05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKt 5 Mayıs 1966 CUMHURİYET TURİIM ve ÜYGARIIK Ziya ERALP akın komşularına kıyasla Türkiye, dış turizm bakımından işin daha çok başlançıemdadır. Bu konuyn doğrulayan olay, yabancı turist »ayısının son yıl (1965) 325 bin'e çıkabilmesi (ki biz bunu büyük bir başarı sayıyoruz) ve dış ödemeler dengesinde turizm hesabının 10,5 milyon dolâr gibi küçümsenemiyecek bir açıkla kapanmıs olmasıdır. Diğer bir deyimle dış turizmden sağlanan gelir, synı konnda yapılan harcamaları karsılamaktan oldukça uzaktır. Bu rakamlar, Akdeniz çevreslnde kapılarını turizme açmış memleketlerinkiyle karşılaştırılırsa yukardaki düsüncenin gerçeğe ne derecede yakın olduğu anlaşıhr. tşin henüz başlangıcında olmayı bir bakıma iyimserlikle karsılamak gerekir. Çünkü meselelerimizi dahs geniş bir özgürlük içinde çözümleyebiliriz; yığıntıların ağırlığı altında değiliz, başka memleketlerin denemelerinden yararlanabiliriz. Ancak bu iyimserliği ve özgürlüğü «zarnan» unsuru çok sınırlamaktadır. Şöyle ki: Dıs turizm akını âdeta bir baskı halinde kapımıza gelip dayanmıştır. Bu zorlama bir telâş havası içinde çoğu kere iyi düsünülmeden, yanlıs kararlar alınması sonucunu vennektedir. Meseleleri yığıntılı haliyle alıp çözmeye çalışmak yanlıslıkların, olumsuz davranışların kanımızca baslıca nedenidir. Tersine bu yığıntıyı ayıklamak, temelde yatan meselelere inmek ve çözüm yollan üzerine eğilmek gerekir. Bu yazıraızda turizmin bir tanımı ile temel meselelerimizden b:rine değineceğiz : Turızm ve Tanıtma Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Iuyla dış turizm gelirinin hacmini tâyin eden bir eleman niteliği taşımaktadır. «Seviye farkı» nın iç içe ve karşılıklı nedenleri kaba çizgilerle iki grnpta toplanabilir. Bunlardan birisi mânevi, diğeri maddi'dir. Her iki grup da sebep netice Uişkileri içinde düsünülraelidir. Genel kültür seviyesi, batılılaşma davranısı. hayat felsefesi, çalışma tutnmu, fanatizm v.b. gibi davranıslar kaba hatlariyle mânevi nedenler grupunda dfişünülebilir. Maddi sartların dozurduğu «seviye farkı» ise, yatırım politikasına verilecek yön ve önceliklerin direkt etkisi altındadır. ^«•••••••••«"••••'£ r.:: ^»••••İİİÎT! •I • L • »I • •1 • Har vurur harman savurur Sarmaşık çıkmazı Memet Fuat YENİ DERGİ'nın yirminci sayısım Duşünce Özgürlüğü'ne ayırmış. özgürlük (Hürriyet) üstüne değerli yazılarla bezenmis güzel bir sayı bu. Ancak özgürlük konusunda lâf bitmez, tükenmez. Ikiüç inceleme, üçbeş araştırma, özgürlük düşüncesine bir yeni katkı olsa bile süregelen tartışmaiarı bıtirecek gibi değildir. Dünkü gazetelerde çok acı bir haberi okurken hep özgürlük konusunu düşündüm. Bizim gazete, haberi şöyle özetliyordu : Fatih Acıçeşme Neslışah Mahallesı Sarmaşık Çıkmazı 6 sayüı tek odalı kulubede oturan 19 yaşındakı felçlı Selâhattin Fenerci dün sabah kendını yakarak hayatına son veftnıştır. Selâhattin Fenerci'ye komşuları bakarlarmış, ama «yalnız başına hayatla mucadeleye devam eden felçlı genç. komşularının da kendisine artık bakamıyacaklarını anlayınca üstüne gaz döküp ateşlemiş; kulübesiyle birlikte yanmıs cayır cayır. Olay, masallarda şiirlerde anlatılsa. inanmaz insan. Fatih Acıçeşme . Neslişah mahallesı .. Sarmaşık Çıkmazı... Selâbattin Fenerei .. 19 yaş... Felç... Komşular ve yangın. Selâhattin Fenerci"nin de özçürlüğü vardı. Ve kullandı onu. Üstüne gaz döküp, kibriti çaktı. Insanların seyahat özgürlükleri vardır, diişünce özgürlükleri vardır, ve kendi kendilerini yakmak özgürlükleri de vardır. Vietnamda Buda rahipleri kendi kendilerini yaktılar, Amerikada Vietnam için kendini yakanlar oldu. Selâhattin Fenerei ise ne Vietnam diktatörü Diem'i protesto için yakmıstır kendisini. ne de Amerikanın Vietnam saldırısını protesto için. . Ve bu memleketin anlı şanlı, diplomalı sertifikalı, profesörlü ordinaryüslü seçkinleri düşünmelidirler : Acaba Selâhattin Fenerei kimı ve neyi protesto için kendisini yaktı? Kaldırım romanları mantığına girerseniz, «Selâhattin Fenerei hayatının çılesıne son vermek ıçın ıntihar ettı» deyip çıkarsınız işin içinden. Bu mantık, tutulduklan nezleyi tedavi için Avrupaya giden Batılılaşma şampiyonu mutlu azmlığımızın işine yarar. Oysa Selâhattin Fenerci kendi hayatına kıyarken başka insanların hayatını protesto edivor. Tıp fakültesini yozlaştırıp estetik ameliyat için Batıya gıdenlerin, köyünden çıkmamışlann ülkesinde soyut seyahat özgürlüğünü savunanların. milyonlarca köylö çocuğunu okulsuz bıraktıktan sonra bir de üstüne kitap yasaklıyanların toplumnnda ve tstaııbulun ortalık yerinde kendini yakan 19 yaşında felçli genç... Orhan Veli'nin şiirini nasıl hatırlamazsınız : «Istanbulun orta yerı sınema...» YENİ DERGl'nin «Düsfince özgürlüğü» üstüne özel sayısını okurken hep Selâhattin Fenerci'yî düşündüm. iakmıştı kendini çocuk. Onun yangınındaki ısık hiç olmazsa birkaç kafayı aydınlatabilecek mi idi? Ya Anadoluda karanlıkta bıraktığımız milyonlarca çocuk? Onların besabı kimden sorulurdu? Anadoluda karanlıkta bıraktığımız milyonlarca vatandaşın besabı, Selâhattin Fenercinin besabı, ve Türkiyenin geri kalmışlığının hesabı, bütün bunlar fikir özgürlüğünün de hesabıdır. Diişünce özgürlüğü eğer bir lüks ise Turkiyede vardır. Cüzdanı şişkin olan mutlu azınlık kalkar Batıya gider, Türkiye için ve Türkler için yasak edilmiş ne kadar kitap varsa okur, ne kadar plâk varsa dinler, ne kadar piyes ve filim varsa seyreder. Avrupalı doktora gitmek gibi Avrupanın düşünce özgürlüğflnü tatmak da Turkiyede mutlu azınlığa özgü bir lükstür. Bir gün gelecek elbette Türkiye kurtulacak, insanlarımız gerçek özgürlftğe kavuşacak, ne Selâhattin Fenerciler bakırnsızlık yüzünden umutsuzluğa kapılıp kendilerini yakacaklar, ne çocuklanmız okulsuzluktan karanlıkta kalacaklar. O zaman özgürlüğün gerçek anlamını da halk anlıyacak. Türkiye padisahlıkla yönetilırken en özgür ınsan Padişabtı tstediğinin kellesini uçurur. istediği doktoru huzuruna getirir, istediği zaman seyahat eder. beğendigi kitabı okur, beğenmediği kıtabı yasak ederdi. Bir diktatörün yönettiği toplumda en özgür olan diktatördür. 14'üncü Luı o çağ Fransasında en özgür insandı. Derebeylik toplumunda en özgür olan derebeyidir. Mutlu azınlık toplumunda en özgür olanlar da mutlu azınlığa mensup olanlardır. Bugün Türk vatandaşları için yasak sayılan bütün imkânlar mutlu azmlığm elindedir. önce bu ayrıcalığa son vermeden Turkiyede fikir özgürlüğünün eerçekleşeceğinı düşünmek hayaldir. Bilim kitaplarının yasaklandığı bir toplumda özgürlük var dencbilir mi? Yenı Dergı'de okuduğuma göre, Roma tmparatorn Calignla. Homeros'un Odisea'sını «Roma yönetimine tehlikeli olun (erekçesivle yasaklamıs. Şimdi biz Caligula'ya fülüyoruz, Homeros yasaklanır mı diyerek. Bugün için Törkiyede kitap yasaklıyanların çocuklanmız için Caligula'dan ne farkı olacaktır. >••• • •• !••• Jamaika örneği ve Türkiye Jamaika Hükumeti «seviye farkı» nın aleyhteki etkis>ni azaltmak için bir zamanlar yedi yıl süre boyunca memleketi dış turizme kapamış ve nicelik nitelik yönünden talebi karşılıyacak tesislerini kurduktan sonra, kapılarını açmıştır. Bu çok asırı örnekten yararlanarak Türkiye bakımından su söylenebilir : Turizm politikası, memleketin dar alanlarda «belli nokta» lannı çağdaş turizme açacak şekilde çok yönlü olarak düzenlenmelidir. Buradaki «belü nokta» deyimini, «Turizm Bölgesi» ne karşıt kullanıyoruz. Halrn kamu sektörü yatırımlarında ve kredı dağıtımında sınırları belirsiz bir «turizm bolgesı» ölçüsü kullanılmaktadır. Bu sınır. dar ölçüde alındığında ttalya kadar bir alanı kapsaraaktadır. Geniş tutulunca ise, bölge, Türkiye*nin tümüdür. Potansiyel olarak toplam kaynaklarımız, imkânlanmız bellidir. Turizme ayrılan dilimi, dar sınırlar içinde bile ttalya kadar bir sahaya dağıtıp sonuç almak imkânsızdır. Turizmde sürekli olarak sözü edilen çeşitli tıkanıklıkların başlıca nedeni budur. Alt yapısı ile birlikte yürütülmesi gereken kompleks turizm tesislerini, ekonominin gücü içinde yapabilmek için bu avırnıa ve daraltmaya ihtiyaç vardır. Şu halde, «turizm bölgesı» nden daha dar bir alana inerek, belli «turizm noktalan> seçmek ve imkânlarımızı bu noktalarda yoğunlastırmak zorundayız. Askerlik sanatında olduğu eibi, kuvveti dağıtmamak ve sonuç alıcı noktalara yöneltmek gerekiyor. ikre açıklık vermek için F bir olayı nakletmek isterizJamaika ile ilgili : • ••• !••• Turiımin tanımı yönünden alınırsa, turizmi «uygarlık (medeniyet) ahş verişi» olarak tanımlamak mümkündür. Yer değistirme olayı, farklı uygarlığa bağlı toplnmlarla bir araya gelmek şibi sosyal bir nitelik taşımaktadır. Toplnmların ayrı uygarlıklara bağlı olması sonncu ortaya çıkan bu farklılık, çoğu kere, yasama tarzmda, insan iliskilerinde, alıskanlıklarda, beslenmede, teknolojide. hayat felsefes'nde, çalışma tutumunda, v.s. belirli hale gelmektedir. Bunların öz olarak bıraktığı ise, toplumlar arasındaki «sevive farkları» dır. Turizm yoluyla yapılan uyçarlık 8İış verişi, işle bunların öz olarak bıraktığı ?eviye Jarkı* nın yansıtı oluyor. Bu alışveriş çoğu kere çağdaş uygarlığın gerisinde kalan toplumun aleyhine sonuçlanıyor. Orijinalite, ekzotik görünfişler, maddi vâkıalar, temelde yatan farklıhğı K'deremiyor. Yer değiştirrarde turizm dışında özel bir amaç yoksa, bunların, hafifletici bir faktör olarak da etkileri genelleştirilemez. Çiiokü insanları, yaşama ahşkanhklarının altında bir durumu, geçici bir süre için bile olsa kabul ettirmeğe zorlamak mümkün değildir. Türkiye Batı ile yaptığı bu alışveriste aleyhte faktörlerin etkisi altındadır. Bir başka deyimle, turizm yoluyJa yapılan uygarhk alışverişi, Türkiye bakımından yukarda değinilen farklılıklar sebebiyle «Unmlu sonuç vermemektedir. ağdas nygarlıktan doğan bu «seviye farkı». siddetine göre, turistin geçireceği tatil süresini, bir dahs gelme karannı ve çevresindekilerinin Türkiye'yi ziyaret egilimlerini etkilemektedir. özellikle bu gonuncugu dış tanıtmada çok tesirli olmaktadır. Çünkü turizm alanında en etkili propaganda ağrzdan ağua yapılanıdır. Şu halde «seviye farkı», tnristin daha fazla gecelemesini, bir dahs gelmesini ve çevresindeki kişilerin kararlanna yön vermesini etkilemek yo • •• Karşıt fikir urizmı dar bir alana sıkıştırmak doğru •^ değildir» gibi karşıt bir fikir akla gelebilir. Bulgaristan ve Romanya çok dar ve kısa bir sahil şeridi üzerinde Türkiye'den çok daha geniş bir hacimde dış turizmi gerçeklestirmişlerdir. Üstelik Türkiye'de tabiat ve tarih elele vererek bu noktelan (Bölgeleri değil) seçmişlerdir bile. GerikaJan iş, cazihe noktalarını blrleştirmek ve kademe kademe alanı genişletmek olmalıdır. Halen alt yapı ve barındırma tesisleri halinde çok yaygın bir alana serpistirilen yatırımlar, miktar olarak yetersiz kaldıkları için, kapasite ve rantabilite bakımlanndan olumlu sonuç vermekten uzaktırlar. Aleyhimize süregelmekte olan «seviye farkı» nı bu tutum içinde kapatmak mümkün değildir. Son yıllarda artan bir hızla Türkiye'ye gelen turist akını, aksi halde, yönünü değiştirmek zorunda kalacaktır. n^ s:: •*•• •••• •••• • •ra • ••• • ••a • ••• • ••• • ••• :::: • ••• >••• •••• •••• •••• Ç • •a~ • «• • •• ••• • •• • •MB • ••• •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a• ıiHiııuııııııiHiıttmııııiMiıııuıııııııtıııııtııtıttiMKiıııifiMiMiM «a MUHASEBE MAKİNALARI HER İHTİYACA UYGUN MODELLER YÜKSEK KALİTE MÜSAİT lİATLAR DEVAMLI ORGANİZASYON VE BAKIM SERVİSİ TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ Bankalar Cad. No. 54 Galata İstanbul İst. Tel : 4«t 21 19 Ankara Tel : 12 83 10 (Basm 1162i) BUROMAKINA Mevlânâ türbesının yanındak! lik ve gericilikle mücadele etcamide sabah namazı kıhyorduk meyi hatırlatması.. Bunun için mi Ülgenalp vazife 500 kadar hacı namzedı namazda ıdi. Bunlardan en az ellısi sarık sinden alınarak mahkemeye verisarmış ve fes'e benzer bir şeyler lecek? giymışti. Bu hal Kıyafet KanuMilli Güvenlık Genel Sekreterı nuna aykırı değil mi? Bunları bu oian bir zat elbetteki rnemleketvola sevkeden kimlerdir? teki aşın cereyanlar hakkında O Afyon köylerinden otobüs beyanatta bulunacak ve gençliğ. ücreti, mahsulü idraktan sonra ıkaz edecektir. Bu husus hem verilmek üzere hacca giden çokmemleket vazifesı ve hem de matu, aynca edirıdiğim bilgiye göre kamının icap ettirdiği bir vazife4000 5000 lira biriktiren köylüdir. Zaten sız de gericilik hakler de hemen hacca karar verip kında değil amma komünistlik yola çıkıyorlardı. Dinine sadık ohakkında beyanatta bulunmasını lan köylülerimizi hac farizesini istiyorsunuz. Hanı Başbakanlık tamamlamadan kimler teşvik eemrinde bulunan bir memurun dip yola çıkarıyor. düşündünüı beyanat vermesi teçviz edilemezBugüne değın bir türlü yörünmü ? di? gesine oturtulmıyan dönüşümler O Nurcuların tstanbul gibi en Bu şekılde tenakuza düşmenız, üzerinde çok sözler söylendiği münevver şehnmizde toplanarak söylediğınız gibi Sayın Ülgenalp' için, bu konuyu yeniden deşelıâyin yaptıklarım ve Nurculuğun in değil sizin siyası yatırımda buyerek uzun uzun tartışraalara giTürkiye hudutları harıcınde dalunduğunuzu göstermektedir. rişecek değılim. Yalnız burada şu hi teskilâtlanıp devamlı çalışSizce keçi sakallılardan ve gekadarını soyliyeyim ki, 43 yıldan makta olduklannı bılıyor musurici faalivetlerden hiç bahis etmebu yana Atatürk Devrimciliği ü mek sureti>le milleti hurafelerle zerinde yazı yazarak onun harami idare etmek lâzım? TAVİZ retli savunuculuğunu yapanlara Yazık oluvor millete, bu asil dikkat edersek. bu tıp ayd'nların millet sizlerden siyasi yatırım de VERİYORSUNUZ hemen hepsinin de belli bir çevğil hİ7m»t hekliyor. renin, belli katlarından kişiler Dıı haller karşısında gençleri olduijunu görürüz. Gene <iikkat gencılerin faaliyetleri hakBUNU HİÇ edersek, Atatürk Devnmcılığı'kında ıkaz etmek vatan borcu denin bekçiliçini üzerıne almış «ö DÜŞÜNDÜNÜZ MÛ? ğil mı? Bu durum din adamlarırünen bu tip aydınların, bir gona hakaret midir? Asîl milletiakın tarıhımu tetkık edılecek revleri daha vardır: O da Atamızin hakiki din adamlarına ıholursa 160 sene zarfında Rustürk Devrimciliği'ni Nadir Nalarla tam (15) harb yaptığı tiyacı çoktur. Zaten hakiki din di'nin de işaret ettikleri gibi adamı uzağı görür ve milletimimız görülür, her Türk ailesi birer armağan dağıtıyormuş denzi mua«ır medeniyet seviyesine Türk Rus harbinde en azından li tekeleilikleri altında tutarak ulaştırmak için çalışır. halkı bubir şehit vermiştir. Bu sebeple trpkı günümüzdeki bazı toplumna göre irsad eder. Bu şekildeki Ruslar komünizmin Türkiyeye cular örneği kâğıt üzerine yazdin adamlarına kimse dil uzatsosyalizm yolu ile dahi giremiyedıklannı zaman zaman halkın ömaz ve kendilerıni baştacı eder. ceğini pekâlâ takdir ederler. nüne sunmak... Siz ve sizin gibi düşünenler sıKomünizmin ilk hedefi, girmek yasi yatırım pahasına bilerek geMesele bu olunca. elbette Devistediği memleketlerdeki cemiricilere oy karşılığında taviz ver rimciliğımiz her türlü dinamizmyetleri birbirine düşürerek onlamektesiniz. den yoksun, belli kalıplar içerirı devamlı mücadele halinde buAnayasa, dini sıyasete alet etsınde dondurularak gerçek anlalundurmak ve iç bünyesini rayıfmeyi yasakladığından Adalet Par mından uzak, işlemez hale getirılatmak suretiyle komünizme zelecektir. Çevremıze baktığımız min hazırlıyarak Tnuhtelif kalıp ti'inin vatanperver sayın idarezaman manıraranın hıç de ıç açılara bürünerek o memlekete gir cilerinden rica ediyorum, General Ülgenalp'i mahkemeye değil. cı şeyler olmadığını gorüruz. t mek ve yerleşmektir. şin gerçek yanı bu olunca eveleBu sebeple Türkiyeye komüniz sizi Haysiyet Divanlanna sevk etsinler. yıp gevelemeden burada durumu min gericilik yolu ile girmek isdaha açık. daha belirgin olarak ŞÜKRÜ ÖRMECt tiyeceğini düşündünüz mü? ortaya koyup üzerinde tartışmaE Kur. Alb. Sayın Generalin sözlerinin doğ mız gerekiyor ruluğunu ispatlamak üzere size birkaç misal vereceğim: Bundan SEÇİM GEÇİM evvel hemen arzedeyim ki, şahsen komünist ve komünizmin bir KAYNAĞI numaralı düşmanıyım ve hacca epımız bılıyoruz ki, uzunca giderek hac vazifesini yerine gebir süre memleketimizde A tirecek kadar da dindanm. Fakat tatürkçülük kimi adamlangerici değilim. Bunun için de Samız için.bir seçım geçım kayyın Mevlut Yılmaz sizden aşağıayın Ecvet Güresin: «Go Honağı. kimı adamlarımız için de daki sorglarj.. eevaplandırmanızı me'la Olmaz» başhklı yazısınbir sindirme bir baskı aracı olarica edeceğim: da; «Dün Ankarada gençler rak halkın yanında değil çok Amerika Dısişleri Bakanı Dean kez halkın karşısında yer almış SORULAR Q Istanbulun en mutena bir Rusk'a karşı aleyhte gösterileı tır. Gene burada açıkça ortaya semtindeki mescite devletçe tâyapmıslardır. Dünyanın her takoymak gerekiyor kı. durum böyyin edilmiş yaşlıca bir imam efen rafında bu gibi gösteriler olur. lesine bir gelişme gösterınce eldi bu cuma günü namazdan evvel Ayıptır, ama, olur» diyor ve birbette Atatürk Devrimciliği halkvaaz ederken ELİF, LAM, MtM çok misaller de verıyorlar... Ala aydmları bir araya getirıp bir ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••• demenin onar sevabı olacağını ma, bizim hiçbir zaman unutmapotada birleştirip kaynaştıran bir söylüyor, bundan ben bir şey anmaklığımız gerekir kı; «Hata miöğe (unsur) olacağı yerde, boylamadım, siz bir şey anladınız sal olamaz!» Yanı herhangi yanlesi davranışlar halkla, aydınları • • • • • • • • • • • • • • • • o»»»»» mı? Aynı zat butbede bir âyet olış, kötü, ayıp, çirkin ve zararlı • • • • • • • • • • • • • • • • • » » » » » » her gün biraz daha birbirlerınkuyor. Sözde bu âyeti mânalanbir hareketi. yeryüzünde yaşaden uzaklaştırıp aralarını açmakdırırken diyor ki (AUah yemin yan üç milyar insanın hepsi de tan başka bir işe yaramamıştır .. • etti, ikindi namazının sevabı diyapsa, bizim bir fert olarak da Çesitli bölgelerdeki Nurcu gösğerlerinden çoktur.) Bu kadar bir millet ve devlet olarak da bu terileriyje birlikte, önü arkası cahil din adamı olur mu? Böyle gibi hareketlerden mutlak suretkesılmij'en heykel kırmalar, redin adamlarının millete doğru te ve kesin olarak kaçınmamız sim yırtıp öğretmen dövmeler • yolu göstereceğine inanıyor muzorunludur, kanısındayım yukandaki iddialarımızın açık ve Yann 21.15 ten itibaren sunuz? somut birer belgesi olarak gösHALÜK NECDET DOGAN terilebilir.. Bu da şunu gösteri0 4 mart 1966 günü Konya'da Sosyoloji ve ahlâk ögrenci'i yor ki, bunalımlar içinde olan halkımız aynca kızgınlığmın, öfkesinin gerçek kaynağını bilip • çıkaramadığı içindir ki, durma• dan kendine başka hedefler arıyarak oralara saldırmakta ve bu suretle kendisini avutup oyalama yollarına sapmaktadır. Memleke* Oyun 3 Perde tin aydınları olarak halkımızı kınamağa, onları hor görup yerden * 6 Mfiyıs 1? Mayıs yere vurmağa hakkımız var mı bilmem? Yakınmalanmızın neden ^ Her gece saat 21.15, Çarşamba, Cumartesi, Pazar 18 de lerini biraz da çalışmalarımızın eksikliğinde aramalıyız. Biz çe• • • • • • • • • • • • • • • • •• • • • • • ••••••••••••••••»••••• sitli çabalarımızla memleketin Reklâmcılık 1949/4951 temel dâvalanna eğilip bu alanda onlara çözüm yolları getireceğimiz yerde, lâf ebeliğindea ote geçiremediğimız Devrimciliğimizi sindiremeyişimizi başka türlü nasıl yorumlıyabiliriz? Bu vesile ile halkımız, iki de bir, «Bize Çok iyi İr.gilizce konuşması ve her iki dilde süratli dakonlardan hayır yok, kendi göbetilo yazması, Kolej mezunu ve sekreterlikte tecrübeli Enstitihnüzde açık bulunan D cetveli 700 lira ücretli ğimizi kendimiz keseriz» demekolması şarttır. kadroya uzman kütüphaneci almacaktır. le burada bize karşı olan düşünce ve duygulannı ifade etmekle Yabancı dil bilinmesi tercih sebebidir. kalmıyor, öbür yandan, yainızhGerekli vasıflan haiz olanlann Üniversite Merkez Bığa terk edilmenin acı ve üzüntünası üst katmda bulunan Maliye Enstitüsü Kütüphane Kulerini de açıkça yüzümüze vurruluna bizzat muracaat etmeleri. (Basın 12428/4928) Her türlü ticarî, sanayiı ve hukukî yazıları Türkçedenmuş oluyor.. İngilizceye ve İngilizcedenTürkçeye kolaylıkla tercüme edebilmesi ve her iki lisanda süratli daktilo HALİL AYTEKİN Otuzahmcı Hafta SporToto Ikramiyesi yazması şarttır. Emekli köy öğretmeni İsteklilerin, mufassal olarak şahsl dtırumlannı ve teckazananların nazarı dikkatine rübelerini gösterir açık adresli (varsa telefon numaraOtuzaltıncı hafta SporToto ikramiyesi ödemelerine devam sınm da yazılması suretiyle) mektuplarına bir adet edibmekte olup, Başbayiliğimize bağlı bayilerden oynayarak ikravesikalık fotoğraflan ile birlikte, Posta Kutusu: 806 miye kazanmış olanlann 15 gün zarfında ilgili şubelerimiz gişelerine Karaköy adresine gondermeleri rica olunur. müracaatla ikramiyelerini almaları rica olunur. Reklâmcıhk 1935/4901 Taşra bayilerinden oynayanlarm ikramiyeleri P.T.T. ve Ziraat Bankası vasıtasiyle adreslerine gönderilmiştir. Türkiye Emlâk Kredi Bankası İstanbul Şubeleri ayın Nadır Nadı «Har vunır harman savuTur» başhklı başyazısında, yörüngesine oturtulmıyan Devrimciliğimiz'den dert yanarak yazısının bir yerinde hakh olarak şöyle bir yargıya varıyor: «Bizde ise devrim hamlelerinin çoğu ülkücü bir yönetim kadrosunun önderliği altında ilkin kâğıt üzerine yazılmak suretiyle sanki armağan dağıtılıyor muş gibi topluma sunulmustur. Türkiye'de vicdan özçürlüğü hiçbir zaman hattâ aydınlar arasında siyasal otoriteye karşı sürekli bir mücadeleyi gerektirir bir güc kazanamamıstır. .J> S Y Go Home'la H olmaz S KEKT OYUNCULARI İZMİR ELHAMRA SİNEIİASINDA Çok Eski ve Büyük bir Amerikan Şirketi için Sekreter ve Mütercim Daktilo Bayan Aranıyor SEKRETER: KARAEOLDA İstanbu! Üniversitesi İktisal Fakültesi Maliye Enstifüsü Müdürlüğü MÜTERCİM DAKTİLO: Ölgenalp'in kabahati ne imiş ? n K Ii'iTil İ\i liipiırıliinılı A Türkiye Ziraî Donatım Kurumu Genel Mildürlüğünden: Kurumumuzun Merkezi ile İstanbul ve İzmir Bölge Müdürlüklerimizde mevcut Teknik ve Ticavî şartnamelerimiz esasları dahilinde 1000 ton Potasa satınalınacaktır. Keyfivet ilân olunur. (Basın 12236 A. 4672,4914) GENÇ BİR ŞARAPÇILIK UZMANI Turkiyede çalışmak istemekte dir. İtalyancası ve Almancası mukemmeldir. Ingilizceyi İyi bilır. Referans gosterebilir. Teklif ve ılgılı şartlar için muracaat: Enotecnıco ROMANER HUBERT. Vıa S. Maddalena 7. Bolzano. Alto Adig1? (ttalya) 12443 4e20) Balıkesir MilletvekiliMevlut Yılmaz'ın Mil* * let Meclisinde gündem dışı sbz alarak, Sayın Korg. Refet Ülgenalp'e şıddetle çattığını ve vazifesinden alınarak mahkemeye verilmesini istediğini gazetenizde hayret ve ibretle okudum. Korg. Ülgenalp'in kabahati ne imiş? Üniversite gençligine nasihatte bulunarak hiçbir partiye alet olraamalarını, ikilikten vazsreçmelerini, biraz açık fikirliye komünistlik ve biraz muhafazakâra gericilik dam^ası vurmamal.irını, memlçketimizrieki keçi sakallılarm cemivet'n biinyesini kemirmeklc oldu|unu, komünist Fabrikamızın elektrofilitre, gaz kanalları, boru vesair teslsa.ının mevcut resimlerine uygun olarak cam pamuğu üstüne galvaniz sac kaplamak suretiyle takriben 3000 metrekare tecrit işi pazarhk suretiyle yaptınlacaktır. Bu işc gerekli bütün malzenıe fabrikaca temin edilecektir İşe ta'.ip olanlar nakinato ve bükme, kıvırma, delme, kaynak vesair işler için gerekli diğer teçhizatı kendileri temin edecektir. Projelerin tetkik veya temini için alakalılann İzmir Çimento Fabrikası TA.Ş. Müdürlüğüne 15 Mayıs 1966 tarihine kadar müracaatları rica olunur. P.K. 384 İzmir Telefon: 39820 Elmalı Devlet Hastahanesi Baştabibliğinden C 1NS 1 82 kalem ilâç Muh. Be. Muvakkat teminatı 4039İ6 L. 53860.77 L. İZMİR ÇİMENTO FABRİKASI T.A.Ş. Sumer Reklâm 101,4920 Hastananemizin ihtiyacı bulunan 82 kalem İlâç, kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkanlmıştır. Eksiltme 2461966 Sah günü saat 14 te Hastahanede toplanacak Komisyonda yapılacaktır. Şartname, ilâçlara ait liste Hastane fdaresinde gSrulebilir. îsteklilerin muayyen saatten bir saat evvel teklif mektuplarını Komisyona vermış olmalan lâzımdır. Postada paki gecikme nazarı ıtibare alınmaz. (Basm 12139A. 4633/4915)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle