22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞAHÎFEDÖRT 17 Temınuz 1966 CUMHURİYET *•••••••••••••••• ::::::::::::::::: OOflCİ <MaMSS7C»V Di&HC* UMAALAHI. k ! ! ! " ! " i " 2 ! î ! ! ! " Dr.NO ii.üüiiH raı ny Jon JIFFANY JONES Elif hanım JglGAZ. BEklZtNl E MÜ C • • « • •• • • # • • • •• « « • > • • • • •* «• • • • • • • • • • • • • • • «• • • « • •• • » • • • • • • • « ••) • • • • • • *•« • • • • • • • • • • • • • • •« • • • • « "*»IîîIi2IIî!İ*lî!!•*!* .•İİMMÜÎÜIM"!"*"!"."?"'""*"**'*** »«••«««««!«•>««#«•!> MIMtlMN<IM«MIIIIM<t.l« » «•«« teşekkür etti. Zaten, Paris'ten «Bilgisiz boş inançlara sap tiyor?» diyordu. «Konuşulmaması gereken bir konu bu ama, ken ayrıldıklarından beri birlikte yat lanmış onsanlar bunlar. Aldır «Bıraz soğuk aldım da ondisi açarsa, o başka. Dine içten, ma.» mamışlardı. Chopin kimi zaman dan. diyordu. cY&ğmurlar dinip sorup araştırmadan ınandığı için, pek istemişti ama, yanlarınEn sonunma, Senyor Gomez de güneş çıkınca geçer.» benim davranışımı kolay kolay da Maurice'le Solange'in bu geldi. Içeri girmedi. George Kendini aldatmaya çalışarak. anlayamaz o. Hoş, kimi vakit ben lunmalanndan ötürü vazgeçmişSand'a bahçeden yüksek sesle. daha Paris'teyken de, öksürüğükendim bile anlayamıyorum ya!» tiv öfkeyle birşeyler söylemeye başne hep «soğuk algınlığı» demeyi O gün daha sonra, blrçok şeyleHekim: «Kan almalı, hacamat ladı. Öyle sinirliydi ki o azbuhuy edinmişti. George Sand buri düşünebilmek için, tek başma, etmeli» diyordu. çuk fransızcasım da unutmuştu, na hiç de inanmış değildi, heuzun bir yürüyüşe çıktı. ChoGeorge Sand: «Geri usuller George Sand onun ne demek ismen hekim çağırttı. pin'i Paris'e götürerek, onun sağ bunlar, hiçbir faydası yoktur» tediğini ancak neden sonra anla Gelen hekim bir şey söylemek hğını tehlikeye atmayı göze aladedi, üçünü de uğurladı. yabildi: Köşkten tez çıkıp gitistemiyor gibiydi, ciddi bir tavır bilir miydi? Hemen faemen yola Chopin de arkasından kapıya meliymiş, «veremli bayı» da alıp la gitti, ikı hekim daha alarak çıkabilecek kadar iyileşmiş ama, gelmiş, kara kara düşünür gibi götürmeliymiş. Ayrıca, onun yageldi. George Sand'ın sonradan bu uzun deniz, kara yolculuğu ona bakıyordu. tağını yakmahymış. duvarları öğrendiğine göre Palma'da topuyorardı onu. «Öteden beri biliyordum yeniden alçıyla badana ettirmetopu bu üç hekim varmış, oralıben bunu. George. Bizim soyun Daha da kötüsü, simdi Paris'te li, yatak çarsaflarının yerine yeların inancına göre de bunlar hastalığıdır bu. Emilia ablam niîerini yaptırmalıymış... hepsıkış ortasıydı. her derdin devasını bulurlarmış. bundan öldüydü.» ni kendi kesesinden. Bunun üzerine, George Sand Birazıcık fransızca biliyorlar «Bırakmam beni seni bunsimdilik Mallorca'da kalmalarınChopin: «Niye kızmış?» diye dı, George Sand'ın ispanyolcası dan ölesin, Chopin!» da karar kıldı. Yalnız, nerede osordu. da onların fransızcasından da az Başını çevirip üzgün üzgün oturacaklardı? Palma'da onlara George Sand: «Hiç anlayamadı; öyleyken, anlaştılar, George daya baktı. O incecik duvarlarkim bir odasını bile kiraya vedım» diye kaçamak yoluna sapSand da onların dediklerini Cho dan alçı kabuk kabuk sıynlıp rirdi? tı. «Yalnız, bizi burada istemipin'e aktardı, çünkü o hiç ispandökülüyordu. Yer de, tavan da Gümrük Dairesi'ne uğradı, geyorlar artık, o anlaşıhyor.» yolca bilmiyordu. rutubet içindeydi. Mangallann ne Chopin'in piyanosunu sordu. Chopin. üzgün üzgün: «Benim «Bir mendilin içine tükürdumanı açık pencerlerden esen Gelmişti en sonunda. Gitti o koyüzümden» dedi. meni istiyorlar, Chopin.» soğuk havada dönüp duruyordu. caman sandığa baktı, gümrük me Chopin söyleneni istemiye is Çok sıcak yermiş, doğrusu! Böy «Saçmalama! Ben biliyormurlanndan biriyle de kavga et temiye yaptı, sonra hekimler bidum zaten: Buranın ahalisi kilile oldugunu biri söyleyseydi bamek zorunda kaldı: Açıkça görü rer birer onun balgamını gözden seye gittiğimizi hiç görmedikleri. George Sand zavallı Chopin' lüyordu ki hükümet makamlan geçirip koklarlarken yüzünii ekri için kızmışlar bize.» in durumunu büsbütün ağırlaşda Chopin'in hastahğından tedir şiterek onlara baktı. Chopin: «Kendi hesabıma, kitırmıştı. gin olmuşlardı, Gomez gibi onlar «Göğsünü dinlemek istiyorliseye gitmek isterim ben» dedi. «Götüreyim mi seni gene Pa da onu topraklanndan sürmeye lar. Dinlerlerken öksüreceksin.. «Nefret. korku tannsına ta ris'e, Chopin?» bakıyorlardı; bunun için, piyaChopin göğsünü açtı, hekimler pınmaya mı?» Chopin duraladı. noyu vermek istemiyorlardı. sırayla vurup vurup dinlerler «Bence Tann sevgidir, Ge «Bu durumda o kadar uzun ken arka arkaya öksürdü. orge.» George Sand ona • buna gizlibir yola gelemem.» ce biraz para yedirirse bu iş olur tlk gelen hekim: «Verem» de «Bencp de öyle » George Sand onu yatırdı, tam belki diye düşünüyordu ama, pi di. George Sand içinden: «Kilisebir hafta baktı. Sonra hava düyanoyu alsa bile nereye götüreGeorge Sand: «Soğuk algınlıye gitme bakımından ben artık zeldi, havayla birlikte Chopin'in cekti ki? ğı» diye ayak diredi. tam bir hıristiyan sayılmam, acasağhğı da. Artık kalkıp oturabi (Arkası var) «Verem» dedi gene öteki. ba bunu yüzüme vurmak mı isliyor, kararsız güneşte kısa bir «Verem de bulaşıcı bir hastahkyürüyüşe çıkıyordu. Bu yürüyüş tır.» lerin ona çok faydası oluyordu Sonra George Sand'ı bir köşeama, çok geçmeden başka bir 8 9 10 111213141516 ye çekti. Senyor Chopin'in onun bakımdan azap olmaya başladı: kocası olmadığını biliyormuş aSokaklarda ahali onları görünce ma, gene de biliyormuş ki ankaçışıyordu. öfkeyle yumruk sal cak resmen kocası değilmiş. Her lıyorlar, arkalanndan küfürler ikisinin de sağhğı bakımından savuruyorlardı. birlikte yatmamahymışlar. Chopin acıkh acıklı: «CüzamGeorge Sand soğuk bir tavırla h mıyım ben?» diyordu. 79 S1N» p AYSEILEAO konu ve resim: Ayhan Başoglu B l İLONA .... İS SA&TLEBt w,uzunu Kinf Fnnıra Srndicale. Inc. 1965. V « M Bu tartışmayı bir sonuca bağlıyor muyuz, bağlamıyor muyuz, anlayalım. SOLDAN SAĞA: 1) Fransız filimlerinin ünlü ve yıllann unutturamadıgı komik aktörlerinden biri; aptal, budala (argo); 2) Afrtkanın kuzeyinde bulunan bir memleketin halkı; 3) Bir ajansımızın rumuzu; tersi: Baş; gelirler; 4) llk adı Maurice olan, yine kendisi gibi ressam Susanne Valladon'un oğlu ve bilhassa Monmartre peyzajlan ile Un yapan modern Fransız ressamı; tersi: 1577 yılında doğan ilk lsmi Pierre Paul olan Venedik ve Bomada çalışan Londrada fspanyol Elçiliği yapan büyük Flaman ressamı; 5) Doğu bölgesinde ojTianan milll oyunlarımızdan birinin adı; Fenerbahçe takımının geçenlerde 25. defa milll lormayı giydiği için Pederasyon taraiından gümüş madalya ile taltif edilen forvet oyuncusu; ikinci adı Pons olan dünya çapındaM bir lirik sopranonun ilk ismi; 6) Putbolda bir pas ve şüt şekli; Marmara bölgesinde bir göl ve aynı zamanda kasaba ismi; (1S); 7) En ziyade imal ettiği elektrikli traş makineleri ve daktilolar ile tanınmış bir firmanın ismi; iki kelimeden müteşekkil bir emir; 8) Sanat; tersi: Geometıide eni boyu ve yüksekliği bulunmıyan şeye verilen isim; 9) Bilim adamı (çoğul); tersi: Cirkin, yakışıksız; 10) Dünyamızm peyki; tersi: Karadeniz bölgesinde bir maden havzası; tersi: Ulaştır mânasına bir emir; 11) Piyasada satılmakta olan saç boyalarından birinin markası; tersi: Üzerinde yemek yediğimiz ve iş gördüğümüz ev eşjrası; 12) Bir renk; tersi: Bir hava yolunun nımuzu; Tersi tapınak; 13) Tersi: Bir erkek adı; topragın kazılması suretiyle yapılan su yolu; bir haber ajansının rumuzu; tersi: Bir meyva; 14) Beş nalifeden biri; tersi: Gardrobumuzdaki elbise taşıyıcısı; bir emir; 15) Titreme; tersi: Müslümanlann fbadet yeri; hakikl olmıyan, sabte; 16) Beyaz ve saf ırk mensubu; ilâve; tersi: Christian Dior'un hanımlar arasında pek tutulan parrumlerin. den birinin ismi. YUKARIDAN AŞAG1: 1) Madame Bovary isimli romanı yazan ve ilk ismi Gustave olan meşhur Fransız yazarmın ikinci adı; Turlciyemizin en güney noktasında bulunan burunun ismi; 2) Elçiliklere baflı olarak çalışan memur, kamer, tersi: Vilâyet; 3) (ET); tersi: tlk adı Hedy olan ve bir kaç ay önce adı Amerikada bir mağaza nırsızhğına karışan ve bilâhare suçsuzluğu anlaşılan halen sinemayı terketmış olan, çok güzel bir buruna sahip bulunan yıldızın ikinci adı; son bir kaç yılda sayfiye olarak büyük rağbet gören Marmaradakı küçük bir adacık; 4) Bir erkek ismi: deniz cenklerindeki kahramanlıkları ve denizciliğe ait mensur ve manzum eserleri ile Un yapan. Akdenizde düşman donanmalannı titret«n ve fakat bir ihbar üzerine 1554 te Kahırede Kanunî Sultan Süleymanın emri ile öldürtülen büyük Türk denizcisi; asker; 5) Tersi: İkinci ismi Hom olan Amerikalı zenci bir haiif miizik şarkıcısı; genişlik; 6) Tersi: «Hayırlı sabahlar» ve «Hayırlı aKşamlar» dileklerinin sonuna eklenen kelime; Balkanlarda ve Birinci Dünya Harbinde Türk askerinin çarpışmış olduğu bir bölgenin halkı; 7) (DS); tersi: İstanbulda İstiklâl caddesinde bir ayakkabı mağazası; genişliği mânasına bir kelime; tersi: Kumanda, direktif; 8) Bir göa rengi; tersi: Trenlerde vagon dizisi; bir renk: 9) Tersi: Tanrıya göre insan; ikinci adı Ricci olan meşhur bir ttalyan modacısının ilk ısmı; tersi: Sıfat eki; 10) Biı nota; saçlan düzeltmek için yapılan bareket; 11) Demir kın renginde 400 derecede gaz haline gelen, oksiüeşince zehir olan, halk arasında sıçanotu denilen basit bir eleman; müzikte sus isareti; bir kürk hayvanı; 12) ülaşan, gayesine vasıl olan; tabiatta deniz suyunda sodyum iyodür halinde rastlanan ve ^tom ağırlığı 126.92 olan hekimlikte ve fotoğrafçılıkta kullanılan mavimtrak bir cisim; bir hayvan; Anadoluda yaşamış tarihi bir Türk kavmi; 13) Bir fikri aşüamak, kulağına sokmak mânasına iki kelime; utanma duygusu; 14) Karnı doymamış olan, künyada bizmut cisminin simgesi; kimyada berilyum madeninin simgesi; masalann. raflann üstüne süs için konulan zarif şeyler; 15) Üstüne pul yapıştır mânasına bir emir; Arapça ve Arap ırkına ait; 16) Tersi: Bir nota; bir tehllkeyi göze almak mânasır.a iki kelimelik bir söz. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdür.üğünden: 1 Esenboğa Hava Limam Ana Tamir Atölyesi AC blokları çatı tecrit işi 2490 sayılı kanun hükümleri dabilinde kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkartılınıştır. 2 İşin keşif bedeli 104.895. lira olup geçici teminatı 6.494.75 liradır. İşbu teminat idaremizin T.C. Merkez Bankasındaki 57 sayılı hesabına veya Genel Müdürlük veznesine yatırılıp karşılığmda makbuz almacaktır. 3 Eksiltme 1.81966 tarihine tesadüi eden pazartesi günü saat 16.00 da Ankarada Genel Müdürlük Alım, Satım Komisyonunda yapılacaktır. 4 Bu işe ait şartname Ankarada Genel Müdürlük Malzeme Dairesi Başkanlığında, İstanbulda Yeşilköy Hava Limanı Başmüdürlüğünde görülebilir. 5 Bu işe girmek isteyenlerin en geç 27.7.1966 günü mesaî saati sontma kadar aşağıdaki belgelerle birlikte bir dilekçe ile Genel Müdürlüğe müracaat ederek işe girebilmek için yeterlik belgesi almaları şarttır. Müracaatta Genel e\Tak kayıt tarihi rcuteber olup postada olacak gecikmeler ve telgrafla müracaatlar nazarı dikkate alınmaz. a) 1966 yıfcna ait Ticaret Odssı belgesi, b) Personel bildirisi, c) Bu işe ait teçhizat bildirisi, d) 1966 yüına ait banka referans bildirisi' (Malî yeterlik belgesi), e) Bu işe benzer bir işin katî kabulünü yaptırdığına dair resmî belge, 6 İsteklilerin iraderruzden alacakları yeterlik belgesi, teminat mektup veya makbuzunu havi usulüne göre tanzim edecekleri kapalı zarflannı ihale saatinden bir saat evvel Alun, Sabm Komisyonu Başkanlığına vermiş olmaları şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. İsteklilerin gerçek tek kişi veya tüzel kişi olması şart • tır. (Özel ve tesci! edilmemiş ortaklıklar kabul edilmez) (Basın A. 9021 16759/8323) 69 Ne OIUT, Drum. Yeniden başlama. Biraz olsun dinle beni. Fakat genç adamın beyni durmuş, kulakları sağırlaşmıştı âdeta. Bıçağını yerde yatan kanlı viicuda tekrar saplamak için kaldırdığmda Blalse'in de orağı tutan eli nln kıpırdadığım farketti.. Ve bıçak duvara saplamrken Drum, boğazında garip bir sancıyla muvaıe nesini kaybedip dizleri iizerine çö küyordu. Gözleri iri iri açılmıs olduğu halde elini kaldırmaya çalışarak Blaise'e bir şeyler söylemek istedi. Fakat kuvveti gittikçe kesiliyor ve her yanmı gri bir duman sanyordu. Boynunda da acaip bir sıcaklık vardı. Zaten Blaise e ne söyliyeceğüıi bile unutmustu. Gözleri yavas yavas kapanırken kulağına oradan buradan sesler gelmiye başladı. Erkek ve kadın çığlıklan birbirine karışıyor, bir kadın mütemadiyen adını tekrarlı yordu. Başında garip bir dönme ve karmcalanma hâsıl olmuştu. Bir kere daha gözlerini açmaya çalışırken ruhunun kendlsini terk ettiğtni anlamıştı artık. Callnda Drum'un kanlı gögsüne kapanmıs hıçkırıyordu. Onu sen öldürdün alçak! Hayır onu ikimiz öldürdük. Ve şhndl sen de öleceksin. Drum böyle lstemişti. Madem o yapamadı ben bitireceğim bu işi. Ondan sonra da kendlmi öldüreceghn. Drum'suz bir yaşantı olamaz benim Için. Blaise yerdeki kanlı orağı alarak Callnda'ya uzattı ve hıçkmklı SIYAH AŞK bir sesle bağırdı: Haydi al bunu ve boğazma sapla. Bu sırada AIiz'iu sesi iklsini de durdurmuştu. Durun! Ne oluyor burada'. Allz sofanuı lâmbasıru yaktıği zaraan gördüğü manzaranıa dehşe tiyle bir an olduğu yerde kalmış sonra deli gibi Drum'a doğru ko$mujtu. Blaise ile Calinda şaşkın bir halde sahiplerini »eyrediyorlardı. Alix, Drumnn kanlı yüzünii elleri arasına almıj hıçkırıyordu. Bir an sonra yerinden fırlıyarak Callnda'nm iizerine atıldı ve kızı çılgın gibi tokatlamıya başladı. Drum'un kanryla boyannuş ellerl Calinda'nm yüzünii de lekeliyordu. Senin yüzünden oldu değil mi aşifte? Söyle nasıl yaptm bu işi, nasıl kıyabildin ooa! Aliı neden sonra bağırmaktan ve dövmekten yorgun düşerek kol tuklardan birine yığıldı. Birkaç daklka sonra tekrar konufmaya başlamıştı. Blaise, bu gece barada oianlardan kimsenin haberi olmayacak anladın mı. Sen de iyi dinle Callnda. Dnımu bu halde kapmm önünde bulup Içert getlrdlnlz. Herkese böyle söyllyeceksiniı tamsm mı. Blaise, Drumnn boynundaki muskayı çıkarbp bana getir. Günes iyice yükseldigi sırada Alix elinde oğlunun kanlı muskası olduğu halde yatağma kapanmış hıçkrrıyordu. Tamboura! An sevgilhn! Senden kalan yegâne hâtıranı da kaybettim. Oğlumuz öldü artık. Senin gibi, onuda. kurtaramadım. 3 ÜNCC KİTAP I Dnmaine sokafında sıcak bir öğleden sonra büküm sürüyordu. Miizik akademisinde herkez uykuda olnrdn bu saatte. Fakat Drumson nedense bugün uynvamamıştı. Blaise ile Calinda odalanna çekilmis ve vanlarında diğer çocnkları oldnğn hal de nynyorlardı. Alix ise bfiyük yatağında tatlı rflyalara dalmıştı. tkinci kattaki beyaı kızlar ve üçfincfi kattaki lenci esirler bile uynyorlardı. Drumson çok yornldugn halde yatmak istememisti. Blaise dayı sı henfiı ynmuıak adelelerinin kaldıramıyacağı kadar agır isler yüklüyordu ona. Buna itiraz etti|i bir fün ise ondan «Bir an evvel kuvvetli bir döğügçtt ol Yazan : KYLE ONSTOTT •Çev/ren: . SE/JVI4 man lâzım. Mamad yeni bir dövüşçfiye ihtiyacı olduğu için seni satmıyor» cevabını almıştı. Babasının ölfimünden sonra üç sene müddetle Nouvelle • Orleans şampiyonluğunn muhafaza eden Blaise kolundaki bir arıza yüzünden üstüste yans kaybedince dövüşfi bırakmak mecburi yetinde kalmıştı. Drumson, babasının Nouvelle • Orleans'ın hiç rastlamadığı üstünlukte bir pankreasçı oldugunu biliyordu. Madamın müşterileri hâlâ ondan sitayisle bahsederlerdi. Hiç kimse de onun ölümündeki sırn çözememişti. Evinkapısında bir ünlü dovüsçünün boğazını kim kesmişti? Blaiıe dayısı kendilerine yüz vermedjfi bazı kıskanç kadınlann bunu yaptığını tekrarlardı hep. Kadınlann ne ka dar tenlikell olabileoeğlni d& şünen Drumson ön kapının çalınmasıyla irkiliverdi. Bu saatte hiç kimse celmec di, kim bn münasebetsiz? diye söylenerek kapıyı açbfı zaman karşısında zenci bir arabacı gör dü. Onnn arkasındaki gayet lüks arabada ise genç bir beyaz otur maktaydj. Arabacı kısık bir ses le Rordu. (Araası var) RAKAMLI BULMACA 7 T X 2 1+ . |x M İ4İ2KI TJ| B D AID Iranşından alınan tahsise atfen kapalı teküf almak suretiyle ham deri salınalınacaktır 1 Bu işe ait evsaf ve mütemmim malumat müessesemizin Beykozdaki merkezinden veya Sirkeci 5. Vakıf Han altındaki İrtibat Büromuzdan temin edilebilir. 2 Müessesemiz ihtiyacına ve evsafnameye uygun olan teklifi tercih etmekte serbesttir. SÜMERBANK DERİ VE KTJNDÜRA SANAYİt MÜESSESESİ (Basın 17016/8342) 2" B OUnkn fttlltnnranır nallpdilml» ?eklt NASIL HALLEDh.tCKH? Yukarıdalo •akHml. nulmarada sadeee 4 tane anahtar lipucu) ve N tane sunoç vardır Bos : olan 12 karenın Içıne l den a a kadar oygun Direr rakam korarak ve toplama çarpma cıkartma h«lm» ıjarellerınf dikka' ederek soldan uığs ve vukHrııian asafıv» holm3raH« »osiı>rilp> sonuclan hulunıı/ Bira? faktinizi alıı amr . bo. vaktini' hoşça eeçirmis olursunu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle