28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAlltFE tKt 1 Nlsan 1966 CUMHURÎTET KÖYDEN ŞEHİRE GÖÇ Doç. Dr. Cavit Orhan TÜTENGiL tun ulkelerinde 7 nisan 1966 «Sağlık Gunu>ne konu olarak «Insan ve Şehu»i seçmesi çok dujündürucudur. Az gelişmiş ulkelerin uygarhk savaşı bu iki kelime içinde cerejan ettiği gibi gelişmiş ulkelerin uygarlığı riırdürme ve koruma savaşı da gene aynı çerçeve içinde geçmektedir. Bu sebeple konunun evrensel bir yanı olduğu sojlenebilir Insanlığın hayatında ilk çalışma biçiminin geniş anlamlı tarım ve ilk yerleşme duzeninin de koy oluşu, şehirlerin kuruluş ve gelışmesi ile koy arasuıda bağlar kunılmasını zorunlu kılmıştır. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de «ticaret» ve «sanayı» ile ikız olan «şehır»i besleven insan ka>nağmın koyden, başka bir dejişle tarun alanlanııdan geldiği gorülur. Bu sebeple, koyden şehre goç konusu, ozellikle böyle bir oluşun meseleleriyle karşı karşoa bulunan az gelişmiş ülkeler icin onetn kazanmaktadır. 1804 yılından bu yana dunyadaki nufus artışı ile şehirlerde oturanlar oranı karşılaştırılacak olursa, şehirlerde oturanlar sajısındaki buyumenin daima dun\adaki nüfus artışmdan daha fazla olduğu gorulecektir Asva \ e Afrika kıt'alannda da 100 000 ve daha fazla nufuslu şehirlerde >aşa\anlar sajısının devamlı bir artış gosterdiği gozden kaçnıamaktadır. Bu gelişmenin yanı sıra tanmda çalışan faal nufus oranının da devamlı bir azalma goşter diğini gunumuzun gelişmiş ulkelerinde izlemekteyiz. 1850 vılından 1950 jılma bu oranın A B D nde •oS5 ten %13 e, Ingilterede "<5 e, Fransada '«55 ten O '«30 a ve S S.C.B. nde de o85 ten °o45 e duşmüş ol ması bir yanı ile de şehirleşmenin sonucudur. 1950 vılında tanmda çalışan faal nüfusun kıt'alar bakımından ortalamasının onumuze serdiği tablo şudur: •'• 75 Aruerika •'. 34 Afrika % 17 Ok>anusja °o 73 Asja A\rupa •. M Dunya ortalaması % 59 Ba tablo. Afrika ve Asya ulkelerinde şehirleşmc potansiyelinin henuz başlangıcmda bulunulduğuna ortaya koymaktadır. ıngiliz işçi Partisi Soğuk harb II Amerika ön plânda : 5 D ünya Sağlık Teskilâtı'nın yervuzünün bü bizim bakımımızdan en ilginç olanıdır. Şehirdekl şartların, kadının ev dışuıda çalışmasınm ve yeni değer yargılannm ortaya çıkardığı durumlar soyIe ozetlenebilir: O Sehre goçle birlikte baba otoritesine dayanan. birkaç aile çekirdeğini bir arada barındıran, aynı catı altında aynı kazandan yemek yiyen «bu\uk aile. parçalanmaktadır. Bunun yerini «modern aıle> dediğimiz, ana ve baba ile evlenmemiş çocuklardan meydana gelen aile almaktadır. Q Aile içinde kadmm yeri, şehirdeki jaşayışın \e jeni değer yargılannm etkisijle erkekle eşit olmaja doğru bir eğilim göstermektedir. Gerçi, köyle mulkiyet bağının devamı «poligamu lçin yenl bir gerekce teşkil etmekte ise de bn durumu geçici olarak nitelemek yerinde olur. Q Koylu yaşayışınm «çok çocuklu aile»sinin >e rini şehir hayatında «az çocuklu aıle» almaktadır. Dün aile için bir kulfet olmayan ve tarım çalışmalannı kolaylaştıran çocuğun, bugun bir >uk olmaja başlamasuıuı yanı sıra çocuğun geleceğinin duşunulmesi de sayı azlığnıda rol o> namaktadır. Şehre j erleşen koylu ailesi için mutlu bir gelecek. okuyup adam olacak çocuk tasavvuruna sıkıca bağlı gortinuyor. O Sehir ha>atının bekârlık tercihıni de arttırdığını so> li\ebiliriz. Bir dayanışma, iktisadî işIetme ve prestij unsuruna bağlı olarak kojdeki «evlılık tercıhı», şehir yaşayışı içinde dayanaklarından bir kısmınt > itirmektedir. lay Turkiye acısuıdan ele alındığı zaman, bu genel çizgilerin janı sıra Ikinci Dunya Savaşından sonra hız kazanan iç goçler karşımıza cıkar. Şehirli ve koylıi nufuslan arasındaki oranm, devamlı olarak şehirde yaşayanlar lehine artmakta olduğu vakıası ile karşılaşınz. Türkiye'de koy ile şehir arasmda resmî olçulere göre alınan 2.000 nüfus ayınmı gozönünde tutulursa 1950 nüfus sayımında % 25 olan şehirli nufusunun, 1955 ve 1960 sayımlarında sırasıyla '«28.8 ve '«31.9 olduğu görulur. Bu gelişmeye paralel olarak 1950 yılında sayısı 102 olan on bin ve daha fazla nufuslu şehirlerimiz. 1960 yılm. da 141 e viikselmiş, nufusu yıiz bini aşan şehirlerimizin sayısı 1950 yılında 5 iken 1960 yılında 9 oU muştur. ALMANYA •••• Yarının krizi: Gene Ibrahim ÇAML! tıkçe bu meseleyi zorlamaya, mevcut statukoyu bozmaya ve dolayısıyle Avrupanın ve dünyanın güvenlığını tehlıkeye sokmaya ıtılmektedır (5). şimdiden yeni bir dünya krizinin bulutlarının ufukta belirmeye başladığı söjlenebilir. Vietnamla beraber bu durum Kennedy • Kruçef devrinde varılan olumlu sonuçları tek tek yok etmektedir. Oysa. Kruçef'ten daha dengeli olan Kosigin • Brejnev ikilisi ile çok daha ileri gidilebilirdi. Dünya ne vank ki. 1950 1960 dönemine, McCarthv • Dulles kâbus yıllanna donmek yolundadır. I • • • • Hİİ •*•• • ••• • ••• • ••• iiii •htılâl ve savaş içinde çalkalai n a n dun>anın az gelışmış bol• gelennden şimdı Avrupaya dönuyoruz. Büyuk bir refah var burada Öyle bir refah kı, bu, yer yer yaratıcüığın jşıkları yanan bazı adalar hariç, büvuk msan deruzi içinde fıMr ve heycan tembelliğl ile kucak kucaŞa. Bu durum yalnız Batıda değ:l, aynı olçude olmamakla beraber, Doğuda da oyle Zaten Avrupa artık Batısı ve Doğusu ile bır vücut olma halinde. Demırperde tarıhe kanşmıştır. Papa VI Paul'ıın Eklm 1965 de Bırleşmış Mllletler Assamblesı kürsusunden çizdığı yenı dunya tablosunda Dogu Batı yok, yerine zengın Kuzev ve fakır Guney var. Nükleer siiâhların yayılması O Şehrin çekicilîği öjden şehre goç olajı, genellikle kabul edildiği gibi «koyun ıtıcüıgı» ile «şehrin çekıcılığı» tarafından etkileıımektedır. Tarım alanlarındaki hızlı nufus artışının çalışanlar sayısını »ınırlandırması, tarun alanlarmdakı hızlı nufus artışının çalışanlar sayısını sınırlandırması, şehirdeki juksek ucretler. koy ile şehir ha\atı arasındaki büyuk farklar bu arada sayılabllır. Netice itibariyle mevsimlik. orta süreli geçici \ e daünî goç ler olmak uzere koy ile şehir arasuıda kutle halinde nufus hareektlerinin meydana geldiği gorulur. Genel eğilim, şehirde bir iş bulduktan ve bir mesken edindikten sonra şehre yerleşmektir. Ailenin genç unsurlan için ozlenen mutlu bir yarm, başta eğitim ve oğretim imkânı olmak uzere, ancak jehre yerleşmekle gerçekleştirilebilir. K Gerçi az gelişmiş iılkelerde olduğu gibi Türkiyede de «şehırleşme». sanayileşmeye kıyasla daha hızlıdır. Çoğu hallerde tanmdaki .gszli işsızlık. koy den şehre göçun bir sonucu olarak >a açık işsızlık» halini almakta. ya da gezici saticılarm.ve hizmetlilerin sayısmı çoğaltmaktadır. Öte yandan, şehirlerdeki nufus artışının «şehırlı. artışından daha fazla olduğu da sojlenebilir. Kotumser bir gozle olaya bakanlar, şehlrleşrae yerine bir nufus birikme sfhden ve büyuk şehirlerin çevresini kuşatan gecekondulardan şikâyet edebilirler. • ••I •••ı • ••< • «•I Sonuç iç bir sosyal gelişme sıkmtısız olmamıştır. Elbette koyden şehre goç hareketine bağlı olarak çesitli meseleler ortaya çıkacak, bir süre için mevcut duzen ve denge bozulacaktır. Butıin bunKoylu hayatmdan şehirli yaşayışına geçiş soslar, bir geçiş doneminin kaçınılmaz olaylarıdır. Guyal, psikolojik ve fizik bakımmdan uyma (intinumuzun gelişmiş ulkeleri bu >ollardan geçerek bak) guçlükleri ortaya çıkarır. Tarım faaliyetinin dençeli toplum halini aldıkları gibi az gelişmiş ulve tabiat şartlarının etkilediği bir ortamdaki akkeler de kalkınmalarını ancak şehirleşmenin sıkıntı raba ve komşu munasebetlerinin. karşılıklı >arlarını goğüslijerek gerçekleştireceklerdir. u.dun ve dayanısmanın yerini olculıı zamanlann duzenlediği bir iş"hayatı ile menfaatlcrin yon verOzet olarak denilebıUr ki, koyden şehre goç ha» reketi karşı konalarak bir hareket değil, duzenlen» n ^dlği beşerî munasebetler alır. Alısümış düzeni surdurebılmek için belli işlerde ve yerlerde çalışıp rek ve yon verilecek bir harekettir. Bolge plâncılıoturma eğılüni bu yuzden ortaya çıkar. ğı, akıl ve ilim yolu ile olaya mudahalenin bir aracı olarak karşunızda durmaktadır. Koyden şehre goçun aile yapısındaki etkileri H :::: •••• •••• •••• •••• ııtı •«•• I3SS KITAPLAR ÇEŞITLI YAYIH1AR Türker ACAROGLU • BİB KARIŞ TOPRAK İÇİN (1963). Gazeteci arkadaşımız Fikret Otyam'ın (Doğ. 1926) 1959 danbcri jajınladığı (Gide gide) dizisinin jedincisi, Ankara'da «Imece» dergisi jajınlarmda çıktı (152 s^ 4 lira). Kapak duzenini ve fotoğrafUrı da yazar hazırlamış. Turk kovlusunun toprak sorununa değinen roportajlan için şunları so>lu>or: «Gazetem Cumhuriyet, toprak anlaşmazlıklarından çıkan ilginç bir kan da\asını incelememi istedi. l'ğraşı gereği, çok i>i bildifim doğu>a giderek Çermik ilçesine uğradım. Ilçililer. Musikan ile Haraba arasuıda süregelen silahlı çatışmalara bir >enisinin bugun yaruı ekleneceğmi sojledıler. Beklenen oldu ve olayın çıktığmın ertesi gıinü Musikan köyıindeyim.» İşte roportaj, bu olayı anlatır. Bu yazılanndan öturu (Yılın gazetecisi) seçilen yazar, (Altm kalem) armağanlarından bir yenisini daha aldı. Aslmda bir ressam olan yazar. ele aldığı konuyu guzelce cızip bize gostermektedir. • DİYARBAKIR BASINI VE BOLGE GAZETECILIĞIMÎZ (1%6). Istanbul Unıversıtesı Iktısat Fakultesı Sosyolojı Doçentı, Gazetecüık Enstıtusü öğretım üyesı Dr. Cavıt Orhan Tutengıl'ın (Doğ. 1921> incelemesı, Enstıtü ya>ınlarınm beşıncisi olarak bazı «ek» lerle yeniden basıldı (80 s., resimli, 520 krş) Ilkın 1954 te Diyarbakır basın tarihi uzenne notlar, gazetelerle dergıler, 1869 1953» adıyla yaymlanmış olan eser, konuyu 1960 a kadar getıriyor. Gızlıce çıkan ıkı gazete dışında, yazarın Dıyarbakır basım uzenne bıldıklerı, bölge gazetecıliğı ustunde dusunduklerı; esenn yeni basımmı çerçevelemektedır Bolge gazetecıliği ile ilgili sorunlar, kıtaüta ayrıntılarıyla ele ahnmamış. ilk \e ıkmci bokımde hıçbır değısıkhk japılmamış Son bolum eklere p; rılmıs Eklerle ılgılı bıbhycgrafya notla'ı sondpdır Gazete \e dergi başlıklarmın ropıoduksıyonları, eseıı >er ver sus' lemektedır Uç dızın, eserden yararlanmayı kolaylaştırmaktadır. Ayrıca, Tutengü'ın «Zı\a Gokalp'ın ıktı=adi görüşlerı> baslıkh konferan';ı «Sosyolojı konferansları. nın besmcı kıtabından a%rı basım olarak çıktığı gıbı (1965, s 121 1411 «Taşra gazetecıliğı» konusundakı teblığı de Ekonomık \e Sosyal Etudler Konfprans Hejetınce çogaıtılıp dağıtıldı (1966, 12 s ) . • ••a larına kalkmdırabilecek değerdedir. yurttaşların • aaa {••a • •a bu davete koşacaklan umulur. •••• • KÖYLÜ GÖZUYLE AVBÜPA fl965). Gazetecı arkadaşımız Tahır Kutsi Makal'ın (Doğ 1937) Avrupa roportajlan, Tsrla ya>ıne\mce bastırıldı (103 s , 4 lira). Yılın gazetecisi seçilen yazara bu gezıjı Ist. Gazetecıler Cemıyeti sağlarm§.«îç goç» (1964) ve «Acı Yol» (1964) un başarılı yazarı Maka!, koylu gozuvle gorduğu Batı dunyasma aıt ızlenımlerinı tatlı, ılgı çekıcı bir dılle anlatıyor. • MEZARLARINDA YASIYANLAR (1965). Gazeteci arkadaşımız Necmi Onur'un (Doğ. 1925) roportajlan, yeniden basıldı (174 s., 4 lira, dağıtım: Kultur kitabevi İst.). Raman dağının petrol çıkmıjan oteki yüzünde kurulu Şikefdan köyunde insanlar mağaralarda yaşar. Petrolun bu insanlara hiç faydası yoktur. Hayvanlarıyla koyun kojuna, kardeşçe, kendi •mezarlanndayaşıyan bu insancıkları 1963 te gorup izlemiş olan yazar, ge?i notlarmı gazetesine vazmış, sonra bonlan kitap halinde yaymlamıştı (1963). Aradan geçen iki yılda Sikefan'a bir ev yapamadığnnızı belirten yazarın notlan zevkle okunuyor. •••• • MUSTAFA KEMAL (1966). Genç subay Turgut Hıçkırık'ın şıırlerı, îstanbulda basıldı, Kırklare'ı Halkevınce dağıtılmaktadır (47 s., desenli 250 krs ı. Kapağını ressam Huseyin Göcek'm düzenledığı kıtap, (Mustafa Kemal'ler konuştıyor, Mustafa Kemal'e selâm, Mustafa Kemal konuşuyor) başhklı uç bolüme aynlmış. llkin Atatürk'ün özel kısılığı, sonra destanı, en sonunda devlet kurucuKığu belırtılip dıle getırıhyor. Bir antoloiı dışında, ozanm ıkinci şıır kıtabı bu. • TOPR4K A G R I S I (1965). Yılmaz Gumüşbaş'ın buyuk roportajı, Ankara'da Toplum yayuıe\ince ba^tırıldı (80 s., 3 lira). Fikret Otyam'ın kapak duzenini ve fotoğraflarmı hazuladığı kıtap, Gunej Doğu Anadolu'da «Toprak ağrısı» çcken insancıkları anlatıyor. Kendisi de yoksul bir işçi çocuğu olan, şimdi Yedeksubay Öğretmen olarak bir Guney Anadolu kovunde askerlik gorevini yapaıı >azar, sade bir dille. toprağın ve onun gercek sahibi aç köjlülcrin drammı yazmış. •••• •••• • DOGUDA KITLIK VARD1 (1965). Bu da Hahl Aytekın Harmandalıoğlu'nun büyuk roportajı ve incelemesı, Ankarada Toplum yayınlarında çıktı (388 s., resimli, 750 krş.). Kapak uzerını ' ressam Adnan Turanı, fotoğraflan yazarın kendısı hazırlamış 1960 1965 yıllan arasuıda »Forum» • KALKINM4Y4 Ç4GR1 (1964). Beş yıl ka\e Sosjal Adalet» dergılermde yayınlanmış olan dar once Ankara'da kurulup bugun merkezi Gobu yazı'ar dort bolume ayrılmış. Yazar, kıtabında, nen'e taşmmış olan Gonen Kalkınma Derneği'nın \almz gezi noktalarmı değıl, gezip gordüğü Dojajmladığı ucuncu kitap. Gonenlileri, Gonen'ı ğu bolgelerinin sosyal hayatına aıt doğru bılgı ve sevenleri Gonen'in kalkınmasına çağırıjor (VIII şozlemleıı de bıze sunmaktadır 222 s., 5 lira). Gonen'in kendı olanaklarıyla kalkınabileceğine inaııan Dernek, ilkın japılacak isle• YENI PSIKOLOJIYE GtRİS (1965). Ist. nkri sıralıjor, turizme onenı \erilmesini istiyor, top oğretmen Okulu Psikoloji oğretmeni Nuri Arılu hareket olarak kooperatifçiliği one suruyor. so>'un (Doğ. 1910) jazıp yajmladığı eser, sekiz Kalkınma heyecaııları geciren Gonen'e jararlı olbolumde, psikoloji bilimini. metotlannı, kaynakmağa calışin bu derneğin Gonen'in kalkınması larını tanıtıyor (135 s., şekilli, 750 krş.J. Ozellikle Ilkoğretmen Okullan ve Kız Enstitüleri ile IlkIçin bir çok tasarıları var. Imparatorlara, sultanoçretmen Okulunun dışarıdan bitirme »mavına lara şifa \e sağlık veren tarihse! Gonen kaplıcaçirecekler icin yararlı bir kitap. Sonunda öğrenları. fizik tedavi merkezhle, Marmara kıjılarındaki Denızkent guzel plâjlarnla Gonen'ı tek baş cij i inceleme fişi, sozluk, bibliyografya var. NOT: Gazetemize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. ÜJiüüUiiüMlliI uvenlık konusu uzerinde onem le duralım. Sovyet Rusyanın Almanyanın birleştınlmesi konusunda genellikle menfi hareketu yazı üe Amenka konusunu •ler içinde bulunması, kendı iddıaterkedıyoruz Ancak bunu yap sına gore, geçmisinde saldırganlık roadan bır on yargınm daha olan bu mületin kuvvetlenmesmyok edilmesı gerekır: O da, genel den korktuğu içındır. Bu endışeyi silâhsızlanma ve bunun denetü1945 1950 donemı ıçın yersız, Almesı etrafında yaratüan yanlış dd manyanın 1954 de NATO'ya alınmaBoyle bır Avrupada «Coexısşuncedır Turk okuyucusunun busmdan ve süâhlandırümasından tence» mekanızması randıman vergune kadar kafasına yerleştırılen sonra ise yermde saymak gerekır. meye başlamıştır Yalnız haUedılmanç, Amenkanın genel sılâhsızPolonyanın Dışışleri Bakanı Ramıyen bır mesele var Aünanja. lanmaya taraftar olduğu fakat Sov paçki'nin Orta Avrupanın atom sıOysa bu, Avrupanın gıivenliği ve yetlerm denetıme yanaşmadıkları lâhlarından tecrıt edilmesı üe üdolavısiyle dünyanın güvenligi ile ıçın, bunu gerçekleştıremedıği fıkgüı meşhur projesı Doğudaki bu sıkı bagları olan temel bir mesele. rı ıdi. Oysa, silâhsızlanma konusun endışenın başhca belırtısıdır HeAncak bu mesele uyuyan bir meda Amenka ile Sovyetler arasındale Almanyanın, topraklanndaki Aseledir. Kapanmıs bir yaradır. Ve merıkan nükleer kuvvetleri ile ık ki goruş farkı bır kaç cumle ile bu yaranın strt kabuğu uzerinde sudur Sovyetler nükleer silâhlar tıfa etmeyıp bu kuvvetleri kullanDofu ve Batı elele vermişler, bir dahil bütün silâhlann kesinlikle makta söz hakkı istemesi (Mıtsbanş içinde beraber yaşama dükadar pracherecht), bu endışeyi en yuk tâyin edilecek bir tarihe zeni gelistirme yoluna girmişlersüratle tahrip edilmesini, Amerisek noktasına çıkarmıştır. Ve medir. kalılar ise, bunun kademeler haselenın çok onemli yanı, MıtspraIkinci Dunva Savaşından sonra resmi somürgecilik düzeni ortalinde ve nükleer olmıyan silahlara cherecht ortaya çıktıktan sonra dan kalkmaya \üz tutmuştur. Ama kapitalist devletler yeni sömüröncelik tanımak suretiyle vapıhna ingütere, Fransa ve dığer Batı gecilik sayesinde kendi işçilerine sağladıklan refah payını büyüt sını istemektedirler. Sovyetler simemleketlerimn bu endışeyi bumek imkânlarını surdurmuşlerdir. Bu nedenlerle Avrupa sosyalist lâhların tahribi işleminde kontroyük olçüde paylaştıklandır Amepartilerinin gerçek bir sosyalizme yönelmeleri imkânlan kısıtlanu, Ikl taraiın Almanyanın bırlu kabul etmekte, \merikalılar inka ise Almanyamn nukleer silâhmıştır. leştirümesı konusunda tutumse bu kontrolun tahrip edilmıven larla techizi ışinde Batılı partolarını değıştırmış olduklan an Ancak dünvanın gidişi artık kapitalist partüerini çün geçtikçe silâhlar uzerinde >apılmasında ısnerlerinden aynlmakta ve Bonn lamına gelmemelıdır Üçüncu yasıkıştırmaktadır: rar etmektedirler. So\\etler Amehukumeti üe paralel bır duruma zımızda gördugumuz gıbı Sovyet1 Veryuzunde birbiri arriından patlak veren sosyalist devrimrikalılann bu tutumlannın giivpngırmektedır işte, Amenkanın bu ler 1945 1950 donemınde Almanlcri. az gelişmiş ulkeleri açık pazar olmaktan çıkannaktadır. Böyliklerıni tehlikeye sokacaeı iddıatutumu Avrupanın yeniden bır soyanın seçımlerle birleşmesıne karlece kapitalistlerin nazarları daraUnaktadır. sındadırlar. Bu konuda Atnerikağuk harb alanı halıne gelmesme şı koymuşlar ve 1949 da ıkı ayrı J Bunun >anısıra kapitalizmin köhne mekanizması çağımınn hiarın da kendi güvenlikleri bakıve Vıetnamın yamsıra yeni bır Alman devletinın doğmasına sebep ihtiyaçlanna cevap vermekten uzaktır. Kapitalizmin pazar imkânmından haklı olduklan taraflar dunya knzının doğmasına sebep olmuşlardır. Sovyetler tutumlanru lan kısıtlandıkça kapitalist devletlerde plânlı ekonomiye geçiş zovardır. Ancak Sovyetlerin denetiolabüecek niteliktedir 1952 de değiştırmış, Almanyanın mnda kalınacaktır. Kapitalist devletler kendilerine bir çekidüzen min karşısında olduklan iddiasa Bu işin hıkâyesı ise şoyledır: tarafsızlaştınlması şartıyle genel fermek hesabı içindedirler. 5 Ağnstos 1963 de Moskovada In gerçekten uzaktır. seçımlerle birleştınlmesıne yanaş3 Az gelişmiş ulkelerdeki uyanışla güçbirliğine giren ilerici NOT mışlardı Bu teklifi Batüılar ka riltere, Amrrika ve Rusya arasınBatı aydınları, kapitalist ülkelerde gün geçtikçe etkili olmaktadırlar da imzalanan nükleer denemeleri Entegrasyona dayanan NATO bul etmerruşti Bundan sonra Sovİnsanlık düşüncesinde öncüluk ctmiş Batı Aydını, kapitalizmin yervasaklıvan anlaşmadan sonra nük savunma sıstemının a y n ittıfaklar yet tutumu tekrar sertleşmeye yuzünde bir utanç düzeni gibi siırduğunü biliyor. Ba bilincin aydınleer silâhlartn yavılmasmı da ya halıne sokulması meselesınde NAbaşlar. 1956 da ıkı Alman devletılığında kendi toplumlannı ujarmaya çalışıyor. saklıvacak bir anlaşmanın imzaTO'lu de\letlerın kesmlıkle Amenın hukumet sevıyesınde anlaşma Ingilterede sosvalistler işte böyle bir tarihi gidişle birlikte iklanmam atom felâketini önlemek rıka vanmda ve Fransa karşısınlan ve federal bır Almanyanın kutidarlarını yunitüvorlar. yolunda önemli bir adım olacaktı. da olmaları, Almanyanın nukleer rulması tezını ortaya atarlar. Bu içinde bulundukları şartların katı gerçeği, dünya sosyalizmine Nitekim Cenevre Silâhsızlanma silâhlarla teçhiz edilmesı konusunteklıf de gerek Dogu Almanyayı hizmet etmek imkânlarmda kendilerine bü^uk şanslar tanıyacak Konferansmda bu konu ele alındı. da veya buraya kadar değmilan ditarumamak karannda olan, (1) ge mıdır? Bu soruya e\et ce^abnu vermek "zordu'r. Öa'ha bîr sure için Bur&da bir sonui alınmayınca koğer konulardakı tutunriarını etkirek seçım pıensıpinden vazgeçmek .fnjiJiz ,Jsç.,Parmutin «fıkri üe zıkrı» arasmda büyuk çelişmeler gönu geçerr yıl Birleşmış Milletier A •te«ıe».«SBil ta, NAaftrtten çetalme istemıyen Batılılar tarafından redrünecektir. Ama şimdiden, geleceğin dünyasında geleceğin Ingilteresi Genel Kuruluna geldi. Oradan tek ışlemı içinde olan Fransanın, Aldedılır. Bunu takıp eden ve gunuiçin gerekli şartları hazırlamak kararına Ingiliz seçmeni «Evet» derar Cenevreye döndü. tşin bu ka manyanın birleştınlmesi konumüze kadar gelen devrede Sovyetmiştir. dar uzaması, Amerikanın getirdisundaki geleneksel tutumu değışler meseleyi ertelemeye, hattâ taği tasanda kendisine NATO içinmemişse Kaldı kı. Fransanın NAmamen yok farzetmeye ve bolunmeyl zamanımızın tabil ve değış^ de Almanya dahil bütün devletler TO'da reform fıkrının başta Fulle nukleer anlaşmalar yapmak ser brıght olmak üzere, Amerlkada mez gerçeklennden bırı olarak taraftarları vardır. kabul etmeye kadar giden bır tu bestisinin tanınmasmı istemesin bıle onemli den ileri gelmekte idi. Nükleer siNATO meselesıni gelecek yazımıztuma gırerler m lâhların yayılmasını önlemek çada daha etraflı ele alacağız. •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••s Ancak bu, Sovyetlenn bu devrebasının ruhuna aykırı olan, hele de pasıf kaldıkîarı anlamına gel(1) Sovyetler Batı Almanyayı 1955 «tehlikeli» Almanyanın eline nükmemelıdır Rusyada Kruçef rejıyılında tanıdılar. leer silâhlarm geçmesine yol açamınln sürdüğu bu yıllarda So'/jetcak bu teklife Sovyetler Itiraz et(2) Mevziî ve kısa süreli bir hareler bu kaç defa tehlıkelı kr'^ler tiler. \merikalı yorumculann da ketti ve sürat ve şiddetle basyaratabılecek bır şekılde Berlının verdi'i bu teklife tngiltere ve biltınldı. ve dolayısıyle Almanyanın stamsuhassa Fransa da karşı çıktılar. Oy(3) Son olarak Sovyetlerin Doğn nü zorlarlar, şehrı abluka üe tphsa Amerika, dunımunn degiştirme TIP DOKTOBU Hmî buroda butun gun çalışabilecek, Almanyayı B.M. lere aldırtmak dıt ederler Bu tehdıt Doğu Aldi. için vaptıklan müracaat, bu İngılızce dılıne vakıf, askerhğmı yapmanyadan Batı Berlıne geçiş nokslmda Almanyayı bır gun Sovmemlekete milletlerarası bir mış; talarını kendı kontrollanndan Bayetlere karşı nükleer süahlaritibar edindirmek kompleksleRESSAM Guzel Sanatlar Akademisinden vetmın tanımadığı Doğu Alman idaîa teçhiz etmek için olan bu rinin diğer bir sonucudur ve ya Tatbikı Guzel Sanatlar Akaderesıne terketmek ruyetlerı ile be cabalanna, Amerika daha «Çok tabugün için lüzumsuı bir zormısi Grafık Bolumunden mezun, lınr Berlın zorlaması gene uçunraflı nükleer kuvvet» (MLF) prolama hareketi savılmak terecu yazımızda değındiğimız Sovyetaskerlık gorevini tamamlarruş, 30 jesıyle başlamıstı. Bütün NATO kir. lenn 1950 sonrası taktık çıkışlarıdevletlennın katüacaklan Polarıs yaşını geçmemış; (4) ^itekim. So\Tetlenn Doğu Alnm en tehlıkelılerınden bıridır. fuzelı denızaltüardan kurulu seySATIŞ MÜMESSİLİ manva için B.M. lere vaptıklan Turkıyenın muhtelıf bolgelermde isBuna taktık çıkış dıyoruz zıra Bayar bır nukleer kuvvet tasarhjan müracaata karsılık 4merika, tıhdam edümek üzere 30 yaşını geçtının dırenmesıyle derhal arkası bu projeye îngütere 1. Sovyetlere Inçiltere ve Fransa iki devletin memış, askerlık gorevini yapmış, kesılnuş ve tehdıt fule çevrümekarşı luzumsuz yenı bir kışkırtma seçimle birleştirilmesi tezleriIktısat Fakültesı vftya iktisadî ve mıştır. Ve nıhayet bu hareket kur olduğu, 2 Almanyayı nukleer sıni tekrar etmişlerdir. Ticarî İbmler Akademisi mezunu; re olçusunde bır yayılmanın parlâhlann «tetiğine» (Batıda çok kul (5) Bölünmüş Vietnamın durumnçası olmayıp sadece Doğu AlmanLISÖ veya Sanat Enstıtusü mezunu, ADREMA MEMURU lamlan hele Wilton Park Konfenu. bölünmüş \lman\adan ayanın Batılılar tarafından hiç ol ransmda en çok geçen söz) yakaskerliğini yapmış ve 25 yjşım geçyırmak gerekir. Şöyle ki, VI1 mazsa de facto tamnmasmı sağlalastıracağı için itiraz etti (6) Enmemiş etnam bir harb srırumlusu demak ıçın gınşılmış bır denemedır. teğrasyona NATO'dan çıkmak pağildir, kurtulus savaşı içinde SEKRETER Yuksek Sekreterlık Okulu uezunu Zaten Doğu Almanyanın ve Doğu hasına karşı olan Fransa ise proolan eski bir sömürşedir. Ve veya Lise mezunu olup, Daktilo KurBerlının, Avrupanın komunıst kejeyı temelinden reddetmişti. Netinihayet birlestirilmesi dünya sunu ikmâl etmiş olan sımının en başarısız, en zayıf, Sov cede proje terkedildı. Fakat Ame£üvenliğini tehlikeye sokar niiSteklilerin bir fotoğrai, iüşık el yazilı hâl tercümeıennı P.K. yet prestijinl zedeliyen ve zaman tıka Almanyayı nükleer silâhlarla telikte sayümamaktadır. Bözaman Kremlıni sınırlı hareketlere teçhiz etme eğüiminden vazgeçme 138 Galata Istenbul adresıne yollamaları rica olunur Mülünmüş Kore ise Aünanyadan sevkeden noktası olduğunu buradi. Şimdi McNamara'njn teklifi racaatlar gızli rutulscakür. Reklâmcılık 1542'3640 çok daha fazla bir değismra da belirtmek gerekır. Dogu Berlın ile Fransanın daha başından boygerçek olarak kabul edilmekdekl 1953 ısyanı, (2) 1960 yıllarmkot ettiği bir NATO içi komitesi tedir. da kurulan Berlın ütanç Duvar ve kurulmuş olup, bu komite nükleer (6) tngütere MLF'e karşılık «slmen son Apel'in intıhan ile ortaya MEKTUPU ve PLÂKLA silahlara sahip olmıyan NATO'lu da mevcut durnmda bir dejHçıkan Sovyet Doğu Almanya ıkdevletlerin bu silfihlarm sorumluşiklik ifade etmiyen ANF (Attısadl ilişkilerindeki bozukluk, hep luğunu paylaşma yollannı incelelantik Nükleer Knvveti) projebu kesimdeki sakat düzenin işaretmektedir. Ve Erhard'uı son Amesini ileri sürmfiştür. lerıdır (3). rika ziyareti ile ilgili olarak WasHer ders 1620 sayfa ve 1 lira, Plâklı metodlar 40120 liradır. (7) London Times, 5 Kasım, 1965. hington'da yaymlanan bildiride Otrsltri bitirenler LONDRAPARİS i* BERLİN • gSndırillr. atılılara gehnce, iki Almanya«Almanyanın nükleer savunmada YARIN: Broşiirümiizü veya 2 liralık damga pulu göndererek ilk iki dersimizi isteyiniz. yı seçımle bırleştırmek nıyetle hakkı olan yeri» alacağı söylenirken, Y»BANCI DİLLEP CN»TİTO3O rınden resmî olarak vazgeçme Teksas'da Alman bırliklerüun nük Üç yeni banş CUMHURİVET C»D. 139 H İ R I İ Y E İSTİHBUL mekle beraber (4), iki ayrı Almanleer başhklı roketleri kuUanma emerkezi: Londra, yanın varlığının şımdüık değışmez ğituni için hazırlıklar yapılmaktaReklâmcılık 1548/3641 bır zorunluk olduğunu kabul etdır (7) Paris, Moskova mışler ve boyle bır Modus VıvenAmerika bu işi nereye kadar dı etrafmda Sovyet Rusya ile mu götürecektir, belli değüdir. Fakat nasebetlerını gelıştırmek ve barış içinde beraber yaşama düzenmı kuvvetlendırmek yolunu tutmuşlar 47. yıl yemekli suaresı 9 Nısan da Hılton salonlarmda dır. Batılılar deyince, öncelıkle verılecektır. Sayın dâvethlere duyurulur. Almanya Anlaşmalannda taraflardan olan Amenka, İngütere ve Fransayı anlamak gerekır. BununCumhuriyet 3617 la beraber konu üe yakın bağlan olan dığer Batı Avrupa memleketleri de aynı eğüım ıçındedirler. özetle Batıdaki duşünce şudur Sov j'et Rusva ile munasebetler mevcut 1 181 No. lu Transit asfalt kenanna yapılacak açık kanalı tempo içinde iyi gıtmekte devam beton dokumü işi 2490 sayılı kanunun 31. maddesi gereğınce kaederse bir gun Almanya meselesin psh •zart eksıltme sureüle Belediye Encümemnce ıhale edılede muhakkak ıkı tarafı da tatmın cektir. edecek bir çdziım bulunacağıdır. 2 Ihale, Belediye binasmda olup işin muhammen bedeli Beyoğlu Bülbül mahallesi Serdar Ömer Sokağında eski Wılton Park Konferansmda bu go(89.439.42) lira ve muvakkat temınatı (5.721.97) liradır. 121, 123, 125 yeni III taj 27, 29, 31 kapı 43 pafta 567 ada 29 rüş, sözü geçen memleket temsıl3 Bu işe ait evrak, her gun mesai saatlerinde Fen Işparsel sayılı arsanın tamamı Malıye Hazmesı adına kayıtlı olup; cilerl tarafından defalarca tekrarleri Müdürlüğünde görülebileceği gibi bedelsiz olarak da tekaydmda mahkemei ticaret ıcra memunyetinin 7 ağustos 302 talanmıştı. min edilebilir. rıhli yazısı ile Nıkola oğlu Hınsto alacağından Kasap Nıkolanın 1/2 hıssesi için haciz sicillı 3005 mımara üe hacız konmuştur. 4 Isteklilerin Belediyemizden yeterlik belgesi alabilmeOysa, önce Sovyetlerle tam Dlr leri için en geç 13.4a966 çarşamba günü saat 11 e kadar BaşCoexıstence sonra Almanyanın Bu haczin terkini talep edildiğinden alacakhnın veya vârislekanlığa, Ticaret Odası vesıkası ve 50 000 liralık kanal yapıp birleştınlmesi olan bu tutuma, Ba rinın bir ay zarfında Sultanahmet'te Beyoğlu Tapu Sicil Muhakatî kabulünü yaptırmış olduğuna dair belgesüe müracaatlan tı Alman Cumhuriyeti, bırleşme fızlığına muracaatla îcra Iflâs Kanununun muvakkat maddesinin şarttır. olmadıkça Coexıstence ve huzur ol4 uncü bendı mucibince 4 eylül 932 tarihıne kadar bir tâkip ve 5 Usulune gore hazırlanmış teklıf mektuplan en geç mıyacaktır tezi ile karşı çıkmakmuamelede bulunduğunu getireceğı belge ile isbat etmedıkleri 20 4.1966 çarşamba günü saat 14.00 de Komisyon Başkanlığına tadır. Bır yandan tkmci Cıhan ve mahkemey muracaatla haklannın isbatı ve muhafazası zımraakbuz mukabili verilmesi şarttır. Savaşı öncesl milliyetçılık akımlanmda bir ay içinde karar ahnmadığı takdirde haczin terkin ediPostad» olan gecıkmeler nazara alınmaz. n içinde olan gençliği, diger yanleceği ilân olunur. dan büyuk sanayi memieketi olup dünya ölçüsUnde rol oynayarrmm» (Basm: 10119) 3626 ( B u u : 10787) JCf 6 Bır ön yaroı B Inçiliz işçi Partisi sosyaüst bir partidir. Desteği sendikalardır. Amacı, üretim araçlannı devletle^tırmektır. işçi sınıfının iktidannı gerçekleştırip bu hedefe varmak, ve sosyaüst bir toplum düzeni kurmak için çalışır. Ingiliz Isçi Partisi, Türkiye İşçi Partisi gibi zaman zaman büyfik iftira jağmurîanna tutulmuştur. Türkiye işçi Partisine iftira edenler bizim politika cucelerimizdir. IngUiz işçi Partisine ise koskoca Churchill Kızülar, kızıl ıhtüâlı yapmak ıstayorlar diye hücum etmiştir. Muhafazakârlar Ingilterede işçi Partisini Bolşevik tehlikesi olarak göstermeye çalışmıslardır. Ingiliz işçi Partisi bu hucumlara hak kazanmış mı idi? 1917 Bolşevik ihtilâli, Ingiliz işçi Partisinde buyuk sevinçle karşılandı. Oysa Rus ihtilâli, kapitalist \e emperjalist IngUtere için gerçek bir tehUke idi. Çünkü kapitalizmin dunyada kurduğu tekel bozuluyor ve kapitalist blok karşısmda bir komünist de\let kuruluyordu. işçi Partisi buna ra|men Rusyanın yanında yer aldı. 1919 da işçi Partisi kongresinde liderlerden Herbert Morrison şöyle konuşuyordu: Rusya aleyhınde Ingıltere, Fransa ve otekı emperyalıst devletler tarafından \urutulen bug^mku mucadeleye karşı sendıkacılar sanavı ve sıvasî alanlarında butun guçlerıjle dırenmelıdırler IngUiz işçi Partisinin Parlâmentoya soktuğu milletvekilleri ve liderleri içinde «savaş alevhtarlığı» suçundan hüküm giymiş sabıkalılar vardı. Buna rağmen 1922 yılındanberi işçi Partisi «Majestelerımn muhalefet partisi» unvanını kazanmıstır. Geçenlerde seçimleri biıyük farkla kazanarak iktidannı surduren İngiliı tşçi Partisi iste bo>Ie bir partidir. V Sosjalist Ingiliz İşçi Partisi iktidarda ne yapabilecektir? Sanavileşmiş bir ülkenin sosyalist partisi için durum çok zordur. Zira kapitalist bir ülkede sosyalızm. milliyetçilik değil humanızm (insaniyetcilik) açısına oturrauştur. Kapitalist bir ülkede sosyalizm fakir uluslar hesabma vapılacak fedakârhklarla gerçekleşebilir. Kapitalizm, gelişmemiş ulkeleri sömüren bır düzendir. Ingiliz burjuvası dış pazarlardan sagladığı değerleri kendi işçisine refah payı olarak dağıtmış, ve İngütere sınırlan içinde bir denge sağlıyabilmiştir. Daha açık soylemek gerekirse Ingiliz kapitalisti işçisi ile şöyle bir pazarbğa girismiştir: Arkadaş, senin derdin ne? Bak ben sanayiimi kurmuşum, Hindistandan, Afrika>a \e Turkijeye kadar dış pazarlarda kazandığunı Ingiltcreje getiriyorum. Bu kârdan sen de payını alıyorsun. Gel, sosyalizm \e insanlık gibi ülkulerle gürültü etme! Sana ne Hindistanın, Rodezyanın, Iranın fakir işçilerinden! Ingiliz sosyalisti gürultü ettiği zaman Ingiliz kapitalisti on» da dönüp demiştir ki: Fazla çürultü etme. İngiliz ışçisini baştan çıkarma! Sen lngilterenin cıkarlârını mı duşunuyorsun, yoksa başka ulusların çıkarlarını mı? Ben milliyetçivim. Ben fakir milletlerin durumnnu değil, İneilterenin millî çıkarlarını duşunurum. Bunun içindir ki tngiltere olarak başka ulusları sömürecesim. Insiliz kapitalisti, işçisine dağıtacak refah payını sağlamış, ve bu refah pavını da sömürgelerînden ve yan sömürgelerinden çıkar Almanya meselesi B BÜYÜK BİR İLÂC FİRMAS) ELEMÜN ARIYOR A İNGİLİZCEALMANCAFRANSIZCA B TÜRKİYE KIMYA GEMIYETI'nin Ceyhan Belediye Başkanlığından Beyoğlu Tapu Sicil Muhafızlığından İ L  N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle