05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE ÎKf 5 AralıE I96Ğ VE KADIN D TÜRK TOPLÜMÜ Bekir ACAR öğretmen yeri, bütçeyl olumsnz yönden etkiledi ve onda, er. kegin iki tabagı varga birinl far düşüncesini yarattı. aum\ HİI T Ü R K D I Ş POLİTİKASINDA DENGE • ••• • ••• •••• • •>• •••• ••«a •••• I TURKSOVYET İLİSKİLERİ PRENSİBİNİN YIKILMASI (I) Sosyalistlere! Adına ister ihtilâl deyiniz. ister devrim, ister darbe, Turkıye bn soy hareketler içinde altı yü yaşadu tlk hedefleri bafeımından basanlı bir 27 Mayıs, yanm kalmış bir 22 Şubat, ve »aşkın bir 21 Mayıs, çeşitli cunta protokolları, alârm dunımlan, general ve albav "kombinezonları, perde arkasında politikacı pazarlıklan... Bunİann hepsini doğm veya yanlış biçimlerde ortaya döken anıları bugünlerde gazete ve dergilerde okuyoruz. Ve dostun ve düşmanm bir noktada dikkatini çekeriz : Bütün anlatılan hikâyeler içinde Türkiyede sosyalızmın oncüIfiğünü yapan isimlerden bir teki yoktur. Altı vılhk cunta ve darbe hikâyelerine dalm.s nice banker, niee komprador, nice gazeteci ve yazar arasında sosyalistler olmadığı halde altı yUın komprador edebiyatı hiç durmadan »u fıkri işlenıUtir : Sosyalistler ihtilâl hazırlıyorlar, mevcuv ve müesses nızamı yıkmak için orduya çengel atmışlardır, bunlann ieabına bakarsak huzura kavuşuruz. Bu edebiyata şaşılmaz. Elbette komprador burjuvazisl sosyalistleri durmadan suçlavacak, jurnal edecek, çamur atacak, iftira vağdıracaktır. Çok gerilere gitmeye hacet yok. Daha Seçenlerde Âdalet Partisi Başkanı, TtPi «müesses nizaroı» yıkmaya çalışmak1» suclamıstı. Ve biz bu köşeden Bay Süleyman'a : « îddiam ispat edemezsen, lddia iftira niteliginde kalaeak, ve bu iftiranın açırlığı altmda da sen kalacaksın» demiştık. Türkiyenin biricik sosyalist partisi olan TtP'i kompradorların ve komprador bizmetlilerinin her soy hücmnundan korumaya çahşmak her sosyalistin, ve her milliyetçinin görevidir. îorulmak bilmeden yazmak gerekir ki, bugünkü Anayasa TlP'm varlığını teminat altma almaktadır; ve TtPi kapatraaya kalkışacak Iktıdar partisinin alnını karışlamak gerekir. Sosyalistleri Anayasa dısında tertiplerin suçlusu göstermeye çalışmak, komprador burjuvazisînin ahlâksızca bir oyunudur. Batı burjuvazisinde boyle oynn yoktur. Orada sol ve sosyalist akımlar, namuslu burjuva liberallerinin özfürlük anlayışında da teminatlarını bulurlar. Ancak Türkivedeki komprador burjuvasıdır ki, sosyalistleri yoketmek için, lindanlara sürmek için suçlamak %ıreğini duyar ve : Bunlar Anayasa düzeni dısındadırlar. demokrasiye ınanmazlar, ihtilâl isterler, kestirme yollardan iktidara geçmek amacındadırlar, darbe hazırlıyorlar, tepeden inmeeidirler... diye Itbam ederler. Bunlann önemi yoktur, ve bunlara şaşılraaz. Asıl şasılması gereken, bu soy itham ve iftiralara son zamantarda bazı sosyalistlerin de katılmaları ve bazı sosyalistleri komprador ağzıyla ithama kalkışmalandır. Bu şaşılası olay nasıl gelişmis, ve bu noktaya nasıl gelinmiştir? Türkiyede sosyalizme büyük katkısı bulunduğu söz götürmez TÖN dergisi. sosyalist mücadelenin stratejisi, ve Türkiyede sosyalizmin koşullan konusunda bir tartışma açmıştır. Bir fikir tartışmasıdır bu! Sosyalist diişüncenin zenginleşmediği yerde, sosyalist eylem zenginleşeraez. Fikirsiz ve teorisiz sosyalist aksiyon olmaz. TtP'in hatalarını ve sevaplannı tartışmak, davranışlaruıdaki olumlu olumsuz yanları belirtmek yalnız sosyalistlere de özgü değildir; bütün vatandaşlann bu konuda iftira ve çamur atma mesleğl dışında kalmak şartiyle söz hakkı vardır. Söylenenler arasında TİP yöneticilerinin hoşuna gitmiyen sözler de bulunacaktır. Bunlara cevap verilir, ya da verilmez. Ama cevap verilmek gereği duyuluyorsa söylenecek şeylerin de iftira ve ithamlar dısında kalan düsünceler olması gerekir. Ama ne yazık ki, tam bu noktada bazı sosyalistlerin bilerek veya bilmiyerek kompradorlarla aynı çizgiye düştüklerini ve aynı ağzı kullandıklarını görüyoruz. Diyorlar ki TİP yöneticileri : Bizi tenkid edenler tepeden înmecidirler. Zinde kuvvetlerle işbirliğinde ve kestirme yollardan iktidara teçip sosyalizmi yukandan aşagıya kurmak yolundadırlar. Oysa biz Anayasaya ve oy düzenine «aygılıyız. tktidara bir an önce geçmek istiyen bu oportünistlere karşıyız.. Bu soy ithamlara kaymıs bir sosyalist, komprador Iktldarına arkadaşlarını jurnal eden kisi durnmuna düştüğünün farkında mıdır? Ne demek istiyor bunları söyliyerek: Benim tutumumu befenmiyenler, beni tenkid edenler, bir ihtilâl eylemi içinde mevcut ve müesses nizamı yıkmak hazırlıçındadır. Ey iktldar, ey savcı, ey polis, neredesin? Biz bu fıkrayı yantiülıkla bn ahlâk ölçüsüne düşmfiş bazı sosyalistleri uyarmak için yazdık. Bu soy ithamlar sosyalist ahiâka sığmadıfı gibi namuslu liberal burjuvanın da kabul edeceği şey değildir. Ancak komprador ahlâkının çerçevesi içinde bir anlam kazanabilir. Her seyi açık konuşmak alışkanlığındayız. Bunnn için açıkca söyliyelim : Bize yöneltüen «tepeden inmeci», «ibtilâlcU gibi itbamlar bize vızgelir. Ve bunları söyliyen sosyalistler, başlannı ellerine alıp bangi ahlâk çizgisine kaydıklannı derin derin düşflnmelidirler. eğfl bugün, tarihin Uk devirlerindenberi Türkler ve bütün insanük, kadına hakkı olan degerin en büyüğünü verir. Hattâ onun büyüklük ve hizmetini ancak Tanrı derecesiyle ifadeye çalışır; Sümer Kiş Kıralı Etana, hanımını ölümden kurtarmak için güneş ve aşk tanrıçası İstar'ı göklerde arar. Kırk iki hükümdarı yenen Akad'lı Maniştusu, kadın Nina'ya sunduğu hediyeler, medeniyetin çocukluk devresinde bile kadına verilen değer ve saygıyı gösterir. Bu kadarcıkla yetinmiyen eski doğu ona siyasî haklar da tanır, Uruk soyunnn üç hükümdan kadındır. Hükümdarlık haklarma sahip olup beyinden sonra birinci derecede gelir ve devlet işlerini izler. Dünyanın ilk yazılı anlaşması olan Kadeş'te Hitit Hükümdar hanımının da imzası var. Yapılan kazı ve araştırmalarla Türk kadınınm erkeklerle eşit haklara sahip kıymetli bir varlık olduğu artık bugün bilinen bir sorundur. Cemiyetin özü olan aile. yine eski Türkiyede sağlam temeller üzerine oturtulan bir yapıdır. Bu tetnel bir kadınla evlenme ve resmî bir sözleşmeyle jpıvvetlendirilmiştir. Evlenmede erkek, tamklar önünde hanımın bak ve hukukuna saygı gBsterecegine ve ona karşı olan görevlerini eksiksiz olarak yürüteceğine söz verir. Karı koca geçimsizliğinde ancak suçlu yön sorumludur ve ceza görür, hattâ bu ölüme kadar varabüir. Genç bir kızı iğfal eden kişi, Mezopotamya Türk kanunlanna göre onunla evlenmek zorundadır. Mülkiyet tcnıeUi kadinındır artık. Kocası, evini yoksun bıraktığında müşterek hayata uymazlıktan ötürü ödenek verir. Kadın, suçıı sabit görülen kocasmdan derhal aynlabilir. Nedensiz yere eşini hırakan erkek tazminat ödemekle cezalandırüır. in, bu realîst toplumun sosyal hayatıyla yakından ilgilidir. Cemiyetin eşit haklara sahip erkek ve kadından yapüı olmasi, eski Türk panteonunun, aynı derecedeki kutsallığı taşıyan tannçalar dan teşekkülüne yol açtı. Tarih boyunca siyasi, iktisadî, dinî ve sosyal sorunlarda dünyayı etkfleyen kişiler ya kadın veya onun erkek çocuklandır. I ibrahim ÇAMLI Cumhurîyet kadını zbenliğine kavuşmak, siyasî haklannı elde etmek ve topium içüıde yerinl almak için 1925 yılı baharında ilk Kadınlar Birliği knruldu. Gerekirse bu yönde savaşacakJarını bile bildirdiler. Erkek gibi ayncah siyasî haklara bugün Türk kadını da sahiptir. Devletin açık olan bütün kapılanndan yararlanmasmı da bildi ve toplnm Içinde yakışır yerini aldı. 14 Nisan 1930 tarihli Belediye Kanunuyla belediye seçimlerinde seçme ve seçilme, 5 Aralık 1934 te de Anayasamızda ympüan değişiklikle erkeğin haiz olduğu bütün siyasî haklarına sahip oldu. İstiklâl Savaşında vatan topraklannı sekiz oğlunun kanıyla ıslattığı San Hatun ilk kadın milletvekilleri arasmda yer aldı. Bugün bazı Avrupa, dofu ve güney Amerika devletlerinde kadınlamı siyasî ve medenî haklardan yoksun olduklan düşünülürse. Atatürkçülüğün bu dâvada da büyüklüğü kendüri gösterir. Medenî Kanunumnzun sekizinci maddesine göre her kişi medeni baklardan yararlanır. Evlilikte kadın erkeğe eşittir. Nikâh yerine «Evlenme» deyimi vardır. tkinci maddeye göre kadın. erkek için bir hayat arkadaşıdır ve kan koca saadetini sürekli sağlıyan çocuklannın yetiştirihnesinde aynı derecede sorumludur. Boşanmada erkeğe tanıdığı haklan kadına da tanır. Bizde bugün tek evîilik yapıtı yürürlüktedir ve kanun kadını bu yönden erkekle eşit tutar. Mirasta kızerkek çocuk ve karı koca ayırımı yoktur. Bugün kocanın emri ve kadının itaati değil. cinsiyetleri ayn, fakat hukuken birbirine eşit iki tdşinin evlilik birliğinde birbirine yardım, sadakat ve samimiyet söz konusudur. Ticaret Kanunumuzun yedinci maddesi erkeğe, hanımını ticaretten alıkoyma yetkisini tanır, ama kadın buna karşı himaye edilmiştir. Erkek izin verrnediği takdirde hanım. kendisinin bir işte çalısmasmı birliğin veya bütün ailenin yaranna olduğunu ispatlarsa mahkeme buna müsaade eder. >••• >••• tatürk rejimi, gerek Milletlerarası arbitrasyon» göı terdiği saygı, gerek bir dünya teşkilâtının lüzumuna olan inancı, gerekse kollektii barış için sarfettiği çaba ile, «Misakı Millî» nin barıççı ve yapıcı ruhunu bu vesikayı hazırlayanların dahi düşünemiyecekleri ölçüde büyük dış politika nareketleriyle dile getirmiştir. Hepsinden önemli. Atatürk haricıyesi, gerek dünya barışı, gerek Türkiye'nin kendi güvenliği baiunından heyatî olan bir politikayı, denge politikaum başariyle yürütmüştür. A 1921 1932 mHAfTurk Sovyet Dof'.uk I U #|Andlaşmasının Tür İ M A ' k i y e için doğu sınırını çizmek, Yunan saldmsma karşı sırtuu güvenlik altına slmak ve Kurtuluş Savaşmda güçlenraekten ileri olan ve fiili savaş şartlarını aşan bir anlamı vardı. Andlaşmanın 4. maddesi aynen şöyledir: cTarafeyni müteakideyn (taraflar) Şark Milletlerinin harekâtı milliyei istihlaskâranesi ile Rns erbabı aıesaısinin (Rus işçi sınıfının) yeni tıir nizamı içtimai için mücadelesi beynindeki tekarrübünü (arasındaki yakıntığı) bilmüsahade isbu akvaraın (Milletlerin) ıiürrivet ve istiklâle olan haklannı ve arzu ettikleri şekli hükumet ile idare olanmak selâhiyetlerini resmen tasdik ve teyid ederler». Bu madde Türkıyeyi o günkü dünya konjonlrtürü içinde antiemperyalist cepheye sokmu.;, Sov yetlerle Türkiye arasında dünya polıtıkasında bîr beraberlik yaratmıştır. Ancak bu beraberlik, Türkiyenin 1921 de Fransızlarla Ankarada ve tüm Batı i!e Lozanda istediği zaman ve şekilde barışa gitmesini de önlememiştır. Diğer yandan antiemperyahst kader birliği, Sovyetlerin Türkiyenin rejimine ve içişlerine bir müdahalesine yol açacak nitclikta olmaktan uzaktı. Oördüncü maddenin kendisinde, ayrıca Andlaşmanın girişinde mcvcut hükümler bu konuda sarih olup Sovyetlerin bu hükümleri, îkinci Cihan Savaşından hemen sonra girıştikleri gibi gerçekten rr.üdahale sajılacak cıddî nerhangi bir hareketle ıhlâl ettikierine dair bir vesika mevcut deSildır. Nıtekim 1919 da, Milli Mücadelenin MüdaJaai Hukuk .lönemınde, Türkıye'de de bir proleierya ihtilâli özlemini duyan ve bunu gerçekleştjrme yollarını arayan Bolşevikler, 1922 de Eapallo'da dış dünya ile bir bıçım Coexıstence'a girdikten sonra, dış polititikalarını ilk ihtilâl gunlcrinin romantik Dünya İhtilâli tiüzeyın den daha klâsik bir yola tokmuşlardı. ozanı takip eden dönenn, Türkiye'nin Lozandan arta •kalan fn«s<)*l«rRit $özümli»nrek içftı çaba sarfettiği bir d^ virdir. Bu. «Türkiye'nin Batı D». letleri ile yıldızının daha barışmadığı» devredir. (2) Gerçekten bu dönemde. Türkiye ve Sovyetler Birliği «Her iki larafı birbirine bağlayan devamlı tabii münasebetler ve samimi dostlugun takviyesine yarayaeak şartların tesbitinin âkit taraflar men faatlarına uygnn olacağına inanarak...» (3) 17 Aralık 1 1 5 tarih9* li Tarafsızlık ve Salriırmaziık Andlaşmasım imza ederler Fakat yıllar geçer, Lozan'dan kalan meselelerin teker teker çözümüne doğru gidilir. Musul, Cemiyet Akvam'da plebisit tezimiz reddedilince. 5 Haziran 1926 da tngiltere ile aktedilen bir andlaşma sonunda, Türkiye'ye 25 yıl süıe ile '« 10 petrol hissesi verilmek şartiy le, Irak'a kahr. Yunanistan'la nüfus mübadelesi ve Fransjzlar'la kapitülâsyon meseleleri 1930 başlanna kadar sürer ve çözümlenir ve Boğazlar hariç Batı ile hiçbir meselesi kalmayan Türkiye, 1932 de, bir Batı eseri olan Cemiyeti Akvam'a girer. sunda yeniden derin dostluk duygu ları uyandırmıştu:. TüriSovyet dostluğu arsralusal barıs için şimdiye kadar yalnız hayır ve fayda getirmiştir. Bundan sonra da yalnız hayırlı ve faydalı olacaktır.» ve ayni sene 7 K3sım 1935 tarihli pro'.okolle 1925 TürkSovyet Andlaşması 10 yıl daha uzaülır. ö y l e ise TürkSovyet dostluğunda 1936 dan itibaren belirmeye baj layan soğııkluğun sebebi nedir? Kusur nerede? Ancak bu son hususun 19361938 'arası için kesin olarak »öylcnemiyeceği kanısmdayız. Denge bozuluyor rofesör Fahir Armaoğlu, 2 yıl kadar önce Cumhurîyet' te çıkan bir incelemesınde 1936 dan itibaren TürkSovyet münasebetlerinde samımiyetin gittikçe zayıfladığmı yazmaktadır. Armaoğlu, Atatürk'ün 1 Kasıra 1936 Meclis söylevinde gelişmekte olan Türkîngiliı münnse betlerine daha önce yer vermiş olduğunu ve Sovyetler içtn «15 seneden beri her türlfi tecriibeden geçmis olan TürkSovyet dostlagnnnn tabii inkişafında devam ettigini» söylemekle yetindiğini anlatmaktadır. Profesör Armaoğlu'na göre, Atatürk'ün 1 Kasım 1937 deki söylevinde ise, Türk Sovyet dostluğu ısmen sik redilmemekte ve sadece Cumhuriyet Hükumetinin komşulmı ile ve diğer büyük küçük devletlerle olan münasebetlerinde istikrar ve inkişafından bahsedilrnektedir P •••• :::: •••a • •*• D ürk iç politika sahnesine bakalım: tsmet tnönü 20 Eylül 1937 de, yani söz konusu iki meclis söylevinin ikincisi ve daha mânidar olanının verilmesinden iki ay önce istifa etmiş bulunmaktadır. Yerinde, liberal ve muhafazakâr ekolün temsilcisi Celâl Bayar vardır. Ve Atatürk'ün hayatının son yılıdır ve Lider hastadır. Acaba bu durum şimdi sorduğumuz soruya bir cevap teskil edebilir mi? Belki evet, belki hayır. Herhalde bu, araştırmacılarm üzerine biraz daha eğilmesi gereken bir konu ve bir dönemdir kanısmdayız. Fakat kesin olan bir şey vardır, o da, bu yıllarda Türk dış politikasında ideâl dengenin bozulduğu, bir kay manın başladığıdır. Bu da, Atatürk'den sonra bambaşka bir karakter alacak ve günümüze kadar sürecek olan yeni bir dış politikanın başlangıç noktasıdır. T Ailedeki bu rolü, devlet makamlarında da varbğını gösterir. Meselâ Kutluk Han'ın karısı Bilge Hatun'la beraber tahU çıkışı. Hattâ. kız çocuklannı hükümet yönetiminden yoksun bırakacak bir veraset kanunu olmadığı için hükümdann dul hamnu tahta çıkabilir. Orta Asya ve Hindistan Türklerinde devleti doğrudan doğruya yöneten ve askere komnta eden kadmlar görülür. Törk kadınının eski hukukî haklariyle bugünkü medeni Avrupa hukukunun özü sayılan ve eski devrin engelişkini olan Roma hukukundaki Romalı kadının yetkileri izlendiğinde, eski Türklerin bu sorunda ne kadar medenî ve bugünkü görüste olduklan açıkça görülür. Sonuc ürk kadını, ırkına yabancı olan bazı âdet ve yaklaşmaların benliğine girmesiyle yitirdiği yerini bin yıl sonra yeniden almış bulunuyor. Çok yakın bir geçmişte Türk kadınını çarşaflı, peçe altında ve kafes arkasında görmüş ve bu şekilde tanıtmış olan baz. yazarlann kendi kentlerindeki kadınlaruıa, bugün Türk kadınlığı özgürlük yönünden bir örnektir. Nitekün 1935 yılı Milletlerarası Kadınlar Birliği Kongresi tstanbulda Yıldız sarayında toplandı. Bn yenilik, her şeyden önce Türkün özbenliğine bir atılıştır. Tarih boyunca dilimizdeki karı • koca, anne baba söyleyişlerinde banınun beyden, annenin babadan önce söylenişi Türk kadınınm değerini ispatlar. İslâmiyetten sonra bile yabancı gelenekleri Türk toplumuna tamamiyle sızmanuş nlması ve bu geleneklere karşı Türklerce gösterilen reaksiyon, kadmlık inkılâbının toplulumumuzun hayat koşuüarına ne kadar yakışır olduğunu açıkça gösteriyor. tslâmiyetin ltadınlar üzerindeki tesiri sadece şehirlerdedü. Erkeğin, şehirli kadını görmesi imkânsız olduğu zamanlarda bile köylü Türk kadını özdeğişiyle serbesttir. Kadın üretimde erkek kadar kıymetli bir varlıktır. Türk kadını hangi ağır suçu işlemiş ki bu her çeşit siyasî haklardan yoksun bırakılsın. Yoksa köhneleşmiş görüşe göre kadın olarak doğmak başlıbaşına bir hata mı? Onu bütün haklardan yoksun bırakmak bünye ve hayat koşuUarınuza aykırı olduğu kadar. hukuki mantıkla da bağdaşamaz. Ekim 1921 de imzalanan Ankara Andlaşması delegelerinden George Gaul Bert, bu Ankara zaferi ve İstiklâl Savaşının, Anadolu köylü kadınınm sırtından kazamldığını kaydeder, bu gerçeği Ankarada cephane yüklfi köylü kadın anıta destekliyerek milli duygulanmızı şahlandırır. aferin, silâhlar yerine olumlu fikirlerle. hayatın derunî bir tefekkürle değil çalışmakla kazanılabileceği. şu veya bu devletin himayesinden sakınıp milli bir iktisat sistemi yaratma. dinin. orta ve yeniçağ imparator ve din adamlarının kuvvet kullanarak, bu kisve ile siyasî ihtiraslarına bir aracı olmaktan çıkarıp vicdanî bir sorum yapıtma çetirme. kısaca batıl bir zihniyetin, uyanık bir milletin uzuviarına \urduğu zinciri kıran bir kuvvet ve yine o milletin benliğinde ezelden var olan sırları çözebiune anlamına gelen Atatürkçülük ilkelerinden biri de işte budur. •••• •••• •••• •••• •• •• •>•• •••• Islâmiyet ve kadın azreti Muhammet kadına. daha önceki dinlerde yeri bulunmıyan büyük bir değer verir ve onun haklannı konır. En âdil erkeğin, banımına karşı kibar hareket edenlerin olduğunu söyler. Fakat Peygamberden sonra bütün bu hak ve du•^. yulan gevgi daralmaya başlar. İslâm hukuku, İslâmiyetin kabalüyle Türk toplumunu etkiledi. tlâhî '"'•' bir yapida' olan buna göre kadının toplum ve devlet hayatında hiç bir yeri yok. Bugünkü Medeni Kanunurauzun sekizinci maddesindeki kesin eşitlik şöyle dursun, vicdanî bir eşitsizlikten bile yoksun. Medenî ve Borçlar Kanununa karşüık olan Mecellede nikâhın hiç yeri yok. Ondan gaye erkeğin, kadının kadınhğından yararlanması. Bu ise kadın için varlık değil, ancak bir yokluktur. Boşanraa hakkının enderliğine rağmen erkeğinki mutlaktır. ağzından çıkan bir kaç kelimeyle hemrn terkedilir. Bu yapı, kadın için olduğu kadar aile ve toplum için de sakıncalıdır. Aynı erkeğin üç defa boşadığı kadın, ancak yeni bir erkekle evlenip bir gece onunla kaldıktan sonra bosanır. o zaman eski kocasiyle tekrar evlenebilir. Evlilikte kadının kişiliğini kaybettiren bir şey de, erkeğin aynı anda dört kadınla evlenebilme yetkisi. Bu, aile hayatından beklenen olumluluk ve medenî insan koşullarına aykırıdır. Nikâhta ne erkek ve ne de kadın için bir yaş sının yok. Teni doğmuş kız ve erkek çncuklar. vekillerin aracüığıyla evleııdirüebiliyor. Kadın. mutlaka kocanın ikametgâhında oturmak zorunda. Anne hiç bir zaman çocuğun velisi olamaz. Miras sorununda da durumıı nldukça acıklı. Erkeğe göre yarım, dörtte. yedide veya sekizde birdir. Kadının aile ve cemiyet içindeki bu hiçlik •••• •••• •••• •••• •••• • ••• !••• imdi, bu iki söylevdeki sözlere cepheden bakılınca somut diyebileceğimiz bir poIitika değişikliği görülmemekledir. Ancak, günümüze kadar devam eden bir geleneğe göre. Dev let Başkanları Meclis açış söylevlerinde yabancı devletlerden bah sederken yaptıklan ufak ağırhk kaydırmalan ve diğer nüanslarla dıs politikadaki değişmelen ifade etmekte ve bu da dıs dünya tarafından böyle kabul edilmck $ Bu politikaya genellikle. dünya konjonktürünün yanhş olarak değerlendirilmesi ve bu yanhş değer lendirmeler içinde saplanıp kalınması şeklinde tarif edilebilecek iki nitelik hâkimdir. Bu iki faktör. öncelikle birincisi, kendisini daha 19361938 yıüarmda göstermeye baş lar. Belki de Türklerle Sovyetlerin birbirinden uzaklaşmaya başlamalarının gerçek sebebi budur. Kabul edelim ki bu 19361938 yıllannda dünya konjoktürü çok karışık tır ve uygar dünyanın üzerine boşalmak üzere olan Nazizm âfetinin karşısında bütün devletler bir Gemisini kurtaran kaptandır» hareketi içindedir. Atatürk sonrası dış politikasmın incelemesine bu yıllarm olaylanna bir göz atmakla ba^layalım: vrupa daha Nazizme set çekmenin kollektif çabası içindedir. Gerek Türkiye, gerek Sov yet Rusya bu çabaya katılmış durumdadır. Ancak lngiltere ve Fransanın muhafazakâr iktidarları AlmanyaJIe Rusya'%T karşı karşıya bıratmSTî ve kendi sosj'al yapılarının yarattığı Frankenştayn Nazizm ile komünist devleti Rusya1 dan bir işlemde ve ayni anda kurtulmak ümidindedirler. Nitekim bu eğilim, Fransa ve tngiltere'nin Rus yanın gıyabında Almanya ile Eylül 1938 de Münih'de anlaşmaları, Rus ya, Fransa ve Çekoslovakya arasındaki Doğu Paktı'nın çökmesl, Cekoslovakya'nın feda ve Sovyetlerin tecrit edilmesi ile sonuçlanır. 23 Ağustos 1939 da imzalanan RusAlman Saldırmazlık Paktı'm biraz da bu yönden, Sovyetler'in kendile rini korumak zorunluğu açısından görmek gerekir. «a:•••• te idi« Jütekim, bu. söylevlere paralel olarak, Türk dış politikasında Armaoğlu'nun belirttigi ve ilerde etraflı olarak Köreceeimiz gibi gerçekten bir degişme, Ingilizlerin lehine. Sovyetlerin aleyhine bir gelişme başlamak'adır. Oysa, Türkiye'nin Bogazlar üzerindeki hükümranhğını kabul eden ve Türkiye'nin jeopolotiğinde iki rakip kuvvetin çıkarlarını en mâkul şekilde »eklif eden Montreux Andlaşması ile Türkiye 1936 yazında ideâl bir ortaya varmıştı. Bu ortadan batıya kaymak için ne sebeb o'abilir? Armaoğlu ve bu konuda yazılarına rastladiğım diğer bazı dış politika yazarlan, sebeb olarak. Sovyetler'in Türkiye ile ilişkılerinde daha başından oen inhısarcı bir tutum takındıkları ve Türkıye'nin Batı ile normâl iljşkıler kurma teşebbüslerini h(.fnutsuzlukla karşıladıklarını, bunun da Türkiyede karşı tepkiyarattığını ileri sürmektedirler. Halbuki olaylara bakılınca bunun böyle olmaması gerektiği görülür: L A Z :::: •••« •••• i! !•••••••••*•>•>•• ••••••«••••••••• !••••«••••••••••••••• 19321936 ımdi bu, o tarihteki Sovyet iünya politikasınm çizgisi içinde olmayan bir harekettir. Fakat bunun Sovyetler'de bir hoşnutsuziuk yarattığı ve Türkiye'yi bu hareketinde önlemeye çahştıklarına dair kayda değer bir işaret yoktur. Bilâkis, 1933 de Cumhuriyetin 10. yılı törenlerine Sovyetler Voroşilof'un başkanlığında bir heyetle katılırlar ve bu ziyaret TürkSovyet ilişkilerinde çok sa^ıirni te zahürlere yol açar. Sovyet'lerin Cemiyeti Akvam'a girişi ise bundan 1 yıl sonra, 1934 tedir. $ Buna mukabil bu kaos içinde Türkiye'de kendi yolunu aramaktadır. Akdenizdeki Italyan tehlikesi onu 4 Temmuz 1938 de TürkFransız Dostluk Andlaşmasına, 12 Mayıs 1939 da Türklngiliz Deklerasyonuna. ayni yılın 23 Haziranında da TürkFransız Deklerasyonuna ve 19 Ekim 1939 da bu üç andlaşmalann sonucu TürkFransız lr"'liz üçlü ittifakma götürür. aha andlaşma imzalanmamıjtır. Dışişleri Bakanı SaraçoŞlu ajTii yıhn eylülünde So\yetlerle bir fikir ve aksiyon paraleli kurabilmek için Moskova'ya gider. Fakat artık geçtir. " Dünya konjoktürü iki eski ortağı ayırmıştır. Ruslar Almanlarla bir saldırmazlık paktı imzalamış bulunmaktadırlar. Saraçoğlu eli boş döner. Moskova seyahatinin sonuçları için bir tebii» yayınlanmaz. Yalnız zamanın Başbakanı Refik Saydam Mecliste üstü kapalı bir konuşmada Sovyetlerin istediği fedakârlığm Türkiyenin taahhütlerinin sınırlannı aştığını, onun için yeni bir andlaşmaya varılmadığını ifade eder. (i). Depo Aranıyor Silâhtarağa, muhitlerinde nin Sütlüce, Halıcıoğlu, Hasköy ve Kasımpasa yüksekliSahipleri500 800 metrekarelik rutubetsiz ve 4 5 metre ğtnde beton zeminli olunur. depo aranmaktadır. Arşimidis Müessesesi TA.Ş. 44 74 60 telefona müracatı rica Reklâmcılık 4640/14210 D İst. Lv. Â. 4 No. lu Sat. Kom. Bşk dan 1 Aşağıda yazılı iki parti iş 7/12/1966 günü hizalarında gösteriten saatlerde pazarlıkla ihaleleri Demirkapıda İst. Lv. A. 4 numaralı Sat. Kom. da yapılacaktır. 2 Keşil ve şartnameleri Komisyonda görülebilir. tşin nev'i 1 adet sıcak su kazanı Liman K. lığı elektrik tesisatı onarımı Keşif bedeli 4416 TL. 5890,25 TL. Kat'î teminatı 665 TL. 885 TL. thale saati 10.00 10.30 c? Devlet Hava Meydaniarı Uletmesi Gsnel Müdürlü^ünden 1 İdaremiz ihtiyacı için 10 kalem yüksek gerilim malzemesi 2490 sayılı kanuna eöre kapalı zarf usulü ile satın abni'caktır. 2 Muhammen bedeU 299510. lira olup eeçici temfnaü 15746.40 liradlr. İşbu teminat idaremizin T. C. Merkez Bankasmdaki 57 sayılı hesabına veya Genel Müdürlük veznesine yatınlıp karşılığında makbuz alınacaktır. 3 Eksiltme 14.12.196S tarihine tesadüf eden Çarşamba gür.ü saat 16.00 da Ankara'da Genel Müdürlük Alım S a tım Komisyonunda yapılacaktır. 4 Bu işe ait sartname Ankara'da Genel Müdürlük Malzeme Dairesi Başkanlığında, İstanbul'da Yeşilköy Hava limanı Başmüdürlüğlinde çorülebilir. 5 İsteklilerin belirli günde 1966 yılı Ticaret Odası belgesi, teminat mektup veya makbuzunu havi usulüne göre tanzim edecekleri kapalı zarflannı ihale saatinden bir saat evvel Alım, Satım Komisyonu Başkanlığma vermiç olmalan çarttır. Postada olacak gecikmeler ksbul edilmez. (Basın 23867 A. 15388) 14338 Teîmik Eleman Alınacaktır Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları İşlefmesi Genel Miidürlüğündcn: İZMİT İşlermemiz Merkez ve yeni kunıİEcak fabrikalarda 4/10195 sayılı Teknik Personel Tâlimatnamesi hükümlerine göre istihdam edilmek üzere, askerliğini yapmış Makina. Elektrik, İnşaat Yük. Mühendisleri veya Mühendisleri alınacaktır. Ahnacak Teknik Personele, mezkur Yönetmelik uyarınca müktesepleri olan azamî yevmiye ile uygun sosyal hizmetler sağlanacaktır. İsteklüerin Genel Müdürlük Personel Müdürlüğüne müracaat etmeleri rica olunur. NOT: Lisan bilenler tercih olunur. (Baaııu 24296) 14221 Devam edelim; 1934 Balkan Andlaşması imzalanır. Bu da. yanılmıyorsak, Sovyetlerin inisiyatifi dışında bir harekettir. Tabii, Paktın herhangi bir şekilde Türkiye'yi Sovyetler'e karşı bir harekete zorlamayacagma dair Tevfik Rüştü Aras'ın Andlaşmanın mütemmim bir parçası sayılan beyanatı vardır. Fakat ne olursa olsun, bu gene de Türkiyenin bağımsız bir hareketidir ve bilgimize göre Sovyetlerde önemli sayılacak herhangi bir tepki yaratmamıştır. 1935 yıh Halk Partisi Kongresine geliyoruz. Bu Türk Sovyet ilişkilerinde bir değişikliğin başlamasından bir yıl öncedir. Oysa, bu kongrede Atatürk diyor ki; "Son günlerde Boğazlar meselesini ortaya koyduğumuz zaman Sovyetlerin bizitn (czimizdeki doğrulugo ve haklılıfı bildirmiş olmalan Türk Ulu Le Monde'un dış politika servisi yöneticisi Andrö Fontaine'in «Soğuk Harbin tarihj. adlı kitabmda. Sovyetlerin talep ettiği bu fedaJcârhğın, Boğazlan Karadenizde sahili olmayan devletlerin gemilerine kapayacak bir TürkSovyet Paktı olduğu anlaşılmaktadır. Saraçoğlu'nun dönüşünden kısa bir müddet sonra TürkFransızlngiliz üçlü ittifakı imzalanır. (1) Orta Doğu Teknik Üniversitesinde verilen .Atatürkçü Dış Politika. konnlu konferanstan. (2) Armaoğlu. ayni incelente. (3) Sâdeleştirilmlş merin: tsmai! Soysal. Türkiyenin Dış Münasebetlerî ile ilgili başhca siyasî andlaşmalar. (4) Nadir Nadi, Perde Aralığıadan. (Basın 208624326/14230 1 L A IS Kasaplık Koyun ve Kuzu Satılacaktır Altınova Devlet Üretnıe Çiftliği Müdürlü çünden: Kadmhanı 500 Baş Erkek Kuzu i!e 300 Baş Koyunun 15/12/966 Perşembe günü saat 14.00 te Çiftlik Merkezinde açık artırma sureti ile ihalesi yapılacaktır. Bu işe ait şartnameler, Ankara, Konya, Bursa, tzmir, Polatlı Veterıner Müdürlükleri ile Ankara'da Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünde ve Işletme merkezinde görülebiür. (Basın: 24249/14226) YARIN ÖNEMLİ YILLAR: 1945, 1948, 1953 TEŞEKKÜR Çok sevgili, kıymetli bOyugümüz, annemiz, vefatı dolayısiyle cenaze meraslmine katılan, teleton. telgraf ve mektupla taziyelerini bildirmek lütfunda bulunan akraba ve dostlarımiîa ayrı »yrı tejek kiir ederiz. TARRAV Te SOMÇAĞ AtLELERİ HAVVA SOMÇAĞ'm (Cumhurly«t IİUI) llâncılık 7264 14207
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle