» köylükrimize ler. Eğer en güzel gerçeğin özveriniz. Çatlak yüzlere, kuru duEğer Türk dili özlesme ıhtiyagürlük olduğuna inanıyorsan vdaklaıa ve ter kokanlar» bakı cında olan bir dil değil de, kasen özgürce yaşamayı diliyorsan, nız... palı bir dil olarak kabul ediliyorVietnam'dan yabancılarm atılmaAma siz terlemiyorsunuz ki... sa ve hele «bilgelik süsü» taklsı için sesini duyurmaya çahşırYüksek yerlerde buzlu sular içinan bürokrat bır sınıf yaratılmak sm. Üstelik yoksul bir ulusun yorsunuz. Elbette anhyamazsınu isteniyorsa, yapılmak istenen tüyazarı olarak senin bunları çok susuzluğun ne demek olduğunu müyle ayıklama doğru olacaktır. daha iyi bilmen gerekir. Her bataaa bizzat susuz kalmcaya kaDenecektir ki. bu sözcükler bir kımdan bağımsız bir Atatürk dar... Ne var ki, o zamana kadar evrim içinde eğitımin önderliğinTürkiyesi özlemi içinde olmalı da «sevgili oy kaynafı vatandasde yerlennı yeni türetilmiş, dersın. Ulusunu seven, ınsanı seven lar» yok olacaktır. lenmis sözcüklere bırakacaklarbır yazarsın ki ancak budur Stj. Av. Lutfi KILINÇ yazar başkalarının açlığını yadır. Bunun da bır hayü güç olşayabilmelisin. Yazar her şeyden duğunu söylemek isterim. Bunönce insanlann malıdır. Onların lar yerlerini hıraksalar bile basacısını yaşayabilendir. Vatanlan ka yabancı sözcükler girecektir uğruna ölenlerin, insanlıkları ujjdilimıze. Bır bakıma çağımızm runa ölenlerin acısını en gerçek gereğidir bu. Maddi ve mânevı tammıyla yaşayabilendir. Duyan kültür alışverisı eninde sonunda la duyan, ölenle ölendir. Yoksa bunu gerektinr. kafalarına dizilmiş zorlama güzel Yeni sözcük türetmede bazı likleri sözcük olarak yanyana ge aksaklıklar var. Osmanlıea tirenler değildir. örneğin: Sen olan bilimsel terimlerin yerine yazar olamazsın benim gozümde. Türkçe terimler türetilmelidir. Hele böyle savlara hiç kalkısÇünkü bu dilin ürünü olan terimmamahydın. Anlaşıhyor ki bu lerin beynelmilel değerleri yokkonu senin yeteneğin dısında. ayın Oğuz Kâzım Atok'un tur. Kaldı kı, bu, eski • geri ve Sen ozanı; salt kadın; ya da bıl«öz Oilimiz ve Deyis Gücü» mem ne uzerin yazan sanıyor ilkel Arap kültüründen bagımızı adlı yazısını ilgiyle ve diksun. Kocaman aldanılar içindekoparmak bakımından da önemkatle okudum. Hepımızi yakından sın. Ben de isterdim insanın sa ilgılendiren bu önemli konu üzelidir. vaş sorunu olmasın. Açlık sorurinde tartışmalar sürüp gıtmekSözcükler türetüirken Türk Dil nu olmasın. Hiç değilse yurdu tedir. Ben de bu konUküzerinde./> 'Kutumu Bılim Adamlan işbirmuza dek sokulmasın. Ben cs sayın yazarın yazısını ^ e a'.arak ,>ligİBİ saglamak terimlerin tutunisterdim ozanlanmız en tatlı degorüşlerimi ve bazı endişelerimi ması bakımından önemlidir. Geyişleriyle kadını anlatsmlar. Dağ belirtmek istiyorum. çen ders yılında bır hocamız dersİarı anlatsınlar. Ne yazık çağı • te bize «koordinasyon» yerine ra\i böylesine mutlu bir çağ deÖnce sunu söylemek zorunda«eşgüdüra» sözcüğünü bulduğunu ğil. Eğer bunlara sırt çevirip ipe yım ki, sayın yazarla ereğimiz söylediği ve beğenip beğenmedisapa gelmez şeyl^r yazsalardı, aynı, fakat bu ereğe ulaşmadaki ğimizi sorduğu zaman doğrusu agülünçce savunduğun gerçeğin dı yöntemlerde düşüncelerimiz biraz cavibime gitmi('ti. Çünkü ortada şına çıkıp, geleceğın bağışlaya ayn. T.D.K.'na ya da yetkili bilim amayacağı ikiyüzlülüğe düşerlerTürk dılinin arılaştmlmasının damlarına danısma yoktu. Hocadi. ön amaçlanndan biri Türk ulusumız gibi baskalan da «koordinas« yazık sence gerçek böğrü nun ve onun dilinin ümmilikten yon» verine baska baska sözcükne saplanan kurşundan ileri kurtanlmasıdır Atatürk'ün başler bulurlar^a. karman çorman olamıyor. Insan severliğin beIattığı bu dil devriminin ana abir sözcükler fc+ıvali mi seyrenim böğrünve saplanan kurşuna macı, bence Türk ulusuna moral deceğiz? yetmediği için bunu gerçek say gücü verme ve bilimsel ve teknik B'r de sözcük tiirptme ve dermıyorum. Kendinden kurtulamı alanda ilerleyişimizı engellıyebıyorsun. Kısır bir evrenın var, lemede Anadolu Türkcesini bülecek bazı zorluklan kaldırmadır. çoğalamıyorsun. Onun için de tün öbür Türk lehçe!°rinden tecIşte bu bakımdan dil devrimimivatanlan için çarpısan uluslann rıd edilmiş gibi gnrmek ve hattâ zin anlamını iyi bilmek aydın yuce savaşına katılamıyorsun. gerekli anlarda faydalanmamak misyonuna sahip vatandaşlanmıSenin karnın tok diye, karşınbilimsel anlayısa uygun düşmüzın görevi olmalıdır. da açlıktan ölenleri umuısamıyor, T.D.K. bunu dikkate almayacak mısın? Dönüp de bakmıAma bu görevi yerine getirirhdır. yacak mısın onlara? Kendince ken çok dikkatli ve temkinli Demek ki, Türk dili öyle herböyle yapmakla ikiyüzlülük et davranmak gerekir. Çünkü gerkesin yersiz o'.arak müdahale ememiş oluyorsun. Peki ne yapıçek bir üslup güzelliğine sahip debileceği bir dil olmamalıdır. yorsun? Yeyip içip yan gelip aolan dilimizin «yafma» gibi bir Her dilin kendine özgü bir yapısıl «gerçeğe», «romantizm» didurumla karşılaşması da üzücü sı vardır. Bu yapıyı korumak ve yorsun. Sen şöyle söylemeliydin: olur. «Yafma» sözünden amacıcümlelerin söylenisijndeki musiki «Eğer ortada açlık diye bir somız, suni bir «Dil ayrımiyle Ulus ahengini kaybetmemek için gernn varsa, bırakın açlar sonınlaiçinde anlaşılmıyan bir bilgelik reksiz müdahaleler yapılmamalınna çözüm bulsunlar». Düşün süsünden» kaçınmaktır. Dilimiz, dır. Bu, dilin «koruyuculuğa ve cenin en kötüsü bu! Çünkü gerOsmanlılar devTİnde böyle bir çek ötekinin açlığı. Bir kızarmıs donduruculuğa» gitmesi demek tavufa dğil, kyru bir ekmeğe aç «yagma» ya uğramıştır. Sonuçladeğildir. Yazarın dediği «deyis bir adamm nasıl baktığını görme gücü» ancak o zaman gerçeklerını gördük. Onun için aşağıda sımişsen gerçekçiliği bu denli sasir. rahyacağımız metoda ilişkin bazı vunan sana gülerim ben. Hem de endişelerimizi hoşgörürlükle karOrhan KIRL1 utanınm senin adma. şıhyacağınızı umarız : öğrenci, Yenice Muğla Tutmuşsun «Çafımızın Romantizmi» diye büyük bir sav'la, her keslçrin gözlerine olduğundan da küçük bir yazı sunmuşsun. Üstesinden geldiğine de inan^orsunTariş Pamukyağı Kombinası Müdürlüğünden dur şüphesiz. Ben sana söyledik Kombinamızda çahştırılmak üzere: lerinin beş para bile değeri ol35 yas'nı geçmemis, askerllğinl yapmış. işletme tecrubesi olan madığını söyleyerek, bir daha btı î KIMTA VÜKSEK Mİ'HEKDİSİ gülünçlüğe düsmemen bakımın 35 ya$ını peçmemiş, askerliğini yapmış işletme tecrubesi olan ve dan yararlı olmak istiyorum. buh»r kszanları üzerinde pratik bilgisi olan Gflrer Bıçakçı 1 MAKİNA YÜKSEK MÜHENDİSİ AYAZPAŞA İSTANBUL Y Lâtın bııtıgı yerler vardır. Doguda binlerce ocak sönerken ne J konuşalım biz? ölüm karşısında söz veteneksizdir. Ama ölümü kar j şılamakta büyük sadelik gösteren ustalar eksik değildir. Bunlar • dan biri Montaigne : s « Ölüm sıze ne sağken kötüluk eder, ne olüyken; sağken etmez, çünkü hayattasınız; ölüyken etmez. çünkü havatta değilsiniz...» diyor. Montaiçne'in bu sözlerini Türkçeye çeviren Sabahattin Eyuboğlu'dur. Eyuboğlu'nun Çan Yayınlarından son kitabı da cYunus Emre'ye Selâm» adını tasıyor. Ben bir solukta nkudum bu kitabı. Tunus'un şiirdeki has Türkeesi, Sababattin E> uboğlu'nun nesirdeki Sz Türkçesine karısarak süniyor çünkü. tkısi de ne güzel seyler söylüyorlar. Yunus Emre'nin ölüm karşısındaki tutumuna bakın siı : Biz dünyadan gider olduk Kalanlara selâm olsun Bızım ıçm hayır dua Kılanlara selâm olsun Tenın Ortaya açıla Yakasız gömlek biçıla Bizi bır âsan vechile Yuyanlara selâm olsun Eceli gelenler gider Küllisi gelmez yola gider Bizim halimızden haber Soranlara selâm olsun Ecel büke belimizi Söyletmiye dilimızi Hasta iken hahmizi Soranlara selâm olsun Sela vereler kastımıza Gider olduk dostumuza Namaz için üstümüze Duranlara selâm olsun Derviş Yunus söyler sözün Yas doludur iki gözün Bilmiyenler neyi bilmif Bilenlere selîra olsun Sabahattin Eyubofln, «Yunus Emre'nin bir insan ve bir şair olarak en büyük gücünü ve başansını ölüm karşısında gösterdiğini söyliyebiliriz» diyor re devam ediyor : « tnsanlarm en ortak. en değişmez, en eski ve en yenl duygusu ölüm korkusudur. Insana ölümden korkan hayvan dense yeridir; çünkü ölüm yalnız ölümü düşününce vardır. Dinleri, bilimleri, sanatlan ölüm korkusunu yenmek için, yenerek, yenemiyerek yaratmıstır insanoğlu. Onun için büyük sairler hep ölüm gerçeğine deginir. insanlığın bu bam teline dokunurlar. Onun için Yunus Emre'nin şiiri ölümü hem insanın iliklerine kadar işletir, hem de bu korkuyu dost ve insanhk sevgisinde eritir. Bunca insan yüreğini kazanması bundan olsa gerek her şeyden önce. Çağımızm büyük şairlerine bakın, onların en büyük kaygısı ve başarısı ölüm korkusunu yenmede, bir veni dost bulmadadır.» Ve ölüler dünvası üstüne bir »iiri daha Yonus'nn : Sana ibret gerek ı«e Gel de bir gör bu dinleri Taş olsan da eriyesin Bakıp jöricek bunlan Bunlar bir gün beyler idi Kapıcılar korkar idi Gel şimdi gör bilmeyesin Bev haneidür va kullan Onlar çoktu ki mallan Gör nice oldu halleri Sonucu bir gömlek fiymiş Onun da yoktur jrenleri Ne kapı vardır giresi Ne yemek vardır yiyesi Ne ışık vardır göresi Dün olmustur gündüzleri Öz dılimiz ve deyış gücü uzerıne öyle lanıyomnı ki Anadolo insanı. yeryütünde ölümfl en tabiî karsılıyanlardan. Tnnus da gücünü bn tutumdan alıyor. Birtakım yobazlar gerçi Anadoluda yasıyan halkın her davranışını boımak İçin ellerinden gelenl eslrgememişler. Bir yandan gelmisIrr halkı yohazlaütırmak Utemisler. bir yandan telmisler sahtelestirmek istemisler. Anadoln halkı hepsine direnmiş bnnların. Eger Türk aydını Anadolu kültürünü halktan yana bir metotla islerse. halk ve aydın kaynasmasına dojru açılacak fikir hayatımız. Eynbo^ln «Yunus Bmre've Selâm. da bn 1 1 yapıyor. Tnnns'un in* »ancıf, yobazlıga karşı kiiiliğini ortaya koyuyor : Bana namaz kılmaz diyen Ben kılarım namazımı Kılarısam kılmazısam Ol Hak bilir niyazımı Hak'tan başka kimse biltnez Kâfir, Müslüman kimdürür Ben kılarım namazımı Hak feçirdiyse nazımı H S ölflm korknsn tîbi Slfimün büyük acısı da Yunus Emre gibi baviiklerin «Szlerinde erimpye yüı tntuyor. Simdl Tnnns, Doğu Anadoluda vıkılmıs binlerec ocajın vanında ve yensiı «ömlek fiven binleree kisinin basnenndadır. Beraberdir halkıyla. ASlıyan kisisiytr. cSıleri durn hakanla. atıını bıçak açmıyanla. susarken *ennsanla »eraberdir. Aeı çekenl. «abır «yerri, re de çatlıyan to|V raklar fistünde ne yapacafcını düsfineni bnlnr Yunus. Halkın içindedfr. yürptindedir o bByle ırünlerde. Gazetelerdeki bakılmaz lelıele resimlerine bakarken Tunus yetisti imdadıma bugün. Yoksa ne yazayım. diye düşünüp dnruyordum. Yazıraa başlarken dedifim gibl bazan lâf biter. Demek ki, lâfın bittifi yerde konnşnyer Ynnns. Ve bana kendisi de biliyor : Bu cihan cehenneminl Sekiz ucmag ede bir ıöz... diyerek. H 8 ••••••••< »•••••••••••••••»•»»•»••••a» : i PERSONNEL WANTED Newly established TurkishAmerican Company seeks for its Administration, Control and Finance Department ASSISTANT CH1EF ACCOUNTANT : to be in charge of Financial Accounüng Monthly Balance sheets and Income Statements, Office and Accounting systems and procedures, coordinatior of Plant Cost Accounting. SUPERV1SOR. BUDGETS: to be in charee of Profit Planning, and Control, Capital Expenditures and new Projects. SUPERVISOB, PLANT ADMINISTRATIONr to be in charge of Cost Accounting. Payroll, Supplier's Invoice Control, Purchasing, Stores Administration, Personnel, Social and General Services. JOB REQUIKEME\TS FOR ABOVE POSITIONS: University background in Business Administration, Commerce or equivalent, good eommand of written and spoken English and Tur • • kish, experience in accounting practice preferably in Industry • WE OFFER: Challenginb career opportunities in a worlwide organization. Please write in English and giving full details under «Personnel» to PK. 176 İstanbul. • • • İ L A 1S Cumhuriyet 9806 Su.. su., SU • II Ankara Vilayeti Daimi Encümeninden 10 adet motorsuz sabıt selektör Kapalı zart usulü Ue 6atın almacakttf. Mubammen bedeli 125 000. lira olup geçici teminat 7.500. Uradır thalesı 26/8/1966 Cuma günü saat 11 de Vilâyet Konagında Daımı Encümen toplantı salonunda vapılacaktır Şartname Daımı Encümende görülür îsteklilerin belirli gün saat 10 a kadaı teminat makbuz veya mektubu ve 1966 yılına aıt Ticaret Odası vesıkasını bavi usulüne göre hazırlayacaklan kapalı zarOannı makbuz nıukamlinde Encümene vermeleri gerekir. Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez. (Basın 18455 A. 10542/9800) ELEKTRIK MAKİNESİILETRAŞ^" OLMAOAN ÛNCL KULLANINIZ"" r/ İlâncılık: 4888/3777 Dr. KEMAL ÇAĞLAR ldrar t o l l a r ı ve lenasül Hastalıklan Mutebassısı Galatasaray, Turnacıbaşı Sok No. 12 Uğur Apt. Saat 10 • 13 ve 13 • 18. Tel: 44 14 36 İlâncıük; «06/877* umhuriyet'ts bir röportaj yayınlandı. Mehmet Mercan yazıyor... Resimler de var; insana susuzîuğu hissettiren kurıı çatlak dudaklı, kuyu başındaki vatandaşları gösteren... Suya has retler, suya doyamayan buyükler, suyu göremeyen küçükler, yağmur, kar suyu içen vatanda? lar... V» de «Sn'dan Takamlar» Urfa: 2023 köyden 1948 i susuz, Mardin: 105 köyden 25 i, Diyarbakır: 1431 köyden 1249 u susuz, Bır de rakamsız susuzlar! Nihayet, su derdinı hâlâ halledeme • ven Istanbul'lular, Ankaralılar. İzmirliler... Ve en taze acı bir haber: «Susuzluktan ölüm teblikesi geçiren bir köyü askerler kurtardı! (tçel, Erdemli ilçesi Püsküllü köylü)». Şu en mühim, en zorlu, en âcii derdimız dururken başka ise bak mak ne saçma? Hayat suyla başlar, suyla biter. Yasamak için. yemek için, temızlik için, ış, eneı ]i, bitki, hayvan kısaca her ş»\ için sart su. Bu malum ve kat" olduğuna göre, ne âlemi var pa tates fabrikasının? Ne gereği vaı asma köprünun ve tantanalı yur' gezılerinin? Ve ne acelesi vaı yeni şeker, yeni bira fabnkaU rı ile, yeni milyonluk otel ve motellçrır.?.. Yavaj olun ve evvtlk IU dsrdtni halledm. Çünku C 35 vajını gecmemi;, askerliğini yapmış 1 İNSAAT •VÜKSEK MtHENDİSİ veya YtKSEK MİMAR MÜHENDİS'e Ihtiyacımız vardır. 10195 sayılı k»rarnameye göre ücret verilecektir. Taliplerin 31.8 1966 Çarşamba aksamna kadar bir adet vesikahk fotoğrafları ile birükte tercümei hallerini P.K. 220 IZMİR adresine gbndenneleri gerekmektedir. İlâncılık: 5075 9T7» • • • • • • • • • » • • • • • • • » M••••••• • • • • • • • • •• • • • • • • •» İlâncılık: 5315/9781 ADRES VE IEIEFOM NUMARASIDE6İŞİKLİKLERİ İSTANBUL BOLGE MODORLOĞO IESKİ ADRESİNDE : GÜMÜŞSUYU DEVRES HAN) MUHASEBE/MdŞTERİLERf^HESABI (YENİ AORESİ . GÜMÜŞSUYU DEVRES HAN) KİMYEVI MAODELER MODORLOĞO (YENİ ADRESİ r TAKSİM DOĞU PALAS KAT 3) SATIŞ ARTTIRMA VE REKLAM SUBESİ (YENİ ADRESİ : TAKSİM DOGU PALAS KAT 2) 447590 496300 479800 47 98 00 SANTRAL SANTRAL SANTRAL SANTRAL BUGÜNDEN İTİBAREN YUKARDA GÖSTERILEN YENİ ADRES VE TELEFON NUMARALARININ TATBİKE BAŞLANILDIĞI THE SHELL COMPANY OF TURKEY LIMITED MÜŞTERİLERİNE SAYGIYLA DUYURULUR. •a büyük dartleriaU u Radar Reklâm: 824/Ü772
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle