Katalog

CUMHURİYET 23 Temmuz 1966 SAHİFE BRŞ Demirsoynn konnşması «İşçi'den kısmtı yapmağa kimsenin gücü yetmez...» Petrollş'in X I . Genel Kurul toplantısında b i r konuşma yapan Türklş Genel Başkaru Seyfi Demirsoy, sendikacıhk bakımmdan Fransa ve Italya'dan ileri olduğumuzu belirttikten sonra, «tşçileri llgilendiren k a n u n l a r d s işçiler aleyhine kısmtı yapmaya hiç kimsenin gücü yetmiyecektir» demiştır. Konuşmasında özellikle sendikacıhk dersi veren Türk • Iş Başkanı b u arada Sendikalar, Grev ve Lokavt Kanununun kifayetsizliği üzerinde durmus ve lüzumlu değişikliğin Meclisin kış düneminde elo almacağım açıklamıştır. ŞAHSt ÇIKARLAR Bir saat süren konuşması sonunda bütün delegeler tarafmdan ayakta alkışlanan ve kongre karariyle Petrollş'in fahrî başkanhğma getirilen Seyfi Demirsoy'un boynuna çiçeklerden yapılmış bir de kolye takılmıştır. Demirsoy sarı sendıkalardan yakınmış ve söyle demiştir : « Topln sözleşmelerde biz zorlnğun işverenlerden geleceğini beklivordnk. Maalesef bütün zorluklar ve müşkilâtlar sendikacılanmızdan gelmektedir. Bir sendikada yonetimi alamayan veyahut d a başka düşüncelere sapanlar ikinci bir sendika kurmaktadır. Bu arkadaşlar ergeç hüsrana nğrayacaklardır.» HEPBİR TEKKAR SEÇİLDt Almanyada 3 yılda biriktirdiği parayı "Zarfçılık,, usulü ile cebinden alıverdiler A lmanyada üç yıl içinde biriktirdiği 13 bin liıayı, dün Haydkrpaşa köprüsünde iki açıkgöz (1) sabıkahya çaldırtan 28 yaşında bir işçi, «Artık mahvoldum.. Erzurum'a hangi yuzle dönerim.. Her şeyim bu paraya bağlanmıştı!^ demiştir. uın uııı nvııuv ıuım İÇİN ÇOK MUHİMDİR ASKERIER DAVAHIZ II «Hemşehrim seni de arıyacağız» Oç gün önce Almanyadan şehrimize dönen Fevzi Öztürk'ün soyulması «zarfçılık» usulüyle olmuştur. Saat 15 sıralannda Haydarpaşa köprilsUnden gitmekte olan Pevzi'nin, önünden giden bir şahsın yere düşürdüğü zarfı yanındaki bir şaiııs alarak cebine koymuştur. Ancak bu sırada önde yürüyen şahıs ansızın geri dönmüş, «Eyvah paramı kaybettim!.^ diye bagırarak arkasından gelmekte olan adama, «Bir dakika, senden şüpne ediyorum.. Anyacağını..» derruş ve ceplerini yoklamaya başlarruştır. Ne var ki bu ikinci şahıs en ufak bir itirazda bulunmamış ve «Bujur ara!..» karşılığını vermiştir. Bütün bu olay cereyan ederken, Fevzi de onlan hayretle seyretmistir. Nitekim, daha sonra sıra kendisine geldiğinde o da aramaya itiraz etmemiştir. İşte bu aramalar sırasuıda, Fevzi'nin üç gün önce Merkez Bankasmda bozdurdugu dövizlerin karşılığı olan 13 bin Iira alınmıştır. Fevzi, parasının çalınmasmdan sonra: « Nerden paramı çalacaklanm bilirdim. Elini cebüne soktu. Parayı çıkardı. Gene ayni parsyı yerine koydu. Ben de bir daha bakmadım. Sonradan, bir tomar banknot yerine, sadece gazetc kâğıdı bıraktığıni farkettim..» deraiştir. Zarfçılar aranmaktadır. Evinden kaçan 15 yaşındaki kız sevgilisi ile yakalandı Dolapdere Yenişehir semtindeki evinden çıkan ve bir daha d a geri gelmeyen 15 yaşmda N. M. admdaki genç kız, dün Tepebaşındaki bir presçl dükkftmnda sevgilisi ile birlikte yakalamnıştır. Kaybolduğunu sandıklan bir sırada genç kızlannı 25 yaşındaki Cemal Delikanlı ile birlikte polis karakolunda bulan N. M.'nln babası İsmail, sinirlerine h&kim olamıyarak, her iki gencin Uzerina yürümüs ve tokatlamıştır. ö t e yandan, presçi dükkânınd» sadece bir gece geçirdiklerini söy liyen, N. M., «Ben, Cemali seviyorum. Kendi arznmla onun yanına gittim ve kaldım.. Babam dan beni istemistı. Fakat vermedl ler.. Başkasn» da ben varmam..» demiştir. Bundan bir hafta önce de bir şoför tarafından kaçırılan N. M., «Artık eve d e dönemem. Ailemden korkuyorum.» demiş ve ağlarnıştır. Polis, Cemal hakkında «genç kızı ahkoyma» suçundan dolayı soruşturma açmıştır. DÜRÜSTLÜGÜN MÜKÂFATI Takside unutulan ve içinde 76 bin T.L. bulunan çantayı polise teslim eden şoför Şefik Özsancak'a, Oiomobilciler Esnafı Derneği tarafından dün bin Iira mUkâfat ve bir takdimame verilmiştir. Fotoğrafta, Dernek Başkanı Kâzım Özeke, Özsancak'a takdirname verirken görülmektedir. Parası bulunan sahıs da dürüst şoförii 500 Iira ile mükâfatlandınnistır. 'Akdenizjn Kaptanı 40. meslek yılını Akdeniz'de kutladı Vedat «Gemimızın bacası alev alev yanıyor, orkestra dans parçalan çalıyor, çlftler danaediyor ve yolcu gemimiz; 600 turistle New York'a doğru sanki hiç bir şey yokrauş gibi Atlantiğin ortasında t a m yolla seyrediyordu.» Bunu hayatmıo 40 yılını deniz üstünde ve kaptan köpriisünde geçiren «Akdenlz» gemisinin su ETENSEL Unîvprsiie Inlıisıtf lliinı için 323 ıııilyıın liraya ilııhiir var (Baştarab 1 ind Sahifede) tayı almak suretiyle hürmett* « İşte Mübarek..» diye bağıkusur etmediler. Bu sırada Emnştılar. niyet mensuplan bizleri dikkatBen kendisini ilk defa gördüle izliyorlardı. ğüm için büyük bir merak içinB.B. yabancı gördüğü için deydim. Çünkü, yıllardır onun elimi sıkarken beni dikkatle süz> adını anmadan gün geçirmiyordü. Sonra • bir politika adamınduk. İşte, Nurun Kahramanı dan hiç farksız bir şekilde tam trenden iniyordu. Çok şık gi bir sef edası ile önümüze düsyinmişti. Yalnız pantolonu biraz tü. Bizler de kendi aramızdaki buruşuktu. Bunun, beş vakit nahiyerarşiye göre arkasına saf saf maz kılmak yüzünden böyle oldizildik. Hep birlikte ve halkm duğunu düşündük ve içimizden, dikkat nazarlarmdan sıynlmak «işte terçek Möslüman böyle o için arka sokaklardan dolanalur» diye geçirdik. Uzunca boyrak bizim nurculuk medresesina lu, pos bıyıklı ve gözlüklüydü. yollandık. B.B.'nin yolda da beGözlerinin çok okumak yüzünni incelemesi. dikkatimi çekmif* den miyoplaşmış olduğunu dati. Nitekim, medreseye vardıği" ha önceden de duymuştum. Bümız zaman ilk işi, benim kim tün nurcular gibi kıravat takoldugumu sormak oldu. Nurcumadığı halde gömleğinin yakalar, beni : sını iliklemiş olan B.B, kendisi« Kahraman ssker kardeşlene gösterilen tezahürattan memrimizden Assnbay Aydın!» diy« nun olmuşa benziyordu. Hepitanıştırdılar. B 3 . de : mizin ayrı ayrı ellerimizi sıktı. « MaşaUah, naasallab.j deBu sırada önde gelen nurcular, dikten sonra, «Askerler, dâvamıs hemen koşusarak elindeki çok için çok mühimdir» diye ilâva değerli olduğu anlaşılan • çan etti. Istintak Fakat, hakkımdaki şüphesinin tamamen dağılmadığı anlaşılıyordu. Nereli olduğumu sordu. İmtihan başlıyordu. Çünkü, nereden geldimse, oranın nurcularını tanımam gerekirdi. Nitekim, Ödemişli olduğumu bildirince bazı isimlerden bahsetti ve güya farkettirmeden bana bazı sorular yöneltti. Halbuki, ben daha Erzincan'a ilk geldiğimde bu imtihandan b a ş a n ile geçmiştim. Zaten o zaman sordukları isimleri tanımasaydım beni kolay kolay a r a l a n n a almazlar ve bana bu derece açılmazlardı. B.B 'nin benim gibi bir assubayın bir vilâyetteki nurcular arasında bu kadar onde bir pozisyona sahip oluşuna şaştığı ve benim gizli bir görevim oldugun dan şüphelendiği anlaşılıyordu. Onun içindir ki, i«tintakmı hayli uzattı. Ne sordu ise dofru ve inandıncı cevaplar verdiğim için tereddütleri zail oldu: Vartayı atlatmıştım. B.B.. hakkımdaki tahkikatı ta başltyoı mamladıktan sonra, nurcular kendisine, irşadlanndan istifada eylemek istediklerini gayet saygılı b i r şekilde bildirdiler. B.B. ise : « Ne konuşayım kardeşIerimT Konnsan konnşmaş gitmiş» dedi. Saidi Nursî'yl telmih ediyordu. Hep birlikte mânalı mânalı iç geçirdik Başbuğumuz, «Ümltvâr olan. Zira, pek yakında şn dünya inkılâbatı içerisinde e n gür ses, tslâmın sedâsı olacaktır» buyurdu. Başka bir şey b u yurmadan, yorşun oldugunu ifade ile istirahate çekilmek istediğini bildirdi. B.B.'nin istirahati için S.K.'rın evi tahsis edilmişti. Yanında S.K. ve birkaç nurcu olduğu halde gittiler. Anlaşıldığma göre evde bazı hususi noktalar görüşülecekti. Bu sebepten bizler gibi yabancılan a r a l a n n a almak istemiyorlardl. Onlara hak verdik. Vermeseydik de elimizden başka şey gelme*di. varisi Necdet Or, kaptanlık hayatının 40. yılını bitirip 41. yıhna girdigi gece yine deniz üs Seçimler sonunda Ziya Hepbir tünde Akdenizin koyu mavi suGenel Başkanlığa, îsmail Topkar larında Akdeniz gemisinin k u da Genel Sekreterliğe seçilmismanda mevkiinde anlatıyordu. tir. Kongre ayrıca çalışmalarınYaz, kış demeden azgın Jenizdan dolayı Ziya Hepbir'e altın lerde tam 40 yıl kâh büyük dalbir madalya verilmesine k a r a r galarla pençeleşen kâh asfalt devermiştir. nizlerde seyreden kaptan O r ; bütün mes'uliyet, meşakkat ve mahrumiyetlere rağmen; hayata yeniden gelsem yine kaptan 0lurdum diyordu. Başından geçen bir çok büyük hâdiseler arasında macerah Amerika seferini hiç unutmayan Memur sendıkalarının sayısı bu örgütlere vermelıyız. Çalıdenizlerin 40 yılhk kurdu k a p gün geçtikçe artmakta. Çeşitli şandan yana olmayan bir kurutan Or, Tarsus hikâyesim şöyle memur sendikaları federasyon luş sendika niteliğini taşıyaanlattı. lar, konlederasyonlar şeklinde maz. «Bundan 16 yıl evvel Amerikaya gidiyordum, kazanıra ârıbirleşmektedirler. lyi bir örgüt Emekçiden yana olmayan kişi za yaptı. Atlantiğin orta yerinlenme. Ne v a r ki bu kuruluşla lerin sendika yöneticiliğini elde bilmecburiye tamır yapmak rın çoğu sendika olmaktan uzak lerinde tutmaları en büyük enüzere Azur adalarına sığındım. tırlar. dişemizdir. Emekçilerin aydın Tamiratı orada yaptık. Hareketmemurlar Memur sendikalarınm büyük grupu sayılabilecek ten 220 mil sonra ârıza yine başyanlışbir kısmı sakat bünyeli doğ temsilcilerini seçmekte ladı, kazan borulanmız akıyormuşlardır. Emekçiden yana ol lıklara düşmemelidirler. Sınıfdu; kazanlara tıpa vurarak t;mak niteliği çoğunda yoktur. larının bilincine varmaları gekadık, fakat ârıza her 35 saatTemsilcilerini kendi Temelde bu sakathk olduğu sü rektir. te bir kendini gösterdiğinden rece örgütlenmeler hiçbir i$e gruplarından, gerjek emekçileryolumuza mâni oluyordu. Akan yaramıyacaktır. Çalışan »ınıfm den seçmelidirler. kızgın kazanı söndürüp tıpa yahaklarını korumak fikrinden Sendikacılığımızın uzun b i r pabilmek için makine personeyoksun, bir muhtevası olmayan geçmişi yoktur. Özellikle melimiz ıslak çuvallara sarılıp kızkuruluşlar yüzeyde kalmaya mur sendikalan emekleme çagın kazana giriyorlardı. Böylemahkumdurlar. Emekçiye fay ğındadırlar. Sendikacıhk konuTutmaz olaydık, gelmez o l a y H ce bu ameliyeye devam ederken kazan üzerinde biriken karbon dah o'ıamazlar. Zaten böyle bir sunda tam bir düşünce birliği dık, kadın aklına, çocuk ısrarı S gayeleri de yoktur. Bunlar söz ne ulaşılmamıştır; tam bir yer na kanmak ihtiyarladıkça biz = zerrati kızıştı, alevler bacanın zarfını kızdınp boyalarını tutuşde sendikalardır. leşme yoktur. Aykırı düşünce erkeklerin adeti oluyor galiba. Ş turdu. Bir yandan baca alev adediler, eh S Emekçiden yana olmayan ki ierle sık sık karşılaşmak ola Sayfiyeye gidelim lev yanıyor, hortumlarla da yanşilerin ellerinde tuttukları sen ğan olmaktadır. Biz bu konu çocuklar smıfı geçti, hanım da Ş gını söndürmeye çalışıyordnm. denize ve kum banyosuna muh = dikalara gerçek anlamda sendi daki düşüncelerimizi şöyle özet Hâdise gündüz olduŞu için aşataç, pek âlâ dedik ve geldik E lemek istiyoruz: ka adını veremeyiz. Bunlar çeğıdaki yolcular bunun farkına aradık, taradık Kartal Maltepe = şitli nedenlerle kurulmuş gervaramadılar. Hemen orkestraya £ Sendika işveren karşısın sinde Süreyya plâjına yakm bir 5 çek dışı (zahiri) sendikalardır. da emekçiyi temsil eden bir ör emir vererek ateşli, hareketli Bu yanhş oluşun, bu gayeden g ü t t ü r ; emekçinin işveren kar yerde yazük bir yer tuttuk. Ha 5 dans parçaları çalmalarını söyva fevkalâde. S u Kayışdağ, de Ş ledim. Yolcular bir yandan dansapmanın birçok nedeni vardır. şısında örgütlenmesinin bir ifaniz çok güzel. Lâkin çarşısı pa 3 sediyor, gemiciler de tutnsan 624 sayılı kanun da bu nedenler desidir. zarı pahalı ve pis, hele sayfiye ^ bacayı söndürmeğe çahşıyorlararasında. Gerçekten sözü edilen Q Memur sendikaları da sen evimizin yanından inek ahırla = dı. kanun grev ve toplu sözleşme dika olmanın asgari niteliklerihakkını tanımamakta sendika ne sahiptirier. (Grev hakkının rmdan çıkan pislik, çayırda a =: 12 gün sonra New York'taki yöneticilerini teminat altına al yokluğu sendikanm etkili ola çık kuyular, «inek fabrikası san E Ambros fenerine vardığım za ki. = mamaktadır. Ve baska olanak bilmesi ile ilgilidir.) man kendimi dünyaya yeniden Gece olunca sivrisinekler bal 3 sızlıklar. Fakat bütün bunlar gelmiş zannettim. Fakat bu se Q Mevcut düzende (624 sakonda oturtmuyor, sabahleyin S bizi sözde sendikalar kurmağa yılı kanunun fer de maknvemizin manevra düzenlediği düevlerden bile koyun ve kaz sü Şj valflarını tuzlar sardığından koyöneltmelidir. Ortamın elveriş zen) güç de olsa sendikacıhk rüleri çıkıyor, çayırlardan lâ Z ca Tarsusu ancak 10 dakikada liliği oranında emekçiye en fay kabildir. Memur sendikalarını ğım suları akıyor. Belediye Re 3 durdurabiliyordum. dalı olabilecek örgütlenmeler alelâde dernekler niteliğinde isi ise eski saman satıcısı oldu = olmalı. Yoksa işverene paralel görmek yanhştır. Amerikah kılavuz gemiye gelğundan h e r halde hayvanlara E diği zaman kendisine «11 günkuruluşlar değil. Mademki senQ Memur genel anlamda sempatisi olacak, bu işlere al E dür nyknsuzum bana yardım et» dika admı taşıyan örgütlenmeemekçidir. diyebildim. dırdığı yok, dostlara kendi jipi E lere gitmekteyiz, o halde senile fidanlıklardan fidan taşıyor. E dika kavramının niteliklerini Kaptan Or'un bir de 40 yıl Sakat doğan memur sendika Sebze bahçelerinin gübreleri ve ^ danberı kullandığı 2 kuruşluk larını işverene pareiel yol tu inek ahırlannın pislikleri evler düdükle âdi bir zinciri v a r , tup öldürmeğe calışmak me den boşalan kaz ve koyun sürü X bütün kumandaları bununla vemurlara yapılacak en büyük lerinin pislediği Maltepe'de bu ~ riyor. Paha biçilmez altın r i n cir hediye etseler bu 2 kuruşluk ihanettir Dernek çalışmalann yaz şu kadar sinek imha mad ~ paslanmış uğurlu zinciri hiçbir dan hoşlanmakia sendika yöne desi de kullanacağız. Kayışdağ E Ankara Ticaret lisesinde öğticiliği yapmak farklı şeyler suyu %'ereceğiz dİ3e burada pa E şeye değişmem diyor... hattâ bir renciyim. Ailemin maddi duapartmana bile.. dir. Böyle heveslerden ötürü ra da toplamışlar, daha hiçbir Ş rumu ve düzeninin çok bozuk emekçiyi temsil etme görevini ses seda yok, ev sahibimiz bize = olmasmdan dolayı tahsilime yüklenmek büyük bir sorum kendi parası ile ve satıcıdan ~ devam etmem çok zordur. suzluktur teneke ile su alıyor, fakat o da : İki yıl çeşitli güçlükler içekarışık, tenekelerin hele bidon risinde ve sefil bir vaziyette oSelâhattin Bağdatlı larla su taşıyanlann Belediye E kuyup Hse üçe geçtim. Şimdi Türkiye PTT Memur ve mühürleri yok.. Yani ne taraf E ise elimde oian imkânları eHizmetlileri Sendikası tan baksanız yandık. E limde olmıyarak yitirmiş vaMerkez Yürütme Kuruzivetteyim. Beni bu halimden tsmi mahfoz bir oknyucu = lu Üyesi kuıtarıp liseyi bitirip ve Fakülteyı okutacak bir hayırsever aileye veyahut burs verecek bir kimseye muhtacım. ÖZ VE SEKİL ıııııt Havası, suyu ve denizi = emsalsiz fakat pislikten, = sinekten oturulmaz = sayfiye MALTEPE | Istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Şerif Egeli'nin yaptığı açıklamaya göre Üniversite İnkişaf Plânının tatbiki için 325 milyon liraya ihtiyaç vardır. Bu yıl Üniversite Kütüphanesi, Işletmecilik ve Gazetecilik Enstitüsü, Biyoloji Enstitüsü ve Morfoloji Enstitüsü binalarının inşaatma başlanacaktır. j Üniversite İnkişaf Plânı çerçevesi içine giren binaların inşaatı 1962 I yıhndan bu yana sırf kırtasiyecilik yüzünden geri kalıyor, bu konuda ayrılan tahsisat yıl sonunda iade ediliyordu. Belediye'nin, Fen Fakültesi İle Merkez bina arasında kalan bölgeyi «Üniversite tnkişaf Sahası» olarak kabul etmekte gecikraesinden ve Üniversite Kütüphanesi konusunda çıkarılan güçlüklerden çok §ikâyetçi olduğunu açıklayan Rektör "bütün engellere rağmen projelerimizi tatbik etnıek konusunda azunliyiz» demiştir. Istanbul Üniver&itesinin 2. beş yıllık plâna girmek üzere hazırladığı «Üniversite İnkişaf plânının en son şekli prensip olarak Imar Bakanlıjınca da 15 yaşındaki çocuk kan dâvası uğruna cinayet işledi L'RFA Önceki gün Suruç ilçesinde 15 yaşında Ali Şahin, geçen yıl babası Ibrahim'i oldüren amcası 45 yaşındaki Mustafa Alptekin'i Kaymakamlık binası önünde tabanca ile vurarak öldürmüştür. Kaatiü yakalamak isteyen Jandarma Uzatmalı Çavuşu ağır surette yaralanmıştır. Etraftan yetişen jandarmalar kaatili yakalayarak Adliyeye teslim etmişlerdir. Alman fılimcileri Izmire geliyorlar İZMÎR, (s.3.) Federal Almanya'nın Devlet Televizyonuna mensup bir filim ekibi, bu sabah Izmir'e gelecektir. Ekip, Turizm ve Tanıtma Bakanlığının temin ettiği bir helikopterle önce havadan, sonra da karadan şehrin tarihi ve turistik yerleri AP. İl Başkanı refakat ediyor B.B. ertesi gün nurculuk dâvasına bakmak üzere Bayburt'a hareket etti. Kendisine A.P. İl Başkanı tE. ile S.K. refakat ediyorlardı. Mübarek avukatınuâi hiç boş vekti olmadiğıuı soylemîşti. Nitekim, Bayburttan sonra yine bir nurculuk dâvasına bakmak üzere Samsun'a, oradan da Ankara'ya gidecekti. t.E. ve S K. de bütün bu seyahat boyunca B.B.'nin yanında olacaklardı. S.K., Erzincan'a dönüşünde, uzunca süren bu seyahati hakındaki izlenimlerini bana şöyle anlatmıştı : « Seyyahatimiz Risalei Nur" on sayesinde, elhamdulillâb çok muvaffakiyetli geçti. Girdiğimiz bütün nurcülok dâvaları beraetle neticelendi. Ankara'ya vardığımızda B.B. Bey Mübarek bizlerden ayrıldı. Biz I.E. ile birlikte A.P Genel Merkezine eittik, orada partililer!* Istişarelerde bulnndnk. Parti Medis Grnpn içinde hizipleşmeler var. Blr k ı n m bedbahtlar bizi tarvip etmiyertor. »frendfffrine iyi b l r ders verelim dedik. Fakat, adamlar miirtedlesmişler. Nnh diyorlar, Peygamber detniyorlar. F a kat, kısmı âzamı tmanlı. Onlarls yaptıfımız hnsnsî cörüşrnede, imansıılann tasfiyesini tstedik. Kabnl ettiler^ Bu arada «imansızlar» prupundan sayılan o zamanki parti ileri gelenlerinden Tahsin Demir a v i a kavga ettiklerini söyleyen S.K., dâvamızın Ankarada memnuniyet verecek şekilde inkişaf etmekte olduğundan sevinçle bahsediyordu. YARIN Moda oluyor Eleman Aranıyor MODERN BİR KLİNİK niği dünden itibaren hizmete girmiştir. Dr. Ajrtan Vardar ile Dr. İsmet Ataman'm müşterek olarak açtıkları kliniğin en önemli özelliklerinden biri ameliyathanelerinde bulunan Hanow lâmbasıdır. Bu lâmba sayesinde cereyan kesildiği zaman da ameliyat yapılabilecek, dolayısiyle birçok hastanın hayatı kurtanlabilecektir. İstikbal vâ'deden bir sanayi sahasında yetiştirilmek ü z e r e : 1) En az lise, teknik okul veya muadili okullardan diplomalı. 2) Askerliğini yapmış, 3) 25 35 yaşları arasında, 4) Sanayi sahasında tecrübe sahibi G E N Ç E L E M A N L A R A ihtiyaç vardır. Taliplerüı kısa hal tercümelerini havi mektupla tSTANBUL POSTA^ KDTUSU 1220 adresine müracaatları rica olunur. (tlâncılık: 4801/8576) Okumak isliyorum Başan tankeri 625 bin liraya satıldı Denizcilık Bankası, bu sene çürüğe çıkardığı «Başan» tankerini. 625 bin Iira karşılığında Kaptanoğlu firmasına satmıştır. Fransa'da 1924 senesinde inşa edilen 1133 gros/tonluk «Başan», Camialtı Tersanesinde yapılan «YakıtI» tankerinin hizmete girmesinden sonra kadro dışı bırakılmıştı. • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • »•• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •» » • • • » Beni okutup hayatımı bu müşkül durumumda kurtarırlarsa hayır dualarını ve Al:ahm sevabuıı almış olurlar. Bakkal Şerafetün Yiğit eliyle Bayratn Yiicel Şerefli Koçhisar Karabük köyü Mes'uliyet duygusu yok mu? (T R.T.) y e Anafartalar lisesi Kolej yanşmasında : «Guatemala'nın baş şehri neresidir?» sorusuna yarışmacı «Guatemala City» diye cevap vermiş, bu cevap jüriye danışılmadan spiker tarafından yanlış sayılmış, spiker misallerle sözünü doğrulamağa çalışmıştır. Yanşmacmın cevabı Ankara fakültelerinin yetkili üç profesörf tarafından doğrulanmasına rağmen radyo bunu düzeltmege yanaşmamıştır. Lisemiz halen TJt.T. ile mahkemelidir. Daha sonra yine Kolej Atatürk Lisesi yanşmasında, Atatürk Lisesi yarışmacısına: «Atlas Okyanusu'nun en büyük adası hangisidir?» diye sorulmuş: «Grönland'dır.» cevabı kabul edilmeyerek Baffin adası denilmiştir. Hele bu durum bizleri radyo basında j'anşmayı dinlerken kahretmiştir. Çünkü ilkokul 5 ci sınıftaki kardeşim bile Grönland cevabını vermiş, atlası açıp bakarak Baffini görünce hayret etmiştir. Radyonun herşeyden önce bir eğitim öğretim kurumu olduğu yanşmanın niçin bu şeküde kolejlileri tutarcasına cereyan ettirildiği, haksızlığın önlenmesi için sayın TJR.T. Genel Müdüründen içine pul da koyarak bir mektupla cevaplandırılmasını rica ettiğim halde cevap alamayışım beyni yanşma sonuçlanndan çok daha fazla üzmüş ve sarsmıştır. Taahhütlü yolladığım mektup belki de Sayın Genel Müdürün ellerine ulaşmamış veya ulaştırılmamıştır. Nerede sorumluluk duygusu? Biz bunu çeşitli ömeklerle büyüklerimizde görememenin tizünttisü içindeyiz. T.R.T. bu sütünlarda bizleri aydmlatarsa, bu aydınlatmada sayın hocalarımızın T.R.T. ye yaptıklan bu olayla ilgili müracaatlarında tekrarladıklan biz özerkiz sözcüğünü de açıklarlarsa biz liselileri ayrıca memmın ederler. Mes'uliyet duygusunun da en güzel bir örneğini yermiş olurlar. AYNÜR AKTOLGA Jebecl Caddesi 105/5 C E BE C İ A N K A R A I • • • • • • • AÇIKHAVA TİYATROSUNDA 30 Temmuz, 2 4 7 10 Ağustos 1966 Günleri saat 21 de (YALNIZ 5 TEMSİL) İ Eğitmenlerin İ emekü hakkı Biz eğitmenler milli eğitım hîzmetinde yirmi beş yıl haksız lıukuksuz hayatımızı yıprattıktan sonra 326 sayılı Kanunla emekli hakkı tanınmışsa da, geçmiş yıllanmız hizmet sayümamıştır, ancak on yılı borçlanmak suretiyle kabul edilmişse de yaşları emekli süresini doldurmağa müsait olmayan eğitmenlerle vazife başında ölen veya sakatlanan eğitmenlerin durumu gözönüne alınmamıştır. Benim gibi yüzlerce eğitmen kapıdışarı edilmiş, eli boş evlerme dönmüştür. Şimdi biz çiftçi mi. hamal mı, çoban mı olahm? Yoksa mılli eğitimin yirmi sekiz yıllık hizmetlisi diye büyük bir levha yazıp boynumuza asarak kapı kapı mı dolaşalım? ŞAHtN Eğitmen Sarıyer Icra Memurluğrundan Menkııl Mal Satış llânı 965/393 T. Bir borçtan dolayı mahcuz olup Satışına karar verilen beher çuvalı 80 liradan 40 çuval ekmeklik un'un ceman 3200 lira muhammen kıymetindeki menkul malın birinci açık artırması Sarıyer Yenimahalle Caddesi 53 sayılı fınnda 9 '8/9S6 salı günü saat 14.30'dan 15'e kadar yapılacak ve sürülen pey muhammen kıymetinin °/oT5'ini bul madığı takdirde ikinci açık arttırması da 12.8.966 cuma günü aynı yer ve aynı saatte yapılacaktır. Belediye tellaliye resmi ile ihale karar damga pulu müşteriye aittir. Taliplerin muîjTen gün ve saatte mahallinde hazır bulunacak olan sati' memuruna müracıatları ilân olunur. 7.7.966. RUSTİCAHA (Opera 1 perde) CmiLERİİ İtalyan LİCİNİO P. Mascagnı R. Leoncavallo IPAGLIACCI (Opera 2 perde) MONTEFUSCO AMEDEO ZAMBON • MİSAFİR SANATÇILAR ANKARA DEVLET OPERAS1NDAN NEVİN PERE DOĞAN ONAT MERAL, ALPER YALÇTN DAVRAN SEYİT AHMET YILDIZ ve GÜHER GÜNEY METE ÜĞUR NÜKHET YALÇIN BEDROS KUYUMCU ÖZER SEZER GÜZİDE DELİDENİZ iştirakiyle Şei Koro Şefi Sahneye Koyac DEMİRHAN ALTUĞ MUHİ'ITİN SADAK AYDIN GÜN PİNO TROST 1 BCD blokları (15 TL.) A, E bloklan (10 TL.) sı, üst bloklar (5 TL.) SL Üst bloklarda öğrenciye % 50 tenzilât yapüır. 2 Bütün temsillere «it biletler 25. Temmuz 1866 Pazartesi günü saat 12 den itibaren Tepebaşı ve Açıkhava Tiyatrolan Opera gişeî^rinde saEışa çıkarılacaktur. « ŞEN OUL Opereti 2 3 2 4 Temmuzda son iki temsil • • • KAPTAN NECDER OR «40 YILDIR DENtZDE» • • Temmuz 23 RebiiUâhır 5 S O V. E. â c T) C 3 4.45j 12J20] 16.18 19.34 21.28 | 9.101 4.45 8.43 12.00 lı S > 1 2.40 7.05 1.53 rilllllllllllllllllllllllllllllllllllliniiiFİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIlllUlllllllllillllllllllllllllllllllllllllllllin (Bana: UU Ult> •••••»•••»»•»••••••»»•••••»•»•»••»»»••••»•»»»•••. >••••••»•••••>»•••• (Basın 17632 8568)