Katalog

II May» 1966 CUMHURİTET ANAYASA D £ ::: ve BASIN îufan ALPAT Kastamonu A£ır Ceza Mahkemeal Oyesl •••• •••• •*•• :::: ; ayın Nadir Nadi, Safa Geldiler başlıklı makalesinde, kısaca, kapitalizmin &tt korntinizmin de refah zirvesinde olduklannı, yıl dızlan paylaştıklarmı işliyor. tkl kere tkinln dört ettiği bile müspet üimlerde şüpheli olduğuna göre politikanın Aristo metodundan (güzel konuşma sanatı) kurtulmasını bekiiyemeyiz. Sayın yazarın makalesinden bir kere daha anlaşılıyor kiiyi tatbik edilen en kötü kanun, dejenere edilen en iyi kanundan daha faj'dahdır. Batı Almanya ve Romanya refahm zırvesindeler. Demek ki keramet başka yerde ve galiba ne kapitalist, ne de sosyalist olamamakta, yani orta yol deyip devletçilik metodlarla kapitalizmi yaşatmaya çalışmaktaki inatta. En iyisi kapiatlizmi alabildiğine serbest bırakmalı ki rezaletleri adamakülı ortaya çıksın. Bu zaten ispatlanmıştır diyeceksiniz ama olsun. Zira ateşın yaktığına inanmarruz için elimizi sobaya sokmamız şart henüz. Bir de kavramlan tanıyalım. Kapitalizm = Üretim araçlarmın özel sektörde olması. •••••••••••a••••• SAFA GELDİLER S da toplamalı, yurdun çeşitli bölgelerinde gezerek onların halka yardımcı, öğüt verici olmalan sağlanmalı. O Üniversitede olduğu gibi orta dereceli okullarda da öğrenci teşekkülleri kurarak onlan iş yapacak bir hale getirmeye eğitmeH. AHMET UGüR ÖTER Antakya Lisesi Balyemez'in tekrar okumasım tavsıye ederim. CAVtT ÖZTÜRK Edremit Açık Pazar'da kargaşa! Günlük politika didismelerinin balçığından sıyrıhp Türkiyenin gerçek meselelerine eğilmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Çoğu zaman tevkifler, polis tedbirleri, haksız tâyinler, tedhiş davranışlan ve saçmalıklar bne çıkmakta, günlük haî;ü huy içinde dâvanın esası kaybolmaktadır. Bütiin bunlar yüzeydek! çalkalanmalardır. 27 MayısHa tasflye edilen kadronun yerüıi dolduranlar, Demokrat Partinin üçüncü, dördüncü smıfından yukarıya çıkamamış olanlardı. Şimdi iktidar onlara emanet edilmiştir. Ve 195«'lerin şartlanndan çok daha zor 19fi0 lar ortamınua elbette şaşkına dönmüşlerdir. Öte yandan Türklye bir uyanış devresine de girmiştir. Kalkınma meselelerinde bilim'e söz vermek istiyenler heyecanlı bir arayış kesiraindedirler. Türkiyenin yapısına en uygun gelecek metodlan bulmak, ve şimdije kadar nicin kalkmamadıgımızı bütün yönleriyle ortaya koy mak görevinde hizmete koşanlar gün geçtikçe çoğalmaktadır. Az gelişmi? bir ülkenin yirmi yirmi beş yılda kalkınıp, çağına uygun bir toplum haline girmesi belki zor. ama başarılabilecek bir iştir. Bir buyük dtvletin yedeğinde ve himayesinde sürüklenen çağdışı bir topİum olmak perişanlığından kurtulup uygarbğa kavusmak, Türkiye için artık bir onnr mcsclesi sayılmalıdır. Türkiye özellikle İkinci Dünya Savaşından bn yana «açık pazar» gibi kapitalist devletlerin rekabetine açılmıştır. Kalkmmak ve çağdaş medeniyet düzeyine varmak için pek değerli zamanlar boşuna harcanınıstır. Bu sürede bütün yönleriyle kalkınma problemlerini konuşmak. hele kapitalizmi tenkit etmek, suc sayılmıştır. Kayıtsız şartsız kapitalist kalkınma yolu tercih edilmiştir. Ve iktisadî tenkitlerin susturulduğu ülkelerde ne olmuşsa, tabiî Türkiyede de aynı seyler olmustur. Memleketin kalkınması için gerekli en temel kurumlar yozlaştırıl mıştır. Kalkınma dâvâlarınm tartışılmasında en büyük ve geniş kürsü olması gereken Üniversitemiz, memleket gerçeklerinden dışarı düşmüştür. Kurmak istediğimiz demir çelik sanayiinin Ereğli denemesi, kapkaç fırsatçılığınm âbidesi gibi gelişmiştir. Oto sanayii için girişilen yedi, sekiz dağınık teşebbüsün her biri, işi bir yana çekmekte ve bosuna değerler harcamaktadır. Kalkınnıak için gerekli insan nıalzemesi dışarıy.i akmaktadır. Batı kapitalizmi en seçkin ve sıhhatli işrilerimizi, mühendislcrimizi, minıarlarımızı. fizikcilerimizi. doktorlarımızı emmekte, kendi yatarına çahştınnaktadır. Dış ticaret mekaniznıası pek küçük bir azınlığm çıkarına işliyen Türkiyenin değerlerini dışarı kaçıran bir mekanizma gibidir. Demiryollanmızı kendi elimizle yabancı kamyon ve otobüs şirketleri hcsabına pcrişan etmişizdir. Alacağımız lokomotifler. kuracağımız telefon tesisleri, yaptıracağımız fabrikaliir icin, yabancı kumpanyalar Türkiye açık pazarmı bir savaş meydanı haline sokmuşlardır. Türkiyenin içinde elde ettikled ve ortaklık kurdukları özel şirketlerle siyasi iktidarın en üst koltuklarına kadar cllerini uzatmışlardır. Ne Türkiyenin elektrifikasyon davâsını çöziiınliiycbilraişiz, ne temel sanayi tesislerinin temellerini atabilmişiz, ne ormanlarımızı koruyabilmişiz. ne millî kaynaklanmıza sahip çıkabilmişiz. Vabancı petrol kumpanyalarının siyasi iktidarın içine girip, Bakaı.ları oyuncak gibi kullandıklarını s;oz!crimizle görmüşüz. Kuruluşu îiçık seçik ve basit bir petrol boru hattında. yarı sömürge idarelerinde görülen dolaplar dönmüştür. Bir petrol rafinerisi inşaatında, Türkiye için yüz kızartacak entrikalar en sorumlu kişilerin elleriyle yürürlüğe konmuştur. Yerjüziinde yan sömürgeliğe boyun eğmiş bütün ülkelerde aynı dalavereler çevrilmektedir, Biz «açık pazar» olmayı kabullenirsek, eloğlu gelir, içerde şirket kurar, ve elindeki çok büyük malî güçle istediği gibi oynar. O istediği gibi oynarken de, sıra politikacıları hllgisizükten, kurt polltikacılar da menfaarten doğan itişmeler içinde birbi.lerini ycrler. Şimdi Türkiyede Meclis baskını,' yazar tevkifi, Millî Eğitim skandalı, haksız tâyinler ile ortalık tozu dumana boğulurkcn, yabancılar her sabah kcmali itina ile kendi işleriyle meşgul olmakta, Türkiye üstünde geleceğe ait tasarılarını hazırlamaktadırlar. Türk halkı sömüriılmüş. sömürülmemiş. onlara ne? Türkiye batmış. çıkmış. onlara ne? Yabancı sermaye kendi çıkarına bakar. yabancı kapitalist kendi düınenine bakar. Petrolün millileştirilmesi elbette nnların işiııe gelnıez. Türk halkınuı somürülmeye karşı uyanması elbet onların işine gelmez. Çüııkü eğer Türkiye uyanırsa bir açık pazar kaybedeceklerdir. Türkiyede, Türkiyeyi yöııetecck kadrolar vardır; şimdilik tenkide güderi yetmektedir: iktidarı kazanmaya değil. Zira Türkiyede malî gücleri ellerine geçirmiş kompradorlar siyasi iktidan da ellerine geçirecek geniş örgütlere sahiptirlpr. Bütün bnhran da bu çıkmazdan doğmaktadır. Ve bulıranın vüzeydeki çalkantılan da her gün gazetelerde okuduğumuz rezaletler olarak karşımıza çıkıyor. Daha bir süre bu çalkantılar sürecektir.... emokratik rejimle Idare edilen ülkelerde basın; halkın gözü, knlağı ve dili bulnnmaktadır. Gerçi, demokrasinin en büyük ve önemll nnsurn ye fsrtı parlâmento ise de, basının parlâmentonun yanında r e ilerl derecede önem taşıdığı da gerçektir. Ciddî ve olgun basının siyasî tenkitleri, öğretici yayınlan, ilgi çekici haberleri ile halka hizmetinin önemi btiyüktür. Ancak, basın bn önemli görevi yerine getirirken başarısı kanunî terainata mnhtaçtır. Zira, huzur ve teminat içinde bulnnmıyan basından gerçekleri dile getirmesi, kanaatlerinde serbestlik kısacası hürriyet ve hür lüğün icapları beklenemez. Oysa ki, teminat ve huznr içindeki malî, hukukî ve siyasî istiklâl ve esit haklara sahip basının millet hayatında gereği ve fonksiyonn inkâr edilemez bir zarnrettir. Kanun vâzıı bn gerçeği nazara alarak yeni Anayasamızda basın için modern ve demokratik ilkelere uygun hükümler vazetmiştir. ve modern anlayıgla bsnnla Iştigâl edenlerin bn yönden mnhtemel huzursuzluklarını ve baskı altına alınmalsrını önlemiş bnlnnmakla Uabetli bic hüküm gttirta\$ olmsktsdır. Basının sorumluluğu nayasa ileri seviyede basın hürriyeri vaz * * etmekle beraber basını tamamen sornmsuz ve kannn dışı »aymamıştır. Anayasa yine kendi taükfimlerile basını kannnutı kontrolü ve sahası içine almıstır. Esasen şn hnsus dikkate şayandır ki basın için en önemli denet okuyucnnun aklı se limi ve basın mensnplarının kendi vicdanlarındaki vazife duyçusu, millete, demokrasiye ve millî menfaatlere hizmet aşkıdır. Basın için müeyvide ve kanunî bağlantıları Anayasanın basın hurriyetini düzeniiyen ve ynkarıda sözü edilen 22, 23 ve 25 inci maddeleri anahatları ile ihtiva etmektedir. Nitekim, 22 inci maddenin ikinci fıkrasında «basın ve haber alma hürriyeti ancak millî güvenliği veya genel ahlâkı korumak, kişilerin haysiyet. seref ve haklarına tecavüzü, suç işlemeğe kışkırtmayı önlemek ve yargı görevinın amacına uygün olarak yerine getirilmesini sağlamak için kanunla rınırlanabilir» denilmektedir. Binaenaleyh basın ve haber alma hürriyeti millî püvenlik, genel ahlâk, kişi haygiyeti, snç islemeyi dnlemek ve yargı çörevinin çerektirdi&i hallerde kannnla kısıtlanabilecektir. Bu bir bakıma bunn temin için Anayasanın direktifidir. Aynı maddenin 4 üncfi fıkrasında kannnla belirtüecek sınırlar dahilinde hâkim kararı ile ve yarçı eörevinin amacına nyw n olarak olaylar hakkında vayın yasağı konabileceîi belirtilmistir. Bnna eöre olavlar hakkında vayın vanmak serbest hnlnnmakta ancak gereji hMinHe hu serbestlik hâkim kararı ile kısıtla^nbilmektedir. & navasamız 27 inci maddesnde ise kişilerin * "seref ve havsivetlerinin doknnulması veya eerçege aykırı vavın yapılması halinde ileililer için cevap ve düzeltme hakkını tanımakta ve gerektiSindr bn hususda hâkim tarafmdan karar verilecejini bevanla eevap ve düzeltme hakkını yine ba«ın hurriyetini nazara alarak düzene koymaktadır. Basın hürrivetinin ve sornmlnlu*unnn bir sartı ve esası da i«snat hakkınHa ıröriilmpk eerekir. Bunn dürüst hir irinrpnin de sartı olarak kahul eden Anavassmız 34 iincii maı'flpsinde i'nat hakKını teminata kavustt'rmnstnr. Anrnk Anavasamız isnat hakkını kamıı EÖrev ve hizmetinde balunanlara karsı ve hu hizmet ve rörevin verine çetirilmesi ile ilgili olarak vanılan isnatlardan dolavı kabnl etmekte bunun dısındaki hallerde sikâvetrinin isnat hakkına razi olması veva isnat olnnan fiilin doSru olnp olmadıtının anlasilmasında knmn varan bnlnnmaoı sartma ba&Ianmaktadır. Bu snretle bir vandan basın hiirriveti korunmakfa bir vardan da hasın, çerçeîe avkırı isnatlardnn men ed'lmpktedir. A •••• • ••• •••• HÜR VE ÖZGÜR v Kadına saygı JJzellikle aynı konuda yazımı l l h e d e f tutan öğretmen Ayten " B a l y e m e z ' i n Kadına Saygı baş lıklı yazısı, koyu bir tarafgirlikle kaleme niinmis olduğundan; şahsl müdafaa ve bahsi geçen yazımın gerçek mahiyetinin tekrar halk oyuna duyurulmasına zarurî bir vesile teşkil etmiştir. öğretmen Balyemez yazısmda sanki kadına gereken değerin verilmemesini müdafaa etmişim gibi bir iddiada bulunmaktadır Bu asla varit değildir. Zira, yazımın birinci paragrafında «Kadına insanî muamelenin çereğini» teslim ettikten sonra, gereken değerin verilmediğl iddia edilen kadına, ne den dolayı bu degerin verilmediğini; erkeğe nazaran tarihî mazisi ile bugünkü hüviyettni gösteren delilleriyle izah ettim. Buna rağmen, tenkide hedef olan yazımı «temelsiz kanıt ve hattâ kanıtsız ön yargı» deyimleriyle nitelendiren yazann ididasmı okuyuculann taK dirine bırakıyorum. Acaba «bence kadına verilen değer, kendine güven, olgunluğun, .nedeniliğin. kendine güvenin tâ kendisidir..» cümlesi bahsi geçen konuyu izaha yeter mi? 0 Merslndeki okuyucumuz Ahmet Kelek, Orman Fakültesi öğren cisi Metin Sanbaş, tartışmacı M. Sadık Aslankara'nın vazılarma değinmektedirler. Ahmet Kelek, tartışmacı M. Sadık Aslankara'nm «Bugün ülkemiz de kadın erkeğin kölesidir. Erkek clini uzatmalı. Gene kendisinin gömdüçü kadını bataklıktan çıkarmalıdır» cümlesini ele alarak «Anadolu kadını bür ve özgür. Tar lada kocasiyle, cephede kocasiyle, yanyana, omuz o.îiuza» demekte, kölelik isnatlannı reddetmektedir. • Tartışmacı Met:n Sanbaş ise şunları vazmaktadır: «Sayın Prof. Arsel ve bazı tartışmacılar bilhasa Denizli Lisesinden M. Sadık Aslankan'ın «Türk kadı ni» konusundaki görüşlerine hayran kaldım. Bu konuda son olarak sayın bayan Gülümser Tabak fikir lerini sundular. Konu elâstikî ve hürmetle, büyük titizlikle üzerine eğileceğimiz konudur. Böyle bir kaç makale ve fıkra ile çeçiştirilmemeli, ciddî derin incelemeler yapılmalı, gereken tedbirlerin alın rr.asında âzami çabukluk gösterilmelidir.» *** •••« • ••a • ••• • ••• Basın Hürriyeti • ••• • ••• • ••• • ••• * nayasamız ilk hüküm olarak 22 nci madde* • sinin birinci fıkrasında basının hür olduğunu, sansür edilemiyeccğini belirtmiştir. Bu. klâ8ik bir hüküm olmakla beraber aynı maddenin Ikinci fıkrasında «Devlet. basın ve haber alma hurriyetini sağlıyacak tedbirleri alır» sözleriyle devletin basının görevini yerine getirebilmesi icin basına yardımcı olması gereğini hfikme bağlamak suretiyle devlete basının vatifesi ile ifada görev tevdi etmektcdir. Bn hüküm basın hür"riyeti yönündeıı Anayasanın sosyal devlet anlayışının belirtisi bulnnm?ktadır. • GAZETE VE nERGİLERİN TOPLATTIRILMASI VE KAPATILMASI: 2« nci maddenin besinci ve altıncı fıkraiarı gazete ve dergilerin topiatilması ve kapatılmasını tenvnata ve hükme bailamakta. toplatılma islemini hâkim kararına tâbl (utmakta, gazete ve dergilerin kapatılmalannı ise daha genis teminat alarak Anayasanın 57 nci maddesinde sivasî partilerin kapatılma sebepleri arasında saydı&ı devlete, demokratik nizama ve cnmhuriyete karsı cephe alınması g : bi hallerde ancak mahkeme karan ile kapatılahileceği esasını kabnl etmektedir. Binaenaleyh, gazetelerin ve dergilerin kapatılmalanndan daha hafif hir muample olan toplatma islemi dahi ancak hâkim kararı ile olabilecektir. Bunun dı.sında idarenin, tedbir mahivet : nde dahi bövle hir vetkisi bulunmâmaktadır. Bu vetkinin sadere bajımsız ve idarenin tasarrufu dısmdaki hâkimlere bırakılması, basının toplum havatındaki önemind«n ve Anryasanın bn önemi kabulü ile basının hürrivet icinde vazifesini ifasını temin etmek maksadından ileri gelmektedir. Pnrada. Anavasaca basın hürriyetinin kisi tafirriyetinden de üstfln tutulduğunn belirtmek eerekir. Nitekim. Anayasa 15 inri maddesinde hâkim kararı olmadıkça kimsenin üstiiniin aranamıyaca&ını ifade etmekle beraber kamn düzeninin eerektlrdi*i balde kannnla yetkili k'ıiınan merciin rmrivle bn işlenufl jani birsahsın üstünün. Szel kSfrıtlarının ve esyasının aranacağını kabnl etmektedir. Kannnla y«tkili folmacak merci «ünhpsiz idare ve onun oreanı olan zabıt3dır. Görül'ivor ki, bir kimsenin üstünün. eşvasının ve ö>el fcâ*ıtlanhın kamn düzeni yönünden idarenin emri ile aranabilmesi Anayasa icabmdan bnlunmakta ve Anavasa bn vetkivi hâkimle beraber idareye de tanımakta fakat gazete ve derginin toplatılması hnsnsnnda daha hassas bui'inarak bu vetkivi kısmen dahi olsa idareve bıraknnvarak hâkirae tevdi etroektedir. Basının fonksivonun önemi ve demokratik nizatnın perekli kıldıJı basın hiirrive<i. Anavasanın bn hükmünü modern devlet ve dpmnVrasi anlavısının ieabı olarak husule r»»i*mMir. *» B*ST\" ARACIARINTN K O R I N M ^ S I : Ana*'3«ar>ın 25 inoi maddesi, «Basımevi ve eklentileri ve b?sın araçları suc vpsıtası oHuŞu gerekcesiie de olsa zabt ve müsadere eHil°Tnf7 veva i"=Milmekten ahkonulamaz» hüVmünü vaz etmekle basın araclannın korunma«ını esasa baelamakta bn suretle basın hürriveti volnnda ileri KOMÜNİZM, SOSYALİZM lomünizm = Her şey devletın[dir. Sosyalizm = Her şey hal'kındır. Şimdi üretim araçlanmn °o 90 ı özel teşebbüste bulunan Isveç soyalist sayıldığına göre yeryüzunde kapitalist ülke yoktur. Zira sosyalist deyince İsveç misalinde olduğu gibi her türlü sosyal dâvasıru halletmiş ülke akla gelir. Gerek komünizm tehlikesine karşı patronların verdiği tâvizlerle ve bilhassa halkın uyanarak kuv vetli bir dayanışma neticesi aşağıdan zorlıyarak bütün batı ülkeleri sosyal dâvalarını halletmişlerdir. Öyleyse kapitalist dediğimız Amerika, tngiltere. Fransa, Batı Almanya vb. millî hudutları İçinde sosyalıst, kendi ulkelerinin dışında kapitalisttirler. Nasıl olmasınlar ki. bugün Amerika bankalan mevduatlarını plâse edecek işlenme miş ülke ararlar Kapitalistler de komünistlerde bugün yıldızlar a rasmda savaşmakta. Şu farkla ki Batı Almanyanm sokaklannı biz süpürüyoruz diye övünürken Romanyanın kendilerinden başkasını çalışhrdıklarını biz duymadık. Batılılar keyiflerine devam edebilmeleri için başkalarını istismar etmeye mecbur oldukları halde işlerini oldukça düzene koyduğu herkesçe kabul edilen K. Çin'ın kendilerinden başkalarını çalıştırdığı söylene miyor. Yani kapitalizmin yasaması için dış pazar şart, hiç değilse pazar olmamak şart. Dış pazarsız kapitalizme misal olarak tran, tspanya, Portakiz gösterilebilir ki o rejimlerin adını da herkes bilir. Bize gelince: Yarım yüzyıldır memleketin mukadderatına hâkim olan bır siyasi partimiz, 27 Mayıs Anayasasının zoru i!e ortanın azıc:k solunda oldugunu ıkına sıkma ilân etmesine rağmen iktidardatd ilk icraatı son devrimin yakaladığı 55 toprak ağasını kölelerinm başına iade etmek oidu. Muhalefet te iken daima iyi not alan bu top luluk her iktidara gelişinde sıfır numar ile sınıfta kalmıştır, bunlar mı yapacaktır toprak reformunu? A navasamız basın hakkmdaki hükümlerini * * kamn yararı ve basın hürriyeti yönünden düzenlemis bn suretle basının kamn hizmetinde bulnndn(n ve basının dcmokrasinin vazcecilmez nnsuru olduînnu kabul etmis bnlnnmaktadır ki. bu anTayıs ve kabnl eiinümüzün modern devlet ve huknk anlavısına ve demokrasi telâkkisine nygırn bnlnnmaktadır. Anavasanın vnkarıda özetlenen hükümleri hasm hakkında ?ene! mahîvette esaslar olnn basının difer iliski'eri ve hukuki durumn 5fi80 sayılı basın kanunn ile diSer nzel kannnlarda tesnit edilmis ve dürene konulmustnr. Ancak bn karunlar vazının esas amarı ve konusu «<ısınd3 kaM'*ından hııpiar Ü7erinde durulmamı^fır. ı Sonnc olarak «n hususn tekraren helirtmek serekiı Ui. Anav;ısamızın basın icin ihtiva ettiji •eminat hüküroİPri reçmis olavların ve demokratik, modern anlavısın ısıeı altında hnknknn ve demokrasinin Ö7\ine ve amacına nvgnn esaslar niteü^ipde hulnnmaktadır. •••• ••«• • ••• **•• *>*• • !•• • ••• «•»• • ••• •••« >••• • ••• • ••• • ••• • ••• • ••• itekim, adı geçen cinsiyetin bir ferdi olan sayın Neclâ Omay'ın yazısı ile aynı paralel de olan yazımın «20. asnn II. yarısında kadına değer verelim mi. Sbrahım Bastürk imzası ile vermiyelim mi? Tartışması» ile hiç gBurçlarınızda gizlenen istikbir ilişkisi olmadıgı gibi «bir ka•bal» başlıfı altında bir yazı sedma verilen değer, onun aileye ekrisi tefrika edilmiştir. liveceği maddî imkânlarla mı ölBiz insanlar için sahıden enteçülür?» iddiası da yazımın bütünresan, kader felsefesine inananlar lüğü zaviyesinden mütalâa edilmeiçin ise daha da cazip bir mevzu. melidir Münhasıran asnmızda, Sayın İ Başturk giriş yazılannda bir takım değer yargılardan kurpek tabii kendilerme göre bir tatulan kişi ve tODlumların, esas rif ve ızah tarzı ile başlamışlarsa mncadelesini teşkil eden, iktisadî da maaleseî şahsen matlup sonuve sosyal faaliyetlerinin dışında ka ca varamadım. (Benim gibilerin larak mensubu olduğu aile ve dode çoğunlukta olduğu kamsmdaUmsiyle toplumun alt vapısına hiç bir katkıda nuhmmryalî kaftma ' Şöyle ki; bundan fazla değer verilmiyor (isBurç nedir. zodiak nedir. burç tisnalar hariç) Oiyelim ki, her şe" yıldız ve zodiak münasebetleri neye raemen kadını bastacı vaplım. dir ve nasıldır, burçlar ve zodiak Bu bir kısım insanlann arzu ethareketli midir, bir doğmuşun bur mesiyle eerçeklesecek is değil ki. cu ve yıldızı hangi esaslar ile tâ Zaten bilimsel bir niteliği olmıyan yin edilir. burç • yıldız ve zodiak hiç bir çaba arzu edilen neticeyi bağlantısı var ise hangi esaslar ile veremeı. Vermiyor da. tâyin edilir, bu haller sadece biz Üsfün kişiler ise bilhassa tabıainsan sınıfı yaratıklar ile mi ilgibn bir vergisidir Kğer «üstün kilidir yok ise vefa ve sadakati ile şileri yetiştiren ve toplnma kazaninsan sınıfı ile vakın ilçisi olan at dıran» yalmz kadın ise. kendi cınve köpek gibi evcil hayvan smıfsiyetinden de, üstün kişi'.er vetişlanna da teşmil edilebilir mi v.b tirmed ; ğine ne diyelim zihnimizde ver alan sonılann kar «Kadın erkeğin maddî imkânlasüıklarını bulabilelim ki sayın t. rına katılan asalak bir mabluktur» Baştürk'ün vazılan daha faydalı sözü çeşitli nedenlere dayanan olabilsin Savgılarımla. gerekçeleriyle hemcinslerinin sa vunduğunu görecegi yazımı. sayın ÎBRAHtM 3ALİM YAZ1C1 M Burclarımızda gizlenen istikbal 11 Mayıs Çarşamba Suareden İtibaren Beycglu EMEK Sinemasında Halkımızın ısrarlı isteği üzerine ORTA DİYE BİRŞEY YOK onuç: Yazılan ile şimdiye kadar tanıdığımız sayın yazar, emperyalist kapitalistlerin geri ülkeiere teknik ve sermaye yatırımlarını sömürmekle nitelendirdiği halde Romanyanın «Hindistan, Pakistan gibi az gelişmiş ülkelere petrol arama, bulma ve tşletme konulannda» vâki müdahalesini hizmet arzetmek diye dile getiriyor. Sürçi lisan tahmin ettiğimiz bu ibareyi yadırgadığımızı söy lemeden geçemedik, yanhş anlaşılmasını önlemek İçin tavzih edileceğini umanz. Orta diye bir şey yok dünyada, azıcık sol diye sağı beslemekten usandık. Yerimizi mutlaka bulmak zorundayız. Akdenizi göl haline getirebilecek bir Barbarosumnz olmadığma göre kendimiz kazanıp kendimiz yemeye mecburuz. hem de birbirimizi yemeden. ŞEVKET HANÇER Muhasebeci *** (Türkiyede Dış Ticaretin İçYüzii) Adh kitap çıkü. Fiatı 3 liradır. İstanbul: Tekin Yayıne^i Ankara Cad No: 51 Ankarada: Atatürk Bulvarı Kültür Kitabevi No: 73 , Kızılay Sakarya Caddesi No: 8 BJgi Kitabevi İstanbul: Teşvikiye Narmanlı Apt. No: 32 Kat: 1 Daire: 4 Ödemeli gör.derilir. Cumhuriyet S228 TEŞEKKÜR Uzun zamandanberi geçirmekte olduğum prostat hastahğından beni kurfarıp hayata kavuşturmakta yakın llgisine şükranla şahit olduğum Gülhane Akademisi Komutanı Sayın Profesor Doktor Tümgcneral ve amellyatı şifah eli ile yaptıktan sonra devamlı ilgisini esirgemiyen Doçent Dolrtor iJe hastahaneye girdiğimden ayrıhşıma kadar büyük bir şefkat ve alâka ile emekleri geçen Hoca Muavıni Dr. KENAN SOYYÖRÜK, Başasistan Dr. Turguî Ördemir. Dr. Kihat Akbulut, Dr. Tevfik Karabiber. Dr. Aü Öztürk, Dr. Ergun Aksoy, Dr. J«aci Erdal, Dr. Nur Ahmet ve hastahanenin değerli hemşireleri ve personeline candan teşekkür ve minnetlerimi sunmayı gerekli bir borç biliriz. MUSTAFA ARrACI VE AttFSl Cumhuriyet 5203 S Deniz Kuvvetleri Komutanhğı Seyir ve Hidrografi Oairesi Baskanlığmdan Bildirilmiştir. DENİZCILERE VE HAVACILARA 37 SAYILI BİLDİBI 24 ilâ 26 mayıs 1966 tarihlerinde 09.00 ile 24.00 saatleri arasında aşağıdaki noktaları birleştiren saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanm 12.500 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehiikelidir. DOĞU AKDENİZ İSKENDERUN KÖRFEZİ AÇ1KLARI 1 nci nokta : E. 5916 No. lu Akıncı fenerinden 269 derece ve 11.5 mil mesafedeki enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey, boylamı 35 derece 32 dakika Doğu olan nokta. 2 nci nokta : Enlemi 36 derece 04 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 32 dakika Doğu 3 ncü nokta : Enlemi 36 derece 04 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 08 dakika Doğu 4 ncü nokta : Enlemi 36 derece 19 dakika Kuzey Boylamı 35 derece 08 dakika Doğu DENİZCİLEBE VE HAVACILARA ÖXEMLE DUYUBULÜR. (Basın 12550/5237) Wesl SidB Slorv/ « filmi bir hafta süre ile tekrar (Batı Yakasının Hikâyesi) Renkli İngilizce Sinemaskop gösterilecektir. Seanslar: 11,30 14,00 16,30 19.00 ve Suare 21.30 (Basın 12849/5251» NECMİ AYANOĞLÜ NEJDET BOZKAYA AMERICAN EXPORT ISBRANDTSEN LlNES Hareket Lımanımıza gelişi lî/5/966 H/5'966 S/S EXPORT CHALLENGER 16/5/966 14/5/966 S/S EXPORT COMMERCE 30/5/966 28/5/966 S/S EXPORT BANNER NEW YORK KORFOLK BALTİMORE PHtLADELPHİA ve BOSTON lirr.anları ıçın emtea kabul edilmektedir. 28 '5/966 S'S EX£MPLAR 27/5/966 KARACHİ SLNGAPORE HONGKONG KEELUNG PUSAN NAGOYA YOKOHAMA limanları için emta kabu! edılmektedir. Malumat ıçın' HIMAPERLIT Dünyada mantar ve emsali tecrit maddelerinin yerini sür'atle alan YANMAZ. SICAK VE SOĞUĞU GEÇİRMEZ, SESİ ABSORBE eder ve emsali tecrit maddelerinden çok ucuzdur. AHMET EKMEKÇİOĞLU Fmdıklı . İstanbul Tel: 49 58 02 44 81 29 rleklâmcıhk 2043/5258 Avâre gençlik ARABOĞLU Vapur Acenteliği Ltd. Şirketine Müracaat: Tophane Tahir Han kat 3 Tel: 49 75 00, 1, 2 tlâncılık 34235243 MEVLIT Sevgili annemiz merhume vTefatının kırkıncı günü münasebetiyle aziz ruhuna ithal edllmek üzere 13 Mayıs 1966 çünü öğle namazını müteakip Şişli Camil Şerifinde memleketimizln guzide ehli Kur'an ve Mevlithanlarından H. Kâzım Büyükaksoy, H. Zeki Altın, H. H. Kâni Karaca ve H. Selâhattln Yılmaz Kur'anı Kertaı ve Mevlidt Serlf okuyacaklarından arzu eden akraba, dost ve din kardeşlerimlzin teşriflerini rica ederiz. 8ETHUN AİLESt Cumhuriyet 5246 FERHUNDE ŞEYHUN Hanunefendinin İzmir Levazım Âmirliği I. fta. lu Salınalma Komisyonu Saşkaniığından 1 Hava Kuvvetleri Komutanhğı Birlik ve Müesseseleri ihtiyacı için kapalı zaxf usulü ile 300.000 Kilo mutfak yemeklik nebatî margarin y?ğı satm alınacaktır. 2 Tahmin edilen bedeli 1800.000 Lira olup geçici t e minatı 67.750 liradır. 3 Eksütnıesi 24 Mayıs. 1966 Salı günü saat 11.00 de İzmir Levazım Âmirliği 1. No. lu Satınalma Komisyon Başkanlığmda yapılacakür. 4 Evsaf şartnamesi her gün çalışnaa saatlori içinde Ankara, İstanbul Levazım Âmirliği ile Komisyonumuzda görülebilir. Teklif mektuplarımn ihale saatinden bir saat evvel Komisyona verilmesi şarttır. (Basın 210 U924'5221) ayın Rânâ Çalarözün yazısmı büyük bir dikkatle okudum Değinilecek oir konu. Tartıs , macı gençligin başıboşluğundan bahsediyor Bugiinün ber yaştabi öğrencisine bir dilşünce hâkimdır Not doldurup sınıf geçmek Bilgiye önem veren voktur Hiç bir öğ rencinin ders çalışrrken biT şeyler ögrenme gayesi yoktur. Kendisince önemli olan nottur. Parzedelün bir şey öğrendi, öğrendiğinl tatbik edemez. Bu is egitim sistemimizin demodeligindendir. Bir öğrencide bu düşünceler olduktan sonra derse bağlanabilir mi? S DENIZSILIK BANKASI T.A.O. OAN: Aşağıda yazılı malzeme alınacak 1 BİTOMASTİK BOYA: 4000 kilo Son teklif tarihi 24/5'1966 dır. 2 BOT VERNİK: 2500 Kg. Son teklif verme tarihi 255/1966 dxr. 3 LÂSTİK ÇİZME (dize kadar): 1195 çift Son teklif verme tarihi 26/5/1966 du\ Şartnameleri Malzeme Müdürlüğü veznesinden temin edilebilir. (Basın 12807/52331 INSAAT ILÂNI SÜMERBANK Yiinlii Sanayii Müessesesi Müdürliiğünden: 1 150.000, TL. bk kesif bedelli Hereke Fabrikamız yapak anban çatı ve asma katının betonarmeye tahvüi inşaab kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. 2 Eksiltme 31/Mayıs/1966 salı günü saat 14 de Müessese Merkezi Eyüp'teki Defterdar Fabrikasmda yapılacaktır. 3 Eksiltme dosyası 40. TL. mukabilinde İstanbul'da Müessese Ticaret Şefliğinden, Hsrekede Fabrika Ticaret Şefliğinden temin ediür. 4 Eksiltmeye iştirak edeceklerin; a) Bir defada 150.000, TL. lık benzeri bir inşaatı yapmış ve kesin kabulünü yaptrrmış olması, b) 1966 yılrnda Ticaret Odasına kayıtlı bıılunmasa, c) 8750, TL. hk muvakkat teminat yatırması. d) Teklif mektuplannı ihale günü saat 12. ye kadar Müessese Muhaberat Şefliğine vermiş olmalan, şartür. 5 Mütemmim malumat Müessese ve Hereke Fabrikası İnşaat Bakım Şefliklerinden alınabilir. 6 Müessese ihaleyi icrada tamamen serbesttir. fBasm 12460/5225) ERKEK BONMABSESİ TUHAFİV» HEDIYELİK EŞYA Bazı dersler esasen sıtacıdır. Salonlarda ,oyun oynamak varken kim bakar bu derslere. Bu ortamda okumak istiyenler dahi kendiliklerinden esas gayeden uzaklasmaktadırlar. Kaldı ki dnrnmlanna güvenerek okumıyan. zorla oktıtulanlar; onların da hangi yolda ol duklan meydanda. Yeni akımlann da tesiriyle adımlar her cün biraz daha okuldan uzaklasmakta Alınacak tedbirler konusın.da Kânâ Çakırö.'. ile avrıı fikirdevim "Söyle fci: O R&itim sistemimi? modernleşmeli. demod? bazı dersler kaldınlarak ırünümüzün sartlanna uygun dersler ko>malıdır (Kalkınma me todları v s.) O Yazlan ogrencUerl Kamplar Tahsil4ar Alınacaktır Ankara Eisktıik, Havagazı ve Otobüs İşletme Miiessesesi Umum Müdürlüğiinden: Müessesemizde istihdam edilmek üzere fiili askerlik hizmetini ifa etmiş, Ortaoku) mezunları arasmdan imtihanla dört tahsildar alınacaktır. İmtilıan 25 mayıs 1966 çarşamba günü saat 14 00 de Müeşsese binasmda yapılacaktır. İsteklilerin tercümei hallermi bildiren bir fotoğrafh dilekçe ile Müessesemize müracaatiarı. (Basın 12727 A. 5181/5216) Hens U4/5252