Katalog

5 Kasım 1966 CUMHURİYET SAHtFE BEŞ Polis ve jandarma 92.500 lira ile ortadan Uyuşturucu kaybolan banka madde kullanan altı turist daha soyguncusunun yakalandı peşinde M ali Polis Bürosu Narkotik detektifleri, Sultanahmetteki Gülhane oteline dün yaptıklan baskmda üzerlerinde ve yattıkları yatak altlarmda uyuşturucu madde bulunan dördü İngiliz, ikisi Holândalı al tı Beatnik'i yakalamışlardır. Oteli bir tekke haline getiren Beatniklerin esrar ve afyon âlemleri tertipledikleri, bu âlemlere kız ların da katıldıkları ihbar edilmiş tir. Otelin 6 numaralı odasına yapılan baskmda Holânda uyruklu Wilüen Coster'in yatağı altmda 250 gram esrar, Buining Tjadon'un cebinde ise 2 parça esrar buluhmuş tur. Taksi şoförü Ergiin Alpan ile banka kapicuı Mehmet Yıldız Emniyet Müdürlüğünde İNGİLİZLER Baskın sırasmda otelin terasmda gitar çalan 6 sı kız, dördü erkek 10 kişinin de üzerleri aranmış fakat bir şey bulunamamıştır. Polis, ote lin diğer odalarında yatan İngiliz uyruklu Robert Conway, Peter John Günther, Michel Anthony ve Alan Jonnes'in ceplerinde ve odala nnda da uyuşturucu maddeler ele geçirilmiştir. Ingilizler polise karşı gelerek, kaçmaya teşebbüs etmiş ler ve bunun için de diğer arkadaş larından yardım istemişlerdir. Ancak geniş tertibat alan polis, oteli esrar tekkesi haline getiren Beatniklerin kaçmalarma fırsat vermemişlerdir. (Bir ilkokul öğrencisinin polise îhbarı, soyguncunun yardımcılarınm yakalanmasını sağladı MERSİN Ziraat Bankası Hal Şubesinden çalınan 92.500 lira ile ilgüi soruşturmaya önemle devam edilmektedir. Para ile ortadan kaybolan îsmail Gönen'in yakalanması îçin bütun polis ve jandarma teşkilâtı seferber olmuştur. Bu arada Ziraat Bankası da polisin emrine birçok imkânlarını vermiştir. Öteyandan olayın sanıklanndan olan taksi soföru Ergun Alkan ifadesinde, soygundan habersiz olduğunu, Ismail'in ö'nce kendisıyle Ankara için anlaştığım, sonradan Adana istikametine geçtiklerini ifade ederek, oksijen tüplerinin İstanbuldan taksi ile getirildiğini söylemiştir. Emniyet Müdürü Namık Erdöl, soygunculan Banka kapıcısı Yıldız, oksijen tüplerini cumartesi günU bankanın tavan arasına nasıl gizlediğini tosteriyor getiren taksinin ve Banka bekçisinin sanık olduğunun tesbitinde ilkokul 4. sınıf öğrencisi Erşan Özşahin'in büyük yardımı olduğunu söylemiştır. Bankanın karşısındaki bir evde oturan Erşan, cumartesi günü Istanbul plâkalı taksinin Bankanın arka sokağına girdiğini ve içinden çıkarılan oksijen tüplerini, Banka bekçisinin içeri aldığını söylemiş ve polisi olumlu yola sevketmiştir. KASADAKİLER Beatnikleri barındıran otelin ka sasında da bir arama yapılmıştır. Kasa açıldığında sekiz adet Rus ma h kol saati, 22 kalibrelik bir taban ca, 26 mermi görülmüş ve polis ka çak saatlerle ruhsatsız tabanca ve mermileri zabdetmiştir. Otelin kâtibi ile sahibi de nezaret altına alınmıştır. Mali polis yetkilileri, uyuşturucu madde kullanan Beatniklerin mah kemeye verileceklerini, ayrıca sınır dışına çıkanlması için de Içişleri Bakanlığına müracaat edilece jfini belirtmişlerdir. er köşesi tertemiz ve sakin kasabanın ortasındaki meydanda, Kızılordunun Meçhul Asker anıtı yükseliyordu... Beton ve mermerin karışımı bu heybetli yapının iki yanına son savaşlardan kalma taşlar yerleştırılmişti... Hemen etrafında ağaçlar, banklar ve genç, ıhtiyar, çocuk bir sürü insanın varlığı bile cKanije» nin sükun verici havasını değiştirmiyordu!.. Yalnız bütün bu sessizliğin içinde bir sıvrilik. bir sertlik rahatsız etti benü. Sokaklarda dolaşan, hattâ dukkânlardan alışveriş yapan stenli askerler... Bellerine sardıkları sıra sıra fışek ve sırtlarındaki tor balarla sanki bir savaşın içindeymiş gibi, hazırlıkhydılar... " Halbuki. ne halkta böyle bir hava vardı, ne de bir savaş olması mümkündü!.. Anlaşılan; kuşkulu Macaristanın; hudut kasabası Kanije'ye mahsus bir atmosferdi bu!.. Macorlor genel olarak H iyi yiyip içen eğlenmeyi seven, insanlardı H BIZ|M RUMELI. Kanije sokaklarında stenli askerler dolaşıvor... Kasabanın meydanında Rusların meçhul asker anıtı yükseliyor... tıran Paşa, düsmanı birbirine düşürmüştü... Bir sabah Avusturya askerleri Macar beylerinin çadırlarına hücum edip onları öldürmüşler, onla rın askerleri de savaşı terkeünişlerdi... Şemsipaşa ile Moda Burnu arasındaki çıplak arazi ağaçlandunlaeak Istanbul Belediyesi, Cumhurbaşkanı Sunay'm İstanbul'da bulunduğu sırada verdiği direktife uyırak, Şemsipaşa ile Moda Burnu arasındaki çıplak arazimn agaçlandınlmas; için, faaliyete geçmiştir. Bu bölgedeki Belediye malı arsalar, öncellkle ağaçlandınlacak, Belediyeye ait olmayan arsaların da, sahipleri tarafından ağaçlandırılması sağlanacaktır. Dikilecek ağaçların cinsleri tesbit edilirken, sert lodos rüzgârlan, denızden görünüş, renk ahangi ve her mevsim yeşillik saglînması hususları gözönünde bulundurulmuştur. (a.a.) Moda festivali ilgiyle izlendi Turk Amerikan Kadınlar Grupu, Amerikan Kadınlar Kulübii ve PanAmerikan Hava Yollannın ortaklaşa düzenledikleri Uluslararası «Moda Festivali», dün Hilton Oteli salonlarında yapılmıştır. Turk Amerikan Üniversiteliler Derneği uyelerinin de mankenlik yaptıklan Uluîlararası defilede Isveç. Italya, Hindistan, Batı Almanya. Amerıka, Irlanda, İngiltere, Fransa vp Brezilya'ya aıt son model çeşitli elbiseler, ilgiyle izlenmiştır. Şeref konuğu olarak, Amerikan Büyükelçisinin eşi Bayan Hart da, defileyi ızleyenler arasında yer almıştır. 48 parça çeşitli modelin mankenler üzerinde gösterilmesinden sonra takdimci, «izleyenlerin de gördükleri gibi, eteklerin bir hayli kısalmıs oldnga gözden kacmamaktsdır» demiştir. Uluslararast Moda Festivali. Beyrut ve Karaçi'de de yapıldık l tan sonra, teşhir edilen elbiseler, çeşitli ülkelerdeki yaratıcılarına ! gönderilecektir. (a.a.) | Bulasıcı hastalıkların arttığı bildiriliyor Istanbul Sağlık Müdürlüğü ilglllleri, çocuk felci ile bulasıcı sa rılık hastalıklarına tutulanlarm sayıları, geçen yıla göre çoğaldığını bildirmişlerdir. Yapılan istatistiklere göre, 1966 yılının başından 26 Ekim gününe kadar 279 çocuk felci hastalığına, 588 kişi de bulasıcı sarılık hastalıgina tutulmuslardır. Aynı süre içinde 348 kızıl, 1232 kızamık, 191 tifo, 198 difteri, 104 bogmaca, 31 menenjit, 1 Malta humması, 4 şarbon ve 5 kuduz hastahğı görülmüştür. Ancak, bu hastalıklara tutulanlann çoğu. çeşitli illerden İstanbula gelerek, te davi altına alınanlardır. Bu arada Türkiyede 26 Ekim gününe ka dar 35 cüzzam hastalığı görülmüştür. Bunlardan hiç biri tstan bulda bulunrnamaktadır. Bu sayı, Bakırköy Akıl Hastahanesi içindeki cüzzam servisine verilen bilgiden anlaşılmıştır. 1965 yılı içinde Türkiyede cüzzama yakalananlann sayısı 167 olarak tesbit edilmisti. b'MUIIIIIIIIIIIIIIIimilllllllllllltllllllllimilllllllllllllllllMIIIIIIMIIIMimillllMlllllllllllllllllllllllllflllllllllllllli: = y > «»^ ^. ıiMMIMIIIIIİIIIIMMIIIIIlIIİHfll = i X Ankara Tıp Fakültesi Dekanlığma açık mektup I acaristana her yıl gelen yüzbınlerce yabanc» turistin yanında, iç turizm mühim derecede memleketin sosyal düzenini etkiliyordu... Sosyalist ülk°lerin dışına pek çıkamıyan Macarlar, biriktirdikleri parayla iç geziler, uzun tatiller yapmayı âdet haline getirmişlerdi... Bir doktor 2200 • 2500 florin, sekreter 1200, polis 2000 ve diğer meslek sahipleri de aynı miktar cıvarında maaş ahyorlardı. Buna mukabil, bir şık erkek konfeksiyonu 1100 1200... Erkek gomleği 80 90... Basma kadın entarısı 140... Yun süvet'r 400.. Kadın ayakkabısı 170 200... Erkek ayakkabısı 240... Meşhur Macar salamının kilosu 96 florindi... Ve Macarlar umumiyetle gezmeyi, eğlenmeyi sever, iyl yiyıp içen v« giyinen insanlardı".. Son zamanlarda bir de otomobıl merakı başlamıştı herkeste. Turistlerin ve yabancıların luks arabalarını hayranhkla seyreden insan gruplarını sokak larda, otellerin onlerinde gormek daıma mümkündü... M MACAR GENÇLERİ la etrafına toplanan agalara, bey Paşa askere diyordu ki: Biz buraya Mehraet Paş» ve lere: Kethüda için kapantnadık. Oevle Bu kaleyi kan dökerek alte hizmet için toplandık. Onlar şedık... Kan dökerek veririz... diyor ve bu Jjaberi Avustuoa , Ax > hit oldlıysa AlUh devlete %^zeval şidükü Fer'dnıanda elçi •rösıtasi'y ' VFiııllifu. Bu devlet daha ojce le yolluyordu... Mehmet Paşalar yetiştirir. Sadece bu değü... Hasan Pasa Kanijeyi Sultan 3. Mehmet 1600 aynca bir çok savaş hileleriyle jnlında bir meydan savaşı sonundüşmanı aldatıyordu. da ele geçirmiş ve muhafazasını Karşı tarafın dinmelc billmiyen da Tiryaki Hasan Paşaya bıraktop ateşine karşı, bizimkiler cemıştı. vap vermiyorlardı... Böylece kalede gülle kalmadığı zehabı uyaAradan bir müddet geçtikten nıyor, buna inanan Haçlı ordulasonra Ferdinad, Haçlı ordularını rı da toplu halde kalenin etrafıyine kışkırtmış ve 100 bin askerna sokuluyorlardı... le Kanijeyi sararak mevcudu pek Bir hayli diişman askeri bu hlle sayesinde ölmüş... Geri kalanaz olan Türklerin kaleyi terketlar da mâneviyatlannı bozmuştu. melerini istemişti... Kanije'deki Türk ordusunun kuvFakat 90 yaşındaki Tiryaki Haveti neydi? Daha ne kadar bu musan Pasanın cevabı malum... hasaraya ve top ateşine mukave Kan dökerek aldık... Kan dö met edebilirlerdi... kerek veririz... İşte Avusturya arşidükünö düşündüren sualler buydu? O merak lanıp bunlann cevabını araşUrdık açlı ordulan Kanije kalesini ça büsbütün hatalara düşüyor ve bir yandan top ateşine tutmuş gün geçtikçe gerek kendisi, gerekve bir yandan da kuş uçmıse ordulan yıpranıyordu... yacak şekilde muhasara altına al Zeki ihtiyar, Tiryaki Hasan Pamıştı. O günlerde şehit edilen Bu*şa, iki adamı yakalayıp, sonradan din Valisi Mehmet Paşa ile Ketkaçmasına müsaade ettiği esirler hüdası Mehmet Ağanın keüeleri vâsıtasiyle Ferdinanda mütemadiyen yanlış malumat gönderiyordu mızraklara takıll kaledekilere teş hir ediliyor, bu suretle Osmanlı Veziriâzama yolladığı bir mekaskerlerinin mâneviyatlan bozultupta Macar beylerinin kendisiyle mak isteniyordu... beraber olduğunu bildirip, bunu hi le ile Avusturyalılsrın eline ulaş Bunlara karşı Tiryaki Hasan mektuplar TUrkiyenin geri kalmışlığının ve cehaletinin tek sebebl hiç bir zaman maddî imkânsızlıklar olmamıştır. Aydın saydıjpmız kisjlerin ve müesseselerin başında bulunan türlü ldarecilerin vazife ve selâhiyetleriyle hiç bir ilgisl olmayan garip bir tutum içinde bulunuyor olmaları bütün sosyal ve iktisadi dertlerimlzin kaynagi olmaktadır. Otuzlki milyon nüfuslu koskoca Türkiyenbı baskentl Ankarada kurulmuş bulunan Ankara Üniversitesine bağlı Tıp Fa kültesinde gördüğüm ilgisizlik, düzensizlik ve tedbirsizlik bir hastahane için ancak korkunr kelimesi ile ifade edilebilir. Arka kapıdan girişte pis ve kesif bir koku sıhhatli olanlarla birlikte hasta olanları da pek fazla rahatsız etmektedir. Zira ameliyat artıkları yolun kenarında bulunan iizeri açık beton kalıp ı içine atılmakta ve burada uztın müddet bekletilmektedir. Kapının sağ ve sol tarafları mezberelikteıı başka hiç bir şeye benzeti leınez. Hastahanelerde en fazla hastalann gıdalanna dikkat dil mesi gerektiği halde hastalann büyük bir kısnıı yemekleri yiye memektedirler. Çünkü: Son derece bozuktur. Bahçeye havuz ya pılmış olduğu halde suyu akmadığı gibi havuzun kenanndaki otu raklar da oturulamıyacak kadar hozuk ve rahatsız edicidir. Hastanın cn fazla ilgi ve alâkaya ihtiyacı biündiği halde hususiye yatmış olsanız bile bu ilgi ve alâkadan mahrum kalmaya mahkümsunuz. Bütün bu gerçekleri Ankara Tıp Fakültesinde yatmış olanlar gayet iyi bilirler. Alâkası olan herkes de biliyor. Acaba idareci olarak sizler bilmiyor musunuz?. Bütün bu gerçekleri bilemiyecek kadar vazifemizden uzakta bulunuyorsanız o zaman slzlere söyliyeceğimiz hiç bir şeyimiz olmayacaktır. Temennî edeiim ki bundan sonra aynı dertleri ifade eden bir başka sikâyetnameye muhatap olmayasınız. En derin hürmetlerimlc. tbrahim Bıldırcuıgil Sosyal Sigortalar Kurumo Sivas ve ÇekosJivaft otomobilleri kullanılıyordu... Amerikanın Kadıllâğı yerine, Rusun «Tatra» sı devlet adamlarının makam arabasıydı... Ve bunlar perdeleri inik olarak caddelerden süratle geçtikçe bir hayli antipati ile karşılanıyordu!.. smanh Imparatorluğunun haş metli günleri sona erip, duraklamaya başladığı sırada, gonullere ferahhk veren bir 7afer kazanılmıştı işte bu Kaniiede 1 Eski ve yeni diye ikiye ayrılan kasaba Yugoslavya hududunda, Drava ve Tuna nehirlert yakınındaydı. Meşhur Kanije kalesi asırlardır üzerine yağan topların şiddetıne dayanamamış, nihayet yıkılmıştı... Şimdi onun yerinde, alkol fabrikası yükseliyorclu... Sokaklar da, hiç de azametli değil!.. Sanki çiğan çalan bir nıüzisyenin kemamnı taşıması ?ibi «Steni» omuzundan aşağı kayan yumuşak bakışlı, ince yüzlü askerlerı gördükçe asırlar öncesıne gidiyordum... Kanije kalesinin 90 yaşındaki muhafızı Tiryaki Hasan Paşa, bembeya: sakalı, vakur duruşuy er zaman olduğu gibi yine bizim iç kavgalarımız, biribirimi zi tutmamamız yüzunden Kanije kalesi neredeyse elden çıkıyor du... Veziriâzam Yemişçi Hasan Paşa ordularıyla Kanije'ye yakın bir yerde bulunmasına ve Tiryaki Hasan Paşanın yardım istemesine rağ men kılmı kıpırdatmıyordu Esasında bunlar hep şahsi çekeme mezlik. şahsi hırslardı... Kanije ka lesi düşsün... Tiryaki Hasan Paşa da mağlup edilmiş olsun!. Ne kücük hesap!... Zaman geçtikçe, kaledeki erzak ve cephane bitiyor, askerin de, hal km da tahammülü kalmıyordu... Tiryaki Hasan Paşa o günlerds düşmanın bir hayli perişan olduğu nu hissederek elindeki kuvvetin az lığına rağmen «Gazilik ve şehitlik alm yazısıdır» diyip hücuma kalkmaktan başka çare bulamamıştı... Nihayet bir sabah 500 yeniçeri ile Ömer ağa. Paşanın sancağını alıp düsraan hatlanna doğru saldırdılar. 90 lık ihtiyar bu sırada yerinde duramıyor, güçlükle sürüklediği ayaklarjjietT3Eİİf'1>58riHmüş beliyle dovüşmeye ean a'ivorHu .. Nihayet, Hasan Paşa onu da yap tı... Vücudunu iple bağlatarak askerlerin yardımıyla ata bindi ve o da yalın kılıç savaşçı ların arasına katıldı... Az sonra .. 30 bin düşman ölmüş.. Ve Tiryaki Hasan Paşa Türk tarihine altın bir sayfa daha ilâve etmisü... O Adana Senatörü | Ahnıet İJnaldı'yaş açık mektup f Yunan Emniyet 5 Haziran seçimlerine 3 gün k a la geldiğiniz köyümüzde, çok ~ tatlı vaitlerde bulunmustunuz. 5 Koyumüze eskiden getirilmiş o ^ lan suyumuzun, bozulan çimen 3 to borularının, demir borularla s değiştirileceğine 15 güne kadar Ş baslanacağını tekrar tekrar va = dettiniz. Başka vaitlerinizden = vazgeçtik. zaten inanmamıştık ~ da, ama bu vaidinize hem sevın j | ; miş hem de inanmıştık. Aradan ^ 15 değil, 90 gün geçti. Bir daha Ş sesiniz çıkmadı. Sesinız lâzım = değil ama bizim sudan ne haber? = Bu vaidinize güvenerek parti ZZ gözetmeksizin oy verdik. Siz se natör oldunuz, fakat bizim su ;;. suzluğumuz "devam ediyor. S Kuru kalan çeşmemiz köyü Ş müzde bir yalancı âbide gibi si = zin sözün sonunu bekliyor. = Sayın senatörümüz, hakkında S söylediğiniz hakaretleri burada S yazmaktan hicap duyduğum G. S H.P. Senatörü Mukadder Özte Ş kin yine geldi. Dertlerimizi din = ledi ve tesbit etti. Siz nerde Zj kaldınız? Gerçi 4 yıla kadar bi E ze ihtıyacınız kalmadı. Ama 4 Genel Müdürü geldi Yunanistan Emniyet Genel MU,dürii Evangelos Karabotsos ve eşi. dün Yunan Bandıralı «Stella Maris2» turist gemisiyle şehrimize gelmiş, ilgililer tarafmdan kar şılanmış, eşine buket verilmişt'r. Yunanistan Emniyet Genel Müdürü, gezilerinin özel olduğunu, ancak resmî bir ziyarete fırsat bulduğu takdirde. basın mensuplariyle görüşebileceğini söylemiştir. Karabotsos ve eşi, İstanbul' un tarihi ve turistik yerlerini gez dikten sonra, bugün şehrimizden aynlacaktır. (a.a.) H anije işte bu Kanije .. Şimdi o günlerin hâtırası sadece müzelerinde... Fakat orada da Türk zaferlerini değil... Macar mücadelelerini anlaüyorlar... Yalnız her yerde Sultan Süleymandan, «Bü>ük Hükümdar, Adil Hükümdar» diye bahsediliyor... Demek kuv\etliyken, âdii olmuş... Zayıfladıkça adaletin terazisini iyi kullanamamışız!.. Ne içerde ve ne de dışarda! Dünün olayları bugüne ne kadar da benziyor değil mi . K YARIN EĞER KALESİ VE BUGÜNKU MACARİSTAN 1 Ankara'nın otobüsleri E «10.9.1966 tarihli gazetenizin 5. okullarm tâtil devresinde çalıştı^ sayfasında yayınlanan» Ankara rılmamakta ve diğer zamanlarda E E.G.O. Idaresinden istek» başlıklı Cebeci ile Yenişehir mmtıkası ara sındaki işyerlerinde çalışan vatan 3 ve Dursun Ayar imzalı yazı, Be daşların ve bu semt sâkinlerinin ir E lediye Başkanımız Halil Sezai Er tibatuıı temin etmek ve bir okul E kut tarafından E.G.O. Genel Mü sitesi halinde bulunan Teknik okul ^ dürlüğüne havale edilerek gereği lardaki öğrenci ve öğretmenlerinin istifadelerini sağlamaktadır. E nın yapılması istenmiştir. Yukarıda belirtilen hususlar se ** ded.gınm omru az o ur. . \ > = E E.G.O. Genel Müdürlüğünden ge bebiyle her iki hat otobüslerimi lancının mumu vatsıya kadar ya3 E len 23.9.1966 tarihli yazıda: zin de hâlen geçirilmekte olduklan nar. demişler ama sizinki 4 yıl Şj; ^ E .Gençlik Parki Atatürk Orman güzergâhlarm değiştirilmesinde her yanacağa benzıjor. Tekrar ediyorum: Diğer vait = Şj Çiftliği arasında (Gençlik Parkj hangi bir sebep görülmemektedir. E t'lus Yıldırım Beyazıt lskitler Esasen böyle bir şey düşünüldüğü lerinden vazgeçtik. Ama suyu Ş E Etıler Gazı Mahallesi Atatürk takdirde ise; büyük bir halk kitle muzun borusunu değiştirip, ku sinin haklı şikâyet ve sızlanmala ru çeşmemizi sulandırmadığmız S T Orman Çiftliği Marmara Beşevnna sebebiyet verileceği de âşikâr takdirde sizi yalancı olarak ilân ş: Zİ ler Tandoğan Meydanı Hürriediyorum. Ayrıca sizi aksini id ş dır. = yet Meydanı Atatürk Bulvan Bilgi edinilmesini rica eder> de diaya davet ediyorum. Büyük 5 = Osman Bankası Kavşağı Gençlik nilmektedir. lük, başka partilere hakaret e = Parkı.) (Gençlik Parkı Atatürk Keyfiyeti bilgilerinize sunar, ikaz derek, tatlı vaitlerde bulunmak = değil, sözünün eri olmaktır. = ^ Bulvarı Hürriyet Meydanı Ga larmıza teşekkür ederim.» 3 zi Muttafa Kemal Bulvan TandoSözünüzü yerme getirdiğiniz = Mahmut Aydın Elbeyioğlu ~ ğan Meydanı Eeşevler Marmatakdirde hürmetlerimle, aksi hal = Beledije Basın Müşaviri E ra Atatürk Orman Çiftliği Gazi de, değil.. = = Mahallesi Etiler lskitler YüAdres : ^ = dırım Beyazıt Meydanı Ulut Tapan'ın Paşalı köyünden E E Gençlik Parkı' olarak ring halinde Îsmail Başer ve komşuları = S yapılmakta olan otobüs seferlenr.ın Kime inanalım?.. 1 FEKE E Ş Gençlı ' Parkı Istasyon HipodBen, liseyi iyi derece ile bi rum Caddesi yolu ile yapılması is tirdim. Üniversiteye ise bir 0,13 Kadıköy dolmuşları 5 2 tenilmektedir. «4/10/966 günlü gazetenızde çı E puvan yüzunden gıremiyorum. E 27 numaralı hat otobüsleri resmi Halbuki Milli Eğitim Baİcanhğı kan (Kadıköy dolmuslannda haK= E ve hususi müesseselerin bulundu bir bildırı ile «Kimsenın açıkta siz para alınıyor) başlıklı ve NeŞ E ğu ve sanayi bölgesini de kapsamı bırakılmıyacağını, resnıen ilân iat Enön imzalı yazı tetkik e E • na alan yerlerden geçirilmek sure etti. Bu haberi radyolarımızdan dildi. Ş E Z. tiyle hizmet görmektedir. Şımdiki duj'unca sevindik. Nasıl sevinKadıköy Bağdat caddesi • Kı = E teklif edilen güzergâh ise; gayri mezdik. Artık kahve köşelcrin zıltoprak, Goztepe ve Suadıye ^ meskun olup, bu hat otobüslen yu den, langırt salonlanndan kurtu yolunun tamiratı bitmiş bulun Ş karıda yazılı işyerlerinde çalışan lacaktık. Ama, gitti gelmez ka duğundan fazla para almakta o = S larla öğrenci ve diğer iş sahipleri bihnden bir daha kimse ağzını lan şoförlerın liatlannı eskı du s ~ nin istifadelerini sağlıyacak du açmadı. Bız şimdi ne vapalım?.. ruma getirmelen icın Kadıköy Ş rumda bulunmamaktad<r. Hiç olmazsa sayın Dengiz, bu Beledije Şube Müdürlüğüne ya = Ş 25 numaralı Cebeci Dörtyol söylenenleri tekzıp efse de ba zı yazılmış olduğundan bilgi e S dinilmesini rica ederim.» î ~ Orman Çiftliği hattımızda çalıştı şımızın çaresine baksak. Trafik Şnbesi Müdürü T. = Ankara: Z. A. rıimakta olan bir otobüsümüz ise; TillllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIir Hııkuk öğrencileri Tasarısını protesto Avukatlık Kanun | ediyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin, Ankara, Istanbul, Izmir Barolarının ve Adana milletvekili Kemal Sarı tbrahimoğlunun ayn ayn hazırladıkları «Avukatlık kanun tasarısı ve teklifleri» ne karşı olan Istanbul Hukuk Fakültesi öğrencilerinden sonra. An kara Hukuk Fakültesi öğrencileri de hazırlıkları yermişler, tasarı ve teklifleri «bir smıfa imtivaz tanımak» olarak nitelemişlerdir. Tasarı, ve tekliflerle mücadele etmek için kurulan komitenin An kara Hukuk Fakültesi İcra Komisyonu adına konusan Sabri Düzgören «Toplu menfaatlerimize uygnn olmıyan bu çabaları nefretle karşılıyoruz. Her ısrar karşısında meşru hakkınuzı kullaııacağımızı kamu oyuna açıklarız» demiştir. Bu konuda düzenlenen basın toplantısında Düzgören özetle şun lan söylemiştir: «Tasan ve tekliflerde öngörülen genç avukatlan 7 yıl ceza dâvalarına solonamak, staj süresini 2 yıla çıkarmak ve sonunda bir sınava snlonak gibi hnkümler zor bir eğitim gören hukukluyu engel lemek demektir.» Macaristan'da iç turizm çok rağbettedir. Resimde, şehirlerarası otobüs durağmda bekleyenler göriilüyor. Trafikle ilgili toplantı, bııgüh yapılıyor ' İstanbul Trafik Plânını hazırîamak ve bu konu ile ilgili diğer hususlarcia gerekh kararlara varmak üzere. bugün Belediye'de bir toplantı yapılacaktır. İşcan ve ilgililerin katılacağı toplantıda, yaya trafiğinin de düzenp sokulması üzerinde durulacaktır. KASIM 5 RECEP 22 c U V. E. O Üzerinde 3 bin mücevherat taşı, 58 kalın bilezik çıktı Dun aksam Yesılkov Hava Alanında, yurt dışına 3 bin mücevherat taşı, 58 adet kalın altın bilezik ve 5 bin lira kaçırmaya teşebbusten sanık olarak, bır Ermeni yakalanmıştır. Gümrük muayene memurlarının şüphesi Aram Oğulluk, Adlıyeye verilmıştır üzerine ele geçirilen Kaçak mücevherat ve para Amsterdam'a gıtmek uzere olan sanığın uzerinde bulunmuştur. Org. Tural ve Uran, Askerî Okullarda.. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Necdet Uran, dün Heybeliada Deniz Harb ve Beylerbeyi Deniz Assubay Okulları ile Kuleü Askeri Lisesini gezmişlerdir. Genel Kurmay Başkanı, Kuleli Askeri Lisesinde derslere gimıi?, «Kara ve denizde değil. feza ftlemine gidecekler gibi, dimağlannızı geliştirmelisiniz» demiştir. • a ğ i I 2 > z c 4 35 | 6.33 11.57' 14.43 17.01'18.34 1 31 6.35 9.41|12.00( 1.33 11.53