28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİKE DÖRT 17 Şubat 1966 CUMHURÎYET M ATE RN I T E Tıfffany Jones TOAt İZİHUİ 6EIİYOK. .. Sen benim herşeyimsjn biliyor musun! Seni bulalı yeniden Beni seveceksin, işin beni sev yaşamaya başlamış gibiyim. Anmek olacak, bunu istiyorum! di lıyor musun bunun ne demek olye, bağırmamak için kendini güç duğunu! tuttu. Ne kadar utanç verici olur Anlamıyor musun kurtuluşun isa olsun aslında istediği bundan kimiz için de bu sevdada olduğubaşka bir şey değildi. nu? demek istiyordu ona SöyleSahir Kırtay yavaşca, ' medi. Partiyi kazandığını anlar Dinlenmek, çekilmek işten, gibiydi, kadınca bir ön sezi ile bir. çeşit ölümdür benim gözümAlacağı karşılıktan korkuyordu de.. dedi. Yaşamak için kaynaş biraz da. Benim gibi duysa, bemanm tam ortasında olacaksm. nim gibi sevse böyle yatmaz, seDurduğum gün ö'ldüm bil beni! vinç onu iyi eder! diye, düşündü Dayanamadı Nuriye hanım. öf Öyle yattığı, o türlü hasta oldukeyle soruverdi: ğu için kızıyordu ona. Sevda için yaşama yok mu Sahir Kırtay dalmış, gözleri kü bu dünyada? çük kamaramn bir köşesine di Duran adamın, yorgun adakilmiş susuyordu. Nuriye hanım mın sevdası nedir ki Nur? Dünya kuşkuyla kolluyordu onu. Beni ile beraber, işimle, çabamla co itip atamıyor bütün bütün! Belkı şarak sevmedikçe, başarının tut de üzmek, kırmak istemiyor? Bir kusu içınde sevinçle, coşkun sa erkeğin kafasına girmenin kalbırılmadıkça sana... ne girmekten ne kadar daha güç Karşılık vermeden bakıyordu olduğunu bilmez değildiGene ona Nuriye hanım. Hiç bir zaman de kabullenemıyordu bu türlü ka beni, onu sevdiğim gibi sevmemiş pının dışında kalmayı. Ne biçim olduğu nasıl da belli! diye belki sevda bu, ne biçim, ne biçım! dide işinden başka hiç birşeyi sev ye, bağırmak geldi içinden. Göz miyordu gerçekti: Demin söyleleri, genzi yanmaya başlıyordu dikleri doğru olmah diye, kabulBunu yapmamalıyım, kadınca leniverdi insanları, kimseyi sev duygululuğumu, çaresizliğimi gös meyen, sözcüklerin sevdalısı, sa termemeüyim ona durmadan! tşnatının tutkunu bir adam bu, bir te orada, kamaramn köşesinde. yabancı! Küskün, kınlmış gülüm uzak, yabancı, gözlerını kaçıra«üyordu. rak, düşüncelerini saklayarak ya Çağımızda, benim anladığım tıyordu. Acıma yok onda! diye, anlamda sevda kalmamış olduğu düşünüp kızdı Nuriye hanım. na inanacağım geliyor! Uzun bir sessizlik oldu aralaYan alaylıydı sesi. Gene de i rında. Neden sonra Sahir Kırtay nanamıyordu dediğine pek. Beni kıpırdadı yattığı yerde. atlatmak için direniyor, beni ba Şu perdeleri kapar mısın? sından savıyor! Sağlam durmak dedi yavaşca. istiyordu onun karşısında. Ne der Küçük pencereye doğru yürüse desin, ne yaparsa yapsın, elimdü Nuriye hanım. Şaşkınlığını gös den kaçamayacak bu sefer! Katermemeye çabalayarak titreyen çırmak istemediği canıymış gibi ellerle kapadı perdeieri Kendiiçi titreyerek bakıyordu Sahir me güvencim gülünç, sevdamla Kırtay. mucizeler vapacağımı sanıyoYazar susuyordu kendini bırak rum, ben budalanın biriyim! mış. Bir başkalık vardı yüzünSahir Kırtoy, de, gözlerinde. Gevşemeye, yiımu Işığı da kapar mısın? dedi. şamaya benzer bir rahathk! BelÇantalara, koltuğa çarpmamaki umut, derinlerde küçük bir se vinç ışığı! Nuriye hanım canlan ya dikkat ederek yürüdü Nuriye hanım. Işığı da kapadı. Yarı kadı, gülümsedi hafiften. Hasta, yor ranhkta durup bekledi öyle. gun bir insana saldırmanın, onu Şimdi gel, yanıma yat. desarsalamanın utancını duyar çibi oldu. Sevdasına acıma, seven di, Kırtay. cenlik, anaca. karuyucu duyguDönüp ona hayretle baktı Nular karıştyordu şimdi Hep öyle riye hanım Duvar yanına doğru Rülerek mırıldandı en tatlı sesi çekmişti kendini, yer açıyordu ile: yanında 94 ISTANBÜL 6.25 AçıllJ 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Saz eserlerl 7.25 Sabah mclo. 7.45 Haberler 8.00 tstanbulda bugün 8.05 Türküler 8.20 K. Uânlar 8.25 Bu sabah sizlnle 8.40 İstanbulun sesi 9.00 Keman soloları 9.15 Türküler 9.30 Kadın ve ev 9.45 Operetlerden 10.05 Arkası yarın 10.25 K. haberler 10.30 Sabah kon. 11.00 Necdet Clci'den sarkılar 11.20 Trafik 11.25 Oyun havaları 11.40 Çahsırken tnüz. 12.00 Tacettln Uygun'dan şarkılar 12.20 Küçük orkestra 12.35 K. ilânlar 12.40 Sabite Tur Gülerman d«n sarkılar 13.00 Haberler 13.20 Hafif müz. 13.30 Reklâmiar 13.50 Hafif müz. 14.00 Eğitira radyosu 14.45 Hafif .müz. 15.00 Kapanıj. 16.55 Açılış 17.00 K. Glcşoğlu ork. 17.15 Karma fasıl topluluğu 17.40 Çocuklar için 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 K. ilânlar 19.45 Oda müziği 20.35 Recep Birgit'ten şarkılar 21.00 K. haberler 21.05 Radyo tiyrtrocu 22.00 Reltlâmlar 22.45 Haberler 23.00 Radyo oda ork. 23.25 Plâklarla hâtıralar 24.00 Kapanış. İSTAVBUL tL BADTOSfJ 17.57 Açıhs 18.00 İyl akşamlar 18.30 $an soloları 19.00 Çeşitll melo. 19.30 Aksam kon. 20.15 Plâklar 21.00 K. Batı müz. din. istekleri 22.00 Eski sesler eskl melo. 22.35 Eski çağların müz. 23.00 Caz dünyasmdan 24.00 Cesitli müz. 00.30 Gecenin seslenişi 1.00 Kapanıs. i konu ve resim: Ayhan Başoglu 5uriann d^vıda karkunçtyreeymc. « SONDÖGÜS Karyolamn kenanna oturdn ön ce Nuriye hanım. Her yanı titrıyordu. Kalbi çarpıyordu delicesi ne. Papuçlarını birbirine sürterek çıkardı. Sonra öyle olduğu gi bi elbiseleriyle, onun açtığı yere uzanıverdi Etekleri açılmıştı, sa çından firketeler kayıp düşüyordu, aldırmadı hiç. Yanhş bir dav ranışla onu küstürmekten. uzaklaştırmaktan korkuyordu en çok Sahir Kırtay, uzanıp kolunu geçiriverdi başının altından, göğsüne doğru çekti Yorulmuşcasına durdu bir zaman. Nuriye hanım kalbi çarparak onun soluklarını dinledi. Hep eski Nursun! dedi fısıldar gibi. Utangaç ve vahşi! Sesi kısık, pürüzlüydü Boynunu sıkıyordu ateş gibi sıcak parmaklarıyla Ter, hastalık, alkol kokuyordu yatak. Traşlı yanağı yanağına ke ser gibi değince gerilememek için kendini güç tuttu Nuriye hanım. O ilk günkü ateşin yeniden yanışını, boşuna bekledi Sonra yüzünü adamın omuzuna gömerek. Evet hep o eski Nurum, dedi ve seni seviyorum! Yavaşca kolunu omuzlarından beline doğru aydırdı Sahir Kırtay Kendine doğru dönmesine yardım etti Örtüleri çektiler üzerlerine. Göz göze, yüzleri bir birine dönük durdular yssdıkla• rın üzerinde. Hep böyle kalalım! dedi Sahir Kırtay Birdenbire coşkun bir sevınç doldurdu Nuriye hinımın içinı Adam vavaş yavaş boynunu, ya naklarını, saçlarını okşuyordu şimdi Sonra birdenbire sarılıverdi her yanıyla Boynunu sıkıyordu. Canı yandı Nuriye hanımın Çiftleşen köpeklerı hatırladı birdenbire Kendini Dirak, kendini bırak! diyordu, içınde bir ses. Adamın hasta. ateşlı soluğundan iğrendi gene de Bu mu sevda. bu mu deli olduğum adam benim! Yıllarca genye dönüverdi Tepede, çamların altında vatıyor duk. Kıskaç gibi elleriyle yakala yıvermişti boynumdan Gözleri yangın yangın, soluk soluğa! Korkulu, ezilmiş ve mutluydum kollannda Dün gece de övie, da ha önce de kamaranıa Eeldiğinde!.. Onu yeniden ruıması ge'fkiyordu. Onu yenidnn sevmek'/ Gözlerini aradı adjmın Kırtayın gözleri uzak, oyuıclannda parlıyordu yarı karanlısta Acıyla büyümüş, çaresiz! Alnındaki terleri gördü onun Nuriye hanım Gülümsedi Kırtay. Yüzünden gücünün, canının son Dinltılan uçup geçer gibi oldu. Alnının tam ortasında bir damar kabarıp indi yavaşca Sonra birdenbire fcollan gevşeyip çözüldü Başı göğsünün oyluğuna düşüverdl Nuriye hanımın Omuzlan yavaştan titriyor, Hıckırıga benzer sesler çıkaNjForciu A<i»mın vanırdı doomus^bir ka lıp gibi duygu."U7, iipırdsmadan bekledi Nuriye hamm. Soruyordu kendi kendine: Bız ae olacağız, ben ne olacHÎım şimdi! Htç bilmedıgi bambaska bir dünvada kaybolmuşcasına kaınaranın tn vanını, perde ırasındsn sızan tnce soluk gün ısı§"ıı sevreöivor. omuzunda sarsılıp «ığlayan ada mın boğuk hıçkınklarım dinllyordu. Biraz sonra üzerine eğilmiş, lnce, kır sakallarında, kızarmış, yorgun gözlerinde parlayan yaşlarla Nuriye hanımm yüzüne bakıyordu Kırtay. Gözlerindeki acı, mutsuzluk korkutucuydu. Bir««y söylemedi Nuriye hanım. Kolunu kal dırdı, adamın terle ıslanmış, karışmış saçlannı okşarnaya koyuldu. Sonra yavaşca kendine çekti onu. Başını yeniden omuzuna koydu. Sıcak yapışkan yajıaklannın değişini duydu göğsünde. Sakalları acıttı etini. Kıpırdamadı gene de. Kalkmasın, kaçmasın yanın dan diye sıkı sıkı tutuyordu onu göğsünde. Yavaştan çözülüyordu vücudundaki katılık. Yayılıyordu örtülerin altına. Geniş soluklar alıyordu. Titremesi geçtlği, rahat kalabildiği için onun yanında seviniyordu gizliden. Uzun bir zaman konuşmadılar. Onun da gevşediğini, kendini bıraktığını, göğsünün çukuruna azar lanmış bir çocuk gibi suçlu ve sessiz sokuldugunu duyuyordu Nuriye hanım. İşte bu adam, benim adamım ve birbirimizden hiç aynlmamış gibi! Öyle düşunmek istiyordu. Zavallı adamcağızrn nasıl yorulmuş. ne kadar bitkin! Bi raz önceki korkusunu. iğrenmesini unutturan tatlı bir şaşkmlıkla hep öyle yavaş yavaş okşuyordu onun alnını. saçlarını. O anda duy duğu sevencenlik. iyilik, acıma ka nştıgı garip duyguyu, sevişmenin ateşinde yanarak kendini bitirmenin verdiği tat ve sarsantıdan daha da güçlü buluyordu Hasta olduğu, bana sığmdığı için ml? Utançla onu seviyorum. bu yetmez mi diye düşündü. Sahir Kırtay mırıl mınl konuşuyord, g ö p s oyuğuna sözleriyle beraber sıcak soluğunu savuruyordu. Evet.. evet. diyordu Nuriye hanım boyuna. ölümün karşısında herşey yerle birdi, evet! BUtün çabalar, başarılar, dostluklar, sevda bile! Evet, evet. Tam bir yalnızlıkla karanlığm eşiğinde korkulu, küçük küçücük! Hiçliğe doğru.. Evet. evet.. «Peki ne yaptım, neye yaradı yaptıklanm!» diyerek.. Sonsuz karanlığm önünde kendine kızarak. ama en çok acıyarak!. Yıkılmış, utançlı, en önem li şeyin vaşamak olduğunu kabullenerek. Gözlerini örtüyordu Nuriye hanım yavaşca. Evet evet! diyordu hep öyle duyulmaz, bir sesle. Bana içini açıyor, bana herşeyi anlatıyor, korkusunu avutmak için bana sığınıyor! Gülümsüyordu ka ranlıkta. Sevda bir öğünmeden başka şey değil aslında belki de? Hemen kovuyordu o saçma, çirkin düşünceyi akhndan. Sevda yal nız vücutlarla değil, kafayla da böyle içiçe olmak bizim gibi! Nok talıyordu adamın sözlerini bir yan dan da: Evet dostum evet carurn, evet sevgilim. evet, evetl Kırtayın sesi yavaş yavaş sönüyor, duyulmaz oluyordu göğsünün çukurunda. Mırıltı halinda dagılan, kopan sdzcüUeri zotla toparlamaya, anlamaya çabalıyordu Nuriye hanım. Yazdıklannın hiç biri ne lnanmadığını mı söylüyordu? Öyle şey olur muydu hiç? «Neden onları gün yüzüne çıkardım, neden o değersiz şeyleri saldım ortaya ve karşılarma geçip böbürlendim ha. neden Nur!..» (Arkası var) ANKARA 6.25 Açılıs 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah müz. 7.25 Türküler 7.45 Haberler 8.00 Ankarada bugün 8.10 Hafif müz. 8.25 Her telden 9.00 Sabah kon. 9.15 Sorunlarımız 9.35 Çesitli müz. 10.00 Arkası yarın 10.20 K. haberler 10.25 Gül Batu'dan sarkılar 10.45 Egitim radyosu 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrı» saati 12.25 K. ilanlar 12.30 Mustafa Erses ve Sevim Süer"den sarkılar 13.00 Haberler 13.20 Plâklar 13.30 Reklâmlar 13.55 Dans müz. 14.20 Esen Altandan sarkılar 14.40 Türküler 14.55 K. haberler 15.00 Eğitim radyosu 10.00 K. llânlar 16 05 Melodiden melo. 16.35 Vedat Gür«el'den sarkılar 16.55 K. haberler 17.00 Caz müz. 17.20 Trafik 17.25 İncesazdan Eviç faslı 17.55 K. ilânlar 18.00 Reklâmlar 19.00 Haberler 19.40 K. ilânalr 19.4 Uykudan önce 19.50 Dündan Balkan'dan şarkılar 20.05 Almanyadan melo. » 20.25 K. ilânalr 20.30 Bu yurdun gerçekleri 21.00 K. haberler 21.05 Türk müziği özel programı 21.45 Fikret Kozinoğludan şarkılar 22.05 T.B.M.M. saati 22.30 Konser saati 22.45 Haberler 23.00 Gece kon. 23.45 Gece yarısma doğru 24.00 Kapanıs, ANKARA tL RADYOSU 17.57 Açıhş 18.00 Bir solist, blr top. 18.30 Orkestra kon. 19.30 Günün melo. 20.00 Akşam kon. 21.00 Sevdikleriniz ve seveceklerlniz 22.00 Gece kon. r 22.20 Sevdiğinlz sesler 23.00 Dünyanın dört bucağında 23.30 Gece yansına dojru 24 00 Gece ve müz. 1.00 Kapanıs. AYSEiLEALi İS SAATLERİ Bombeli ve Mikalı Cam Satın Alııtacaktır. Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobiis îsletme Müessasesinden: 1 Müessesemiz ihtiyacı Için aşağıda clns ve miktarları yanh cem'an 9 kalem muhtelif eb'atta bombeli ve mikalı oto camı teklif alma usulü ve Türk parası Ue satın ahnacakür. 2 İlgililer hazırlayacaklan tekliflerini teklif fiyatlan üzerinden verecekleri % 7,5 muvakkat teminaüan ile blrlikte 22/2/1966 salı günü saat 17.30 a kadar Müessesemiz Umum Müdürlüğüne tevdi edeceklerdir. 3 Teklif mektuplannda teslim müddeti ve miktan larih olarak bildirilecektir. 4 Kısmi siparis, yapılabillr. 5 Postada vâki gecikmeler nazan ltibare almmayacağı gibi telgrafla yapüacak teklifler kabul edilmeyecektir. 6 Müessesemiz siparişi verip vermemekte veya dllediğine vermekte serbesttir. 10 Ad. Ön sağ cam (kataloğ No. 80/18029 resim No. 6581010101 14 RU 10 ve 6500 T Bussing otobüsleri için) 10 > Ön sol cam (kataloğ No. 30/18028 resim No. 6581010102 14 RU 10 ve 6500 T Bussing otobüsleri için) 10 > Arka orta cam (kataloğ No. 74/18018 resim No. 4881040001 14 RU 10 ve 6500 T Bussing otobüsleri için) 10 » Arka sağ cam (kataloğ No. 74/18016 resim No. 4881040006 14 RU 10 Bussing otobüsleri için) 10 » Arka sol cam (kataloğ No. 74/18017 resirn No. 81040006 14 RU 10 Bussing otobüsleri için) 20 » Mikah cam (5 mm 162x100 cm. eb'admda 20 J Mikah cam (5 mm 162x87 an. eb'admda > 20 » Mikah cam (5 mm 162x84 cm. eb'admda 10 » Mikah cam (5 mm 162x51 cm. eb'admda (Basın 8517 A. 1033/1697) (Basm 8723 A. 1202/ 1G95) 11 Acaba nerede bulabilirirn, bn makinelerden? Patron ne evet dedi, ne de bayır, sadece sordu: ne içeeeKsiniz? Maigret bir vermut aliı. Kın tım boyunca sıralanmış olan vat ları, sonra tayfaları seyre koyuldn. Hepsinin trikolarında kendi gemilerinin ismı ışlennıisti. Brown'n tanıyor musunuz? Hangi Brown?.. Hani şo 51dürülen Bronn'mı? O baraya gelraez ki... Müphera bir jest yaptı patron, sonra başka tarafın servlsiyle meşgul olmıya başladı. Hava sıeaktı. Mevsim Mart ayı 'ilmakla beraber insan terliyordu. Ondan bahsedildiğini duymuştum amma kimden, hatırlıya mıyorum. diye ilâve ediyor şarapçı, elinde şarap şişesi olduğu halde. Napalım.. Benim aradıjhm paralı makinc... Brown, kaçamak gezisine jçittiği zaman sırtında vagmurlnŞa vardı. Ve avdettinde, ceplerinin iki karı tarafından aranılmıs olması çok kuvvetle mubtemeldi. O halde bu iötonlar son kacamakdan kalma olacak.. \m*. bii tttn bnnlar yine de meşkuk.. Bir Georgel SİMENON f tO K!iç 123O İşleri gece eve alıyorırm ki... gündüzleri daktilomla vakit olsun azıcık dolaşmaya. Çeviren: SEMİRAMİS ıpucu veremiyordu. Cstelık şu kakları kavuruyordu. Maigret'nin güneş Maigret'ye, bir set çaziııo canı, bir belediye çavuşunu yaka suna oturmak ve herkes çibi de lamak ve ona sonnak istiyordu: nizin üzerindeki gemileri seyret Kıızum, insanların eğlenip coj mek arzusunu veriyordu. Etraf tuklan bir yer yok mu buralarta, aydınhk otobüsler, eöze! gü da? Ah! Eğer Madara Malgret buzel arabalar... Maigret şebrin bnyük çarsısını da keşfettl. Crııi rada olsaydı ;imdi, bu vermutlar sette'e paralel olan caddeydî bn. yüzünden kocacı?rnın gözlerbıui biraz fazla parladıjpnı itiraf et Fakat, diye mırıldandı, eger mekten çekinmiyecekti. Brown bn kaçamaklannı CanBir sokağa saptı. Bir sokak danes'da yapmış dahi olsa, her hal ha döndü. Birden sanki Cannes'de bu civarda olmıyacaktır. dan çıkmıştı. Güneş altında pıTürümiye başladı. Arada bir rıl pınl parlıyan muazzam beyaı duruyor, ve rastladıgı larlara binalardan eser kalmamı^tı. Btıjiriyordu. Bnralarda bir ver rası sanki hep yeni bir filemdi. mut alıyor ve paralı makineler Bir metre genişliğinde sokaklar, den bahsediyordn. bir evden ötekine gerllml; ipler Bu hep böyledir beyim, her üzerlnde asılı çama?ırlar. iiç ayda bir sektör göriirler, sonSağda, bir tabela, Gerçek Dera yerine bir yenisin) koyarlar nizcilere. Biz de üç ay olsun rahat ederiz. Solda, blr tabela: Gamsızlar Ba rı. Brown'u tanıyor musunuz? Maigret Gerçek Denizcüer'e gir Katledilen Brovn mu? Hep aynı monoton terane.. dL, ayakta tezgâhın önünde blr Vakit öyle zamanı çoktan gcçmlş vermut aldı. Tuh! Ben de burada blr pati. Günej bütün sıcaklığıyla soralı makine var ianryordum... Vardı! Şehfari döniip dolaşmaktan bacakları gevşemig, kafası ağırlajmıştı. Ama bazı yerlerde h&lâ Tar bu makinelerden! Garson, elindeki toz bezlyle tea gâhın üzerlni lilerek: Evet ban yerlerde hâll var. Her zaman içln ijlerlnl uyduranIar bulunur. Ama ba, bizi hlç 11gilendirmez; değil ml?... Garson «okak tarafma bir göa attı, sonra Migrez'nln yenl blr sualine cevap verdl: İkl frank ytrmi bef... Bommıyacağnn... Bunun fizerine Malgret Gamsızlar Ban'nın kapumı lttL BBOWN'UN VAFTİZ KIZ1 tçeride künsecikler yoktu. Burası İki metre genişlikte, üç metre uzunlukta bir yerdi. Biraz da çukurda ldi. Onun İçln ikl basamak lnmek gereklyordu. (Arkası var) SÜMERBANK K^NYA SATİS MA6AZASI YE BANKA şyBESİ BSNASI Kalorifer ve Hava!and!rma TesîsaSı İhalesi Btekkında «Sümerbank Genel Müdürlii ğiinden » 1 Konya şehri taıâr plânında yapılan <3e§i<!TV1iV do!avısiyle inça olunacak binada küçülme husu'e gcicî'eınden rnezkur ihaleden sarfına^ar edilmiştir 2 İhaleye ait kapalı teklif zarflarınm ^çılmadan îahiplerine iadesine k a r a r verilmişt'T. Zarfların üzerinde <jdres olrr.adığından teklifler sahiplerine çönderilememiştir. 3 TeV' : f sahiplennin zarflarını almak üzere 18.2.1966 Cuma günü saat 15 de Genel Müdürlügümüz Tesis l ş leri MüHiirHigünde hnzır bulunmalan rıca olunur. m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle