27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE tKİ CTJMHURÎYET Olaylann ardındaki gerçek KÎMNEYE ORTAK EDİLECEK? eçirdiğimiz bir hsftanın haberleri alt alta sıralansa, yaklaşan senato seçimleriyle halkın neden ilgilenmediği; sokaktaki adamın polıtika ve politikacılara karşı neden yabancılaşmava başladığı kendüığinden meydana çıkar. önce, devlet idare etmck gayri ciddi bir iş durumuna düşmuştur Turkıjede. Şu son bafta konuşmalarda öyle vecizeler, davranışlarda öjle gariplıkler olmuştur ki, bunlar ingilizceye veya fransızcaya çev rilip Batı gazetelerinde sunulsa, okuyucu gazetenin kendısıyle alay ettiğine inanır. Orneğin «Ulkerruzde us yoktur, tesıs vardır» gibi bir mantığın Gn. De Gaulle veya VVilson tarafından ortaya atılması; yahut Beethoven'in 5. senfonisini New York fılârmoni orkestrasının ya da Moskova De\let Orkestrasının çaldığı plâklar arasmda «zararsız propaganda» «zararlı propaganda» şeklinde bir ayınmın yapılıp plâk toplatılması gibi. Zabıto olayı mı? !••• !••• 1966'cla Dünya ve Türkiye Ibrahim ÇAMLI hstlerle beraber bütun devrimcı ve mıllijetçi elemanlan ıçıne alan tek partılı rejımlenn Mosunvamız Subat 1965 den beri yenı bır depolarısaüon (Kukova ıle } akın munasebetlerı oltuplardan kopma) ve polycenmasına rağmen, komunizm demek trisme (Çok sayıda yeni merkezdeğıldır. Ne de bazı Batı propaleruı kurulması) hareketi ıçındegandacılarının ıddıa ettığı gıbı dır. Yenı dıyoruz, zıra son yıllarMoskova tarafından komunızme da bır yandan Rusya'nın eskı peyk gıden jol sayılmaktadır. Bu mem lerı Doğu Avrupa memleketlerıleketlerın bağımsız dış politıkanın gıtükçe bağımsız bır pohtıka lan bu ıddıayı çuruttuğu gıbı, ıçınde gelısmelerı ve Çın'ın Uzak Çezayırde Komünıst Partısımn Doğu'da Moskova'dan a>rı yenı yasaklanrnış olması, Gana'da ise bır Komünıst bloku meydana geeskı komunıstlerın CPP (Kontirmesı, diğer yandan Amerıka'vans\on Halk Partısı) ye alınnın OAS Kıta teşkılâtı >çınde etmaması bu ıddıavı yalanlavan kisını kaybetmesı ve NATO'da bu dığer mısallerdır Gana'da bu dugunku bujuk kopmaja ışaret ezen bozulmus ve Nkrumah \ıden hareketleım başlaması ve nıkılmıs ise, bu, Batılı ajanlann hayet Üçuncu Dunja'nın, Batı ve muhtemel faalıyetlenne ılaveten, Doğu Bloklan yanında kesin yeni Nkrumah'ın bılınçsız halk kutlebır blok olarak yer alması ıle lermı tutmak ıçın kendıni tanrıDunya zaten 1950 1960 yıllarının laştırma ve sert dıkta joluna katı Batı Doğu, Washıngton sapmış olmasındandır Ancak, az Moskova bolunüşunu değıstıren gehşmış memleketlerde«Ov yokhareketler içınde idi. Sımdı ise bu sunu devrimci politikacı» iın kardurumu da aşan yenı kutuplardan «ılastığı guçluklerı anlatan ve bu kopma ve kutuplaşma hareketlen memleketlerde kalkınma olmugormekteyız Bu hareketlerın hep\orsa bundan halkın sorumlu sı 1965 vılı ıçınde olmuştur ve haolduğunu ıddia eden Bırle«mıs len de devam etmektedır Başlangıç noktası olarak Şubat aymı al Mılletler Sosjal ve Ekonomık Kon sevının son raporu her seye rağmamızın sebebı, bunlardan en ömen vıne de Nkrumah'ı haklı nemhsı olan Amenka'nın tecrıd çıkarmaktadır edilmesi hareketmın, Kuzey Vıetnam'ın bombalanması fulı ile " ste butun bu ideolouk farklıSubatta başlamasındandır. lasmalar Afrıkada son ondort aj ıçınde polıtık bolunmeler de v aratmıştır. Geçen yıl subatta Fıldışı sahılı, Senegal v s gıbı 14 e^kı Fransız somurgesı Afrıka Bırlığı ıçınde «Organisatıon Commune Africaine et Malgache» adı unyamızda son ondort ay içınıle avrı bır orgut kurmuslar \e deki kutuplardan kopma ve geçen eylulde Afrıka Bırlığı Tesyenı kutuplaşma hareketlerıkılâtını bojkot etmışlerdır Şımdı nı, burava kadar derinhğme incebunlardan Dahomev, Orta Afrıledığımız Amerikan meselesmi daka Cumhurıyetı ve Yukarı Voltahıl etmedığımız zaman, uç bellı da darbeler olmustur Bu darbebaşlı konu altında ışlemek mümler bu memleketleri nereve gokün olacaktır. Bunlar, Çın Halk bellı değıldır Yalnız Cumhurıyetının yalnızlığı, Parıs turecek ılâve edılecek enteresan bır nokMoskova yakmlaşması ve Üçuncu ta, Gana dakı darbeden sonra Dunya'dakı bolunmelerdır Bunlara kuşbakışı bır goz atalım. Nkrumah'ı destekler gorunen Kenva, Malı, Gıne. Tanzanıa. MıÇIN HALK CUMHURİYETINÎN sır, Somalı, Cezavır, Sudan v s YALNIZLlGl: Batı basınının bile janında. Montanya gıbı 14 lerden zaman zaman olumlu şekilde joolan bır devletın bulunmasıdır. rumladığı çok sağlam devrım ve kalkınma hareketlen ve Sovyetler dahıl hıç bır sosyalıst rejımın basardmddığı tarım alanındakı re G çfik bir sfimrenin özel tüketiminde kullamlacak ve bütün bu işlerin adı «Halkı devlet şirketlerine ortak ettik» olacaktır. ismail CEM ıap« >••• O Alıcılar isse senedı alabilecek durumda olan kuçuk zumreye, iktidar iki «engel» koyuyor: Gulez' in petrol işletmeleri konusunda belirttiği gıbı bır şahsın 50.000 liralık hisse senedinden çoğuna sahip olmaması ve «oncelıkle senet satın alabılmeleri içın Turk vatandaşı olmaları » Hisselerin tek elde toplanmasını ve şırketlerin millî bunyelerını korumak amacıyla ileri surulen bu tedbirlerin değeri, Dün} a piyasalarındaki ve tıcaretteki gerçek ler bakımından onemsizdır. H sını paçavraja çevmrken, ajnı Başbakan «Amenka Vietnam'da taahhütlerıni jerine getirmektedir» demektedır Bır de, Amerıkanın Batı Doğu butun ujgar dunvada verıldığı bır ortamda, Amenkan zorlama polıtıkasının en emın çarklarından bırı halıne getınlmıs olan Turkıyeyi bu tehhkelı baglantıdan kurtarma çabalannı, Rusyanın ve komunızmın kucağına atılmak dıje yorumlayanlar vardır Sanki bugun dunvada dış politıkada bağımsıziık ve tarafsızlık dıve bır şey voktur Ve sanki Mıster John Foster Dulles ın ruhu hortlamıştır Bu tur eğlenceli olaylann yanı sıra diğerlerıni iktidar sorumlulan adeta kelimelerin altında gizleyerek, pırıltılarla susleverek halka sundular. İktisadi Devlet teşekkıülerine «halkın ortak edılmesı» gibi. « Halk ortak olacak » •• ktisadi devlet teşekkullerine halkın ortak • * edilmesi gönişu sık sık öne sürülür. Nitekım AP nin seçim bevannamesinde de yer almıştı. Bu düşunce Tıirk ekonomisine ve Türk halkına o kadar karşıdır ki, AP iktidara gelince bile görüs pek önemsenmedi. Ancak, geçirdiğimiz 5 ay iktidarımızın çok şeye kadir olduğunu göstermiştir. Hele Sanayi Bakanı Mehmet Turgufun, «Iktısadı devlet teşekkullerırun, hıçbır ayırım yapılmaksızın, alıcı çıktığı ve teklıflerı musaıt olduğu takdırde satılacagmı» (1) açıklaması; TPAO'nın j'eni genel müdurii T. Gülez'in «Batman • Iskenderun arası petrol borusu hattıyla (Plpe Lıne) ılgıh kuruluşun % 49 una halkın ortak edıleceğını, dığer rafinerıler ıçın aynı yola gıdıleceğını» söylemesi meselenin önemini birdenbire arttırdı. Bu görüşler, şu çekicl şekilde sunuldu halka: «Esas olan halkın zengınleşmesı, halkın refahıdır Bu şırketlenn bıner lıralık hısselerım çıkarır, halkın bunu alabılmesını sağlarız Hısse senedının sayısını sınırlayarak, nama muharrer yaparak tek elde toplanmasmı onlerız. Alacak ınsanların oncelıkle Turk vatandaşı olmaları kaydıru kor, yabancıların elıne geçmesıne mânı oluruz Bu şekıldo hern hısse senedı sahıpleri kazanç sağlar, hem de satılan hısse senetlerı karşıhğında devletın elde edeceğı gehrle yem yatınmlar yapanz » Bu görfişü dikkatsizce okuyan bir ınsanın, yahut polıtikadan ve politikacılardan bıkmış bir vatandaşın «Eksık olmasın, iktıdarımız bızt ne kadar sevıyor» diye düşünmemesi imkânsız. Oysa hazırlanmakta olan senaryo, eğer gerçekleşirse, Türk ekonomisini bir daha belini doğrultamaya* cafi günlere eotürrnektedir. Bir kimse 50 bin liralık hısseyi kendi şahsına alırken, hukuken ayrı bir şahıs olan kansına, çocuğuna ve meselâ annesıne de 50 şer bin liralık hisse alabilir. Ve böylece, 200 bin liralık hisse ıle gelıri hukuk açısından dört ayn şahsa, aslında ise tek şahsa ait olur. Aynı şekilde bır şirket hem kendi namına, hem de kontrolü altındaki dığer şirketler namına hisse alabilir. Bunun bin turlu >olu vardır ve dunvanın hiçbir yanında hısse senetlerinın belirli ellerde toplanması kanun yoluyla önlenememiştir, önlemez. (3) Hisselerin «oncehkle» Türk olanlara satılmaBina gelince: «halkın ortak edilmesi» görüşünun ardında yatan tehlikenin önlenmesi için konmuş. guçsuz bir sınırlamadır bu. Özellikle petrol ve tnadenlerimizin bir miktar daha yabancılann hâkimiyetine girmesi, «halkın ortak edılmesıyle» mümkün olacaktır. Zira yabancı şirketler, çeşitli çarelere başvurarak Türkiye petrollerinin ya da kurulacak petrol hattının hisselerini ele geçirmek, petrol işinin Türk devletine sağladığı kazanca ortak olmak isteyeceklerdir. Şimdi, bu tehlikeyi yaratanlar tehlikeyi azaltmak için Türklere öncelik tanınacağmı belirtmektedirler. Bu tedbir de denenmiş, dünyanın hiçbir ulkesinde işlememiştır. Tıirk vatandaşı öncelik hakkını kullanarak aldığı hisse senedini pekâlâ bir vabancıya satabilecek. yahut yabancı şirket bu senedr ortağı olduğu bir Türk şirketinin adına alabilecektir Hisse senetlerinin nama muharrer olması, sanıldığı kadar önemli değildir. Yabancılann bir ekonomiye şırketler ve hisse senetleri aracılığıyla hâkim olması ise, Fransada De Gaulle'ün bile önleyemediğı, şikâyet ettiği bir konudur. •••• :::: •••• sistem voksun»uqu ukarıdakı dusunce, Ataturk polıtıkasının tam tersı olan. bujuk devletlerden bırının jedeğınde olmadan vasanmıvacağı yolundakı Osmanlı kalıntısı bu dusunce oz bır dış pohtıka sıstemınden voksun olmanm sonucudur. Ve ne garıptır kı, Kıbrıs krızı sonunda bovle bır durumdan kurtulup «sahsıvetlı. bır dış pohtıka yolu aranırken avnı sistem voksunluğu kendısını gostermıstır Şovle kı Turk Batı ılışkılerındekı borukluk, Amerıkanın Turkıyeyi Kıbrısa mudahale ettırmemesıne, NATO sılâhlarını kullandırmamasına ve genellıkle NATO'nun meseleyı halledememesıne bağlanmıştır. Oysa butun bunlar, fonksıyonu sadece Rusvaja karsı ;dvıınmak, '.ahut onu tehdıt etmek olan NATO'nun mantığı ıçıntfe normal dav ranı» lardı Yapılacak sev, hıç bır zaman boyle bır ıttıfak sı^temıne dahıl olmamak veva zamanında bundan ayrılmıs bulunmak ve bu sıstemın ruhu ıçınde KıbriMn bağımsızlığını kısıtlavıcı. dunvanın >enı kuvvetlerı karşısında çokme\ e mahkum Zurıh Londra statusunu getırmemektı Zaten o zaman belkı Kıbrıs dıye bır mesele de olmıyacaktı Ve yuruttüğumuz bu mantığa paralel olarsk «u sual sorulabıhr Amerıka hızı Kıbrısa mudahale ettırsevdı mesele kalmıyacak ve bugun bu kadar puruzlerı mejdana çıkan TurkAmenkan ılışkılerı normal ve yerınde savılmaya devam mı edılecektı? Turk dış pohtıkası ,buna beozer bır çejısfne • ıçınde • jufegıdetek bır taraitap ^urıh Londra statusu özennde ısrar ederken, dığer taraftan kuruluşlarındakı felsefe ıle boyle bır statunun karsi'inda olan Üçuncu Dunva'jı kazanmaya çahşmıstır Sonucu hatırlatmaja luzum voktur •••• •••• Y Kutuplardan kopma I •••• •••• •••• yeni kutuplaşmalar D •>•• •••• Yeni yatırım evletin iktisadi kuruluşlan satarak elde ettiğı parajLa jatırun yaparak ekonomiye jararlı olacağı ise Turk ekonomısi baUımından haylı tartışma göturur. TP^O'nun yeni muduru Turgut Gulez, verdığı ornekte şöyle diyor: «Petrol hattı ıçın satüacak hisselerin 100 mılyon lıra elde edılınce, Devlet bu kuruluşa 100 mılyon lıra yatırım yaprnaktan kurtulacak, bununla okul, su, yol vapabılecek» llk bakışta çok haklı gibi çorunen bu duşuncede eksik yanlar var. Petrol hattı kuruluşunun yılda 30 milvoıı lira kâr bırakması bekleniyor,. Bu kârın onjyjjli tnnuntST şirket dtjvlette kaldığı takdırde, vatırrmlara gideeek, ozel (aşîlerfn elinde, özel tuketımde kulianılmayacaktır. Oysa şirkete «halk ortak edılınce», para vatıranlar tabiatıvla kazançtan kendi paylarına düseni alacak ve şırketin yatırıma ayırdığı para, ozel tuketimde kullanılmak üzere dağıtüan temettüler oranında azalacaktır. Yani, devletin başka alana yatınm vapmak uzere elde edeceği miktar, bte yandan vapamavacağı yatınm tarafından karşılanacak ve sonuç tum yatırımlarda bir azalma etkeni olacaktır. Hisse senedı sahiplerinden ahnacak vergınin bu kayıbı gidermesi beklenemez. •••• •«•• •••• •«•• «••• •••• Cezajirde dm adamları kurtnluş savasmın ve millî bağrmsıılığm önde gelen kisılendir. Toplnm içindeki itibarları bngün de çok büyüktur. Bağımsıziık, dendiği zaman gnrnrla yükselir basları; Islâmı, bir baska devletin nsaklığı için vasıta etmemişlerdır onlar. Türk Mıllî Kurtuluş Savasında dın adamlannın dummo bir ayn gelisme gösterir. Tarihî nedenleri vardır bo ?elismenm. Çünku Halife, Millî Kurtulus Savaşı açıldıfı zaman en buvuk din adamı idi. Ama düsmanlarla isbirlıği yaptı Istiklâl Harbinde Şeyhülislâm da onnn yanında idi. Sevhulislâm Dürrî Zade, bir fetva ile Atatürk'ün ve Millî Kurtulus Savasına katılan bütün savaşçılann bovnuna idara hükmünü astı. Bovlece Türk Mılli Kurtulus S3vasında din adamları ikıve bölünduler. Bir kısmı Halife ve Şeyhülislâm ile Mustafa Kemal'e cephe aldılar. Bunların gözünde Türk baçımsulık savaşı Padişaba kıvamdı. solculuktu. Bolsevıklıkti. Serıata aykırılıktı, komünistlıkti, eskıvalıktı Sevhulislâmın fetvasına göre Atatürk'ü ve Ataturk ordusundan bırıni olduren eazi savılacaktı, Ataturk veva askerlerinden bin tarafından oldurulen sehıt olup cennete erişecekti. Buna karsılık basta Ankara Muftusü Rıfat Efendi oldnğn halde gerçek dın adamları ^taturk'un ve mıllî bağımsızhk hareketinin vanında ver aldılar. Halife, Sevhulislâm, ve ona baflı dın adamları, kapitalist empervalizmin elinde usak idıler. Fetva üstüne fetva veriyor, camileri Mıllî Knrtulns hareketine karsı kullanmak istiyorlardı. Plân sovle idi: Empervalistlere teslim edilecekti vatan ama Halife halife olarak kalacaktı. Sevhulislâm da Şeyhülislâm. Sarar ve çevresindeki kompradorlar Batı kapitaUzml ile nyuşacaklar. Türk halkının kaderi de bo satılmışlarla ortak emperyalistlere bırakılacaktı. Bu tarihî eerçekleri çok iyi bilmek gerekir. Bngfln gerçek ilkelerinden saptınlmış din kurumlannda Atatürk'e karsı beslenen hıncın çerçek nedenlerine ancak böyle e|ilebiliri». tzmirde Atatürk heykeline hücum eden Ahmet Ali'nin baltasını bileyen akım, Mustafa Kemal'in bovnuna idam fetvasını asan ve onları iktisaden beslevenlerin akımıdır. Kapitalist emperyalizmine vatanı satanların pıınıımüzdekl zavallı militanlan, Atatürk'e tecavüıe yeltenmektedirler. Bav Sülevman Demirel, îzmirdeki Ataturk heykeline tecavüz olavı icin : Bu bır zabıta vak'asıdır demiş. Doğn sdvlememis. Macaristan baskaldırmasında Budapeste'deki StaJIn'ln heykeli vıkıldı. Bu bir zabıta vak'ası değildi, bir milliyetçilik olayı idi Macarlar Hıristiyandırlar, onlara «Hevkel puttur, kmlmalıdır» dive telkinde bnlnnan papaz da yoktur. Şa halde birkaç Mscann Stalin'in hevkeline hücnm etmeleri din dnygnlan kanşmamış sâf bir miltivetçilik olayıdır. Ataturk hevkeline tecavüz İse tek bir zabıts olayı değil. bir devamlı olaviar cinciridir. Ve bir akımdır, «Heykel puttur. Muslumanlıkta caız deSildir» telkininde kalan kisilerin, gericilik yolundaki evlemlerinl çösterir. Ataturk ümmeteiliSe karsı mlllivetciliîi ?erreklestirdi*i için onnn sahsında millivetciIiSe düsmanlık da belirtilivor Halife ve Dürrîzade ile fetvası verilen satılmıslık akımı komDradorların destejivle daha da vürüvor. tzmirde Atatürk hevkeline hi'cnm eden Ahmet AH bir savallıdır. hir knkladır. hir vasıtadır. Biz a«nl bn olayı «bir zabıta vak'ası» savanlann üstünde dnrmalıvır. Çiinkü bn olavı zabıta vak'a« savanlar. bn memlekette Amerikan üssü bnlnnmadıfcını sövlive« ık k»flar Amerikancılik vapmakta. ve komünizmin en büviik Uh• liUe oHnrunn «sıralı sıra«i7 nrtava «ürerek eercek millivetçileri ko etmcktedirler. Bueün Türkivede her sev Millî Knrtolus Savasındakl paralelr vnzde vÛ7 oturmustur : 1 Yabancı kapıtalistlere vamanmıs olanlar dün ümmetçılife sarılmıslardı. bu?iin gene «anlmıslardır. 2 Mnstafa Kemal ve arkadaslarını dün dinsizlikle suçlavanlar sımdi de millî bağımsıziık istiyenleri dinsizlikle suçlamaktadırlar. 3 Mustafa Kemal ve arkadaşlarına «Komünist, Bolsevik» dıvenler. sımdi Atatürkcülere avnı camum atmaktadırlar. 4 Allahın adını sömürerek Mostafa Kemal'e karsı tslâm dı nini va<nta etmek istiyenler, şimdi de aynı polltikayı sürdürmek Jedirler. .. > , , . • • , « »»• «• geetıkçe. ho gereekler ısımaM»MrfTar^ftrtaVK çıkmakta kimin nenin nesi ve klmin fesf oldupn avdınlanmaktadır. Yabancı kapitalistlerle isbırliSine çirmis yerli kompradorlar vaktıvle kuliandıkiarı bütün n^nlleri çayet pervasıı biçimde venı den pivasava sürmüslerdir Millî ESitim Bakanlıîının çatısı altın da Atatürk düsmanlıgi vnvalanmıstır tstanbulun kompradorlan tmamHatıp Oknüannı ve Ktır'an Hafız kurslarını vabancı kapita lizmın emellerj vbnünde kontrol altına almak imkânlarını bnlmus lardır Dıi ve iç vardımlan kendi felsefelerinin vörünsesine oturt muslar. kendi derneklerini hem özel. hem de devlet kavnaklann dan hpOeme ,'n!,ınn hulmuslardır. Türk gençlıgi, «Zabıta vak'ası» denen olavın ardındaki ve vabancı iktisadi güclerı ivice tanımahdır. yerlı «••• • «•• •••• •••• •••• •••• • ••• ••>• Türkiye ve dünya nce sık sık kullanüan «Halk» deyımının ve muhtemel alıcılann uzerinde durmak gerek «Halk» çok geniş bir anlam taşıdığından ve bir bürünü ifade ettığinden politika dilinde ençok ıstismar edilen kelimedir. Nitekim bu son ornekte de halk deyimi vatandaşların tum olarak bu iktisadi kuruluşlara ortak olabileceğini, herkesın eşit şansa sahip olduğunu belirtmek için kullanılıvor. Ojsa bir hisse sencdine cebinden çıkanp bin lira verebilecek olanlar halkın tumü değil, ancak % 2 kadar olan yüksek gelirli bir bdlümdür. Ayrıca bu satışta, «halk»ın malsahiphği konusunda çok ügi çekici bir nokta daha var ki, ıktidar buyukleri hiç dokunmuvorlar Bir iktisadi kuruluşun halka aıt olması, ancak halkın TtTVnj^E ait olmasıyla gerçekleşebüır. Halkı ortak edeceğiz sloganı altında halkın % 2 sine satılmak istenen kuruluşlar, aslında, devletın aracılığıyla halkın tumune ait olan kuruluşlardır Halkın, tum olarak zaten ortak olduğu kuruluşlardır. Nitekını bir TPAO, sağladığı kârı sınırlı bir zümrenin özel tüketimine değil, halkın tümüne dolayb olarak kazanç sağbyan yatınmlara, petrol sanayiinin gelişmesine, v s. harcamaktadır. Bir Sümerbank, eğer zivan edivorsa, bu ziyanı tümüne ait olduğu halkın menfaatı için, mallarını o halka ucuza, maliyetinden az bir fiyata satmak için razı olmaktadır (2). Bu kuruluşlar bugünkıi statülerinin tçinde halkın tümüne bizmet ederken, halkın gelir düzeyinden ötürü yaptıkları hizmetin altında bir ücret talep ederlerken «halkı ortak edeceğız» efsanesi ıle halkın çok küçük bir bölumüne satıldıklarında, o kuçuk bölüm en büyuk kân sağlamalı ilkesi>le Denızcilik Bankasınm vapurlannı koprudeı Kadıköye 1 değil, 2 TL. karşıhğında kaldıracak; Sumerbank'ın ucuza sattığı kumaşlar pahalılaşacak; Turkive PetroUerinin sağladığı gelir kü Sonuç ktisadi devlet teşekküUerine halkın ortak edilmesi, herşeyden once halk butunünun zaten sabibi olduğu kuruluşların, halkm kuçuk bir bolunıune satılması anlamına geunektedir Bu işlem, yaptıkları hizmeti maliyetinden düşük fıyata satan devlet kuruluşlarında «hizmetin malıyetmden fazlaya» satımıvla sonuçlanacak, halkın tumu bundan zarar gorecektir. Vapur biletlerı, Sümerbank kumaşları, v.s. gibi. Kazanç sağlayan kuruluşlar ise, yatırıma ayırdıklan bu kazançtan onemli bölümünü hissedarların özel tüketimine Byırmak zorunda kalacak, bu gelişme iktisadi bakımdan zararı olacaktır. iktisadi kaynaklarunız iızerinde yabancı hâkimiyetının artması, tekellerin meydana getırilerek fiyatlann devamlı yükseltilmesi de bu goruşun taşıdığı diğer tehlikelerdır. Güzel kelimelerin, pınltıb sozlerin ardında bu gerçekler yatmaktadır. (1) Yeni gazete, 8 nısan 1966 (2) İktisadi devlet kuruluşlarında şuphesız ç e ş ^ h aksaklıklar, gereksız harcamalar vardır Yazıda bu kuruluşlar temeldekı ılkelerl ve genış formu ıle bu devlet iç politıkada ne kadar başarılı ise. dıs politıkada da o kadar başarısız olmuştur Bunun başlıca sebeplerı geçen yazımızda da jjeğındiğımız baDuntıstence tnekanızmasını ınkâr etmesı, yer ver subversıf hareketlere gırışmesı ve çevresme tahakkum etme eğılımleridır. Bu hareketlerın sonuçlan ise şöyle gorulmektedır: Çın'ın bır numaralı komsusu Kuzey Kore, Kosıgın'ın şubat 1965 te Pvongvang'ı zıyaretı ve 1963'te kesılen Sovyet yardımının tekrar başlaması ıle, Çın etkı sahasından SovTyet etkı sahasına kaymaktadır. Kuzey Vıetnam a>nı eğıhm ıçındedır Dığer yandan Çın Endonezva mıhven çokmuştur. Pakıstan'la jakınlasmava gelince bunun ne olçude devamlı, ne olçude Hınt Çın çatışması ıçınde kısa surelı taktık bır hareket olduğu denenmeye muhtaçtır. Lâtın Amenka: Çın, Kuba'ya bu yıl pırınç sevkıyatını durdurması sonunda, bu memleketten kesın olarak kopmuştur. Afrika'dakı duruma ise, geçen yazımızda değınmış bulunuyoruz. Ve nıhayet Üçuncıi Dunya'yı tum olarak ele alalım Çın geçen yıl Havana'da toplanan Üç Kıt'a Dayanışma Konferansında Rusva karsısmda valnız kalmıstır gerçekleri azı dızımızın bu son kesımın^derı'jaye, buraryakadar çız'rJığırnız d'ünyâ fab'losuna p** ralel olarak tarıhçesı ıle genış bır Turk Dış Pohtıkası ıncelemesı .vapmak değıldır Sadece 1963 ocağında Mechstekı dış pohtıka genel goruşmesı ıle başla>an ve Kıbrıs buhranı ve tepkılerı, muhtelıf Turk Sovyet temasları, 6 kasım 1964 Turk Sovjet Ortak Bıldırısı, Orhan Apavdın'ın 1965 Butçe Komısyonu Dış Politika raporu ve aynı yıl savunma butçesı ıle ilgılı olarak ortaya atılan NATO dışı mıllî kuvvetler projesı. Turkıyenın Çok Taraflı Nukleer Kuvvetten çekılmesı Senator Koças'ın îkılı Anlasmalarla ilgılı sorusu gıbı olaylar ve bunları beshyen fıkır akımları ıle geçen son uç yılın, yanı Turk dış polıtıkasının geleneksel bağımsızlığına doğru donmeye başladığı donemm ıncelenmesı, en azmdan bundan oncekı on yazı kadar yer tutabıhr. Böyle bır Türk dış politika incelemesı ancak ayrı bır çalışmamn konusu olabılır. Maksadımız, bır yandan Turkıyede dış politika konusunda hâlâ mevcut bazı ön yargılara, bır yandan da bu < n yargıların kar5 şısına çıkan yenı düşuncelere kısaca değınerek. çızdığımız dunva tablosundan Turkıye ıçın genel nıtehkte sonuçlar çıkarmaktır. Nıtekım, bu yazılar biraz da Turk dış politika yöneticilerıne" yenı bır dokumantasyon getirebilmek için hazırlanmıştır Y Türkiye nm ki$iliqi elsefe temellerı ustunde oturan. dunja realıtesı ve mılli çıkarlarla ışlenmış çok yonlu bır dıs pohtıka sıstemının gereklılığı mevdandadır Ancak boyle bır sıstemın Ataturk gunlerınde de olduğu gıbı mehek tası barış F P çızgılenyle ele ahnmıştır (3) Hısselenn tek elde toplanmasıyla Trostlerın ön lenmesı konularını bırbınnden ayırmak gere kır. •«••••«•••••••••••»•••••••••••«•«••«•••••a••*•>•••••• •••«»•«•••••««••••••«•«•••••••••••••••••••••••••«•••a "ZS555S5S!î555!8îîSSS!!!5!!!SS!S!SSî!•••••••••«•!••••! Açık Artırma ile Salış Muessesemizde mevcut: 1/2 Kg Jık Heavy Duty 1 Kg lık Standart 1/2 Kg Standart Amenkan menşeli WHIZ marka Hidrolik yağı X 7 VEDtA (Atak) VOLKAN Dr. YÜKSEL HArRİ He <2jg\ / £ { Nışanlandılar 10 4 1966 Kadlköy Cumhuriyet 3848 14 Nisan 1966 Persembe günü saat (5 de Karaköy Okçu Musa caddesi N. 39/51 Arşimidis Han'.n zemin katında açık artırma ile «atılacaktır. Değenni bulmadığı takdirde satıcı satışı yapıp yapmamakta serbesttir. VEFAT Merhume Zeynep ve merhum Şakir Sozen'in oğlu merhume oğretmen Aynulhavat Aksoy ve Munevver Sozen'in ağabeysi,, Saıbe ve merhum Emeklj Kur. Bınbaşj Husnu Tokalay'ın damadı, merhum Ismaü Durukan, merhume Nazlı Over ve Emekli Oğretmen Ihsan Durukan'm yeğenlerı, Merkez Bankası memur]arından Yıldız Aksoy, Ajlâ ve Turgut Argun'un dayıları, D D Y Mufettışlığınden Emekli Eesat Sahalan'ın enlştesi, Ferıha Sozen'm sevgili eşi PTT Genel Mudurluğunden Emekli Yuksek Elektnk Muhendısl kıymetlı buyuğumuz «ARŞİMİDİS MÜESSESESİ» T.A.S, Reklâmcüık 1175/3810 PARİS MOSKOVA YAKINLASMASI: Geçen yazımızda De Gaulle'ün geniş ufuklu politıkasınm muhtemel varış noktasma değmmiştik. Bu. Fransa'nm NATO dan kopmasma paralel olarak bugun gelısmekte olan PansM^skova yakmlaşması sonunda doğabılecek geleceğm Atlantik'den Urallar'a Avrupası ıdı Ancak. zamanımızm en önemli polycentrisme hareketini ifade edecek olan boyle bır Avrupa gerçekten doğacak mı, ve doğacaksa bu nasıl olacak? Fransa Dışısleri Bakanının geçen kasımda Moskova ziyareti ve ondan evvel ekımde Fransız ve Rus bilgınlerinin Rus roketleri ıle Fransı^ sun'î peyklerı fırlatmak içın yaptıklan çalışmalar fazla bır şey ifade etmez. Bu sorulann cevabı ancak De Gaulle'ün önümuzdekı hazıranda Moskovaya yapacağı ziyaret sırasmda verılmeye başlanacaktır SS ÇÜNCÜ DÜNYADA BÖLÜNİİMELER: Özellikle Afnka'ya "bakahm: Bu bolünme yenı Afrıka devletlerının ıdeolo]ik vapılarmdakı farklar dolayısıjle zaten mevcuttu Meselâ eskı Fransız somurgelerının buvuk bır kısmı ve eskı tngılız somurgesı Nıjerya, Batı ıle, Batının lehıne çalısan dıs tıcaret ıhskileri ve vatırımlar pohtıkası ıçınde ve genelhkle soyut bır demokrası duzenı ıle, ıktısadî bağımsızlığını elde edememış, gerçek kalkınma voluna gırmemıs bır gruptur Buna mukabıl Commonwealth mem leketlerı olan Kenya. Uganda, Tanzanıa gıbı devletlerle, e«kı Fransız Kongosu, kısmen tek. kısmen çok partılı rejımler altında bılımsel sosvalızm ıle bır çeşıt Afrıka sosvalızmı arasında bır voldadırlar Ve nıhayet Gıne, Malı Cezavır {eskı Fransız snmureelen) ve Gana (eskı tngılu somürgesi) gıbı devletler bılımsel sosvalızmı ıle kalkınma caha sı ıçındedırler Bılımsel so«\ a lızm, bu memleketlerde sos>a A high level bilingual executıve of Turkish natıonalıty with admınıstrative experience who is famıliar wıth the/ Turkish and American educatıonal systems. Apply by writıng in englısh describing your educational background and work experience. Also include your age, address and telephone number through whıch you can be' reached. Send application to P.K. 1033, Yenişehir, ANKARA. Cumhurıvet 3842 VVANTED MEHMET EMİN SÖZEN 10 41966 pazar gunu Hakkın rahmetıne kavuşmuş olup cenazesı 1141966 (Bugun* pazartesı oğle namazını muteakıp Sumbulefendı Camıınden alınarak Sılıvrıkapı aıle kabrıstanına defnedılecektır Mevlâ rahmet eyhve * AILES: Cumhurıjet 3847 ön yargılardan baslayalım* Turkıyede hâlâ, çızdığımiz dunya tablosunun tümu ile çelışme halınde olan bır 1950 1960 zihnıyetı var, Bu zıhnıyete gore dünyanın manzarası şöyle ıdı: Bır Hur Dun ya var Sanki ilk çağların Roma'sı. Ve bir Demırperde Dünyası var Sanki o Roma etrafındakı barbarlar âlemi Bır de Hur Dunya'nın getırdığı nımetlen tepen Asyalı, Afrikah ilkel aşiretler var . Büyük Amerikalı Amca Turkiyeye, Roma"nın Gol'len gıbı, barbar dünyava karşı ön karakol olmak vazıfesını vermiştır Ve Lıfe Mecmuasında Türk Sov yet hududuna aıt roportajlar çıkarken. ceketleri yırtmaçlı neşelı Amerıkalılar kokteyl partılerde Turklerın sırtına vurmakta ve «Our Staunch AHıes» (Sadık miıttefıklerimiz) demektedırler Ovsa 1950 1960 donemınde dünyada neler olmuvordu! Bu zıhnıyet • Reader's Dıgest» ve Amenkan propaganda servıslerının «Bon Pour L'Orient» ucuz edebiyatı ık beslenen zihniyettir Ve bu zıhnıvetın hâlâ var olduğunun önemlı bır ışaretı, Avrupanın bır numaralı komünıst düsmanı Adenauer'ın daha ikı hafta önce Hırıstıyan Pemokratlar Partısımn kongresinr'° verdiği demeçte «Sov vetler dür 1 harısını istiven mılletler a sındadır» demesınp (Nevvsweek 4 nısan 1966) karstlık, Turkive Basbakanının A'ATO'nun mevcudıvetını gerektırpn tehlıkesı dunvadsp demesıdır Ve SP>ptor Fııllbrieht Senato Dısıslerı Knmm orııprio arılan «oru«tu>Tiada Johnson'uı. Vıetnam pohtıka tır Bundan oncekı 10 vazımızda butun meselelerı bu hayati konuja bağlamıştık Zıra. atom çağında Kure ustunde tek norma) bır ınsan duşunulemez kı bır numaralı meselesı bu olmasın Ovsa. Dunva Banşı meselesınde Turkıye olumlu bır yolda değıldır Tur kıye kure olçusunde çok tehhkelı bır zorlama pohtıkası ıçınde olan Amenka ıle sıkı bır kucaklasma ıçındedır Topraklarındakı 55 Amerıkan ussu 20 000 Amenkan asken ve bu topraklardan kalkan Amerıkai atom yuklu uçaklarıvle Turkive Amenkanın dunva ımparatorluğunun smınnda bır sıçrama tahtasına benzemektedır Bu kucaklaşmadan kurtulmak gerektığı muhakkaktır Bunun nasıl olacağını, askeri uzmanlar bılebıhr Ve bu olduktan sonradır kı, Turkıjenın kışıhğının ısaret edeceğı dış pohtıka yollarında yurunmeve baslanabıhr Mustafa Ok, çok değerlı jeoDolıtık çahşmasında Sovvet Rusva ve Turkıyenın Karadenız bolgesmdeki kaçınılmaz karsıhkh guvenlık zorunluğuna ısaret ednor Belkı de ılende Turk dış polıtıkasını. Turkıvenın Kuzev Batısında doğacak yeni bır «Atlantikten Urallara Avrnpasına» gore avar etmek gerekecektır Dığer taraftan Turkıyede gelısen ıktısadi bağımsıziık ve devletçılığe dayanan hızlı kalkınma tezının Doğu ve Batı'da butun ılım suzgeçlerınden geçecek kadar sağlam olduğu gorülmektedır Bu Turkne ıle. aynı dâvâ ıçınde olan az gelısmış memleketler arasında bır vakmhk pohtıkası gerektırmektedır Ancak bu da, bır Üçüncü Dunva (hele seyyal bır ortama gırdığı bu sırada) ve bır Doğu mıstısızımı yaratmak ıçın bır sebep değıldır. Bovle bir tutum yılardanbeıi cezasını çektığımı? sathî Batı takhtçıhğınden farklı olmıvacaktır Çatalhövuk'ten bugune kadar çeçe^ 8000 yıl ıçınde Batı ve Doğu'nun değerlerını bulusturmus bır Aradolu halkıyız Oluşumumuz, Batı Empervalızmı kadar Afrıka Fanomzmı ve Orta DoŞu tslâm cosvalızmını de bavrak vapmamamızı gerektırecek olçude farklıd'r Geçen sene Luks ANKARA gemısiyle Avrupa limanlanna başarılı tek turistık gezıyi yapmış olan TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI'nın H KfSTSK BATI AKDENÎZ GEZÎSt 9 Temmuz I96S 26Temmuz 1966 İstanbul, İzmir, Palermo, Palma, Barselona, Mce (UçakJa Paris • Londra) Cenova, Civita Vecchia (Roma), Napoli, Pire, İstanbul. SEYAHAT TAMAMEN GEMİ İLE GEÇECEKTİR Mehter Takımı MİUI Oyun Ekipleri Olgunla5ma Enstitusu Defilesi Hostesler Geçidi Sergi Pavvonu Her Gece Balo ve çeşitli deniz eğlenceleri Kokteyller. Müracaat: Gazetecıler Cemıyetı Bınası istanbu Telefon: 22 10 05 NOT: Gerrude sergi vardır. 1966 yıhnda Avrupa hmanlarma gemi ile ba,ks tunstık çezi yapılmavacaktır Cumhuuyet 3845 1 L A N TÜRK TİGARET BANKASI A.Ş. UMUM MÜDÜRLÜGÜNDEN: Bankamızın Bergamada yaptıracağı 7257127 lıra keşif bedelh Şubenin Tadılât ve Dekorasyon işi kapalı zarf usulü ıle eksiltmeve konmuştur. Bu işle ilgili evrak her fnin iş saatlerinde Bahçekapıda Bankamız Umumî Muhasebe Müdürluğünde tetkik edilebilir. Zarflar en geç 3641965 cumartesi günü saat 13 00 e fcadar verılebilır. Muvakkat teminatı 5 442 84 TL. dır. Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi dılediğine vermekte serbesttir Reklâmcılık 1616/3813
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle