Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAHİFE İKİ CUMHÜRİYET 30 Ekim 1966 • •>•••••••••' ••! I MOhendislerden teknikerlere... CUNHURİYETÇİLER Prof. Dr. Tarık Zafer TUNAYA rum Mebnsn Ziya Hoca'ya daha 1925'te anlatmıştı: Birbnçuk asırdır «Türkiyenin sahnesinde benimle hemfıkir olan kimse yoktu. Ben içtimai bir örnek olarak ancak seksen senedenberi varım... Seksen, nihayet yüz senedenberidir ki, zavallı Turk milleti yeni rehberlerinin arkasında kurtuluş mücadelelerini yapıyor, Tanzimatını yapıyor, Meşrutiyetini ilân ediyor, Cumhuriyetinı tesis ediyor. Bunlan yapanlar kimlerdir? Bakımz, aralannda Ziya Efendiler var mıdır?.. O insanlar bizim neslimizdir. Yüz senedenberi hürriyeti, tekâmulü, teceddüdü arıyanlar onlardır ve nihayet memleketi muzaffer edenler de onlardır.» Cnmbnriyetçi knsak, bu memlekete yeni bir ablâk, yeni bir zihniyet, çoktanberi nnntulmnş bir hürriyet ve knrtnlns helecanı fetirmiştir. Cnmhnriyetçiler, Anadolnda düşmanla savaşırlarken, aynı düsmanın çizmeieri altına bn memleketin istiklâlini bir halı gibi seren sadnâzam• lar ve şeyhülislâmlarla da çarpışraışlardır. Biz, < • bn çağın çocnklanyız. • aaa • ••a • ••• Aklı eren beri gelsin 6276 adet iyi yolcuiuklar Yeni bir mecburiyet: paralı oiacaksınız Çare i halâs Bir hastalığın garip tezahürü Ama, bu heyetlerin arkası gel miyor. Şimdi de bir Otobüs heyeti yola ya çıktı ya çıkmak üzere. Bu heyetin seyahati, daha da, etraflı tntulmuş. Yalnız Avrnpa ile yetinmeyip, söylececik Japonya'ya kadar da bir uzanıvereceklernıiş sayın üyeler. Bu sonuncn heyet «Otobüs Heyeti* aylarca gezip tozacak, Istanbula otobüs seçecek. Ayol dünya fabrikalan müşteri ta\lamak için, dörtgözünü projektör gibi, yerynzünde dolastırıp dnruyor. Getirt prospektüslerini, beU u dünyanın bir sflrü mnam ğen beğendiğini, ver siparişini. ^ ması (hadi gelin suna «bil Hayır, olmaz. lllfi ds heyet zidecek, «mabalinde tetkik» edcmece» diyelim de güya, Türkçe eek. olsun) arasında, hafta içinde çıkan iki haber üzerine, su sırada, Yok, yok. Bunca yazıdan çizibiz de iki tanesine değinelim: den sonra, böylesine inat edil1 Kadın bilmecesi. • Bir iki mez. Bu, galiba, yabancıların bir misalle daha iyi anlatabileeeğim kolposu. Knlaklan çmlasın, Çegaliba. Batının en ileri ve en estin Altan dostumnz boynna «Taki demokrasilerinden biri olan bancılann verdikleri makinelerin İsviçrede kadının oy verme hakparasım, kat kat fazlasiyle, geri kı yoktur. Halbnki en geride kalmıs olanlarda (meselâ Türki. aldıklarım» yazar dnrur ya. • a*: • ••I «••1 B hinde yeni inssnlanz. Istanbnl Mebusn Hamdullah Suphl (Tannöver) bn olayı, Erzu iz Cnmhuriyetçiler, bn memleketin tari Teokrasi ve biz izim sesimizdi, Gazi Mnstafa Kemal'in bir 29 Ekim 1923 te Meclis kürsfisünden söyledikleri: «Mtlletin teveccühünü bir noktai istinat telâkkı ederek hep beraber ileri gideceğiz. Turkiye Cumhuriyeti mes'ut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.» Bizim sözlerimizdi bnnlar. Bir sosyal uyanışın ifadesiydiler. Kompleks bir gerçeği diie getiriyorlardı: Değişme ve gelisme isteğini.. Yeni bir Devletin, Tflrkiye Cnmhnriyetinln kaderi, defismesine ve gelişmesine baglıydı. Büyfik, medeniyetli bir taritae ra|meB az gelişnü» bir sosyal yapıy» gahiptik ve bundan kurtnlmak istiyordnk. Karşımıza, gayet güelfi azınlıklar çtktı. Osmanlı tmparatorluğnndan demokratik organizasyonlar devralmamıstık. Ikinci Mesrutıyet bizlere fazla b<r sey vermemisti. Parti çatışmaları parti hüknmetlerini doğurabilmisti. Cstelik teokratik bir diktatörlük. Mesrııtiyete raemen sfirflp gitmisti. Karsımızda bu tip bir rejimin destegi ve savunucusu olarak artık kalmıs bir tlmiye sınıfını bnldak. Biitiin Ortadoğn ve Müslüman ülkelerde çağdaşlaşma yollarını bn sınıf kesmisti. Bizim de karşımıza çıktı. Korkmadan, yılmadan savası kabnl etiik. Ve hâlâ bn bitmeyen savasın erleriyiz. e garip tecellidir bn.. Anayasasının birinci maddesi Besmelcyle başlıyan Tnnns. Zeytuna Medresesinin sosyal hayat üzerindeki etkiııini azaltma. hattâ sıfıra indirme yolnndadır. Biz, lâikiz diyerek. yeni bir ilmiye takımı fcurma çabasi içindeyiz. Lâiklik, bizim için bir varo• Ios felsefesinin temeliydi. öyledir de.. Ama, dergi kapaklarında çıkan fotoğraflar için fetva aramak niye? Liiklik temeti fizerlne otnrtnlan Cnmhnriyetin içine balunız. «Hilâfet isterük» yaygaralan fîzerinde çöreklenen Nnrenlnk Ticanîlik Naksilik üçlüsünün, zorla körüklenen mezhep kavgaiannın tozn dnmanı aramnda Onn tanıyabilir misiniz? Bn sartlar altında O, her taalde «tnnzaffer» dir, «mnvaffak» tır. Ama «mes'nt» defildlr. B tılı saymak isiedik. Ne var kı, Avrnpa bizi kornmadı. Bn memleketin düşünen insanı Avrupayı sevememiş, ama üstünlüğünü kabul etmişti. Islâmcı Mehmet Âkif'in, Türkçtt Ziya Gökalp'in, Garpçı Celâl Nnri'nin, Meslekçi Prens Sababattin'in, hattâ Sosyalist Hilmi'nin birleştikleri en «asgarî müsterek» belki de bnydn: Zalim, merbametsiz, sömürgeci, kapitülisyoncn... fakat eşsiz Avrnpa'nın üstünlüğü.. Evet, her keresinde Avrnpa üzerimize de çullandı. Ve bir peyk Tnnan yazan Moskopnlos, efendileri adına ağzından son baklayı da çıkardı. «Tarihleri tarafmdan mnhakeme edilen Türkler» adlı kitabında şöyle diyordn: «Gitsinler Orta Asya'ya, cedlerinin geldiklerl yere...» urkiye Cnmhnriyeti, Batı medeniyetine ber seyden önce barnt fıçısı sayılan bölgeleri kapsayan sağlam bir barıs getirdi. Dünya yüzünde belki de tek olarak. tek partiden çok partili demokratik bir rejime geçisin örneğini verdi. Siyasi mfiesseselerini Batılı bir anlamda knrdn ve ayarlamaya çahştı. Fakat anlatnı ve kapsamı değisen bir Avrnpa içinde, Cnmhnriyet knşağı, bngünün gerçeklerini düşünme zornndadır. Kısa bir süre önce, Oxford Üniversitesinin dfizenledi|i bir seminerde, Prof. Max Belof, bir sornya verdiği cevapta şöyle diyordn: «Bütün tarih kitaplan yeniden oknnmalı ve yeniden yazılmalıdır.» Klâsik Avrnpa Devletler dengesi artık boznlmnstnr. Avrnpaya, Avrnpalılar değil, Avrnpalı olmıyan ya da pek az Avrnpalı olan knvvetler (Birleşik Amerika ve Sovyetler Birliği ikilisi) hâkimdir. Bn Avrnpa içinde yerimiz ve rolümüz ne olacak? Bn sornya nu cevap ararsınız, yoksa Dlyanet fşleri Başkanının niçin değiştirildiçine mi? Bizim kuşağın karşılaştığı bir «mnamma» da bn.. ben gelsin T • ••• •••• l l l l •••• l l l l aaaa •••a aaaa aaaa • Ml • III • aaa • ••• • ••a • aaa • III •III • ••• • ••a • ••« • ••a •»•a • ••• • aaa :::: aaıı jjj: Değişen Dünya ve biz ki teknik. milletler arasindaki ilişkileri değiştiriyor. Hattâ, kendisini yaratan insanlan bile saşırtıyor; son kırk yılda varılan teknik ilerlemeler, bütün insanlık tarihindeki teknik olusların hepsinden fazla ve hızlı .. tnsan, ateşi kesfetmesinden itibaren pisirilmis tnğlaya bir yılda varmıştır. Tuğladan ilk bnhar makinesine on bin yılda varabilmiştir. Bnhar makinesiyle, infilâklı motor ve elektrik arasındaki mesafe yüz yıldır. Elektrik santralinden atom piline feçiş ise sadece kırk yılda olmnştnr. Teknik ilerlemeler millî ve milletlerarası siyasi hayatı derinlemesine etkilemişlerdir. Milletlerarası hayata artık hâkim olan jeopolitîk nnsnrlardan ziyade, teknik nnsnrlardır. Ve bir «teknopolitik» ça(ı açılmıstır. Bn nedenle. Amerika. Vietnam'a Çin'den daha yakındır. Bn nedenle, Turkiye, sırf jeopolitik dnrnmnyla değil, teknik alanda varabilecegi ve verebileceîi e«erlerle dünva içindeki verini almalıdır. Türkivfnin sanayilesmeüi. yaratieı sanayie varması errçeîî. bir zornnlnink olarak bSvleee " doŞnyor. Biz Cumhnriyetçiler, yeni bir devri düsnnme Bdevin! dr vflklenivornz. bir arkadaşım söylüyordn: «Amerika, G enç eseriydi.Çinden daha yakın!» Bnilerliyor Vietnam'a, gerçek, teknifin Hızla, o kadar hızla •••• aıaa • •*• • ••• • ••• • ••• • *•• • ••• *••• yede> var. Tine Batının en ileri ve güçlü demokrasisi Amerikada hiç bir kadın başkan görülmemiştir, görülemez de. Halbuki en geri memleketler arasında sayılan Hindistanda Hükumet Baskanı bngün bir kadındır: İndra Gandi. Bu tezatlar daha uzatılabilir, ama lüznm yok. Aeaba geri kalmıslar «biz onlardan ileriyiz» demek cakası hevesinde midirler? Bir sosyoloğ çıksa da sunu bir anlatsa. 2 Bn da yas bilmecesi. fnsan ne zaman gençtir, ne zaman ihtiyar. 90 yasında erkeklerin 30 yasmda kadınlarla evlenip, üstelik de, çocuk sahibi oldnklarını bir kenara bırakın. Bakın, son bir habere göre, Fransada 40 vaşındaki mühendisler iş bulamıyorlarmıs. Bu sahada isler hep 25 30 nihayet 35 yaslarındakilere veriliyormns. Demek Fransada 40 vasındaki mühendisler çalışma hadduıi ajmıs» sayılıyorlar. 40 yas da yas mıdır, canım? Ama bu dünyanın bnna ben»er, çözümlenemiyen daha pek çok bilmecesi var. tate, bn acayip heyetler, ona karşılık takılan bir knip olacak herhalde. Bedava mıdır, ncnz mudnr, hediye midir, kredi midir, her ne ise, bnnnn bedelini, yine kat kat fazlasiyle bizim rahat harcırahiı heyetlerin, oralarda bol bulamaç sarfettikleri paralardan çıkarıyorlar şimdi. Olur kurnazlık değil Valla!. Yeni bir mecburiyet: paralı olacaksınız Biz vanzî ret biz vanz« Teni bir knşak, yeni kafalar olarak, yâzyıllık nmntlann ve özlemlerin temsilcileri olarak varız.. De^işme, çelişme helecanına sahip olarak varız.. Devrimci, Atatürkçü insanlar bn memleketin eski ve gelenekçi dtn«esini bozmnslardır. Halife • Snltan rejimi yerine, millî ve Iâik bir Cnmhnriyetin knrnlnsn ve jrelistirilmesi bn olayın en anlamlı ifadesidir. Darmadan değisen bir dünya ortasında, bn değisiklik bilincine varamamış, menfaatleri tehlikeye lEİrmiş çrnplarla savaşıyornz. Bn da bizim ödevimizin en canlı ifadesidir. Kırk üç yıldır savaşmaktayız. Savas bitmemistir. Çünkü bn bir medenîlik, bir istiklâl savaşıdır. E Âvrupa ve biz • ahmnt Esat Bozknrt, kendisine soyadını vermiş olan dâvanın savnnmasını şu cümlelerle bitirmişti: «Siz Grotius'ün memleketinde milletlerarası hukuk prensipleri adına karar alacaksınız. Karannız Türkiyece makbul ve muteber olacaktır. Türkiye, kadenni Avrupa medeniyetinin kaderinden ayırmak istemez.> Bizim için Avrnpa, Batı demekti. Dünyaya hâkim tek medeniyet demekti. Biz, her zaman, kendimizi Ba aıaa »•• «•• • •• ••• • •• • II ••• EÜTİMİN BEŞAUM llll • III •«•• •••• Oğuz Kâzım ATOK E. General tınna çabalarımn tümüdür. Efitim, ele aldığı konuytı derinlemesine incelemesini bilen, örnekleri aşan, yapıcı ve yaratıcı insanlar retistirdiği ölçüde amacına ulaşır. Aslında üstün ınsan dediğimiz niteliğe yükselenler de bu amaca ulaşmışlar arasından çıkar. Eğitim: çocuk çağuıın eğitimi. okuma çağının eğitimi, oknmamışların eğitimi, iş eğitimi ve toplum efitimi olarak beş alanda ayni duyrusaüıkla uypıılaııması ve hepsinin bedefte birleştirilmesiyle umulanı verir. • ÇOCUK ÇAGININ EGlTIMİ: Bn Ok ejıtimi, çocuğun okula başlatnadan önceki yaşlannda aiiesi tarafmdan kitapsız, fakat çocuk yetiştirme metodJan ve eğirme ilkeleriyle hirlikte çerçCT'elenen sistemin içinde mütalâa edcbiliriz. Seviyeli ellerde cocufrun töresi, karakteri. kişiliği bn f^itimden büvük ölçüde vararlanarak çelişir. Ünlii terbiyeciler. ivi va da kntii insanların yetismesinde bu çağ eğitiminin bürük pavı olduğnnda birlpsirler 0 OKIX ÇAĞININ EĞİTtMI: Devletin kOTduğu zorunlu eğitim kademesinden sonra. çocııçu ilerde çalışacaçı işe söre veterince hazırlavan ve onu kendi başına diişünör her snrunu kendi ölçüsünde cöziimler bir niteliee vükseltmevi hedet tutan eğitim kademelerini kapsar. Bu kademelcrin türleri. kadroları. sanat. teknik bilei dereceleri yarınlar çözflnünde tutularak stnırlanır. tleri memlcketler, her» çiin açılan. çelisen is verlerine veni yetişenleri hemcn verlestirdikten başka, yabancı ülkelerin insan jrücü kaynağına da uzanırlar. Oralarda bir issizlik korkusu volttur; ama »7 trelişmiş ülkelerin cocukları için vctiştiği halde ıs bulamama ürküntüsü vardır. Yarınımızın Rfrçek Uıtiyacını belirten bir insan ffücii yerimlendirme politikası ve bnna EÖre pratik vönlii bir eğitim dokusu kökten çerçevelenmezse. bu okul çapı eğitiminin anlamsız isleyisini nllar vılı sürdürür durunız. • OKUMAM1ŞLARIN EĞİTİMİ: Çocuk, her hangi hir nedenle okuyamaz, va da okumak istediği halde bu olanaktan voksıın kalır. Bunlardan kimisi belirsiz bir insan olarak kaderi irinde vuvarlanır pider. kimisi de doğal süçlerini işleterek tutunabildiği işinde yarım vamalak bir iş adamı olur çıkar. Bunlan kurtaracak etkin bir halk eğitimidir. Ne var ki. bugrön bizde halk eğitimi soluğu vetmivecek bir örırütön çabasından ileri citmemektedjr. Bugün Türkiyede ilkokul çağını geç dcğil, bütün kavrıyan araştırma, inceF^ğitim, yalnız okul içinbulma, belleme,yaşamı leme, değerlendirme, deneme, geliştirme. olgnnlaşJ tiği halde okumamıs on milyon çocuk var, tedbir alınmazsa, nüfus artımı oranına göre 19*7 de bu sayı on yedi milyona varacaktır, yetişkinlerin içindeki sayıyı da buna katarsak nüfusun yüzde yetmlşinin kara cehalet tablosunu çizmiş oluruz. • İŞ EĞİTİMİ: Bu, işbaşında uyçnlanan bir eğitim sistemidir. Kuramdan çok pratik yönü işlek bir yöntemdir bu. Ordudaki eğitim sistemi de, personeli işbaşında yetiştirmeye dayanır. İşe atılan kişi toydur. İşin, mesleğin inceliklerini, yöntemlerini, tekniğini, taktiğini tüm anlamiyle bilemez; ne denü zeki de olsa, ışin türüne göre acemilik, çıraklık. kalfalık, ustalık, stajyer, asistan durumundan geçmesi gerekir. Devlet kadrolarma pirenlerin bile, böylesine bir eğitimden geçmeleri, iş içinde sistemli bir şekilde eğitilmeleri. aynca kurslarla, seminerlerle bilgilerinin geliştirilmelen vazgeçilemiyecek bir konudur. Bu eğitimi, Millî Eğitim Bakanlığının genel görüşü ve sistemleri örRiisünde her bakanhk kendi iş ve çalışma yerlerinde kendi düzenine göre kendisi çevirir. Serbest kesirnlerde de ba işbaşı eğituninin ciddiyetle ele alınması şarttır. • TOPLÜM EĞİTİMİ: Vukarda belirtilen dört alanda yetişmişlerin ya da dört alandan hiç birinde eğitilmemişlerin bepsini kavrıyan, başka bir deyişle en bilisizinden en aydınına değin her yastaki insanların yükselmelerini, dolayısiyle top lumun yücelmesini amaç tutan çok gerekli bir eğitimdir bu. Bu eğitimden herkes yeteneği, yetişme si ölçüsünde yararlanır. Kişiyi; anlama, inceleme değerlendirme. yareılama, doğrular içinde dah.n başka doğrular bulma gibi atılmalara götürür. Bi' eğitimin öğretmeni, kitabı yoktur: fakat bu sist«min ortamında devletin yannlara insan yetiştirme hedefînin bilinci isler. Bn eğitimde en yararb ko nuların eğlenceli bir yöntemle verümesine çalışıIır. Tiyarrolar, sinemalar, konserler, konferanslar. rn uzak böigelere kurultnuş zengin kitaplıklar, klâsik ve modern çağın düsünleri enginleştirecek yayınlan, basın, radyo, televizyon, vararlı geziler. çeşitli gösteriler, hayvanat bahçeleri, sergiler gibi araçlar bu eğitimi yardımlar. :::: • III • ••a • ••• Saaı W ok hırsızhktı, zorbahktı, hay" dutluktu, soygunculuktu. daha yok, arazi veya kan dâva sından adam öldürmekti, diye hm kı, hepsını anladık. Ama, böylesi görulmüî, duyulmuş şey değil: Doğu kazalanndan birinde Q özüm yabana asın saâcı, ya «Pervari» Sıtma ıle Mucadeie "^ ni açıkcası yobaz, gazeteleri memuru Behçet Arslan, cıvar hele Elmah meselesınden sonra, koylerdeki hastaları tedavı ve leryadı bastırıp duruyorlar: ditesbıt için yola çıkmış. İn yok nimize baskı yapılıyor, vicdan. cın yok bir yerde, beş soyguncu, hurriyeti kalmadı, din dusmanmemurun yolunu kesip para isları i; başında gibılerden ardı temişler. Üstünü başını aramışlar, ve çıkan parayı az buldukları için, adamcağızı yatıııp, bir guzel falakaya çekmişler. Ayakkabılarını, ceketini filân almışlar. Sonra yarık tabanlarmı tuzla badana etmişler. Kaçarlarken de «Bir daha sefere üz»rinde para bulundur. Yoksa yine falaka var» demişler. araM gelmiyen bir alay lâf. Aman Allah, olacak şey mi bu? • Ibadet serbest ya, daha ne iv Sen tut, nen var nen yok, âdeta tiyorsunuz?» dıyenlere de «o kâgonül rızasıyle ver. Ama, Baylafi değıl» cevabını verdıkten sonrın gözl^rinı v< ceplerinj doyura, arkasından, yine bir suru lâramadıgından, üstüne üstluk, bir kırdı. temiz de dayak ye. Beri taraftan, geçenlerde, DevDedığim gıbı, hepsini çoktan let Plânlama Teşkilâtınııı, çeşitli anladık ama, bunun çaresıni r.adern»klere dair, ıstatistıklı bir raporu yayınlandı. Buna göre, memleketımizde tara 6 bın 276 tane dinî demek varmıs. Arap, «insaf dinin yansıdır» derniş. Bi zim dinbazlarda. anlaşılan. o da yok. Çünkü, binlerce din der n«ği, hangi gayelerle kurulmuslarsa, onları yerine getirmek için, hiç şüphesiz, sereserbest çalışısıl bulacağız? Yola ko>uluıken, yorlar. sağdan, soldan borç harç bir O halde? durum böyleyken 31 şeyler uydurup oyle gıtmek de Martvâri «Din eld^n gidiyor» ferakla gelebilir. Fakat yine olmaz. yadiyle ortalığı karıştırmak neHaydudun ne jstiyeceğım hueye? meyız kı . Yuz mü, beş yuz mu, Neye olduğunu hepimiz biliyo bin mi? N'itmeli acaba? ruz ya, meşhur hikâyedeki gibi Bereket versin, lçişleri Bakanı «Bırakmazlar ki söyleyesin!» Sayın Faruk Sukan, bize, ikide bir «Memlekette asayis tamamdır« şırıngası yapıyor da, rahatlıyoruz!. 6276 adet üsküdarh kâtibin türküsünü bilmiyen yoktnr. Kolalı gomlek • giymiş nzun setreli kâtip, evlenme çağındaki kızlann riiyalanna • niçin girerdi? Çünkü bir vakitler Babıâliye «intlsap» etmek mem • lekette geçerli meslekti. O sıralar anlı sanh bir zabit olmak ülkfi Ş sü de g/ençleri pesinden sürüklerdi. Daha sonra doktorlngnn mnte • ber sayıldığı çağlara geldik. Asagı ynkan yirmi otnx yıldan beri de mühendisliğin cazibesi birinci derecededir. Bu gelisme, Türkiyenin yakın çag tarihindeki değişimi azçok gösterir. Çünkü saraya bağlı Babıâlide kâtip olmak, elbette toplnmda itibar kazanmak yoln olacaktı. Imparatorlngnn çöknş yıllannda üstüste girişilen Balkan, Trablns, Birinei Dünya Savaşlan, askerlerin toplnm içindeki otoritesini büsbntün çoğaltmıştır. Enver, Mnstafa Kemal, Kâzım Karabekir gibi yıldızlar çıkmıştır orlar. 45 senelik direksiyon adamı, taya... Türkler zaten devlet kurmak, ve devleti yönetmek mesleaşağı ynkarı, şöyle bir eevap verğinde tarih boyunca asker ve memnr olarak görevlenmek gelenediydi: «Ben direksiyon başına geğini sürdürmüslerdir. çince, kendimden baska, bütün Cnmhuriyet kurulduktan sonra bir başka rüzgâr, toplnmn kavdiğer otomobil kullananları ay yaş, sarhoş, acemi, ehliyetsiz, uyramıştır. «Çağımızın medeniyet düzeyine erişmek» ülküsü Atatürk kusuz, hattâ deli farzederim. Araeliyle basköseye oturtulnnca, insan malzemesinden yoksunlnğnbamı buna göre âyarlavıp knliamnz ortaya çıkmıştır. Az gelismis bir ülke nasıl kalkınır? Nasıl nınca da kaza olmuyor.» sanayiini knrar? Terin altmdaki madenleri bulmak ve çıkarmak, Hesapça program daha uzunca akarsulardan yararlanmak, ormanları isletmek, topraklan snlasürecekti. Fakat yaşlı şotörün bu mak için kanallar açmak, bütün ülkeyi elektrik sebekesiyle donatmak, dcmiryolları dösemek, fabrikalar knrmak, köprüler, barajlar yapmak çerekir. Bütün bnnlar için de 5nce miihendis gereklr. Sanayi toplnmunn yaratmak için petrole, demire, bakıra, k8müre el koyacak ve memleketin tabiatını kontrol altına alacak kişiler mübendislerdir. Türkirenin kalkınma hikâ^esinde mühendise dnynlan büyük kesin sözleri üzerine, soracak ihtivaç, elbet mühendislerin değerini artıracaktı. Nitekim bngün fazla bir sey kalmadıçından, kıteknik ünhersitelerimiz \ardır. teknik okullarımız vardır. Bnrasa kestilerdi. lardan çıkan mühendislerimiz filkemize göre iyi parayla çalışma tmdiiiiiiii... memleketimizde, bir sürü knrban verdiğimiz, traşartlarını öteki mesleklerden çok daha kolaylıkla ve güvenle bufik kazalarının her birinden sonlabilmektedirler. Üsküdarlı kâtip artık hayal olmnştnr ve türküra hepimiz bir feryattır kopan • lerde gezinmektedir. Mühendisliğin eazibesi bütün meslekleri kat yoruz: Efendim, kontrol yok, kat asmış dnrnmdadır. efendim yollar boznk, efendim Ne var ki, bngün mühendislerimizin durnmlannı da aynca cezalar az, filân, filân.. ele almak ve Türkiye'nin kalkmması dâvasında hangi role çıktıkBütün bnnlar doğrn olabilir. larını incelemek gerekir. Fakat hepsinin yapıldıgı Batı Yirmi yıldan beri kesin biçimde kapitalist kalkınma yolnnn memleketlerinde, önceliklc Franseçmis bir Türkivede, mühendislerin durumunn, kendilerinin arsada, yüzde itibariyle bj/den az zn ve kevifleri defil elbette yatırımlann niteliği tâyin edecektir. olmakla beraber, yine de trafik Bn memlekette devlet yatırımlan vardır, özel sektör yatınmları kazalarının önüne geçilemiyor. vardır. Devlet yatırımlan da çoğnnlnkla ihale yolnyla özel sekMesele, hususisinden resmisi • töre bırakılır. Demek ki Türk mühendisi. kapitalizmin dişlileri ne, taksisinden dolmnşundan, •kaptı kaçtı» sından kamyonnna arasında çalısmak zornndadır. Terli ve vabancı knmpanyalann kadar, bütün otomobil kullanan hizmetine girecek, ya da kendisi özel tesebbüse girişecektir. Devların kafasına, Amerikalı ihtiyar let hizmetindekiler de, şartlann zorlaması yüzttnden güreli olarak şoförün felsefesini dank ettirebiözel sektöre dogrn itilirler. Kapitalizmle kalkınma yolnnnn tabiî liyor mnynz? sonncu bndnr. Ancak o zaman, zannederim, Peki, Turkiye kapitalizmle kalkınma yolnnda nnrln nfnklara dâva büyük çapta hallolnnnr. doğrn giderken ve kamprodar iktidarlan «eserlere eserler katar*** ken> mühendislerimizin bn işlere attıkları imzalann değerlerl nelerdir? Bnnn hepimiz eörüvornz. Çöken spor sarayından, yıkılan sinema salonundan. üç günde bozulan yoldan. çürük binadan, büyük kentlerimizin cirkinlijinden. Ntanbulun insaat trajedisinden, ve bitmez tükenmez ihale yolsıızluklarından çıkan sonnçlar, mühendislik ve mimarlık meslrJinde bir bnnalımın isaretlerini veriyorB"utbol, hele Spor Toto'dan lar. Kapitalist kalkınma metodnndaki kâr ihtirası, matematik dü' s o n r a , tamamiyle bir hastalık, şüncede iyi pismis niee insanımızı kısa sürede yolsnzluğa itmekte, hem gitgid< yayılan, bir sari halkın yoksullnğn üstüne yükselen komprador saltanatımn hizhastalık halini aldı. Zaten, basta metlisi haline retirmektedir. Dolmabahçe olmak uzere, butun Bn arada ülkiicü raühendis ve mimarlar. kâr hırsı pesinde kostadlara jimdi «hastahane» deni sarak olmadık nüfnzlar elde eden meslektaşları karşısında yenik yor. düsmrktedirler. Otobüs, kamyon, hattâ uçak Oysa Turkiye gibi az selismis bir ülkede ynrda yararlı olmak demeyip, illerden illere maç taiçin mühendis veva mimar sıfatı yetmez; mnhendisin ya da mimakıbıne çıkan pek çok vatandasırın az eelismis bir ülkenin vatandasi olmak bilincine varması, ve mız var. Onlara cAllah şıfalar memleketinin iktisadi ve sosyal şartlarını iyi bilmegi gerekir. versin» dedıkten sonra gelelım, Buçün maalesef mühendislik ve mimarlık meslegi kompradorsımdiye kadar görülmedik, şu olar saltanatımn sürdiiğü toplumda yozlaşmıştır. Tıllardan beri süla5 a: ' . " cf, re n teknikerlerin nöcadeiesinde de iste bn temel sebep yatmakBugün pazar, Eskışehirdf Ada" tadır, farınki yaanizda bu temel sebebe detinecetizj ve tekniker let Partısının ıl kongresı v»r. Av"hareketinin anlamını arastıracafız. Teknikerli gençler giriştikleri nı zamanda Eskişehirspor ıle Bemücadelenin suurnna gereği gibi erismiş değildir. Ama çıkış yönleri birtakım dâvalara ısık getireeek niteliktedir. Zira divanın kökü sanıldıgı gibi yüzeyde değil, çok derinlerdedir. w Bir hastalığın garip tezahürü ••c İyi yolcuıuklar şikta? futbol takımları top oynıyacaklar. Delegelerin çoğu da futbol müptelâsı. Ne yapmah? diye düşünmüşler. Çünkü kongre salonu bombos kalacak. Tutmuşlar kongre saatini sabah saat sekize almışlar, civar ilçelerden gelecek olanlara sabahın altı buçuğunda Eskişehırde bulunmalanm tamim etmişler, aynca, ne olursa olsıın, kongrenin maç saatind^n evvel bitiril» mesine karar vermişler. Gördünüz mü isi? Mektepten kaçan çocuklan, vazifesini kaytaran memurlan filân biliyorduk ama, yukanki haberden anlaşıldığma göre, futbol nihayet politikayı da gölgede bırakmaya basladı demek. Maamafıh, Eskişehirü A.P. liler, saatleri allak bullak etmekle, galiba, lüzumsuz bir telâşa düşmüşler. Oldu olacak, kongreyi toptan stadyumda tertiplem»liydi. Boylece delegeler hem soylenen sozleri dinler, h»m de maçı seyretmiş olurlardı. Nasıl olsa, bir kulaktan girip ötekinden çıkmıyor mu, bu ateşli konuşmalar! ÖÖÖSUSTURUCUO ^mr TEL 48 74 11 ^ • ^ P ' Ilâncılık: 6731/12688 KIŞ SEZONU İÇİN UYGULANMAYA BAŞLANAN MUTAD İNDİRİMLİ TARİFELERİ İLE Sizlere İstanbul'da şâhâne bir tatil vâdediyor. İstanbul'un incisi Boğaziçinin en güzel ve en seçkin yerinde bulunan lüks otelimiz itinalı Eervis, nefis balıklar ve alaturka, alafranga mutfak. azamî konfor ile ailelerin tereddüt ctmeksizin tercih edecekleri yegâne yerdir. Adres: HOTE1. BOĞAZİÇİ Köybaşı Cad. 14 (Adliye yanı) Telgraf HOTELBOĞAZ Yer.ıköy İSTANBUL Telefon: 62 40 01/38 Rezervasyon. Cumhuriyet 12702 ^ Ş ± WOLKSWAGEN ve MERCEDES İÇİN ^ f l ^ TAKSiTLE MAĞA Z A Sİ Sultanhamam Meydanı r >";• HanıTel.: 22 71 1 8 2 2 12 9 8 . Keklâmcılık 4235/12684 * * * mjt eşhnr Çöp heyeti, yanlarında ' • eşleri, ve özellikle eşlerinin bavulları olduğu halde Avru payı, bir baştan bir blsa, dolastı geldi. Neticede çöplerin Saraybnrnu • Ahırkapı açıklannda denize dökülmesine karar vçrildiğini gazetelerde okndnk. O is, zaten, öyle oluyordu. İnanmazsanız martılara sorun. Onlar bizim çöp heyetinden dalıa iyi bilirler. Çare i halâs r ^ aha evvel de yazmıştım ga" liba. Bir tarihte Amerikan televizyonlarından birine, bir şoför çıkarmışlardı. Adam 45 senedir şoförlük yapıyornjnş. Bn uzun süre içinde, tek bir kazaya bile, ne nğramış, ne de sebep olmus. Bnnn nasıl başardıgını sordn AİLE ARASINDA Ç NIŞANLANDIK { ^ AYTEN A\T)IN ^ •^ Yük. Kim. Muh. ® ADtL ÖZSOĞUK / 2910 1966 İSTANBUL A Cumhuriyet 12701 Skrip •••• • ••1 DAĞITIYOR S K R İ P mürekkeplırinin zengin pıyangosuna katı labilmek için hulu ust kapagını P.K. 393 istanbul adresimize postalayın. Şansır.ız açık olsun. MARKSİZMİN Sosyoloji ve iktisat yönünde nartık bir kıymet ifade etmiyeceğinı ve az gelişmiş ülkelerin kalkınma yollarırıı ilmî cephedsn inceliyeh, Kennedy'nin iktisat müşavirlerinden, W. W. Rostow'nn bütün Avrupa dillerms çevrilmiş olan YAZAR KASADA TEK İSİM NC R İş yerinizde gerçek bir kontrol sistemi sağlamanız için satış servisimiz emrinizdedir. SHEAFFER • ••• •«•• Sonuç •Hfcir memleketin insanlan sosyal ve ekonomik ••' yapıda bir varlık olahilmeleri için yeterince eeitun nimetleriyle donanmalan gerekir. Eğitim ise, yukarda açıkladığımız beş alanda ayni duyErıısallıkla, birbirini bütünliyen bir ortamda işlediği ölçüde bir değerdir. İleri memleket dediğimiz ülkelerde bu beş eğitim alanının kaynaştığını görürüz. (iktisadî Gelişmelerin Merhaleleri) isimli kitabı dilimize de çevrılerek tstanbul ve Anadolu kitapevlerine tevzi edilmlştir. Fıyatı 5 TL. Genel dağıtım: Tekin Yayınevi Ankara Cad. No. 51 Tell 27 69 69 rNİClRlnin yüzlerce modelinden biri muhakkak sizin ihtiyacınıza tam olarak cevao verecektir. Nat ional Mukayyit Kasa A Ş Ekemen Han Kat 2 Kabataı ISTANBUl Tel : 49 67 20 49 67 21 • Satıı 49 71 02 :::: REKTAŞ Reklâmcılık 4144/12685 İlânçüık; 6056/12690 (Feza Reki&m: 377 12697)