Katalog

SAHÎFE İKİ 12 Mayıs 1968 CnMHURtTET BU ÇÖKÜŞ B RÎ: ••>• •**• •••• •••• :::: •••• • ••• !!;! •••• •••• :::: •••• •••• •••a • ••• NEYİN UGRÜMA Kenan ESENGiN Zonculdak Mffletveküi yuvası olan 1M5 den tonra da tekrar hortlatılan siyasî parti anlayışımız ve mücadeleml» yüzünden Osmanlı împaratorlugunu yıktık ve bugün de bllinen merhaleye varmıs bulunuyornz. Bu bir kadersizlik mi? Hayır, bu aynı zihniyette devara etmenin, bir şekle kapılmasmı ve bonda inat etmenin, memleketin bünyesine aygun dengenin kunıLması üzerinde ciddiyetle durulmamasının yarattığı bir tehlike, bir bailedir. Onun için ba ynvarlanıs, bu çöküş devam edlyor ve gün geçtikçe daha tehlikeli, daha korkunç bir hal alıyor. Mutlaka bir çözüm yolu, bir çıkıs naktası bulmak zomndayız. Cünkü böyle devam ederse bu siyasî teşekküller kendi hazırladıklan bataklıkta ve dalgalandırdıklan denizde boğulacaklar ve memleketi çok ağır meseleler karsısında bırakacaklardır. Normal olarak bu bozıik gidişe §on vermek düşünülebilir. Parti liderleri samimi ve açık yürekle toplanırlar, Anayasanın ruhuna ve memleketin bünyesine uygun bir yol üzerinde görüşürler ve hiçbir etkiye kapılmadan ciddiyetle bunu tatbik ederler. Fakat şimdiye kadar cereyan eden olaylar insana bu ümidi veremiyor. Mevcut zihniyetle buna imkân olamıyacağı, liderleri'n bir kısmı memleketin çöküş sebeplerinl bile kavrayamıyacak lnsanlann ve gruplann etkislnden kurtulabilecekler mi? tkbal hırsından, düşmanlık duygulanndan, içinde bulunduklan darlıktan sıynlabilecekler mi? Fakat bütiin bunlara karşılık normal yol önce bndur. Sayın Cumhurbaşkammız bunun önderliğini yapmah ve liderleri toplıyarak bu konu üzerinde ciddi olarak konuşmalıdır. Ancak bu konuşmalar ve alınan kararlar bundan öncekilerin akibetine uğruyacaksa yine o zaman çöküş devam edecek ve sonra siyasî teşekkül ve iktidarlann iradesi dışından gelecek fikir ve kuvvetlerkı zoru ile yeni bir düzene girmek ihtimali doğacaktır. Mecbur olunca da memleketin yüksek menfaatlan bunu yaratabilir. Bu meseleyl iyi münakaşa ve mütalâa etmeliyiz. Topluma hiçibr fayda getlrmeyen yalınkat demokrasi, hsrriyet laflan halkı birbirlne düşman graplara ayırarak politika yapmak, ikbal sağlamak hevesleri, hele Türkiye'yi geriye, seriakçılığa götürmek çabaları, düşünebilen her vatandaşuı kuıkularını derinlestirmektedir. lraz dünya milletlerinin yaşantılanna bakınız, dünya olaylannm akısından, izleminden çıkabilecek muhtelif sonuçlara bakınız. O topIumlann görüş, anlayıs ve duyuşlarına, yarınlanntn ışıkh yollanna baknuz... Sonra bir de bizim toplumun güdümüne, ihtiyaçlarına, günlük sloganlarına, davranış ve hangi konular üzerinde neler yapmak istediğine bakınız. Dünü hatırlayınız, bugün vanlan noktaya bakınız ve bu gidişin bizi yarın nereye götürebileceğini iyice düşününüz. Bütiin ekonomik, sosyal ve kültürel sorular dısında toplumun moral yönüne, otorite bağlarına, bunlara musallat olan poiitika ve din simsarlarının kısır, dar, Ukel, menfaatçı ve sömürücü taktiklerine bakınız. Devlet idarcmize. siyasî kadrolarımıza, bunların zihniyetlerine, bilgi ve kudretlerine bir an bakınız; sonra kendi kendinize sorunuz: Neyln uğruna bu çöküş? Bunları göze almak neyin uğruna oluyor? Toplumun bütiin moral liflerini çürütmek, birbirine düşman gruplara bölmek, çöküşü hazırlayıcı bütiin faktörlerin tohumlarını millî bünyemize ekmek ve bundan sadece kişlsel menfaat sağlamak Istiyen kiiçiik çaplı istlsmarcı, kinci politikacılar ney) kalkan olarak kullamyorlar? •«•a • • • « IrVca rtica, Hl.ncü Selim devrinden daha korkunç olarak bir politika aracı olmuş ve yurdu kara bir bulut haline sarmıştır. Atatürk'e saldırılar pervasrzlığın sonuna gelmişlerdir. Dünyadan, devletten, millî güvenlik ve Anayasa bilgisinden yoksun olan bazı cahil din sfansarları politikaya sızmışlar ve mevcut ortamdan faydalanarak milletvekili olmuşlardır. Hiç bir dînin temel kurallannı hakiki anlamıyla kavrayamıyacak durumda olan bu kişiler fetvalarını Meclis kürcülerine kadar getirmişler ve gercek din adamlannın temsilcisi rolünden bir takim sapık davranışlara girmişlerdir. Bunlar bizi nereye doğru çekmek istiyorlar? Üzerinde cok durmak gerekir. Bu bakımdan herkes soruyor, bu siyasi teşekküller, bu siyasf kadrolar, bu zihniyet ve kökleştirilmek istenilen bu kötfl gelenekler neyin uğruna? Sekli demokrasinin gölgesine sığmarak oynanan bu yıkıcı politika oyunları ile Türk toplumunun sorunları. ihtiyaçlan çöziirnlenebilir ve bu memleketin geleceği teminat alfina alınabilir mî? Düşünebilen her vatandas kendisine bunlan sorunca gözlerine iri bir (Hayır) dikiliyor. Demokrasl iyi bir rejimdir, siyasî partiler de bu rejimin ayrılmaz parçaları, organlandır. Fakat demokrasi aynı zamanda bilgiye. fazilete, dünya görüşüjıe, vazife şuuruna, şeref duygusuna. sorumluluk ve hizmet aşkma sahip kadrolara ihtiyac göstcrir. Sfyasî partiler bu niteliklere tnalik olarak toplumu maddi ve manevi yönleriyle tüm geliştirmek, memleketin yiiksek menfaatlannı en titiz şekildc korumak ve 'uvvetlendirmek, gelecegini iyi biçimde sağlayicı tedbirleri almak icin kurulurlar, iktidara gelmek, hizmet etmek isterler. Bugün dunım bumudur? Hayır, tüm bunun tersidir. f ••• ••• ••• ••• ••• rof. Fehml yavuz'un «Yine gerilik re ilerilik basamailan» adlı iklnci yazısını da okudum. Profesör, bu yazısında, benlm iki yazunla Dr. Rafi Bensan'ın yazılannı gördüğünü kaydettikten sonra «Amacım, bunlara cevap vermekten çok, konunun enine bo ynna tartışılmasının gerekll ve faydalı oldnğunu belirtmektir» diyor. Teşekkür ederim. Ben de böyle «gerekü» ve «faydalı» bir tartışmaya girişebilmek için birinci yazımda ortaya beş soru koymuştum. Ikinci yazımda da bu sorularla güttügıim amacı, biraz daha açmıştım. Profesörün, «konunun enine boyuna tartışılma sını gerekli ve faydalı» bulduğuna. göre, istediğini birlikte yapmamız için sorulanma cevap vermesi de gerekmez mi? O, bu yazısmda yalnız bazı tarihl bügilere değinmekle yetinmiş. Bu türlü bilgüerden Profesörümüzün anlayış ve yazış şeklıyle, hattâ daha acı, daha sert olarak, daha derinlikle; uzak, yakm geçmişimizde ve zamanımızda çok bahsedilmiştir, edilmektedir de... Ancak bu yolda harcanılan emekler, özlenilen «ilerleme anabtan» nın üzerinde anlaşmayı sağhyamamıştır. Bu yüzden o anahtarm bulunup bulunmadığı bile kestirUememişitir. P ••«• •••• :::: NASIL TARTIŞABİLİRİZ? rofesörün yazısındaki «Sonuç» ta iki defa andığı yöntem (metod); ilmin, felsefenin başlıca şartlanndan, uygarlığın da dayanaklarından biridir. Yöntemli bir tartışmava girişebilmemiz için bag h bulunduğumuz ana düşünceleri, ükeleri, karşıiaştırmamız, hattâ felsefl ve dinl görüşlerimizi de belirtmemiz gerekir. tçte birinci yazımdaki sorulann cevaplandınlma sı, buna yanyacaktır Bu sorular cevapsız bırakılırsa nasü tartışabı liriz, tartışamazsak özlenilen «ilerleme anahtan» nı nasıl arıyabiliriz? Yöntemli düşünmeye ve tartışmaya pek muhtacız; Profesörümüzün bu ikıncı yazısının çıktığı tanhte yıne yayınlarular «Neden dur nıuşuz?» (B. Felek), «Ah canım Atatürk ..» (İlhan Selçuk); «Bir yudum su» (Ulunay). «Kazın öteki ayağı» (Refık Erduran) başlıklı fıkralar, bu thtiyacın çapıru ve baskısını gösteren en taze örneklerdir .. ' Profesörüınü». • yansında • *içühat» kapısının kapalı olup olmadığı bahsi üzerinde epeyce durmuş. Bu kapının ilimde de, feJsefede de, İslâm dininde de alabildigine, arkasma kadar açık bulun duğuna inancınuzı, hareketimizle de belirtmek için kendisinin. soru larıma hiç çekinmeksizin cevap vermesini, böylece «ilerleme anahtan» nı araştırma yolunda bir hiz met kapısını açmaya vardım etmesini. lyimserliğinden umuvorum ve bekliyorum. Onun. «Bu tartışmalarla bu aııahtarları halka kadar ulaştırmaya çalışmak zorunda yız» sözündeki «halka kadar» kaydı tartışmalarımızda elbette gözetilecektir Saygılarımla. . . Sonuc rw% ürkiye'nin her yönden ele ahnacak ciddi me•• selelerl vardır. Devlet idaresi siyasî menfaat * gruplarının baskısı altında ve partizan düşüncelerle asla olumlu iş görmek imkânına sahip olamamaktadır. Oünyanuı hiçbir ülkesinde ve rejitninde bizim kadar bozuk düzenle. ümitsizlikle halkı birbirine düşüren gruplara bölerek millî varlığı parçalayıcı takdiklerle siyaset yapıldığı görülmemektedir. Vatandaşlan bu düşüncelerden kurtarmai. siyasî teşekkülleri, bunlara meydan vermiyecek bir zihniyet ve bir anlayış içuıe sokmak zorundayız. Anayasada ifadesini bulan Atalürk ilkelerine bütün gücümüzle sarılmak, onlara el ve dil uzatacak sapıklan her siyesi teşekkülün içinde yok etmek ilk hedef ve çozüm yolu olmalıdır. Bunlar olmaz ve bunlara bugün olduğu gibi küçük hesaplarla göz yumulur, hoş görülür ve bir oyalayıcı politika yürütülurse, eşküş devam eder, siyasî iktidarlar kendHinl bu sorumluluktan kurtaramazlar ve bir gün kendilerirfin hazırlamış olduklan batak' lığın içinde battıklannı görürler. :::: •••• ::;: •••• •••• •••• ««•• ••*• •»•• ••«• •••• P • ••• *••• •••• Nasıl mümkün olabilir asıl bir lurtulVs mümkün olabilir? Yuz yıl ' dan beri deTaan cden v e her safhasında. bir komitecilik halini alan ve sapık fikirlerin !>•• !••• !*•• *•* • •• • ># ,»* !••• • •* !••• • •• DEYLET TİYATROSU Genel Sa^'at ve İdare İşleri : İRTİHfiL Eski Bahriye Nâzırlarmdan Bozcaftdalı Hasan Hüsnü Paşanın tnahdumu. KmekU Amiral CÜNEYT GÖKÇER BALE ŞAN TEMSİLLERI SİNEMASINDA KUĞULAR GÖLÜ RÜŞTÜ BOZCALI Hakkın rahmetine kavujmustur 12 Mayıs 1966 perşembe günü öğle namazını mütaakıp Şişli Ca münde icra olunacak dinî merasimi mütaakıben Ej'üp'deki aile makberesinde cbedi istirahat gâhma tevdl edilecektir. BOZCALI AİLESt Not: Çelenk gönderümeraesl rica olunur. (Curahuriyet 5278) 1721 Mayıs tarihleri arasında (Yalnız 5 Temsill 17, 19 ve 20 Mayıs günleri saat 21 de, «LE Lac Des Cygnes» (BALE, 4 PERDE) Müzik P.t. TCHAÎKOVSKY Koreografi M. PETÎPA • L. tVANTOV Yeniden düzenleyen 3. perde Altı Prenses dansı Koreografi ve sahneye Nınette De VALOİS koyan Alan ABBOTT Orkestra Şefi 3. perde Napoliten dansı Koreografi Frederıck ASHTON 1. perde Pas de Cinq dansı Rıchard ÜLASSTONE Koreografi REFİK EREN Dekor HALE EREN Kostüm 18 ve 21 Mayıs günleri saat 21 de üç bale eseri birden (1) NEVZAT AYASBEYOGLU Erenköy NÖBETİ AfATÜRK'ÜN ESERLERİ ÖNÜNDE BEKLE MEVLIT S«vgxll annemiz merhurae FERHUNDE ŞEYHUN Hanımefendinin %'efatının kırkıncı günü mürnsebetiyle aziz ruhuna ithaf edilmek üzere 13 Mayıs 1966 eünü öğle namazını müteakip Şişll Camli ŞerUinde memleketimizin güzide ehli Kur*an ve Mevlithanlarından H. Kâzım Büyükaksoy. H. ZeM Altın, H. H. Kânl Karaca ve H. Selâhattin Yılmaz Kur'anı Kerim ve Mevlldi Seril okuyacaklarmdan arzu eden akraba. dost ve din kardeslerimU zin teşriflerinl rica ederlz. SEYHUN AİLESt (Cumhuriyet 5275) SİNFONİETTA Müzik Koreografi ve sahneye koyan Orkestra Şefi (BALE, 1 PERDE) : NEVÎT KODALLI J : NİNETTE DE VALOİS ALAN ABBOTT H A N C E R L İ Müzik Koreografi ve sahneye koyan Orkestra şefi Dekor Kostüm H A N I M (BALE. 1 PERDE) BÜLENT TARCAN • • • • NlNETTE DE VALOİS ALAN ABBOTT REFİK EREN HALE EREN (3) TEŞEKKÜR Kızım Mellke Hosgör'ün hastaIıgını anl teşhis ederek hayatmı kurtaran, başta, Doç. Dr. olmak üzere ameliyatında bulunan Müt. Dr. Erdoğan AKAT, Haluk KUTAY, Yalçın EĞİCİ ve Narkozitör Dr. Hüçhan KLTBAY'a B»j Hemşire Bedia MADAKBAŞ lle hastane hemjire ve peraonell ne yakın alâkalarından dolayı mlnnet v» lükranlanım lunarım. Babası Muhittln GÖKÇELEB (Cumhuriyet 5295) HO V A R D A N İ N Müzik Koreografl ve sahneye koyan Orkestra Sefl SON U MANSUR SAYIN (The Rake's Progress) (BALE. 6 BOLUM) GAVİN GORDON • : : # Aynı Konuda Ankaradakı okuyucumuz Nail Uçar'dan, A.Ü. Eğitim Fakültesınden Mesut Özgen'den mektup almış bulunuyoruz. Tartışmacı Naü üçar, Lrtica ile ilgili sayın Nadir Nadi'nin «Ne Cüatere kaldık?» Sayın Prof. Fehmi Yavuz"un «Yine gerilik ve Uerilik basamaklan», sayın Burhan Felek'in «Neden durmuşıız?» başUklı yanlarını okuduğunu belirtmekte ve bu konudaki füdrlerini' şöyle özetlemektedir: «İrticaın yüzyıllardır hızımızı ke serek, ne fenaüklar yaptığmı biliyoruz. Biliyoruz takat, mücadelesini bilmiyoruz. Eğer biz bunlan bilseydik. bugün de yobazlar, yarasalar gibi başımızın üzerinde açoşmazlardı. Yarasalar nasü güneşten sinerlerse, irtica da ancak yurdun her köşesinde çalışanların ellerinde parlıyan ışıklardan sinecektir. «Vakayi Hayriye» gîbi top tüfekle değil, Hitler gibi tehditlerle değü. , «Bir Slimin uykusu, bir cahilin ibadetinden üstündür» sözündeki I anlam ne kadar büyüktür. Sen, kendi çapında öğrenecek, çalışacafesın, «Inımn teri yözünü ağartsın. O zaman herkes sana hürmet edecek, inanacak, arkandan gelecektir. Atatürk, kumandan olarak Mehmetçiklerle omuz omuza, ferdi millet olarak milletin içine gire Bizim gazete 43'üncü yaşına bastı. 43 yıl, dünya ölçülerine göre de övünülecek bir süredir. Bu bakımdan Cumhuriyefin oknynenlan tatü belâdırlar gazetenin başıns. Herbiri gazete üstünde pek hsklı olarak hak iddis ederler, en aşagısı lâfa şöyle girer : Otnı yıldan beri Cnmhnriyet okuyucnsuyum ben... Kimisi : Ba gazete bana babamdan kaldı... der. Kimisi : Kendimi bildim bileli Cumhuriyet oknrum... der. Eh, böyle ynkardan lâfa başladı mı okuyncu, karsısında eıilir büzülürsönüz. O da pek baklı olarak ptfetenin en küçttk kusurlannı çarpıverir adamın yüzüne : rek çalıştı. Sen de halkın içlne gigara ile yürümüyor. N'eydi o geçen günkü fotofraf? Cumhuriyet'e yakışır mı idi o? receksin. Fakat, burada çok bü Van îlköğretmen Okulundan saEvet, «kıdem» meselesi vanında bir de «yakışma ve yakıştırma» yük bir Binav geçireceğini unutyın Numan Bıçaklı, saym M. Ama. Senin kıyafetini, bütiin haremeselesi var ki, çok daha önemli. Okuyncu gazetenin bir yanını dem SolaJs'ı tasvip eden yazısının krtlerini izliyen halk. senin bütün sonunda: «Değilse bizde köylümü» tenkide başlarken önce : bu görünüşünle, kendisine ne ka gibi. Parlak sözlerle, kurusıkı Ayıp ayıp, çok ayıp; Cumhnriyet'e yakışmaz! diye hfikfim dar samimî olduğunn derhal anlısöylevlere ve tavsivelere artık itiyeriyor. yacaktır. bar etmemekteyiz» diyor. Haberlerin, ilânların, reklâmların, fotoğrafların Cumhnriyet'e Lâisizmi korumak, tekâmülünde Ne yazık ki bu iş «itibar etmeyakışması da şart. Böylece ber sabah okuvucunun karsısına yakıki yüzü tesbit etmek, bizim gibi mek» le de olmuyor. sıklı bir gazetenin çıkması gerek. ölüm ilânlannın bile yakısıklı an'anesl ve harsı yüzyıllarca kenKöycülük konusunda gerçekten olup olmadığını eleştiren sadık gözler vardır oknyucolar arasında. dine özel bir yol tutmuş olan bir inançlı ve samimi olanlara, bir tek Bn titiz hava içinde Cumhuriyet, Atatürkçülükten, devrimcilikten, memlekette, şu veya bu memlekelifim var: Temrnuz ayı İçinde 10ti taklit, bir sonuç vennez. 15 gün kalmak üzere Afyon • E lâiklikten tâviz veremez. Verdiği gün zaten düsüs başlamif demektir. Bogiin «lâisizm» ne yazık blzde, mirdağ kazasının Mallıca köyüne Cumhuriyet 43'üncfl yasına basarken beni sevindiren bir baska din ve dinsizlik yobazlan arasında (ve çevre köylere) benimle bera* nokta da var : Gazetenin tirajı 34 yılda 80,000'den 150,000'e çıkmış. bir top gibi oynanan bir konn o). ber gelir misiniz? Demek ki, yarıya yakın bir artış. 70,000 yeni okuyncu. muştur. Meselâ, yobazın hareketEğer gelirseniz, hep beraber kol Cnmhuriyet okuyucusu genellikle gazetesine titizdir. Bir gaıelerini nasıl hoş görmüyorsak, kan lan ve paçalan sıvar hiç değillse teye okuyucusu bu kadar sahip çıkarsa, o gazete sağlara bir gaıedil gibi kntsal bir giinümüzde, bir kırk bin köyümüzden, bir feaçma tedir. Okuyucu ile gazete arasında peklesmis fakat yazılı olmıyan münevverin yüksek sesle «bu ak fiilen faydalı oluruz. Teklifime itişam kafayı çekeceğim» demesi. bir sözleşme vardır. Belirli ilkelerin vönetimi altındadır o gazete. bar edenlerle yaza Malllıcada kayalnız kendisini değil, bütün ayBatı filkelerinde emsali çoktur bu tip kurumların. rargâh kuracağız. Ne dersiniz? dınlan yobazlann göründe küçülCumhuriyet'in son üçdört yılda 150 bin'e fırlaması çok Snemli Bekliyorum. tür. Bugün irticadan yobazlan köbir başarıdır. Fransanın «Cumhuriyet» i savabileceğimiz Le Monde' BASRÎ GÜVEN rükleyen sözde aydınlar da suçluun tirajı 250 bindir. Cumhuriyet'in bugünkü satışı tüm nüfusu öğrt. Muratlı Tekirdağ dur. okuma yazma bilen Batı ülkelerindeki ciddî gazeteler için dahi örnek aydın olmak Istersen, nöönemli bir savıva ulasmaktadır. Oralarda <san;asyon> gazeteleri beti AUtürkün heykeli önünde demilvonlarca satarlar, ama agırbash gazetelerin satışları çoğunlukla ğil, eserlerinin önünde halkı uya250 bin ortalamasını asmıı. * rarak bekle, ancak o zaman yobazBir gazetenin iki görevi çok önemlidir : lan ba nöbete inandırmı; olurHaber verme... ve kamu oyuna yön verme... ayın Burhan Felek'in bir yagun.» Haber bizmetinde sürat ve doğruluk aranır. Türk basını İçin zısına değinmek istiyorum. TRT dış haberlerde böyle bir endise azdır. Çünkü bizim gazetelerimiz kendisine bir anket yollamış. BİZ 50 SENE EVVEL yabancı ajanslardan izlerler dıs politikayı. özellikle en büyük iki Cevaplandırmış ve TRT hakkında BAŞLAMIŞIZ da bir yazı yazmış. Amerikan ajansı bu konnda Türk basınına hâkimdir. Biz dünva olaylannı bu ajansların eliyle izleriz. Dünvanın çesitli merkezleTartışmacı Mesut özgen «Da«... danlmasınlar, diyor, TRT bağımsız ama içinde çok bağımlllan ha 13. asırda rönesansla bir ilerlerinde özel muhabir bulundurmak gücü hiçbir gazetemizde yoktur. var...« Basında yeni ve türedi kame hamlesine girişip; ber türlü Devletin Anadoln Ajansı da bn konud» yaya kalmaktadır. Törk lemlere bir diyeceğimiz yok. Fakat skolâstik düşünce ve tesirlerden toplumunun kendi gözleriyle dünya olaylannı izleyip, kendi musıynlmış olan Avrupa, ancak 6 a yıllardır Cumhuriyet Gazetesinde habirleriyle haber alıp vermesine Imkân yaratmalıyıı. yazma şerefine nail olmuş bir yasır gibi uzun bir zamanda bugünBu bosluğu kapatmak için zaman zaman röportajlara, ineelezarm el'an adsız, kapalı, imalı yaz kü seviyesine ulasmıstır. Oysa melere, araştırmalara basvurmak gerekir. Çünkü dünyanın çesitli ması üzülecek şeydir. Burhan Febiz, buna daha 50 sene evvel başbüyük ajanslannın olayları bildirirken zaman zaman çarpıttıklalek artık sert tokatlar atabileeek Umışız» diye başladığı yazısma nnı göriiyoruz. Gerçi objektif haber Batı basınında bir niteliktir. bir hakka sahip. Ve belki de «vaşöyle devam etmektedir: ama yorumlar çoğunlukla çıkarlar acısından yapılır. Türk basını «Kalkınmamızda, önümüze çı zifesidir.» Bunu kimse inkâr edeelindeki Batı malzemesini yorumlarken bu noktalara dikkat etmek mez. Her kurumda olduğu gibi kan engeUere bakarsak. karsımızzorundadır. Sosyalist ve kapitalist dünyanın kendine özgü kanunTRT de de bağımlı vardır. Biz TRT da yine dini, kendilerine âlet etları haber ajanslarında da işlemektedir. Bizim gazetecimiz elindeki nin Burhan Felek'e göre uzağındamek istiyen yobazlan görürüz. Osyız. Burhan Felek bunları, yâni ba bir haberi değerlendirirken ve okuyucuya sunarken titiı bir süzmanlıların en yüksek devirlerinde ğımlılan biliyorsa açmahdır üstügeçten geçirmelidir. bile, kitle halinde eğitimden voknü. TRT nin tarafsızlığına gölge düBir insan baktığını görmek için bir kültür düzeyine yükselmek sun olan. Anadolunun kendi ka«ürenleri ad ad saymahdır. zorundadır. Bir gazete de, baktıgını görmek, işittigini saglam yoderlerine bırakılan insanları. her Abdullah KESKİN rumlara oturtmak için bir kültür düzeyine vannak zorundadır. Bn seyi dinde aramak yoluna sapmışHukuk Talebesi düzeye gazeteci ve okuyueu elele varırlar. lardır. Böylece o kutsal müesseseyi; «aydınlığa, ılme ışık tutan» Cumhuriyet'in Tartışma Köşesi bu beraberligi yansıtmak baNEŞELİ VE bir yol olmaktan çıkarmışlar ve kımından çok önemlidlr. CANLI OLMALI onu, sadece kendi kabuklarına çeİşte Cumhuriyet hesabına tiraj artısından çok daha sevinilecek kilmişliğin çaresizliği içinde, bel olay budur. Elbette bu olumlu gidişin Türk basını hesabına nice • TRT konusuna değinen tartışki de bilmiyerek bugünkü Içine değer katkıları da olacaktır. Gazete önemlidir ama, gazete okuyumacı Ankaradaki okurumuz Mehdüştüğü çıkmaza sokmuşlardır. met Metin de özetle şunları yazcu demektir. Gazetenin okuyucuya olduğu kadar, okuyucunun da İşte içinde bulundugnmaz engelmaktadır: gazeteye önemli etkisini unutmıyalım. lerin başlangıcı . J er şeyimizde bir hüzün, asık Ne acı tecellidir ki, toplum ojyüz, gülmeden ziyade ağlamaya larak, aydın olarak, Bakanlık, o • e ı v.7 « tesnc zevk, gayretimizi yititi ,» larak, etitimi, Türkiyenin kurnluyor. Çerçekten radyomuz da bazı J şunda'n nngırne' değui' htr dfretlmyayınlarında bu görüşümüzü destek * den ibaret saymış, ögretimin gerlemektedir. Sabahları işe gitmeye çekleşmesi ile eğitimin de gayehazırlanırken açılan radyo •Yandım sine ulasacağını sanmışız. O esk) Allah. yaktılar beni, öldür beni» düşüncenin tesiriyle; dini. din ol gibilerden insanı ürpertirse o günkü çalışmadan bayır mı kalır. Mumaktan çıkaranların «ard düşünDolgun ayhkla özel bir hastanede fultaym olarak çalışmak sikiden nes'e. ncş'eden çalışm», çaceli» yobazlan vanında: biraz diniçin Dahiliye Mütehassısı veya Operatör Doktora ihtiyaç vardır lışmadan refah doğar. Bunu sanayi den bahsedenlere de doğmatifc bir Isteklilerin İstanbulda 27 81 ( ) numaraya saat 14 ile 16 araK lcsmiş memleketlerde pek bağlazihniyete «yobaz gerici>~ demişiz. sında müracaat etmeleri rica olunur. Cumhuriyet 5299 nılmış bir sloğan olarak görürüz. Olavlarm çerçekliği sunu gösterKendi musikimizi bırakalım, momişitir ki. ferde. kişilik kazanmadern batı müziğine bile iç paralaya başlamasından itibaren. müsyıcı tempo, ağır makam veriyoruz. pet ilmin ışığı altında bir «din eHalbuki. alaturka musikiyi bile kıv ğitimi» verememişiz. Bu konuya raklaştırıp, makamlannı daha neivedilikle eğilrnemiz gerekmekteşeli tarza çevirmeğe gayret etsek. dir.» Türk musikisi üstadlarımız bu yol*** da faydalı olsalar, zengin melodilcrimiz ayrıca canlılık ve hayatiyet kazanırdı. Bu kat'iyen musikimizi modernize edelim demek değildir. Modemize ediliyor diye ortaya çıT" kardıklan garabetlerden sakuıinm. Zira bu tarz da hiç giizel olmuyor. Kurumumuz Merkez Teşkilâtında çalıştırılmak üzere. Musikinin karikatürü gibi bir şey. Statiker Yüksek Mühendis ile Mühendis alınacaktır. Pijama üstüne frak giymeğe benziİlgililere, 4/10195 sayılı kararnamcye ekli yönetmelik yor. imdiye kadar Cumhuriyet gagereğince müktesepleri üzerinden yevmiye ödenecektir. zetesinde olduğu kadar diğer Musikide propaganda için solcugazete ve mecmualanmızda da Isteklilerin Genel Müdürlüğümüze müracaat etmeleri luk sağcılık yerine uyuşukluk «köy sorunlanmız» hakkında bir canlılık hususlarını tetkik etmcli. ilân olunur. (Basın 12950 A. 5337'5301) çok şeyler yazıldı, söylendi, tavKötümser havalara. bestelere. güfsiyeler yapıldı, «yol» lar gösteriltelere, tempolara, makamlara veldi. Ama köylerimizde en ufak bir hâsıl her şeye paydos, fakaaat, iyim degişme ve gelişme olmadı, hep ser neşeli, şakrak iç açıcı her şeye ayn! tas, aynı hamam. buyur demeli.» Bu demektir ki: Bu işler lâfla Mehmet METİN olmuyor, gazete sütunlarında yayYeşilyurt 31 Ankara YiNE GERiLiK VE iLERiLiK BASAMAKLARI Karşılıklı... TRT S H DOKTOR ARANIYOR Cesaretiniz V9 T IT1I ? Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğünden ANKARA Ş Isparfa Askerî Satınalma Komisyonu Başkanlığmdan HER İSE ELVERİSLİ SATILIK ELEKTRİK JENERATÖRÜ 6 SUindir II 1 ütrelik LEYLAND DIESEL 2000 RPM. devirli, 154 BHP. Beygir kuvvetli Jeneratör verimi 28 volt, devamlı itibari kuvvet 750 Amper 21 kilowatt 112 volt devamlı itibari kuvvet 400 Amper 44.8 Kilowatt Müracaat: BEA İngiliz Avrupa Hava Yöllan Yesilköy Hava Alanı Tel: 73 81 07 Reklâmcıhk 2048/5279 1. Afj'on'da inşa edilecek 8 Daireli Subay Lojman inşaatmm ihalesi 2490 Sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince ve Kapalı Zarf usulüyle 24 MAYIS 1966 Salı günü saat 11.00 de yapılacaktır. 2. Keşif bedeli 521.110 lira 86 kuruş olup geçici teminatı 24.595 liradır. 3. Taliplerin B grupu karnelerinin asıllan ile 500.000 liralık is belgesi ve şartnamenin diğer istekleri ile birlikte en peç 20 MAvrc: iqg6 günü saat 17 ye kadar ISPARTA tnşaat Emlâk Wüdürlüğüne müracaat ederek giriş belgesi almalan şarttrr. 4. Keşif ve şartnameler ANKARA İSTANBTJL Levazım ÂmirÜklerinde ISPARTA tnsaat Emlâk Müdürlüğünde ve Komisyonumuzda görülebilir. 5. Teklif mektuplannm ihale saatinden bir saat evvel Komisyona verilmesini, postadaki gecikmeler kabul edilmez. (349 Basm 12047/3263) HALI YIKAMA FABRlKASI • ^ A F Ş A R O Ğ L U . ^< HALILARINIZI YIKATMAK İÇİN BİR TELEFON KAFİ: 21 2 8 18 İlâncılık: 3102/5293 NİNETTE ÜE VALOİS ALAN ABBOTT OT REX WHİSTER Dekor • Kostüm : WİLLİAM HOGARTH BİLETLER: 13 Mayıs Cuma sabahı saat 10 dan itibaren ŞAN SİNEMASI GİŞELERİNDE saöşa çıkarılacak, gtşeler her gün saat 1013, 1519 arasında açık bulxınacaktır (Basın 12722/5281) KANTİN BİNASI İLÂVE YE TADİLÂTI YAPTIRILAGAK 1) 2) 3) Müessesemiz Kantin binası ilâve ve tadilâü yaptırılacaktır. Bu işic keşif tutan 105.000, liradır. Bu işe ait keşif özeti, şartnameler. mukavele tasansı, birim fiat cetveli ve projeyi muhtevi dosya. Müessesemiz Ticaret Servisinde, Bursa'da Merinos Müessesesi Ticaret Servisinde ve İEtanbul/Bahçekapı'da Alnn ve Satım Müessesesi Inşaat Şubesinde görülebilir. Eksiltme, şartnamemize göre hazırlanacak kapalı tekliflerin engeç 30 mayıs 1966 pazartesi günü saat 12 ye kadar Müessesemize tevdü lâzımdır. Müessesemiz bu inşaat işini tamamen veya kısmen yaptmp yaptırmamakta serbesttir. VEFA T Merhum Sürejya Paşanın eşi Atıf İlmen, Hayri İlmen, Melâhat Aksel'in anneleri, Fatma İlmen, Vecihe Ilmen'in kayınvalideleri, Vedii ve Asiye Hmen. Sinan İlmen, Şehvar ve Kayıhan Çağlayan, Erdem ve Mutlu İlmen, Gönül ve Mehmet Erboy, Gülümser ve Dr. Nevzat Öke Kemâl Aksel. Atıf ve Flora Ak«el'in pek seveili cici anneleri, Samiye Bayatan'm halası ARTEKS EKKEK BOMMARŞESİ A ÇI L D 1 4) ltüklâJ Cad. 317 BEYOĞLTJ Ecnebi bir ilâç fabrikaaı tecrübeli Heriş D OKTO R 115/5273 Adalet İLMEN Hammeffendi rfakkm rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 12 mayıs perşembe günü Modadaki evinden kaldırılarak Kızıltoprak Zühtüpaşa Camiinden öğle namazını mütaakıp Süreyya Paşa Sanatoryumunda çok sevgili zevci Süreyya Paşanın yanına defnedilecektir. Mevlâ rahmet eyleye. Merhumenin vasiyeti mucibince çelenk Rönderilmemesi rica olunur. Cumhuriyet 5298İ 5) KİMYAGER veya EGZACI aramaktadır. Iisan bilenler tercih edüir. Ügilenenlerin ekU ıotoğraflan ile tahail ve tecrübe durumlarını PK 172 Karaköy adresine bUdirmeleri. Cumhuriyat 5297 Tarık Z. Kırbakan Deri, Saç ve Zührevî Hastalıkları Mütehassısı tstıklâl Cad Parmakkapı No. 8« Tel: 44 10 73 SÜMERBANK GEMLİK SUNĞİPEK VE VİSKOZ MAMULLERİ SANAYIİ MÜESSESErt GE\TLİK (Basın 12891/5281)