03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHÎFE DÖRT 15 Mayıs 1966 CTJMHURİYET , ,, fiiiHinınnn! T i f f f a n y TIFFANY JONI J o n e s ıııııııııiiiiHiHiiîiııııiisiıııııııııııiHiıııııııııiîiıımıifiiHH Aurore'u ikinci yılm başında yuk sek donem öğrencileri arasına altnışlar, kendisine ayrı bir odacık vermişlerdi. Madame Dupin kızm bu odayı anlatışını okurken kendı kendıne kıskıs gülıiyordu: • Ne tam dort koşe, ne tam yuvarlak. Eni de, boyu da altı adımı geç miyor. Yatağım ^pek sert, perdesi falan da yok. Bırdenbire doğrulacak olsam başım eğrilemesıne inen tavanın kalaslarına çarpıyor ama, gene de yiıksünlük getirmiyorum •Hemen her gece müzik dınliyorum: Damda sinsi sinsi dolaşan kediler öyle bir konsere girişiyorlar ki Mozart duysa ürpertiler geçirir Bu odacıkta eskiden kalanlar rengi atmış sarı duvar kâğıdının uzerine turlü çeşit adlar, tarihler, şiirler karalamışlar. Ben de öyle yapacağım ama, şıfreyle yazacağım ki benden sonra gelen, künbihr ne akla gelmedik bir yezıthk keşfedeceğim diye, saatlerce uğraşsın da gene bir şey çıkaramasm.» Aurore yuksek döneme geçmiş ti ya, artık Şeytanlar arasmda kalamıyacağını anlamıştı ama, «Uslu lar» denilen oteki topluluğa gırece ğini de hiç sanmıyordu. Mektubunda anlattığına göre, bunlar pek pısınk, pek dlndar kızlarmış. Yalnız, Aurore'da da dindarlığa doğru bir eğilim gorülüyordu, ya da Madame Dupin'e öyle gelıyordu. Ermişlerin hayatlarını «alçak sesle» okuyor, Monsieur Deschertres'ın kendisine öğrettiklerinden daha yüce, daha derin bir şeyler olduğunu, belli belirsiz de olsa, sezmeye başlıjor muş. Madame Dupin'i bu biraz ürkütmüştü: Demek ki mantık gidiyor, yerine sofuluk geliyordu. Aurore'un rahibelerinden birini anlatırken söyledikleri ninesini büsbütün urkütmüştu: Alicia Ana'nm gözleri «tertemizlik aynası» imiş. Aurore onun «kızı» olmak istemiş, o da ka bul etmiş. Madame Dupin kızın o sabah gelen lon mektubunu aldı. Onu bir yana atmi}, unutmaya çalışmıştı ama, şimdı yeniden okurken, gerçe ği olduğu gibi görmeyi göze aldı. Aurore bir gece gokyüzüne bakıyormuj, birden ona öyle gelmig 15 ki. ötekilerden uzakta, daha parlak bir yıldız ona bakıyor, yol gos teriyor. Üzerıne bır baygınlık çöker gibi olmuş. Yıldızın bir tek kırpışmasıyla sanki bir tılsım ortaya çıkmış, bütün engeller kalkıvermiş Şimdi o da Alicia Ana gibi Tanrıyı gerçekten sevıyormuş. Ona birdenbire bir esin gelir gibi olmuş. Artık bir daha yeryüzü hayatma dön miyecekmiş. O güne kadar papaza hiç içini dökmemişken, and içmemişken, şimdi geniş bir itirafta bulunmaya hazırlanıyormuş. îçini yakan bir isteği varmış şimdi onun; hayatmdaki tek istek: Rahibe olacakmış. Madame Dupin, içinden: «üzerinde duşünülecek bir durum bu ama» dıyordu». ne dereceye kadar ciddiye almalı?» Nıce kızlar manastırda okurlarken kendilerine esin geldiğini san mışlar, bir ara bunun baygınlık ları içinde yasadıktan sonra vazgeçmişler, yeryüzü hayatına ddnüp evlenmişlerdi. Aurore'unki de böylesınden miydi acaba Kızı tanıdığı, onun yaradıhşındaki coşkunluğu bildıği için. Madame Dupin pek san mıyordu. Masasının üzenndeki kü çuk çanı kaptığı gibi deli deli çaldı. • Efendım?» « Paris'e gidiyoruz, Julie Çabuk, hazırlık yap.» Hizmetçi kadın: «Rahatsızsınız, bdyle uzun. yorucu bır yolculuk..» dıyecek oldu. • Ben ne diyorsam onu yap, ka d'n' Benim bildığıme göre bu bir ölümkalım meselesı. Diri diri ölum!» Paris yolculuğu boyunca Julıe hep soylendı durdu: Hanımefendı onları şımdiden dediğini yapmış, on ları diri diri olume atmıştı. Olağan olarak bu yolculuk ağıraksak yapılırdı ama, Madame Dupin araba cıya emır vermış. «Kendini de, bey gırlerı de, benim rahatunı da hiç duşunme, sür!» demisti. Paris'e vardıklannda gece olmuştu. Madame Dupin öyle bitkindı ki arabadan kucakta taşıdılar ama, ertesi sabah erkenden kalktı, • Kendime geldim» dedi, vakit geçırmeden Les Anglaises'e yollandı Madame Canning: «Bugün ziyaret günü değil» dedi ama, Madame Dupin bunu kulağının ardına attı. « Söyleyin bana, sayın bayan, torunum rahibe olabilecek yaradılışta mı sizce?» Başrahibe gülümsedi. « Bence, hayır.» Gene de kendisini görmek zo rundayım.» Aurore gelince Madame Canning kendi odasını Madame Dupin'ın emrine verdı, usulca çekildi. Kızın pek zârif bir tavırla yürudüğü nü görünce ninesi sevindi. Hiç olmazsa bunu elde etmişti. Torununu, arkasında son moda bir elbıseyle, kibar bir salonda yürürken gözünün önüne getirdi. Öfkeyle: Ömrünun sonuna kadar fesrengi şayaklar içinde mi gez mek ıstiyorsun?» diye sordu. c Niye istemiyeyım, Cicıanne?» Aurore'un gözlerinde dalgın bır bakış vardı. • Eskiden bu elbiseyi hiç sevmezdin.» Aurore içini çekerek: «Şimdi seviyorum» dedi. «Bunu bır şeref sayıyorum.» Madame Dupin'ın kaiasında b*t alay soru dolaşıyordu. Bunlardan birini yakaladı, sert bir tavırla belirtti: • Alicia Ana'nın kızı olmayı nl ye istedin?» Aurore durgun bir tavırla karşılık verdi. « Burada böyle. Bütün kızlar zaman zaman rahıbelerden birınin kızı oluyorlar.» « Annende olmıyan bir şey mi buldun Alicia Ana'da?» « Alicia Ana'nın, benim gerçek annemin de din görüşleri bir.» Madame Dupin'ın kocamış gozlerinde pek hınzırca bir parıltı belirdi. < tklsi bunu birbirinden çok ay rı bir bıçimde belirtiyorlar.» • Annecığim yolunu şaşırmış, Tanrı bağışlar onu.» • Iş açıkça ortada: Annen senı yüzüstü bıraktı diye düşündün.» Aurore: «Evet» dedi. O durgun hali hiç değişmemişti. « İlk yıl haşarı davrarunan da bundan, besbelli.» « Belki de öyle, Cicianne.» < Bunun üzerine, Alicia Ana nın kolları arasında kendine bir avunma aradın.» < Aradırfl mı, aramadım mı bil mem ama, bu avunmayı buldunu Madame Canning'in ilk gün söyledıği o huzuru da buldum.» Auroreun yanaklarına bir kırmızılık gelmişti ama, bakışları gene dalgmdı. «Sızm o mantıkh Tanrfnız! Ben bu Tanrı'ya bir türlü inanamadım. Dini sız de benim gördüğüm gıbı görseniz, Cicianne, daha mut lu bır kadın olursunuz.» « Ya, demek benim inancımı değıştirmeye çalışıyorsun, öyle mi?» « Evet, Cicianne.» « Bana hakaret sayılır senin tnı sözün ama. Deschartres'e söyleyin» de gülsün!» Aurore ninesine üzgün üzgün bir baktı. « Hiç de gülünecek bir şey değil bu.» « Değil ya!» Inançlarımdaki değişıkliği an lamaya çalış, Cicianneciğım Hayatın anlamı üzerine bir takım soru lar soruyor, karşılık bulamıyordum, kendimi yiyip bitiriyordum ya, artık bunlar kalmadı. Tanrı'ya inanmanın o büyük sevincini ah sen d» bir tadabılsen'» « Kendini Tanrı'ya inanmak zo runda gorüyorsan inan. Ama, inanmak başka, kendini Tanrı'ya adamak başka.» « Ben kendimi Tanrı'ya adadım bile.» • Ne! sen rahibe olacaksın hat Ne gülünç şey! Ben bırakmam!» • Bu senin şimdilik hakkın, Cicianne Ama, kendi başıma buy ruk bir yaşa gelince ne ıstersem ya pabılırim.» Madame Dupin yenilmişti Gitmek üzere ayağa kalktı. Sen burada çok kaldın. Şımdı bana seni alıp Nohant'a goturmek düşer » • Bu benim kararımı kuvvetlendirmekten başka bir seye yaramaz.» Madame Dupin acınaklı bir sesle yalvardı: Aurore kapıya doğru giderken ar kasına döndü. « Eksik olma, Maurice demedin bana.» (Arkaıı var) AYSEiLPALf İ S T A N B U L A N KA R A 6.25 Açılı; 6 30 Gunaydın 6 25 Açılış 6 30 Gunaydın 7.00 Köye haberler 7 05 Türküler 7 00 Koye haberler 7.05 Sabah 7 20 Sabah melo. 7.45 Haberler muz. 7 25 Zeki Murenden şarkı 8 00 Iıtanbulda bugun A 05 lar 7 45 Haberler 8 00 AnkaraBu pazar lizlnle 8.30 Turk Halk da bugun 8.05 Türküler 8 20 muz. din. Utekleri 9.00 ÇajımıHafif muzlk 8.50 Turk müz. din. zın kadını 9.10 Türk sanat muz. istekleıi 9 20 Çağımızın kadını din. latekleri 9.40 Müzikli çocuk 9 30 tstekleriniz mlkrofonda oyunları 10 00 K. haberler 10 00 K. haberler 10 05 Muzikli 10 05 Pllklar 10 30 Çocuklann çocuk oyunları 10 25 Pazardan k6f.es! 11 00 lat. Bele. Konserva. pazara 11 05 Eyfelden muzik kon. naklen yayını 12.00 Yurdun 11.33 Bulmaca 1155 Dİ«JcotegiMtl kadınlar korosu 12 25 K. mızden »eçmeler 12.25 K. llârüar illnlar 12 30 Şarkılar 13.00 12 30 Y. sesler din. utekleri Haberler 13 15 Çarll Rahçil ork. 13 00 Haberler 13 15 Sevdlğiniz 13 30 Heklâmlar 15 00 K. ha sesler 13.39 Meral Arroagandan berler I3.W Kayıp ıftCMuiJları «*= "• şarkılar l '13.55 >Hangi mesletl t*1310 Opera konseri 15,50 Huse çelim? 1415 Reklamlar 15 15 yin Oylumdan türküler 16.05 Çeşitli müz. 15.30 Stadyumlardan Gençtll: saati 16.20 PUklar 16.55 K. haberler 17.00 Ocak başı 16 45 Ocak bası 17.15 Üskudar 17.25 Incesazdan Karciğar faslı Mualki Cemıyeti 17 40 Çocuklar 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklamiçin 17 55 K. haberler 18 00 lar 19 00 Haberler 19.30 Sani19 30 Nurten İnnaptan turkuler ye Candan turkuler 19.45 Uykudan once 19 50 K. ilânlar 19.55 19.45 K. ilânlar 19 50 Şarkılar Muzehher Güyerden şarkılar 20.15 20 10 Bu haita 20 30 Ş. YüzbaşıSpor dergisl 20.25 ÜnlU klşllerin ojlu ork 20.45 Sınema dergısı seçtıkleri melo. 20.45 Bu haita 21.00 K. haberler 2105 Şohret 2100 K. haberler 21.05 Özel yolu 2145 Nezahat Bayramdan türküler 22.00 Reklamlar 23 00 eğlence programı 22 05 K. konser 22 25 Cevdet Bolvadlnden Gece konserl 24 00 Kapamj. şarkılar 22 45 Haberler 23 00 I8TANBUL İL RADYOSU Gece konserl 23.45 Gece yaruına 14 55 Açılış 15 00 Tatil için dogru 24.00 Kapanış. 15.30 Caz müz. 18.00 Pazar kon. ANKARA IL RADYOSU H0O Çay saati 17 30 Kuçuk 14 55 Açıhş 15 00 Bale muz. kon. 18 00 Dansa davet 18 30 15 45 Danslı çay 17.00 Pazar kon. Haftanın sohsti 19 00 Çeşıtlı 18.00 Bır solist, ,bır top. 18 30 melo. 19 30 Akşam kon. 20.15 K. konser 19.00 Haftanın solistl Sizlerle beraber 2100 Çagdaş 19 30 Her haita bır düden müzik 22 00 Izahlı caz muz. 20.00 Ankarada bu haita 21.00 23 00 Senfonik muz. 23 30 Dansa Mozayık 22.00 Caz muz. 23 00 d a v t 24 00 Gunümüzun şarkıları 00 30 Gecenin seslenışi 1.00 Gece kon. 24.00 Gece ve muzik Kapanış. 1 00 Kapanış. konu ve reslm: Ayhan Başoğlu İLONA İS SAATLERİ OıO Yemek tâtilinizi bile elbise seçme uğnına harcamayı taltınızsa neye geç kaldığunızı çok iyi anlarsuuz. Inşaat Yaptmlacaktır Türkiye Çimento Sanayii T.A.Ş, den: Afyon Çimento Fabrikası tevsi inşaatı birim fiatı esasiyle ve kapalı zarf usulü ile eksiltmoye çıkarümıştır. İşin keşü bedeli Geçici teminat Eksiltme tarihi miktan 4.500000, TL. 148.750. 25.5.1966 Bu işe girmek isteyenlerin bir taahhütte buna benzer enaz TL. 3.000.000. liralık bır isi müteahhit veya Kontrol Şefi veya Şantiye Şefi olarak başan ile ıkmâl etmiş olmalan şarttır. İstekliler TL. 150. lira bedel mukabilinde Şirketimiz tnşaat Müdürlüğünden bir adet eksiltme dosyası alacaklardır. Bu dosyadakı sual formlarına ve mevcut örneğe gö« isteklilerin hazırlıvacaklan belge ve bilgileri <ngeç 16.5.1966 günü saat 14.00 e kadar Şirkete vermeleri ve bu suretle eksiltmeye girmeye mahsus bir fennî ehliyet belgesi istemeleri lâzımdır Bu belgeyi almayanlar veya yııkandaki tarihe kadar usulüne göre müracaat etmemiş olanlar eksiltmeye giremezler. Şirket yapacağı inceleme ve soruşturmalar sonunda dilediğine ehliyet belgesi verip vermemekte tamamen serbesttir. Özel şartnamede yazılı esaslara göre bu işin müteahhidine resm! müesseselerin toplu halde mübayaa edeceği malzeme bedelleri Şirket tarafından ödenmek suretiyle ve teminat mektubu karşılığında, ihale bedelinin % 10 una kadar avans tediye edilecektir (Basın 12480 A. 4941/5420) Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğünden 1 Karsta mıruiacak süt ve mamullen tabrlkası ve ilgıll tesislerine ait projeleri bazırlanmış olan 2 nci kısım mşaat ve tesisat lşleri birim fiyat esası ve kapalı zarf usulü Ue eksiltmeye çıkanlmıştır. 2 t s 1966 yüı birim fiyatlan esaslarına göre Inale edilecektir. 3 İşin keşü bedeli 3.799.603,77 llra ve geçıcı temınau 114.000. tiradır. 4 Tekül zaTflannın en geç 21 Mayıs 196b cumarıesı gunü saat 11. e kadar Ankara Ataç sokak No 72'34 dekı Genel Müdürlüğüınüze verilmesi şarttır 5 Eksiltme 21 Mayıs 1966 cumartesl saat II .31) da yukarıda belirtilen mahalde toplanacak Ticaret Komıtesınde vapüacaktır. 6 Bu işe alt üoale dosyası tnesaı saatlennde yukanda belirtilen adresteti tnşaat ve Gayrimenlnıller Müdürlüğünde görülebilir veya aynı adrestekl Hcaret ve ürganızasyon MUdürlüğünden 100. llra bedel mukabtlinde satın alınabılır Teklü vereceklertn İhale dosyasuu temın etmelen gerekmektedir 7 Teklil zarflartnın eksiltme şartnamesi bükümlertne uygun olarak verilmesi lcabetmektedir 8 Postada vuku bulacak gecıkme ve Kaybolmalar kabul edilmiyecektir. 9 Kummumuz 2490 sayüı Kanuna tab! oimayıp thaipyı yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttır 10 Tekliflerin hazırlanmasında, eksiltme şartnamesmın 18 inci maddeslnin birinci paragralına bilhassa dıkkat edilmesl gerekmektedir. (Basın 12592 A. İ978/5421) fta sırada tok bir ses duyuldu: Boşuna zahmet etme Akeem. Attan indirdiğini gördüm. Nasıl kendine geldi mi bari? Tamboura sakallı, iri yan ve elinde kamçı tutan bir arabın o tarafa do$ru geldifcini gördü. Evet, uyanmıs sahip. Fakat ayakta duramıyor. Yeni gelen arabın elindeki kam çı ıslik çalarak Tamboura'nın kar nına inerken homurtulu bir ses jükseldi. Merak etme midesl dolunca öyle bir yürür ki. Simdi ayağa kaldır ve yemek ver ona. Eğer yemiyecek olursa zorla ağzını açarak dişlerinin arasına bir odun parçası koyar, boğazından aşağı dökiiverirsin yemeği Bu benim en klymetli malımdır. Açhktan öl mesini istemem anlaşıldı mı? Akeem sopasının ucu ile Tamboura'yı dürttükten sonra seslendi: Ayağa kalk. AmaJallah kalkmaıu emretti. Sana yemek ve reeetim. Hadi da\ran Ama • Jallah zencinin hâlâ vatmakta olduğunu görünce kamcısını Tamboura'nın göğsünde şaklatarak vahşi bir sesle haykırdı. Ayağa kalk. Burada ben ne dersem derhal yerine getirilir. Senin yüzünden »aten çeç kaldık. Güneş batmadan büyiik nehre var malıyiz. Tambour» (öılerinJ ravaf ya SIYAH ASK vaş kaldırarak bendisini ilk defa kamçılayan ele baktı. Bu ynmuşak hatlı, mavi damarlan gözüken, bakımlı bir eldi. Arabın yüzünden taenüz genç olduğu »nlaşıbyordu. Siyah gözleri sanki gizli bir yumuşaklıkla Tamouurayı süzmekteydi. Çenesini çevreliyen simsiyab sakalı araba vahşi bir hava veriyordu. Ben Zindar Sultanın o|Iu Ama • Jallah'ım. Bu benim esir kervanımdır. Sen de kölelerimden birisin. Artık asil Haussa sülâlesinin müstakbel krralı unutul du. Sen bizim için hayvandan fark sızsın . Ve tıpkı onlar gibi sahlbine itaat edeceksin. HaydJ bakalun ayağa kalk şimdi. Toprağm üstünde yeter derecede dinlenmis olan Tamboura Akeem'in yardımiyle ayağa kalkmıs tı. Bu sırada AmaJallah yanına çelerek genç z;ncinin omuzlarını, adalelerini kontrol etmeye başladı. Onlar uzaklaşırken Sultan Zindar'tn oğlu yüzünde memnuniyet çizgileri olduğu halde Tamboura'ya bakarak düşünüyor du. Tamboura yaşıtlarına nazaran çok dah» iri kemikli v« bfiyükçe elleri, ayaklan Ue daha olgun bir görüntişe sahipti. Vücudündeki çocukluk yuvarlaklan tamamen kaybolmuş, yerini derin ve gösterişii adaleler kaplamıştı. Bu genç zenci geniş omuzları, dar kalçaları ve upuzun boyu ile âdeta hakiki erkek güzelliğinin bir timsali gibiydi. Kalınca ve fevkalâde biçimli dişlerin göründüğü afız. Hiç bir kadının ilgisiz ka lamıyacağı, erkekleri bile şaşırtacak olan bu muhteşem güzellik şüphesiz en yüksek kfile fiyatını istemeye değerdi. Temeğlnl brtiren Tamboura hiç bir şey düşünmeksizin biraz ileride toplanmıs esir kalabalığını seyrediyordu. Birden lrkiliverdi. Sessiz ve utıraplı bakışlarla ön(erine bakan kölelerin içinde fişina oldu'nı bir çehreye rastlamıştı. Bu genç avcı Sabumba id). Köyde dayısımn borçlanm kapatmak için onu satacaği söylenivordu zaten. Tanıdığı bir arkadaşını görmenin sevinciyle o tarafa doğru koşan Tamboura âniden duruverdi. Onun geldiğini RÖren Sabumba başını çevirip hırsla yere tükttnnuştâ. Şaşkınlıktan do Yazan : KYLE ONSTOTT Çeviren : SELMA nakalan zenci arkadaşının hakaret dolu sesini duyuyordu şimdl. Korkak! Köyünden kovulduk tan sonra en lâyık yerini bulmuş sun doğrusu. Aynı köyden oldnğumuz için utanç duyuyorum sen den! Tekrarla bakayım. Benim blr korkak olduğumu, afaroz edildiğimi söyle... Şiddetll bir yeis ve ıstırap içlnde bocalıyan Tamboura çılfins dönmüş gibiydi. Sabumba onun bu halini biraz da saşkınbkla sey rettikten sonra devam ettl: Tekrarlarsam benl dövecek mialn yoksa? Hem niye telâjlamyorsun. Bizimle beraber olmadığına göre köle değilsln her halde. Kendi kendinl de satamıyacağm» gore de Araplann yardakçısı olmalısın. Sus. Sus diyorum sana. Her $eyi yanlış biliyorsun. Ben de senin gibl bir köleyim. Bnraya nasıl geldiffimi bilmiyorum ama blrlsi tarafından satıldığım muhakkak. Yoksa sunnetten korkup kaçmış değilun. Türkiye Selüloz ve Kâğı! Fabrikaları İşletmesl Gene! Müdürlüğünden: İZMİT Imalâhmızda kullanılmak flzer« balyah aap saman satın alınacaktır. Teklifler Trakya, Eskişehir ve Polatlı bölgesi için 1000 tondan diğer bölgeler için 500 tondan az olmayacaktır Teklifler şartname ve mukavele tasarısı esasları dahilinde muvakkat teminatla birlikte 30 mayıs pazartesi günü saat 17 ye kadar İsletmemizde bulundurulacaktır: Şartname, Izmit'te İşletmemizden veya İstanbul, Ankara, Irtibat Bürolarımızdan bedelsiz temin edilebilir: İşletmemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine rermekte •erbert olacalrtır: (Basın 13034/5425) Pefrol Ofisi Genel Müdürlü<?ü Madeniyağ ve Gres Tesisleri Müdürlü^ünden İZMİT İhtiyacımız bulunan 21 ton tam sentetik muhtelif renk boya teklit almak suretile satın alınacaktır Bu işe aıı şartnameler Ankarada Gene! Müdürlüğümüz (Malzeme Şb. Md.) den. İstanbul ve Izmir'de Böl^e Müdürlükierinden temin edilebilir. Teklii mektuplannm en geç 21/6/1966 tarihinde saat 17,30 a kadar Müdürlüğümüze verilmesi veya bugüne kadar ele geçecek tarzda postalanması lâzımdır, (Basın 12893/5418) (Arkar var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle