29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE tKt 20 Şubat 1966 CUMHUKİYET GÜNÜNOZDE DEVLET BAŞKANLIĞI Prof. Bahri SAVCI evlet Başkanhğının bir klâsik anlamı, tarifi, elbette vardır. Demokratik bir devlet yapısı içinde, Devlet Başkanhğı görevinin belli bir muhtevası da, elbette vardır. Bu anlam ve muhteva, Devlet Başkanlığınm tarihsel gelişim çizgisi içinde kazanılmıştır. Bizim şimdiki Anayasamız da demokratik espriye uygun bir Baskanlık kunnuştur. Buna, demokratik şema içinde bir görev vermiştir. Ve bu da bu kurumun tarihsel gelişim çizgisine uygundur. Fakat, Türkiye 1961 Anaya.sasınıru jlkeyi götüroıek istediği hürriyetçi lâik • halkçı bir siyasal iktidar kurma dileği ile; onu yerinde durdurucu liberal gelenekçi • mukaddesatçı • zümreci siyasal kuvvetler arasındaki çatışmadan doğan ilginç bir oluşma safhasındadır. DOGAN NAOI D Endişenin sebebi İşte bu safhada, Devlet Başkanlığı kurumu, Türkiyede, bu anlamlannı az çok yitirmiştir. Yeni bir anlam kazanmıştır. Sayın Orgeneral Sunay'ın Devlet Başkanlığı adayuğının ortaya çıktığı bugünlerde, bu yeni anlamı, bilhassa öncü ve ilerici kuvvetlerin, bir kere daha hatırlayıp hatırlatmaları pek yerinde olur. Sayın Sunay'ın adaylığı, bir çok ruhlara, bizzat kendisüıin de aklından geçirdiği bazı endişeleri elbette getirecektir. Bu endişelerden sıynlabilmenin, daha doğrusu, onları bir gerçekleşmezlik ufkuna atmanın tek yolu, hem kendilerince, hem de bütün öncü ve ilerici kuvvet merkezlerince, bu yeni anlamın, bütün açıklığı ile kavranmasından geçer. ^k dını ettiğimiz endişe şudur: İlerici, ilerletici * m güçlerin geleneksel kadrosunda gelen bir Devlet Başkannun, durucu • tutucu statükocu bir felsefe ile dolu dizgin bir parti mutlakiyetine doğru giden bir grup ile, çok ciddi meseleleri olacaktır. Hürriyetçi lâik • halkçı Atatürk siyasal felsefesi ile dolu bir kadrodan gelecek bir devlet başkanının; siyasal kaderini, bu felsefeyi yfirütmemede bulan bir grupun bu felsefeyi yürütmeme gayreti ile savasmaktan doğan anormal yorgunlukları olacaktır. Toplumsal ve ekonomsal yapıya inmeden, yüzeydeki metafizik duygulan ve geçici ekonomsal çıkarlan okşıyarak kazanılnuş bir brüt güç ile bir parti mutlakiyeti eğilimi güden bir kadro, her şeyden önce, devlet hayatında, bu mutlakiyeti kurmak istemekte direnecektir. Sayın Sunay'ın kadrosundan gelecek bir Devlet Başkanının ise, ne daha baştan bu mııtlakiyete bir mutabakati olabilir; ne de sonra da, kendisini bu mutlakiyete teslim etmesi söz konusu olabilir. öyle bir birleşik anlayış teşkil etmek üzere, Devlet Başkanlığınm bugünkü misyonunun genel niteüğini ve muhtevasını kavramak için, içinde bulunduğumuz siyasal şartları analizden geçirmemiz gerekir. A.P. açısından yapacağımız bir analiz şunu ortaya çıkanr: A.P. kendi parti mutlakiyeti çizgisi ve tasarruf smırsızhğı yönünü îzliyecek bir Devlet Başkanlığı arar. Bunu bulamazsa, bu makamda, hiç olmazsa, kendisüıin bu eyiümine engel direnmeler göstermiyecek bir ılımlılık arar. Öteki partüer açısından yapılacak bir analiz şu unsuru ortaya çıkanr: Bu partiler, brüt sayı çokluğunu, bir biçimsel demokrasi tezlnden alacağı güçlerle arttırarak, sonunda kendilerini tasfiye etme istidadı gösteren A.P. karşısında, kendilerini ezdirmiyecek bir koruyucu başkanlığı ararlar. Hürriyetçi • lâik halkçı felsefenin sahibi öncü kuvvetler ise, devlet başkanlığına daha başka bir misyon tanır: Uyandırümamış toplum katlannm sahibi gibi hareket eden feodalite burjuva ağalığının kurduğu, kurma yolunda olduğu oligarşi mutlakiyetine dlrenme ve onu durdurma... İşte bugün, devlet başkanlığı, Türkiyede böyle üçlü bir etki altındadır. Brüt güç sahipliği ve biçimsel demokrasi idee'si, A.P. de görülmektedir. Binaenaleyh Devlet Başkannun, onunla paralel gitmesi gerekir. Fakat parti mutlakiyeti biçiminde de olsa, bir mutlakiyet ile savaş ihtiyacı ve ileriki sosyal güçIerin de şimdiden şekillenmesi ihtiyacı, Devlet Başkanını, AJ\ müttefiki olmaktan öteye itmektedir. B Gene «Hamamın namusu» mu? ijj İlhan'ın da dediği gibi, hiç de yabana atılacak bir teklif değil. Oturup düşünmeli. Devlet baba memurlara para yetiştirmek için yırtınıp didiniyor. İyisi mi, para vereceğine para alır. Sonrası, gel keyfim gel. Esasen bu fikri biz pek yadırgamayız. Osmanlı tmparatorluğunun, özellikle son devirlerinde. buna benzer usuller vardı. Meselâ, filân paşayı Bağdat Valiliğine tâyin ederler. Şartı şöyle bir şey. Bize, senede, şu kadar bin altın gönder, üst tarafmı sen idare et. Paşa da. gittiği yerden, devlete altınları yollar, üst tarafmı da, Allah ne verdiyse, idare eder (!) giderdi. Gerçi şimdi, ne o vilâyetler, ne o paşalar, ne de o altınlar kaldı. Ama, usul usuldür. Zaten, memleket de küçüldüğüne göre, vilâyeti gümrük idaresine, paşayı memura, altını da kâğıda çevirip, telgrafı çeken vatandaştan başlıyarak, bir denemeye girişmeli. Sonuç, şimdikinden, daha kötü olmaz gibi görünüyor. Ne şiş. ne kebap usulü Alışıklığımız vardır illâ da para Yeni bir akıl hocası Olmayan oğlunun hayatını yazıyor! • Genel sektörün yapamadığı »••• •••• • ••• •••• i: :: •••• •••• •••• •••• iiii Sonuç liberal • gelenekçi mukaddesatçı • zümre çıkarcısı akıma karşı 1966 sonrasında gerekli olan modernizasyon işlemlerini gerçekleştirme ihtiyacı, Devlet Başkanını A.P. karşısına getirmektedir. Brüt güç sahipliğine ve biçimsel demokrasi idee'sinden gelen teorik iktidara rağmen, sosyopolitik modernizasyon ihtiyacımn genişliği, yaygınlığı, hürriyetçi • lâik • halkçı güçlere en büyük ağırlığı vennektedir. Binaenaleyh, artık günümüzde, Devlet Başkanlığı misyonunu bu anlam içinde kavramak gerekmektedir. Yani günümüzde, Devlet Başkanlığmın, bir parti mutlakiyeti çizgisini ve tasarruf sınırsızlığını uygulamak istiyen brüt sayı çokluğu ile ittifak münasebeti değil, denge münasebeti, tâdil etme münasebeti kurma safhası içinde bir anlam kazanması gerekmektedir. Böyle bir anlam içinde kavranacak Devlet Başkanlığı misyonunun muhtevası da şundan ibarettir. O Devlet Başkanı, her şeyden önce, Anayasa O halde, anti • sosyal niteliği olan bir durucu ve tutucu, statükocu grup ve onun hükfimeti ile, kurumlannın siyasal ve biçimsel işlemesinin intiböyle bir devlet başkanı arasında, hem felsefe, zamını sağlamaya uğraşır. Bu hususta dayanağı ohem de siyasal manevralar sırasında, sayısız prob lan müdir ilke; hürriyetçilik lâiklik halkçıhktır. Devlet Başkanı, bütün Anayasa kurumlannın lemler çıkacaktır. Bu problemler, brüt sayı çokluğuna dayah parti mutlakiyeti işlemleri çoğaldık ve siyasal iktidarların, bu müdir ilke üzerinde işça, Devlet Başkanlığı, kendisini aşacak tecellile lemesini, bundan başkası üzerinde işlememesini sağlamaya uğraşır. rin karşısında kalacaktır. Bu tecellileri yenmenin yolu, günümüzün Türkiyesinde Devlet Başkanlığı0 Fakat Devlet Başkanı, bilhassa, bütün bu na düşen yeni eörevin kavranması ile bulunabilir. Anayasa kurumlannın kişi ve bölge olarak ezümisin, yoksulun, yoksunun, zayıfm, bütün bunGerçekten bugün, bir yanda, sosyal muhtevalı fikirlerin Türkiyeyi değistirmesi, değiştirerek vö lardan kurulu büyük toplumun yaranna islemenetmesi ve yüceltmesi ihtiyacı ve akımı vardır. öte sini sağlamaya gayret etmekle yiikümlüdür. Aaayasanın emrettiği sosyal devlet, bunu gerektirir. yandan da, biçimsel bir demokrasi içinde avlanan Bütün Anayasa uzuvlan sosyal devlet gereğine bir sayıya dayanan durucu tutucu statükocu • uyma zorunda olduğuna göre, Devlet Başkanı da, zümresel çıkarlar gerçekleştirici nitelikte bir akımın Türkiyeyi yönetmesi olayı vardır. Siyasal me önce bizzat kendisi, kişi • aile • bölge sosyal sınıf olarak ezilmişin, yoksulun, yoksunun, zayıfm yakanizma, bu sonunculann etkisl altındadır. nında yer almak zorundadır. Sonra da, bütün öBizzat bu sonunculann kadrosundan gelmiyen teki siyasal uzuvlan buraya çekmek zorundadır. bir Devlet Başkanının doğal yeri, sosyal muhtevalı O Nihayet Devlet Başkanı; brüt sayı çokluğu,fikirlerin safı olmak gereldr. Böyle olunca da, bu nun gücüne dayanarak iktidar yürüten ve bu subaşkanlığın, biçimsel demokrasiden başka bir teze dayanmıyan, ama, aslında, hürriyetçi lâik • halkçı retle doğal olarak bir mutlakiyet eğilimi içine düy tezle inşa edümesi gereken gerçek demokrasiye müş bulunan bir partinin bu mutlakiyet ctkisini; paralel gitmiyen bu statükocu kuvvetlerle karşılaş özgür düşünce mihraklanndan, öncü kuvvet merkezlerinden gelen etki ile gidermek zorundadır. ması da mukadderdir. Devlet Başkanı, kendi ağırlığını, bu özgür düşünBu karşüaşmanın Devlet Başkanını aşan bir ce mihraklan ile öncü kuvvet merkezlerinin aratecelli halinde, onu, parti mutlakiyetinin müttefiki dığı hürriyetçi lâik • halkçı görüşün hâdimliğindurumuna sokmaması için, günümüzde Devlet de kuUanmak zorundadır. Devlet Başkanı, belirtBaşkanlığınm Türkiyedeki anlamı üzerinde, başkan mekten bir an bile geri kalmamalıdır ki Devlet ile memleket arasında bir birleşik anlayışa var Başkanı olarak kendi ağırlığı, bu mihrak ve mermak gerekir. kezlerin kefesindedir. :::::::::•:::•: •••• mmmm • ••• •••• •••• • •>• «••* • ••• :::: •••• •••• *••• •••• •••• •••• •••• ^r ürkiyemiz, hakikaten, bir «an' laşılmaz işler ve işlemler diyarı» oldu. Hep bildiğimiz gibi büyük şehirlerimizde, nereden geldiği belli olmıyan, bir sürü eşya apaçık, hiç bir gizliliğe lüzum görülmeden, satılmaktadır. Güney illerimizde de öyle. Bunu işitmiyen, duymıyan yok. Seyahat çantasmdan gömleğe, kravata kadar ne isterseniz satıhyor. Hattâ bu dükkânlann toplu halde bulunduklan semtler bile beUi, ve isimleri de, genel olarak «Amerikan pazan.» Bu böyle. Artık alısıldı bu işe. Şimdi, bir de «a habere bakın, kuzum: « Ankara Kızü Çin menşeli kaçak eşya satöğı tesbit olunan bir dükkân mall polis taraundan basümıştır. Baskın sonunda 1560 adet muhtelif cins eşya ele geçirilmiş, raüsadere edilmiş, dükkân sahibi de adliyeye verilmiştir.» Hrni «bu ne perhiz, bu ne lâhana turşusu» derler ya, buna da «bu ne iş, bu ne işlem» demek lâzım. Anlaşılan Amerikadan, Fransadan, veya, İtalyadan, yahut, Güneyde, Iraktan veya Suriyeden gelen kaçak eşyaya lâf yok. Ama Kızıl Çinden gelirse, müsadere ve takibat. Aklı erene bizden koskocaman bir afeıüîîîîn. Gene «hamamın namusu» mu? paraH er işimizi paraya vurup,elimiz mız da olmadığından, kolumuz bağU, bekler bir hale dü İllâ da para şüyoruz. Meselâ, malum ve meşhur, trafik meselesi. Verilen son bir habere göre tstanbulun trafik akımını sağlamak için tam 7 milyon lira lâzımmış. llerisi için belkl. Fakat oraya gelinceye kadar yapılacak, hem de 7 milyon defil 7 kuruş bile harcamadan yapılacak, pek çok iş var. Akla geldiği gibi şöyle bir sıralıyahm: Şehir sokaklanndan atlı arabalan kaldırmak. Oto Ş • ••I mmmt • ••ı • •«I • ••I •i: •••' •••• İİİİ •••• • •*• • ••• • ••• • ••• • ••• SUUDI ARABİSTAN ve TÜRK HAVA YOLLARI müsttrek HAC seferleri (Basın 8905/1821) İ$ BAHKASI A. ş. Cenel Müdürlüğünden: YENİCAMİ Şubemiz binasında bulunan TÜRKİYE TEŞEKKÜR Acı kaybımız babamız, ağabeyüniz uzun süren hastalığı esnasında yakın ilgilerini hiçbir zaman ekslk etmiyen kıytnetli ve hazık Dr. OSMAN Bozkurt'un Dr. FİKRET ERKIVÎEN ve Kardiolog . lllV)t ^.AMLİJil MlıllMylım 24 şubat 1966 tarihinden itibaren Beyoğlu Şubemizde faaliyetine devam edeceği muhterem hissedarlarmııza duyurulur. Adres I Türkiye İş Bankası A. Ş. Beyoğlu Şubesi, İstiklâl Cad. Tel: 49 34 75 İ7İI1 diğer mselekdaşlarına ve gerek merhumun hastalığı ve gerekse cenazesi esnasında ve sonra yakın alâkalarını esirgemiyen, çelenk gönderen sayın eş, dost ve akrabalarımıza ayrı ayrı teşekküre büyük acımız mâni olduğundan, bu hususta sayın gazetenlzin tavassutunu rica ederiz. AİLESİ Dr. KADRİ IŞIK'a Yeni Ajans 1269/1831 MİLLETLERARASI ÇALIŞMA BÜROSÜ Mesuliyetli ve gayet İngilizce bilon Ugü çekici bir vazife için mükemmel selesl etrafında konuşmalar ve yabus seferlerini, Anadolu için Üszışmalar devam edip gidiyor. küdardan, Trakya için surların dıBildiğiniz gibi hükümet bazı şından, başlatmak. Kamyonla genel müdürleri vazifelerinden unakliyeleri geceye almak, ve nakzaklaştumış, yerlerine de yenileri liye anbarlannı şehrin merkezinni tâyin etmiştt Mevkilerinden o den uzak bir yerlerde toplamak. lan müdürler Danıştaya başvurdu Yayalann, geçit yerleri dışında, lar, ve tehtr1 icra kararı aldılar. kaldınmdan kaldırıma geçmeleriYani, hesapça, kesin karar veri ni yasaklamak. Dolmuşlann, islinceye kadar, eski görevlerine de tedikleri yerde, rap diye durarak, vam etmeleri lâzım. yolcu ahp boşaltmalannı önlemek. Lâzım ama. onlann eski yerleBunlara benzer, hiç şüphesiz, daha pek çok şey yapılabilir. Ve yapılabildiği takdirde, diğer büyük şehirlerimizinkinin olacagı gibi, Istanbulun da trafiği, en azından, yan yanya ferahlar. «Ne yapaUm? 7 milyon tâzım, o da yok» deyip beklersek, korkarım, günün birinde yollarda kasrine şimdi yeni müdürler gelmiş katı tıkanıp kalacağız. de, işlerine başlamışlar bile. Bu Ve, bu kördüğümünü, kimse çögarip durumda ne yapmalı? zemiyecek. Hukukçu olmadığim için pek akıl erdiremiyorum. öyle ya, düşünün bir kere: Diyelim ki hükümet, tâyin ettiği yeni müdürleri çıkardı, yerlerine yine eskilerini oturttu. Peküiiii... Bu * nkaradan verilen bir habersefer de, vazifelerinden alınan, bu * ^ den öğrendik: Devlet, yeni yeni müdürler Danıştaya başvu bir danışma bürosu kuracakmış. rurlar, hele, onlar da birer tehiri Ortadoğu Amme Enstitüsünde kuicra kararı alırlarsa, ne olacak? rulacak bu büro, her türlü devGaliba bu genel müdürlükleri, let formaliteleri etrafında, va(senede altı ay esklsi, alü ay ye tandaşlara «akıl verecekmiş.» nisl gibi) bir sıraya koyup, ikişer Demek artık zorluk kalmıyor. müdürle İdare etmekten başka Çocuğunuzu okula yazdırmaktan çare yok. bakkal dükkânı açmaya, güm • Yoksa, İş taada bindikçe, zaten rükten mal çekmekten evlenmeArap saçına dönmüş olan vaziyet, ğe kadar her işinizde, ne gibi gittikçe, daha da kanşacağa benformaliteleri tamamlamanız icazer. bettiğini, telefonu açar açmaz, bu büro size bildirecek. *** Güzel ve yerinde olmasına, güzel ve yerinde bir fikir ama, tatbikinin nasıl olacağım kesti f eçen gün bizim İlhan Selçuk' remedim. ^ * un bir bkrasında vardı: Bir Bir defa, bu cakıl hocası» büvatandaş Gümrük ve Tekel Baka roya, düşünün, kaç yüz tane tenıoa telgraf çekmiş, «Noter sene lefon, kaç yüz tane de işleri «bilir kişi» lâzım. Çünkü yalnız Ankara olsa, mesele değil. Hat • tâ telefona bile lüzum yok. Herkes büroya gider, kendi sorar. Anladığım kadar, memleketin her tarafından müracaat düşünülmüş. Acaba büroyu kuranlar bizdeki «telefon alma» formalitesini di ile tevsik ederek, ayda Bakanbiliyorlar mı? hğımza 5 bin lira vennek suretiySonra bizim meşhur cmevzuat le, gümrük memuru olmaya tali hazretleri» öyle bir, iki değil, on bim> demiş. on beş mükâlemede bile zor Ne şiş, ne kebap usulu D anıştay kararlannın hükümet tarafından dinlenmemesi me Sovyet Rusyada yargılanan yazarlar Babıâli basınında günün konusu olmuştur. Rusya dışında, takma isimlerle kitaplar yayınlayıp «Sovyet aleyhtarı propaganda» yapmışlar bu yazarlar... Ve bu suçtan ötürü birisi yedi yıl. öteki beş yıl hapse mahkum edilmis... Yazarların hapse atılmalan en çok yazarlan üzer. Bu köşeyi izliyenler. başka ülkelerde ve kendi ülkemizde zindana atılan yazarlar için neler yazdığımızı bilirler. Elbette şimdi Rusyada mahkum olan yazarlardan yanayız. Ve onlan savunuruz. Ne demek yedi yıl hapis, beş yıl hapis!.. Gerçi devrimler süresinde devrimlere karşı gelenlere müsamaha edilmiyor. Bir sosyal kanun bu... Ancak 1917'den bu yana geçen zaman bir yıl sonra yanm yüzyılı bulacak... Sovyet Hükumetinin bu kadar süre sonunda yazarlanna karşı tutumu bir aydının hazmedebileceği biçimde degildir. Nitekim yeryüzünün aydın çevrelerinde Sovyetlere karşı protesto sesleri yükseldi. Sovyetlerin Luna9 ile dünya kamn oyunda sağladıği puvanlar, yazarlann hapsi ile eksildi. Ancak bu konuda Babıâli basınında çıkan yazılan da bir elden geçirmek isteriz. Bizimkiler hemen : Bakın oralarda yazarlann halini görün... diye çiziştirmeye başladılar. Bir Türk yazarının on yıl, onbeş yıl hapis yatması; karakollarda falakaya yatınlıp bileklerine kelepçe vurulması gibi zengin olayızah edılır. Acaba büroyu kuranlar, bızdeIarda kalemleri kıpırdamıyan kisilerin Sovyet Rusyadaki hikâyeki «telefonla konuşma» formali yi dillerine dolamaları garip oluyor. Çünkü bir insan ya hürriyettesını bıliyorlar mı? ten yanadır, ya da degildir. Kendi ülkesinde prangaya vurulmnş Onlar evvelâ bu formaütelen yazarlar karşısında sus pus oturmus olanlar, ne demeye kendilehalletsinler, sonrası çok iyi olur, rinde hak bulup Sovyet yazarlarını savunmaya kalkışırlar! Bir inbiz de telefonu açar açar öteki san önce kendi dilini konusan yazarlann savunucusudur. Kendi formaliteleri öğreniriz. nlusundan. kendi soyundan yazarlann hapse atılmasım hoş görenler, Rus yazarlanna pek m! sevgi duyuyorlar ki çala kalem özgür*** lük avukatı kesiliyorlar?. Sovyet Rusyada bir yazar yedi yıl zindana atılmamalı. Ama Türkiyede şu anda bir yazar yedibuçuk yıl hapse mahkum edilmis âkıbetini bekliyor. Bizim Atillâ Bartınlıo^lu'muzun hayatı Rus Siniavski'den veya Daniel'den daba mı değersiz ki, susup oturuyoruz? Üstelik aramızda şu fark da var : Sovyet Rusya, Batı deraokrasisini reddetmiş bir ülkedir. Komünistler burjuva özgürlüklerini birer aldatmacadan başka şey saymazlar. Komünist düzende özgürliik anlavısı, büsbütün ayrıdır. Burjuva iizeürlüklerinin felsefesini temelinden reddederler Sovyetler... Buçün Sovyet Rusyada bir politikacı çıkıp da kendi halkına çok partili demokrasi düzenl vsdetmemiştir. Tek partili bir devrim düzeni içinde yaşamaktadırlar Ruslar .. Yaşar Kemal'in yeni romanıTürkiyede ise biz çok partili demokrasi düzenini ve burjuva nı okuyor musun? özgÜTİüklerini kabul etmisiz. Anayasamız bu konuda açıktır. Ay Hayır. Okumuyonım. Nerede dınlarımızın, profesörlerimizin hocalarımızın hemen hep«i Sıgürçıkıyor? lük de ozrürliik diye tempo tutarlar. Politikacılanmızın mitinc Akşam'da. kürsülerinden, parlâmento kürsülerine kadar attıklan nutukların Adı ne? en dehset vericileri özçürlük üstünedir. Sovyet Rusyadaki özgür Köroğlu. Ifik felsefesini lânetler. ve burjuva özçürlük düzenlne kasideler Allah, AUah.. tuhaf şey! düzeriz. Neden şaştın? Ve sonra bir yazanmızı 7,5 yıl hapse mahkum ederiz. Hiç. Ben Yaşar Kemal'in blr Ederiz ama, iste o zaman içinde yaşadıgımız düzenin sahteciligi oğlu olduğumı bilmiyordum da... sırıtır. *** Fasizmin göbektasında terlerken hürriyet sarkılariyle yelpazelenmeye çalışırız. Tutan yutar... yutmayana, yutturmak Için Sovyet Rusvada mahkum olan yazarlan gösterir : Rakın orada özçürlük yok .. diye hagınrız. Bana öyle geliyor ki, içimizden bazıları Rusyayı Türkiyeden daha çok sevivorlar. Türkiyede hürriyetsizlik olmasına ses çıkarmıyorlar da, Rusyada hürriyetsizlik var diye bar bar bafırıyorlar u «serbest rekabet» iyi şey Türkiyede yazarlann hapse atılmasına ses çıkarnuyorlar da, Rusyada yazarlar hapse atılıyor diye feryat ediyorlar. dir der dururuz da «bir kısım» arkadaşları inandıramayız. Oysa Tanrı askına söyleyin, biz fikir hürriyetini Rusya İçin ml istiyoruz kendimiz için mi? Izmirde, şebrin içindeki ekmekçilerle civar ilçe ve nahiyeKendimiz için istiyorsak kendi yazarlanmızı öncelikle düşünelerdeki ekmekçiler arasında baslim. Bizler Rusyayı tenkide kalkışırken : layan rekabet sonunda, ekmek Siz kendinize bakın!.. derlerse ne yaparız. fiatlan 5 kuruş ucuzlatılraış. Açık söyliyeyim Siniavski'yi zindana götüren kanun maddeılHangi belediye, hangi ofis böyne de karşıyım ben, ama öncelikle 141 ve 142*ye karşıyım... le bir şeyi başarabilirdi? Onlar, Çünkü Atillâ Bartınlıoğlu'nu Siniavski'den daha çok severim. olsa olsa, zam yapmaya mnvaffak (!) oluyorlardı. tşin içine rekabet girinoe, işte, kendiliginden, 5 kuruş tenzilât. Bizim çocukluğumuzda Bursa, î... Bandırma vapnr seferleri meşfanr «özel sektör» de idi. Firmalar arasında müthiş bir rekabet vardı. Bir ara, iş adamakıllı inada bindi. Fiatlan indirdiler, indirdiler, nihayet bir hale geldi ki, vaAKROFOUNI Amp. 5 mgr AKTEDRON Comp. pur sahiplerinden biri, yalnız, BILAGIT Orage NOVURIT Amp. 1 cc vs 2 cc âdeta bedavaya müşteri taşı makla yetinmedi de, üstelik yolBELLOID Orag« SURPARYL comp. ve tupp. culara birer de simit dagıttıgını NITROPENTON comp. CH0R10G0NIN 500 V8 1500 U gazetelerle ilân ettiydi. Bu, rekabet dedigimiz şey, zaten bir bakıma, inad demektir. Yeniden piyasaya arzedllmiştlr. Karşılıklı inadlaşmamn sonn da TÜRKFARMA Koll. Şti. halkın faydalanması oluvor. IzmirdAki ekmek inadı yeni bir misal. Siniavski ve Atillâ Olmayan oğlunun hayaîını yazıyor! sektörün yapamadığı Sayın Doktorlanmızın nazarı dikkatine: r Yeni bir akıl hocası Ordu Yardımlaşma Kurumundon Nesken Kredisi Bulunan Sayın Subaylarımızın Dikkatine Beyoğlunda, TAKSİM meydanına iki dakıka .nesafede, inşaatı tamamlanınak üzere bulunan apartımanın 22 dairesi sablıktır. Daireler 100 M2. civarmda olup, salon, slaomanje ve iki yatak odalı, gömme banyo ve kaloriferlidir. Alışıklığımız vardır Fiatlar: 70.000 ilâ 90.000 TL. arasında olup 50.000 TL sı peşin bâkiyesi taksifledir. Taksitlere faiz yürütiilmez. ; MÜRACAAT: Tâksim Pürtelâs Sokak No: 5 Tel. 49 20 92 Reklâmcılık 75Ü/1801 SÜREYYA PLAJI yanında özel plâjb blok apartmanın mahdut miktarda kalan daireleri satılıktır. Fiatlar: 50.000ilâ 75.000 TL arasındadır. Daireler 115 M2 arasıdır. ADRES: Küçükyalı Cad. No: 79 Maltepe • • • • • • • » • • • • • • • • • • • • • • • • • • • »•• • • • • • • • • • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • • • •» » • • • • Reklâmcılık 75V1802 SEKRETER / STENOGRÂF anyor. Müracaat: Gümüşsujru Caddesi No. 96, Tel: 49 69 20, saat 9 ile 12 arasında. Cumhuriyet 1810 KURBAN BAYRAMI sonuna kadar herkese % 50 tenzilâtla T ÜR K C E K U R ' A N I K E R İ M 384 sahife ciltli beşinci baskı Selâhiyetli bir heyet tarafından hazırlanmıştır. Fiatı 20 lira TENZİLÂTLI 10 LİRA Ayrıca: Hz. MUHAMMED ve HADÎSLERİ METALURJI YUKSEK MÜHENDİSİ ÂRANIYOR Demir çelik mevzuunda istikbal vadedici bir iş için askerlik yapmış en az bir yabancı dil bilen taliplerin P.K. 18 JEyüp adresine MYM rümuzu ile müracataları. MüracaaÜar gizU tutulacaktır. Cuumhuriyet 1809 İlâncıiık: 1539/ UJl* Ciltli kuşe gömlekli 224 sahife Hazırlayan: Abdülbâki Gölpınarlı Fiatı 10 lira TENZİLÂTU 7.5 LİRA M EV Lİ D 144 sahife. Haz: İhsan Hgar Fiatı: 5 lira TENZİLÂTLI 4 LİRA ÖDEMELİ İSTEYİNİZ, KİTAPÇINIZDAN GÖREREK ALINIZ Sipariş Adresleri : OKAT VAY1NEVİ Ankara Caddes: 45 P.K. 1017 İstanbul SANDER rlitab=vi ^B Galatasaray İstanbul Reklâmcılık 741/1780 Çaıtüık Korudaki Suadiye Sahil Sitesini Geziniz Her dairenin sitede özel piâjında bir kabinesi vardır. !! Adres: SUADÎYE PLAJI yani Reklâmcılık 152/180.3 •••••••»•••••»•»»»»»»•»•»••••»•»»»•••••••••»»•••••••••••••••••••••••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle