28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHİFE DÖRT CUMHTJRtTET 8 Kasım 1966 Gençlik hayatıntn en heyecanh günleri... ATflTURK ATATURKUTAHSILDEVRESİNDE ETKiLEYEN EN ONEMLi OLAY Osmanlı Imnaratorhığunun 19 uncu yüzyüın ikinci yansında girdiği en büyük savaş, bizim için felâketle sonuçlanan 1877 • 1878 Türk • Rus savaşıdır. Tarihlerimizde 93 Harbi olarak geçer. O zaman Mustafa Kemal heniiz doğmamıştı. Fakat okul sıralarında bu felâketin nedenlerini öğrenmişti. ikinci büyük savaş ise, Tıirkün zaferi ile nihayet bulan \e mahzun gönülleri teselli eden 1897 Türk Yunan harbidir. Mustafa Kemal bu tarihte on beş yaşında idi. Bu olaydan bahsederken: Gençlik hayatımın en heyecanlı günlerini yaşadım. Yaşımın küçük olmasına rağmcn bu savaşa katılmayı çok istemiştim. Az daha gönüllü müfrezelerin arasına katılıp gidecektirn. Derdi. Tanrı ona bu firsatı yirmi beş yıl sonra bahşetti. Vatanı istilâ eden Yunan ordularının kar şısına Başkumandan olarak çıkb ve onları kahretti. Osmanlı Yunan harbinde ben, Modadaki Sen Joset Fransız Lisesinde okuyordum. Türk talebe arkadaşlarımla» beraber aynı be vecanı duymuştuk. Anadoludan gelip Rumeliye giden alayları ağabeyim Mehmet Ali Ue birlikte sevretmiş \e alkışlamıştık. Ağabeyim Kuleli Askerî Lisesini bitirmiş, Harb Okuluna girmişti. Dışandan yardım gören yerli Rumlar, Girid adasmda işi yine azıt mışlar, yine ayaklanmışlar, her zaman olduğu gibi adadaki Müsluman halka tecavüzlere başlamış lardı. Kendilerini merkezi Atinada bulunan ihtilâl komiteleri destekliyordu. Maksat, Giridi Osman lı İmparatorluğundan koparıp Yu nanistana katmaktı. Yunan donanması adat sulanna gelmiş, 16 Şubat 1897 de Yunan Kıralı adına hareket ettiğini ileri süren Vasos adındaki maceraperest bir Yunan albayı üç tabur askerle ka raya çıkmıştı. Bu suretle Girid, doğrudan doğruya Yunan saldırısınah uğramış oluyordu. Harbin öniine geçmek istiyen büyük devletler, Giridi abluka ederek adayı bir vedia olarak aldıklarım bildirmişlerdi. Giridi, o sırada ele geçiremediklerinden müteessir olan Yunanlılar, Tesalya hududunda toplanmaya başlamışlardı. Gözlerini kan bürümüştü. Savaştan başka bir şey görmek istemiyorlardı. Plânlan şu idi; burada bir başarı kazanabilirlerse, hem Rumeli bududunda toprak kazanacaklar, hem de tekrar Girid me selesini ortaya atacaklardı. Yenilgiye uğramış bir Osmanlı devletinin fazla direneceğini sanmıyor lardı. Eğer mağlubiyete uğrarlarsa. büyük devletlere başvurarak derhal mütareke istiyeceklerdi. O zamanki Yunan orduUrı başkumandanı, politikacüarın etkisinde kalarak pek yüksekten konuşuyor: Bir aya kalmaz, tstanbul ka pılannda oluruz. Diyordu. Osmanlı devleti de Rumelide gerekli bürün tedbirleri almış bulunuyordu. Müsir (mareşal) Ethera Paşa kumandasmdaki Alasonya ordusunu siiratle takviye etmişti. Ethem Paşanın emrine yeni ve piçlü birlikler Termişti. Mustafa Kemal, bu sırada Manastır Askerî Idadisinin ikinci sınıfuıda idi. Seferberlik olduğu için delikanlılar davul zurna senlikleri içinde ellerinde bayraklar olduğu halde cepheye gidiyorlardı. Askerliğe çağırılmıyanlardan gönüllü olanlar da çoktu. Bunların arasında bryıklan henüz terlememiş çocuklar bile vardı. İdadi talebeleri, akın akın Manastırdan geçen Uburları seyrederlcrken. içleri içlerine sığmıyordu. Mustafa Kemal, gönüllü gitmek istiyenlerin başında idi. Türlü se bepler bu isteğine engel oldu. Savaş çok kısa surmüştü. Ethem Pa şa kumandasuıdaki Alasonya ordusu, Yunanlılan önüne katmış ilerliyor, şehir ve kasabalar işgal ediyordu. 24 Nisanda Tırnova, ertesi günü Yenişehir zaptolundu. Türk ordusu 5 Mayısta Farsala'da kurulmuş olan Yunan savunma hattını parça parça etmiş ve parlak bir zafer kazanmıştı. Yunanular son dayanma noktası olarak Dömeke'yi seçmişler \e burada toplanmışlardı. 16 Mayısta Türk • Yunan harbinin en büyük ve en önemli savaşı, Türk ordusunun Dömeke'ye taarruzu ile başladı. Oüşman buradan da sökulüp atılmıştı. Prens Konstantin selâmeti firarda aramış, gece ka ranüğından faydalanarak güçbelâ kaçapilmişti. Yunan ordusunun ric'ati bozgun halini alnuştı. 19 Mayısta Forga boğazı da işgal olunmuştu. Termopil geçidi Türk askerlerinin gözü önünde idi. Artık Atina yolu açıLmıştı. Muka\emet imkânı kalmamıştı. Zafer haberleri, Osmanlı ImO ZAMANKİ SELÂNİK paratorluğunun her tarafında bay ram sevinci yaratıyordu. Manastır bayraklarla donatılmıştı. Geceleri fene alayları yapılıyordu. «Padişahım çok yaşa!» avazeleri göklere yükseliyordu. Bu temenniye Mustafa Kemal de bütün samitniyeti Ue katilmıştı. Türk ordusu son ve kat'i darbeyi vurmak için hazırlanırken, İstanbuldan mütareke emri geldi. Türklerin ilk zaferleri üzerine Arfnada panik başlamıştı. Savaş taraftarları sinmiş, Deliyani kabinesi istifa» zorunda kalmış, ycrine geçen Rallis hükümeti, Rusyaya mü racaat etmişti. Çar İkinci Nikola, Padişaha bir telgraf çekerek, kazandığı zaferlerin kan dökülmesine tnâni olacak bir mütareke ile taçlandınlmasını saygılı bir ifade ile rica etmişti. Bunun üzerine Sultan Hamit, Ethem Paşaya muhasematın kesilmesi emrini vermişti. Mütareke imzalandı. Zafer kazanılmış, fakat nimetlerinden faydalanüamamıştı. Zaman zaman bu olaya temas eden Mustafa Kemal, bize sunları söyIemiştir: Hocalanmız bize, bütün Yu nanistanın işgalinin mümkün olduğunu söylemişlerdi. Mütareke haberi gelince aydın flkirli okul zabitlerimiz, büyük teessür duydular. Biz, onlann yüzlerinden bu nu anlıyordnk. Fakat bir şey soramıyorduk. Yalnız arkadasım Nuri (Cumhuriyet devrinde milletvekili Nuri Conker) genç bir zabitin, böyle olmamalıydı, yazık, çok yazık diyerek ağladığını anlattı. Manastır sokaklannda yine şenlikler rapıbyor, yine «Padişahım çok yaşa!» avazeleri yükseliyordu. Ben ilk defa bu temenniye katılmadım. Mustafa Kemal. tstanbula gelerek 13 Mart 1889 da Pangaltıd» Harb Okuluna kaydolundu. tki ay içinde kendisini tanıtarak sımfımn çavuşu oldu. Yalnız hesap, hendese ve cebir gibi dersleri S«n Josefte Fransızca okuduğum için bunlara ait suallerin cevaplannı Fransızca olarak"vermek istediğimi söyledim. İmtihan heyeti ricamı kabul etti. Birden eiimi sıktı. Çok iyi, çok iyi, birbirimıre vardımcı olacağız. Merak etticinı bazı Ftansızca eserleri okumak Için sık sık lügata müracaat ediyorum. Bundan sonra sizden fay dalanmaya çalışacağım. Bu sırada çavuş işaretinin üzerindeki san şerit dikkatimi çek ti. Neye delâlet ettiğini sordum. Meğer Fransızca imtihanına girmiş, basan kazanmış. ondan dolayı bu şeridi de ilâve etmişler. O zamanlar Türk okullannda yabancı dil öğrenimi kolay değildt. Kendi kendisine çalıştıih ve bfiyük gavret sarfettiği mahakkaktı. Toplamı yedi yüz elli kişiyi bulan birincl sınıfta kendisi ıribl dil bilenlerin sayısının parmakla sayılacak kadar az olduğunu söyledi. Sonra: Ailenizde asker var mı? Diye bir sual sordu. Ailemizin bütün erkekleri aa kerdir. Cevabını verdirn. Memnun oldu. Biz konuşmaya devam ederken arkadan: Fuat, Fuat! Diye birisinin bağırdığını duyrium. Başunı çevirdim, Mehmet Ali agabeyim bize doğru gelivordu. Kendisine sınıfınuzın çavuşunu tanıttım. El sıkıştılar. Okulun üçüncfi sınıfında olan ağabeyim: Mustafa Kemal Efendiyi gıvaben tanıyorum. dedl. Manastır dan gelen arkadaşlar çok stnasmda buludular. Yeni arkadasım, medhedümekten utanıyormuş gibi başını hafifçe önüne eğdi ve öylece teşekkür etti. Harb Okulunda ilk gün NURİ CONKER YUNANLILARI PERİŞAN EDEN MÜŞİB ETHEM PAŞA 123456789 ADl MOOESJV BUMSE, VCIM . VALKİIZ 6EÇİEECP*: SOLDAN SAĞA: 1 Buyuk golu ile tanınmi} bir Ihmizde urediği kabul edilen cinsten tuylu ve pençell hayvan boyle adlandırılır (karma soz). 1 Yurdumuzd* bir bolge. biri Ue bir işte ysrıjmaya şmis Sre onu yenmeğe karar vermış kışı. 3 Koyu ve yapıjkan durumda, bir edat. 4 «Yerleşip kalmıs tesirlen bırer bırer hesap ctraek» anlamına lki soz. 5 Iranın efsane kahramanı «Rustcm» ın babası, dertlının bajırtısı. 6 Tersi akar sulardandır, yurda hlzmet etmi?l<ri Şimdi hâtıralanma başUdığım yere, Harb Okuluna dönüyorum. Okula başladığım o cuma aksamını hiç unutmam. Mustafa Kemal önde ben arkada dahiliyeden çıktık. Mektebin esas koridoruna geçerken koluma girdi: önce yatakhaneye çıkalım, size yatacağımz yeri göstereyim. Sonra dershaneye gideriz. Yatakhanemiz, fist katta Boğaza bakan cephenin ortasında idl. Burasını beğendim. Birlnci katta cephesi Nisantaşı istikametinde olan dershanemiz İse, önünde za anmak için dıkılen. 7 Çevrihnce degân dalreleıi olduğu için içeri> ıkucakia ve ele geçir!» karşılığı iki ye az ziya nfifuz edebilivordu. Bu sözlü bir emir bellrir, avuç içi. 8 yüzden salona «Karanlık dershaTekaüt edllml» kişlnin iki başı. tersi ne» adı verilmişti: Mustafa Keçok kışide oteki kadar işe yaramıyan orauza yapışık uyemizdir Uki soz). mal: 9 S»yı. tersi eski Istanbul Vali Dershanemiz karanlık, fakat sınin soyadıdır. bizim yfireklerimiz avdınlıktır. TtTiARIDAN ASAĞIYA: Dedi \e hangi okuldan geldifl1 Denn ve etraflı aıılamh kısa mi sordu. Modadaki Fransız Sen sozier (çoğul). 2 Bırinm gızll ljleJosef lisesinde okuduğumu söylerinı bazı liftar ortaya dökerek bğdim. Sustu, bir şey daha «ormak renmeSe çalışma (ikt töz). 3 Cins istediğini, fakat tereddüt fttiğini YARIN ve çeşitler (çoğul). 4 Sahip. «ısıranladım. gın gıbi incit ve kabart'ı mânasına İLK VE SON bir emir. 5 Bir işin başında bulu Galiba, daha başka şeyler dc nan ıleri gelen klşıler (eski usul öğrenmek istiyorsunuı. DAYAK çoğulK bastan aTereddüdü geçmişti. «aâı aynı maden Askerî idadi derslerinden Im veya maddeden IKTİBAS VE tihan verdiniz mi? yapılmıs durumTERCÜME EOİLEMEZ Hepsinden imtihana girdim. da. 6 Bir edat. 7 Çift anlam taşır durumda (lki söt). 8 *nltl|IKIM>l •Kendini tavuna. cak aracı mevcııt değil» karşıltgı iki soz. 9 İSTANBUL Parlak kuraaşların dokunmasına ya. « 25 Acılıs 6 30 Günaydın topluluğu 17 50 Reklâm prrgratnravan iplık çeşıdı, derdı çok olanın ları 1900 Haberler 1940 Stüdyo 6 31 TürkUler «eçldi 6.4S Konuv yureğınden eksik olmıyan. ma 7 00 Koye haberler 7.05 Sabah melodileri 7.30 Haberler 7.45 İstanbuld» bugun 7.50 Stüdyo G'den 7 55 Küçük ilAnlar 8.00 Bu sabah sizinle 8.01 Hafif mÜ7İk 8 20 Rıza Rlften sarkılar Otnn •ıılııı»ı»ıııı •alledmn» «ek* BALUEUtLECEK? Vakandald rakamlt ttolmacad» «dect » tane anahtaı (Ipucuj v* I tao* *oou« rardu Uu» aiao U karenls Içüıe I deD 9 • kadaı ayırun blreı rakaiD koyarak ve toplama earpmm «ıkartma. bolroe tşaretlerln* dikkaı ederek «oldao <a£a TC ynkandao «?ağiya bulmacads gostenlen «onaçlan Duluna» Btra» rakttnlz) «In <mınn hos voktlnlrl hosc» cpetrml* olnmunn? G'den 19.55 Küçük HSnlar 20 00 Baglama takımmdan türküler 20 15 Plâklar arasında 20.40 Mefharet Yıldırım'dan jarkılar 20.55 24 aaatın olayları 21.00 Tanzimattan bugtine 21.20 Evüp Uyanıkoglu'dan sarkilar 21.35 Ktiçük İ14n 8.40 Plvano sololan 9 00 Blz lar 21 40 Spor gazetesi 22 00 bize 9 01 Sorunlanmıı 9.1S Rek14m nro«ramları 22 45 HaberOperet müziği 9.31 Cocuk bahcesi ler 23 00 Radvo senfonl orkes 9 45 Çocuklar trafije dikkat trası 23 30 Çagdas mOrik 24 00 99.50 Şilr v e cocuk 10 00 Blzden Kapaniv. size 10 01 Müzik kuttısu 10 15 tSTANBtX tL RADYOSU tj hayatında kadın 10.25 Metin 18.55 Acıhs 17.00 Slzin İçin Eryürek'ten türküler 10.40 Arkası 17.30 KUçük konser 18.00 İyi aky a n n 11 00 Kısa haberler 11 05 samlar 18 30 Senfonik müzik Müzik ktısagı 11 06 Sabah Von19.00 Ara müzigi 19.10 Asya Yagerl ı ı so Melachirino orkestraiı yın Birliği Etnik müzik festivall 1213 Sahln Gültekin'den türkü19.30 Aksam konserl 2015 Gencler 12 30 Beraber v e »olo sarkıJerle beraber 21 00 Karışık solo. lar 13 00 Haberler 13.20 Stüdyo lar 22.15 Koncertolar 21.45 G'den 13 30 Bir reklSm 13 40 Hafif müzik 22 00 Gece konseri Giizide Kasacı'dan »«rkılar 14.05 ?3 00 Caz saat! 2320 Çesitli Eâitim radyosu 14.55 Kısa habermüzlk 24 00 Diskotekten «eçmeler 15.00 Kapanıler 00 30 Hafif muzik 1 00 16 55 Açılıj 17 00 Vsnfl üçaro|1u Kapanıç. orkeıtrası 17 20 Erkekler fasıl AN KAR A 6 25 Açıhs 6 J 0 Günaydın 7 00 Koye haberler 7 05 Karışık sarkılar 7.30 Haberler 7 45 Hafif müzik 8 00 Ankara'da bugun 8 05 Her telden 8 40 Kııçük ilânlar 8.45 Bedia Akarturk. ten türküler 9 00 Sorunlarımız 9 20 Sabah konseri 9 35 Kısa haberler 9 40 Arkası yarın 10 00 Eğitim radyosu 11.15 ÇocuV bahçesi 1130 Balete çağrı 12 00 Hafif müzik 12.1 Kıbrıs saati 12.25 Küçuk ilânlar 12.30 Nevzat Güyer v e Gönül Söyler*den sarkılar 13 00 Haberler 13.20 Plâklar arasında 13 30 Reklâmlar 14 00 Çocuk babçesi 14.15 Nevin Akol'dan turkuler 14 30 Mustafa Erses'ten sarkılar 14 50 Hafif müzik 15 00 Eğitim radyosu 15 55 Kısa haberler 16.00 Muzeyyen Yıldızdoğan'dan sarkılar 16 20 Küçük ilânla' 16.25 Bir bando çalıyor 16 45 Salih üygun'dan türküler 17 00 tncesaz 17 30 Kby odası 17 50 Reklâmlar 19.00 Haberler 19 40 Küçük ilânlar 19 45 Yıldıray Çınar'dan türküler 20.00 Oykudan önce 20.05 Gü) Batu'dan şarkılar 20 25 24 saatin olayları 20 30 Klâsik Türk müziği topluluğu 21.00 Sinema 21 30 Küçük konser 22.00 Neclâ Erol'dan türküler 2215 T.B.M.M. saati 22 35 Hafif müzik 22.45 Haberler 23 00 Her hafta bir yorumcu 23.45 Gece yarısına doğru 24 00 Kapanı^. Atölye Tezgâhları Satın Alınacaktır konu veresim: AYHAN BAŞOGLU KIIIL KULE Gene! Müdürlüğümüzle İstanbul Büromuzdan TL. 25, bedelle ahnacak şartnamelere gore hazırlanacak tekliflerin 6 Aralık 1966 günü saat 17,30 a kadar Genel Müdürlüğümüzde bulundurulma» Uân olunur. TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A. Ş. (Basm 22739 14540/13031) öğleyi bulur Yüzbir"e varmak. Eyisi mi Yusuf'u kaldır. Bcni ileCennet kan damın saçağına tir. ddner çabuk, anladm mı?» dolandı. Günün doğacağı yana •Anladım Abbas, anladun..j baktı. 10 Şafak sökmemişti daha. Geldi Boş kamyon geldi geldi, durdu. Soför başını uzatıp sordu: yattı yine. Şafak sökmiyecek miy di yoksa? Ah... Bir gün, bir te«c «Ankara'ya mı amuca?» gün sokmese de kana kana bu «Yok oğul, Bekir ağa beklemeuyusaydı! tliklerine, kemiklerine Tuta. . tçindeki kediye köpeğe cekti. Kalksa mıydı şlmdi? Şim sinde eneceğim...» benzer tırnaklı hayvanı boğa bo di kalksa anca yetiştirirdl. «Hooop kadar, dişlerine tımaklanna ka «Atla çabuk! Emme kuzun da dar bir dinlenseydi! uyusaydı!.. U ğa boğa .. Boğa boğa boğa... Bo bir bismişaâh!..» dedi. Cennet ka var, nasıl atlayaeaksm?» rıyı gördü: Çank çitiyordu. tçi ğa boğa .. yusaydı.. Uyusaydı.. Uyu... Kapıyı açtı, indi aşağıya: Ibrığı alıp aşağıya tndi Cennet bir hoş oldu: Uyudu. «La Hayriiii!..» diye bağırdı. kan. Dar acele bir abdest bozdu. «Ula heç yatmadın mı sen bu Bir kağnı geçirdiler üstünder Gözlerinden uyku taşan yamak Kağnıda kabarıp kabanp kalkan Öküzlere ot verdi. Eşeğe ineğe gece'» dedi. kamyonun üstünde belirdi. «Yattımım...» dedi Cennet tan. bulutlar... Salıncaklar sallanıyor. attı biraz biraz. Biraz da kuzu«La şu kuzuyu alıver uzatayım Kızlar döne döne, oğlanlar döne ya attı. Çabuk yüzüne su çarptı. «Eee uyumadın mı?» daa!..» döne, gelinler döne döne... Halav Yukarı çıktı. Çuval eskisinin ara«Uyuduuum...» Kuzuyu, Kır Abbas'ı bindirmek smdan ıslak çanklan aldı Çank çekiyorlar. «Valla pıravo!.. Gece kuşu gibi uzun sürmedi. çivisini buldu. Bıçak. . Oturdu, bir şeysin ula!» Giysi yuyorlardı bir derede. Su Soför, yerine geçti. Kamyon yBKalktı, ıbnğı aldı, aşağıya fn rüdü. kaplannı doldurup doldurup de çarıklann eski yerlertni çitileme ye başladı. di. Oturdu bir abdest bozdu. Bak reden, kazanlan kaynatıyorlardı Yamak bir köşeye kıvnlıp yarh Kaç zamandır sırtına su değdirHorozlar durup durup ötüyor tı, hayvanlar ot viyorlardı. «Gel yeniden. Başka bir köşede bir miş bir de bunlan yeygilemiş! Pl hasta kan kıvnhyordu. Kocası bitmemişti Cennet. «(Sularla rilân lardı. ötüşlerini sıklaştırdılar ilgimiz mi kaldı dünyada'')» BuKomşu damlarda, komşu ha re gibi kan yavu!..» Yukan çık kin bakıyordu. Kadmın omuzlarıngün bir su koyacaktı. Abbas 2e >"atlarda kıpırtılar oldu EHine ıb tı... dan eski yorganı sıyrılmıştı. lince gözüne bakacaktı Her nal nk alan ahıra iniyordu Kadınîar «Cennet!> Kuzunun ipini sıkıca tutru Kır de cin kızlarıvle evli değildi bu ocağa sokulup ateş yakıyorlardı «Buyur Abbas.» Abbas. deli herif! Her halde bakışmdan Öksüren çocuklar vardı. Yorgan*Yusufu da kaldır birezden, Kamyon hızJa ilerliyordu. Az anlardı. «Cennet.. » derdl tatlı se ları açılmışti bazısının. Analar Yusufu da!.^ sonra bir sağa, bir sola savurmağa sıyle. Tatlı sesle «Cennet!..» diyen yavrularını örtüyorlardı. «Yusuf kalkar kendi. Ne yapa başladı yolculan. bir başka Kır Abbas... Olacsktı.. Az sonra Kır Abbas uyandı. GÖ8 caksuı kaldınp da?» «Otur amuca, otur gözelce!» deOlursa olur suyu, olmazsa harrjur sünü boynunu elledi Teri kurucEe yavu, kuzu var gidecek di yamak. suyu olacaktı. Hep hamur suyu muştu. Gözlerini genis genls ac Torbam, bastonum, kendim.. SuBekir ağa beklemesinde kamyon oluyordu. Kendini tuta tuta tuta tı. Ortalık ağanyordu tyice aga saya kadar nasıl endireyim o me durdu. tuta tuta tuta... Tuta tuta tutc... rıyordu. Kalkıp cankları çitileye rcti ben? Yedip gideyim desem, (Arkan var) 66 kaplumbağalar fakir baykurt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle