25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFEİKf 5 Nisan 1966 CÜMHURtTET •••••••••••a •• Olaylarm ardtndaki gerçek PAŞABAHÇE GREVİ VE TÜRK İŞ ~y aa olaylar vardır, kendi çerçevelerinin çok yaptıgı açıklamada da yer almakta, «seyyanen öde J t » ötesinde anlam tasır, hayll derinde yatan ne necek 600 liradan» söz edilmektedir. denlerin berraklasmasını sağlariar. Paşabahçede süBu, grevci isçileri grevden vazgeçinaek İçin regelen grev, bunlardan biridir. Kristalİş'in grevi, dunyanın her ülkesinde denenmiş, mâlum bir takljveren'in kendi açısından kesinlikle haklı olduğu tiktir. Güç durumdaki grevcilerin parayı görünce bir gTev niteliği tajnnası bakımmdan, başlı başına grevden vazgecmelerl için kullamlan taktiktir. Bu bir özelliğe sahiptir. Bu özellik, KristalU'in de çareye başvunnak, işverenin belkl de hakkıdır. kendi acısından kesinlikle haklı olmasıyla bir kat Ama Türkİş gibi bütön iscllerl temsil eden bir daha büyüyor. Olaym üçüncü unsuru Türkİş konkuruluşun böyle bir taktiği kabulienmesi, bunun federasyonu ise, dar anlaindaki bir hukuk anlayıyer aldığı protokole imzasmı atması, en hafif de(inm çerçevesinde suçlanamaz. Paşabahçe grevinin yimle «hakkı değildir.» gellşmesi, olaylann kronolojik sıralanışı ve temeldeki nedenlerin araştınlması Türk sendikacılığmın yavaş yavas <u üstüne çjkan aksaklıklarmı, yapır ürkİş'in bu tür hatalan ve eelismeleri geçsındakl hatalan ve gelecekteki tehlikeleri degermişte de vardır. Bnnlan kurulus dönemlndelendinnemize yardımcı olabilir. ki bilinçsizliğine ve güçlüklere. diğer ülkelerde çok zor elde edilmiş işçi haklarının bizde hediye kabilinden alınmasına, mücadele içinde yoğrulunmamış olunmasına ve profesyonel sendikacılığın aşabahçe fabrikasındaki ilk toplu sözlesm* bünyesinde tasıdığı tehlikelere bağlamak gerekir. bundan üç yıl önce «Işkolu» esasına göre ve Ancak, Türkİş'in aksayan yanlanm incelemek, Camİş Sendikası tarafından imzalanmıştı. <San> ol çözüm yollannı aramak şarttır. Türkİş yönetidlemakla suçlanan bu sendikanın dağılmasından sonra ri için de şarttır, Türkİş'in ilerici bir kuvvet olajrerine kurulan KristalIş •Işyeri esasma. göre yerak devamını isteyenier için de şarttır. ni bir topju sözleşme imzalamak için işverene basDünyadaki sendikacılık akımları, asıl ölçü olan vurdu. İşverenin itiran üıerine mesele mahkemeye emek sermaye • smıf kavramlanndan ötürü üçe götüriildü ve Kristal işin yeni toplu sözleşme yap aynlıyor (2): mak yetkisine sahip olduğuna dair karar almdı. Yar fl«İlerici sendikacılık», sınıf kavramını ve mücagıelann bu karanndan sonrs işveren gene toplu sozlesme imzalamak Istemeyüıce 31 ocak 1965 te delesini kabul ederken mücadelenin bir kavga şeklini almasmı ve düzenin şiddet yoluyla yıkılmasmı 2400 Isçinin katıldığı grev başladı. reddediyor. Amerikan sendikacılığında (AFLCIO), Türkİs konfederasyonu, üyesi Kristalİş'in bu nlgilterede (TUC). Batı sendikalarının çoğunda hâgrevini desteklemekte kararsızdı. Sonra, belkl de kim olan bu görüş, büyük üretim araçlarmın, ve ba yaklajan kongrede karşılasacağı lepkiyi düşünerek zi geiir kaynaklarının millileştirilmesini de savunugrevi desteklemekte olduğunu açıkladı. Toplu sözleşmenin yenilenmesi için tşverenle Köriişmelere H«Komünist Sendikacılık., sendikayı sınıf kavgabaşladı, hattâ bir anlaşmaya da vardı. Türkİşin smı sürdüren bir araç olarak geniş çizgileriyle tadesteği, kongTede bizzat Genel Sekreter Halil Tunç nımlıyor. tarafından şöyle açıklanıyordu: «Türkts, PaşabahO Üçüncü büyük akım olan «Hristiyan sendikacıçe grevini desteklernektedir. Bu grev bizim nâmulık» ise, (Fransada CFTC, vb.) Uluslararası Konfesumuzdur (1).> derasyonunun ildnci tüzük maddesinde belirtiidJği Kongreden sonra Türkİş, «Bir çözüm yolu bulşekllde «Sınıfı ve sınıf mücadelesini hem patronlamak için» Kristalİşin kendisine verdiği yetkiye da. rın, hem de işçilerin açısından reddeder.» yanarak işverenle «toplu sozleşmeden vazgeçildiğiTürkİş, her şeyden önce yönünü bulamamış, ni belirten bir protokol imzaladt ve grevin durdudünyadaki sendikacılık akımlan arasında yerinl ala rulmasını üyesi Kristaltşe bildlrdi. mamış bir topluluktur. Bir yandan «dış ticaretin mil Simdi Kristalt;, yetkiyl toplu sözleşmeden vazlileştirilmesi. gibi ilerici sendikacılığın görüşlerlni gecilmesl için değil, Türktşie tşveren arasındaki benünsemekte, ötc yanda bu görüşün en ılunhsını eski temaslan gözönünde tutarak, bu sozleşmeyi bile «Komünistlikle» suçlayanlann mitingine gözgerçekleştirecek protokolün imzalanması icin Türk lemcilerle katılmakta; ilerici sendikacılığın bazı özel fş'e verdlğini belirrmekte; Türkİş ise grevin sona Hklerini taşırken Hıristiyan sendikacılığın sermayeerdiğini, artık üyesini desteklemiyeceğini açıklaemeksmıf anlayışını savunmaktadır. maktadır. Denebilir ki Türkİş, kendi şartlaruıa uygun bir akım, bir kuruluş yaratmak amacındadır. Ama ,sendikacılığın da ikl yüzyılı aşkın bir mücadelesi, gelişimi, felsefesi var. Sendikalann gruplaşması ve u olayda dikkati çeken ilk nokta Türkİş'in temel Ukelere bağlanmalan sadece kendi isteklerln tutumundaki çellşmedir. Kristal işin toplu soz den değil, dünya şartlannın değişmesinden ve tarlhl aşamalardan Ötürü gerçekleşmiştir. Türkİş gilesme isteği eğer haksız ise, Türkİş'in bu grevi asbi çeşitli akımların değişik unsurlarını bir araya ge la desteklememesi, işverenle bu yolda temasa geçmemesi, son protokolü hnzalayan Halil Tunç'un tlrmek isteyenler, her unsurun kendinde varolan de«Bu grev bizim nâmusumuzdur» şeklinde söz etme ğerln meydana gelen halitanın içinde kaybolmasıyla karşılaşmışlardırs ""'fcnesi gereklrdi. Yok eğer falep haklı ise, Türkİş'in grevcilerin görüşünü dabi sormadan hareket etmeBir. felsefenin yokluğn ve temeldeki çelişme' ' meıi; smırları hayll tartışma götürür bir yetki bel ler, en ilerici bildiriieri yayınlarken «seyyanen öde gesine dayanarak toplu sözleşmeden vazgeçmenecek 600 liralardan» söz ctmenin; önce desteklenip, mesi gerekirdi. sonra yüzüstü buakılan grevleıin; had safhadaki ma Bir de, Türkİsle tşveren arasında son fanzala kam kavgalannm; gereksiz gözlemcilerin; hem o yanan protokolde yer alan r600 liralık ödeme» var na, hem bu yana yaranmak heveslerinin asıl nedenl dır ki, bu «ödemenin», altms Türkİş'in imza at olmuştur. tığı bir protokolde yer alması başlı başına bir hâVe en tehlikelisi, işçi kitlelerini sendikanın samimiyetinden şüpheye duşurmenin yolunu açmıştır. disedir. Protokolde, «Grevcilerin en geç üç gün içinde işbaşı yaptıklan tekdirde kendılerme ve hâlen ça(1) Türkİş Genel Kurul çahşmalan, 1966. hşmakta olanlara 600 TL. ödemede bulunulacağı» (2) Georges Lefranc «Le Syndicalisme dans 1» belirtilmektedir. Bu kayıt, Türkİş'in 27 martta Monde.» Milliyetçilerin görevi! Soğuk harb II Amerika ön plânda:3 AMERiKA •••• *••• • ••• Emperyalizminin anlamı Ibrahim ÇAMLI tuttuklannı söyjüyorlar. Oysa, i yapılacağı vâdedildi. Bu vaad gerlerde değmeceğımız gıbı, Was çekleşmeyince de Bosch'a bağlı kuv hıngton'un Almanya'yı nükleer vetler, Anayasa kuvvetleri, bir alayaklandüar. silâhlarla techiz etmek eğilimle bayın liderliğinde riyle şu sırada Sovyetleri de doğ Washington, Amerikan vatandaşlarudan doğruya tehdit ettiğı go rının emniyetini vesile ederek mürulmektedır. Çın'e gehnce, Sov dahale etmeseydi, halka dayanan yet Rusya, bu memleket ile, bü bu hareket zafere ulasacaktı. Butun polıtık surtuşmesı ve ıdeolo gün, Amerikan vatandaşlarmın o jık çatışmasına rağmen gene de gün iddia edıldiğinin aksıne ne kadar az tehlikede olduğu, Caamano bır kader bırhğı ıçındedır. Ve hareketinin içinde komünistlerin Çin'in zorlamak, ehinde sonunda gene o gün iddia edildiğinin aksine S. Rusyayı zorlamak demektır. ne kadar önemsiz bir rol oynadığı Diğer yandan Çin'in, saldırgan belli olmuş ve mesele Senato Dışkarakterine rağmen, bir koşeye işleri Komisyonunda soruşturma ko kıstırılmadıkça, meşru varlığını nusu yapılmıştır. (7). Fakat olan çoktan yıtırmış olan Formoza Çı da olmuş, iş işten geçmiştir. Bosch'nı ile tehdit edılmedıkçe, uslerle un kabahati ne idi? Sadece Küba sanlmadıkça ve çevresindeki dev ile yakın münasebetlerde bulunletler kendisine karşı bir sıçrama mak arzusu. Bu da bizi Küba metahtası haline sokulmadıkça ve selesine getirir. nihayet B.M. den uzak tutulmadık ynı soruyu soralım: Castro Küça, Dünya banşı için bir tehlıke ba'sı milletlerarası bir komüolmıyacağı kanısı umumidir (2). nist komplosunun eseri mi idi? yazımızda belirttiğımız gibi, bıl Hayır! Nitekim, Havana kumarhahassa Ingıltere ve Fransa'da yay neleri sahipleri Amerikan gangster gm bir düşünce) (5). Bu görüş ile lerinin ortağı dlktatör Batista'ya ilgili olarak, Çin'in de S. Rusya karşı girişilen hareketi, Amerika gibi iç meselesini hallettikçe yu da alkışlamıştı. Fakat Castro devmuşayacağı, komünist çevresini rimi sadece siyasi bir hareket depeykler haline getirmesi ve bun ğil, aynı zamanda bir sosyal reları saldırılara âlet etmesinin bu form ve iktisadî bağımsızhk çabapeyklerden gelecek tabii direnme sı idi. Hareketin bu yani geliştikkarşısında raümkun olmayacağı çe, KUba'daki Amerikan iktisadî belirtilmektedır. (Daha şımdiden çıkarları cenber içine girmeye başladı ve bu çember daraldıkça, AKuzey Kore ve Kuzey Vietnam merikan siyasi baskısı arttı, bu bas Çin'in etki sahasından Sovyetle ki artfıkça da Castro daha sol'a re kaymaktadır. Mogolistan ta kaydı. Ve Küba, dünya politika mamen öyledir). Amerikanın Çin edebiyatında klâsikleşmiş «Ameri'in çevresinde ginşüğı hareket kalılar komünizm olmayan yerde lerde, dünya düzenini kendi ç> komünlzm yaratmakta mahirdirler» karlarına göre zorlamaktan, Çin'i değerlendirmesinın tipik bir örnedoğrudan doğruya tahrip etmeye ği oldu. Şimdi durum bu iken, hele kadar giden bir niyetler serisi 1961 de Amerikan uçaklan CİA'nın var. Goldwater, Muhafazakâr eğittiği ve silâhlandırdığı karşı ihCumhuriyetçiler ve bazı Demok tilâl birliklerini Küba topraklanna ratlar, Pentagon'un fütuhatcı ge taşımışken (Domuzlar Körfezi olaneralleri aşın uçtadırlar. Bu uç, yı), Küba'nuı Sovyetler'le ittifak Doğu Avrupa memleketlerini sö Uişküeri kurması bir yayılma ve züm ona kurtarmak vesilesile saldırganlık teşebbüsü sayılabilir Sovyet Rusya'nın da tahribine mi? Bunun Küba'nuı Amerikaya yatkındır. Bu uca ve onun Dün olan coğrafî yakmlığı kadar Rusyada bütün kışkırtıcı yarı cahil, ya'ya yakmlığı olan Turkiye'nin 1947 de aynı (fiile dökülmemış olyarı hasta yardakçılarına Ameri duğuna göre, daha az) tehdit alka'nın en büyük dış politika ya tında iken Amerikan yardımını kazarı Walter Lippmann 27 Eylül, bul etmesinden farkı n«jdir? 1965 tarihli bir yorumunda (News (T) Napalm, gaz, sivil halkı gövveek) şöyle seslenmektedir: Yapılması gereken, Çin'in Hitler zetmemek, vesaire. (2) Sovyetler de 7 ay sonra, 14 Almanyası gibi yok edilmesi değil, fakat Doğu ve Batı arasında mayıs 1955 de Varşova Paktını kuköklu bir beraber yaşama düienı rarlar. Ancak bundan bir gün sonnin kurulmasıdır. Bdyle bir düze ra da, 15 mayıs 1955 de. Ayustur», riin kurulamaması, Küre'nın yok ya Barış Anlaşmasını imzalarlar. (f) •Indian Foreign Policy, 1954olması demektir. 1956.» (t) Bu durum maalesef değişmiatir. (S) Nitekim, son NATO Bakanlar toplantısını yorumlayan Newsweek <21 Aralık, 1965), McNamarra'nın Çin'in ifade ettiği tehlikelere dair izahatının diğer üyeleri pek etküemediğini bildirmektedir. Çini kamerika, müdahaleciliğini de pak yapan 7 mart, 1966 tarihli «Containment» politikası ile izaha çalışmaktadır. Bu izaha Newsweek, aynı çizgide bir yazı göre, bütün millî kurtuluş savaş daha yayınlamıştır. (S) Bu tutum, Dışişleri Bakanlılan, az gelişmiş memleketlerdeki sol hareketler, Doğudan yöneltilen ğmda Johnson'un bir numaralı abir milletlerarası komünist komp damı olan eski Güney Amerika lsleri Müsteşarı Thomas Marih ile losuDun eseridir. (6) Bu da asılsıı bir Iddiadır. Gerek Vietnam, gerek son haddine yükselmiştir. Güney Laos'da gördüğümüz gibi, Ameri Amerika memleketlerinde Amerika'nın müdahale ettiği kurtuluş sa ka ile ortaklık halinde olan gerici vaşlan her hangi milletlerarası te kuvvetlerin iktidarda zorla kalmaşebbüslerden uzak. tamamen millî, sını sağlayan bu tutum karşısında halkın desteğine sahip, seçim san Fulbright, Amerikan Kongresinin dığınm getirdiği meşruluğa daya aynı ruhta olan Selden Kararı ve nan veya böyle bir meşruluğu ara Dominik olayları vesilesile şöyle yan hareketlerdir. Amerikan müda demişti: Komünistlerin katıldığı rehalesinin en çok kurban verdiği formlara otomatik olarak karşı koLâtin Amerika'ya bakahm: 1954 de yarsak, her türlü reform hareketiGuatamala'da Arbenz Hükumeti ni baltalamış oluruz. Son Guney seçimle işbasına gelmiş, meşru bir Amerika yolculuğunda Robert Kenhükumetti. CİA'nuı Honduras'dan nedy ise, «Zamanımızın sorumluludüzenlediği bir darbe ile yıkıldı. ğu, devrimlere öncü olmaktır» deArbenz Hükumeti milletlerarası mıştir (Newsweek. 22 kasım 1965). bir komplonun eseri mi idi? Asla! Konuyu Asya cephesinden yorum Bugun en yobaz Amerikalı bile bu layan Lippmann'da «Biz Asya'da nu iddia edememektedir. Arbenz ihtilâllerin önleyicisi rolünde olma Hükumetinin yegâne kabahati, Gu mahyız> demiştir (Newsweek 13 ey atamala'da meyva üretrmini teke lül, 1965). Bunlar, az gelişmiş mem line almış olan •United Fruit Com leketlerde devrim hareketlerinın pany»nin emirlerine boyun eğme lüzumunu anlamış ve bunlann bir mekti' Dominik: Trujillo'nun fa mılletlerarası komünist komplosu şist rejimi yıkıldıktan sonra yapı olduğu yalamnı kabul etmıyen gerçekçi ve ıvi niyet sahıbi Amelan seçimlerde Juan Bosch oylann rıkalılardır. • 62 si ile iktidara geldi. Bosch • Hükumeti. reformcu bir hükumet(f) Dominik rezaletinin içyüzü ve ti. Dış politikada, Batı Yarım Kürresi içinde Küba ile yakın müna meseleyi örtbas etme çabalan, 16 sebetler devam ettirmek ve Küba' kasım 1965 tarihli Londan Times'da tafsilâtile mevcuttur. yı kıta içinde ölüme mahkum eden Amerikan politikasına uymamak YARIN: istiyordu. Bosch iktidara geldikten kısa bir süre sonra, Amerikan ajan AMERİKAN larının işbirliği yaptıkları gerici kuvvetler tarafından bir hükumet Emperyalizminde darbesi ile düşürüldü. Bu darbeyi tktisadî Faktörler tâkip eden süre içinde yeni seçim ismail CEM [llj abii Vietnam Amerikan müdahaleciliğinın tek olayı olmaktan uzaktır. Vietnam'ı yakın tarihin en önemli knzlerinden biri yapan sebepler: Q Amerika'daki asırıcılann Vietnam meselesini Çin Halk Cumhuriyetini savaşa kışkırtmak ve tahrip etmek için bir vesile olarak kullanmaya çalışmalan ve bu gnretle bir Cçünctt Cihan Savaşı tehlikesi yaratmalan, Q Mudahalenin bir savaş haline gelmesi, yani en aşırı sekline burünmesi, Q Mudahalenin yalnız Amerika ve müdahale kurbanı memleketi de|il, fakat ortada bir milletlerarası konvansiyon olduğnna göre, Rusya, Çin, Frans» gibi difer devletleri de dogrn^an doğruya ilgilendirmesi, O Ve nihayet bir taraftan Kurtuluş Ordusu'nun kahramanlığı, dığer taraftan Amerikalılann sert savaş metotlannın (1) uyandırdığı özel tepkidir. Oysa", 1965 te Dominik müdahalesi vardır (yeni olduğu için Vfetnam'la aynı paralelde zikredilmektedir). 1961 de Küba müdahalesi vardır. 1958 de gördüğünüz gibi Laos var dır. 19571958 de ve belki de tekrar 1965 te Endonezya meselesi vardır. 1954 te Guatamala vardır. Ve tabii Brezilya (1964), Yunanistan (1965) da olduğu gibi tamamen perde arkası hareketler vardır, VJ.. T Temeldeki boıukluk T •••• •••• *••• • ••• Zaman içinde sıralanış •>•• :::: P #••• :::: :::: A Gambot politikası ir de, klâsik anlamdaki soğuk harb dönemi dışında kalan Amerikan müdahaleleri vardır. Ikinci Cihan Savaşı öncesinin çok gerilerine, Roosevelt devnnden önceki yıllara ınen ve «Gambot Politikası» adı ile şöhret yapmış olan bu müdahaleler, genellikle, Amerikan Donanmasının Güney Amerika memleketlerinde iş gören büyük Amerikan tekellerinin arzularını kabul ettirmek için bu memleket sularında boy göstermek yahut kan dökmek suretiyle giriştiği hareketlerdi. Ancak bu devirde dünyanm sosyal şuuru bu kadar gelişmemiş ve dünya bugünkü ölçüde stratejik bir bütün haline gelmemiş olduğu içrh!''bn ölayiar' Ba'fr Yarım Küresinin ufak aıte nyıpları olarak kapanır giderdi. Bir taraftan Amerika'nın yurt dışı iktisadı iliş kileri derinliğine ve enine genislerken, dığer yandan az gehşmiş memleketlerde solun gelişmesi ve direnme (gerek içerde, gerek Bandung gibi milletlerarası teşkılâtlanma yolu ile) yaratması ve bu memleketlere mudahalenin dunya kuvvet dengesini bozması, Amerikan müdahalecihğine dunya barısını sarsıcı karakterini vermıştır. Bu durum, 3. yazımızda da belirttiğimız gibi, özellikle 1950 sonrasında kesinleşmektedır. Aynı yazıda 1954 1956 donemının önemıne ısaret etmıstık. Nitekim bu yıllarda, yukîelme\e başlayan müdahale munhanısıne paralel olarak, Amerıka Kure olçusünde stratejik nitelikte soğuk harb hareketlerıne ginsir. Cenevre Konferansının çok hayırlı kararlanna uymamakla yetinmij'erek, Konîeransm tüm dunya barışı bakımmdan anlamını da hiçe sayar ve Doğu Bloku'nu bır tehdit çemberi altına almağa ba«;lar. Cenevre Konferansından (21 Temmuz) 2 ay sonra Eylül 1954 te bu Bloku ve çevresindeki tarafsız devletlerı Asya kanadından kuşatacak SEATO Paktı'nı, 7 ay sonra, Şubat 1955 te, Ingıltere'nin yardımı ile bu memleketlerı karnından yakalıyacak olan Bağdat Paktı'nı kurar. Batı'da ise, Almanya'nın dahil edüdiği Avrupa Savunma Birliği projesının Fransız ve Italyan parlâmentolarmdan geçmemesine rağmen, îkin ci Cihan Savaşı sorumlusu bu memleketi baskı kullanarak Ekim 1954 te NATO'ya aldırır (2). Oysa, daha evvel işaret ettığimiz gıbı, bu dönem Rusya'nm 1956 Parti Kongresine Coexistence ve Destanilisation'u getirecek yumusaklığa girdiği devirdir. Diğer yandan, Bandung'da yapıcılığı genellıkle kabul edilen (3) Çin bile. o da 1956 Parti Kongresine çetireceği «ıHer mevsimin çiçekleri gelisebilir» (bütun fıkirlerın çelişmesine müsaade vardır anlamında) sloganmın havasına girmistir (4). Ve nihayet Bandung'da (Nisan 1955) yeni bir dünya, bir denge dunyası, Üçüncü Dünya kurulmaktadır. Ancak, devrin Amerikan Dısisleri Bakanı «Tarafsızlık ahlâksızlıktır» diyen ve Bandung'un anlamını değerlendir mekten çok uzak olan John Foster Dulles'dir. Kaldıki Dulles'm Dolitikasına kendi Anglosakson ilemi «Brinkmanship» (Uçurumculuk) admı takmıştır. B Türk İşUn tutumu B Sovyet Komünist Partisinin 23 flncfi Kumltayı Moskovada devam ediyor. 86 ülkenin katıldığı kongreye Çin ve Arnavutluk Halk Cumhnriyetleri temsilci yollamamıştır. Cezayir Millî Kurtuluş Cephesi delegeieri de Cezayir Komünist Partisini kurultay salonunda görünce çekilmislerdir. Sovyet Komünist Partisi Birinci Sekreteri Brejnef'in Türkiye Komünist Partisini kurultaya takdim ettiğini bazı gazeteler yazmışlardır. Haber verildiğine göre Brejnef : « Yakup Demır'ın başında bulunduğu Türkiye Komünist Partisinın Dış Bıirosu Merkez Komitesini selâmlıyoruz...» demjg. Biz bu olayı iki yönden ele almak istiyoraz. önce Rusya y5nünden ve sonra Türkiye yönunden... 1 Türk kanunlanna göre Türkiyede komünigt partisinin knrulması suçtur. Türkiyenin bilmedlği, tammadıfı, ve varlığını BUÇ saydığı bir siyasi partinin 23. kongreye Sovyetler eliyle çağrılması, veya kabul edilmesi iki devlet arasındaki iliskiler bakımmdan bir kötü nottur. Gerçi Dofu Almanyada yerleştigi sanılan bir komünist partisinin varlığından öteden beri söz ediliyordn. Doğn Almanya ile Türkiye arasında siyasi iliskiler kesiktir. Fransada ve Amerikada da Türkiye toprakları üstüne dileklerle faaliyet gösteren Kürt ve Ermeni Cemiyetleri vardır. önemli olan, böyle knmlusların varlığı değildir. Türkiyenin tanımadığı bir sivasi partinin Sovyetlerin ilk iki adamından biri eliyle tanıtılması ve tanınması önemlidir. Sovyet komünistleri aynı hatayı Cezayire karfi da işlemişlerdir. Kongreye davetli olan Cezayir Millî Kurtnluş Cephesi üyelerinin Cezayir Komünist Partisi temsilcilerini görünce çekilip gitmeleri dofru bir davranıştır. Siyasi parti demek, iktidara geçmek için çalısan knrom demektir. Türkiyenin dısında bulunan ve Türkiye üstünde siyasi iktidara adavhğını kovmns bulunan bir kurumn Brejnefin 23 fincü kurultaya takdim etmesl en hafif deyisle bir gaftır. 2 Türkiye yönunden Türkiye Komünist Partisini değerlendirmek için nzun boylu düşfinmeğe haeet yoktur. Tabaneı himayesine sıfınmış siyasi partiler ister komünist, ister kapitalist, ister sosyalist hangi ad altında olursa olsnn Türkiye üstünde sös haklan yoktur. Türkiyenin bngün önde gelen dâvası bağımsızhk dâvasıdır. Amerikan uyduluğunda dircnen kompradorlar, Türkiyeyi gün geçtikçe Atatfirkçülükten uzaklaştırmakta, yabancı güciere açık bir pazar yeri haline getirmektedirler. Türkiyeyi siyasi ve iktisadi bakımdan Amerikanın Asyadakl bir uzantın gibi telâkkl etmektedirler. En yetkili bir ağızdan söylenmis olan : « Türkiye küçuk Amerika olacaktır...» sBıfl bu taayslyetsiz dfisfincenin formülüdür. Oysa Millî Kurtulnş Savasımızın en büyük gerçeklerinden biri Atatürk'ün Amerikan himayesini daha Sıvas Kongresinde reddetmis olmasıydı. Atatfirk «Ya istiklâl, ya ölüm» derken ve «Istiklâli tam> ilkesine yüzde yüz bağlamrken yalnız Anadoluya çıknus tmperyalistlere karşı değil, Amerikan emperyalizminden gelen himaye tekliflerine de karşı çıkıyordu. Eğer tersini düşünse idi, biz Amerikanın himayesinde nurlu nfuklara 1920'Ierde kanatlanacaktık. Şimdi Türk milliyetçilerine dfişen ilk rörev, Türkiyeyi bağımsızlastırmaktır. tktisatta, kültürde, siyasette Atatürkçâlüğe lâyık biçimde bağımsızlaştırmaktır. Bir siyasi iktidar memleketin kaderi üstüne bağımsız kararlar vermek yeteneğinden yoksnnsa, o memleket kalkınamaz; gün çeçtikçe çöker, nydnlaşır, yozlaşır. Türkiyenin bağımsızlagması ve nyduluktan kurtulması mücadelesinde en önde gelen Tflrk sosyalistleriyle beraber bütün milliyetçi gücleri temel prensip olarak Türkiyenin Türkiye içinde kurtulacağına inanmıslardır. Tabaneı himayelerine sırmmış siyasi partilerden Tfirk milletine hayır yoktur. tster Amerikaya şirin görünsünler, ister Rusyaya şirin görttnsünler; farketmez. Amerikanın koltuğu altında bir siyasi parti nasıl Türkiyenin millî gerçeklerinden dısan düşmüsse. Rnsyanın koltuğu altındaki bir siyasi p«rti de aynı derekeye düşmüş demektir. Vaşington uşaklan gibi Moskova usaklan da saygıy» lâyık değillerdir. Kendileri bağımiı olan gücler, Türkiyeyi bağımsız yönetemezler. Bu gerçeği açıkca söylemek, Türk milliyetçilerinin görevidir. •••••••••••••••••••••••••••••••••••• Müdahaıec.l.ğin gerçek anlamı AYTAÇ ÇOCUK ARABALARININ A • ••I NOT: Gazetemlze gönderilen yazılar yayınlansın lanmasın iade edilmez. veya yaym ijji jili • ••i :::: •••• 1966 MODELLERİNİ MUHAKKAK GÖRÜNÜZ •••••••••••••••••••«••••«•••••••••••••••«•«•••SSSS^ »•«•••(••••••••••••••«•••••••tllllllllltlllllllUlllltlM«HI«»IIIIHilllllll*^< •«•••«•••••••••••laaaaı •••••••••••«••••••• •••••«••••«••••••«••••••••••«••••••••a»«ıa iSi YILIN İLK ÇEKİLİŞİNDE Reklâmeılık (1407) 3538 Açık Arlırma ile Salış Müessesemizde mevcut: 1/2 Kg lık Heavy Duty 1 Kg lık Standart 1/2 Kg Standart. Amerikan menşelı WHIZ marka Hidrolik yağı 14 Nisan 1966 Perşembe günü saat (5 de Karaköy Okçu Musa caddesi N. 39'51 Arşimidis Han'.n 7emin katında açık artırma ile satılacaktır. Değerini bulmadığ) takdirde satıcı satışı yapıp yapmamaicta serbesttir. «ARŞİMİDİS MÜESSESESİ T.A.S. (Reklâmcıhk 1157 3492 Osmanlı Bankası A.Ş. Hissedarlar, Esas Mukavelenin 29 uncu maddesi hükümleri gereğince 27 Nisan 1966 tarıhıne tesaduf eden Çarşamba gunu saat 12.30 da Londra E. C. 2, Liverpool Street, Great Eastern Hotel (Essex Room)'da yılhk Umumi Heyet toplantısma davet olunurlar. MtZAKERE GÜNDEMİ : 1) Komitenin 1965 hesap yılına ait raporu, 2) 31 Aralık 1965 tarihinde kesilen hesapların tasvibi, 3) Temettü hissesinin tâyini, 4) Komiteye âzalar tâyini. Esas Mukavelenin 27 nci maddesi mucibince, Umumi Heyet, «jerek hissedar, gerek vekil, gerekse hem hissedar hem vekil olarak en az otuz hisseyi bir araya getiren bütün şahıslardan terekküp eder. Ancak, Umumi Heyete iştirak hakkını kullanabilmek için hisse senetlerinin ve muhtemelen vekâletnamelerin toplantı için tâyın edilen tarihten en az on gün evvel aşağıdaki adreslerden birine tevdi edilmiş olması lâzımdır : Istanbulda, İdare Merkezine, Paris'te, 7 Rue Meyerbeer (IXeme) de Banque Ottomane'a, Londra'da, 18/22 Abchurch Lane, E.C.4'de Ottoman Bank'a veya Bankanm muhtelif Şubelerine. Umumi Heyete sunulacak olan Komite Raporu ile hesaplar, îstanbul Şirket Merkezı ile Londra ve Paris Şubelerinde hissedarların emrine âmade bulundurulmaktadır. (Yıldı=: 432/3545) YARIM Çiftliğimizde mevcut muhtelif cins hurda çuval, saç ve tahta varil, pik, demir, saç, akü, motörlü ştayer kamyonu ile muhtelif eb'atta hurda lâstik 26 Nisan 1966 tarihine rastlıyan salı günü saat 14 de Çiftlik Alım • Satım Komısyonu tarafından açık arttırma suretıyle satışa çıkanlacaktır. Bu satışa ait sartnameler Urfa, Gaziantep, Mardin, Diyarbakır, Adana, Konya ve Ceylanpınar Bclediyeleri ile Ankarada Devlet Üretme Çıftlikleri Genel Müdürlüğiınde gorülebilir. (Basın: 10650 3507) Geylânpınar Devlet Üretme Oiftliği Müdiirlüğiinden ::"::': PARA V APARTMAN DAİRESİ E Savunma mı tehditmi? merikahlar soğuk harb stratejılerine « Containment » (Tutma. Yani, Doğu Bloku' nu durdurma) demektedirler. Bu, aslında Vietnam aldatmacası kadar büyük bir aldatmacadır. Sadece olaylann kronolojik diziine bakmak,. «Containment» in Doğu'yu durdurmak şöyle dursun, bilâkıs Amerıkan yayılmasını kolaylaştırmak için uygulanan bir politika olduğunu göstermeve yeterlidir Gerçı, Amprikalılar son hareketlerile Çın'ı hedei 312 adet FLÜORESANT Lâmba alınacaktır Üniversitemize 312 adet dairesel flüoresant lâmba mevcut şartnamesi gereğince kapalı zarf usulüne göre satın alınacaktır. İşin muhammen bedeli 31.200 TL. olup, geçici teminatı 2.340. TL. dır. tiıale, 19/4/1966 salı günü saat 15.00 te Satınalma Müdürlüğündedir. Şartname bedelsiz olarak mesaı saatleri dahılınde Satmalma Müdürlüğünden temln edilebilir Postadakl gedkmeler nazara aluunaz. Üniversite ihaleyl yapıp yapmamakta veya dilediğine kısmen veya tamamen yapmakta serbesttir. TüRKTiCARETBANKASI 1 6 N İ S A N ' A K A D / V R A BlRlKMlŞ PARAL&R1NIZI 8ANKAMIZDA T0PLAYIN12 ORTADOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN (Basın: 10687 A. 3102 3508) R»ldamcılık 13813551
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle