03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAHtFE İKİ CUMmJRtYEl 18 Kasım 1966 ULUSÇA OKUMA SORUNUMUZ Gülten DAYIOGLU lasal kalkınmamızı olumsuz yönden etkileyen sorunlardan biri de milletçe Içinde bulnnduğumuz okuma açlığıdır. Okumayan bir ulusu kalkındırmak. emeklemeyen blr eocuğu yöriitmek: konuşmayı bilmeyen bir insana ilmî bir konferans verdirmek kadar imkânstzdır. Okumak, burada klâsik anlamda ilk, orta, lise ve üniversite kültürünü alraak değildir. Bu yolları aşıp. bir meslek sahibl olmuş nice kişiler vardıı ki on'ar da «nkumayanlar» nrasına girmektedirler. Okumak. küçük yaşta elde edilen ve sonraları tabii bir ihtiyaç haline gelen, okuma alışkanlığı. okuma sabrı. okuma ze\ki ve nihayet okuma kültürü anlamındadır. Haikımız. özellikle köylümüz. okullarda okuma yazmajı öçrenir. Fakat hayata atıhp, okul çevresindeıı ayrılınca bu yetenekleri körelir, söner, silikleşir, çnğu kez yok olur. ÖGRETMEN da bir yapılan kitap haftalannda, kitaplar hakkında duyduğu güzel sozler ve sergilerde gördüğü gözalıcı kitaplar çoğunlukla onun sadece kulağında ve gözünde kalır. Bazan bu kitaplan benimsemek ve onlara sahip olmak isteyen cocuklar çıkabilir. Onlar da çeşitli nedenlerle bu isteklerini tam olarak gerçekleştiremezler. Öğretmen bu konuda sınrf kitaplığına aldığı kitaplan tanıtmak ve bazı iyi kitap adlarını öğrenciye vermekle yetinmek zorundadır. Çünkü içinde bulonduğu koşullar bunu gerektirmektedir. Daha ilk yıllarda çocuğun okuma sevgisini söndüren, okuma istek ve zevkini soysuzlaştıran, çocuğu okuma konusunda şaşırtıcı bir boşluğa sürükleyen sorunlardan en önemlisi, yurdumuzda çocuk kütüpharîeierinin nitelik ve sayıca yetersiz olmasıdır. Türkiypde çocuk kütüphanelerine gereken önem verilmemektedir. Aydınıyla. yaşlısıyla, genciyle okuyan bir milletin yetişmesinde okullar kadar. belki onlardan daha çok yararlı olan çocuk kütüphanelerinin eksikliği, eğitim sahamızda büyük blr boşluk meydana getirmektedir. 15: Hiî •••• 1 •••> •••• •••• • III • ••• • !•• • IJI IIIP • a«a • ••• Yeni Doktrinler ve Aşk I Halis ÖZGÜ nsanlar bütün çağlar boyunca aşk üzerinde durdular. Erkekleri ve kadınlan birbirlerine iten, birbirlerıne yaklaçtıran ve birbirlerinden uzaklaştıra, çeşitli anlaşamamazlıklara, hayat dramlarına yol açan aşkı izah etmeğe çahştılar. Çeşıtü izah şekillerini ortaya attılar. Bu izah şekilleri arasında, ta'jıdığı ozellik ve bütun dünyada \arattığı değisik, sert tepkiiir bakıraından Freud göriişü önemli bir yer tutmaktadır. r PSiKOLOIi CEVAP Bizim köşede dün bir misafir vardı. EsH oktıyuculanmra bülrler ki Bay Fethi Çslikbaş'uı ilk misafirliği değildir bu. Bay Çelikbaş bir vakitler Sanayi Bakanı iken Danıştay kararlanru hasıraltı ettiği için kendısini tenkid etmiştik. O da ırene bu köşede gerçekleri tetaibe yeltenmişti. Bunun içindir ki ftşinalığımız vardır. Çelikbaş şimdi yeniden misafirliğe ge\â\. tyi de etti. Gittikçe »• ! Iinen kMlifin hatırlatmış oldu. Ve bn arada bize de çıkışlar yapmak fırsdtım buldu. Hele bu çıkışlardan biri de pek hoş. Diyor kı Fethi Çelikbaş bize: « Fiklr dagarcığı 35 vülgarizasyon kitabı okumaktan öteye geçrnlyen derme çatma ve vavan bilgilerinizle, kime bilgiçlik taslıyarsunuz?» Bay Fethi Çelikbaş, biz kimseye bilgiçlik taslamıyoruz. Her gun bu koşetle yazıyornz. Demek ki bir yılda 365 yazı. bir *£!/&?>• bıa. lerce yazı. Okuyanlar. bu yazıların fikir dağarcığını ölçup biçecek durnmd?dırlar; yaptığımız iş ortadadır; ve o konuda bize laf soylemek düşmez. Ama madem ki kitaptan, tikirden, ve bılg.çlıkten soz açtınra ve madem ki admrzın başında profesorluk «nvanı var şu halde sizin «dağarcığımzı» tesbit etmek «onmd»yn. Ste nesinu Ba; Çelikbaş? siz yeryüzünde bir tek kitap, yazmamış, ama hakkmda kos kooa bir kiiao >azılmış tek profesörsünüz! Evel hayatınızda bir tek kitap yazmadınız. bir tek broşür vayınl»madınız.' Ama Profesör "Vluammer Aksoy sizin için 300 sayfal'k koskoca bir »ser yayınladı. Hiç bir eser vermiyen bir profesör içm 300 siyfalık bir eser yazılsm!.. Dünya tarihinde erişilemiyecek bir rekoru bovlece kırmış bulunuyorsunuz. Prof. Muamrner Aksoy'un sizın için »az'lığı ?00 sayfalık kitabın adı: şudur: «Sanayi Bakanı Çelik baş'!,ı rcMme, hukuka ve memleket menfaatlerine aykın tutumu.» \e fivatı 15 liradır. Herhanei bir vatandaş 15 lira vererek si/ir, kim oldujunnzu bu kitaptan teferruatiyle ve beleelerirle öğrenebiür Bakmız o kîtapta sizin «bilimsfl» dnrumunuz bir tabloda açıklan mıştır. Cserlerinizin dnkümü şövle diizenlenmistir: ÇELİKBAŞ'IN ESERLERİ: Sayfa adedi Yazir.ui mahiyeti Basıldığı yer Sıfır Profesörlük tezi Yoktur Sıfır DoçenH:k tezi Yoktur Sıfır Dok!>ra te?'. Yoktur Sıfır î'disEdi. içtlmal. mal! alanda bir kitabı Yoktur Sıfır Herhsnei bir alarda telif broşürcüâu Yoktur Ve U niam: Sıfır» «ıhr ellde ^ r sıfır. t«te Biv Çelikbas «fikir dagarcığı» bakımmdan eniniı ve boynnuz budur. Simdi rMeiim yaııni7dakf Bteki iddialannıza. Diyorsunuı ki : 1 Fethi Çelikbaş Türkiyede petrol ara^tırmalanna hız kazandırmıştır. 2 Yeni petrol sahalarının keşfine ve petrol kuyularının acılma=ına imkân «iaSlamıstır. 3 Bu yüzden Fethi Çelikbas'ın Bakanlıga geldiâi tarihte 1961 sonunda yılda ancak 441.748 tondan ibaret olan yerli ham petrol istihsalimiz üç yıl sonra 1965' te tam 1.532 484 tona vükselmistir. 4 Yerli ham petrolden elde edilen ürünlerin tercihan ve öncelikle şatılmasını emniyet altına alan 3 Haziran 1363 tarihli kararnameyi Sanayi Bakanı Fethi Çelikbas çıkartmıstır. 5 tthal malı ham petrolün fivatlarının indirilmesi tetkiklerine Fethi Çelikbas zamanmda baslatılmıştır. Daha sonraki iddialannıza röre îse neredeyse Türkiyede petrol bom hattı divasının serefinl de kaşla göz arasında kendi cebinize inHirerek eibisiniz. Talnız hu tavrınız. ve milletin tözleri önünde cereyan etmls hir möcadelede eercefcleri bn dereoe tahr:t etmek cür'etinde buinnmanız hilı> sizin ;>tık pek meşhur olmuş politikacı kişiliğinize katKi van'n'kfan U7«ktır. Ve simdi dinlev'niz : 1 Türkivede petrol üretimi sizden Snee de artıvordn. sizden sonra da artmaktadır. vr ilerde de artacaktır. Çok sükür bn memleketin millivetci pücleri petrol dâvasına sahip cıktıklan için artacaktır. Terli ham petrol iiretimini önce Maden Tetkik %Te Arama Knrnmn vrtriitiivordu. 1955'te Türkive Petrolleri Anonim Ortaklığı bu firtevi drvraldı. l^S^da MTA 544 ton petrol firetH, 1948'de 2.854 ton. 1349'da 1B.01S ton. 1952'de 21.697 ton Ve TPAO 1955'te 178596 ton, 1959'da 37Î.SM ton. v e 1«fil'de 414.271 ton. lW>2'de 510.655 ton, 1964'te 631.586 ton h"»nı netrni cıkardı. 1955 îlp 19M arasında Türkiyede çıkarılan toplam ham petroliin yüzde 87'sini TPAO: vani millî sirket, ve ancak yüzde 13'ünü vabfncı knmpanvalar üretmistir. Görülüvor ki. Tiirkivede yerli ham petrol üretiminde daimî hir mrtı» vordrr. Ve ba artuın sizin^^B^kjanJ^k, KoUuJimntU oturmamzl» hir H«;İ5İ Toktnr. Sondaj, arama,^x%KÇffİDSTİ laaliyeti de böyledir. " " "' 2 Terli ham petrolden elde edilen ürünlerin tercihan ve öncelikle satılmasına dair 3 Haziran 1963 tarihli kararnameyi »izin çıkarttıirınız iddiasma gelince... Bn da tercek dısıdır Bav ÇeHkbas! Siz, bu kararname'vi feciktirmek icin elinizden eeleni yaptımz. Ve 3 Haziran 1963ten tam iki ay önce (yani karamame çikmadan sekiz hafta Snee) Cumhorfyet çazetesinde bövle bir kararnameye Ifiznm olmadığını iddia ederek şunlan yazıvordnnnz : • •• yapılan neşriyatla yaratılmak istenen havamn tam aksine. yer• li hsm petrolün kullanılmayıp elde kalması ve onun yerine yabancı petrolün ithal edilmesi. yabancı büyük şirketlerin rekabeti dolayısiyle yerli ham petrolün acıklı hale düşmesi ve istihsalinin tahdide mâruz bırakılması asla vârid değildir.. Sekiz hafta sonra. sizin .asla vârid değildir. dediginlz tehlikeye karşı 3 hsziran 1963 tarihli kararname çıktı. Çünkü millî petrol dava sını yürüten kuvvetler, meseleyi doğrudan doğruya Başbakan İimet Paşaya götürdüler. Siz bu kararnameyi tam bir yıl geciktirebildiniz. Çıkmaması için bütün gayreti gösterdiniz, o zamanm bütün gazete kolleksiyonlan bu mücadelenüı belgeleriyle doludur. Siz mlllî petrol dâvâsmı baltalamakla, ve yabancı kumpanyaların avukatlığında israr etmekle şöhretlisiniz. Bunu ispat etmek için tekrar yan yazmak lüzumsuz. Bir mahkemede herkesin bildiği hususu tekrar hpat etmek İçin vakit kaybedilmez. Dâvanızda yenik düştünüz Sizin yertnıze Bakanlığa fetirilen Muammer Erten millî dâvayı benimsedi Sizin ışmiz artık bitmiştir. Komprador politikasmm hizmetinde oldu gtınuz anlaşılmıştır. Şimdi bizi çeken. sizin gibi siyasi mevtalarla uğraşmak degıl: Bafa gölünden dalıp Erciyaş eteklerine çıkmak ve sizden daha az tanınmış. ama sizden daha tehlikeli komprador politikacıannı deynmei güçlere ve Halk Partisi teşkilâtma tanıtmaktır. Siz CHP lı bir Suleyman Demirersiniz Bay Çelikbaş! Bundan başka hiç bir cumle sızın kımlık cüzdanmıza daha gerçek bir miihür basaraaz I Neden okumuyor? alk neden okumuyor? Binblr fedakârlıkla elde edilen okuma yeteneği neden unutulup kajbediliyor? Aydın, neden okumaya yanajmıyor? Bu nedenler derinlemesine incclenirse bir çok gerçek le karşı karşıya kalınz. Örneğin: Öğrenciye, okullarda sadece okuma yazma ve diğcr derslcr öğretilmektedir. Okullarınıızın niteliği onlara. ders kitaplan dısmda, başka kitaplar okuma, oraştırma alışkanhğını, köklii olarak vermeğe elverişli değildir. Kaldı ki pek çok okul (Anadoluda) ders kitaplanndan bile >oksundur. Demek ki ilkokulda öğrcnciye olanaksız koşullar yüzünden gerektiği gibi okuma sevgisi, okuma alışkanlığı, okuma zevki ve kültürü verüememektedir. Çocukiukta okuma kültürünü edinememiş pek çok aydm, bu yüzden jrünlük gazetelerle yetinmekte. bunun dtsında başka şeyler okumağa ihtiyaç duymamaktadır. Haikımız da bu nedenle okumamaktadır. Odıp kompieksı Freud Ödip kompleksi ile ilgili düşüncelerinde Sofokles'ın Kral ödip efsanesi başhca rolü oynamıstır. Kâhin, Tep Kralı Ladıjrus'e gü nun birinde kendi oğlu tarafından öldürüleceğinı bildırir. Bunun üzenne Kral dünyaya gelen oğlunu yok etmeğe karar verir. Onu bacaklarından bir ağaca EStırır. Çobanlar çocuğu kurtarırlar ve ağaca asılmaktan ötüıü ayakları şiştiği için ödip adını verdikleri bu çocuğu Korent Kralına götürüp verirler. Aradan zaman geçer. ödip bü/ür. Korent' ten ayrılır. Bilmeden Tep yolunu tutar. Yolda bir araba ile karsılaşır. Arabacı ödip'e yolunun üstünden çekümesini söyler. Ödip arabacmın isteğini yerine getirmez. Bunun üzeııne arabacı ile ödip kavgaya tatuşurlar. Kav gaya arabada bulunan bir başka adam da kanşır. ödip ikisinı de öldürür. öldürdüğü ınsanlardan bırinin babası olduğunu bilmeden yoluna devam eder. Teb'e ulaşır. Böylelikle de iâhinin söylediği gerçekleşir. Ilraı Laıyus kendi oğlu tarafından öldürü'.ür. O sıralarda bir dev Teb'i kas:p kavuruyor. Kraljçenın bu devi öldüren ve Teb'i kurtaıan kimse ile evleneceği ilân edüiyor. Ödip devle savaşıyor ve onu yok ediyor. Kral oluyor. Annesi olduğunu bümediği Kraliçe Jocaste ile evlenıyor. Bunian sonra Tep yeni felâketlerle karşılaşsvot. Bu felâketlerin nedenını anlamak için yine kâhine baş vuruluyor. Kâhin bu felâketlenn nedeninin Ödip'ın babasını oldürmesinin ve kendi aamesi ile ev^flynesıruja ollendıgînı oğrenen Krançe kendini asmak suretiyle intihar ediyor. Annsei ile evlendigini anlıyan Kral ödip de kendi ellenyle göz lerini oyuyor. Kızı Antigon ile beraber Teb'den uzailaşıyor. Bir ormanda kayboluyor. Bir çok dram yazarlarına konu H 6/r yönetmelik Nasıl verîlebıhr kuma alışkanlığı, okuma zevki ve sabrnıın sonucu olan okuma kültürü, aslında, okullarımızda öğretnteğe çalıştığunız dersler kadar önemlidir. Bu kadar önemli bir konuya nasıl oluyor da boylesine ilgisiz kalabiliyoruz? Niçin cocuklarımız, dnlayısiyle haikımız, hattâ bazı aydınlarımız yıkıcı bir kısırlık içinde, okuma kültüriinden yoksundurlar? Bu nedenler de çeşitli sorunlara dayanmaktadır. Örneğin: Çocuklarımızm ders dışı okuma ihtiyaçlarını gör mezlikten geliyoruz; Onlara gereken ilgiyi gösterip yollarına ışık tutmuyoruz. Çocuk, bu yüzden, ya tanıamen okumaz oluyor veya gelişi güzel, eline geçcn kitaplan okuyarak okuma ihtiyacını doyurma yo luııa gidiyor. Bu durumda okuma kültürü gelişmemiş çocuk, kolayca zararlı yayınlann ağıııa düsüyor. İşte o zaman, istediğimizin dışında bir insan olarak yoğrulup gelişmeye başlıyor. Yetlşkin çağında da bu halden kendini kurtaramıyor. Bir takım sorumsuz gazete ve dergilerle soysuzlaşmış okuma isteğini doyurmaya devam ediyor. Böylece hiç okumayanlann yanında yalnız kötü, zararlı ve boş yayınları okuyan büyiik bir kJtie meydana geliyor. ocuk kitaplan bugün. çoğunlukla yetcneksiz ve scunmsurellerde brrer kâr kaynağı olarak ••^basılıp yanlmaktadır, Oyaa okuma kültürü taydalı, ve kaliteli çocuk yayınlanyla, çocuklukta elde edilebilir. Okuma kültürünün yüzde sekseninin ilkokul çağında kazanıldığı bir Rerçektir. Çocuk yayınları içinde bulunan, iyi ve faydalı kitaplan seçmek ve almak, öğrenci için bir yüktür. O, eline geçeni okumayı, arayıp seçmeğe yeğ tutar. Yıl yılmda bir Çocuk Kütüphaneieri Yö l yürürlüge girmiştir. Aynı yıl valiliklere sıkı birer bildiri yollanarak. çocuk kütüphaneieri kurma seferberliği ilân edilmiştir. Bu yönetmeliğe göre. her ikibin öğrenciye bir kütüphane gerekmektedir. Belki o yıllarda olumlu çalışma!ar yapılmış, bazı il ve ilçelerimiz birer çocuk kü• ••I tüplıanesine kavuşma mutluluğuna ermişlerdir. Fakat o günden bu yana geçen zaman ve yetişen neslin tutumu. bu çabalann pek yeterli olmadığını göstermektedir. Türkivenin. bir okuma açlığı içinde bulunduğu apaçıktır. Bu aclık. çalışma gücümüzü kırmakta. gelecek için beslediğimiz umutian yoketmekte, kalkınmamızı baltalamaktadır. Türkivenin en büyük kültür merkezi olan tstanbulda ffl.US (1965 sayımına göre) ilkokul öğrenclsine karşıhk, bes adet ftenel çocuk kütüphanesi bulunmaktadır. Yâni yaklaşık olarak ellibin öğrenciye bir kütüphane düsmektedir. (Yönetmelik, her iki bin öğrenciye bir kütüphane açılmasmı salık vermektedir.) Yönetmeliğe göre çocuk kütüphanelerini Milli Eğitim Bakanlığı veya il. ilçe Belediye örgütleri kurar. Yurdumuzda. özellikle sehrimizde Bakanlığımız ıt Beledivelerimiz pek çok sorunla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Bu durumda çocuk kütüphaneieri açma işini eli kolu bağlayıp ilgili yerlerden beklemek, bizi içinde bulunduğumuz çıkmazdan kurtaramaz. l'ygar ülkelerde bunun jribi hizmetleri halk, büyük bir ciddiyet ve memnuniyetle üstüne almaktadır. • • ••I • • Sonuç urdumuzda ve sehrimizde çocuk kütüphaneIeri kurabilecek maddl ve manevi güce sahip kişiler ve kurulusjar pek coktur. Gelecek nesillerl içinde bulunduğumuz okuma açlığından kurtanp, yüksek seviyell kişiler olarak yetiştirmek. ulusal amacımızdır. Bu amaca hizmet icin (her semte bir çocuk kütüphanesi ve her ile bir çocuk kütüphanesi) parolasını benimseyip geniş çapta bir çocuk kütüphaneleEİ kurma kampauyasuıa girişmeliiiı. Bu daynuug, memleketimiz için çok faydalı bir Jıamle olacaktır. Bugün, bu konuda karşılaşacağımız zorluklann ve yapacağunız fedakârlıkların verimini, gelecek nesillerde göreceğiz, elde edeceğimiz olumlu sonuçlar ve geleceğe yararlı eserler bırakabilmenin verdiğ) buzur, bizi sonsuz mutluluğa kavuşturacaktır. •••••••••••••••••••tHnMi ııııtııııııııııiiiıııııııtı ::::::::::::::::::: 1 iiii C •••• ÖĞRETMENLER İÇİN FULBRtGHT BURSU 196768 ders yılında iyi İngilizcs bilen İlk, Orta .Lise ve Meslek Okulu idareci, öğretmen ve müfettişlerine Amerikada tetkiklerde bulunmak üzere 6 aylık burs verllecekür . Adayhk şartları: 1. Turk vatandaşı olmak 2. Yapılacak Ingilizce imtihanında başarı gösiermek 3. Halen ögretmen bulunmak ve en az 3 yıl arahksız öğretmenlik yapmış olmak 4. 4433 sayılı kanunla veya her hangi baska bir bursla yurt dısına çıkmamış bulunmak 2540 yaşları arasında olmak 6 Milîi Eğitim Bakanlığı kadrosunda bulunanların Bakanlıklarınca kendılerıne bursa talip olma musaadesi verildiğine dair belge almış olmaları gerekir. Mîiracaat müddeü 10 Aralık. 1966 akjaraır.a kadardır. Müracaat formları ve fazla bilgi a;ağıdaki adreslerden temin edilir. Genel Sekreterlik: Gazi Mustafa Kemal Bulvarı 7/12, Ankara Sekreterlik: 132 İstıklâl Caddesi. Beyoğlu, İstanbul Has: 28S9 13440 TGDD İşletntesi Merkez Alım veSatım Komisyonu Başkanlısındam PROFIL MALZEME ALINACAK 1 Dış piyasadan teklif alma suretiyle profil malzeme satın almacaktır. 2 Tekliflerin en geç 9/12/1966 cuma günü saat 17 ye kadar Ankara'da Malzeme Dsiresinde toplanacak Komisyonumuza verilmiş veya gelmiş olması şarttır. 3 Şartnameler Ankara'da Genel Müdürlük binasmdaki Merkez veznesinden, fstanbul'da SLrkeci veznesinden 25, TL. sı karşüığında temin edilebilir. 4 TCDD ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta veya dilediği talibe yapmakta tamamen serbesttir. (Basın 23275/13449) İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğünden SATILIK GAYRİMENKULLER Sokajı Çifteçınar Yeniocak Hazine Hemşire Mitnar rdp=ım caddesi Nıkâh Durıye Guraba Tekke ve F^evzi Hemşıre Kusakcı EE. Kazası Üsküdar Üsküdar Eminönü Mahallesi lcadiy* Kapı Ao. Es. îe. Taj No. 644 117 No. 15 18 Cinsi Miktarı MJ2.Sİ 1396.00 738.42 459.00 498.00 Muhammen Mavakkat bedeli teminatı Lıra Kr. Lira f 23 58 60 53 Selâmiali Kazganisadi 27 29 10 27 29 Arsa Tamamı Arsa Arsa Taroamı 3/9 97720 73859 45907 25160 97 50 60 20 6136 4942 3443 1887 Fatih Ibrahimçavu» 58.60 58M.60M.fi2 59 14 1313 59 12 Fatih Fatih Fatih Eminönü Üsküdar Mimarsinan Mollaaşkı Guraba Hüseyınağa Kazganısaji Selâmiali 18 25 3.5 16 20 3,5 17 87,89 17 1472 Kay 6/18 11 den bahçeli ev, hâlen üzerinde şahsa aıt apt. var. 9 2086 Arsa 7'12 2633 22 Kâ.Ev Tamamı 890 1 Ah.Ev Tamamı 180.18 34.50 28.00 217.50 599.32 Î1022 75 20697 00 2O03O 00 18142 17985 1576 1552 1502 1360 1348 71 1313 139 11 15 Arsa Arsa 24/72 Tamamı 00 15 Yukarıda adresı yazılı gayrimenkuller 5/12/966 Pazartesi günü saat 15'te Başmüdürlüğümüz Ihale Komisyonunda kapalı zarf usulü ile satılacaktır. tsteklılerin 2490 sayılı kajıun uyannca hazırlıyacaklan (muvakkat teminat makbuzu, resimli ikametgâh ilmühabsrini muhtevi) teklif mektubunu ihaleden bir saat evvel 14'e kadar Komisyona vermeleri. Postada vukubulacak gecikmeler Idareyi ilgilendirmez. Daha fazla malumit almak istiysnlerin Emlâk ve Gelirler Müdürlüğüne müracaatlan i l i n olunur. Basın 23147/13433) olan bu efsane Freud'e göre ev mizın olmak arzusur.u yaratabirensel ruhsal dramın bi* hikâye lenlerdir. Bizi kendimızden uzak laştıranlar kolay kolay yanımısidir. ödip öldürdüğü kımseDİn babası, evlendiğı kadmın da an za yaklaşamazlar. İnsan çoğu zanesi olduğunu bılmiyorrlu. Bil man daha tam ve mükemmel bir miyordu ama, bütün bu işleri ras kendisine ulaşabilmek i.ı»; ba'ka gele, »ebebsiz olarak yapmamıştı. lanna yaklaşmak zahmetine kav Bilinçaltır.ın etkisiyle bu felâ lanan bir varhktır. Sevgı lnsanı, kendisine daha çok bağlıyab'ldıketlere yol açmıştı. Bilinçaltıraa ği. daha çok arıyabıldıâı bir kenbabasından nefret edıvordu. Badisi yapabildiği öl*üde pıçleıur. basını kendisıne Dİr rakiD sayıSevmek yeniden var • Imakt'r. yordu. Varlığı yokluk karşısmda daha Yine Freud'e nazaran erkekleguçlü bir hâle getirmektır. rin ve kadınların karşı cinse bağ lanmalarmda bu evrenssl ruhpal dram rol oynamaKtadır. tnsan kendisine sevgili ve e» seçerken Ödip kompleksinin etkisı altında kalmaktadır. Erkekler kadınlan bilinçaltlanndaki anne, kadınlar da yine bilinçaltlanndaki baba hayaline göre değerlendiraşamak her an yeni baştan mektedirler. yeni bir şekilde var olmak'ır Sevmek varlık Hir.amizmasını yeniden var olm.ik gücü halıne getirmektir. Bunun için her insan havatııın bütün çağlarında sovmeK ve sedler doktrinine gore, cskın vebilmek ıçın de sevilnek »rzuortaya çıkmasıncia ın^anın sunu duyar. Kendisim seven var varlığında yer alan ve butün hğın bütünlüğünde varlıSınııı hayatı boyunca etkılerıni eösteren yetersizlik duygusu, bu duy yansımalan ile karsıl.ışmak ıs'or. İster ama, ber inçan bu ar7ugunun eseri olan j;üçlülük, cğesunu gerçekleştiremez. SevmtK menlik, üstünlük arzusu rol oynamaktadır. Yaradıhşuıın ve ya te, sevilmekte zorluıcUra ığıayan insanların varhğı bunu açıkşayış şekillerinin erkısıyle kença göstermektedir. disini yetersiz, eksik bulan insan Gerçekten ınsanlar vardır. Baş tamamlanmak ister. Kcndisinı takalan gibi sevmek, sevilmek ısmamlamağa, varhğındaki boşluğu teğiyle yanarlar. Bununla beıadoldurmağa elverişli varlıklar ber, çoğu zaman bılınçsız oiaarar. Bu varlıklara baulanmak, rak, sevmekten çekınırler. Kenonları kendisine bağlamak arzudilerinı gevdirmekten kaçınırlar sunu duyar. Daha doğrusu, sevUmemenın çaBütün insanlar başkaları, özelrelerini ararlar. Karşı cınsten u likle karşı cinstekiler tarafından zak kalmağa çalışırlar Kendılebeğenılmek, sayılmak arzusur.u rini beğenemediklorı, istediklen duyar. Bu evrensel insan özel ,gibi göremedikleri için, haşkala liklerinın etkisiyle, gcrek erkek, rı tarafından da begenıl:nıyecekjeijekse Jrj^ı^kf «ijsifie önem ve letine' lnâhırlar. Kendıle'ini Daş ren insandan hoşlanır. Bu insana kalarına olduklan gioı tanıtmakkarşı yakmlık duyar. Erkekler tan korkarlar. Sevememenin, *egeleneklerin de etkisiyle, düşünvilememenin acılarını değerfiz celerini paylaşan, duygularına görüşmenin ıztıraplarına tercih yer veren. kendilerine önemliederler. 18 yaşındaki bir genç Ifiz liklerini, üstünlüklerıni duyur hâtıra defterinde bu durumu gatan kadınlan beğenırler. Kendi yet açık bir şekilde bc:irtne«lerine hâkim olmaga Çdlışan, her tedir. istediklerini yaptırmağa uSraşan, «... Bazan kendımi çok lorönem vermiyen, keınlılermi küladığım halde erkeklere karçumsiyen, başka crkekîerden daşı katiyen ilgi duyamıyorum. ha az değerli bulan, zaman zaOnlara ısınamıyorum. Baıı ma veya sık sık tenkit eden kaarkadaşlarımdan duydn£uır> dınlardan uzak «calmak ısterler. sevmek, âsık olmak, vesaire Onları sevemezler. Erkekler ken gibi seyler daima bana valan dılerine daıma yaKin ve sıcak ılgibi fceliyor. Vuva kurmaktan gi gösteren, her tırsatta kendıleçok korkuyorum. Sanıyorum rini sevdiklerini belü eden üzünki ben evleninem mesut olatülerini paylaşan kadmtata bsğmam...» lanmakta gecikmezler. Bu özellik şler vardır. Birbirlerini sevlerı taşıyan kadınlara karsı duy mezler. Birbirlerini sevmedikdukları sevgıyi devam ettirirler. leri için anlaşmakta zorluk Onlan bilinçaltlanndaki sevımlı ve sevgili anne hayali ile dejer çekerleı. Zaman zaman veya sık sık birbirlerini kıracak şekilde harelendirirler. Onların yanında ken dılerini güven, huzur içinde bu ket ederler. Çocuklarının yanında lurlar. Geçmişte annelerinin va çekişirler. Birbirlerini önemsizleşnında yasadıklan güzel zaman tirirler. Küçük düşürürler. Samimi yetsizlikle suçlandırırlar. Birbirle ları hatırlarlar. rine karsı duyduklan düşmanlıkla Kadınlar ıse genel olarak, baş rı açığa vururlar. Böylelikle de kalan tarafmdan beğ^nilen, sa çocuklannda, zamanla bilinçaltlayılan, sağlam kara'iter özellikle nnda yerleşen ve sürekli olarak faaliyette bulunan olumsuz bir errine sahip bulunan. güçîü, yeterli, başanlı erkekleri tercih eder kek, kadın hayalini yaratırlar. Çocuk erkenden, annesinin, baler. Bu çesit erkeklenn olmak, basının birbirlenyle ilgili davraonlan kendilerinin yapmak arzu sunu duyarlar. Onlarda geçmişte nışlaruıın anlamını kavramağa baş kendilerini koruyan. kendilerine lar. Annesinin, babasınm birbirlebakan ve herkesten daha güçlü, rini sevip sevmediklerini anlamakta gecikmez. Bütün insanlann birüstün bulduklan babalırından birlerini seven veya sevmiyen anbazı şeyler görürlar. Bu vüzden onların yanında, çocukluk çağ nesi, babası gibi olduklannı sanır. Başka bir deyişle, annesi, babası larında olduğu gıbi kendilerini her türlü tehlikelerden uzak bu ile ilgili görüşünü evrenselleştirir. Bütün insanların varlıklannda anlurlar. nesinı, babasını görür. Bunun da undan başka, kadınlar kendi sonucu olarak, erkek çocuk bütün lerine ait olan her şevin mü kadınlan annesinin bilinçaltındaki kemmeliyetini dilerler Kerj hayaline, kız çocuk da bütün erdılerinin olan herşevın başkalakekleri babasınm bilinçaltındaki rınkinden daha değerli, üstün olhayaline göre değerlendirir. Erkek malannı ısterler. YumuşaK, gev çocuk bütün kadınların annesi gibi şek kararlarını çabuk değjştiren, iyi, veya fena olduklannı sanıı. başkalarının etkileri altında ka Kız çocuk da bütün erkeklerin balan, kendil.iklerinden i, yapmak bası gibi iyi veya fena olduğunu tan çekmen. başkalarının gös düşünür. Gerek erkek. gerekse kız terdıkleri yolda ydrüveT zavıf çocuk zamanla bilinçaltma geçen otonteden yoksun crkeklere kc bu anne, baba göriişünün etkilerilay kolay gönül veremezler. Yu ni daha sonraki hayatında da durnuşaklıgı, gevşeklıgi güçsüzlü yar. Erkek çocuk, annesinin babagunr yetersizliğin birer belirti sına karşı fena hareket etmesi yüleri gibi sayariar. Güçsiız, veter zünden kendisinde yer aian fena sız bulduklan erkekleri önerrfiz kadın göriişünün etkisiyle kadmlaı degersiz görürler. Ünemsi^, de dan korkar. Seveceği, evleneceği ka Kersiz varlıklar halinde tanıdık dının da annesi gibi olabileceğini ları erkeklere yakl.ışmak isteğini düşünür. Bunun için de kadınlarduyamazlar. dan uzak kalmağa çalışır. Aynı şeyi, babasınm annesine karşı fena Bütün bunlara raÇmen kadın hareketi yüzünden fena erkek hada erkek gibi, kendisıni, yukarda belirttiğimiz özelliklerinden do yaline ulaşan kız çocuk için de söylayı benimsediği, kendisinin ol liyebiliriz. masını arzu ettiği kimse de dahıl, başkasının yanında önernsızlesmekten korkar. Kendisim küçük gören kimselerin büyüklüklerine erçek aşk, iki varlığın bir tek inanamaz. înanamaz; çünkü devarlık haline gelmek arzusuİersizlik duygusunu dahi da faz dur. İki insanuı bir tek insan lalaştırmak suretiyle devarn et halinde yaşamak istemeleridir. Aştirmek ıstıyemez. km yarattığı bu bütünlük aşkı mey dana getiren nedenlerin güçlükleBütün bunlardan da kolavca rı ölçüsünde sağlam olur ve deanlaşılacağı gibi, bizi gtrçekten vamlılık kazanır. kendilerinin yapabilcnler her şey den önce, bizde gerçekten kendi SON Sevmek zoriukları Adler doktrini Y A E ACI BİR ÖLÜM Neval ve Şefik Şamlı'nın sevgili kızı, Argun Çançar'ın eşi, Faruk ve Nüshet'in anneleri, Sema Alsan ve Leylâ Şamlı'nıri ablaları, B SÜLİN ÇANÇAR Müptelâ olduğu amansız hastalıktan kurtulamamış, genç yaşta aüe ve dostlarmı acılar içinde bırakarak 16 Kasım 1966 çarşamba günü akşamı İzmir'de Hakkrn rahmetine kavuşmuştur. Mevlâ Rahmet Eyleye... ^ AİLESİ VE F A T Merhum hâkim İhsan Bey ile Sıdıka Ovah'nın oğlu, Nadide Ovah'nın eşi, Ender, Aysan, Hayati'nin babaları, Kevser "O T)r. Galip Ovah'nm kardesi, Yüksek Mühendıs Arif, Albay Fethi, Dr. Bahri ve Nahit Pelifin enişteleri ÂV. Abdullah Rifat Ovalı Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün öğle namazuıı mütaakıp Kadıköy İskele Caniinden almarak Karacaahmetteki ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. AİLESİ Reklâmeılık 4492/1S4« Sonuç 6 Teknik Eleman ve Muhasip istanbul içinde 4 sene sürecek bir inşaat için tecrübeli Yüksek Mühendis veya Mimar Şef şantiye, hesap işlerinde tecrübeli Mühendis veya Mimar ve genç bir muhasebeci ile anbar memuruna ihtiyaç vardır. Talipleriyı tahsil dereceleri ve çalışhğı yerlerin bonservisleri, fotoğrafları ile talep edecekleri ücret ve en yakın giriş tarihlerini aila durumunu bildiren mektupla Karaköy 847 Posta Kutusuna müracaatları. Bütün Aydınların Okuması Gereken Kitap 22 KASIMDA MENTEŞ KİTABEVtNDE Cumhuriyet 13445 Cumhuriyet 13446
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle